13 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

13 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Inqiltsre İle Yaptığımız Anlaşmanın Mânası: Akdenizde Hegemonyaya İmkân Bırakmamak.. (1 inci sahifeden devam) İki devlet harb halinde birbirle - rine yardım etmeğe söz vermiş oldukları için, boğazlar mesele - sinde de beyannamenin ruhuna uygun biy formül bulunabileceği zannedilmektedir. . TÜRKLER SÖZÜNE GÜVENİLİR MİLLETTİR Lonâra 13 (Hususi) — Türk - İngiliz deniz anlaşması hakkında İngiliz mehafilinde — büyük bir memnuniyet — gösterilmektedir. | Londra radyosu dün bu haberi | bütün dünyaya noşretmiştir. Bu haberi mütackıb radyoda, Türk - İngiliz münasebetleri hakkında bir konferans verilmiştir. Konferansı veren Mister Çarlestover Osmanlı İmparatorluğunun takib ettiği po- litika ile yeri Türkiye arasındaki farkı anlatmaş: «Modern Türkiye, eski Babıâli değildir. Öyle olsay- dı, bu anlaşına mevzuu daha çok uzun sürerdi> demiştir Bugünkü gazetelerde, Türkiye- nin şimdiye kadar takih ettiği dü- rüst ve samımi politikaya bilhas- | Ba işaret edilmekte ve şöyle söy- lenmektedir. - «Türkiye şimdiye kadar bütün taahhüdlerine sada- kat göstermiştir. Hükümlerini de- Biştinmek isrlediği — muahedeleri şimdiye kadar daima müzakere yölile halletmeğe çılışmıştır. Tür- kiye sözüne güvenilir bir millet - tirr Başvekilin Dün Mecliste Söylediği Nutuk Ankara, 12 (AA.) — Büyük Milh- let Meclisinia bugün — Abdülhalik Renda'nın başkanlığında — yaptığı ikinci celsede Başvekil Doktor Re- fik Saydam alkışlar arasında kür- süye gelerek aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: Müuhterem arkadaşlarım, Avrupadaki siyasi ve askeri ve- kayiln, son zamanlarda, ne yolda ve ne süratle inkişaf etmiş oldu- gu malümunuzdur. Dünya sulhünün büyük ve ken- h vekayile haleldar olmaması, | - dare mesuliyetini ellerinde tutan devlet adamları için en mühim ve en dikkate değer mevzuu teşkil e- diyor. Memleketimizi, yarının tehlikeli hâdisatından mümkün mertebe u- zak bulundurmak ve Avrupada ve bütün dünyada başgörteren ihti - lâflar önünde sulhperver siyaseti- mizin samimi bir tezahürü — olan bitaraflığı muhafaza etmek Cüm- huriyet hükümeti için esas siyase- ti teşkil etmekte bulunuyordu. Fa- kat hâdisatım Balkan yarım adan- na intikal etmesi ve Akdeniz em- niyetinin milli heyatımızda ken- disini yeniden hissettirmesi anın-- İgiltere e Yanyava |rek bir vatan sayarak onun müsa- vi nimetlerinden hepimizin müste- fit olmasını daimt olarak temen- ni etmişizdir. Hiçbir olâkadar dev- leti hakkı olduğu istifededen mah- Yum etmiyen, fakat — kiçbir. hege- |monya hevesine in.kân bırakmıyan 1bir akdeniz mizamı bizim deima gözönünde tuttuğumuz — bir mili emniyet meselesidir. (Bravo ses- leri ve alkışlar.) Bu şartlar içinde, hükümetiniz milleti harp badire - sinden azami imkânlarla uzak bu- lundurmanın en mücesir çaresini yine sulh için birleşen memleket- lerle harbi göze alarak sulh gaye- sinde teşriki mesai etmekte