SON POSTA Türkçeye çeviren: M. Süreyya Dümen Karıncalara karşı harb Kampa avdet ettiği zaman kendisin- vemiş bir hal vardı, çok mü-! üyordu, Bu hâdiseden sonra ip » bir daha Martiler mahalle sine uğradığı veya o istikamete gittiği ülmemişti, O, cesaret ve cür'etini i domuz takibine hasretmişti. Bu işi garib havlama ve ulumalarla ya- izim Amerikalı esirlerin, ge- ğradığı zaman, kemali itina ile kurtardıkları Opossum (1); adadaki yaşayışından pek memnun olmuş ““vü- nüyordu. O, her gece yemek salonumu- za gelerek lisanı hal ile bizden su isti- yordu. Yeni yurdumuzda yalnız, etlerinden ve yumurtalarından istifade edilen hayvanlar değil, pek çok da faydasız| ve çok muzm mahlüklar da mevcuddu. Çeşidleri binlere baliğ olan haşarat her yerde görülebilirdi. Eğer gece yarı $ı susayıp da kalkar ve elinizi su bar dağına uzatırsanız bardağın içinde su- dan ziyade hamam böcekleri bulurdu- nuz. Sabahleyin yatağınızdan kalktı - ğonız zaman karıncaların diş fırçanızı diriltmiş olduklarını müşahede eyler » diniz. Bilhassa bu karıncalar, her şeyi istilâ eden mahlüklardı. Biz bunlara karşı kendimizi ancak masalarımızın, san * dalyalarımızın ve sairemizin ayakları» ni su dolu bir takım kablar içine koy - makla müdafaa etmiş oluyorduk. Ge- celeri keme sıçanlarınm bir teviye yaptıkları patırdılardan dolayı güç w- yuyabiliyorduk. Bu, çok terbiyesiz ve ârsız mahlüklar çadırlarımızın tepele- rinde koşuşup dururlar, ermeleşke oy- narlardı. Bir aralık P'verle bunlar sleyhine harb açmıştı. Fakat galebe ihtimali yokfu. Bu musibetin önüne geçmek ve bu belâya bir son vermek için Piperle cinsinden bir alay köpeğe ihtiyaç vardı. Güneşin iltimalarile parıldayan cen. net kuşları opalmiyeden palmi- yeye ouçuşurlar, yeşil ve san ywöğüslü bir mevi TA£ kuşla - rın da dallar arasında cıvıldaştıkları görülür ve istilir, her çiçeğin üzerinde büyük bir kelebek bulunur, Zaten bü - tün ada bu gibi lâtif kelebeklerle dolu idi. Yeşil, mor ve kırmızı kanadlarını çırparak uçuşları görülmeğe değer Jâ » #4 bir manzara teşkil ederdi. Bir defe, bir gece yarısı, küçük, kes- kin ve devamli —nik, nik, nak— sada- larile uyanmıştım. Bu sesler . tropikal çiçeklerin açılması sadaları idi. Dışarı çıktığımda, hattılstüva semasında pa - rıldayan yıldızların ışığile (o açılmakta bulunan lâtif bir «Gece kraliçesi» çi « çeği görmüştüm: Bunlar, her biri sekiz- on pus genişliğinde muazzam ve muh- teşem çiçeklerdi. Bunlardan civarımız- da binler ve binlerce mevcuddu. «Gece kraliçesi» denilen bu muhte - şem çiçeğin açıldığı esnada neşrettiği çok lâtif kokuyu massetmek ister gibi bildiklerimizden daha parlak bir su - rette ziyadar ateş böcekleri sürüler ha- iinde bu çiçekler üzerinde uçuşuyor - lardı. Ateş böceklerinin ( neşrettikleri bu ışıklarla çiçekleri (o görmek benim için mümkün olmuyordu. Her tarafta ve her bir çiçeğin üzerinde kümeler ha linde uçuşan ve inkişaf etmekte bulu - nan muhteşem çiçekleri aydınlatan bu ziyadar böceklerin (o görülmeğe değer olan lâtif manzarası, insanda yüzlerce lâmbanın dans ettiği hissini husule ge- tiriyordu. Yalnız bu mehib ışıklar içinde en çok garib olan, bir nevi ay aydınlığı gibi, beyaz, güvez, safir mavisi ve menekşe moru gibi tabif olarak ulvf renklerinin ruhani nevanslarile parıldayan rayi - hadar çiçek yaprakları idi, Cenub de - nizlerinde çiçekler gündüzleri, güne - şin parlak şuaları altında o kadar ra - yiha neşretmiyorlar, Fakat geceleri ve bilhassa çiğ düştükten sonra çok lâtif (1) Amerikada bulunup yavrusunu kar «| nındaki bir nevi torbada taşıyan hayvan, İşem kehkeşanın parıldadığı ve bayıltıcı kokular havayi nesimiyi iş- bâ haline getirmektedir. O vakit gece, hakikaten «rayihadar bir gece» olmakta ve insanın koklama duygusu, zengin ve ağır kokuların tesi- ri ile, faslivetini arttırmaktadır. Gece kraliçesi çiçeğinin o neştettiği| başlıca rayiha vanilya kokusu olmak - la beraber onunla mümteziç olarak sün | bül, sahleb otu, Mayıs çiçeği, helyot - rob gibi çiçeklerin kokuları da intişar etmektedir. Yerde tatlı kokulu rüzgârlar eser - ken, yukarıda, hattıüstüva semasında da küme küme yıldızların ve muhte - görünür, ufkun üzerinde asılı gibi duran da çok meşhur «Cenub salibi» dir. XXV HAYNİ TEKRAR BASKINA GİDELİM «Tebaalarım», birbirlerine karşı 0 - lan hareketlerinde umumi dostluk ka- idelerine riayet etmekten asla ayrılmı. yorlardı. Amerikalı esirlerimiz, başve - kilim Lewdemann elile kendilerine ve- rilen evamir ve talimatıma istisnasız riayet eğ'yorlar ve Seeadler gemisinde iken bu kadar büsnü muameleye maâz- har olduklarına binaen bu kolonide de bizden başkasının hükümran olma- sını istemediklerini beyan ediyorlar » Gün”n Bulmacası 5 910 i İ İ 284 5 6 1 — Bir nevi tüfek. 3 — Saati düzeltme - Fakat, 3 — Rıza gösteren - Üyesi, 4 — Tefrika - Hatırlamak. 5 — Kırmızıya benzer renk. 6 — Tütünu meşhur bir yer - İnmek mas- darından ismi fal, 7 — Su - Kurtuluş. 8 — Çocu llsanında kesmek - İyi 9 — Dünya - Beki saatlerin (üzerlerinde, Bulunan ışık sözler. İ 10 — Yalvarmak - Yorgun insanın alinin -| dan dökülen. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Okuyan - Vek. 4 — Ayakkabı satan, 3 — Rıza gösteren - Canın altındaki, 4 — Bal yapan böcekler - Ananım «As w eksik, $ — Af 8 — Güçleşiirmek - Genişlik, 7 — Nazlının yaptığı - İnce ip. 5 — Denizlonk teşekktll etmeden Evvelki Kadıköy arası vapurları idaresi - Pa- İ | l iç kine ikale 2 kiii lal 10 — Abide - Baş. 139 '4 Ke 78910 1İBİEJŞİAİRİEJTİMİKİ 1 TİKİMİRİEJSİTİMİ (İİFİAİLİAİRI İR İYİAJ LİRJEZEZL JEZEZİ Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli Bir eskici, kunduracı bıçağıle birini yaraladı Lilelide Fethibey caddesinde otu - ran bekçi İsmail, ayni mahalde kahve- de yatan İhsanla kavga etmiş ve İh - sanı kunduracı bıçağı İle arkasından yaralamıştır. Suçlu tutulmuştur. dı. İki kaptan ve onların bayanı, ara - larında mütekabilen memnuniyeti mu cib bir anlaşma yapmışlardı ve bizim bildiğimize göre de aralarında hiç bir suretle nâhoş bir hâdise cereyan etmiş değildi. Maamafih eğer onlar kılıçla, Hindis. tan ceviz'le vevahud da sivri mercan parçala bizim tropik gölcüğümüzün sahilinde şövle bir düello yapmış olsa- lardı, size anlatmakta bulunduğum hi- kâyenin biraz daha uzamasını temin etmiş bulunacaklarına şüphe yoktu, Üç Kanakas, kendilerinin iyi adam - lar olduklarını, dürüst hareketlerile, is. bat etmislerdi. Onların bu adadaki mev cudiyetlerinden, bazı (o hususlarda, bir havli de istifade evlemistik. Bizon - larla yarım vamalak konusulan İnei - lizce ile anlasıvorduk. B'lâhare bun lardan biri Almancayı öğrenir gibi muştu, Kammımızın tam ortasında bir nevi plaza vücurle getirmiştik. Seeadler'in bataryaları onun tenvirini temin edi - vordu. Her gece burada (o toplanırdık. Zsptolunan şamnanya yüklü gemiden kalma daha bir çok şampanya ve kon- yağımız vardı. (Arkası var) Bir doktorun günlük notların'an Boğmaca öks'r'ğü Şişli ve Nişantaş taraflarında az çok boğmaca vak'aları görülmektedir. iği yani sârl ol beraber mikr un ne olduğu henüz malüm değil ğmacada uzvi bir te - gayyür de görülememektedir. e Krizlerin hurlei zamaslarda Oo çocuk aşağı yukarı normal bir haldedir. Birden nefes boru- larında ve hançerede başlayan bir ispaz- modik hal boğmaca tablosunu meydana getirmektedir. Bufmacanın müddeti mu- ayyen değidir. Herhalde iki üç ay kadar vasati devam eder, Fakat sirayet devresi nihayet bir buçuk ay kadardır. Ondan sonra öksürük mevcud olmakla beraber #irayet tehlikesi zall olmuştur. Boğma - canın kat'i bir ilâcı yoktur. İlk zaman - Yarı teşhis konur konmaz Neo - Dmetis ampullerinden çocuklara zerketmek Jâ - zamdır. Yüzde yüz kati olmamakla be raber hastalığın şiddeti üzerinde ve de - vamı üzerinde muhakkak hüsnü tesiri o- Jan bir İlâçtır. Dahilen sethon yani (Bton) da damla halinde verilir ve iyi gelir, Fakat dediğimiz gibi bütün bu te- darllere reğmen bir çök boğmacalar Yar- dır ki gene şiddet ve ağırlık devresini gösterir. Boğmacaya, saf hava iyi gelir. Çocukları üşütmemek şarlile gezdirmek muvafıktır. Bofmacada çocuğun kayla « rına rağmen tagnddiyi asla fhmnl etme- melidir. Çocuk zayaf düşmemelidir. Sonra göğüste zafiyet bezleri peyda olur. Bu da elddi bir taxyidi istilzam eder, Mühim - Aksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (Esad), Beyazıdda (Asador), Samatya - da (Teotilos), Eminönünde (Aminasya), Eyübde (Arif Beşir), Fenerde (Hüsamed- din), Şehremininde (Nâzım), Şehzade - başında (İ. Hakkı), Karagümrükte (Sw- ad), Küçükpazarda (Hikmet Cemil), Ba- kırköyünde (İstepan), Beyoğlu ethetindekiler; İstiklâl caddesinde (Galatasaray, Ga- rih), Galatağda oGiidaye), Kurtuluşta (Kurtuluş), Meçkada (Feyzi), Beşiktaş - ta (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardnkiler: Üsküdarda (Selimiye), Sarıyerde (Os- (Sıhhat, man), Kadıköyünde Rifat), Büyükadada (Halk), Heybelide (Halk), Uludağdaki kayak teşvik müsabakaları Müsabakalar baştan sona kadar güzel oldu. Mukavem€' yarışını 23 kayakcı arasında bir köylü çocuk kazanö Bursa, (Hususi) — Beden Terbiyesi U- mum Müdürlüğü Dağcılık Federasyonu tarafından tertib edilen ilk kayak teşvik müsabakaları kurban bayramında Ulu- dağda yapıldı. Müsabakalara memleke- tin muhtelif köşelerinden kayakçılar gel-! mişti. Dağda yarışlar esnasında vukuu muhtemel kazalara karşı her türlü sıhhi tedbirler alınmış ve iki doktor ile kâfi miktarda sıhhiye memurları vazifelen-. ilmişlerdir. Bayramın ikinci günü bavanın tipili olmasına ramen programla ilân edilen mukavemet yarışı muvaffakiyetle yâpıl- mıştır. 14 kilometrelik mesafe dahilinde inişli çıkışlı olarak yapılan bu yarışa 23 kayakçı iştirak etmiş, birinciliği Bursa Dağ lübünden Mustafa Güçlü adın- da bir köylü çocuğu kazanmıştır. (Bu ço- cuk geçen sene Uludağla donan Süley- man adındaki Kilisköylü bir kayakçının kardeşidir). İkinciliği Ankara Gençler- birliğinden Nazım, üçüncülüğü Bursa Dağcılık klübünden Salâhattin ka - zanmışlardır. ) Bayramın üçüncü günü tipi şiddetini artırdığından yarışlar (yapılamamıştır. Dördüncü günü öğleden evvel erkekler arasında 1800 metrelik iniş müsabakam yapılmıştır. Bu müsabakaya 35 kayakçı iştirak etmiş, arızalı ve ormanlar arasın- dan geçen bir araziden yapılan bu inişte birinciliği İstanbul Dağcılık klübünden Mahmud, ikinciliği Bursa Dağcılık klü- bünden Cihad, üçüncülüğü de Ankara Gençlerbirliğinden Nazım kazanmışlar. dır. Öğleden #onra teknik müsabaka olan slalam yarışı yapılmış. birinciliği İstan- bul Dağcılık klübünden Ekrem Karay, İkinciliği Bursa Dağcılık klübünden Ci- had, üçüncülüğü de Bursa Dağcılık klü- bünden Adnan Ergeneli kazanrışlardır. Akşama doğru bayanlar arasında İniş| müsabakası yapılmış, bu müsabaka karın! sertleşmiş olması dolayısile kısa bir me-| safeye inhisar ettirilmiştir. Birinciliği İstanbul Dağcılık klübünden Hikmet, i- kineiliği Ankaradan Meliha Sevgican, ü- şüncülüğü de Bursa Dağcılık klübünden Mahınur Ataca kazanmışlardır. Ba n beşinci günü Bursa Beledi. yesinin tertib ettiği ilk Bursa şehri yarışı yapılmıştır. Bu yarış diğer bütün yarış- lardan heyecanlı ve zevkli olmuştur. Ku- şeklıkâya denilen 2300 metre irtifamdaki tepeden dimdik bir inişle 1800 metreye kadar inen bir meyil üzerinde yapılan bu yarışı İstanbul ve Bursa Dağcılık klüp- lerinden müsabıklar girmişlerdir. Anka. ralılar o sabah hareket ettiklerinden bu müsabakaya yetişememişlerdir. Bursa şehri adına yapılan bu yarış es- İnasında her kayakçı kendi tekniğini iste- diği gibi kullanmakta serbest bırakılmış. tar. Yarışı hiç düşmeden muvaffakiyetle Boğaziçi lisesinin Ankarar'aki maçları Ankara (Hususi) — Tatillerini Anka rada geçirmiye karar veren Boğaziçi li - Besi sporcüları burada, muhtelif spor te- masları yapmışlardır. İlk karşılaşma fut- bol olmuş ve Gazi lisesi futbol takımile yapılan maçta Boğaziçi takım dört bir mağlüb olmuştur. İkinci karşılaşmaları» nı Mülkiye mektebi voleybol takımile ya pan Boğaziçliler, pek az farkla rakibleri- ni yenmişler, fakat iki mekteb pingponk- çularının karşılaşmasında Mülkiye takı- mı beş sıfır gibi çok iyi bır netice ile ga“ lib gelmiştir. Boğaziçi futbolcüleri ikinci karşılaşmalarını gene 19 Mayıs stadyo » munda Ankara lisesi futbol takımils yap- mşlardır. Neticede Boğaziçi takımı rakibini üç iki mağlüb etmiştir. Ayni gün Maltepe askeri lisesi futbol takımı, Harbiye mek- tebi takımile bir karşılaşma yapmış, ne- ticede Harbiye 6-2 galib gelmiştir. Diğer taraftan Mülkiye mektebi kayakçılar ka- yak sporu yapmak Üzere bu sabah Ayaş- beline gitmişler, nep'eli bir gün geçir « diklen sonra akşam mekteblerine dön « müşlerdir, Selim Tezcan Müsabakalarda bir çok yarışlar kaz#" Cihadla yarışa iştirak eden bir bays* bitirerek birinciliği kazanan Bursa cılık klübünden Cihaddır. Mesafeyi # kika 9 saniyede almıştır. İkinciliği BU” Dağcılık klübünden Muhlis, üçüncül! de Uludağ oteli müstahdemininden mal adında küçük bir köylü çocuğu zanmışlardır. Müsabakalar bittikten sonra kay lar kafileler halinde Bursaya inmiş” dir. Bu müsabakaları tertib ve idare * Dağcılık Federasyonu reis vekili İl şehrimize gelmiş ve Uludağda bulunmüf tur, , Müsabakalarda hakemlik yapanlar zevattır: o Ankaradan Dağcılık i Namık, Mülkiye mektebi (o mw limlerinden Fuad Pora, Gazi Terb” Enstitüsü Müdür Muavini Hakkı VW dağ, Gazi Beden Terbiyesi Enstitüsü # tehassısı Her Daynas, İstanbuldan met Üstündağ, Bursadan Musa Ataş. y tif Osman, Saim Altıok, İhsan Cell, ludan Turan, Kastamonudan İlhami, ğirdirden Salihtir. Hakemler bazan # rın altında 14 dereceye kadar düşen # ğuğa rağmen bulundukları yerde rak vazifelerini büyük bir itina ile # muşlardır, Önümüzdeki sömestr tatilinde Üni site talebesi arasında da kayak mü kaları yapılacaktır, Şehrimize Ankaradan Gazi Beden biyesi Enstitüsü talebeleri de gelm ve Uludağa çıkmışlardır. Ayrıca Yük Ziraat Enstitüsü talebeleri de Burs”) geleceklerdir. i 9 saatlik maçtan sor tem'n etilen galibiyet İngiltere kral kupası maçlarının dö” düncü turu için karşılaşan ikıncı ligd# i kizinci olan Tottenham ile ayni lıgi€ “gl kuzuncu olan West Ham takımlar! maçta 1-1 berabere kalmışlardı. Bu maç West Hamın sahası olan UV” 4 Parkta yapılmış, 42.716 kişi bulunmüf | 19 bin lira hasılat olmuştur, vi İkinci maç Tottenham sahasında İl pılmış, 30,798 kişi bulunmuş, 21 bit hasılat olmuştur. Maç 2-2 berabere bitmiş, yarım zatıldığı halde netice değişmemiştir. Üçüncü karşılaşma Arsenal klüb meşhur stadı Highbüryda oynanmiğı 1-1 berabere bitmiş, yarım saat U miş, bu müddetin 21 inci dakiks” Şi West Ham bir gol daha atmış, bu le iki takım altı gün içinde üç defa "3 şılaşmıştır. West Hamı zafere götür” yı beş saat 21 dakika sonra yapıl. Bu maçta 50,468 kişi bulunmuş, beş bin lira hasılat olmuştur. Üç muhtelif" sahada yapı'an bi 143,982 kişi, seyretmiş, 65 bin Kira olmuştur. ri