42 RESİMLE TARİIHI. Bir Yaprak rloransanın Tarihinden lelerden birine mensub olan Kozma dö Medicis küçük işçiler sınıfına dayanarak sonlarına kadar, İtalyada, küçük küçük | bütün Floransanın idaresini eline alma. hükümetler vardı. Bu arada, Floransa|ğa muvaffak oldu Hiç bir şiddet kullan. gehri de küçük bir cümhuriyetin merkezi |madan, sırf maharet ve cömerliği ile bulunuyardu. Fakat Floransa cümhuri. | Floransayı 1435 ten 1464 yılına kadar ar. yetinin bir hususiyeti vardı: Floransalı , |zü ettiği gibi idare etti. Daima basit bir lar, san'atları, «büyük san'atlar» ve «kü. eN pe etti, az ü * i Pie m ii tam ördü, Kozma, ayni nüfuz e Şön wa |ve kudreti torunu Lorana bıraktı. Muh. ipek fabrikatörleri, bankerler, gemi sa , (efem Loran diye amılan bu prcns, kral Şötüiği bulmıyandı İline onunu da mma, | ipvanımı taşımıyan bir kraldı. Medicis lerin düşmanları da yok değildi. Loranı, rangoz, demirci, ekmekçi ve ilh.. gibi es.| trafıma *opladığı loran: mel ia sapuikikler İayel ao (e İREN ve, aa orlardı. | sörvetini istediği gibi saçıp savurmekla it. Zengin tüccarlar. Floransanın «Senyör-| ham So SİRİ bir servet ile zi Kayi seki > ii : hükümet kavvetinin bir elde birleşme - ide onların elinde bulunuyordu.) sinden doğan muhteşem bir hayatı, isra: Bundap dolayı, Floransada, iki smif & -İ sefahat, ahlaklı Ze tavsif KT rasında daimi bir düşmanlık vardı. Buldu Loranın 1492 de ölümünden sonra düşmanlık bazan çok kanlı ve şiddetli| Medicisler, kendilerine karşı çıkarılan garpışmalara sebeb olurdu. İşte, on be.| bir ihtilâl üzerine Floransayı terketmeğe ginci asır ortalarına doğru, en zengin ai-İmecbur oldular, Floransanın başına Sa. İtalyanların milli birliklerini kurmağa muvaffak oldukları on dokuzuncu asır POSTA voranola adında bir papaz geçii Ateşli bir hatib idi, On binlerce kişiye muvaf . #akiyetle hitab etmesini bilen bu rahib, Floransalılara: «Mütevazi, sade, her çe. şii ahlâksızlıktan uzak bir hayat» tavsiye ediyordu. Medicisler zamanında düşülen Yüks ve sefahatten kurtularak, herkesin bütün ziynet eşyalarını, altın ve gümüş takımlarmı, yabancı isitlâsı tehdidi kar - şısında bulunan Floransa hükümetine ver melerini söylüyordu. Halk Savsnaroların etrafma bütün bir heyecan ve vecd ila toplanmıştı. Fakat, Medicisleri Fioran . saya getirmek istiyen gizli bir fırka, bir gün Savonarolayı bulunduğu manastır.| dan kaldırmağa muvaffak oldu. Medi . cisler tekrar iktidar mevkiine geldi. Sa. vonarola da, dinsizlikle suçlandırılarak, diri diri yakılarak idam olundu. (1497). Resimde halkın onu nasıl dinlediğini, altın ve gümüş takımlarını nasıl hediye Sayfa Avukatlar arasında bir anket İcra kanununu nasıl değiştirmeli ? Istanbul avukatları yapılacak tadilât münase- betile fikirlerini söylüyorlar İcra dairelerindeki işlerin daha sür- atle ve daha müsbet bir şekilde yürü- mesini arzulıyan Adliye Vekâleti ge- çen yıl, Jürih üniversitesi profesörle - rinden, mütehassıs Hans (heymanı memleketimize çelbetmişti. İcra müte- hasısı, iera dairelerimizde uzun bir etüd| yaptıktan ve alâkadarlarla ayrı ayrı gö- rüştüten sonra, fikirlerini mufassal bir rapor içerisinde topl'yarak, Vekâlete arzetmişti. Bu raporu tetkik eden Ve- kâlet, bilâahare alâkadarlara da tevzi ederek mütalenlarını sormuş ve nihayet kanunda bir değişiklik yapılmasını lü- zumlu görmüştür. Bu hususta hazırla - nan kariun lâyibası yakında Meclis u- mumi heyetine sevkedilecektir. Kifayet etmediği görülen bugünkü kanun filhakika birçok müşkülleri ihti- va etmekte ve gerek halkın, gerekse memurların tatbik bak'mından şikâ - yetini mucib olduğu görülmektedir... | Son Posta, kanun utamamile şekille-! nip, çıkmadan evvel, bu mevzuda hu- kukşinasların fikirlerini toplamayı fay- dalı gördü: Mevcud icra kanunumuz, bilhassa hangi bakımdan, tebdil ve ıslâha muh- taçtır? Avukatlara tevcih ettiğimiz bu suale verilen cevabları dercediyoruz: © Avukat Besim Şerif diyor ki: — Mevcud icra kanunumuz ihtiyaca- tımizı kat'iyen temine kâfi gelmiyen bir kanundur.Birçok muhtelif takib şe- killeri ve hatırlarda tutulmasına im - kân bulunmıyacak kadar müddetleri| ihtiva eden bu kanunun tatbikatındda görülen mü; ât, burada, kabili tarif değildir. Bir kanunda aranılan ilk şey, besatatdır. Bilhassa, geyenin istihsali için, takib edilecek yolların kısaltıl - masına dikkat şarttır. Çok komplike ve muğlak hükümlerin tatbikatı hem hal- ki, hem de memuru yorar, üzer,bu, nispette zamanın zaviine sebeb olur. Bundan başka, icra dairelerinde ittihaz edilen her kararın şikâyet tarikile iti- © Avukat Orhan Arsal'ın fikirleri: — İcra kanununun en büyük deri bir sürü zahmet sonunda elde edilen muhik bir alacağın, borçlunun suini « yetile, tahsil edilememesidir. Yani, bazı ahvalde ilâmların infazına maddeten imkân bulunamaması. Vaktile, borçluyu tazyik için medeni bir memlekete yâs kışmıyan bir tadbir, fakat müessir bif çare olduğundan şüphe olmıyan bir va- Sita mvcuttu: Hapis. Ben, bugün hapis yolile tazyik usüs Tünün inkılâbımıza yakışır bir tedbir olmadığına kani ve hattâ bunda mussis rım. Fakat, alacağı tahsil yolanda hiğ ze daha derin ve tafs miyeceğim. Şu anda ha çare, Fransız mahkemelerinin borçluy'ü bir şeyi yapmıya icbar için tatbik ets tikleri usuldür; «Astreintes tâbir olu nur, Bu, Fransızlarda «Contreinte pars corps> vücudle tazyik, yani hapse İğ- ettiklerini görüyorsunuz. , Markiz dö Pompadur Fransada büyük ihtilâlin arifesin - de, on beşinci Lüi'nin (gözdelerinden Markiz dö Pompadur, © oynadığı siyasi rolün ehemmiyeti ve devrinin san'at ve ilim hareketlerine karşı gösterdiği alâka ile tarihin en meşhur kadın sima- Yarından biri olmuştur. Güzel ve zeki bir Burjuva &zıidi. 1721 de doğmuştu. Asıl adı Jan Pu - vasson idi. 1745 de, yirmi dört yaşında iken, saraya, kralın metresi olarak res- men takdim edilmişti. | Ve tam yirmi yıl, 1764 e kadar sarayda (o kalmış, bu tarihte Versay'da ölmüştü. Bu güzel kadının avucu içine girmiş olan Kral, orun ufak bir arzusu ile na- zırları değiştirmekte hiç bir vakit te - reddüd etmemişti. Fransayı, Hindistan ve Kanada gibi iki zengin müstemleke- sini elden çıkarmasına varan yedi yıl harbine Markiz dö Pompadur sokmuş- tu. Diğer taraftan zamanının en bü - yük muharrirlerini, feylezot ve san -| beşinci Lüi bu meşhur gözdesine 20 yıl atkârlarını himaye etmişti. Büyük an -| içinde 36 milyon altın sarfetmişti. Taza müşahid olması ve icra hâkiminin verdiği kararların dahi kabili temyiz bulunması icra kanunundan beklenen faydaların kolaylıkla istihsaline şid4 detle mâni teşkil etmektedir. Anpren- sip, bir kanunun halkın dahi okuyup, anlıyabileceği ibare ve hükümleri ih- tiva etmesi lâzımdır. Bugün mesleki bir alâka ve tecrübeli bir avukat sıfa- tile içinde yuvarlandığımız işlerimizin bizleri bile düşündüren eşkâline sik sık rastlıyoruz. Yalnız icra kanununun tat- bikatı ile meşgul olan tecrübeli icra memurlarının dahi, çok defa tereddüt ve dalâlette kaldıklarına şahid oluyo- TuZ. Betahsis, hatırda tutulması kabil ola- yotyacak kadar muhtelif ve müteaddit müddetlerin! tayininde hataya düşül- mesinden dolayı zarar görülmektedir. Hülâsa olarak, diyebilirim ki; kanun hemen hemen baştan nihayete kadar gözden geçirilmelidir. Böylece, fazla, lüzumsuz meşgaleler ihdas etmekten başka fayda vermiyen külfeti: formali- telerini kâmilen tayyetmeli; ber icra dairesinde kaza salâhiyetini Ohaiz bir hâkim bulundurularak, mürafaa usul- lerini mahdud ve muayyen messile hasrederek, kararlara karşı yapılacak itirazların evrak üzerinde ve günü gü- nüne hallini temin eylemek; takibşekil- lerini tevhit veborçlarını inkâr eden borçluları takib külfetini alacaklılara tahmil etmemek; inkârda bulunacak borçlular bilcümle kanuni delillerile, esbabı sübutiyeerini, velhasil bütün itiraz sebeblerini topluca bildirmek ve icra etmek şartile kısa bir müddette İti- raza mebur tutmak gibi hükümler koy- — siklopedi, ilk zamanlarda onun yardı « mile çıkabilmişti. Fransuva Büşe'nin yukarıdaki por - tresinde Madam dö Pompadur bütün cazibe ve letafetile görünmektedir. On kabül eden bir usuldür. Demek oluyor ki, hapis caiz olmıyacak yerde, asteinig kullanılır. Astreinte, kısaca şudur; Bip şeyi, mukavele ile yapmıya borçlu olani kimse taahhüdünü ifa etmediği müd « detçe, her geçen gün için, 5 ilâ on veya daha fazla miktar para cezasına mah küm edilir. Bu vaziyet dahilinde borçlu manevi bir tazyik altında demektire Bu da kâfi gelmezse, borcunu ödemiyeni bir kimseyi bugünkü mevzuatımızda dahi ve hattâ birçok medeni memle » ketlerde de mevcud ve makbul olduğus na göre, hapisle tazyike mesal bulunur Yoksa, medeniyetin barbar gördüğü şey, borcunu hakikaten ödemekten âciz bulunanın, alacak” elinde baziçe olmas sıdır. Fakat, sâdece suiniyetle kabili haciz emlâkini karısı, kardeşi veya als taba ve taalli)katından herhangi birine devir suretile borcunu ödemekte” kurs tulma yolunu bulanlar şiv “etli tazvikel lâyiktirler, Netice ve hülâsa ol.rak şöye le diyebiliriz: Borcunu”edadan âciz © * lanlar, tıpkı devlet alacaklılarında ol < duğu gibi mahallesinden yapılacak tah- kikatla / tespit edilebilirler. Fakat, diğerleri için hapis yoksa ss 4 reinte kararı veri'*rek: takibat yapıl « malıdır. Bu da, icra bâkimlerinin vazls feleri dahilindedir. * © Avukat Şefik Sevgen'in fikirleri: İcra muamelâtının ıslâhı bugün mer'f olan icra ve iflâs kanununun tâdilile mümkün değildir. İcranın müessir ols ması arzu ediliyorsa, bu, ancak eski iç. Ta kapununun mer'iye mevkiine iade « sile kabildir. Bu kanunda borç için; hapsen tazyik kaidesi vardır. Bu kaide. nin tatbiki iâde olunursa, bugün meyi bulunan ve fakat istisnal bazı hususata tatbik edilebilen hapsen tazyik usulü ile tev'em olarak yürümüş olur.