13 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

13 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|Günün Meselesi Bu Yaz Ucuz Bira ; içilebilecek Bomonti Fabrikasının da Hükümet Tarafından Satın Alınması Düşünülüyor Gksek dereceli içkilerin dereçelerinin indirilmesi ve memlekette rakı yeri- he şarap, bira gibi içkilerin sü- Tümünü temin etmek yolunda Büyük Millet Meclisinde yapı- kan müzakerelerden sonra İn- hisarlar İdaresi bu hususta & saşlı tetkiklere geçmiştir. Bu işe bira fiatlarının indi - Tilmesi ile başlamlacaktır. Za- ten; birayı ucuzlatmak için ev- velce hazırlanmış bir proje d mevcud olduğundan bu proje bugünlerde hemen tasdike sevk edilerek tatbike geçilecektir. Bu suretle şimdi İstanbulda *30> kuruşa satılan bir şişe bi- Tayı «20» kuruşa almak kabil TT Umum Müdürlük Teşkilâtından Sonra Tedkik Edilecek | İngiliz Gipa girket! mühendis- lerinin hazırlamakta oldukları İs- fanbul İtman proje'eri - imanlar Ynum — müdürlüğü — teşkilâtı Tcclisten çıktıktan sonra u- Mum müdürlük tarafmdan tetkik €dilecek, ve tetkikat neticeleri Muhabere ve Münakale Vekâleti — İle İktısad Vekâletine ayrı ayı | — Sörzedilecektir. Limanın istikbal - de alacağı şekil e'rafındaki pro - — İeler henüz tamamile bitmiş de - Gildir. Bu projelerde gümrük bina-| — İarı ve antrepolar ile kömür mın- fakalarına ehemn.iyet verilmek - tedir, başka — limanda - ki — vapurların — bağlandıkla - Ti gamandıraların senevi mas- | Yafı 16,000 lirayı aşmakta oldu- Bundan vapurların bağlanacak - ları ve rampa edeceklrri mevki - | lerin inşa cdilmes! de hayli mas- Taflhı olacağı düşünülmektedir. Haa Üniversitede Yabancı Dil İmtihanları Üniversitzde üç gündenberi ya- — Pilmakta olan yabenci dil mektebi tifahi dil imtihanları dün bitmiş- tir, Bu imtihanlara 2400 talebe gir- — Miştir. Bir hafta evvel nihayetlen- Mmiş olan tahviri imtihanlar netice- tinde dönen talebelerin miktarı ancak $4 5 e && 6 erosindadır. Bu da geçen seneye nazaran iyi — bir metice telâkkı edilmektedir. ROMAN : 18 farkına varınazlar. Daha dün ney- — din ki, bugün beni çöp tenekesi gi- bi kapı dıştndo birakmak istiyor- #un? — Löbel bu muhavere karşısında — gözlerini kızpıştırıyor ve ince dü- — daklarını asiziyordü. Çünkü Löâ - bel'in en sevmediği şey başkala- — Tanın bağırmaları ve gürültü çı- karmaları |di. Janet, kontun bir hüdiseye yo! açabilecek herhangi bir hareketine inanan ve bilen in- sanlardan olduğu için, sesini pes Perdeye aldı İ İ — — Sen hakikaten delisin, dedi. — Gel şuraya, yatağ'n benarına otuz. — Ahbab ahbab konuşalım Kont derhâl ipek kaplı yarganı l Ankarada hülen 29 kuruş bir şişe bira da 19 kuruşa sa- tılacaktır. Diğer taraftan — memlekette bira istihlâkini arttırmak için yapılan çalışmaların çok müs- bet tesiri görüldüğünden bira içenlerin sayısı mütemadiyen çoğalmaktadır. Bu vaziyet karşısında yeni bira fabrikaları kurmak icab e- deceğinden faaliyetine nihayet verilmiş olan Bomonti bira fab- rikasının hükümetçe satın alın- ması da düşünülmektedir. Bu takdirde Bomonti fabri- kası küçük bir. temizlemeden sonra hükümet tarafından işle- tilecektir. P;nadoi;ıd; Seyyar Sinemalar Bir Müessese Köylere Kadar iki Makine Gönderecek Millt Şef İsmet İnönü son İstan- bul seyhatleri esnasında İstanbul sinemacılarını kabul ederek Ana- dolunun muhtelif mmtakalarında seyyar sinemalar dolaştırmalarını işaret ve tavsiye buyurmuşlardı. Haber aldığımıza göre yerli bir müessese remleke'in — muhtelif | müntakalarda “ gezerek' — hal « kın — istifadesini temin —etmek gayesile iki seyyar sinema teşkl- lâtı bazırlamağa başlamıştır. Bu #inemalar önümüzdeki ay zarfın- | da birisi doğu Anadoluya, diğeri de, cenuba hareket eteceklerdir. Bu | sinemalarda halkın istifede ede - ceği şekilde terbiyeri ve hissi fi- limlerle beraber &hhi ve zirai fi- limler de gösterilecektir. İlk faa- liyet müsbet netice verdiği tak - dirde seyyar sinmalar fazlalaştı- rılacak ve rcemlekret dahilinde ya- pacakları sayahatla daha sıklaş- tırılacaktır. S Mesken Bedelleri Hakkında Bir Tebliğ Kısa hizmetle arkeri vazifesini Ha için mekteblerinden ayrılan | musllimlere <mesken bedeli» verik mesine mahal bulunmadığı dün Maarif Vekâletinden tebliğ olum- muştur. Mesken bedelleri yalnız bilfül vazife görea müuallimlere verile - cektir. — Yavrum. dedi, bakıyorum ki şimdi akıllıca hareket ediyorsun, Seni daima höyle görmek isterim. Löbel Kontla kanterin başbaşa kanuşmak ihtiyacında olduklarını anlayınca, yavaşça çekildi, gitti. YİNE BAŞBAŞA! Kont Dubazry'nin, arabası sara- yın yan sokaklarından - birinde bekliyordu. Janetie beraber ara- baya bindiler ve Parise doğru yol aldılar, Löbel her ikisini uğurlarken, Kralın bir emrini yetirmek ihti - mali olduğumu ve kendisini her an| beklemeğe hazır hatırlatmıştı. Filhakika kon!'a Janet bulunmalarını daha yeni sofraya oturmuşlardı ki, kapı açıldı. Haşmetmeab hazretleri Ja-i nete kocaman bir demet çiçek, el- mastan muhteşem bir oğraf, ay- rıca da altın lül olarak bin lira Evkaf İdaresinden Cevab İstiyorlar ün bir okuyucumuzdan şöy- D le bir mektub aldık: *Gazetenizde Defneli su- yunun fayda — ve iyiliklerinden bahseden bir yazı okumuştuk. Bu suyu aradık. Bahçekapıda evka- fın idaresinde bulunan temiz bir yerden içtik. Çok hoşumuza git- ti. Artık, bundan sonra dalma bu sudan içmeğe karar verdik. Fakat hayret! Çünkü, büyük, küçük hiç bir lokantada bu su yok — Tütün- cülerde, yalnız su, şerbet gibi mad- deler satan dükkünlerda bu su yek! Defneli suyu içmek için her | gün bahçekapıya mı gideceğiz?. Her cins iyi veya kötü su, şehrin | her Tokantasında, her / köşebaşı | tütüncü veya sucusunda satılıyor da, acaba Defneli neden satılmı- yor? Merak ettik. Bunu evkaf ida - resinden lütfen sorar mısınız?.» Bu satırlara verilecek — cevab Bulamadık. Evkaf idaresi lütfen cevab verir mi?, BÜRHAN CEVAT Mısır Çarşığı Esnafı 85 imzalı Bir istida ile Beledi >/e Müracaat Ettiler Mosırçarşısının. sebze ve mey - va hali clarak kullanılması hak - | kındaki Belediyenin tasavvurunun!| bu çarşıda ucun yıklardenberi ça lışan emektar esnufi büyük bir telâş ve endişeye düşürdüğünü yazmış ve Eminönünde dükkân » İarı yıkılan esnafin - vaziyetine düşmemek “çin bünların Beledi - yeye müracaata karar verdiklerini| haher vermiştik. Bu karar üzerine WMısır çarşısı esnafı 85 irazalı bir utida ile dün Belediye reisliğine müracaat et- | mişlerdir. Bu istidada bu çarşının istim- lâk edilerek hal yapılmasına ka- nunen imkân bulunmadığı ve bil- hassa tarihf ve bedi? kıymetinin buna mâni olduğu esasen çabuk | taaffün edehilecek maddelerin bu-| rada satılmasının doğru görülmi » yeceği kaydolunmaktadır. Belediye re'sliği istidayı fen he-| yetine ve sıhhiye mi dürlüğüne | bavale etmiş ve caheden tetkik « | lerin yepılmıasını bildirir iştir. Mısır çarşısı esnafı Belediye re- isliğinin bu tasavvurdan vaz ge- çeceğini ve yüzlerce esnafla ka - dabalık bir şçi kitlesi ve aileleri- nin yersiz, müşkü! bır vaziyette kalmalarına meydan - vermiyece- P O Ve...Mah e' 103 meler ktî Yeni Bir Veysel- Karâni İhtiyar Bir Dilenci Ken- disini Müdafaa Ediyor eyselkarani, elli elli beş Vyı;ında kırmızı sakalları - na yeni kır düşmüş bir ib- tiyardır. Molatyahdır. Sekiz on senedenberi İstsabulda bulunmak- tadır. Evli değildir. Bekâr hayatı yaşamaktadır. Gündüz, akşama kadar çalışır, akşam olunca, Tah- takalede, geceleri yattığı hana der. orada bir müddet arkadaş - larile oturup konuştuktan sonra, odasına çekilir ve yatar Veysel, evvelce, saç tokası, tarak,| iğne ve firkete gibi kadın eşyası Batardı. Fakat bu işten fazla kâr temin edemediği için bir müddet sonra Veysel baba simitçiliğe baş- ladı ve geçen ayın onuna kadar simit satmaxla geçindi. Veyselkarani, simitçilikten ol- | duükça para kazanıyordu. — Fakat | artık ihtiyarladığ için, sokak so- | kak dolaşarak, simit satmak da kendisini pek yaruyordu. © gimdi hem fazla pata kazan - diran ve hem de kendisini yormı- yan bir iş arıyordu. Günlerer düşündü, nihayet di- lencilik etmeğe karar verdi. Sa- bahleyin erkenden bandan çıkıp, işlek bir sokağa gidecek, orada sokağın başında oturacak ve ge lip geçene elini açarak dilnecekti.| Veysel baba ihtiyardı, ihtiyar- di amıma, hammdolsun hiçbir ye » rinde sakatlık yoktu. Ne kördü. ne topaldı ve ne de kötürüm... Hal- buki halk daha ziyade böyle ma- | Kül kimselere seiyör, onlara yar- dım ediyordu. İhtiyar geçen ayın onuncu gü- nü, öğleden Ssonra bir gözlükçü | dükkânına girdi. Ozudan kendisi- ne siyah camlı bir güneş gözlüğü aldı. hana geldi, başını ve kolla- rıran birini beyaz bezlerle sardı, gözlerine de yeni aldığı gözlüğü taktı ve sokağd çıktı, Nuruosma - niyede, İkbel kıracthanesi yanın- ga bir yere oturdu. - Fakirim, hasta; körüm, gözlerim gör Diye dilenmeğe başladı. Biraz sonra Veyselkarani yas nına İsmal! Isminde bir zat geldi. ihtiyarın haline acıdı, ona on ku- Eski İşçinin Tehdidi Bıçak Çekmiş, Polisede Hakaret Etmiş ir müddet evvel Balattaki B ya paşa fabrikası mu sini bıçakla tehdid una da vazife- de hakaret etmekten suçlu, fab - rikanın eski işçilerinden Fazlının muhakemesine dün asliye birinci cezada devam edirdi. Dinlenen şa- hidlerden Muhiddin şunları göy- ledi: hasever ve bir polis memur: — Hidise günü Fazlıyı muha - sebecinin odasında gördüm. Ala - cağını istiyordu. Muhasebeci: — Senin bizde an parar kalma- mıştır, dedi. Bunun üzerine Fazlı: — Siz paramı çaldınız. hırsız - sınız!,. Diyerek, küfür etmeğe başladı. Sonra cebinden bıçağını çıkardı, vürmak için muhasebecinin üze- Tine hücum etti. Fazlıyı kolların- dan tuttuk, elinden bıçağı aldık. Muhasebeci de derhal telefonla po-| lisi çağırdı. Biraz ronra bir polis memuru geldi, Fazlıyı - karakola davet etti. Fakat delikanlı ona da hakaret etti, Polis memuru ken - disini müşkülâtla fabrikadan dı- şarıya çıkarıldı Muhiddinden sonra €izlenen Ce-, mal ve Osman da Fazlmın mu - hasebeciye bıçak çektiğini gör - düklerini ve polise hakaret ettik- lerini duyduklarını söylediler. Duruşmaya gelmiyer şahidlerini de çağırılarak dinlenmeleri — için mühakeme haska bir güne bıra - kıldı. c e— — — polis geldi ve Veyselkaran! rakola götürdü. Veysel dün birinel sulh - ceza mahkemes'nde - sorguya - çekildi. İhtiyar suçunu inkâr etti: — Ben, de eilik yapmadı ka- . Katiyyen dilen - . O akşam Tahta- kaleye, geceleri yattığım hana gi- diyordum. Çok yol yürüdüğüm için yorulmuştum. İkbal kıraet - hanesi yanızıda birez dinlenmek için bir yere oturdum. O sırada ;yanıma biz genç peldi. Konuşma- sından ve horeketlerinden sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Cebinden on kuruş çıkararak bana Uzattı, pa- Tayı almadım ruş verdi. Fokat delikanlı dilen - ciye dikkatle bakınca kör olma - dığını, gözlerinin cam gibi parla- dığını gördü ve hasta olmadığını anladı. Kızdı, verdiği parayı geri Bini kuvvetie üm:d etmekte ve büyük bir merakla Belediye reiş- Tiğinin kararını bezicmektedirler. Kont Jan ve Janet, böyle bir bediye katşısında şaşırıp kaldılar. Bilhassa Janet. bu kadar altını öm-' ründe bir arada görmüş değildi. Çiçek vazoya, paralar ve elmas ağrafın bulunduğu güzel kutu ma-| sanın üzerine kondu. Jâanet, bu he- diyeleri biraz da tabli görmüştü. Fakat derin bir haz içinde oldu - Buna şüphe yoktu Janet 6 gün dolaşma: ğaza bırakmıdı, o kadar lüzumsuz şeyler aldı ki. . Belki bunlardan bir tanesi Kralın hoşuna gidiyor diye düşünüyordu. Çünkü bir gün evvelki eski vaziyetine sukut et- mekten son derecc korküyordu. Janet Kralin gönderdiği paranm Çeviren: Muammer ALATUR. aldı ve Veysel bahanın yüzüne bir tokat vurdu. O sırada vak'a mahalline bir Mahalle Sokağından Saraya|! DAT bir türlü tükeneceğine akıl endi- remiyordu. Hatta kantla beraber bu parayı yârı yar'ya taksim et - tiler. Akşamüstü kontla Janet başba- şa yemek yediler. Bir zevk uğruna hediye edilmiş clan bu paranın zevkine bir türlü doyamıyorlardı. Kafalar dinleştikten sonra artık neler konuşmuyorlardı? Memle - keti idare öven nazırları birer bi- geçiriyorlar, kimini : beğenmiyor- rer gözden Kont Jan dedi ki: — Şu suazöl benim hoşuma git- O zaman madam Dubarıy: z — Ben dilenci değilim! dedim. Delikanlı öfkelendi, beni tokat- lamağa başladı. Bereket versin o esnarla bir polit memuru geldi ve bu sarhoşun elinden beni kurtar- di. Şahidlerin de dinlenmeleri için duruşma başka bir güne bırakıld — Oh, hiç merak etme! dedi, ben © adamı attırırım. Hem bun- dan kolay ne var? — Bvet yavrum, öyle söylüyor- sun amma, bu adamın kalabalık maliyeti var. Nüfuru da kuvvetli- dir. Düşün ki, bugün bem hari - ciye nazındır, hem hârbiye nazı- mıdır, bem bahriye nazırıdır, hem posta umun müdürüdür. Üstelik de bütün turizm işleri kendisine verilmiştir. Janet dudaklarını sirdi — Fakat ben... dedi, acaba ben bir şey yapamaz miyım? Düşün ki Kral bu gece... Durakladı ve sonra devam etti: | Fakat senin bu kadar anlayışlı ol- 300 Yeni Vagon Alınacak İngilterede Bir Firma ile Müzakere Yapılıyor Memleket dühilinde seyahat ve yolculuk hevesi gittikçe yayıldı iandan Devlet Demiryolları yolcu adedi de gittikçe kabartmakta ve trenler de vakit ve her hatta çok | kalabalık olmaktadır. Gerek bu vaziyeti ve gerek diğer, taraftan yeni açılan hatların ihti- yacını düşünen Devlet Demiryol- lan umum müdürlüğü lokamo - tif ve vagen sayısını sür'atle art- tırmağı kararlaştırmış ve bir müd-| dettenberi de bu kararın tatbi - kine başlamış bulunmaktadır. Yeni lokomotif ve vagonlar pey- derpey gelmekted'r. Bu cümleden olarak idare, — İngiltereden de 4 milyon liralık yolcu vagonu satın | almağa karar vrmiştir. — Miktarı 300 ü tecavüz edecek olan bu va- gonlar hakkında büyük bir İngiliz firmasının mümeas'lleri ile mü - zakereler yapılmaktadır. KISA POLİS HABERLERİ v Birkaçgün evvel Şişlide Si- Tâhçor sokağında 7 mumarah ev- de oturan fransız'n Boyoğlu gaze- tesi müdürü Ciberto'nun evine gi- Ten meçhul harsızlar bazı eşyaları çalarak kaçmış'ardı. Bu hırsızlı - ğin sabıkalı Teogn'oe ile arkadaşı Vasil tarafından yapıldığı tesbit edilmiş, hor ikisi de yakalanmıştır. * Üsküdarda oturan Nihad a- dında birisi sarhoşluk yüzünden çıkan kavga beticesinde ayni yer- de oturan arkadaşı Sediği yum - Tukla gözünden yaralamıştır. * Beşiktaşin Köyiçinde bir fı - rında çalışan Mehmed adında biri | âyni yerde çalışan Kadiri bir nla- | cak yüzünden çıkan kavga neti- cesinde bir demir pmçasile ba - şından yaralamıştır. * Uzunçurşida Yoltükçülük e « den Veysel adında - biri bir para meselesinden çıkan kavga netice sinde İlyas adındı bir seyyar por- takalcığa biçakla başından yara- Tamıştır. e İzmitte terzi İbrohimin ya « manda çırak olduğunu — söyliyen Mehmed adında biri Haydarpa - şada tren bileti almakta olan tü- tüncü Fuad adında birinin ceb - lerini karışlırmakta iken yakala- narak mahkemeye verilmiştir. 4 Sabıka'ı İsmall Galatada Ne- catibey caddesinde İsakın dükkâ- nından 11 fanilâ çılarak savuşur- ken yakalanmıştır. * Şoför Yasufin kullandığı ©- tomobil ile vatman Cemalin idare- sindeki tramvay Boyazıdda çar - pişmiş, her iki araba hasara uğra- maştır. * Aksarayda Ahmediye cadde- sinde 10 numaralı — evde oturan bakkal Recebin 5 yaşındaki oğlu İsmail erik ağacına çıkarak erik toplamakta iken düserek yara - lanmıştır. — Ben Kralm nazarında üç na- | zırlığa bedel deği! miyim? | — Janet, » kadar tathı söylüyor-| sun ki, seni zevkle Ginliyorum. Janet bir kahkaha salıverdi: — Ben sana bütün dünya erkek- leri kadmların elinde oyuncaktır, derdim de, sen bana gülerdin.. — Ben sana hiç gülmezdim kı- | zam, bilâkiz sana hak verirdim. | duğunu şimdi daha büyük bir tak-) dirle karşılıyorum. Yalnız daha yapılacak işlerim'” olduğunu u - nutma! Bi- defa Kral hazretlerine sana yakışır bir tarzda teşekkür edeceksin. Şimdi bemen yazıha - | nenin başına geç ve güzel bir mek- tub yaz. Jant, böyle bir mektub yazmak vaziyeti karşısında kahnca du - rakladı: — Eyvah, dedi, hen Krala ne yazabilirim? — Ben söylerm, sen yazarsın.. | e Ç l Xe SON TELGRAF— 13 MAYIS 19: HAK Z İş Bilenin, Kılıç Kuşananındır adirşinaslık ve hakikati gör- mek en iyi insanlık ve he- le bizim meslekte, ea birin- € vazifedir. Bugünlerde İstanbula aheı göze le bakmız. Şehrin şurasında, bu- rasında hümmalı bir imar faali: yeti var. Hemen her meydanda, her sokakta, her küşebaşında kaz- — ma kürek işliyor. Yıllarca alışkın olduğumuz mühmel manzaralar, * kabuk değiştirir gibi, değişiyor, güzfelleşiyor, yenileşiyor. İstanbulun bu hızlı ve müsbet imarcı bayası, gittikçe arlan — bir genişlikle beş sene devam ettiği takdirde, muhakkak ki, şehri bame — başka bir çehre ile göreceiğiz. İti- — rif edelim ki, İstanbul, ne şekil ve süretle olursa olsun, şimdiye — kadar görmediği bir faaliyet içine — de bulunmaktadır. Bir mezaket icabı veya berhan- gi bir başka his altında değil, fa- kat, sırf hakikati ifade etmek için söylüyoruz ki, Vali Lütfi Kırdar, cidden imarcı, enerjik ve sistemli bir iş ve kafa adamı olduğunu is- bat etmiş bulunmaktadır. j Hükümetin, bu husustaki isa « betli tayini takdire lâyıktır. Şehri imar için üç senede sar- fedilecek para yekünundan bah: sedilirken, şimdiye kadar alışma: dığımız milyonluk büyük rakam- larla karşılaştığımız için, evvelâ, — hayret ediyoruz. Fakat, rakamlar — doğru, programlar kat'i, işler müse — bettir. İş bilenin, kılıç kuşananın, der- — ler. Para, nasıl ve mereden bülü- nursa bulunsun, İstanbıll imar ©- diliyor. Asırlarca ihmal edilmiş bir şehir için, bu, bayram yapma- ğa değer bir şenliktir. REŞAD FEYZİ Bmmum&Mı Hepimizin Derdi Acemi Vatmanlar | Kurtuluşta — Cemaleddin imzasile aldığımız bir mektabda deniliyor b «Ben, her gün, sabahleyin ge. kiz buçukla dekuz Arasında Kur- duluylar tramvayla İstanbula ge- gerim. Fakat dün bir vaziyel yal- mız benim değil, bütün yolcuların da canını sıktı. Sabahleyin iram- vayların en kalabalık vir zama - mında, vatmanlar yanlarıma veri- den çıraklara valmanlık Glimleri yaptırmaktadırlar. — Halbuki — bu falimlerin hususi bir hatta, yeğud hiç olmazta — tenha samanlarda, tenha hatlarda yaptırılması daha döğrü olmar mi? Kalabalık tram- yaylarda vatman mamzedlerinin ü yatmanlık öğrenmede kalkmaları |— Berhanzi bir tehlikeye marar kal- & Kasımpaşada oturan kahveci Ali kahve parası yüzünd ençıkan kavga neticesinde rüşterilerin - den Halil adinda kirini sandalya — ile başından yaralamıştır. Kont Jar D , geniş müu hayyilesini şöyle bir tartakladı. Aşikane bir mukaddemeye girl Fakat Janet, bütün kadınların — kendi görüşlerine Hat bir realite — ile başını talladı: — Yok, yok! Olmaz! Bu çe biç de yerinde değil. Halbuki ben şöyle düşünüyorum.. Janet başparımağım — şakağına — götürdü. Sonrs kâğıdın baş tara- fına Löbel tarafınJan sahibine gö- türülmek üzere: «Beran Dö Go « nes: adresini yazdı Sonra teyrar düşündü ve de « — vam etti: «Mösyö 16 barör, bugüne kadar sevinç içinde bulunduğumu tak - — dir edemezsiniz. Göndermek üt funda bulundağunuz — hediye ve çiçeklerden dolayı bılhassa teşek- kür ederim. Bu çıçekler belki yak — yın solacaklardır. Fakat bende b yaktığınız derin hislerin solmasın (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: