Tefrika Numarası : 64 Yazan: Rahmi YAĞIZ Sabaha Bir Şey Kalmadı, Yatağınızda Rah at Buyurun! Delikanlı Genç Kadının Omuzunu Okşadı: “Çekin meyin, Siz Bir Türk Kaptanının Evindesiniz,, — Yoldan kimse geçmedi mi? — Bilmem.. Bu yol çok tenha galiba.. Geçenler de hiç beni uyan- dırmamışlar. Bir aralık gözlerimi açtım, Etraf karanlık, köşedekl fener de sönmüştü. Hafif bir rü gâr esiyor, içim katılırcasına üşü-| yor, titriyordum. Yoldan gelen ge-| çen yoktu. Korktum — ağlamağa başladım. Göz yaşlarım — toprağı ıslatıyor, hıçkırıklarıma bir ce - | vab veren olmuyordu. Ağlıya ağ- lıya kendimden geçmişim.. Neden sonra sizin yardımınızla kendime| geldim! Davustun zekâsı antatılan ma- ceranın düzme olduğundan şüp - helenmekte gecikmedi, Fakat he-| nüz niyetini, mezarlık duvarının dibinde sinmesinin mahiyetini an-, lıyamadığı 1 genç kadını güzel- liği, cazibesi ve üstün le teshir ederek kurcalamaktan zi yade muvaffak olacağımı kestirdi,| yerinden kalktı, sesine müşfik biz) ton vermeğe çalışarak onu İstira- hate terk için rahatlık tavsiye etti: — Eh. Sabaha bir şey kalmadı. Nerede ise şafak sökecek. Şimdi şu karyolada rahatça uyuyun, Ya-i rın sizin için bir şey düşünürüz. Melek delikanlının ayrılmasına| razı olmadı: — Hemen yatacak msınız? — Tabii., Gecenin bu saatirde başka ne yapılır? — Amma ben daha sizin kim ol- duğunuzu öğrenmedim. ki! Delikanlı güldü, iki gülüşün a- rasına — sıkıştirdiği bir buna üzum gördüğünü lamak — Benim kim olduğumu öğren- mekle ne fayda temin edeceksi: Mera tatmin edaceğim! — Sabaha kadar — sabredemez den siniz' — Ederi Meleği n amma., Ne bileyim! t idüdü Davustu tek- — Bunu sabaha bırakın.. Çekin-| diğiniz noktadan müsterih olun, nın evindesi sözünü kesti: — Türk kaptanı mı dediniz? — Evet... Gemiciler temiz ve merd insanlardır. Onların söze ğer insanların vermesine imkân yoktur. Siz, bu akşam, ve müteakib akşamlar da | istediğiniz müddetle bu evin mi- | Bafiri olarak kalabilirsiniz.. S - bahleyin görüşürüz. Allah rahat- lık versin sevimli misafirim! Ve.. Meleğin cevabıni bekleme- Kuşçularla Konuştum (3 #nci sayfadan devam) da didinir dururum. Bütün zev- kim onların sesini duymaktır, Dn-) den odadan çıktı, bilişik yatak ©- dasıma geçti, orada her zaman ku- rulu duran karyolaya girdi, elek- ı triği söndürdü, uyudu... | Davust odadan syrılınca yalnız | kalan Melek kollarını uzattı, ge- rindi, kendi kendine söylendi: — Artık ben de yatayım... Ya- rın sabah daha dinç ve daha kuv- vetli olmağa, üstelik de daha gü- zel görünmeğe mecburum.. Sonra yerinden kalktı, Davustun lâke karyolasına doğru tağı muayene etti. Yu- | müşak şilte ile yorganın arasına gömüldü, gözlerini yumdu. Melek'in Davusta aulattığı ma- cera baştan aşağı uydurma bir hi- kâye idi (1). ““İD) Muharrir arkadaşım Ziya Şakir'in Son Poşstada tefrika e - dilmiş «İlk kadın casuy» yazısın- daki Melek'tir. Yalnız üsladın