SON POSTA Çeviren: Hatice Hatib Sakın casus olmayınız / Büyük Herbde Fransada bir casu sun kurşuna diğilmek üzere alaca karani ıkta otomobille nakli Fransaya ettiğim hizmetlerin mükâ. fatı olarak Lejyondonör nişanile tel tif edilmiş olmak benim için büyük bir gerefti. Sırf vatan aşkile memleketi- me harb senelerinde ettiğim hizmetin acı eziyetlerini bu nişan bana unuttur. muştu. Evet ben çok eziyet ve ıztırab çek- miştim. Bilhassa harbin fki senesi, Madridde Alman ataşenavalının yakı- nında geçirdiğim günlerin benim için unutulmaz hatıraları vardı. Onların yaninda hüviyetimi meydana çıkara- cak bir kelime telâffuz etmemiş lisan. Yarını anlayıp anlamadığımı çehrem-.i den anlayabilmek için Almanların ya- rımda kasden Almanca beni tezyif ve tahkir eder yollu sözlerini kemali sü- künetle dinlemiştim. Fransızlar da benden nefret ediyor. Jar: «Bir Fransız kadını için böyle Alman. larla düşüp kalkmak ne ayıp, ne çirkin, diyorlardı. Kim bilir ya babası, ya ko. cası cephede muharebededir... Bu ka- dın hiç utanmıyor mu?» Birçok dükkânlarda beni kapı dışarı ediyorlar; «Casuslara satacak malımız yok» diyorlardı. Ben bütün bu tahkirlere cevab vere.| esk vaziyette olmadığım için susuyor. dam. Kalbim kederle dolu idi. Fakat susmıya mecburdum. Sonra daimi bir korku içerisinde yaşıyordım. Haya. tım her an tehlikede idi. Rahat bir uy.) ku uyuyamıyordum. Beraber yasadı. ğım adam her an benim sırrımı öğre. nebilirdi! Ondan nefret ettiğim halde onunla her halini kollamaktı. Haya. tımla oynuyordum. Ufak bir hareket bir kelime, bir bakış beni mahvetmiye kâfi pelebilirdi. Hâlâ vakit vakit beklemediğim bir gürültü olunca bilâihtiyar overimden gıçradım, o günlerin azabını ömrümün nihayetine kadar unutamam. her za. "men tehdid ve korku içinde yasadım. Daha birkaç zaman evvel telefonda: *Yaşıyacak dört yüz yirmi günün kal dı!» Demislerdi. Daha sonra ş#ene te. lefonda: «Üç yüz gün kaldi» Dediler. Bir hafta evvel de aynı vasıta ile ya. şıyacak iki yüz yirmi günüm kaldığı. nı haber verdiler. Bundan başka da sık sık tehdid mek. tubları alırım. Bu mektublara o kadar alıştım ki okumadan sepete atarım. Ben harbin sonunda rahat ve sükünete kavu. şacağımı ümid etmistim, Fakat ne gezer! Her an, evvelee tanımış olduğum çeh - relere tesadüf ediyorum. o Biri karşıma çikiyor: — Martha diyor. Beni | hatırladımız! Mı? İsvanyada Alman © ataşenavali il yaşadığınız zamanlar beraber çalışmış - tik? “ N Pi- başkası: size Saint . Se, Rus benim, beni ha tırlayabildiniz mi? Diye soruyor, Bir diğeri de: — Martha diyer. Alman atssenavali- RİN size vok büyük bir emnfenti vard T. *selonda beni ona takdim etmiştiniz. PİM ince sm 4 Beni gizli bir işle Fransaya yollamak istiyordu. Fransada benzin (depolarını uçurmak için bana para teklif etmişti. Evet Baron Fon K... mın bana olduk. ça büyük bir emniyeti vardı. Fakat ol. dukça diyorum, böyle işlerde hiç kimse. Bin bir diğerine körü körüne emniyeti olamaz. Bunun için Baron çok ibtiyatlı hareket ediyordu. Hattâ bazan hsrekâi . tımı bile inceden İnceye tecessüs ediyor- du. Ben zaten Almanlar tarafından oldu - Bu kadar Fransızlar tarafından da şüp. he altında yaşıyordum. Bu hal nihayet benim kuvvet ve İrademi oldukça sars - mıştı. Şefim Ladaüx hepsolduğu zaman Fransızlar beni işden çıkardılar. Bu bö. dise benim sinirlerimi ve mukavemeti » mi adamakıllı sarsmıştı. O kadar ki bir gün Alman ataşenavaline: — Size bu komediyi oynamaktan ar. tık usandım! diye haykırdım. Evet ben buraya vatanım olan Fran. saya hizmet etmek için geldim. Size i - hanet ettim. Plânlarımızı daima ben al. tüst etm. İşlerinize (mani olan benim. Çünkü ben Lorraine'de yetiştim. Orada, tü çocukluğumdanberi bana sizlerden nefret etmeyi öğretmişlerdi anlıyor mu. sunuz? Şiddetle yüzüme inen bir darbe beni susmağa mecbur etmişti. Ve o, İspanya polisi tarafından beni tevkif ettirmek e, melile dışarı fırlamıştı. Fransaya avdetim için müsaade al . mâk istemiştim. Bu müsasdeyi Fransız. lar bana vermediler. Saint . Sebastien - deki Fransız teşkilâtından: o «Fransaya dönmeyiniz, eğer dönerseniz tevkif edi. leceğiniz muhakkaktır.» diyorlardı. Bin türlü müşkülüftan sonra nihayet «Cerbeir» hududundan Fransayş girme. ğe muvaffak olmuştum. Pariste beni ye. ni bir sukutu hayal bekliyordu. Albay Goube bana: — Niçin bizim iznimiz olmadan ken dinizi meydana çıkardınız? demişti. Ar. tık sizin hizmetinize ihtiyacımız kalma. mıştır, Albay Goube'ye ilk defa olarak ikin. ci şubede tesadüf ediyordum. Ben bu . raya gelirken büsbütün başka bir tarzda karşılanacağımı &mid etmiştim. Maamafih sukutu hayalin verdiği bü. tün yeisime rağmen içimde bir rahatlık hissediyordum. Nihayet © yenj ve sakin bir hayata başlayabilecek, ve geçen çün leri unutmağa çalışacaktım. Çünkü ben sadece herkesin nefret ettiği bir casus kadın değildim. Ren de diğer kadınlar gibi seven ve sevilen bir İnsandım, be . nim de yuvam bir saadet yuvası olabi. lirdi... Fakat heyhat ki hatıralarım bu we na imkân bırakmıyordu!. Lejyon donör nişanını aldıktan birkaç gün sonra kumandan Ladoux ile, harb esnasında onun yanmda çalışmış olan bir zabiti öğle yemeğine evime davet etmis. jtim. Bu zabit harbden çok evvel Mata | Tdi | Hart'yi tanımış, ve onun İkinci şube servisine girmese yine bu adam delâ , let etmişti. Bana: — Martha, dedi. Harb bize şimdi uzakta kalmış görünüyor. O zaman t. tiğiniz hizmetlere mukabi) Lejyon donör nişanile (taltif edildiniz Fakat size şimdi o zamanlar one büyük tehlikelere maruz kaldığınızı söylersem! hayret ederdiniz... Fransada maruz kal dığınız ve hiç şüphe bile (etmediğiniz tehlikelerden bahsediyorum, Kumandan Ladoux sabırsız bir hareketle eski ar. kadâşını susturdu: — Harb çoktan bitti, dedi. Bütün bun ları unutunuz ve unulacağınızı da bana namus sözü vererek vâdediniz. Öteki cevab vermedi. Unutmak!.. Ben onun gözlerinde acı bir mana seziyo. Tum. Belki de benim gibi iki taraflı ca. sus olan Mata Hari'yi ıztırabla düşünü. yordu. Evet ben, o zamanlar, Fransada be . Kumandan Ladoux ilk önce mahküm ol. muş olduğunu hiç öğrenemiyeceğim. Bu tehlikelere, vatanım için yabancı mem » Jeketlerde çalışırken maruz kalmışım! Kumandan Ladonx ilk önce mahküm ol. muş sonra affedilmişti, Şimdi Ladoux. nun hatıralarını yükseltmek istediği Ma. ta Hari ile Pierre Lenoir mesleklerine | kurban gitmişlerdi. Ben de kendi hesa - bıma bir çok casusları ele vererek 5. lümlerine sebeb olmuştum. Fakat onlar benden uzaklarda yok oluyorlardı. On - ların sonlarını gözlerimle görmediğim L gin bu şeyin fecaatini iyice hissedemi - yordum. Bir defa yolumun üstünde bir cesedle karşılaşmıştım. Fakat o gün de! fanladım ki, bu netice bütün casuşların jsonu olabilirdi. Hepimizin sonu... Mes .| İleğin icabı... Belki de pek yakında bu | âkibete kendim de uğrayacaktım-, | Bilbao'da idi. Alman © ataşenavalinin! adamı olan Alman zabitlerinden Step . han ile beraber Bilbao'ya gitmiştik, O .! rada, harb bidayetinde, bitaraf İspanyol. lar tarafından müsadere edilmiş olan bir çök Alman ticaret gemileri vardı. Beni, bilhâssa bu gemiler çok alâkadar etmek. te idi. Çürkü onlarin oynadıkları mihim rolleri bilmiyor değildim. Onlar telsiz - lerini ve adamlarından bir kısmını mu. hafaza etmişlerdi. Gemiye aid sandal larla Alman tahtelbahirlerine gizlice yi yecek götürüyorlardı. İşte biz bu gemi . lerden birine gitmiştik. O Orada Alman toprağında sayılıyorduk. Zabitler benim yanımda pervasızca konuşuyorlardı. Çün kü beni hem İspanyol hem de kendi 4 - sanlarını bilmiyor o zannediyorlardı. Bir kadın eğer genç olur ve güzel addedilir. se muhakkak ki her zaman olduğu gibi esnasında da, en olmıyacak yerler. de erkeklerin «lâkasını uyandırır. Gece olduktan sonra biz yeniden ka. raya avdet ettik. Bir sanda! bizi'bir ka, yanın kenarına bırakmıştı. Bu kayanın dibinde bir adam yatıyordu. Stephan o « na yaklaşmıştı, Bize refakat eden bah . riyeliye: — Fenerini getir! Emrini vermişti. Bahriyeli © elektrik imbasile yerde yatan adamı aydınlat miştı. İki omuzunun arasında saplanmış bir hançer duran bu adam (bir 6lü idi, | Stephan bu gibi şeyleri görmeğe alışmış gök | bir tavırla: — Bu Çarlix'tir! simdi sizl Diye marıldardı. Sonra bana döne, Ağustos 27 aaa Birer derece terfi eden orta tedrisat muallimleri Birer derece terfi eden orta tedrisat mualiimlerinden bir kısmının isimlerini dün neşretmiştik. Listenin diğer kısmını bugün dercediyoruz: 25 liradan 30 liraya çıkanlar Bakırköy ortadan Semiye Tüzkan, Bursa birinci ortadan Fatma Zehra Yazıcıgil, An- kara musiki öğ. okulundan Hasan Önen, Adana Er. Öğ. okulundan İbrahim Sayar, İst, Er. ÖZ. okulundan Şükrü Özaltın, İz. Kız ortadan Kerimie Aydaş, Alpullu ÖZ. oku undan Ömer Uzgl, Tilkilik ortadan Babi Öztürk, Adana 1. ci ortadan İsmail Hakkı Ergin, Aksaray ortadan Necmeddin Gönenç, Aksaray ortadan Zeki Demirelli, Gazinnteb sesinden Tevfik Atalay, Kayseri lisesinden Novzad Yücel, Malatya lisesinden Sadi Ar- cak, Malatya lisesinden Celi Bensoy, Ma- Watiya İlsesinden LAtfI Kipler, Ankara Er, Wi- sesinden Onhid Asal, Antalya isesinden Da- ved Akidil, Balıkesir Msesinden Kemal İren, Bursa Wsesinden Pakize Arkan, Denizli İlse- #inden Vasık İnal, Denizli Hsesinden Ömer Refik Korkan, Diyarbakır lisesinden Galibi Pekin, Diyarbakır Hsesinden Faik Kutal, Dİ- yorbakır İlsesinden Remzi Tang, Diyarbakır! lisesinden Salih Zorlutuna, Brrurum se - #inden Nurettin Belek, İn 2. ci lisesinden Mehmed Öz, İz. 2. el lisesinden Hüseyin Se- ser, Adana Er. lisesinden Sami Göksu, İs 3. el lisesinden Şakir Candoğan, İz. 2 el N- sesinden Alfetiin Cendemir, Adana K. lee - sinden Melâhat Tüzün, Ankara Gazi llsesin- den A. Hamdi Korean, Ankara erkek lise - sinden Mahmud Tşitman, Kars sesinden Vehbi Öte, Karr Ilsesinden Süleyman Tamer, Kayseri Maesinden Ekrem (Erkmen, Sivas Msesinden Nuri Aykul, Adana Msesinden Fazıl Demirci, Tükllik orta oku - Iandan Halid Aksan, Amasya ortadan Bekir Ulwoy, OBiza ortsdan (o Refet Angın, İz. Buca ortadan Musavver Andaç, Burdur ortadan A. Selçuk Köseoğlu, İğdir ortadan Kadri Sungun, Kadıköy 3. cü orta- dan Melek Yarar, Konya ortadan Kemal Edil, Nazilli ortadan Reşad Öngel, Edime ortadan İhsan Ertekin, Böremld (ortadan Büreyya Caner, Biga ortadan Münir Burç Adapazar ortadan Yusuf Ulusoy, Adapazar ortadan Zahra Gecedoğan, Akşehir ortadan Ramazan Bingöl, Balıkesir ilsesinden Cezmi Tahir Berktin, Edirne erkek llsexinden Ha- tee Talât Gürler, Adana kız Hsesinden Bel- kıs Nedim Zencirkıran, Adana kız lisesinden Hadiye Çobangilü, Ankara kız İlsesinden Suzan Nurl Pamir, Alyon lisesinden Ahmed Ünal, Ankarı #tinet ortadan Nimet Dölen, İz. 2, ei lisesinden Kâni Taylan, Cümhuriyet Msesinden Halid Tanrıkulu, Gümhuriyet H- sesinden Vasfiye Boycun, Adana kız Hsesin- den Zehra Doğruman, Adana kız İlsesinden Sıdıka Tanyolaç, Ankara kız Msesinden Pe- rihan Tinç, Ankara Gazi lisesinden Pakize! Aksu, Afyon Hsesinden A. Zekeriya Gökny- taç, Ankara Er. lisesinden Ruk'ye Ustabaşi- oğlu, Ankara Er. Hsesinden Şaziye Berrin - kut, Antalya lisesinden Kemal Aht, Diyar- bakır lisesinden Şerif Kişmir, Erenköy kiz sesinden Sadiye Sarhan, Çamlen kız Ilse- sinden Zahra Ganimet Doğu, Eskisehir Ilso- İsinden Rehmi Özteprak, İst, kız lisesinden Fahriye Nigür, İz. kıs lisesinden Afife Ok - sugür, İz. kız lisesinden Meymune Kimler, Kandini kız sesinden Nihal Üler, Kasta - monu lisesinden Hüseyin Avni Uzer, Kasta- monu lisesinden Hayri Erdoğan, Sivas İlse- İsinden adalet Kök, Balıkesir Er. Öğretmen okulundan Zibende Necef, Edirne kız öğret- meninden Rusâne Üzel, İstanbul kız öğme- sinden Fahriye Arık, Göztepe o okulundan Fulk Öz, Ankara 2. el ortadan Fatma Mü- nevver Bircan, Aydin drtadan Nimet Ak, Bakırköy ortadan Rabliâ Altunç, Beşiktaş ortadan Samime Purut, Beyoğlu ortadan Nevvare Akozan, İz. Buca ortadan Kemal Yalaz, Çanakiale ortadan Fahrünnisa Tarı, Davndpaşı ortadan Dürdane Alkaya, Gesi On. Paşa ortadan M. Hayrettin Tülin, Kadı- köy 3. cü ortadan Hayriye Bemiha Kömüreü- oğlu, Manisa ortadan İhya Çobansoy, Mar- din ortadan Sedad Yesurey, Süleymaniye or- tadan Ayşe Seniha İrmak, Taksim ortadan Müzeyyen Seven, Taksim ortadan Vedia Elgün, Trabson ortadan Lütfi Yalın, Kandilli lisesinden İffet Yilgör, Konya kız öğret- meninden Ali Ulvi İkis, Adapazarı ortadan Hatice Mualif İzli, Konya İlsesinden Arif Şahap, İst, kır ortadan Yaşar İsfendiyaroğ- rek sordu: — Kendisini tanır mıydınız? Bu bir Fransız bahriye zabitidir. Evet ben bu adamı tehıyordum. Ken. disini. Fransada birçok defalar görmüş - tüm. Fakat Stephanın nezarları karşı . sında soğukkanımı tamamile muhafaza etmeğe muvaffak oldum. Ve gayet sakin bir sesle: — Hayır. Tanımiyorum, cevabını ver. dim. — Bu ölüm, bütün bize ihanet eden . lerin ölümüdür! Bu adam #ki taraf bir casustu, Bu sözleri söyliyerek benim koluma girmişti, Karanlıkta, beni Adeta sürük - Tüyordu. Düşünüyordum: Bu sahne aca- be benim için mi hazırlanmıştı? Bir teh. did, bir ders mi idi? Yoksa yalnız bir te. sadüften ibaret miydi? Soğukkanımı hiç erkek | lu, Şebinkarahisar ortadan Maksud Dumlu, Ankara 2. inei ortadan Bedriye Yazman, Ka- dıköy 3. cü orta okulundan E, Bahriye-Öze, jEdoya kız öğ. okulundan Malike Baydur, Akhisar ortadan Hasan Zühtü Umar, Tüki- Uk ortadan Salâhattin Çığtey, Zile ortadan Şerefettin Erbek, Cumhuriyet ( lesinden Sadiye Savaş, İz. Kız lisesinden Ayşe Bilge Adana 1. ci ortadan Şemsettin Başkut, Kon- ya K. öğretmen okulundan Nahld Akst, Ba- kesir öğretmen okulundan Kadri Çetin, Erzincan ortadan Halil Vural, Merzifon orta» dan Vedad Aydın Sumer, Kirklareli ortadan cer Diken, Adapazarı ortadan A. Necibe Bilbay, Ankara 1. ci ortadan Nebil Otman, İnegöl ortadan Ali Ragıp Eser, Amasya or- tadan Hatice Saadet Ulusoy, Tekirdağ orta- dan Sabahat Selen, Tokat ortadan Müzey - yen Arın, Nişantaşı K. ortadan Saffet Çanga, İst. kız lisesinden Mübeccel Arzin, İz. Buca ortadan Hacer Eren, Osmaniye ortadan Ke- mal Oğuzerdrm, Taksim ortadan Hayriye Önen, Tirs ortadan Riza Günmar, Gazlan « teb ortadan Ferid Günal, Samsun ortadan Reşad Seser, Vefa orladan Hulösi Gürses Edirne Er Öğ. okulundan Perruh Esgündür, Akşehir ortadan Osman Genel, Muğla orta- dan Hayrünnisa Ergün, Merzifon ortadan Enver Gürel, 20 liradan25 Jirayn çıkanlar Kastamonu ortadan Emine Yaman, Bey- oğlu ortadan Saadet Kıraç, Çorum ortadan Cavide Bönmezler, Galatasaray (İlsesinden Al! Bürhanettin Derin, Ödemiş ortadan Hü. samettin Kutman, Eyüb ortadan Sabih Öz- 10, Üsküdar 2 inci ortadan Bedriye Arkan, Galatasaray lisesinden Muhsin Demironai Galatasaray lisesinden Selimi Akalın, Çor- lu oradan Mürüvvet Uğur, Maraş ortadan Adalet Yaşa, Pertevniyal Hsesinden AH Halt Sözez, Bilecik ortadan Sadık Renkler, Elbiş- tan ortadan Zeki Cevad Ersan, Beşiktaş or- tadan Riza Bediz, Ordu ortadan Ömer Be- sim Büke, İnegöl ortadan Feriha Seben, Ni- şantaşı K. ortadan Mutahhar Ar, Çatalca ortadan Ahmed Niyazi Anlu, Burdur orta dan Muazzez Tilkioğlu, Ünye ortadan Selih Zeki Çağlar, Çapa ortadan Nurefşan Tardu İnt, kız lisesinden etzan Bengisu, Gezi Os paşa ortadan furan Kocatürk, Adana Er ÖZ. okulundan Hilmi Tümer, Aksaray orta - dan Adalet Turgay, Düzce ortadan Meziyet Yaban, Bilecik orindan Safiye Nebahat Tan. #6!, Ankara Gazi lisesinden Seyfettin Toray, Fatih ortadan Ahmed Doğver, İnegöl orta- dan Katripe, Bskişehir lisesinden İhsan Taykurt, Ödemiş ortadan Ali Muhteşem Sa- rıcı, Ankara wusiki Öğ, okulundan o Azize Duru, Fatih ortadan Vedia İyison, Ödemiş ortadan Fikri Çiçekoğlu, 9. Karahisar orta- dan Müeyyet Avşar, SON Ziraat: Bizde meteoroloji teşkilâtı (Başızrafı 7 nel sayfada) 19 — Ankarada yol ve kanalizasyo. işlerine esas teşkil edecek yağış cetvel. leri, 20 — Gece vukubulan bazı cinal vak'a, larda semanın bulutlu olup olmadığı hakkında adliyace istenilen malümat. 21 — Dolu ve don tahribatının dere, Cesini tesbite yarayacak günlük hava va. ziyeti raporları, 22 — Küsuf hâdisesinin hududu dahi linde semanın bulutluluğu ve açıklığı bakımından tetkike en müsaid noktanın tayini, 23 — Barajların tesisinde yağmur ve sellerin tesirini gösteren rasadlar. 24 — Limanların inşasında rüzgârların istikamet ve kuvvetleri hakkında isteni, Jen malümat, 25 — Tayyarelerin yollarını takibe ya rayacak hava rasadları, Hülâsa modern Meteorolojinin müste, fid etmediği iş yoktur. Bilhassa Ziraatte Meteoroloji malümatı bütün teşebbüsle, Tin rulrudur, Tarımman kaybetmeden Stephan'ı takib ediyor . dum. Tehdidlerin daha. açık olduğu zaman. Tar da olmuştu. Siint . Sebastien civa, rında-bir gün üç adam beni zorla denize Kaçırmışlardı. Bunların Baron Fon K... nın adamları olması çok muhtemeldi. O gün, kendimi denize atarak elletinden kurtulabilmiştim. Dalgalar beni baygın bir halde kumsala atmıştı. o Omuzumda acayip bir de yara vardı. Üzerime ateş mi etmişlerdi? Nası) kurtulabilmiştim? Acaba ben denize atıldığım zamanlar on ların sandalı da mı devrilmişti? Beni ha, sil kaçırmışlardı? Bunları hiç anlayama, mıştım. ç Cerlix'in deniz kenarındaki cesedi be, nim üstümde büyük bir tesir yapmıştı. (arkası var)