7 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

7 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- “TAN ” m tefrikası : 15. Yazan: Aziz Hüdayi Akdemir Ingılızlerın Meşhur Entellicens Servisleri ! Üstüste, Boyuna-Atlayıp Duruyordu! General Dusmanis'in tenkit- lerinde ve lay Lufas'ın tabında “Türk istihbaratı bizi aldatmak hususunda büyük mu- vaflakryetler gösterdi” şeklinde itiraflar bulunduğunu da o eser- leri okuyanlardan işitmiştim. Sakaryada da böyle oldu: He- nüz toplanamadığı ve düzele- mediği için sıkıştıkça geri çeki len Türk ordusunu artık bi ve karşılarmda — duramı zannederek kollarını sallıya sal Ankaraya girmek üzere Haymana kerbelâsına düşen Yu nan orduları açlık ve susuzluk kuvvetli ve düzgün una çarpmışlar çıkarılmış 55.000 Dün ateş sağnağına rekleri boş açmışlardı. Yersiz bir övünç Bu bat yine En ve itirmezden evvel tellicens Servis şefleri- bir muvaffakıyet di- ları ve örnek göster- dikleri bir istihbarat oyununu da gözden geçirelir Uydurma çantanın hikâyesi: “Secret Service” den alıyo Bu muharebe Üçüncü Gaz zeden önce istihbarat ser uvrnm ve onun akıl hm.:ısı ve efendisi Almanlara nasıl Üstün çıktığı mı göstermek fırsatını verecek- tir, Burada yine istihbarat zabi- ti Mannering (2) ile buluşaca- gız. | a General — Allenby — 1917 Temmüzunda garp cephesinden Mısıra geldi (3). Karşılaştığı mesele şu idi :Türkler sahilde Gazze'den içeriye doğru otuz | mil mesafe ile Birüsseb'a kadar kuvvetlice yerleşmişlerdi. Ga ze ile sahil mıntaka, doğru bir le, “bol siperler ve bol tel lerle (.onan'nm €en yeni bit müstahl idi” bir müd. laylıklar vardı “Allenby cephesi Gazze kar- şısında sahilden içeriye doğru 22 mil uzuyordu. En büyük der- dimiz su idi, Su, Mısırdan cep- hkeye kadar döşenmiş bir boru ile geliyordu. Arapların eski bir kehaneti vardır: Bir gün Nil su- ları Filistinden akacak derler. Bu söz adeta tahakkuk etmişti. Uzak kıt'alara su yetiştirmek i- şindeki zorlukları çölde muha- recbe tecrübeleri yapmış olanlar bilirler. Bir neferin yalnız içme- si ve yemeğinin pişirilmesi için günde bir gallon (4) su lâzım- dır. Bir gallonun ağırlığı ise ya- rım kilodur. Temizlenme suyu | bu besaptan hariçtir.. Hayvan- lara gelince, verilebilirse günde altı gallon su içerler. Kuru ve sı- cak iklimde suyun buğulanıp da uçması caba! Allenby'nin günlük su tayini- ni bilmiyorum. Fakat - (3.000) deve ve daha başlı vasıtaları suya tahsis etmişti.. Bu güçlük- lerden kurtulmak için Allenby taarruza karar verdi. Türklerin sol cenahını çevirmek mümkü! olursa Gazze istihkâmları ister istemez — boşaltılacaktı. Fakat kelimeler aslında ay- | nen böyle yazı! W f.?l | ralarında bu gelişin ve bu tayinin se- bebi anlatılmıştır. | (4) Dört buçuk Jiretlik bir ölçü. lı | tuz soruyordu: | verdi evvelâ Birüsseb'i almak lâzım- dı. Orada su menbaları ele geç- tikten sonra Harire ve Şeria ü- zerine yürümek kolay olacaktı. Az telefat vermek için Birrüsse- bi' bir baskınla ele gecirıleı:le ti. Bu hareketler ve bunun için de her şeyden evvel “gizlilik, in korunması gerekti. yet “gizlilik,, te idi ve i kılması p demekti. İşte bu sıradadır. ki İngiliz istihbarat servisinden Manne- ring ile buluşuyoruz. Türkleri aldatmak için verilen güç bul- n ça- li bir mağlübiyet nini almağa başladı. Bu tarih Birrüsseb'in baskınla alı- nacağı unutulmaz bir gün ola- caktı. Türklere iki yanlış örnek telkin edilecekti: | — İkinciteş- rinden evvel ciddi hiçbir taar- pılmıyacağı, 2 — Taarruz yapıldığı takdirde Gazze üzeri ne, Türkl s7ğ cenahına ya- pılacağr. muhtelif usuller- le zemin hazırlamakla geçti Meselâ birtakım hilelerle Tü lere verilen şifre anahtarlarile onların kolayca açabileceği şif reler çekildi. | ma şifreleri o kadar kıymetli bu- luyorlardı ki, Türkler bu uydur- telsiz istasyonla- birini bu telsizleri dinle- © tahsis ettiler. Telsizlerin 'arı resmi makamlara, çeki- , bazıları da telgrafçılar a- da hususi konuşmalardan t bulunuyordu. Meselâ biri “Jeneral ne vakit hareket-edecekt,, üreki — cesayr veriyordu: “Allenby 29 ilkteş- rinde Suxcvşı gidip 4 ikinci teş- e dön İş bu kadı rat servisinin harpte birtakım rileler kurmaktan başka bir şey pmadığı fikri verilmiş olurdu. Halbuki her şeyde olduğu gibi istihbaratta da muvaffakıyet i- tla fillen ve devamlı çalış- maktadır. Türklerin 26 Eylüi Gazze'nin müdafaası madan - çalıştıkları öğrenildi. Mannering düşmanı yanıltmak için son bir iş görmeğe karar Bu işin ne olduğunu an- Mannering'in inine, hikâyesine larfak için “Yemleme çanta,, geçeceğiz. Sahte bir sinekle balığı olta- ya takmak istiyenler bu san'at- ta çok ilerlemişlerdir. Gercek anlaşılmıştır ki oltanm ucun- da görünen balığın şekline de- ğil, balığın sineği görüş tarzın- dadır. fhtimal ki su içinde ışık- tan gözleri kamaşarak aldan- adır. Ben de Mannering'i böyle usta bir balıkçı olarak Muvaffakı - > Yarın matinelerden itibaren gördüm. Balık ve sinek nazari- yesinden ilham alarak o da Türkleri sahte bir çanta ile yem- lemeği kurdu. Takılacak yem Türklerin ve Almanların ağzını sulandıracak bir mahiyette ol- malıydı. Tlk iş hiçbir şüphe uyandır mamaktı. Ö zamı Türk, bah- şişine cok düşkündü. İnkılâptan evvel Türkiyede paranın satın almıyacağı bir şey yoktu. Rüş- vet, tabil işler sırasına gim rasına 20 lira koyarak tasınm yol çan- € yerleştirdi. Bu def- skeri talimatname şeklin- tada Allenby erki nıharbiyesine ait daha bir ço kâğıtlar vardı, Defterde düşm etli birtakım not- Mektup u gel casına ya: “Ah, şimdi y nız! Hasretiniz beni öldürüyor; ya minimini bebeğimizi görse niz!.. Toraman, uslu bir çocuk!, “Bizim için üzülmeyiniz. Ben gittikçe ı)ılesıvm um, doktor da çocuğu çok iyi buluyor. Ona si- zin istediğiniz adı koyduk: Ri- Şar.. (Arkası var) <| Şansınızı h Danemakl için l | |gün Kaldı acele ediniz. T.İ.c. İ |Eşya Piyangosu | Blletler her gişede ve | Ziraat bankalarında 1 liraya satılmaktadır. SÜMER SİNEMASINDA | Haftanın en zengin programı, 2 Fransız filmi birden başlıyor Birinci defa olarak KANUN MUHAFIZI i Hareket ve maceralarla dolu film. Oynayan : GEORGES O'BRİEN Mevsimin en sevimli komedisi Yataklı Vagon Cilveleri ©:) pıyın: F_l._O_RŞ_LL N | i 1 ittihadı Mıllı — Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine naorh muameleleri icra eyleriz. Sigortaları halk Merkezi idaresi ! için müsait şeraiti havidir. Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Telefon : 3221 & 4.4887. anımda olsaydı- | | Ş:ımdzn getirilmiş muz kadar |Lolduğunu kabul edeceğiz? Ve İ|ne zaman onunla çarpışmağa A N 2-5-035 İKENDİ KENDiMİZE çAııYORuzl Varmı, Yokmu? Yumurtanın tanesi, 50 para- dir. Topt:n belki 40 paraya bile | akmabilir. Fakat piyazcı dükkâ- | nında bir tek yumurta için siz- | den en aşağı 100 para isterler Bazan beş kun_ş aradıkları da olur. Kaynağından yeni doldu. rulmuş küçük bir şişe iyi su satrerlar 60 para üzerinden he- sap görürler ve 60 paraya mal ettikleri bu bir şişe suyu halka beş kuruşa satarlar. En iyi pirincin kilosu 30 ku- ruştur, Fakat temizce bir lokan- tada, tancleri sayılacak kadar az bir avuç pirinç pilâvı için 15 kuruşunuzu alırlar, Kesim vergisi ödenmiş dağ- lıç etinin kilosu kasapta 45 - 50 | kuruştur. Ayni etin S0 gramı, içinde bi raz tuz, biraz biber, biraz iç ya ğı ve biraz da pişirme hakkı ol duğu için lokantalarda 20 - 25 kuruşa satılır. angu köylü şehire getirir ine 15 - 20 kuruştan, [ıah.mazan dükkânlarıma bıra- kır. Fakat Karamanlı yahut erili tavukı bunların en yağsız, en çelimsizlerini — o da p hatırı — 50 kürüştan aşa- nez. Amasyada elmarım en iyisi 10 kuruşa alıcı bulamaz. Fakat İs- tanbulun manav dükkânlarında 45 kuruşa elma alabilmek için pazarlıkta gerçekten ustalık is- ter. Birinci sınıf memleket unu, 12,5 kuruşa satılırken yine bu undan yapılan içi soğanlı böre- ğin kilosu neden 100 kuruşa sa- tılsın? Üsküdarın biraz ilerişinda a- men aaşüclen süyü, niçin Bağ- miş hurma, yahut pahalı olsun? Pahalılık var mıdır, yok mü- dur, münakaşaları sürüp gider- | ken, malı elden ele devreden madrabazlar, belediyenin de, halkımn da burnuna gülüyorlar. Ne zaman ortada bir pahalılık karar vereceğiz? Salâhaddin Güngör Belediye nerede ? Ben Pangaltıda otururum.Bu semt, İstanbulun yeni binaları i- tibarile en yeni bir yeri sayılır; fakat sokaklar bozuk olduğu gi- bi, bilhassa kanalizasyon olma- dığından bir çok lâğtmlar da a- çıkta akmaktadır. Hele bu semtin Kurtuluş cad desinin iki tarafındaki apart- man ve evlerin lâğımları hemen hemen tamamen açıktır. Bu lâ- ğımlar, ekseriyetle kuyu suları- na karıştığından tifo tehlikesi her zaman vardır. Bana inan- | mazsanız, bir fotoğrafçı ve ya- zıcınızı oralara bir gönderin. O vakit bu semtte oturanlara çok acırsınız ve sorarsınız: — Belediye nerede? Pangaltı: M. Çetin KARİ SIKAVETLEPII Uzun yıllardanberi oturdu- | ğum Esirei Kemal mahallesinin Cami sokağının bazı uygunsuz- | tağundan bahsedeceğim. Bura- | sı çok sıklıktır. Eski ahşap'ev- |lerden müteşekkildir. Sokakla- rı dardır. Üç yüz haneden iba- ret olan bu yerde yalnız bir a- det çeşme vardır. Ö çeşme de | hergün akmaz. Terkos yoktur. || Yangın telefonu da mevcut de- | ğildir, Suyu bol değildir. Yan- Ne Dersiniz? DEVEMİ, İki gün evvel gazetelerde şu haberi okuduk: “Bayındırlık Bakanlığı İs- tanbuldaki İmtiyazlı Şirketler Mülettişl ebirbuyrultu göndererek D a m ga Kanunu- nun bir maddesine göre Elek- irik, Havağazı ve Su şirketleri gibi imtiyazfjı şirketlerin halka verdikleri makbuzlarına yapış- tırdıkları pulların parasını müşterilerinden almamaları lâ- zımgeldiğini bildirmiştir.,, Güzel emir, Allah razı olsun! Lâkin? Bu emri okuyan arkadaşla- cımızdan birinin evine ertesi günü Terkos suyu tahsildarı gelmiş, para almış ve makbuza yapıştırdığı beş kuruşluk pul parasını da beraber... Beş kuruş para, para değil- 1 Satınalma kabiliyeti pek Hattâ sadakada vahidi Ö arkadaşımız işi beş kuruşun değerin. len değil de hak üzerinden di ünmüş ve tahsildara bu para: ndisinden almaması icab azdır yasi KUŞMU? ettiğini söylemiş. Tahsildarlar radyo gibidir ler, Yalnız söyler, fakat dinle mezler. Bu da dinlememiş. Âr kadaşımız işini gücünü bıraki/ Terkos idaresine gitmiş. Öra da bu bahsi açmış... — Biz İmtiyazlı Şirket değ liz, Resmi daireyiz... demişler Güzel. Ama buna da ceva' var: Resmi daireler verdikleri makbuzlara yalnız iki kuruşlu! pul yapıştırırlar. İstanbul Su lar İdaresi ise hususi milesse seler gibi makbuzlarına beş ku ruşluk pul yapıştırıyor. Devi mi, kuş mu? Bayındırlık Ba kanlığının şu yukarıda özüni yazdığımız buyruğundan mak- sad imtiyazlı şirketleri masra fa sokmak değil, halkı fazla p2 ra vermetken kurtarmaktır Buna göre bu hususi şirket bu resmi şirket diye ayırt et menin acaba kanunda yeri va: mıdir?. Siz ne dersiniz? Bu manav sanki yemiş$ gin muslukları yoktur. Bu yok- luk içinde yüzüyoruz. Tanrı sak lasın kaza neticesi yangın olür- sa halimiz neye varacaktır. Bü- tün mahalle vanmaktan kurtu- değil mücevher satıyor lamayacaktır. Bu nn(sanlzn’: tamamlanması mümkün de$” midir? .Cami sokak 12 numaralı bE nede A, Ertürk,

Bu sayıdan diğer sayfalar: