— Hiç inanmam. ga” Teteyi eli mi inde tutuyor amma okumu” Yordur, Çocuklar — An imüşi,, | Çene baba Kargom oyna” DEMİŞLER Gönül kimi severse; Güzel odur demişler. İnanma kim ne dere; Güzel odur demişler, esmer sever ; Böylesine meylader. — seversen meğer ; üzel odur demişler. > yi > Bildiğim için | Teşekkürler | Kadın kocasına söyledi: — Bana bu ilk- bahar için iki rob Ellilik kadının teşekkürü Gece, sana ne kadar teşekkür €dece- ğimi bilmiyorum. Senin sayende bana gü- vâdetmiştin.. Hâ fızan ne kadar za- . Benim güzelliğimi methet -| yaf unutuverdin! — Hatızamın za yıf olduğunu, u - nutacağımı bi çin vâdettim yal * Nereye? — sanam, bir daha buraya ayağınızı basmamanızı söy « dedi, EÖŞN le gidiyorum. O genç bir erkekti, beni görmüştü. zümü ona pek İarkettirmeden, hele ağ mış saçlarımı tamamile başka renkte gös- terdin.. bana baktı: — Ne kadar güzelsiniz! dedi, altın ren- gindeki saçlarınız ne kadar hoş, pürüzsüz yüzünüz ne kadar Gece, onun bunu söylemesine sen s€ - beb oldun; sana binlerce teşekkür, k4* Çatlak sesli kadının teşekkürü Nezaket, sen olmasaydın benim halim Sana karşı medyuünü imdi bir kere daha hi sevimli ben üzerinde y öğrendikten sonra bn- raya dön * Dün akşam bir toplantıda nası oldu aklıma şarkı söylemek geldi ve Açıar yanyana yürüyorlardı” — Gel, bu lokan tanım da yemek bis- . İtesini okuyalım. Ve şarkıyı bitirdiğim zaman orsda bu -| Bön de Tunanlar:; > — v0 İsin, şimdiye kadar y t on tane loka; ben şarkıyı biti tiştin ve orada bulunan! ze bana: — Ne güzel sesiniz var! Yalanını söylediler, hi Hantal kadının N teşekkürü Korsam, sen benim en kıymetli ma - um, en yakın sırdaşımsın; her şe i rsun.. Biliyorsun ki kar Şişman kadın söylüyordu: —Buyü şe: Pr.ğ ? kelmiya hiç im yok, say - birine 7 — Çok iyi olur ç s ui r e de senin burları yapman sayesinde mun* 1 oluyorum. Benden bah- nda bir otobüslük yer dehs açıl - | * | kalâde güzel endamı var. divor-| lar.. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır. ***k Bütün kadınların teşekkürü Dudak boyaları, pudralar. kremler bizim kurtarıcımız, hâmimiz, ayıblar zı örlen, en dımerlarımızsınız. Kapkara bembeyaz o rüzsüz güzellikler elde yanaktarımıza renk, dudaklarımıza biçim V siniz. Sizin iyiliklerinizi mutamayız. Ce'ingsen Çekingen âşık ani çeldi. Kapıyı > | açan © hizmetçiye Zi d4. sordu: — Bayan Neelâ i Neclânın kapı - sayenizde | mi2, diyorlar, Renksiz x ve venksiz *k* Müteferrik teşekkürler Takma dişiicad &den büyük insana ta- pıyorum.. «Yalatın mucidi, sen olmasaydın, ben şimdi asil bir ailenin kızı olamazdım. «Para, hâlâ senin sayende yüzlerce in- san bana ilâm âşk ediyorlar. Varol!> 4* zenci uğum söylememişli, Ben de öyle olduğunu ancak nikâhımı - İzm kayılacağı gün belediye dairesin « de eski bir tanıdığımdan duyup öğren- dim. a ü miknatizli —— çeliğe benzer. * Aşk daima güzellik nisbetinde koşar. Ya» hud da güzel addet - tiğinin. * Güzellik, aşk için kurulmuş bir tuzak » tır. * Güzeli herkes se - ver, iş çirkini sev « mektedir. * Güzele bakmak $e- vabdir. Fakat evli er- kekler karılarının ya! nında bu sevabı işle mek isterlerse, sevab yerine günah işlemiş | addedilirler, Cehen - nem azabına hazır ols" İsunlar. | | | Osmanlı te büyük mirasyedisi Mevlâna Rüstemin oğlu günde 2.000, yedi senede 3,650 ,000 altın yemiş, nihayet kebabçı çıraklığına kadar düşerek sefalet içinde ölmüştü a (“Son Posta,, nın tarihi bahisler muharriri yazıyor) Bugün iki hazin vak'a nakletmek is- tiyol iz En eski Türk müverrihlerinin «Gazi hünkâr» dedikleri birinci Muradın ka- zaskeri bir Mevlâna Rüstem vardı. Ayni zamanda vezirlik işlerine karışır- dı. İlk büyük fütuhat devrinde Alios-| man kapısında muazzam bir servet sa- bi olmuştu. Aslen Karamanlı olan Mevlâna Rüstemin bir tek oğlu vardı. u pek çok seven Mevlâna Rüs - tem, ona, ölünceye kadar mutlak bir| unun ömrü- , ömrünün her için de 100 florin altını karşılık kayarak 3,650,000 altın miras bırak - miştı. Mevlâna Rüstem öldükten sonra, sev- gili oğlu ancak yedi yıl yaşadı, bu yedi de de bu muazısin serveti| Sârfetli ki tarih kendisine en meş- hur mirasyedi ve sefihler arasında par- lak bir mevki temin etti. T ruk toplıyan ahbe kadınlarla ve her r ile günde yüz yerine altın yedi. Nihayet elinde avu- a bir şey kalmadı. sefihane ve re- zilâne geçen hayatından ötürü kimse elini uzatıp yardım etmedi. Bir boza- hanede kebab çevirici oldu. Bir gün de zelil ve sefil. Bursa hisarında «Eski ha- mamsın külhanında ölüsü bulundu. Bab du kölelerinden Firuz a- efendi zadesini techiz k babasının yanına def- iemoğlundan bize bahse ieD ş Ahmed onun $ fıkrasını nakled: «Bir gün Rüstemoğluna bir adam bir tazı getirmişti. Kendisine yüz florin ve bin akçelik bir at ve kaftan vermişti. Bursada Yıldırım retinin ötesin- de aİlaslan bağı» denilen bir bağı var- miş. Rüstemo”luna «0 gan var» demişler. Mirasyedi tazayı Yarımda p o bağa gitmiş. lere: «Her kim o tavşamı Çi - yüz florin veririm» demiş. er veren adam tavşanı İnin- tazı tavşana saldırmamış. Rüs- tazıya kılıç ile çalarak iki rarça etmiş, o adama da yüz florini vermiş. Derviş Ahmed «Bu hikâyet kim de- rim, ol kefen saran Firuzdan işittim, vallah ziyade demedim. Bir kimsenin Yuma mf ir nire ef vin, onun harcina florin mi yeter?.» diyor. * Gene Âşık paşa zade Derviş Ahmed anlatır» Fatihin babası ikinci Muradın bir kü- sinek Bir r r İçücük kardeşi vardı, di. Atası ona Hamidi mişt. O zaman Türk hükümdarlarından Germeyan of- lu da küçük Mustafayı oğul edinmişti. Murad bey Rumelide bulunurken Germeyan oğlu asker gönderdi, Kara- man oğlu da yardım etti. Küçük Mus- tafayı yerinden kaldırdılar. Kardeşine karşı zor ile isyan ettirttiler. Mustafa | Germeyan ve Karaman askeri ile Bursa İdim oğluna da yaramatı rihinin en 7 mamur büyük bir şehirdi. Mustafa bey, İznikte müstakil bir hükumdar gibi ete? Taftan gelip timar istiyene timar verdi, hüküm ve hükümet sürmiye başladı. O sırada Muradın paşaları Şarabdar * İlyasa gizlice haber gönderdiler; «Hün- “ kâr sana Anadolu beylerbeyiliğini âi. Beratım da gönderdi. Gayre* ei biz oraya gelinceye kadar oğlanı avuta dediler. Şarabdar İlyası bu suretle eld ettiler. İlyas, Hamirdeline dönmek isti yen küçük Mustafayı İznikte oyalamıs? ya başladı. i Kardeşi Mustafenm isyanını haber. #lan Murad bey, hemen Edirneden çık» mıs, dokuzuncu günde İznik'e gel i, Küçük Mustafayı ise hamama sokmüşlar (o yıkıyorlardı.. Kardeşinin geldiğinden, şehirde cenk başladığın * dan haberi yoktu. O karışıklıkta Şa « © rabdar İlyas hamama girdi. Mustafay? | ına aldı. Mustafa : — Hey lala!. Beni niçin tutarsın? Diye sordu. 4 Derviş Ahmedin İlyas - Kardeşine götürürm!. Dedi. Küçük Mustafa yalvatrmıya başlağığ — Benli kardeşime götürme. Karde şim bana (var j Şarabdar İlyas cevab vermedi. Prenx' si aldı gitti, padişaha verdi. Murdd da küçük Müstafâyı hazır duran cellâda' teslim etti. Küçük prens hemen idam olundu. Cesedi, babasının kabri yanıma” defnedilmek üzere Bursaya gönderildi,” tabiri ile «hain «Beyin kim ola yanındaki hayın Huyanetle geçire ayın yılın, «Şarabdar İlyas ayınlık itti, Gider Mustafanın hüz ve hâyın» © Bilâhare Şarabdar İlyasa sormuşlarsi dı: «Bu Mustafa efendinin oğlu değilki midir ki bunu tuttun öldürmiye ver & din?» Şarabdar şu cevabı verm nüşte ben günahkâr oldum. Amma ikisinin bir memlekette bulunması We mumun Zararınadır. Hem ben efen & iş etmedim. Bu dünyanm pisliğine bulaşmadan şehid ettirdim. Âlemde rahat oldu. Hem bize den evvel gelenler de bu kanunu köyü muşlart,..» Reşad Ekrem Meş'um elmas İ Gene uğursuzluk mu Getirecek? : dam Maklin'le 17 yaşlarındaki kizi dilerinin dağ£ kaçırılacaklarına d üzerine yürüdü. Bursanın ileri gelen- leri Mustsfanın geldiğini işidince ça - bucak şehirden mühim bir para topla- dılar. Bu para ile yüz top kumaş ##dı- lar, «Ali Yatul> #le «Ali Kademse verdi ler, Mustafaya Bursa şehrinin fidyesi olarak gönderdiler. Ahiler küçük Mus- tafa beyin lalası olan Şarabdar flyas ;Jile görüştüler: — Bu da padişahımızın oğludur, ke- rem edin, ecdadının memleketini bu yabancı askere yıktırmayın! Dediler. Şarabdar İlyas da kabul et- 4, hediyeyi aldı. Oradan Mustafa beyle İzmiğe gitti. O zamanlar İznik, gayet tehdid mektubları almış oldukların » dan Amerikalı tgharri memurların muhafazası altında Nevyorka gelmiş | lerdir. Madam Meklin, vaktile Lind berg'in çocuğu çalındığı sıralarda bii dolandırıcının «çocuğunu bulacağ diye söylediği sözlere kapılarak â masrafı olarak dolandırıcı Gastona bin dolar vermiş, hiç bir netice çıkma dığıni görünce de, adamı polise şikâyet ederek hapse tıktırmıştı. Ni Madem ümid elmasını 1912 sen de 60 'bin İngiliz lirasına satır atmi Şimdi bu miicevhere 400 bin lirası kıymet biçilmektedir.