Çocuğun ilk hareketler SON POSTA ve biz büyükler Çocuk; daha büyüklerinden gördüğü, mantıki hareketleri beceremediği za- manlar kendine mahsus maksadlarla harekete başlar ve eşyayı bizim mana- gın: kavrıyamadığımız şekillerde kul- lanır. Bilhassa bir buçuk ile üç yaş ara- sındaki çocuklar... Meselâ, bir buçuk yaşında bir ço- cukta bir gün şunu gördüm: Odanın bir köşesinde muntazam ve ütülü bir pe- çete yığını bırdkmışlardı. Çocuk bun- Yardan bir tane aldı, buruşturmamak için altından itina ile tuttu, odanın ve- revine en uz4k bir köşesine götürdü, yarken: «Birl» dedi Sonra gs- , Hareketlerini idare eden yete tâbi kalarak ayni çaprast metten eski köşeye gitti. İkinci peçeteyi de ayni itina ile aldı; gene 0 yoldan ikinci köşeye geldi ve gene pe- çeteyi yere koyarken: «Bir!» dedi. lece bütün peçeteleri odanın bir köşe- sinden en uzak sine taşıdı. Sonra da onları götürdüğü gibi birer birer eski yerlerine döndürdü. Üstüste koydu. Tabif hizmetçinin diz- diği kadar muntazam dizemedi amma darma dağınık ts bırakmadı. Bereket bu hali ev halkından gören olmadı. Yoksa yavrucak epey azar, belki de birkaç tokat yerdi. Orları şununla bununla üğretirken görünce: «Seni gidi seni, bırak onu ba- kayım!s diye az mı haşlar, küçücük ellerini bir şeye sürmesinler diye az m! tokatlarız? Bu yaşta çocukların hoşlandıkları gevlerden biri de şişe tıpalarını çıkarıp takmaktır. Bilhassa krıstal tıpalar renk- li ışıklar aksettirdikleri için çocuğun son derece hoşuna giderler. Bir hokka- pm, bir kutunun kapağını, bir dolabın kapısını açıp kapamak (küçük çocufa zevk veren şeylerin başında gelir. Ne yazık ki onun bütün bu sevdiği şeylere el sörmesi yasaktır. Derhet menedilir. Meredilince de çocukta «Kapris» deyip geçtiği aksülâmel başlar. Çocuğu neden bu zevklerinden mah- rum etmeli; istediği mutlaka hokkanın kapağı, dolabın kapısı ile oynatnak de- Bildir ki... Avni şekilde açılıp kapana- bilen ve doğrudan doğruya kendisi için yanılmış herhangi bir küçücük e ona ayni heyecanı verebilir ve b lerin eşyasını unufturabilir, ge eşe benzer ilk hareketlerde nizi hiç bir hedef yok gibi görü Hakikatte bunlar yarınki kabil çati melarının bir. başlancı ve bir ilk adı- mıdır. Çocuğu hareketlerinde serbest bi- rakmak lüzumu açıktır. Fakat tatbi ne geçilince ortaya çok karisik, kökleri gok derin engeller | çıkmektadır. B yandan çocuğuna hareke; serbes! vermek istiyen ergin; öbür Yandan Mültkata esasen buhranlı bir halle gi den suçlunun orada maktüleden telâkki ettiği alâka kat'ı teklifi üzerine büsbütün asabileştiği ve bu asabiyet içinde cina- yete kadar yürüdüğü anlaşılıyor, * Suçlu Haşmet Güneş. şahidin bü ifa. desini cerhedecek bir şey söylememiş, bilâkis ifadeyi aynen kabul ederek vali- desinden a'dığı bir mektub üzerine asa. billeştiğini ileri sürmüşse de mektubu da mahkemeye ibraz edememiştir. 2 — Hüdisenin tek şahidi bekçi Hasan, dikkatle ve| le tahakküme kadar varan kendi ilcala - rına tabi kalmaktan kurtulamaz. Size buna dair ufak bir misal anla- tayım: Genç bir Amerikak bir buçuk yasındaki oğuleuğunu tam bir serbesti içinde büyütmek arzusundadır. Birgün onun-hiç sebebsiz daden salona ib- rikle su taşıdığını İbrik ağır - dır. Yavrucak olanca gücünü harca * makta ve kendi kendine mütemadiyen: «Becarefull.dikkat et» demektedir. An ne bu hale birkaç dakika sabreder. Son- ra dayanamaz, yavrusunu zahmetlen kurtarmak için koşup elinden ibriğini alır ve götürmek istediği yere götürü Cocuk afallar, başlat ağlamıya... Genç anne onu Oüzdüğüne çok müteessir olur. İbriği salona götürmesine kızma- dığım, sadece onu yorgunluktan kur- Itarmak istediğini anlatmıya çahışir. Ertesi gün de koşup bana geldi" «Bilivorum, hata ettim, yavrumun e- nden ibriği almamalıvdım» diye derd vandı ve adeta bir hastalığın te- davisini ister gibi üzüle üzüle fikrimi sordu. Pen meseleyi başka bir cepheden ele aldım. Erginin, eşvasma olan düşkün- Tüğünü «çocuğa karşı hasislik, dene- cek kadar ileri götürdüğünü düşünerek ona şu tavsiyede bulundum: — Kıymetli bir porselen takımınız, kıymeki bardak, fincan vesaireniz yok mu? Mademki çocuğunuzu * ağırlıktan kurtarmaktan başka bir şey düşünme- di Şu halde bu sefer ona bü hafif şeyleri veriniz, taşısın bakalım ne du- vacaksınız ve yavrunuz ne yapacak? Genç Amerikalı dediğimi yapmış. Bana şunları anlattı: Çocuk bsmdakları her adımda dura dura, bin itina ile ta- sımış ve götüreceği yere kırmadan gö- ürmüştü. Kendisi de yavrusunun ye niden neş'e içinde uğraştığını görmenin zevkile kıymetli bardaklarının kırılma sı ihtimali arasında bir havli heyecan çekmişti. Fakat ne olursa olsun çocu- #u kendi haline bırakmıştı. Ve onun «Son Posta» nın tefrikası: S4 karşıdan, yerde yatan beyaz bir cismin | Mstemle ve derin teessürü yüzünden ka- üzerine siyah bir cismin abandığını, biraz | Pandığı hakkındaki müevvel iddiası va-|a) yaklaşınca Haşmet Güneşin maktulenin vid görülemez. göğsünden biçak çıkarmakla meşgul ol- nen kabul ederek yalnız esasen başkası İden çok kısa bir zaman evvel j*' tarafından saplanan biçağın limarhâme-|duğunda müttefiktirler, Ne bekçi Hasan,! kendisi tarafından çıkarıldığını be-İne zebita kuvvetleri, ne de bizzat Ha; suretile hareketini tevile çalışmıştır. vi Haşmet Güneşin elleri, yüzü velda kimseyi görmediklerini ve ayak sesi tin yan 3— ruhi sağlığile alâkadar olan bu işi başa kadar götürdüğünü görmüştü. Geçenlerde ben de bir buçuk yaşında bir yavrucağın eline ne tutuşturdum bilir misiniz? Bir toz bezi. bu, onun için en zevkli bir meşguliyet oldu. O- turduğu yerde parlak şeylerin birer bi- rer torunu aldı. Halbuki annesi sağlık ksidelerine uymaz diye onu şimdiye kadar bu zevkten hep mahrum birak- raıştı. Çocukta iş sevki tabiisinin ilk teza- bürü - Bu tezahürün ehemmiyetini takdir eden- ergini son derece Üzen bir hâdisedir. Çünkü bu yüzden birçok arzularından el çekmiye, şahsiyetinden fedakârlıklar etmiye, muhitim İgiklikler yapmıya mecbur kalacağını bilir. Bu mecburiyetleri ictimat faali yetile telif etmesi ısızdır.. Ço- cuğun bizim cemiyetimizde kendine mahsus bir yeri yoktur. Halbuki onun bu sosyeteye giriş k n olduğu gibi- merelmek, en az, ini ni olmak demektir. Güçlüğü halletmek ancak muhiti ha- zırlamakla mümkündür. Çocuğun teza- hürlerini karşılamayı bilmeli. Onun tıpkı ilk sözleri gibi bir kekeleme, bir başlanıc demek olan ilk el hareketle- rine uyacak « faaliyet vasıtalarını 3 temin etmelidir. Bunu temin edince ço- cuğun kendinden umulmıyatak geyret- “İler başardığı görülür. Bu satırları yazarken gözüm karşım- daki minimini İngiliz çocuğunun fotoğ- rafına fi or. Kucağında koskoca bir ekmek... O kadar kocaman ki yavruca- fın elleri birbirine kavuşamıyor. Ağır- ığna dayansın diye o koca ekmeği göğsüne sıkı sıkı bastırmış, vücudünü arkaya vermis, ayaklarının dibini göre- miyor Yanındaki köpek helecan için- de cözlerini ona dikmiş. Yardıma hazır. Daha uzakta büyükler... Belli ki çocu- ğun yardımına koşmamak, elinden ek- meği almamak için kendilerini zer tu- tuverlar. İşte çocuk bövledir. Firsat bulursa © kadar küçücük iken yaşından ve basın- dan büyük işler becerir ki biz büyük - ler şaşar kalırız. Çeviren: Neyyir Kemal Meçhul bir otomobil 10 yaşında bir kıza çarptı Zab'taca henüz numarası ve şoförü tesbit edilemiyen bir otomobil Gümüş- suyu caddesinden geçerken, Ayazpa - sada Kamarot sokağında ! sayılı apar- #rmanda oturan mühendis Reifin ev tâdlığı 10 yaşlarında Hatice adında bir kıza çarparak vücüdünlin muhtelif verlerinden ağır surette yaralanması na sebeb olmuştur. Kazayı yapan şo för zabıtaca aranmaktadır. Yarak Ha tice Etfal hastdnesine kaldırılmıştır. Binaenaleyh Haşmet Güneşin 15 sene ğır hapse konulmasına ve işlediği cina- 4 — Gerek zabit varakası vı isi i mn R 8 gerek he-İrak, bir misil zammile, cezanın Otuz s€- duğunu gördüğünü söylemiş; Haşmet kim Taporu, Müayene esnasında cetedin | neye iblâğına, temyizi kabil olmak üze- Güneş te bekçi Hasanın bu ifadesini ay-|henüz soğumamış ve cinayetin vaz'ıyed-| re. müttefikan karar verildi. "enmiş ol. met Güneş vak'a mahallinde ve civarm- elbisesinin göğüs târafları <âmli'en kan) işitmediklerini beyan ettiklerine ve or- için: retile bi hal bıçaklanı ları oluP MN de idi, Bu kanlar, üstüne atılmak su-|tada mevcud iki şahıstan birisi bıçakla- irdenbire yere düşürülen ve der- an kızm katile sıçramış kan-| mürtekibinin Haşmet Güneş olduğunda Haşmet Güneşin, kızın üzerine | tereddüd caiz değildir. narak öldürüldüğüne göre bu * Mel'un katil, idamdan kurtulmuştu. Filhakika mahkeme heyeti, kendi nazar noktasına göre, bu kararında haklı idi. Elde, Haşmet Güneşi ipe kadar götürecek taammüd delili yoktu; cinayetin ani bir tehevvürle işlenmiş olması akla daha ya- cinayet |km geliyordu. Fakat ben vicdani bir ka- naat edinmiştim; Haşmet Güneş bu ci- mâyetini pekâlâ bilerek, düşünerek, tas- Çocuk terbiyesi | SPOR i Felâketzedelere yardım maçlarına dün başlandı Bugü E Bahçe ile, Beşiktaş Dünkü Beykoz - Kurtu'iş sis edilmek üzere tertib edilen maçlara dün Taksim stadında başlanmıştır. Ha - İvanın fena olmasına rağmen 600 lirayı İ mütecaviz hasılat elde edilmiştir. Beykoz 3 — Kurtuluş 1 İlk maçı hakem Necdetin idaresinde Beykozla, Kurtuluş yaptılar, Her iki ta- kım da en kuvvetli kadrolarile sahaya çıktılar. Birinci devre karşılıklı skınlarla oynandı, İki taraf da sayı yapamadılar ve devre 0-0 a beraberlikle neticelendi. İkin- ci devrede fazla çamura rağmen zun güzel bir oyun tutturduğu görülüyor. Şehab ve Kâzım, arka rakaya sıkı şüt- lerle iki gol yaptılar. Turhan frikikten Beykoza üçüncü sayıyı da kazandırdı. Bunu müteakib Andon Kurtuluşun şeref golünü yaptı ve maç Beykozun 3-1 gali- biyetile bitti. Şişli 4 — Beyoğluspor O Hakem Ahmed Ademin idare etsiği müsabaka Şişlinin hakimiyeti altında ce- reyan etti oBeyoğluspor bazı iyi oyuncularından (O malırumdu. Birinci dakikada karışan (O Beyoğluspor ka - esine Diran sıkı bir şüt çekerek Şiş- Minin ilk gölünü yaptı. Enerjik bir oyunla devamlı hakimiyeti temin eden Şişli 34 üncü dakikada ikinci golü de yaptı. Dev- renin sonlarına doğru Suldur üçüncü #a- yıyı yakından bir vuruşla atmış oldu ve birinci devre 3-0 Şişli lehine bitti. İkinci devrede Şişlinin hâkim oyunu de vam ediyor, Beyoğluspor müdafii kasdi bir tekme vurduğundan hakem penalt: verdi ve bu oyuncuyu da sahadan çıkardı. Pe- nallı gol oldu. Ve bir müddet sonra da maç 4-0 Şişlinin galibiyetile nihayetlendi. Askeri mektebler boks şampiyon'uğu Askeri mektebler arasındaki boks maç ları dün Beyoğlu Halkevi salonunda ya- pıldı. Deniz lisesi ile Bursa lisesinin iştirak etmediği bu maçlar Kuleli ile Maltepe &- rasında oldu. Teknik neticeler şunlardır: Sinek siklet: Kuleliden Osman, Mel - Yazan: Zeynel Besim Sun mim ederek, taammüden işlemişti. sebeble uzun bir lâyiha yazarak kararı yetin azametile seviyesi (karşılaştırıla- temyiz ettim. Bu Bittabi katilin avukatı da temyiz mah- kemesine bir lâyiha yollamıştı. Ben, 'bu işin peşini bırakmamak ve Neclânın masum ruhunu İntikamsızlık sebebile azab içinde terketmemek düşün- cesile elimden gelen her şeyi yapmak kararında idim. Bu sefil haydud, velev hapishanede de olsa, teneffüs etmemeli, cinayetinin cezasını darağacında can ver- mek suretile çekerek melânetini hayatile ödemeliydi. * n de devam edecek olan bu maçlarda G. Sar8j! Hasılatı zelzele felâketzedelerine tah -|tepeden Nureddine sayile galib. da Vefa ile karşılaşacak maçından heyecanlı bir safha Horoz siklet: Kuleliden Bürhan, © tepeden İbrâhime sayile galib. Tüy sikle: Kuleliden Şefik. Mallı den Basriye nakavtla galib. | Hafif siklet: Kuleliden Şaban, peden Kemüle gayile galib. Yarı orla: Kuleliden Halid, Malteği den Ruhiye sayile galib. Orta siklet: Kuleliden Muzaffer, tepeden Mustafaya sayile galib. Yarı ağır: Kuleliden Hayri, Mali den Sabahaddine nakavtla gâlib mişlerdir. Müsabakalar muntazam olmuş, takımı bütün maçları kazanmıştır. Bugünkü maçlar Felâketzedelere yardım maçlarınâ gün de Taksim stadında devam ed tir. Sırasile Güneş - İ. Sporla, Beşik” Vefayla, Fenerbahçe de G, Sarayla şılaşacaklardır. Macar tak'mı Muhafizgücü yaptığı maçı kazandı Ankara 6 — İki maç yapmak üğ şehrimize gelen Macaristanın Fe 'waroş futbol ekibi, karlı bir havadis ikarlı bir saha üstünde takviyeli fızgücü ile yaptığı bugünkü ilk K laşmasını 6 - 4 kazandı. Binlerce seyircinin hazır bulunö «19 Mayıs stadıs nım Şeref tribünü” Hariciye Vekilimiz Şükrü Sara9 ile, Macar elçisi ve elçilik erkânile çok tanınmış zevat göze çarpmakta Bir tavzih Bir müddet evvel Süleymaniye 19 linde bölge grekörumen teşvik bakaları yapılmış ve Beşiktaşın birinciliğini kazardığı ilân edilmişti. tırtuğ (Kasımpaşa) Klübünden aldığ bir mektubda keyfiyet tavzih olun” tadır. Bu maçlarda Altıntuğ gül birinciliği kazanmışlardır. İstanbul den terbiyesi başkanlığının ilişik tı ğine göre de, Altıntuğ 19 puvenla biri? Beşiktaş 14 puvanla iknici gösteriln dir. bir cinayet vukubulduğu hsber vel Jandarma kumandanı İhsanın; — İstersen biz de gidelim. 'Tek'ifine muvafakat cevabı Bölük kumandanile müddelumumi # vini orada bü işle meşgul olurlarket de bu vesileden bilistifade biraz kıf vası ve dağ çiçekleri kokusu alacak” Kaza merkezine gittik; cinayetin XX kezde değit; yakın bir nahiyede Vi bulduğunu öğrendik. Bizce matlüb olan hava almaktı; sen bildiğimiz bu kaza merkezindö diye oturmalıydık? Bu mülâhaza ile © i mobilden inmedik ve vazifedarlarla likte nahiyeye gittik.. Asırlık bir çınar ağacının altına ©“ duk. Bir jandarma neferine para © dik; bize tereyağ ve yumurta satın Onları pişirterek kumandanla karşi şıya yedikten sonra kahvelerimizi iş yere serdirdiğimiz hasırların (üst yan geldik. Yüzbaşı, müddelumümi, hükümet bibi vak'a ile iştigal ediyorlardı. | Ki Vilâyet merkezine bağlı .... kazasında (Arkası v8