bul- muştur. (Bravo sesleri, alkışlar). |Bir Avrupa devleti olan Türkiye- nin, Avrupadaki <ulh teşebbüsle- vinin ve harp tehlikelerinin milli hayatımıza tesirlerini ehemmiyet- le hesap etmekten farig olmıyacağı üşikârdır. Cümhuriyet bükümeti, hiçbir memleket aleyhine müteveccih ol - mıyan, hiçbir memleketi ihata ve izrar maksadına restuf — bulunmu- yan, bilâkis milletleri harbin feci akibetinden masun bulundurmak faa ve emniyet beroberliğinde İn- yürümek ve 'yer almak çin bugün millet vekil- İlerinin müsaade ve tasvibini iste - ,ınegc gelmiştir. (Bravo sesleri ve alkışlar.) İngiltere "le, hüyük tecrübeler - 'den geçtikten sonr) sramızda tees> süs eden kuvvetli ve samimi İtimat 've dostluk bağları, Rüyük Meclisi- 'nizin muhtelif vesilelerle tasvibine iktiran etmiş ana siyasetlerimiz - (den biridir. Bu metin rabıtalar, politikaları - mızın inkişafında biribirine hiçbir vakit zıd olmuyan bir görüş ve dü- şünüş tarzında müşareketimizi te- min etmiş ve iki hükümeti, hirçok mühim vesilejerde bu görüş birli- ginin feyizli semerelerini iktıtafa İmuvaffak kolmaştır. Biraz evvel arzettiğim — veçhile, Avrupadaki mühim hâdiselerin ce- reyanı esnasında ve hassaten en- dişebahşolan vekayi Balkan — ya- sımadasına intikal eder etmez hü- kümetinizle, İngiltere kükümeti a- 'Tasında samimi bir müşavere baş- lamış ve sulk ve emniyet gayesin- de birleşen fikirlerirsiz, iki memle ketin mukadderatında daha esaslı 've daha devamlı bir. elbirliğinin düzumuna müştereken kani olmak İta gecikmemiştir. Esasları Cümhuriyet Halk Par- tisi Moclis Grupunun — mütt tasvibine iktiran etmek — suretiyle 'başlıyan müzakereler, şimdi yük- arzedeceğim tere müçterek be - dan itibaren hükümetiniz. kendi. sini ciddi bir milli emniyet mese- lesi karşısında bulmuş ve bu em - niyeti tehlikeli tesadüflere maruz bırakmaksızın lâkayd — ve bitaraf bir vaziyette bulunmanm mümkün olamıyacağı kanaarine — varmıştır. (Bravo sesleri). Malümunuzdur ki Akdenizde hütün alâxadar devlet- lerin biridirine kazşı emniyet için- | | min etmiştir. Aziz arkadışlarım Gördüğünüz veçhi 'Türkiye - İtngiltere münasebatında bir temel İtaşı ve aym zamanda — mühim bir |marhale aiar bu anlaşmayı, iki hü- kümet arasında elyevm müzakere leri cereyan eden kat'i ve devamlı tahhütler takip edecektir. Ve bü- de bulunarak ve bu denizi müşte- TARİHİ ÇOCUK ROMANI Prens Hamonun Suriyede üs - tün olarak geleceğini bile eceye ilkönce o haber vermişti. Hhtiyar çaban değneğini yere uzattı.. Öksüz Azakı kırmadı. Ku- mun üstünde birkaç çizgi çizdi... Sonra birden çocuğun yüzüne ba- karak marıldandı: — Babanı öldüren adam, Hamat kraliçesile birlikte Filistine kaç- muş... İşte onu — kraliçe ile baş - başa konuşürken — görüyorum... İri boylu, sert ve hain bakışlı, si- yah gözlü bir kumandan. Sol eli- nin pazmağını kimbilir hangi sa- vaşta kaybetmiş. g tün bu kargılıklı enlaşmaların he- Yazan: İskender F. Sertelli Tanrınınoğlu, (Asu) nun sözle- rini tekrarlıyordu. — Demek ki babamı ökdüren a- dam yaşıyor hi Diye söylendi ve tvıpıı'ı Te doğ- Tü yumruğunu sıkarak bağırdı: — Prens Hamonun elinden kur- tulup kaçtın. Fakat, benim elim- den kurtulamıyacaksın! Senin ka- fanı da ben kopatacağım! Azağın kafasında, öç alacağı a- damın tipi, taş üstünde çizilmiş resimler gibi yerleşmişti. «İri boylu... Sert ve bain ba - kışlı... Siyah gözlü... Sol elinin İ küçük parmağı eksik.» maksadımı güden Lir sulh, müda - | | defi birdir. Sulh ve emriyet, (Bra- Vo sesleri, alkışlar). Türkiye ve İngilterenin umumi siyasetlerinde ana vasfı teşkil eden İbu hedef öyle zannediyoruz, o ka- müz ki, dünya har- vetli bir un- zında te- celli ediyor. (Bravr sesleri, alkış lar) Müttefikimizle tirlikte — sulhü tutmağı, kimsenin hakkıma tecavüz etmemeği vmde bilen siyasetleri - mizle hakların çiğnenmesine mâni olmağa bütün gapretlerimizi sar - İfetmekte devam edeceğiz. (Bravo seşleri, alkışlar), Bugüne kadar ol- duğu gibi, yarın da sulhperverliği- mizin maddi delillerini vermek fır- satları zuhur cettikçe bunları ka - Ççırmıyacağız. Pakat bir gün müş- terek hak ve menfacflerimiz ihlâl edilmek teşebbüsüne maruz kalır İsa, bize hakkımızın verdiği kuvvet- tereddüt etmiyeceğiz. (Bravo sesle ri. şiddetli alkışlar). Bunun içindir ki, mefküremizi tarif — ederken: «Sulh ve emniyet» kelimelerini kullandım. İngilizler!e şimdl arzettiğim Hi- |2⣠ve bunu takip edecek olan ni - hai mukavele Fransa ile de ara - mızda dostane müzakerelere mev- İzu teçkil etmektedir. Bu görüşme- 'lerin yakında iyi bir netleeye va- racağından Ümitvarız. Muhterem - arkadaşlar, — büyük (komşumuz — ve dostumuz Sovyet Rusya ile en sıkı, en samiml te - snaslarda devam etmekteyiz. (Bra- ©o sesleri, alkışlar) Müşterek gaye ve menfaatlerimiz, önümüzde teş- Tiki mesai yolunun tamamen açık olduğunu bize isbat etmiş ve sayın misafirimiz Potemkin'in Ankara- da geçirdiği günler sürfında ara - vmuzda tam bir görüş ve anlayış be- |raberliği olduğu ve yarınki siya - setimizin de bu esas dairesinde in- kişafa namzet bulunduğu tesbit e- dilmiştir. (Alkışlar) Dünya buhranı içinde — mevkli çok nazik ve mühim olan Balkan yarımadasında — müttefiklerimizle meveut münasebetlerimizin — her zamanki samimiyetle devam ede - ceğine ümitvar bulunuyoruz. Sulk yolunda daha mücssir bir şekilde çalışmak için yer almış 0 - lan Türkiyenin, tam münüsiyle bir sulh unsuru olarak kurulan Bal - kan misakırda yeri değişmemiş - tir. (Bravo sesleri). Yine ümit ve temenni ederim Vi Balkanlarda, (Balkan — >menfaatlerini — koruyan blok, daha geriş'emek, vazifesini daha velüt şekilde yapmak fırsatı- gt birlerim. Her zamanıki ilhom ve ta: rinizle inkişaf eden siyasetimizin y irekt'flerden mülhem bu - günkü tezabürünü yüksek tasvip ve tasdikinize arzeder ve millet ve- killerinin biraz evvel okuduğum beyanname üzcrinde açık reyleri- ni kullanmalarını rica ederim. Başvekilin sürekli alkışlarla kar- Şılanan bu bzyanatmden sonra Saf- Tet Arıkan, Fethi Ok yar ve Gene - İral Kâzım Özalp söz elmışlardır. Bu beyanatlarden — sonra Reis İşte, bu adam. Azağın babasını öldüren generaldi. O şimdi, PFilis- tine kaçan Hamat kraliçesile Kü- düste yaşıyordu. Tanrının oğlu, bu generalden öç almadan rahat edemiyeceğini anlamıştı. Filistine gitmeğe ka - Tar verdikten sonra, bunu nasıl yapabileceğini düşündü. İhtiyar Asu ona yol gösterdi: — Beeye git... Derdini söyle... Umarım ki sana yardım edecektir. 'Tanrının oğlu ertesi gün Sirtellâ sarayına gilti. Bilgeden büyük yardım göreceğini umuyordu. Bir gün komşularından biri ona: le buna silâhla mâni olmakta da | EARRARTLARRE Müşterek beyanname 1 — Türkiye te Büyük Bri- tanya hükümetleri. biribirle- riyle sıkı bir istişarede bulun- muşlardır. Aralarında — cere- yan eden ve hâlen devam et- mekte bulunan müzakereler, görüşlerindeki mutad birliği tebarüz ettirmiştir 2 — İki devletin, kendi mil- N emniyetleri nef'ine olarak karşılıklı teahhütleri tazam- n edecek — uzun müddetli nihai bir anlaşma aktetmeleri takarrür etmiştir. 3 Bu nihat ökdine intizaren, kümeti ve Bürü hükümeti, vukubulacak anlaşmanın rkiye hü- Britanya bir eniz saik kdiğeriyle filfiil yapmağa ve yedi iklidarlarında bü alinde işbirliği bulunan müzahereti ribirlerine göztermeğe — ha- zr bulunduklarını beyan e - derler: (Bravo zesleri, alkış- lar.) 4 — Gerek beyanat ve ge- rek derpiş edilen anlaşma hiç bir memleket aleykine müte- veccik değildir. Ancak lüzu- mu tehakkuk ettiği takdirde Türkiyeye ve Büyük Britan- yaya karşılıklı bir yardım ve müzaheret teminine matuf - tur, 5 — Nihat arlaşmanın ik - malinden evvel, karşılıklı te- ahhütlerin mevkii fiile geç - mesini icap ettirecek şartla - rın daha sarih bir surtte ta - yini de dahil olırak üzere, ba- zı mesclelerin daha derin bir tetkike ihtiyaç gösterdiği her iki hükümetçe xabul edilmek- tedir. Ba tetkik helen devam etmektedir. € — İhi hüküm? Palkanlar: da emnilyetin tesssüsünü te - min etmek lüzumunu — dahi tasdik ederler ve Bbu gayeyi €n seri bir surette istihsal i- çin müşavere — halindedirler, (Çok güzel sesleri ) 7 — Şurası ruukarierdir ki, yukarda zikrelilmiş olan hü- kümler iki hükümetten her- hangi biriniz., sulhün takvi- yesindeti umumi — menfaat iktızasından olarak diğer hü- kümetlerle anlaşmalar akdet. mesine mâni değildir. yardım ve Abdülkalik Renda bifayeti müza- kereye datr bir takrir bulunduğu- İnu bildirmiş ve takrir okunarak tasvip edilmiş ve açık reye müra- esat edilmiştir. T: i ârâ netlce- sinde 353 mevcudun ittifakile hü- kümetin siyaseti ve beyannamenin tasvib edildiği sürekli elkışlar ara- sında bildirilmiştir. 