S 2 >.:.9ss vgerrep Ş-— —— “Ankara, G (Hususi muhabiri- BZ bildiriyor) — C. H. Partisi Üyük kurultayının tetkikine sü “_“hc_ık program — taslağında #Mdiki programın methal kıs - | ',: âynen muhafaza edilmiş, fa- .'u':nuna şu cümle ilâve edil- .P_artîyı esas olan bitün ipler Kamâlizm yoludur.,, Nizamnameye konan maddeler kwîlamnam:ye ilâve — edilen « üç maddede nazari dikkati , Setmektedir. Bu maddelerin ırr rdır : KE —'=nılırm husüsi ha- Yâtlarında ticaret ve ziraat ve | Mayi ve sairedeki faaliyetleri Üevletin resmi kanunlarına tabi Ür, Fakat C. H. Partisine men- | saylavların mebusluk sıfa - | Ç* hususi menfaatleri için istis | zz edememelerine parti umu - | m_'l'!iıliğidehuıuıî bir itina ğösterir. Her parti mebusu me- İusluktan başka ne gibi işlerle V ASgul olduklarını 1 ikinci teş- (B başında yazı ile umumi reis- |& divanma bildirirler.,, Tinin ekseriyeti devlete ait mües Kse ve şirketlerle ümme hizmet krine ait ve hususi mukaveleye bağlı veya muğlak olarak imti- Yazlı şirketler ve inhisar idare - ı"'mdı; hükümet tarafından ida &u mütedekt “nsup mebuslardan - o'maya - ;::—an tatrih edilmektedir. Bun ü Tdan başka şirket ve müesse - tlerde idare meclisi âzalığı Smumi kaidelere tabidir. bi Mmumi ve hususi ve mülhak itçelerle menfaati devlete ait g tsseseler bütçelerinden para hi'meyi tazammun edecek ma- kY_El_te olan bir ticaret muame- Pm'f parti mebusları yapamaz. hı'ftl mebusu avukatlar devlet, h.“u'l idarelerle — belediyeler, Yır cemiyetleri, sermayesinin .i'“h&wyı bir parçası devlete Müesseseler — aleyhine dava fİzmazlar m ,t.l_)_'iu' bir madde de: “Meclis kr":'- reis vekilleri ve icra vekil- b “nkl dâvletin alâkası olra hi lerde gerek devlet'n a- H.k'u olmayan hurusi şirket ve ilesseselerde müdürlük ve ida- * Meclisi âzalığı gibi idare ve geğisil vaziyetlerinden hekiki sı Tette fe: 1 k- '“ir, tağat ederler,, denmel Say'av seç'mi i %;ğ*_b“ı seçim kanunu yenile um.::.Yhıdmmmn umuümi dan göre vatandaşı yakın *'uın."“'df ği ve emniyet ettiği Tak T ikinci müntehip ola - Ve Te serbest bırakmayı ğ%b;ııı seçimini bü ycıı'l kıiıle #demokras'ni iki Sarlarına'daha uygün - bulü - v Gıâmkmmd.çufıkudıvar BiçRörti, yurddaşlara hak ve va lh.z_:"hede kadın erkek ayir- İK Dev'etçilik vasfi ha inin vasıf - “yı.k'î:::d??;vktçıinü; vasfı Ankar b Başka bir maddede sermaye - | müriyete eriştirmek için mesle ğgin umumi ve yüksek menfaat- lerini icabettirdiği işlerde bil - hassa iktisadi sahada devleti fi- len alâkadar etmek mühim esas larımızdandır. İktisat işlerinde develtin alâkası filen yapıcılık olduğu kadar hususi teşebbü:le- ri tefrik ve yapılanları tanzim ve mürakabe de etmektir. Devle tin hangi iktisadi işleri filen ya pacağının takdiri milletin umu mi ve yül:sek menfaatlerinin ica bına bağlıdır. Eğer devletin bu icap yolunda filen yapmağa karar verdiği iş hususi bir teşeb büs elinde bulunuyorsa bunun almmast her defasında b'r ka- nun yapmağa bağlıdır. Bu ka - nunda hususi — teşebbüsün bu yüzden uğrayacağı zararın dev let tarafından tazmini şekli gös terilecektir. Zarar takdirinde istikbale ait muhtemel kâr dü - şünülmez., , Kredi ve iktıszd Program taslağınm iktisat kısmında kredi bahsinin genişle tildiği görülmektedir. Bu bahis te şu izahlar göze çarpmakta - dir: “A — Parti, yurttaş kredi em niyet'ne büyük ehemmiyet ve- rir, Bunun borç veren mücesse - selerde doğru ve sağ'am temi- natı birinci derecede gözönünde tutulmakla yerine getirileceği - ancak bu yulâıı kreai üc BO S aaek hevesinin hakikf İş EANESÜRZ Ni kün olacağına kanidir. B — Küçük işçilerin mevsim- lik kredisini ziraat kredi koope ratiflerile temin —etmek, ç ftl & sahiplerinin yıllık kredi ihtiyaç- larını ipotek karşılığı yerine ge tirmek doğrudur. C — Mahsul hayvan ve çift a"cti ve makineleri karşılığı kre di temini usulleştirilecektir. D — Yıllık çiftçi kredilerin - de ödeme gününün ele geçecek mahsulünün alıcı tazyiki olmak- sızın satılması mümkün olacak zamandan sonraya bırâkılması - temin edilecektir. E — Madenciler, sanayi, kü- çük sanatlar erbabı, esnaf, kü - çük tacir, balıkçı ve süngercile- rin kredi ihtiyaçları temin edile cektir. F —Sanayiciler ve deniz mah sulleri için makine ve ıleg kar- şılığı kredi temini usulleştirile - cektir . Yurddaş'arın iskânı Yurddaşları ev sahibi yap mc_gı mühim prensip sayan par- t.miz esası dar olan emlâk kre - disi sermayesini artırmağa ehemmiyet vermekle beraber şimdilik emlâk bankası serma - yesinden yeni bayilere verilen kısmın yalnız mesken inşasına hasrını iltizam eder. Bu mesken lerden başka emlâk ve akar gibi yeni yapılar için k_redı açmak, eski yapılmış gayri menkuller üzerine yeni emlâk akar yapma- ga tahsis edilmemek şartile kre di açılır. Bu suretle mevcut ser- mayenin maksada hizmeti şü - müllenmiş olur. Öte taraftan daha ucüz ve uzun vadeli bir. kredi fonsiye- nin kurulup yaşatılmasını müm kün olduğu kadar çabuk tahak- kuk ettirilmesi lâzım gelen bir iş sayarız. Pa Bıîndııı başka taslakta tefe - cilikle mücadele partinin pren - siplerinden biri olarak gösteril- miş, küçük ve büyük sanayi, ip- tidat madde — müstahsillerinin menfaatlerine daha uygun hima yeye nail olacakları zikrolun - muştur. Kaçakcılıkta mücadele Taslağın maliye kısmında şu yeni iki madde görülmektedir. Madde — Kaçakçılıkla - sa- vaşı Türk hazinesinin hakkını ve küvvetini koruyan mühim mevzu sayarız. Madde — İnhisar idareleri devlet hazinesi için gelir vasıta sı olduğu kadar çalışma mevzu- larındaki mahsullerimizin fiatla rını tütüp koruyucu olmak va - zifesile milli ekonomiye de hiz- meti gözönünde tutar. Taslağın milli talim ve ter - biye kısmında partinin üniver - sitelerin adedini arttırmak fik rinde olduğu tasrih edilmiş ve radyoyu milletin kültür ve poli- tika terbiyesi için en degğerli va sıtalardan saydığı zikrolunmuş ve denmiştir ki: “Kuvvetli verici istasyonlar kuracağız. Alıcı makinelerin ko lay ve ucuz tedarikini temin ede ceğiz. Sinemanın millete yarar olmasını iş edineceğ'z.,, Nizamname esas'arı Ankara, 6 (Hususi muhabiri- ni * bildiriyor? — Halk Pı;ı:: nin büyük kurultayının tetkiki- ne sunulan program ve nizamna me taslakları bugün kongre üye lerine dağıtılmağa başlanmış - tır. Nizamname taslağında mev see alsemname rına eklern miş yeni esaslar görülmektedir. Nizamname taslağına eklen - miş muvakkat bir maddeye gö- re, dördüncü büyük parti kon « gresinin kabul edeceği program ve nizamnamenin öz türkçeye çevrilmesi umumi reislik di- vanmın takdir ve tasvibine bıra kılacaktır, - Taslakta görülen — eseslar- dan bazılarını bildiriyorum : * Partinin, ana vasıflarını gös- teren 6 oldu bir bayrağıni, bir rozeti ve bir marşt vardır. Parti ye girmek isteyen her vatandaş partide en az iki senedir yazılı iki arkadaş tarafından takdim edilecektir.,, Bakanlar Bakanlar büyük kongrede ha zır bulunacaklar ve lüzumunda umumi heyette ve çağırıldıkları âı_ıcümenıerd# izahat verecekler AT - Büyük kongrenin açılışı, par- _ıi_teşkilâu ve bütün pınig:er için kutlu bir gün sayılacaktır. Umumi idare heyeti âza ade- di 16 ya çıkarılacak ve umumi kâtib âzalardan birini büro iş lerinde kendisine yardımcı ayı- racaktır. Kaza kongrelerinin vilâyet kongreleri gibi iki yılda bir toplanması esasmın kabulü taslakta teklif edilmiştir. Parti kongrelerinde obstriksiyon yap mak yasak olacaktır . Hükümet'e temas Nizamname taslağının ni ve mühim bir kısmı da hüküşneet le temast hakkındaki esaslardır. Bu esaslara göre parti kendi rımdan doğan hükümet teş - k.ilı le kendi teşkilâtını biribi - rini tamamlayan bir birlik ta - nımakta ve parti - teşkilâtmın kendi hükümetinin her vönden muvaffak olması için bütün kuv vetile esası l edi eiı!h.;muı kabul edil- Vilâyetlerde partiyi alâkalan dıran İşler için ağız veya yazı temasları parti reislerile valiler arasında olacaktır. Partinin hükümetle temas mevzuları lüzum görülürse umu mi reislik divanının tasdik ede- E 'I BCAL LAR C.H. Partisi Ana Proğramına Yeniden Konan Mühim Esaslar Tesbit Edildi Parti Yurddaşlara Hak Ve Vazife Vermekte Kadın, Erkek Ayırdı Gözetmiyecektir PROĞRAMDA MALİ, İKTİSADİ ESASLAR ——— — — —<— Biz Avrupa takvimini alınca- | ya kadar 23 nisana düşen Hıdı- ! rellez şimdi 6 mayısta geliyor. Rum hemşehrilerimizin — Aya Yorgi yortusu da o güne düştü- | ğü için, o gün kırlara çıkarak | kuzu dolmasıyla yeşillik ve hel- ! va yemek âdetinin — İstanbulda | Bizans zamanımdan — kaldığını | söyliyenler var, Bir rivayete göre de bu âdet eski Yunanm mitoloji devrin - den kalmıştır. Mitolojinin bü - tün hikâyeleri gibi bu yeşillik bayramının da karışık bir hikâ. yesi vardır. Fakat bizim eski takvimlere bakılınca, Hidirellez. gününün ilkbaharın son günü olduğu gö- rülürdü. Bundan dolayı ilkba - harın başladığını gösteren Nev- | ruz gibi, yaz mevsiminin başla- | dığını gösteren Hidrrellez'in de bize eski İranın Sasaniler dev - rinden gelmiş olması — ihtimali de vardır. O vakitki İran'da Nevruz'da tat h yenildiği gibi, köse sa'zallı bir adam katır üzerine bindirilerek arkasından eğlence alayları ku- rulur, köse sakallı dolaştırılarak üzerine soğuk su Aatılır.o da , yaz mevs'minin geldiğini anlat- mak için sıcak! sıcak! diye hay- kirırdi. Eski İran'da Bahar Çaçan denilen bu bahar sonu bayramı Adhar ayının — birinci gününe düşerdi. O zamandaki — ayların hesaplarını tarih kitapları pek iyi göstermediklerinden bunun bizim şimdiki 6 mayısa rastla- dığını söylemek — kabil değilse | de, bizim eski takvimlerin işare- ti ve İstanbulda da halkın kır- lara çıkarak bazı yerlerde eğ - lenceler tertip edilmesi o bayra- mr pek hatırlatmaktadır. Hidirellez günü küzu dolma- sıyla yeşillik ve helva yemek â- deti bize nereden gelmiş olursa olsun, cskiden İstanbullular 'bu âdeti yerine getirmeğe pek e - Ücretli memurlar İçinbarem Ankara, 6 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Maliye Ba - kanlığı ücretli memurlar — için bir barem projesi hazırlamıştır. Lâ;v'ıa 935 bütcesinden evvel Kamutaya verilmiş olacaktır. Lâyihada bütün ücretli memur- lar için maaşlarda olduğu gibi bir derece silsilesi kabul edile - cektir. Maamalih hazırlanan bu lâyiha projesi bugünkü ücretli memurların mükterep hakları- na engel olmayacaktır. —— Bütçeler | Matbaaya verildi Ankara, 6 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Bütçe encü - meni 935 senesine ait bütün büt çeleri bitirdi. Matbarya verdi Kongreden sonra bütçeler say - lavlara dağıtılcak ve bundan bir hafta sonra Kam'ıtay umumi he yetinde görüşülecektir. —— Liman idaresi Ankara, 6 (Hususi muhabiri- | miz bildiriyor) — İstanbul |i - | man idaresinin | hazirandan iti baren Ekonomi Bakanlığına devri kararlaşmiştır. —H ceği bir talimatla tesbit edile - cektir . Gazeteciler Parti gazetecilerinin riayet edecekleri noktalar hakkında nizamname taslağına şu madde konmüştür : “Sahibi Partili olan gazetele- rin yazılarile, parti âzalarının in tişar eden yazıları parti prensip leri bakımından gözönünde tu - tı_ılur, Arzu eden partili gazete cilerle bu yolda görüş birliğine - yarayacak temas ve toplantılar yapılır. Partiller, sahibi bulumn- dükları gazete, mecmua ve mat bualarda parti program' ve ni - zamnamesine aykırı yazılar neş rettiremezler.,, KRONİK İstanbulda Yeşillik Bayramı hemmiyet verirlerdi. Bazı kim- seler o günden önce kuzu eti ye- meyi bile pek iyi saymazlardı . Takvimler o günü Hıdrı İlyas diye gösterirlerdi. Fakat arap- ça anladıklarını söyleyen kimse- ler o günün yeşillik ile münase- betim kabul ederlerse de İlyas"- n münasebetini anlamadıkların dan doğrusu Hıdrı Elez olduğu- nu iddia ederlerdi. Fakat her şe yin doğrusunu en iyi bilen halk gene şimdiki gibi Hidirellez der ve herkes o gün çoluğunu, çocu- ğunu toplayıp - kırlara çıkarak ir bahar ziyafeti yemekten hoş lanırdı. O gün herkes kendi evine ya- kın bir kırlık yere gidebilirse de, Istanbulun bazı çayırlık yerleri Hidirellez günü pek kalabalık o- vaktile bu bahar sonu gezmesi- nin şüphesiz en kalabalık yeri i- di. Bayrampaşa çayırının da “meşhur,, eğlence yerlerinden olduğunu işitirdik , Fakat benim yetiştiğim za - manda Hidirellez — şenliği için en “meşhur,, yer “-Haydarpaşa çayırı ile, şimdiki Haydarpaşa li sesinin ve karşısımdaki hastaha- nenin bulundukları, 'eskiden ça- yırlık olan bir tepe idi. , O gün Haydarpaşaya giden halkın pek çok olmasından, şim diki Akay'ın büyük babası olan “Idarei mahsusa,, bir tarife ya - pamazdı. Kadıköyüne ve Hay - darpaşaya işleyen vapurların hepsi Haydarpaşaya tahsis edi- lir ve sabahleyin erkenden baş- layarak, köprüden her vapur doldukça kalkar ve ama da öyle dönerdi. Lodos havalarda Haydarpaşadan vapura binecek halk Kadıköyüne — gittiği gibi, Hidirellez günü de Kadıköylü - ler vapura Haydarpaşadan bi - nerlerdi. O zamanın en büyük | vapurları olan 4 ve 5 numaralar | halkı taşımağa — yetişemedik'e rinden Adalara işleyen kalin sesli ve iki bacalı vapurlar bile Haydarpaşaya seyirci taşırlar - | dı. | — Haydarpaşa tepesinde yeryer çadırlar kurulür, içerilerinde buram buram köfteler ve kebap- lar pişerdi. İstanbulun en meş - hur davulcuları, zurnacıları ora- da sabahtan akşamma kadar â - henk kurarlar, onların etrafında halka kuran poturlu ve cepken- liler hiç durmadan hora teper - lerdi. O gün Istanbul gümrük - | lerinde şüphesiz hiç hamal kal- madığı gibi, — bir yerde yangın çıkarsa tulumbacı bulmak ta güç olurdu. , Horalara karışamıyan ceket- li ve pantalonlu baylar ise kü - çük iskemleler üzerinde otura - fak karşı tarafta ehramlar üze- rinde, renk renk şemsiyeler al! tında sıralanmış — maşlahlı ba - yanlara, o vakitki usülde bıyık burarak, göz diliyle meram an- latmağa çalışırlardı. Şemsiye di linde uygun cevap alınca fıstık- çı veya kâğıt helvacı gönderile- rek ikram edenler de olurdu. O vakit çocuk olanlar bu Hı - direllez şenliklerini yerlerinde göremezlerdi. Çünkü mektep le_ı-de © gün tatil yoktu. Evde - kilerin hep kıra giderek orada yemek yediği bir günde mekte- be gitmek acıklı —bir şey oldu- gundan, kederlerini öldürmek is teyen arkadaşlar : —d Neme lâbın'n, Kıpti bayra- tunda mektebe gelmek cibı daha iyi! ” T Diyerek öfkelerini belli eder - lerdi, "Zaten mektepler - Hidirellez gününde çocukları Haydarpa - şaya gitmekten mahrum bırak- tıklarına karşılık, onları bir gün mahsus vapurlarla Kâğıthane - Çayırma götürürler, orada kuzu dolmasıyla yeşillik ve helva zi- yafetini ikram ederlerdi. Haydarpaşa tepesindeki Hı - drrellez şenliği yerine- Tıbbiye mektebi yapıldığından beri ora- da — ve galiba — başka hiç bir yerde — ©o güne mahsus şenlik yapılmaz oldu. Fakat Hidirellez'den sonra mekteplerin birer birer kır gez: mesi yapmaları âdeti, bereket versin ki, hâlâ duruyor. G. A, lurdu. Kâğıthane gezme