<—— 3.3.9015 İstanbulu Kıymetlendirmek Kolaydır, Ucuzdur, Çabuk Olur İstanbuldan gelip geçen bir bü.vi'rk Fransız şehirci ve mima- T ile İstanbul hakkında konuş- tum. Eğer san'at ve ihtisas hâ- kim olursa, İstanbulda ne kadar Oklaylıkla ne umulmaz muvaf- fakıyetler elde edilebileceğini bu mülâkatta bir daha öğren- dim, Bu şehirci ve mimarın şim- diki plânları şehrimize lâyık Börmediğini de söylemek iste- BT ada o Doıtımıuı ilk söz olarak de- — lstınbulun. bütün dünya şe hifleti arasında eşsiz bir itibarı var, Yerinin muhteşemliği, em- salsiz abideleri ile, İstanbul, şüphesiz yeryüzünün en güzel san'at şehridir, Biraz fikir sahi- bi olup ta onu görmemek haya- İlnı beslemiyen bir tek kişi yok En güzel san'at şehri! Tz*ııı- tini bir tarafa bırakınız. Geçen- lerde İstanbul şehrinde her bi- Ti ayrı ayrı seyredilmeğe değer 450 san'at abidesi olduğunu duymuştum. Ve bunların hepsi de ancak İstanbulda görülebilir Orijinal eserlerdir. Hatıra he- Men bir sual geliyor: Ya niçin İstanbulun seyyahlarla dolup boşald:ğmı görmüyoruz? Şehir- Cİ ve mimar cevap veriyor: — İstanbula gelinmemesinin Bebepleri şunlardır &) Öteller çok eski ve fena E.. Bütün dünya şehirleri arasında eşsiz bir itibarı olan bu İstanbul döşelidirler ve hiçbir cazibeleri yoktur. .. b) Reklâm yapamıyorsunuz. e) Seyyahları - eğlendirmek ve şehrinizde alakoymak için hiçbir teşkilâtınız yoktur. Hulâsa, İstanbul, hiç istifade edilmiyen uykuda bir servettir. Bu serveti kıymetlendirmek ve istismar etmek için çok ça- lışma, çok zaman, çok disiplin, ve... pek az para ister. Pek az para! Bu söz benim | gibi herkesi hayrete düşürecek- tir. Çünklü bizler san'at ve ihi sasın milyonlar tasarruf ettiri! bir kuvvet oldug_ı'ııı bilmeyiz, Bilâkis san'at ve ihtisası pahalı ve masraf çıkarır bir amil adde- deriz, Şehirci devam ediyor — Üç dört sene içinde İstan- bulu dünya zenginlerinin telâki yeri haline getirmek için biraz gayrette bulunmak - kâfi gelir. 10.000 seyyahın yalnız onar gün oturup, otel, otomobil, alış ve- riş masrafı olarak beşer yüz lıra harcayacağını tasavvur edin: Şehir 5.000.000 lira kazanmış o- lur. (Boğaziçi sahillerinde, ya- hut diğer yerlerde, daimi, yahut yarı devamlı yerleşecek olanla. tın bırakacakları para bu yekün- da yoktur.).. Verdiğim rakam 'aridir: Çünkü Fas gibi küçücük bir memlekete senede 45.000 ziya- | marızarasını Büyük Bir Fransız Şehirci ve Mimarı Diyorki: “İstanbul 3,4 sene içinde dünya zenginlerinin randevu yeri haline getirilebilir., NOLDALL A LL L LA L LA LA L P L OA L SAA AAAARAARARARARAAA bırakıyor! c İstanbulu kıymetlendirmek ve istismar etmek için neler yapmalıyız? Nerederi işe başla- malıyız? Aşağıdaki izahat bu suall cevabıdır: — İstanbula seyyah getirmek ve onları alakoymak için şehrin etrafının düzeltilmesine, müm- kün olduğu kadar sür'at ve dik- katle itina lâzımdır. Bazı nok- sanlar hemen tashih olunsa, şe- hir çok kazandırır. 1 — Şimendiferle yolda görülen manzara: Öryant ekspresile İstanbula vâsıl olan seyyahların Türkiye ile ilk te- masları pek fenadır. Uzun mas. rafları ve istimlâkleri bırakınız: Fakat evleri boyatarak, ve yol boyunca demet ağaçlar dikile- rek bu hazin fakirlik manzarası giderilebilir. 2 — Sirkeci istasyonu ile Ga- lata köprüsü arasındaki güzer. gâh, dünyada misli pek az bu- lunacak kadaı hazinedir. İyi bir şehir plânı bir an ev. vel kabul edildikten sonra, — Fabrika mahalleleri, — Ticaret mahalleleri, — Apartman mahalleleri, — Azami i-i katlı köş mahal- leleri, .«.— Estetik kıymeti olan ma- alleler tahdit olunmalı... Bu suretle Is- tanbul şehrinin hem fasılasız devam edip giden tahribi oldu- ğu yerde durdurulmuş, ve erte- si günden itibaren inikşafa doğ- ru yürümeğe başlanmış olur. gelirken Pek mühim olan noktalardan biri, bazı mıntakaların bugünkü asla değiştirtme- mektir. Bu mıntakalar bilhassa camiler ve eski mezarlıklar et- rafında ayrılacaktır, İstanbul mezarlıkları turizm bakımından çok büyük bir kıy- mete maliktirler, Ön.ara dokun- mak yasak edilmelidir. Başka yerlerde yeni ve modern mezar- lıklar vücuda getirilmeli, hatta, şimdi Eyüp mezarlığını lekele- mekte olan çok kötü yeni m zarlar ortadan kaldırılmalı Şehri eskiden çok neş'elendi- ren çeşmelere, yeniden su ve- rilmelidir. Ç San'at kıymeti olan mintaka- ların korunması, her yeti kü- çük bir mürakabe şubesinin ba- şında, dört beş san'atkârın e| ne bırakılmalıdır. Bu san'atkâ retçi geliyor ve 35.000.000 frank | larla mal sahipleri arasında çı- AA Araçarar mşarm |mak kolaydır. kacak her ihtilâfı mes'ul şef hal edecektir. Bu san'atkârlar evi. ni yeniden boyatacak olan, bah. çesine parmaklık yapan herke- se, tamir ve inşa işlerinin hep- sinde tehberlik edeceklerdir. Bu himaye teşkilâtı Avrupanın bir- çok şehirlerinde vardır. Meselâ Frankturt'ta, eski manallelerde, tüccarlar mahallenin mürakabe- sine memur san'atkârın muva- fakatini almadan, hatta tabelâ- larındaki hartfletin şekillerini bile değiştirmekte serbest bıra- kılmazlar. Şehrin böyle “Zoming” lere “Eyüp mezarlıklarını olduğu gibi bırakmalı,; taksimi sırasında memleket çok cazip bir lüks mıntaka ayrılma- lıdır. Belediye bu mıntakayı is- timlâk ettikten sonra, ancak ko- yacağı şartlara riayet edecek o- lanlara satmalıdır. ba Acaba böyle yepyeni bir mın- taka olarak Florya düşünüle- mez mi? Emsalsiz ve mevsimi uzun süren bir plâjr vardır. Her şey yeniden yapılacaktır. Sey- yahlar doğrudan doğruya inip, gümrük muamelelerini de ©- rada yaptırabilirler. — Floryayı Troylobüs'lerle — şehire bağla- Bundan başka Beyoğlu veya İstanbulda her- hangi bir mımntaka lüks'mıntaka olarak ayrılabilir. Buraya evve- l1â teraslarla denize kadar inen bir otel, sonra tiyatro ve sair müesseseler yapılır ve mükem- mel ikametgâh yerleri ayrılır. Bu mıntaaklar Beyoğlunda ©- lursa ön duvarı yıkılarak bahçe- si caddeye kalbedilecek olan Taksim Bahçesi ve etrafı, ya- hut İstanbulda yanan Adliyı Sarayı ve etrafı olahilir. Birin- de otel yeri Taksim Bahçesinin rinde yanan sarayın yeri olabilir. Bu fikirleri İst bul gazetelerinden birinde oku- muştum, Dostumuzla görüşür- ken hatırıma geldi. İstanbulun Aşıkı olan san'atkâr sözüne de- vam ediyor: — Boğaziçinde yenidenta. - olunduğu vakit, pencere kan Tarı kırmızıya ve kendisi limon küfü rengine boyanmış eski bir yalı vardır. Yalnız bir boya itis nasıt ile bu manzara ortasında nasıl bir kıymet hâdisesi vücu- da guırehıloceğıne bu en iyi bir misaldir. y İstanbula yeni otel yapılır« ken, seyyahların artık, her yer- de bir çeşit olan modern üslüp. | taki palaslardan bıkmış olduk- ) larını hesaba katmak lâzımdır. Lüks mıntakada, isterseniz buna eğlence mıntakası deyi- niz, bütün zevk vasıtalarını top- lamalıdır. Barlar, açık kahveler, sıcak deniz sulu havuzlar, tenis ve saire pibi.., Böyle kül halin- de bir A rupa parçazsı vücuda getirilmekle seri bir muvaffa- kıyet kazanılmış olur. İkinci bir mıntakada, hususi- yetleri itina ile muhafaza edi- lecek olan, tamirlerde eski şe- killeri bozdurulmryacak olan, bir san'at parçası clmalıdır: me- selâ Eyüp! Tahdit edilecek o- lan bu mıntakanın müraakbesi, dükkân ve sairenin estetiği ve temizliği san'atkârların eline bı. rakılmalıdır. Eğer zevk hâkim olursa, mezarlıkları, türbe ma- halleleri, iç sokakları ve bütün pitoreski ile, şehrin bu kısmını görmeğe her yerden seyyah ge- lir. Eski Avrupa - şehirlerinde böyle dokunulmaz parçalar var- dır. . Böyle bir mıntıkıyı Ankara için de şimdiden düşünmek ge- retkir, .. Muhtelif notlar 1 — Çeşmeler, geniş saçaklı kapılar tamire ve bakıma muh- taçtırlar. Tam bir harabinin ö- nüne geçmek için tedbir alma- hıdır. 2—Umumi bahçeler daha mahalli, daha orijinal bir üslü- ba malik olmalıdırlar. Saray- burnu parkı ile Sultanahmet parkı derhal tadil olunmalıdır. Bu iki bahçe pek kötü bir zevk mahsulüdürler, 3 — Eğer mümkün olaydı, is- tikbalde, büyük İpodromun bu- lunduğu yerler eski seviyesine indirilerek, burası sokakların üst kenarına almış olan bit ten- cere şekline konabileydi! .. 4 — Yangın yerlerinde boş. dukların kullanılmasına intiza- ren, bu hazin fakirlik ve yıkık- lık manzarasını kaldırmak için, buralarını ağaçlamak lâzımdır. $ — Şahısların malt olan bazı eski ve oldukça mühim binalar damların bakımsızlığı yüzünden tehlikededirler. Bir tormül bu- larak mal sahiplerine şehrin bi- rer kiymeti olan bu eserlere baktırmak imkânı bulunmalıdır. Bu tedbir, bilhassa »« Bir gün Atatürke minnetdarlıklarını istiyenler Taksim abidesini mek N | Taksim meydanının orta | sındaki yeni inşaatta kötü mi | marların kötü san'atiyle mü | ;Ladeıc edilmez mi? Bir ko misyon yeni Türkiyeyi leke llıym san'atkârların tahriba'ı- nı önlemelidir ve iğrenç plân- | larını merhametsizce reddet melidir. ha içindeki bazı binalar için elzem- dir. .. 6 — Taksim meydanı ortasın- daki yeni inşaatta kötü mimar- ların kötü san'eti ile mücadele edilemez mi? Bir komisyon, ye- ni türkiyeyi lekeliyen san'atkâr- ların tahribatımı önle.selidir ve iğrenç plânlarını merhametsiz- ce reddetmelidir. 7 — Esikden kötü mimarla- rın yaptığı bazı büyük binalar çok çirkinditler. Bunlar yıkıla- maz Fakat hiç olmazsa beyaza veya açık sarıya boyanarak manzaraya hâkim olmaktan menedilmelidirler. Bunlar kur- şunl, yeşil gibi renklerle manza- radan silinmelidirler, -8 — Taksim meydanı etrafı: na muntazam ve abidevi bir mi- mari tatbik olumalıdır. Asil bit ölçüye malik olan ve etra- fında çepeçevre portiklerle çok güzel olabilecel — olan bu mey- dan, bugün, dünyanın en çirkin olanlarından biridir. 9 — Taksim, Ge -i Abidesi o- rada durmak için, derecede heybetli değildir. gün Ata- türke minnettarlıklarını göster. mek istiyenler, onu bir kenara çekecekler, ve — Sasayburnuna kabartmalı, yüksek bir kaide üs- tünde, bir atlı heykel koyacak- lardır. Bunun için de şüphesiz birinci sımıf bir san'atkâra mü- racaat edeceklerdir. YARIN Ben Bir Buhtunnasır Olmak İstiyorum! Yazan : Nizameddin NAZİF göster- bir. kenara çekecekler ve Sarayburnuna yüksek bir kaide üstünde bir atlı heykel...