tes- bitine göre gizli kalan nokta Me- leğ'in Davurt'a metres eluşudur ki bunu ileride tafsilâtile goreceğiz. Ki (Devamı var) Berlin-Roma Mihverinin İş Bö ed sayfadan devam) | dan sonra da yakın zamanda bo- zulacağını kimse kestiremez. Bu gidişle Berlin - Roma mihveri sağ- lam kalacak, İtalya'nın istedikleri yerine gelsin diye Al: da lâ- zım gelen müzahereti gösterecek- tir. Bundan sonra dahs pek mühim vekayi çıkacaktır. Bundan sonra Almanya'nın ne- reyi almak istiyeceği bahsi var- | dır. Yeni gelen Avrupa gazetele- rinde bu cihet de uzun uzadıya ya-| zılmış ve bir takım tahminler ileri lmüştür. İlk hatıra gelen yer Memel'dir. Memel'deki Almanlar Altı Ayda D (5 inci sayfadan devam) ilk defa bu kadar şayanı dikkat bir dava görmüş oluyorum. Hâkimin nazarı dikkatini cel- beden en mühim cihet doğmuş o- lan çocuğun vaktinden evvel dün- yaya gelmiş olmasıdır. Acaba bir çocuğun dünyaya gelmesi için 174 gün yeter mi, yetmez mi meselesi vardır. Kadın demiştir ki: — Çocuk kocamındır. Çocuk hâ- lâ yaşamakta ve izdi n mah sulüdür. Hâkim eski bir kanundaki met- ne bakarak okuyor: — Bir çocuğun altı ay zarfında doğmuş olması anasının, babasi - I Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü İlânları l | kkat ti Kiymeti — Mu Mmuhammenesi te BN çi l 15000 — 1125 Semti Üsküdar Yukarıda cinsi ve mevkü yazılı ahşap evin enkazı müzayede ile! |satılacaktır. İhalesi 28/3/939 Salı günü saat 11 dedir. İsteklilerin mü- İzayede gününde bina mahallinde pöy akçelerile hazır bulunmaları. Gümrük Muhafaza lümü tarafından Litvanya hükümetine müracaat edilerek burava İstiklâl verilmesi istenmiştir. Memel'de- ki Alman'ların reisi olan Doktor Navman geçen çarşamba günü bir toplantı yaparak Memel'in Al - manya'dan ayrılmış olması en bü- yük bir haksızlık olduğumu, onun için tekrar Almanya ile birleş - mesi lâzım geldiğini söylemiştir. | Litvanya hükümetinin bu vesile ile aleyhined sözler söylenmiştir. Şimdi 25 mart bekleniyor. O gün Memel meclisinin Litvan'dan ayrı- hk kararı vedeceği aşikârdır. oğan Çocuk nın gayrimeşru bir harekette bu- lunduğuna delâlet eder diye on- ları itham etmek son derece hak- sızlık olur. Hâkim bunu okuduk- tan sonra devamla demiştir ki; bir de tabiate göre iki cephesi var- — Meselenin bir kanuna göre, dır. Burada müstesma surette er- ken doğmuş ve hâlâ yaşamakta olan bir çocuk vak'ası vardır. O- 'nun için çocuğu gayrimeşru tanı- mak için sebeb görmüyorum. Neticede hâkim kararımı vere- rtek erkeğin iddiasını reddetmiş - tir, Buna mukabil kadının iddiası kabul edilerek kocasından ayril- masına karar verilmiştir. mahâllesi sokağı — No, — Cinsi Salacak Arka — 26 ahşap evin enkazı (1631) Genel Komutanlığı istanbul £atınalma Komisyo undan 1— 1500 tane sahra pili 27/3/939 yapılacaktır. 2— Tahmini tutarı 1140 lira ve 3— Şartnamesi komisyondadır. 4— İsteklilerin gün ve saatinde pazartesi günü saat 11 de pazarlığı ilk teminatı 86 liradır. Görülebilir. ilk teminat makbuzları ve kanunt ları çiftleştirir, her birile çocuk ! yesikalarile birlikte eski Galata ithalât gümrüğündeki komisyona gel- Böbi ayrı ayrı uğraşırım. Fakat, bu Uuğraşmaların, bu didirmelerin de acı tarafları var. Mesolâ bunlardan, biri hastalanır veya ölürse, işte o | zaman, ben onlarla hastalanmış | meleri. (1918) İstanbul P. T. T. Müdürlüğünden İstanbul Paket Postahanesi için 8 ton, Fabrika Müdürlüğü için 12 Bibi muztarib olurum. Şu evimin ,ton, Osmaniye ve Yeşilköy telsizleri için B zerden 16 ton ki ceman görseniz.. Küçük bir 36 ton Alman kokunun alımı açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme Ve her mezarın üs- / 29/3/$99 Çarşamba saat 15 de B. postahane binası alt katta müfettişlik ek ekilidir. Lâkin bi- odasında toplanacak alım satım komisyonunda yapılacaktır. Muham- men bedeli 988 lira muvakkat teminat 74 lira 10 kuruştur. Tal'plerin şartnamelerini görmek ve muvakkat teminatlarını yalırmak üzere ça- lışma günlerinde mezkür müdürlük idarf kalem levazım kısmına, ek- liyor musunuz, bu zavallı mah - lâkların hastalıkları o kadar acık- h, o kadar hazin olur ki./ Bazan onların düşük kanadları ve yem yememeleri karşısında hüngür ağladığım vakidir. hüngür |siltmo gün ve saatinde de Ticaret Odası vesikası ve muvakkat teminat | makbuzu ile komisyona müracaatları. (1580) Kızılbaş Bir Baba (5 inci sayfadan devam) turmakta devam eder Madam Gaston, sabık kocasının — kızına karşı gösterdiği muameleyi pek hoş görmüyordu, Sabık karı ve ko- ca arasında şiddetli bir münakaşa oldu. Nihayet Terez, — babasının yanından kaçtı. Amcasile teyze - sinin yanına sığındı. Babası bu - raya gelemiyordu. Baba ve kız ekseriyetle Madam Şarp adlı bir kacının evinde bu- luşuyorlardı. Bvin arka tarafında büyüceü bir bahçe vardı. Gaston, bahçeyi kiralamıya, çiçek ve seb- ze yetiştirmeğe karar verdi. Bu süretle kızın dia daima yanında bulunduracaktı. Buna, ancak 1938 senesi, hazira- ni iptidasında muvaffk olabildi. Genç kadın. oşyalarını topladı, | teyzesinin evini terketti. Madam Kueva adlı bir kadının evinde tut-| | tağu bir odaya yerleşti. 3 haziran 1933 deyiz, ! Komşular, Tezer'i tanıyorlardı. | Gaston, gece kızının yanına gel- dL. Baba ve kız, ev eşyası almıya karar verdiler, Ertesi günü bir çok şeyler aldı, Karşıki komşular, Ve- lântin Terez'in akşam saat 6 da eve geldiğini gördüler Ondan sonra ne olduğu malüm değil. Ertesi gün. Gaston, kucağında küçük bir çocukla komşuya mü - racaat, ve: — Birkaç saat şu kücüğü mu - hafaza eder misiniz? Kızımın ne- reye gittiğini bilmiyorum. Dün akşamdanberi kayıb... Saat 9 dan biraz sonra çıktı, Bütün gece bek- ledim, gelmedi... şasırmışlardı. Bahçivanın sözlerini garib bul - muşlardı. Bahçivan bir başkasına, kızının 1000 frank kadar parasını alıp kaç-| tığını, çocuğu kendisina bıraktığını söylemişti. Bir hafta sonra komşulara bir mektub göstererek: — Kızımdan aldım. Brüksel'e gitmiş. Elbiselerini İstiyor...... — Mademki 1000 frankınızı çal- dı, kaçtı. Ben, sizin yerinizde ol- sam bir şey göndermem... 1— Orman Umum Müdürlüğü larına dağıtılmak üzere imaline lüz çadırın imali 15 gün müddetle eksil 2— Mezkür çadırların muhamım: iki liradır, Çevirge Müdürlüğü odasında yapılı 4— Muvakkat teminat 62 lira muhasibliğinden alınacak — makbuzlı cektir. |bilir. | — 6— Etsiltmeye girebileceklerin mış bulunmaları ve ehliyı komisyona müracaatları. Beyoğlu dördüncü sulh hukuk hâkimliğinden: 'Tophanede İskele caddesinde 12 numarada kahveci Mahmud Erbil tarafından Tophanede Ka- | rabaş Derelçi sokak 4 numarada oturan karısı Zeliha aleyhine a- çılan sulh teşebbüsü — davasının muhakemesinde muhakeme günü davacı gelip dava edilenin ika - metgâhi mahalli zabıtasınca ya - pılan tahkikattan meçhul olduğu anlaşılmakla ilânen tebligat icra- sına karar verilmiş olduğundan muhakeme günü olan 25/4/939 saat) 11 de dava edilen Zeliha'nın Be - yoğlu dördüncü sulh hukuk mah-i kemesinde hazır bulunması teb - ligat makamına kalm olmak üzere ilân olunur. 939/327 | ZAYİ — Amerikadan ilhal et- tiğim CC marka 1/4 20 No. ya ka- dar 420 kutu haşarat itlâfına mah-| ist. Orman Çevirge Müdürlüğünden : 3— Eksiltme 28 Mart 929 Salı günü saat on beşte İstanbul Orman | $— Şartnameler İstanbul Orman Çevirge Müdürlüğünde görüle- lerile birlikte belli gün ve saatte sözü geçen | Ve Katil — Yok canım... Evlâd bu... Ma-| zur görmeli, affetmeli | Fakat, ağızdan ağıza birçok söz- ler düyüyordu. Nihayet, kızın anası zabitaya müracaat etti. Fransız zabıtası Bel- Çika zabıtasına sordu. Gelen ce- vabda, Belçikada böyle bir kadın bulunmadığı bildiriliyordu. Gaston sorguya çekildi. — Evet, kızım Belçika'da... Ba-| na Brüksel'den bir mektub yazdı. Eşyalarını istedi. Ben de gönder- aldı. Araştırmalarını Gerinleştir- di, Hatta, kehaneti ile maruf bir papaza müracaat etti. Papas isti- hareye yattı. Genç kadın öldürül- müştür, dedi. Fakat cesedinin bu-| Tunı yeri gösteremedi. CESED MEYDANA ÇIKTI; Gastonun yerine bahçeyi düzel-i ten bir bahçivan, çalılar arasında bir mektub — buldu. Bu mektub muhteviyatından baba ile kız a - rasında münasebata şüphe kal - madi: «Ne yaptığını biliyorsun. Sana. vazifeni öğretecek değilim. Seni düşünüyorum. Bu satırları, ikinci defa baba - sından gebe kalan Tezer yazıyor- du. Birkaç gün sonra bahçede oy- nıyan küçük bir kız çocuk, hen - değin kenarında bir ayak gördü, Hemen bahçiyana haber verdi. Bahçivan kürekle toprakları a- tınca bir bacak meydana çıktı, et- rafa pis bir koku yayıldı. Koştü, karakola gi Az sonra jandarma kumandı nınin huzurunda bütün toprak - lar kaldırıldı, maktül kızın ce - sedi meydana çıkarıldı. Tibbi adl? tarafından — yapılan muayenede boğularak — öldürül - düğü anlaşıldı. Kızılbaş ve katil baba sikı bir sorgüya çekildi ve | tazyik edildi. Nihayet cürmünü itfraf etmek mecburiyetinde kal Ve tevkifhaneyi boyladı. | | teşkilâtına dahil tahdid komisyon- üm görülen 18 adet müdafaa tipi itmeye konulmuştur. en fiatı ccman 832 sekiz yüz otuz lacaktır. 40 kuruş, İstanbul Orman mes'ul a Ziraat Bankasına teslim edile- şimdiye kadar bu gibi işleri yap- (1686) , Tepebaşında | Şehir Tiyatrosu DRAM KISMI y Buakşam 20,30 da KORKUNÇ GECE 3 perde İSTİKLAL CADDESİNDE KOMEDİ KISMI Bu akşam 20,30 da (BİR MUHASİP ARANIYOR) 4 P. eeei rereüe İLÂN 7014/10 numaralı bir İran pasa- pöortu ile bir miktar para; » zayi ettim. Bulanın 25 lira kendisine aid olmak üzere pasaportu; Be- yoğlu 'Tünel Tımarcı sokak 5 ve 8 | numaraya getirdiği takdirde Tıca memnun edilecektir. Lisan Şabanoğlu —— ZAYİ dığım nüfus ve askerlik tezkermi sus müstahzarın Gümrük resim - leri olan 525 lira 82 kuruşun tedi- ye edildiğine karşılık aldığım 95759! sayılı ve 29/8/938 günlü mahsup makbuz zayi olmuştur, Yenisi alı- nacağındani eskisinin hükmü kal- Yân ederim. , Tekno Şimi Mücssesesi Küçük balıklı Han No, TI kaybettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. 326 doğumlu Ali oğlu Nazif Garip Güneş kulübünden: b Ekseriyet olmadığından dolayı te - hir edilen âdi ve fevkalâde kongrele- rimiz 28/Mari/939 — Cumartesi günü maat 14 de yapılacaktır. Sayın azanın mmekür gün ve saatte kulüb merkerine Sinekli nüfus idaresinden a) - | teşrifleri rica olunur. ON TELGRAFP— 23 MART e En Çok Kazanan Kadını Tanımak İster misiniz? — (5 inci sayfadan devam) Her gün, - okumak için 50 piyes, 1000 den fazla şarkı gönderi Muavenet ve yardım istiyenlerin gönderdikleri mektublar bir haf- ta içinde 15 milyondan aşağı de- Bildir. Bunlardan başka, güzellik müsabakalarına riya: â mü cadelelerine iştirak — tekliflerine dair 500 binden fazla mektub gön- derilir. ir İngiliz gazetesi, baka tertib etmiş, okuyucularına İngilterenin en üç şahsiye-| tinin kimler olduğunu sormuş. Al- dığı cevablar tasfiy edilince şu netlce çıkmış: Şe Nelson ve Grasi... AMELELER ARASINDA Grasi Field güzel değildir. Bunu kendisi de bilir. ve söylemekten çekinmez. Burnu çok büyüktür, Alnı çok a- çıktır. Dudakları incedir. Çenesi kaloş gibidir. Vücudü mütenasib | değildir. Sesi kısıktır. Dikkat na- zarı çekecek bir hali yoktur. Fakat öyle bir gözleri vardır ki kâh müstehzi, kâh müessir bakış- larile insamı teshir eder. Şarkılari- le, dinleyicilere göz yaşı döktü - rür, az sonra kahkahalarla gül - dürür. 13 senesi son kânunun soğuk bir gün Ülşlerine giden ameleler, Raşdal'iın büyük bir caddesinde sırtını duvara — dayıyarak şarkı ' küçük kızın etrafına top- İngiliz Hükümdarları (5 tnci sayfadan devam) ğil Husüusile müstakbel bir Kra- liçe için:. Der. Pronsesler cevab vermez- ler. Mahcubiyetle önlerine ba - karlar. Prenseslor; her pazarlesi sa - bahi pek az ceb harçlığı alırlar. Buna mukabil kendilerine, be- bek gibi, oyuncak gibi birçok he- diyeler vrilir. Yemekten sonra Kral ve Kra- liçe çocuklarile beraber bahçeye çıkarlar. Dolaşırlar. Küçük Pren- sesler koşarlar, sevgili köpeklerile oynarlar. Yarım saat sonra Kral, mesai o- dasına, kraliçe de dairesine gi - der. Prensesler de musiki salö- nuna... İkindi üzeri yine bir araya top- lanırlar. Çaylarını içerler. Akşam yemeklerinde — Kraliçe bir süvare robu, Kral da smokin giyer. Saray erkânından veya hü- kümet tHicalinden birkaçı davetli bulunur. Yemekten sonra büyük salona geçilir. Kral, geniş bir kol- tuğa oturur, Kraliçe radyoyu a - çar. Ön bire kadar radyo dinle - mek ve konuşmakla vakit geçi - rirler. Sonta husust — dairelerine İZMİRİN AŞÇIBAŞI Markalı MAKARNALARI Her yerden israrla isteyiniz Mükâf; Dr. HORHORONİ Hastalarını akşama kadar Sir- keci Viyana Oteli yanındaki muayenehanesinde tedavi eder. Telefon: 24131 | lanmışlar, — dinliyorlardı. Bu kız indi. Meyus bir tavrı vardı. Üstü başı" perişandı. Rüzgâr burunları. kulakları kâ zartıyor, elleri üşütüyordu. Fakat hiç kimse ayrılıp gide miyordu. Küçük kızın — şarkıları amelelere işlerini ve güçlerini ue — nutturmuştu. Bir polis memuru geldi, sordu: — Adın ne senin, küçük?.. rasi Field!... — Annen yok mu senin?. — Varl... — Ne iş yapar' — Çamaşırcılıkt... — Haydi öyle ise.., Git, annene | yardım et... Az sonra Grasi, bir tiyatronun — Koro heyetine dahil oldu. Ve ilk | defa, kolunda kocaman bir çama- şır bohçasile sahneye çıktı. On yedi sene sonra, Cenubi Af- rikada Kap Tofen'e gittiği zaman yüz binlerce kişi taraf'rdan alkışe landı. ; Yirmi sene sonra, dinyanın en çok para kazanan kadını olduğunu iddia eden sinema — yıldızı Maa | Vest'e: 9 — Yanılıyarsunuz, benim ka » zancım sizinkinden daha fazla - dir.., İngilterenin en çok sevilen sane atkârı şu sözü de ilâve edebilindi: — Şöhretim de sizinkinden da- ha fazladır!. İKUMRAL ve SİYAR renkte sıhhi saç boyaları - dir. İNGİLİZ “KANZUK ECZAHANESİ BEYOĞLU - İSTANBUL mahkemesinden: Dimitri kızı Maryantı — Yazıcı oğlu tarafından Beyoğlunda Tare — labaşı caddesinde Altınbakkal s0- kağında 9 No, da Andon Kapsam - beli aleyhine mahkemenin 938/ 1294 No. lu dosyası ile açılan bo- | şanma davasında müddeasleyhin gösterilen ikametgâhı terkettiği ve- yenisi belirsiz olduğu anlaşıldığın | dan H. U.M.K.nun 141 ve 142 nel | maddeleri mucibince tebliğ olu - nacak evrakın mahkeme divan - hanesine taliki ve hulâsai muhte- — viyatının — gazete ile ilânına ve — tahkikat gününün 27/4/939 per » — şembe saat on dörde talikine ka- rar verilmiş olduğundan müddea- — aleyhin — mezkür gün ve saatte mahkemede bizrat veya bilvekâle hazır bulunmadığı takdirde hak- Ukında gıyab kararı ittihaz oluna- cağı tebliğ makamıma kaim olmak üzere ilân olunur. — 938/1794 Bu akşam 9 da — Zozo Dalmas iştirakile AŞK BORSASI Operet 3 perde, Namdar yazıcı Mehmud Yesari, Macer Balet.