ir Alman - Leh harbi erva jübile yapılan 1: oktorlarımız çıkarsa i Lehistanın İm bni vaziyeti ne olur? . Besim Ömer Akalın'ın 1306 da yazıp kaybettikten sonra jübile gecesi ele geçirdiği gayrimatbu eseri : 5 Namlarına jübile yapılan hekimlerden | * biri olan General Besim Ömer Akalın İl Dan 1 ln NR an e) : zıs ve ballı oridoru VEFİlEN | isin vay en, ein i $ çak evvelki akşam Tokatliyan salonla - i e . # rında görebildim. Fakat, sayın doktorla garanlilerle emniye b ir, blm kaale ğ bulamadan yanımıza genç bir hekim gel- ali .ye . 2 di, generalin elini öptü ve: ına alınmış sayılabilirler Mİ 4 | Sem iü nan vee a . > bınızı keşfettim!z > E k | İ / Bu, gayet güzel cildlenmiş, resimler ile a (Yazan: Emekli General H. Emir Erkileti” Bila yn Ve sl Gene e, fk eya | Besim Ömer Akalın, merakla sayfaları| ç RM | çevirdi. o Sonra: «— Evet! Kitabın üstünde «Kolağası Besim Ömer» diye yazık. Demek ki bunu 1306 da kaleme almışım. İyi amma, ya « zılar, benim «hattı destim> değil!» Sözlerini söyledi. (Çocuk büyütmek) adını taşıyan bul Besim Özür Aldın kitabı ben de tetkik ettim. Bu kısa fas -| vi la, generale hafızasını yoklamak fırsatı, | dükkânı açmıştı. Hattâ, basa di babes sa ücrliş olasvk' kitleden; rim olmadan beygir eti yedirmişti! «— Hatırladım, dedi, «çocuk büyütme.) Genersl Besim Ömer Akalm gülüm - ği) ben yazmıştım, büyük kardesim Az «|500i ve ilâve e ri Ömer e temize çekmişti. (Azmi Ömer, tarihçi talebderinden ve|da N mumaileyhin neştetmiş olduğu «Mizan Esasen, ök le beygir eti a- inde başmularririie ında, fennen fark yöktür. Te ki yer, beygir yalnız ot! V unutulmuş, kalınış geç, | gir etinin mekruh olduğuna hüküm ver - tikten sonra, gene bana geli; sseleri, bence, alın muharebedeki hiz ? Uzun ve ak saçlı general, adeta bir çö- metini di melerinden ve a neslini ÜS z : ibi sevinmişti, O, bunda he kadar Danzig şehrinin kar altında bir resmi cuk gibi sevinmiş sa Diez 0 SeN Bene gerek: Lehistan Lât - > Nİ | nin mukavemeti Mfnzye devam edemez. | haklı ise, 1906 da kaleme aldığı kitabını| , Sayın doktora sordum: k Yanyaya üni vE 2. İbirdenbire t o kadar) — O halde beygir eti yenmesine taraf - | sek Va ültimatam verdiği ve Onun tin kazanılacak zaman zarfında) |. a ya » m 5 â i akh idi, i - m Etiği Şeko Slovakya mesele- br büyük demokrasi di ie — .İdar 66 sonra, e, evOt.. / “den hemen çan Sovyet Rusyanın | Jada Almanya ve mittefiki eki ZA SİGN sik insanı şa - etimizde de beygir eti ka - Belmilej iz, “ekilivermesi onun bey / | sinde Ki sarette antleeriz .clmaları Aeab| yi. değil de nedir? sablığı tesis edilirse hiç te fena olmaz. ; ili — eder ki bunun da büyük bir Amerika or-|* ö Vetie x Prestifini v Yanan, Onun için Mm y gani rl Lebistanla Romanyanın | <e—.— £ İİ Düerenin ken Etmesi hususunda | Danziği ve Koridoru gösterir harita gelmilel itibarını, » müracsatini, bey.|ni vardır. Seferde bir o kadar yedek tü- İ w i bakımından, Blirirz tecsslis et «| men daha vücude getirebilir. Bundan baş: ie "ağ Clremesi Çaha vet olarak te -| ka Lehistan epey miktarda hudud mu - p * mümkün de -İhafız kıtaları ile mahalt milis toşkilâ- Cak hi i tma maliktir. Fakat onun Baltık denizi- İlinde ge bir Leh - Alman siki İn doğru uzyan ve en geniş yeri 100 Di eğilir yanış © OPEN) Bim. yi geçemiyen takriba 150 Kim, bo « Lehistanı re bir harbde Ruş, | yundaki Danzig koridorunun müdafaası akla olan erdim temin çin ya.) çok güçtür. Bundan başka hududları çok “Yap İZ“ Rus ve Beli de | Kuvvetli tahkim edilmiş olan doğu Prus- Vekil ve pey zaköreleri henüz katif bir | Ya Koridoru müdafaaya çalışacak bir Leh 78 YArMımıştır, ordusunu arkasından vurur. Bu sebeb - lerle Lehistanın koridordaki müdafaa ve mukavemeti kuvvetli ve sürekli olamı. yacaktır. Fakat Polonyanım derinliği Al- man sınırlarından Rus hududlarına ka - dar takriben 800 Km, olduğu için sair taraflarda wmumiyetle vakit kazandırı- <i sürekli bir müdafaa ve mukavemet gis- temi tesisi kabildir. Bunlardan şu çıkıyor ki bidayette Dan- Zig ile Danzig koridorunu yani doğu Prus yanm asıl Almanya ile birleşmesini me. etmek kabil olamıyacak. Fakat Lehis « tanın 60 kadar piyade fırkasından ibaret olan ve daha birçok milli teşkilâtla kuy - vetlenecek olan ordusunun mukaveme- ti hayli büyük olacaktır. Romanyanın hazeri 20 piyade fırkası ile bir seferde 30-40 piyade tümeni seferber stmesi mümkündür, Fakat © bu kuvvet lerle ancak Macaristan, hareketsiz tut - mağa yarıyacak ve Lehistana doğrudan doğruya ehemn yacaktır. Buna mukabil eğer küçük Bal üz Yanun, toprklarına Şüretle müsaade etmek MÜYOr; çünkü ehli Asrın Sonundaki ininal , İmesinin o vakit Rus ordu. ae Börün, & inci Yin, pi DE Leh Müd Bamiy i takib etmiş ta Tai Romanyatı on, hez düşünüyorlar. dj ir Alman - Leh silâhlı ihti di, Saşe Yapılacak heseblarda ME bari e Rusya askori kuvvetlerinin Li ması daha doğru olur, Leh . duduna ve Leh - Ma- 2 rağmen bir harbde tarafını tutacakla - yanlıştır; bunun se - bir Alman nmislarından başk; ra Roman: lan olduğunu unut. lar da ba husus. iterek hü, Yaya geçen, i y geri almak, | v£ devletleri Lehistan tarafına kazanı - Aa BiZ mügu 3 hırsa bir harbde bunların vücude getire- © Meşe; “a dalesi denizde her ne ka | Plecekleri cem'an 20 piyade fırkasma va Ya, * olursa da bu ii kın bir ordu Leh ord a ana bunun Polanyaya ir ordu Leh ordusunun sağ cenahımı Die aleşini, eilvamta olabilir. Pranşız| KUMU hususunda eher bir a, yi de Alman balı huy -| yardımda bulunacaktır. Hr a m al *le Rusyanı dah alesi ii ud may Yanan, hi Ar aşamaz Bu suretle | pi Batık Sanil — il Ma sayi mazsa bidayette, AJ -İra den xlenize kadar rayı let karşı kendi b AV -İtakriba 100 piyade firkalik bir cephe vü. ışıma ka -İcude gelmiş olacaktır ki Alman ve Ma - car kuvvetleri bumu pek çabuk yarma; muvaffak olamıyacak ise de bu cephi ğa e - 30 Piyade tüme- vetli bir yardımı olamıs! dusunun Atlas denizini aşarak Avrupaya gelmesinden başka bir çare ile temini| mümkün değildir. Fakat eğer bu temin 0- Yunamazsa Polonya naçar Sovyet Rusya ordularının Leh topraklarına müdahalelerine iftikar edecektir, Hülâsa Slâvlarla Cermenler arasında daima iki tehlikeye birden maruz bulu - nan Lehlilerin durumu kolay değildir. Çünkü bunlardan birini tercih etmek za- ruretindedir; bundan başka görüyaruz ki, İngilterede mecburf askerlik matlüb ne- ceyi verinciye, yani büyük bir İngiliz kara ordusu vücud buluncıya kadar, bir harb halinde Amerikanın Avrupaya der- hal ve fülen yardımını temin etmek İn - giltere ve Fransanm esaslı bir siyaseti olmak gerektir. Aksi takdirde Danzigle Baltık koridorunda şimdiki durumun de- vam ve muhafazası ve dolayısile doğu Avrupada barış, sırf sözde kalacak ga - rartilerle temin olunamaz. H. B. Erkilet girerek | Hitlerle evleneceği General Besim Ömer Akalının neşri * yat hayatı da, doktorluk hayatı kadar yüklü. Eserlerinden başka, «Meşveret, İk- dam, Mizan, ve evvelce intişar eden «Va- kit: gazetelerinde ve müteaddid mec - mualarda çıkmış bir yığın makaleleri var. Bunlardan başka fransızca iki kitabı mevcud:(Türkiyede Nikotizm) ve (Ni - kotizmin alkolizm ile olan münasebeti). General ile konuşurken, yanımızda bu> lunan Denizbank başhekimi doktor Ma - bir: «— Size hocamın, 49 sene sonra bulu- nan kitabının tedaisi ile bir hatıramı an- İatayım, dedi. Ben, henüz Tıbbiye talebesi idim. Ho - cam, çocuk kundaklamaklan bahsedi » yordu. Bizim, bebeğin bacaklarını, kol « larını sımsıkı sardığımız, (İngilizlerin, Fransızların ferah bıraktıklarını, Ame - rikalıların ise çocuğa tamamen serbesti verdiklerini söyledi. Sonra: «İşte efendi- ler, hür milletler, çocuklarını da hür ye- tiştiriyorlar. Biz ise, alaturka kundak ya pıp, çocuklarımızı bile mengeneye s0 küyoruz!» dedi. Bu sözlerinden sonra da biyik altından kıs kıs güldü! Hocamızın © günkü hali, hâlâ gözlerimin önünde - Rivayet edilen kız | Resmini gördüğünüz genç kız, Hitlerm | Paşa ve doktor Ömer Şevki - mel tlarındandır, İngiliz faşi, Mosley'in kız kardeşidir. İs- “İlmi Mis Unity Mitforddur. Hitlerin ken - İdisine hediye ettiği bir fotoğrafını elir- den bırakmaz. Geçen sere bir aralık, Hit. lerle evleneceğ rivayet edilmiş ise de aslı çıkmamıştır. Mis Unity bir zamanlar Alman tebaalığına geçmeği düşünmüştü. dir» General Besim Ömer Akalın: «— Mademki kitablarımdan bahis açıl- dı. Ben de size birkaç söz söyliyeyim, de- di. Pariste bulunuyordum. Bir gün sokak- tan geçerken, nikotizm ve alkolizm ile mücadele cemiyetinin o tsbelâsını gör - (düm. Ben de bu meseleler ile meşgul ol. |mi? İduğum ve tütün aleyhinde iki risale neş- | ra. İrettiğim için içeri girdim. Fakat cemiye.| ması geri kalıyordu! tin reisi Decroix'yı bulamadım, bıraktım Decroix, ertesi kartımı günü beni aradı, Me - der, adamcağız, evvelce, Sivastopol nu - harebesi zamanında İstanbulda bulun « muv, Selimiye kışlasında vazife görmüş. Bu sebeble, kendisi Namık Kemal, Ziya 'hbbiyede tib kanünu muallim ua ile tanışıyormuş, Aradan seneler geç için Ömer Şev Besim Ömeri karış - tırmış. beni, o zannetmiş Koşa koşa in - dei ziyarete gelmiğ. oix ile dost oldum. Bu, 1 propaganda yapıyordu ve on bir m fane de yalnız beygir eti satılan kassb lelim bahsimize: İşte Decroise ile dost olduktan sonra bir de nikotizm ile alkolizm meselesi çıktı. Fransızlar, «ap- sent içiliyor, vücud uyanıyor, tütün içi » Tiyor, vücud uyuşuyor, arada bu suretle müvazenet basıl oluyor» diyorlardı. Nikotizm ve alkolizm ile mücadele kon» gresinde, Fransızların bu fikirlerine raz ettim. Bizim memleketimizde tülün içilir, fakat alkol taammüm etme « , cevabını verdim amma o zaman... Şimdi hem alko, hem de tütün alabildi - Bine içiliyor. Velhasıl, gün geçtikçe Decroise ile dost- Tuğum arttı. Bu vesileler ile fransızca €- serlerimi kaleme aldım, Ben, Parise git - meden önce #ransızcamı ilerletmiş, fenni lisana vukuf peyda etmiştim, Tabii pra- tiğim azdı. Pariste, profesörümle birlikte gezer, önunla konuşurdum. Ayni zaman- İda beraber bulunduğumuz sıralarda neler görmüş isek bunları yazar, prolesörüme gösterirdim. O da tashih ederdi, Bir gün düşündüm ki bütün yazdıkla « İrim, ertesi günü sepete atılıyor, kaybo » lup gidiyor. O zamın da Sami Paşazade Sezai Beyin «Sergüzeşt» adlı eseri çok rağ bet görmüş idi. Bu kitabı fransızcaya ter cüme etmeği düşündüm ve işe başladım. General Besim Ömer tekrar güldü! — Fakat biliyor musunuz, <Sergi » zeşt» in tercümesi tam elli sene sonra tab halinde çıkabildi! Neden, derse tercümemi bir tabie götürüyor ve tabe « dilmesi için mutabık kalıyordum, değil Tam o sirada Fransa ile Türkiye & da bir mesele çıkıyor, eserin basıl- Böylece aradan seneler geçti. Bir gün, dostum Yunus Nadiye bundan bahset » tim, «Aman şunu gönder, bizim Lârepüb- frika edelim, dedi. at, Sami Paşazade Sezi merhumun, üüme ettiğimden haberi yok. F bini terci tu. Belki güc diye düşündüm. Ab - dülhak Hâmdi merhuma tereddüdümü «İ söyledim. i) Hâmid: «— Ben, müsaadesini verdim'ı Cevabım verdi Tsrar ettim: — Aman, rica ederim... Kendisine söy lim, dedim, Bunun üzerine Abdülhak Hâmid, Sezai merhuma, yazmış O da, (Devamı 10 uncu sayfada)