'Tekrar kürsüye gelen Başvekil |Doktor Refik Saydam şunları söy - lemiştir: Arkadaşlarım, Lütfen izhar buyurduğunuz rey | le hükümetinize kuvvet verdiniz. (Bugün olduğu gibi yarın da sizin İstimadınızla ayni siyaset ve ayni | İyokda yürüyeceğiz. (Alkışlar), B. M. Mec'isi ge'ecek toplantısı- T pazartes: yünü yapacaklır, — İki kol, bir baş için yaratı- mıştir, oğul! Kollarında — vivvet sezdiğin gün, başını kurtardın de- mektir! Demişti. Azak bu sözü hatırladıkça, kim- seden yardım beklemiyor ve kol- larında kendini koruyacak kuv - vet görüyordu. — Büyük sözü dinlemek gerek.. Dedi. Ertesi gün saraya vardı. İlkönce anunla kapıdaki nöbetçi- Ter alaya başlamışlardı. — Eceyi niçni göreceksin? Diye sordular. Azak: Filistine kaçan Hamatlı ge neralip başını koparmağa gidece- Bim. Sumer ecesinden yardım di- Jemeğe geldim. Dedi. Nöbetçiler birbirlerine ba- kışarak gülüştüler. Azak ısrar güsterince, nöbetçi - ler, eceye haber vermeğe mecbur olmuşlardı. | cağı tahmin edilmekle beraber Hareketi Başladı. Bugün Dönüy |karşı birinci derecede ipotek edip vâdesinde borcun: V17/7/939 tarihine müsadif Cuma günü ayni mahalde ve ayni saatte son Makineye Verirken: Çek Faşistleri Şefine İhtar Prag 13 (ALA.)— Alman makamları Çek faşistleri şefi General Gağ- dayı her türlü siyasi faaliyette bulunmaktan menetmişler ve aksi tak-| dirde tevkif edileceğini bildirmişlerdir. Şefin arkadaşı Vaclavizek idama mahküm edilmiş ve hüküm in- faz olunnuştur. Varşova 13 (A.A.)— Danmzigdeki Polonya yüksek komiseri, evvel- ki gece Leh gazetelerini nakleden arabaların hasara uğramasile neti- eelenen hüdkeyi âyan meclisi nezdinde proteste etmiştir. . .— Madridde Yapılacak GeçidResmi Madrid 13 ÇAA.)— | fer geçid resminin şimdi 19 mayısta yapıla| bu tarih resmen ilân edilmiş değildir. Resmi mahfeller, geçid resminin muhakkak sürette 15 mayıs ile 25 mayıs arasında yapılacağını beyan etmekle iktifa etmektedirler. Dün Barajaz hava meydanında ve '40,000 kişi huzurunda tayareci- lerin geçid resmi yapılmış, fakat hiçbir hava hareketi — yapılmamıştır. General Franko, 16 Alman ve İtal yan tayyarecisini askeri madalya ile Danzig'de terdhişı Prens Pol (1 inci sahifeden devam) PRAGDA CASUSLUK Zürih 13 (A A.) — Burada do - laşan bir şaylaya güre, Pragdaki Gestapo polis teşkilâtma mensub | 20 kadar memur döviz kaçakçı - | lığı yapmak cürmünder — dolayı tevkif edilmişlerdir. Ernin bir membadan bildirildi - ğine göre Brüm polis şefi, 20 kâ- dar Çek polis memurunu - tevkif | ettirmiştir. Bu tevkifatın, Çek nas-, yonalist risaleler itab'ı ve tevzli işlerile alâkaday — olduğuna dair şaylalar dolaşmaktadır. Roma 13 (Hususl) — Yugoslav | Kral Nalbi Prens Pul bugün öğ- leden sonra Belgrada avdet ede - cektir. Prens ve Prensese geldiği gibi gidişinde de büyük merasim yapılacaktır. Roma 13 (A.A.) — Yugoslav Na-, 1bi Prens Pol ile İtalya Krah ve Yugoslav Hariciye Nazırı Marko- viç, dün öğleden x ©00 İtalyan genci ta- rafından yapılan jtmnastik talim- | lerinde hazır bulunmuşlardır. Gayrimenkul Satış İlânı İstanbul Emniyet Sandığı Direktörlüğünden: Bay Lâzarinin 18646 hesab No. sile Sandığımızdan aldığı 560 liraya hakkında yapılan takip üzerine 3202 No. lı kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 cı maddesine göre her biri ayrı ayrı şartnamelerle ve müis- takillen satılması icab eden Kadıköyünde Hasarpaşa mahallesinin Ada- det halen Uzunçayır ve Müverrihata sokağınd : eski 7 Mü. yeni 1/1. 