yeri | | A w HİDİIRELLEZ Bu isim, ağızda çiğnene çiğ « nene bugünkü hale gelmiş Arap ça tuhaf bir kelime dökümüdür. Ayrı ayrı ne demek olduğunu araştırmadan bir Hidirellezden ilık hava, salkım, leylâk çiçek « leri, peynirli pide, kuzu ve ma- rul anlarız... Ha bir şey daha anlarız. O da tabiatin neşesini herkesten iyi anlayan ve onun tadını hepimiz den iyi tadan çingenelerin o | gün bayram etmeleridir.. Ben Hidirellezi her sene Edir ne ve havalisi çeribaşısının bir Çkiç arkadaşla birlikte bana da gönderdiği çingenece bir davet name ile hatırlardım, Bu yıl bu davetname gelmedi. Endişe için deyim. Acaba neden? Çeribaşının teveccühünü mü kaybettim dersiniz?.. Beni ye- gâne avunduran şey benim gibi bütün diğerlerine de bu daveti - yenin gelmemiş olması idi... Sonra düşündüm ki; belki de | şu bir kaç gündür — İstanbulda hüküm süren kara kış soğuğun- dan utanarak bizi kırlara çağır- maya cesaret edememiştir. Ninelerimizi dinlerseniz, ku - zular fırında iken kar yağdığı - nt söylerler... N Vaktile Nasreddin hocaya bir işidilmemiş yemek sormuşlar: — Sarmısağı bala batır da yel. demiş. Kendisine - tattırdıkları za- man: — Bunu ben icat ettim ama, ben de beğenmedim! demiş. Onun gibi bugünkü havaları kim tertip ediyorsa acaba kendi si beğeniyor mu?, , Bugün Hidirellez #sacak 0- lanların Kâathanede kuzu yiye- ceğim diye titreyip gribe tutule ma' » sıcacık bir yerde bir fincan çaya ve bir anasonlu gev rek ile safra bastırmalarını tav- siye ederim. B. FELEK Receb Zühtü Meni Muhake- me Kararı Aldı ( Husus? muhabiri- miz bildiriyor | Ankara,6 Kamutay bugün Nuri baş- kanlığında toplandı. Siird say- lavı Mahmud yemin etti. Bundan sonra reis Zonguldak saylavı Receb Zühtünün men'i muhakemesine ait Başvekâlet tezkeresini okudu, Tezkerede: “Ön senedenberi evlenme kaydı olmaksızın birlikte yaşa- dığı Medeniyeyi öldürmekten suçlu Receb Zühtünün Usküdar sorgu hâkimliğinden suçlunun suçu işlediği anda tabibi mü- davileri Dr. Fahreddin Ke- rim, Dr. Rüştü Çaycı ve Receb Fevzinin müşahedeye müstenid raporlarile İstanbul Tıbbı Adli müşahede müdürünün mahallin de yaptığı muayene raporları münderecatına ve dinlenilen hu kuku âmme ve müdafaa şahid- lerine nazaran Receb Zühtünün suçu işlediği anda ceza kanunu- nun 46 ıncı maddesinde zikre « dilen akli halette bulünduğu ve bu itibarla cezai ehliyeti olma- dığı tesbit edildiğinden men'i muhakemesi”»? karar verildiği,, yazılıyordu. — Türkiyat Enstitüsü Edebiyat fakültesine " bağlı Türkiyat enstitüsünün Ankara- ya nakli takarrür etmiştir. Ens- titü bugünlerde — taşmacaktır. Enst'tü ile beraber, profesör Köprülü Fuat ve asistanlar da Ankaraya giderek orada çalış - mağa başlayacaklardır. Köprülü Fuadın Ankarada yeni kurulacak edebiyat fakülte si dekanlığına tayini ve aynı za- manğa saylavlığa seçilmesi ta- karrür etmiş gibidir. Bu takdir- de, İstanbul edebiyat fakültesi dekanlığına profesör Şekip ta « yin edilecektir. Çi |