SON POSTA Sayfa 5 (Tayyar © mi, zir hı mı?) Aktarma tramvay bileti davası artık neticeye varmış bulunuyor! ( “Son Posta,, nın deniz işleri muharriri yazıyor |) 1918 den 1939 a kadar süren uzum bir devre içinde hava kuvvetlerinden, #ayyarelerden pek çok defalar bahse- dildi. Filyaki Habeşistan ve Lehistan İstilâsile İspanya harbinin kara cephe- sinde tayyareler büyük işler gördüler. Bu toprak mücadelelerinde deniz kuv- vetleri, hemen hemen yer almamışlardı Fekat bugün mevzuubahs olan iktısad harbi çerçevesi içinde deniz mücadele- leri birinci safta gelmektedir. Her ve kadar muazzam deniz kuvvetlerinin ştığım görmemekte isek de, düş- :ara aid deniz menfuatlerinin kuv- e mMüsademe ettiğini müşahede e - Tu?. Nihayet abluka etmek istiyen bir demokrat partisile ablukadan kur- tulmgk istiyen totaliter bir Almanya Var... Mücadelenin en büyük şiddetini İktısad sahasında göstermesi, denize hususi bir ehemmiyet ve kıymet atfet- tiriyor. Zira deniz, kara ve havaya ra- e Gaha mühim bir iktısad sahası- ir. * Büyük harb seneleri içinde de ayni müradele yapılıyordu. Ancak o zamar- ki Alman - İngiliz kuvvet nisbeti deha 4Z ve hava kuvvetleri, pratik olarakİ”€ mevcud değildi. Fakat buna mukabil Almanva, bugün düşmanm ablukasını İava knwwetlerile de kırmak istemiştir. itlerin o üç ay (evvelki nutkunda mevzwbahs ettiği kuvvet de budur: Acaba hava kuvvetleri donanmaya karşı ne yapabildi? Bir surf tetkik et- mezden evvel bu kuvvetlerin, donan - pi olan yardımlarım gözden geçir - — Düananmanın keşif ve gözcülük eri, iu — Denizaltı, mayn gibi su altı ci- azn keşfetmek hizmeti, — Deniz muharebesi esnasında düş van filosuna bomba hücumu yapmak. e — Düşmanın deniz. üssü ve kanal - ra taarruz etmek. 5 — Müstakillen gidip deniz fiçlarını eimek, simi * Bir tayyare gemisi ve taşıdığı tayyarelerden biri, bir tekâmüle varamamıştır. Bunun zel bir misalini Kurajius İngiliz tay - yare ana gemisinin batışında buluruz 'Kurajins, düşman denizaltı tehlikesi - ne maruz olan bir ticaret geni Kafile sini korumakla (avzif edilmişti. O, za man zaman tayyarelerini uçuracak ve etrafta düşman denizaltılarnı arya - caktı. Halbuki geminin, bizzat, kendi denizalt hücumunş hedef oldu ve bat- | « * Muazzam bir deniz muharebesi vür kua gelmediği için, tayyare filolarınm. midahslesine şahid olmadık. Bununlz beraber. denizde dolaşan İngiliz #lo « larma. zaman zaman, Alman hava fi- lolarının taarruz ettiğini gördük. Bu balık - küş mücadelesinde düşmana za rar veren, daha ziygde, deniz kuvvet; - leridir Filo balinde gelen Alman (şy- yareleri. tek bir İngiliz gemisine zarar verdirmek şöyle dursun. dördünü ve İbeşini kurban vermeden avdet edeme- İmektedirler. Bu hal bize gemile rin, İayyarelere karşı ne kadar bü yük bir şiddetle âleş açtıklarını ve ne Bücünkü harbde, tayyarelerin uçuşdereceye Iadar muvaffak olduklarım kabilivet ve mesafelerinin artmış ol - jyösterir. ması dolayısile, donanma faaliyeti te - Zayüd etmiştir. Meselâ Graf Spee gibi ye barbi yapan kruvasörler İngiliz niz İâyyareleri, uçuş sahası dışmda inde kalmaktadır- Yar Halbuki Büyak Harbde, ayni harbi ; Mi in kruvazörü tâ İngiliz üs- derle 4 w ele b ie vi İnbiliz gırhlısını batır - Ee Röer ei vik'asnda Alman ör etmemiş olaydı, İngiliz. Royal tayyare iz firart gemiyi : Gi abileceklerdi. Herhalde etk Binin tekâmülü dücman ünl ederi ana vatan sahife - ferda il Vi aklaştırmıştır. Fakat bu deği endirekttir. Yani Korkutan İneiliz bam bu tayyarelerin va Aa *r) üzeri © gölecek k tl Yartdın. yn Ki top relerinin atacağı di TTayyareler uçuş irtifalarınm çoktu. ğu dolayısile denizin içinde ne oldu *- in daha iyi görüyorlar. Büyük Harb Mez Yyarelerim bu hizmetleri çok ya - ie Mntakalara inhisar ediyordu. Bu- a me tayyare adedinin çoğalması iresind “eu üş-sartlarının tekâmül et a birçok denizaltılar ve er İngiliz İdyyareleri tarafınd: mektedinler. Tayyarelerin bu yar “idden büyüktür. Herhalde bir miz Filme tayyarelerin bu yardımın. res'e olamaz. Bununla beraber da Ancak havaya karşı pek zayıf silâh - larla mücehhez buluman İngiliz belik - çıları mücsdeleye kurban gitmektedi: ler. Harbden maksad, düşmanın bütün mukavemet membalarını kuvvetle k'r- maktır. Bu ©€sas gözönünde *utulursa, birkaç balıkçı gemisinin batmesının, İn giltereve hiçbir zarar veremiyeceği #- âr olarak meydana çikar. Burada, lüzumsuz yere sarfolunan, iki balıkçı “Fapisanenin pencere | Bir müessesenin 30 bin pencere demirlerini kırarak kaçan bir mahküm yakalandı Dün Kasımpaşada 6 aydanberi bü - mıştır. Bu adam bir soygunculuk suçundan 7 sene hepse mahküm Seferihisarlı İz İs adında ve | senedir hali firarda bu- anan Hir bapisane kaçağıdır. İzzet Seferihisar hapisanesinin pen- sere demirlerini kırarak bir gece firat etmiş ve son zamanlarda şehrimize £€- lerek Kasmpaşada Sakızağacında 18 numaralı İbrahim Salih adında bir sa- bikalmin evine saklanmıştır. Mahkümun izini keşfeden zabıta düm üzerinde müteydaid stlâhlar bulundu- ğu söylenen azılı mahkümu bu evde yazalamağı muvaffak olmuştur. İzzet, İstanbulda bulunduğu Ok müddet içinde bazi hırsızlıklar da yap- tığından. hakkında bu nolrtadan da ta- be yardım, yüzde yüz tesir verecek kibata başlanmıştır. asrıdır. * Tayyarelerin en ziyade müessir ola- hedef donanma üsleridir. Bunun sebebi vardır: 1 — Hedef sabittir. Gemi gibi, za - man zaman yer değiştirmez. 2 — Tedefin sahesı geniştir. Gemi gi bi, wfuk bir noktaya bomba düşürmek ü yoktur. 3 — Hedefi muhafaza etmek için pek çok miktarda topa ihtiyaç vardır. Bu güçlüklere rağmen ne İngikere ve ne de Alman kava kuvvetlerinin, mı kabil tarafa mühim bir zarar ika ede- mi hücum yaptığın: göremiyoruz. İn lere bahriye nezareti, Alman üsle - i çok kuvvetli silâhlarla tahkim olunduğunu itiraf etmiştir.Alman tayya relerinin muvafldk olamaması ise, İn - gilz üslerinin daha kuvvetli bir tarz la beraber üssünü zayıf silâhlarla teç- hiz etmiş olan diğer bahriyeler, istik - balde, en büyük zarsirı hava silâhın - dan göreceklerdir. Yukardaki beş şekli de tetkik et - Ükten sonra meydana çıkan hakikat şudur: ! — Hava kuvvetleri sırtını yere getiremediler. 2 — Hava kuvvetleri kuvvetli dev - letleve: müessir olan bir silâh değildir. 3 — Hava kuvvetleri, ancak, kuv - veti; bir devlelin zayıf düşmanı mağ - lüb etmesini kolay) şaman Ye Köztol nan: ki balıkçı lük: etmesini Meleylarlırmalriadır. (5. donanmanın Bir müessesenin 30 bin lira vergi kaçakçılığı yaptığı anlaşıldı Bir müddet evvel zabıta tarafından tün zabta kuvvetleri tarafından aran- | yapılan bir cürmü meşhud sonunda İmakta olan szılı dir mahküm yakalan» çiğte defter tutmak suretile mühim mik tarda vergi kaçakçılığı yaplığını yâz - dığımız mâdeni masnuyat imal eden bir müessese hakkındaki tahkikat polis ve Defterdadık alğkadar memurlarınca suna ezimiştir. Suç delili olarak müsa - dere oluman defterler üzerinde yapılan tetkikat sonunda bu müessesenin bir- kaç semdenberi müstahdemine aid kâ- Zane vergilerini az göstermek surekile | 30 bin lira kadar vergi kaçakçılığı yap- teğı tesbit edilmiştir. Suçla alikadar görülen müessese sa- hibleri yakında adliyeye teslim edile- eeklerdir. Mekteblerde lemde, derleme başlanıyor Yılbaşı münasebstile 1 İkincikânun- dar itibaren tatil yapmakta olan bü - tün orta okul ve Hiselerle mesleki ted- İrisat okullarında yarın sabahtan, iti - baren tekrar derslere başlanacaktır. tobüslerin yollan değiştiriliyor, kısa mesafeler arasında tram - vay işletilmesi düşünülüyor. Dolmuşa bir| adam taksileri ihdas edildi. Bütün bunlar sayısı yedi yüz bini geç- miyen şehrin vesaili nakliye ye halledebilmek içindir. * Karaköyden Fatihe gideceğiz. Posta - hanenin önündeki otobüs durağında bek- liyoruz. Fatih otobüslerinin bitincisi durmuyor, çünkü indirecek yolcu yuk - tur ve çünkü içinde tek yolcu alacak yer de bulunmuyor. On beş dakika sonra gelen ikincisi du- ruyor. Fakat gene binemiyoruz. Çünkü bir tek yolcu indirmiştir. Durakta bekli- yen yirmiden fazla insandan ancak en â- çıkgözü binebiliyor. Otobüse binemiyeceğimizi anlıyoruz: — Tramvayla gideriz. Beyoğlundan gelen tramvayların du - rak yerleri ile, Bebek cihetinden gelen- lerin durak yerleri yakın. «Harbiye - Fatih» de gelse, «Beşiktaş - Fatih, de İgelse binebiliriz. Beşiktaş - Fatih» geli- yor, gene binemiyoruz, çünkü o da hm- Jeshınç Golu. Bu arada Taksim - Sirkeci |Bebek - Eminönü tramvayları, bomboş geçiyorlar. Gene binemiyoruz. Çünkü bi- ri Eminönünde, öteki Sirkecide bıraka - cak ve biz ikinci bir tramvaya binmek | ve İki defa tramvay parası vermek mec) buriyetinde kalacağız; Vaziyet böyledir. Fakat bunu tashih etmek mümkündür. Hem bakm ne Kadar| gü-|kan: ile Alman tayyarelerinim bomba - | basit: Beyoğlunda, Şehir Komedi tiyatrosu - 'nun önündeki mevkiinde yirmi kişi bek- Yiyor farzedelim. Bu yirmi kişiden ikisi Fatihe, dördü Beyazıda, altı Sultanah- mede, dördü Karaköye gidecekler. Har- biye - Fatih tramvayı geliyor. Ancak yin. mi kişi alabilir. Mevkifte bekliyen yir. mi kişi bn tramvaya biniyorlar. Tram - vay Karaköye geldiği zaman ancak iki kişi indiği için orada bekliyenlerden iki kişi binebiliyor. Fatihe giden tramvayın 'peşisıra gelen Sirkeciden dönecek tram- vayda da kimse yok. Şehir komedi tiyat- rTosUnUun önünde bekliyenlerden Sirkect - di uzağa gitmiyecekler bu tramvaya binmiş olsalardı, Fatihe giden tramvay, Karaköye: geldiği zaman oradan daha fazla yolcu alabilirdi. Fakat şu da var ki: En yakın mevkifte inecek olan kimse de en, uzak mevkife gidecek tramvayda yer I bulduğu zaman arkadan gelecek tram - boş! vayı bekliyemez. İşte bu yüzden Kara - köyden Fatihe gidecekler saatlerce tram- vay beklemek mecburiyetinde kalırlar. Kurtuluş yolu bir tanedir ve bizde tat- bik edilmediği gibi tecrübe de edilme « miştir. Biletleri tramvay ârahasına göre değil, yolcunun gideceği yere göre ver- mek. Karaköyden İstanbul tarafina gidecek bir yolcu, Bminönünden dönecek, Sirke. ciden dönecek bir tramvayden Sultarah- mede, Aksurıya, Fatihe kadar bilet ala - bilirse, Karaköy mevkifinde boş gürdü- Hü ilk tramvaya biner, ve tramvayda bi- let alır, Tramvayın döneceği yerde iner, orada iramvay değiştirir. Ve gideceği ye- re kadar rahat rahat gitmek imkânını bulur. Bugünkü vasiyette Karsköyden Fati- he gidecek yolcu Fatih tramvaylarının Sirkeciye geldikleri zaman forhalaşacak- rma bilir, fakat Sirkeciye kadar Sir - keciden dönecek tramvayla gitmez. Çün- kü iki tramvayda, iki defa bilet almak onun için külfettir. İşte bu yüzden Ka- raköyde saatlerce Fatih tramvayı bek - ler, ve Sirkeciden dönecek tramvay Sir - keciye kadar bomboş gider. Kısa mesafelerde tramvay işletmek ancak aktarma biletler ihdas edildiği za- man doğru ve İaydalı olacaktır. İmal Melas ii biliyor mu idiniz? | Altmış, genini at cambazı | Yüzmeyi sonradan öğrenen balık yaşlı at Ez Almanyadadır. Ba cambaz bir kadın- ,dır, ismi Ferezdir. Bahası bir at cam- bazıydı. Ferez henüz beş yaşında iken cambazhanede at üzerinde hinerler yap- © geldiği halde elân çalışmakta, en genç, en mahir at camfbazlarmı kıskandıracak cambazlıkları at üzerinde meharetle yap maktadır, * Teksaz çölleri Tekzastaki çöl deniz seviyesinden iki yüz metre aşağıdadır. Evvelce altın ata- yıcıları bu çölde seyahate çıktıkları za- iman geri kalanlarla helâllaşır, öyle çi- karlardı. Su o kadar azdır ki, bir hav- Tuyla vücudü silmek için iki dolar ye) nak icab eder. l mektub aldım: Bl yaşında bir erkeğim, bir ka. rm, Üç çocuğum ve oldukça geniş bir br. yat süresek kudar da servetim ve kasi. cım var. Çocuklarımı severim, çok severim, her birinin üzerine ayrı ayr itrerim, kendi. lerin? iyi yetiştirmek, metud elmek ca büyük emeilm, hayatımda tek hedef bundan iöaret, Karıma gelince, onu biş sevmem, na, süsa, almiştım, çocuk olmıyan başlayınca katlandım. Bugün aramızduki münase. bel çocuklarımızın annosi olmasına mün. hasır, bir de sırf bu bakımdan minnettar, hilmi taşıyor. Şimdi vaziyeti aşağı yukarı öğrenmiş bulunuyorsunuz, bana cevab veriniz: Çocuklarımı meyus etanemek için Ka. znndan ayrimak niyetinde olmadığımı göre hayatımı gönül bahsinde büsbütün boş geçirmemiş olmaklığım için ne yap. Fok yavruları, yüzmeyi bilmez - üç hafta sonra su- ya ablacek olur » larsa yüzemezler. Küçük foklara GOR CE da tahkim edildiğini gösterir. Bunun mıya başlamıştı. Bugün altımş beş yaşına | Yüzmeyi, bir çocuğa annesi nasıl yüzme öğretirse, anneleri o tarzda öğretirler, Ve ancak annelerinden yüzmeyi öğren - dikten sonra küçük foklar da anneleri babaları gibi yüzebilirler. * Deniz sathı kaç metre alçalıp yükselir ? Deniz sathı her zaman için ayni değik dir, rüzgürlarm ve cereyenlarin tesirile alçaldığı ve yükseldiği vakidir. Bu alçal- malar ve yükselmeler bazı denizlerde on iki metreyi bulur. alıyım 2s. * İsiraf ederim ki bu mektubun Ok &ı, sımlarını okurken Rep: « Bonunda muhakkak bir Ikinef ka. dınla karşılaşacağız, diye düşünüyordum, getieenin beni şaşırttığını, kabul etmeli. yim. Bu okuyucum ve yapmalı? Benden bir gönül eğlencesi araması savsiyesini el, betta beklemezsiniz, ruh doktorlarının bir «Telkin» usulü vardır, pek yeni bir şey de değil, birisine kırk defa deli olduğunu söyleyiniz, rinhakkak timarbanenin yo. Yunu tutar şeklinde dilimize da geçmiştir. Okuyucum. ruh doktorlarının « Telkin » İzmi altında tatbik ettikleri bu eski ww der okuyucum du istifade edebilir. L icin mütemadiyen karınızı sevmediği, mizi düşünüyorsunuz, niçin bedbaht oldu- ğuaum tekrar edip duruyorsunuz, biraz da bü kanaatin aksini araştırmıya bakınıs, her şeyin fexkinde sevdiğinizi söylediğiniz üş yavrunun gözlerinde bu yeni kamasti takviye edecek işik muhuklak vardir, sL se de görünecektir. TEYEE ği ik, il m