1/2 en yeni 1. 9. 11 kapı 5 harita No. lı kayden ahıtı olan kârg'r hane (ha- len ahır dükkândır) ile yine ayni mahalle ve Adalet halen Hürriyet sokağında eski 7 Mü. yeni 8 kapı 8 harita No, lı kayden ahırı olar. diğer kârgir bir hane (halen ahır dükkândır) tamamı bir buçuk ay müd- detle açık artlırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kı a göre yapılmaktadır. Arttırmaya yirmek istiyen 1. 9. 11 Numara için 96, 8 numara için de 55 Jira pey akçesi verecektir. — Milli bankalarımızdan — birinin — temi - nat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vengilerle belediye resimleri ve vakıf icaresi ve taviz bedeli ve dellâliye rüsumu borçluya &ittir. Arttırma şartnamesi 22/5/939 tarihinden itibaren tetkik etmek istiyenlere Sandık Hukuk İşleri servisinde —açık 'bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu izahatta şartnamede ve takib dosyasın- da vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkarılan geyrimenkul hakkında herşeyi öğrenmiş ad ve itibar olunur. Birinci arttırma 30/6/939 tarihine müsadif Cuma günü Cağaloğlunda kâ- in Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihâale yapılabilmesi için teklif edilecek bedelin tercihan alınması icab eden gayrimenkul mükellefiyeti ile Sandık alacağını tamamen geçmiş ol- ması şarttır. Aksi takdirde san arttıranın taahhüdü baki kalmak çertile arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicillerile sabit olmuyan alâkadar lar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masa- rife dair iddialarımı ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile beraber dairemize bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle hak- larını bildirmemiş olanlarla hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından bariç kalırlar. Daha farla malümat al- mak istiyenlerin 938/8368 dosya numar:sile Sandığımız Hukuk İşleri Servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. * * DİKKAT Emniyet Sandığı; Sandıktan alınan gayrimenkulü ipotek göster. mek istiyenlere muhamminlerimizin koymuş olduğu kıymetin nısfım tecavüz etmemek üzere ihsle bedelinin yarısına kadar barç vermek suretile kolaylık göstermektedir. (3044) den çok daha ağır gelmiş: — Benimle alay ediyorsun? Bü- yük işleri görmek için, büyük e- dam olmak w gerek?, Diyerek kaşlarını çatmıştı. Bilge çocuğun güzlerine dikkat- karşısındakini korkutmuyorsa bi- le, düşündürüyordu. Onu ecenin huzuruna çıkardık- ları zaman, Bilge yeni uyanmıştı Tancının oğlu, Sümer — ecesile ilk defa konuşuyordu. Ecenin huzuruna çıkanca üç ke- re yere eğilmek, oturduğu tahtın sol tarafından sarkan sırma püs- külün ucunu öpmek, sonrâ üç #- dım geri çekilmek ulusal âdetle - Tİndendi. Azak bunlardan hiç birini yap- madı. Bilgenin karşısında ayakta durdu. — Benimle konuşmağa vaktin yoksa, gideyim. Başka gün yine gelirim. Dedi. Sumer Ecesi zeki ve u- yamk bir kadındı. Azakı yanına oturttu.. Derdini dinledi. İsteğini sordu. Hamata babasının öcünü almağa gideceğini öğrenince, o da de baktı.. Ve yavaş yavaş oturdu- ğu yerden doğrularak elini çocu- Hun omuzuna koydu: — Yavrum, sen — büyüm'iş de küçülmüş bir insan gibi koruşu- yorsun! Üç beş yıl sonra umarım ki yurdumuza çok faydalı bir e- dam olacaksın! Biz Hamatlılardaa öcümüzü aldık. Onların en büyük generallerinin, prenslerinin kaf: larımı kesip buraya getirdik. Fi- listine kaçmış bir adamın peşin den gitmek bize yaraşmaz. Haydi gel, seni sarayıma alayım.. Bura daki askerlerimle beraber büyür. terbiye görür, yücelirsin! Azak başını salladı Azak büyük bir adam gibi ko- saşyor, gözlerini. açtığı zagismn, 'tıpkı kapıdaki nöbetçiler gibi gül- dü. Fakat, ecenin bu gülüşü, Tan- | zının oğluna lııpolmn gülüşün. (Devamı var) | Türk - 'Türkiye-İngili Anlaşmasi- (1 inci sahifeden Bugüne kadar olduğu da sulhperverliğimizin Tillerini vermek fırsatlari , AĞ ettikçe bunları kaçırmıyacağ Cumhuriyet Türkiyesinit politikasında ve dünyanın durumu karşısında yeni bif hale olan hattı hareki şekilde izah ve sulh hedel tebarüz ettirdikten sonrü, gi bir maküs hareket mül' sinde alacağımız durumu dâ?, ayni kuvvet ve açıklıkla mektedir: «— Fakat, bir gün mh.-:“"', ve menfaatlerimiz ihlâl teşebbüsüne —maruz kalırsi * hakkımızın verdiği kw D liği na silâhla müni olmakta &* reddüd etmiyeceğiz. Bunut | 'OY | Gör ki, mefküremizi tarif dt | *sulh ve enmiyet> kelil kullandım..» Bu cümle de ifade ediftÜy İagiliz anlaşması B gi bir taarruzi ve tecavüzi yet, herhangi ir zümre veyâ let aleyhtarılğı arzetmiyofi kis ve sadece sulhu, ci Tuyer kendisinden, hakkından, tinden emin bulunuyor. ETEM İZZET Tramvaya Tüküi Tehlikeleri Maksud B»y.mu-ı bindiği : tecavüzler karşısımdi B;vld vayla Sultanahmede doğru © ken tramvayın içine tü bulunmlaarı şikâyette tramvay duzmuş ve işe pClS ü yet etmiştir. Böyle. yerlert mek yasak olduğundan bakt Tanamele yapılmak üzere KY götürülürken fazlaca Maksud tam Sinanpaşa nünde birdenbire düşüp tür. Cesedi muayere eden doktoru Enver Karan ölüm bini tesbit edemediğinden monga kaldırılmıştır. sınü" çeti * 15 mayısta tatbik edilectk b lan Florya hattı yaz tarifesi larım sıcaklığı dolayı: bahtan itibacen tathik edil e yöl *& Sıvasta büyük bır san'ti tü açılacaklır. Çocuk Hekimi Taksim - Pazardan maada her gün 15 den sonra, Tel: 40 Üsküdar hukuk hâkim Müekkili “Reçeb kızkardeşi — Melil |İor.Ahmed Akkoyuf! İ No 'Talimhane P J/a$ Bağ sokağında 13 Na. ia evdt turmakta iken 1339 senesi ortadan kaybolduğundan Ve beş senedenberi evine dönü ğinden hayatı mematı malüf', Tunmadığından gi'pliğ'ne P  tası talebile vekili Cü avukâ' Dosdoğru torufından açılaf man cari tabkikatında mah' mezbure Melikenin hayat VE y matı hakkında malümatı 'yan bu baptaki bilgilerini ğ zarfında mahkemeye bildir” için gazete ile ilâna karar diğinden ve bu baptaki ilân et nin bir nüshası mahkeme hanesine asıldığı gibi keyfl ea gazete ile de ilân ol v |

Bu sayıdan diğer sayfalar: