KEŞ Bl ye vi e EY Dİ DEME EE YNT NE EA AP yk Üzme İmre m , kaldırdık, Münevverler ve halk K...... Yazan: Muhittin Birgen vveli E gün yazdığım makalede, | Osmanlı ile Türk arasındaki | ayrılık üzerinde bir lâhza durmuştum. Bugün «Osmanlı, tâbiri artık tarihin ma.| hh olmuştur, Fakat, Osmanlı ile Türk 3. rasındaki münasebetler, «münevver» de. diğimiz Türk tipi yani dslk» arasında, hâlâ, pek im nokta. | Jarda aynen yaşıyor. Halbuki, otuz sene. yi geçen mâtemadi bir siyasi ve içlimai inkılâb devri içinde «halka doğru: diye rüdük. Bu hareketin ileriye doğru £ tarafı olduğunu inkâr etmek mübalâğa 0- Tur; yalnız. bunun daha ziyâde ayni daire içinde dönüp dönüp gene ayn: sahadan| bir türlü harlee çıkamıyar kısmı, ileri gi. den kısmından çok daha fazladır: Osmanlı, Türke ne kadar yaban bügün de münevver, halka, hemen he. men o derecede yabancı durmakta 157 ediyor. Bu davamızı isbat için her nevi içtimat ve siyasi hayat tezahürlerinden pek çok delil getirebiliriz; fakat, koskoca bir ki. tab mevzuu olacak bu bahiste o kadar derin gitmeğe imkân olmadığı için. yalnız dil üzerinde birkaç misal ve delil mekle iktifa edeceğiz. * Osmarilı, kendi kendisine bir dil yap. ca da değildi. Bilhassa bütün ıstılahi ke. Bimeleri arabee olan bu dilde pek az Arab kelimesi vardır ki arabeadaki manada kullanılmış olsun. Osmanlı, Arab tini açmış, içindeki kelimelere istedi bi tasarruf etmiş ve bu suretle ke: arabcadan da, türkçeden de bambaşka bir dil yapmıştır. Meselâ: İ Bizdeki kelime (| Arabca mukabili İstifa “ İstikale Memur Muvazzaf Mekteb Medrese Yazıhane Mülteci Tetkik Mektub Bu nevi kelimeler hesa hı, kendi fantezisine göre, şönmeksizin, ken arasında, bir dil ys Bihassa halk il başka lerdi. Ze benzer bir bünye: nuşmak ihtiyacının neticesi, ricen türkleşmesi de gene halk ile nevverin fazla temasa gelmes neticesi oldu. Bu fazla temas, keti, osmanlıcayı ç4 en bu dilin türkçeye ması da hal r. Onun ted. bu «halka doğru» hare. ye türkleşi dile nazaran o kadxs fazla türkleşmiştir ki bazan o vakit yazdıklarıma baktıkça Kendi kendime hayret ederim. Bu çok iyi bi rekettir.. 8 netfverler. yani Osma gelme ve bu'du merâklısı fantezi insanları, .burada dura.| mayız. Mutlaka «halka doğru» hareket «halktan uzaklaşma» ş meylederiz. Meselâ, osmanlıcanı resmi dili, dili halktan ayrı idi: Osmanlı ez. ği» der, Rugani zevt yazardı j pirinç der, erez yazardı. Bugün de halk Hasan Bey diyor, münevver, Bay Hasan devlet İ nezareti | mut. için ona, » “dedi diyor. Meselâ Osmanlı maarif #nesinde «nez bir rubta gördüğüm halkçı bir tâbir olarak «vek : Bu suretle «nazır», «vekil: oldu. Güzel bir hareket değil mi? Fakat, bir mddet sonra, bunu beğenmedik, vekâlet ve ve. kil kelimeleri arabcadır. diyerek bunları 8 nazır» ruhu. mü tekrar yerine getirdik: Bakan Bakan. Halbuki, Gümhuriyetin #5 ka bir «bakan: vekil yapmak ve «nezaretş yapmak illetil tün ruhumuzu pençesine almış bir be talıktır. Meselâ, maarif makinemiz şu on beş sene içinde kendi kendisine yeni bir dil yaratmıştir ki di osmanlıca gibi balk onu anlamı e, size bir.tâbir: Er. tik teknik. Her maarifçi, bu tâbir karşı. -İlunduğu mandaterler İmad İmuni tâbirt der. Resimli Makale: umumi derdler yaratır; Tarihi na gelen meşbur isimleri meşhur yapa layinız, görürsünüz. ———. Büy nasız herkesin k tanıtan da muhtı n vak'alârı hatır - © giseyi müteakib yı ediniz, hakikati anlarsınız. ik adamları büyük derdlerin yarattığı gibi istis - disine ve başkalarına -aptığınız hareketin mahiyetini tahlil Bir nazırı terleten çenlerde, Cenevrede toplanan azası bu kon nunda, İngilterenin o Müstemlel Makdenald'ı tam #ki buçuk saat süren -İbir sorguya çekmiş ve epe; . İmiştir. Zorlu hocanın kar; bir mekteb talebesi gibi tu İcevab veren nazır, birçok kereler, adli müşavirile fıskos etmek mecburiyetin-| de kalm Jiriyat hırsızlarının bıraktıkları mektub Londrada tanınmış bir ıtriyatçı dük-| kânmdan üç bin Hira değerinde esans, *İruj, pudra vesair tuvalet eşyası çalın - hırsızlar; kasanın üstüne de şöyle bir kâğıd yapıştırmışlardır: « — Allah kimseyi acar kadınların eline düşürmesin. Bizimkiler, müte - madiyen pudra, allık.. diye başımızın etini yiyorlardı. Ne yapalı mecbur kaldı k. Ve pek muhtereti mış, izinle berabe: en de onu yazar: Zeytinyağı yerine «rugani zeyt» gibi! Sorunuz, neden gülü. yor ve neden'yazıyor? «Ne yapalım, ka Pekâlâ bu, bir; ya kanuni tâbir eMaarif duğu halde bu Vekâletin adı uzun zaman nasl oldu da «Kültür Bakanlığın oldu? «İstiklâl madalyası», «İstiklâl marşi «İstiklâl mücadelesi, gibi tâbirler da bütün bir devrin en yüksek du sında aaa Hergün bir fıkra İş değişti Bir adam deniz kenarında bar bar bağırıyordu: — Karım denize düştü, kurtarana Din Hra vereceğim. Bir genç derhal soyundu, suya at- Tadı, kadını kurtardı. — Bin liramı verini Bin Urayı videden kadına gence döndü; baktı; — Denizde iken, birdenbire karıma benzetmiştim. Halbuki kaynanamnış. Kadım isurtaran genç biran düşü dü, sonra: giti, borcum ne ise söyle. yiniz, ödiyeyim! dedi. İ & 4 10 bin lira tazminat Alan genç hız İngilterede'bir otomobil kazası neti- cesinde kafatası çatlıyarak hafızasını kaybettiği için otomobilin sahibi bu genç ve güzel kıza, mahkeme kararile .İ 10 bin lira tazminat vermeğe mahküm (Devamı 10 uncu İSTER Gazeteler İstanbul Belediyesinin satıldığını görmüş, başta hiblerine müracaat etmiş, Haklıdır. Lokantalarımızda iki ba fiatı 3, bazı yerlerde ise 6 kuruştur. H. kantasında ayni paraya bizdeki suyun rirler. Almanyada ise iki bardak bira getirirler. Bu iti - | inanıyoruz, ey okuyucu sen; İSTER '| INAN, iyi hareketlerinden birini daha kaydettiler: Şehirde iyi suj fakıf İdaresi olmak üzere sa - olmuştur. İSTER barla Belediye çok yun çok pahalıya ki kısmıdır. Bundan rilmesini istemi k bir şişe buki Frans: iki misli şarap ve- k Avrupa İ bumıza biraz daha NAN, ISTER mektir. Fakat bu teşebbüs yapılması lâzım gelen işin ilk | | birleştirmeğte, terkos şeklinde dağıtmaya gelecektir. Tıp- | Beethoven Ölüm düşeğinde Bu resim meşhur Alman bestekâr, Beethoven'i ölüm yatağında gösteriyor. San'atkârın ölümünden bir gün sonra daprenatür yapılan bu eserin Joseph Danhauser'dir. İngilterenin err büyük şarkıcısı ameliyat geçirdi İngilizlerin en büyük şarkıcılarından Gracie Fields son günlerde mühim bir r. Şimdi de nekahat devresinde bulunmaktadır. Memleketin tanınmış simaları, “ameliyettan sonra kendisini ziyaret etmişlerdir. Bu arada hayır cemiyetlerine vâkı olan teberrü- lerile maruf olan, sanayici lord Natild de artiste güzel bir karanfil Obuketi g ştür. Artiste gelen sayısız geç- miş olsun mektubları cildlenecek, Gra- cie Field de iyileştikten sonra bunları! okuyacaktır. | İngilterede erkek talebe dikiş dersi alıyorlar Londrada Wimbledon Park kok erkek talebesi, mekteb müdürli bir kararile, dikiş; yemek pişirme di İleri almıya başlamışlardır. Talebe â I akta, en İ yemek pişirenlere madalyalar veril - mektedir. Garib bir düğün İngilterede, David Hanson isminde bir zat evlendiği gün en büyük ağabe- yisi nikâhı kıymış, ortanca kardeşi şa- hidi olmuş, ortaneanın küçüğü; düğü şarkısını söylemiş; onun küçüğü teşri- atçılık yapmış; en küçük kardeşi de da- i sıfatile düğünde bulunmuştur. | İNANMA! yerinde, iyi bir teşebbüse girişmiş de- sonra sıra İstanbulun içme sularını şehirlerinde olduğu gibi, kendi hesa - gayretle biz bunun da yapılabileceğine İNANMA! Sözün kısası Profesör Einstein'e Açık mektub Sayın profesör, Bir zamanlar d nyay, maksadile İddia rafından kolayca öğr 1, herk nilecek ve yede, yeryüzündeki bütün insanlar ara. sında mes'ud bir anlaşma husule gele. ekmiş. Ben i - dehanizın iile oiişite .daha (zel ba makul farzederdim. rum k eden kafa efendimiz. mazur görünüz, Sansüsi değirm Barmış. Veyahud ki siz cidden kurnazsınız da, bizi, hemcinsleri yorsunuz, O zaman da bunu sizin gibi i geçinen bir âlme kat'iyen yakıştı. ramıyarum. i Bir kere yeni diye ortaya attığınız di. lin, yenilikle hiçbir alâkası yoktur. Bu. mu, benim çocuklarım daha doğduk zaman bülbül gibi konu Ya onlar gibi, dünya kurulalıdanberi her ço., cuk fa o dil ile konuşmuş, meramını ifa deye muvaffak olmuştur. Binaenaleyh, suya gulugulu, yemeğe miammiam, aksırığa hapşu denmesini nsib etmekle bir muvaffakiyet elde et. miş değilsiniz. Kaldı ki böyle dahiyane (1) bir id insanlar arasında devami: bir ahenk te. min edileceğine inanmak, saflıktan daha başka bir sıfata lâyık bir hareket olur Anlıyorum Ki siz (insan) nedir, bilmi, yorsunuz. Bilseydiniz, onun, onlarm, böyle iptidai, gülünç bir dili öğrenmekle yola gelmiyeceklerini de ayni bilmiş olurdunuz. Şimdi, biran farzkdelim ki öğren. diler, İlk mükâlemeleri ne olacaktır sa. nırsınız? zamanda Bam! Bum,, Çat! Pati Anladınız, değil emeklerinize! Gin Ge Oteller sınıflara ayırılacak « Belediye İkt sad İşleri Müdü ayri üstad? Y nk ale Saf « temasa şehri « mizdeki otellerin ayrılmasını 5 Arabi sans 1554 Har 185 Haziran TARİH MÜSABAKASI | KUPONU”. J