y : ; TAN , m telrikası : 12, ':MEIN KMPF, KAVGAM Hitlerin yazdığı kitab IBU ESERDE İLERİ SURÜLEN DUŞÜUNCE VE DUYGULARLA HIÇ BİR. BAGIMIZ YOK - TUR. BU TEFRİKAYI BÜTÜN DÜNYADA DE- DIKODU —UYANDIR - mak. Daha sonra da içtimai ih- tilâl. Mevcut bütün kuvvetleri imtiyazlı şahısların ve sınıfların rnenfaati için değil, — doğrudan doğruya - milletin hizmetinde kullanmak ve bu — kuvvetlerin iyi idaresinde âzami dikkat ve MIŞ SİYASI BİR VESİ- KA OLARAK NEŞRE- DIYORUZ.) İkinci teşrin ayında Pome- ranyadaki hastahaneden çıkıp ta Münihteki alayma iltihak et- tikten sonra, vaziyetin buna mü sait olmadığını anladı. Martta vaziyet daha vehamet peyda et- mişti. Kurt Eisner'in ölümü va- kalara, durdurmak - şöyle dur - sun, bilâkis hız vermişti. Ona göre, Yahudiler tam mânasile hâkimiyeti ellerine almışlardı. Hitler muvakkat olduğuna kani bulunduğu bu rejime kar- $i o kadar açık düşmanlıklar gösteriyordu ki, bu yüzden 27 | nisan 1919 da tevkifine karar verildi. Fakat Hitler kendisini Mle gelen üç kişiyi tabanca- sile kaçırmıştı. Almanya, Sosyalist partisi i- le Merkez partisinin elinde mu- kadder inhidamdan — kurtula - mazdı, Millt burjuvalar denilen teşekküller ise, en iyi niyetleri- ne rağmen harabeyi tamir ede - cek yapıcı kudrette değildiler, Kendilerinde bu iş için lüzumlu titizlik göstermek. En sonunda da manevi ihti - âl: Bir insanın şahsi hürriye - | tine ve mevkiüne hürmet etmek fikri artık eskimiştir. Irkın mu- hafazası ve temizliği bahsında, her hangi bir tedbir almak mev- | zuubahis olduğu zaman, böyle bir düşüncenin yeri yoktur. Ü - mumi harhın verdiği mağlübi - yet neticesi, Almanyanın dışarı- daki düşmanları tarafından ezi- lişi, içerideki ihtilâl, bütün bun- lar öyle — kendiliğinden olmuş şeyler değildir, her birinin derin sebepleri vardır. — Hitler bütün bu sebepleri araştırmış ve dü - zeltmek için de saydığımız dö: cepheli bir ihtilâl lâzımgeldiği- ne kanaat hâsıl etmiştir. Bismark'ın temelini kurduğu Alman İmparatorluğu, harpten evvel uzaktan bir bakışla gayet müreffeh ve şerefli görünüyor - du, Halhuki dikkatli bir Böz, zâ- hiren o kadar kuvvetli görünen bu devletin inhidama olmasa hi- le, sukuta doğru gittiğini gös - teren gizli fenalıkları pek iyi se- zebilirdi, Bazan felâketin de hayırlısı olurmuş, Hitler, bir bakımdan Umurni harp felâketini, Alman- ya'yı yavaş yavaş ve için için yi- bir çok şartlardan hiç biri yok- u. Ö zaman bir netice kendini gösteriyordu: yeni bir fırka kur mak... Bu fırkaya evvelâ İhtilâl- ci Sosyalist partisi adını verdi, gerçi iş programının müsved - desi ihtilâlci idi ve işçi kütlesine istinat edilecekti. Hitler bunun lüzumunu daha Viyanada iken gördüğü sefalet manzaraların - dan tı. Kafasmda bazı yeni mülâtıa - zalar da canlanıyordu. Eski ho - calarmdan biri, Gottfried Feder ona iki tü lmteri ile kazandıkları “temiz,, para ki, buna milli para diyor - du. Öteki de arsmlusal spekü - lâsyonlardan meydana gelmiş para... Umumi menfaatlere hiz. met etmek vazifesi olan hükü - metin milli parayı himaye et - mesi de gene bu vazifenin icap- larıııdııııg.uıl Fakat dünya mali piyasalarına baş vurup istikraz- lar yapmak, zaten çoğu Yahudi olan bu para — oyuncularını bu suretle memleket işlerine kı:lş- tırmak, Hitler'in gözünde Al - man halkını ve sanayiini kıs krv rak bağlamak demekti... Feder de öyle söylüyordu: “Bu arsrulusal spekülâsyon - cular vasrtasile para istikraz et- mek, bir milletin kendisini sonu gelmez faizlere mahküm etmesi Bir fırka programını hazırla- yan adam için — ilk iş bu prog - ramda evvelâ varılacak hedefi gün gibi açık olarak göstermek- tir. Müracaat edilecek vâsıtalar ikinci derecede — kalırlar, Eğer hedef yerinde ve isabetli olursa, ena varmak için karşılanacak müşkülât her halde iktiham edi- lir, Yalnız kendi menfaatlerini düşünen âdi politikacılar, Bis - markın bir tarifini, kendi işleri- ne uygun bulmuşlardır. — Bis « mark şöyle demiş: “Politika mümkün olanı yapmak sanatı - dır.,, Bu politikacıalr da pek ta- bit olarak bu tarifi de en dar er içinde tefsir etmişlerdir. u adamlar — büyük fikirlerden yen hastalıktan kurtarmak için yapiılacak işlere yol açan bir ni- metsayar. Eğer Umumi harp olmasaydı, milleti bekleyen fe- lâket belki gecikecekti, fakat muhakkak daha müthiş olacak- tı. Harpten evvelki yıllarda Al- manyanın sıhhatindeki bozuk- luğu gösteren alâmetlerden biri de, resmi yollardan ve havadan para kazananlara — gösterilen sermayelerin döndüğü Mâli iş- — Tere asılzadeleri de Biş- insan faziletini çok gerilerde br- raktığı bu yolu kapamak lâzım- dı. Borsa işlerini iyice — bir ka - zanca bağlamak — her halde bir muharebeyi kazanmaktan çok kolaydır. Asılzadeler de bu yola girince, yavas yavas cetlerinden tevarüs ettikleri güzel haslet -| lerden uzaklaşıyorlar, asaletle . rinden kaybediyorlardı, İmparatorluk — hükümetinin esaslı kusurlarından biri de, bir iş yapmağa karar verdiği ya - rım — tedbirler almak - suretile gösterdiği kabiliyetsizlikti. Ger- çi buna da hayret etmemek lâ: zımdır. Çünkü evvelâ yapılacak her hangi bir iş için patlâmen - todaki grupları ayrı ayrı ikna etmek mecburiyeti vardı. Diğer taraftan imparatorun en yakı - nında bulunanların, sadece ken- dilerini birer sadakat nümunesi diye göstermekten — başka bir şey yaptıkları yoktu. * Bunların hiç biri hakiki vaziyeti impara- tora anlatacak cesareti kendin- de bulamıyor, belki bir şey söy- lerse hoşa gitmez de gözden dü- şer diye korkuyordu. Ne kadar — sulhsever olsalar da, gayri kabili içtinap bir tarz- da harbe doğru gidildiğinin kimse farkında değildi, Nüfusu- nun çoğu Leh olan vilâyetler - deki icraatta azim ve iradeden karıştırmak- | Versay Andı IBaşı 1 incideJ muatebe etmemiştir. Yalnız bu tedbirlerin bilhassa İngilterede denizaltı gemilerinin inşa ka - rarı dolayısile husule getirdiği tesirlere ve bunların tam buna dair müzakereler başlayacağı si rada yapılmış olmasına işaret eylemiştir. Bu hareketi kendisi ne karşı pek nazik bir rmuamele addedememekle beraber İngil - tere hükürneti Alman murahhas larını kabul etmeye hazırdır, Mac Donald bu beyanatı İn- gilterenin Versay muahedesine olan merbutiyetini hemen tama men terkettiğini gösterir. Muh- terneldir ki, yakında silâhsızlan- ma meselelerini daha iyi bir su- rette tetkike yarayacak fırsat - lar zuhur edecektir. Çünkü Hit ler, silâhsızlanmayı bir kontrol altında olarak kabule hazır ol - duğunu sarih bir şekilde söyle - miştir. Mac Donald, nutkunu nikbin bir ifade ile bitirmiş ve umumi barışı kolaylaştıracak ihtimal - lerin mevcut olduğunu ve bun- lardan istifadeye çalışacağını söylemiştir. İngiliz siyasası Londra, 3 (A.A.) — Avam kamarası toplantısının sonuna doğru John Simon, İngiliz si - yasasının uluslar kurumu pren- siplerine sadık kalacağını bildir miş ve Almanyayı emniyet si- yasası gidişine iştirake Cavet et miştir. Muhalif partiler üyeleri hü - kümetin güttüğü siyasayı tas - vip etmişlerdir. İşçi partisinden Lansbury, si- lâhsızlanmanın, dış siyasasının son gayesi olmasını istemiştir, Liberal partisinden Samuel, ittifaklar sistemine dönüş siya- İN YA İngiltere Ve Karsta zelzele IBaşı 1 incide) henüz kati şekilde tesbit edil - memiş olmakla beraber, evvel- kilerle birlikte (500) olarak tah min edilmektedir. Ağır ve hafif sürette yaralananların — sayısı (1200) ü geçmektedir. Bir çok kimseler de kayıptır. Çöken bi- naların mecmuu 1300 kadar ol duğu anlaşılıyor, Halk şaşkm ve perişan bir haldedir. Bir çok aileler ana, baba ve evlâtları kaybetmi ler, bir kısmı ölü olarak bulun - muştur. Büyük bir heyecan hü- küm sürüyor. Zelzele esnasında telef olan hayvanların sayısı çok fazladır. Bu hususta kati bir rakkam söy lenemez. Hayvan leşleri henüz kaldırılamamıştır. Bir çok kaza ve köyler pek müthiş bir manza ra arzetmektedir. Halk ne ya- pacağını şaşırmış vaziyettedir. Sarsıntılar devam ediyor Kars, 3. A.A.— Yer sarsıntı. sı merkezi olan Aigor nahiyesi çevresinde yirmiye yakm köy- de evvelisi gece ve dün gündüz ve gece geç vakta kadar aralık- lr olmak üzere şiddetli sarsıntı - lar olmuştur. Bu köylerdeki ev- lerin bir çoğu tamamen gçökmüş, kalanlar da oturulamıyacak bir hale gelmişti Dün ikinci bir yardım heyeti felâket mahalline gitmiştir.Dün otomabillerle bin kilo ekmek ve diğer yiyecek gönderilmiştir. Çöküntü altında kalanları kur- tarmak için de amele postaları gitmiştir. Hadisenin verdiği korkudan halk geceleri dışarda çadır ve bahçelerde geçirmektedir. Yardıma koşu'uyor Ankara, 3 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Karsta vuku- a gelen zelzele zurada büyük bir teessürle karşılanmış, alâkadar sasımın, İngiltereyi otomatik ©- larak bir Fransız - Sovyet ihti - lâfma iştirake sürüklemesinden korkmaktadır. — | Muhafazakâr partisinden Churehili, ulusal müdafaa siya- sasını tenkit ederek tecerrüt te- Çalışma i tavsiye etmiştir. Hükümetin Romada toplana- cak olan Tuna konferansına bir t göndermek yolundaki hareket tarzmı tenkit eden mu- hafazakârlardan Austin Cham- eser yoktu. Sadece zihinleri tah- korkarlar. Milletin uzak istik - bali hiç birinin umurunda değil- gi:. Kendileri çınğe ı;nrlt.f için - yaşıyorlar ya.., Bu, ır için kâfidir. — Hitler bu adamlardan iğreniyor. Yapacakları işlerden hayır gelmiyeceğini biliyor. O- nun için iktısadi bir ihtilâlin lü- zumuna kanidir. Evvelâ milleti yüksek para oyuncularının elin- den kurtarmalıdır. Bunlar, mil- Ni sermayeyi kemiriyorlar . Sonra da politikada ihtilâl lâ- gımdır, Parlâmento rejimi yeri- fan bir diktatörlük rejimi kur . rik ediyorlar, kızdırıyorlar, fa- kat kestirme bir iş yapamıyor - lardı. Netice olarak da Cermen- lik buralarda hiç bir şey kaza - namadı, bilâkis Lehlerle anlaş- mayı imkânsız bir hale getir - dikleri gibi, Rusları da kendile- rine adamakıllı düşman yaptı - lar, Alsas Loren'de de, ortada - ki meseleleri halletmek için hep yarım tedbirler kullanmışlardı. Burada bir defa Fransız çiya- nının merhametsizce bir yum - rüukla kafasmı ezecekler ve bü - tün Almanlar gibi - Alsaslıların berlain, daha müsbet bir iştirak istemiştir. Muhtelif hatiplere cevap ve « ren John Simon, uluslar kuru - mu nizamnamesinin mıntakavi andlaşmalarla kabili telif oldu- gunu söylemiş ve lokarno mua- hedesinde zikredilmiş bulunan bu nizamname mucibince Fran- sa, Rusyaya, yardım maksadı ile Almanyaya hücum ettiği tak dirde, bu hücum, — İngilterenin Almanya aleyhine bir hareketi- ni intaç etmiyecektir. Con Saymen'in verdiği izahat Londra, 3 (A.A.) — Sir John Simon, Almanyanın silâhlanma sını geçen ikinci teşrinde Avam | , kamarasında ihbar etiğini, ve Alman silâhlanma hızının şim - di çoktan geçtiğini bazı rakam- larda vermiş olduğunu hatırlat. mıştır. Berline ziyareti sırasında, Sir John Simon, Hitlerin, ileride di- leklerini çoğaltmamak — arzusu ile hareket ederek Alman ihti- yaçalrını samimiyetle söylediği kanaatini beslemiştir. Maama - fih, Almanyanm, uluslar kuru- muna karşı takınmış olduğu va- ziyet John Simon ve Edeni in- kisara uğratmıştır, John Simon, Berlin seyahati- nin, evvelce koyu bir sisg arka - sında görülen Avrupa vaziyetini aydmlatmış olduğunu söylemiş- tir, a e da aynı haklarını tanıyacaklar- dı. Ne sağdan, ne soldan hiç bir şey başaramadılar. Zaten o şe- rait altında da başka ne yapıla- bilirdi? En büyük fırkaların bi- le içinde en müthiş hainler çok. tu. Meselâ Merkez partisindeki Wetterle gibi... (Arkası var) daireler #elseleden zarar gören- Töre yardım için tedbirler almış- lardır. İç İşler Bakanlığı ilç Sağlık ve Soysal Yardım Bakanlığı Kars vilâyetine telgrafla emir vererek zelzelelerden evleri yı - vT bildir - miştir. Bu iş için Kars vilâyeti emrine icap eden tahsisat verile cektir. Kızılay umumi merkezi de faaliyete geçmiştir. Zelzeleden zarar görenlere Kıztlay tarafından çadır ve ye- mek verilecektir. Gayrı tabit havalar Kars, 3 (Husüsi muhabirimiz bildiriyor) — Vilâyet ve jandar ma zelzelede felâket geçirmiş a- ilelere yardım elini uzatmıştır. Halk teskin edilmektedir. Fa - kat, ikinci defa zelzelenin teker- rürü, halkı çok heyecana düşür- müştür. Şehir ve kazalar bom - boştur. Kurtarma heyetleri hiç durmadan çalışmaktadır. Tek - rar bir zelzele vukuundan kor - kulmaktadır. Şark vilâyetlerinde — havalar gayrı tabil gitmektedir. Trab - zonda sıcaklar gölgede 36 de - receyi bulmuştur. Rasatanenin kayıtları İstanbul rasathanesi, Karsta vukua gelen zelzeleri kaydet- miştir. Fakat zelzele merkezi Istanbula çok uzak olduğundan, Istanbullular için bir tehlike mevzuu bahis değildir. Jeolojistler ne diyor? Jeoloji —mütehassılarından Malik Kars zelzelesi hakkında diyor ki: — Zelzele arazisi altüst ol - muş mıntakalarda vukua gelen bir hâdisedir. Bunun başka bir sebebi olmadığı gibi mevsimin ve sairenin de zelzele üzerinde bir tesiri yoktur.Bu zelzele dola yısile Ağrıdağınım tekrar indifa edeceğini hiç zannetmiyorum. Filvaki Ağrı dağı eski, volkanik bir dağdır. Fakat zelzele ve vol- kanizm başka başka şeyler oldu ğundan, Ağrı dağının zelzele i- le bir alâkası olamaz. Her taraftan tolgraflar Karsta akrabaları ve tanıdık- ları olan bir çok kimseler dtin telgrafhaneye koşarak, — sıhhat haberi almak için telgraflar çek- AT İTALYANLARiN TAVSIYELERİ Bir Ulusun Harb Arzusu Nasıl Yok Edilebilir ? Roma, 4.A.A.— Alman deniz inşaatı hakkındaki ifşaatı tah- lil eden Roma gazeteleri, bu &.: lTâhlanmanın, Almanyanın eski askeri kudretini ihya etmek ve intikama hazırlanmak arzusu- nun yeni bir belgesi olduğunu duğu takdirde, tadil imkânmı derpiş etmekdedirler. İngiltere bu imkânı tasrih eden madde- lere istinad edecekdir. Kuvvet polit.kası Londra, 3.A.A. — Bu seneki ' —— * | yazmakdadırlar. Tribuna gazetesi diyor ki : kendi durumlarını tekrar tet- kik etmek ve hâdiselerin emret- tiği kararları almak mecburiye- tindedirler. Şunu iyice bilmek — lâzımdıc Wi, nyanın harb arzusünu teşvik eden, diğer devletlerin sulh fikirleri ve siyasalarının te reddüdüdür. ,, Gazete, alâkadar devletlerin icabında harba girmeye hazır olduklarını isbat — etmeleri şar- tiyle, silâh kullanmadan, her- hangi bir ulusun harb arzusunu yok etmenin mümkün olduğuna yazmakdadır. Almanyanm deniz - silâhlan- ması karşısında İngiliz aksüla- melini hatırlatan Ciornale d'i- talya gazetesi, İngiliz hüküme- tinin, Vaşington ve Londra mua hedelerini imzalayan devletler. den,yeni deniz inşaatı hakkında hareket serbestliği istemek ka- rarında bulunmasının muhteme! olduğunu,yazmakdadır. Vaşing- ton ve Roma'muahedeleri, imza etmeyen devletlerin herhangi bir hareketi ile arsrulusal deniz kuvvetlerinin muvazenesi bozul “ Almanyanm bu yeni duru- mu karşısında, üç büyük devlet ve geçen seneki seyahatlerinde Lord Edene refakat eden, nazı- rın parlamento kâtibi Kran- bürn, sırf kendi kanaatını söy- lediğini işaret ederk, her iki se- yahat arasında siyasal vaziyetin gösterdiği değişiklikden endişe duyduğunu söylemiş ve demiş- tir ki : “ Kuvvet politikasının müvaffak olamıyacağı eyice an- laşılırsa, harba sürükleyen kuv- vetlerin önüne geçilebilir. Biz, mes'uliyetlerimizi üzerimze al- maya hazırız.Harbın bugün bile uzun seneler için bertaraf eaile- bileceğine inanryorum.Ancak ka çamak yolları tutarsak, tamiri mümkün olmıyacak bir felâket- le karşılaşacağız.., Avusturya meselesinin yakın- da Avrupanın esas meselesi ola- cağını söylemiş olan muhafaza- kâr partisinden Kazalet demnişe tir ki: “Avusturyayı, sırf bir İ- talyan meselesi olmakdan kure tarmak için, İngilterenin, Frane sa ve İtalya ile birlikte Avus- turya mukadderatını tayin et- mesi, Çekoslovakya, Romanya ve Yugoslavyaya, Avusturyava ekonomik imtiyazlar vermeleri Tüzumunu kabul ettirmesi lâzım dır. Bu imtiyazlar verilmedikçe Avusturyanın yaşaması imkân- sızdır. leksiyoncular gelecekler, giliz Nadir bir pul Dünyanın bir tanecik eski pulu şimdi İngilterede bulun- maktadır. Bu kırmızı ve kötü basılmış küçük kağlt parçası şimdi en aşağı on bin İngiliz lirası kıymetindedir. Müzayede- ye bu fiyattan konacaktır. Kol- Gözlük düşmanları Şimdi Almanyada sellüloit kenarlı gözlükler aleyhine şid- detli bir propaganda yapılmak- salu. De peanavandavı idare edenler de birçok Almanların hiç ihtiyacı olmadığı halde göz- lük kullandıklarını söylüyorlar, Bunlar gene eski-! gibi burun- eee easerene ee yerai e KEnalir gözlük kullanılması taraftarı- dırlar. Bu iri kenarlı yuvarlak göz- Tükleri Almanyaya ilk sokan a- dam Radowiteki— isminde hir diplomatmış. Bu »et Çinden ge- lişindebttün resmi yerlerde bu. gözlüğü takarak herkesin dik- katini üzerine çekmiş. Eneski yumurta Amerikada Har ard Univer- sitesi tarafından Teksas eyale- tine gönderilen bir fenni tetkik heyeti, orada, dünyanın en eski yumurtasını bulmuştur. Garip bir kuşa ait ve toprak altında taş haline gelmiş bulunan bu yumurtanın 225 milyon sene evveline ait olduğu tesbit edil- miştir. Tarihten önceki devire lere ait bu yumurtayı yumurt- layan garip kuşun iskeletinin bir kısmı da taş haline gelmiş bir halde yumurtanın yanında bulunmuştur Ginesinin bu bir ıınuımnftıı puluna hayran hayran bakacak- lar, arttıracaklar, nihayet birisi- nin üstünde kalarak, o da se- vinç içinde koölleksiyonuna yer- leştirecek. Bu pul mektepli bir çocuk ta- rafından bir evin çatısı arasm- da bulunmuştur.Çocuk pulu Li- verpol'lu bir kolleksiyoncuya altı şiline satmıştır. Birçok ma- ceradan sonra pul, en nihayet Ferrari isminde bir kont tara- fından 15.000 framga satın alın- mıştır. Nihayet 1922 de Hind ieminde bir Amerikalı, pula iki yüz bin dolar vermiştir. Şimdi bu pula karısı varis olmuştur. Tekzip edllen haber Berlin, (A.A.) — Askersiz - leştirilen yerlerdeki şehirlerde Reichswehr kuvvetlerinin ko - nulduğu haberleri resmi maha- filde kati olarak tekzib edilmek tedir. rekmektedir. Hayvan zayıatı pek çok olmuştur, Sayısını şim dilik kestirmek kabil değildir. Felâket mıntakasında sarsın- tıdan sular çekildiği gibi bazı yerlerde de on metre genişliğin- de açılan çatlaklardan kırmızı renkte sular akmaktadır. Top - rakta bir çok çatlaklar vardır. Digora giden şosa üzerinde on menfezli bir köprü yıkılmıştır. mişlerdir. Yurdun her tarafın - dan, Karsa telgraflar çekilmek. tedir. 'Diğer vilâyetlerde ve diğer vilâyetlerimizde de du- - " Fakat bunlar gayet hafif olduğundan, yürüyen bir insanın hissetmiyeceği kadar - dır. En fazla Trabzonda duyu- lan zelzele esnasında, elektrik- ler sönmüştür. Fakat, hiç bir hasar olmamıştır. - Trabzonda çok çok fazla sıcaklar vardır. Henüz mevsimi olmadığı hal de, fazla sıcaktan mektepler ta- til edilmiştir. Tekfar kaydede - lim ki, zelzete merkezi İstanbul dan 1200 kilometre uzak oldu gundan, şehrimiz için endişe e- dilecek bir şey yoktur. Kırmızı sular akıyor Kars, 3 (A-A.) — Insan zayi- atının hakiki sayısını tesbit e- debilmek için felâkete uğrıyan Möylerin tamamen görülmesi ge Felâkete uğrayanların yiye » cekleri tamamile temin edilmiş- tir, İlk telavileri yapılan yara- lılar hastahaneye getirilmekte - dir. Kaşta samyeli Kaş, 3 (ALA.,) — Uç gündür kazamızda siddetli sam yeli es- mektedir. Dün öğle vakti hara- cet 34 idi. Dün fırtına durmuş ve hararet 30 a inmiştir. Sam fırtınasından ekinler ve zeytin- ler müteessir olmuştur. Yağ - mur olmadığı takdirde köylü çok zararlanacaktır. Hava yağ- mura müsait görünüyor. e