Yazan: ZIYA on ADİ gözlü genç kız mik, son derecede ihtiyatlı bulun Yâ karar vermiştim. Onun için, tek- * Bevoğluna avdet etmeyi, aklımdan sabah olmasını rır ağarmaz, bir indala binerek, doğrucn Kumkapıya bin Artık İstanbul yakasında otu- eek, mümkün old ğu kadar kendimi ce devletleri zabılasından gizliye * “ektim, İsta anbul tarafını çok iyi bilmiyor - Samatya taraflarında ken- saklıyabileceğimi ümid e- yordum. Bu düşünce ile Kumkapıd m iYârak köndime bir ikametgül Ya kovuldum. asarladığım plân mucibince, kendi- elektrik fabrikasmda gece ii ha <recektim. Böylece, fkemetsâh sa- Mibinin nazarı dikkatini celbetmeden, eleri İstediğim saatte çıkıp gezebile- ** Ve, rahat rahat iş görecektim Peyce dolaştıktan sonra, Kumkapı canda, ihtiyar bir marangozun Np Östünde istediğim gibi bir a ti İabildim. Ve bu marangozun da va İı Giridden İstanbula gelen bir rum doğumu öğrendim. ols Bir hemşeri ile karşılaşmak, ne de dg boşuma gitti. Marangozun karısı şinm epeyce olmasına rağmen * az ve fıkırdak bir şeydi. Meselenin Bi hoşa giden ciheti şürasıdır ki, hem *Yar marangoz, hem de karısı, daha kaz #ünden itibaren benden son derece etmişlerdi, vk © Buraya yerleştiğin iyi oldu. Bir Yy bemşeriler bize misafir gelir - e Onlarla da tanışır, görüşürsün. Yergi beni memnun etmek İstemiş - a abuk ben, mümkün olduğu kadar İmMse ile tanışmak ve görüşmek is-| Pordüm. Hattâ, temimi bile değiştir. $ Mecbur olmuştum. a-hoğ bahriyeMleri bol bol soydu: Zaman, çürük dişlerimi iyice ta- dir ? ettirmiş, bazılarına'da koron ge - Mist. diş Undan dolayı da kendime, (Altın rl ehmed) adını vermiştim. Beni bu- SMda hiç kimse tanrmadığı için, bu he; € altında, hüviyetimin o uzun 7a- " BİZİ! kalacağını ümid etmiştim. MEŞ'UM İKİ TESADÜF m İstanbul yakası, büyük bir mahrum. İçinde kasıp Ravruluyordu. Ceble - el çok para bulunmak ümidile rey Kestirdiklerimin. cüzdanlarını, Sade, TİNİ aşırdığım zaman, bunların İ- h beni tatmin edecek (Okadar bir p emiyordu, Beş AYA yerlestiğime, bin kere neda- deyiş elatim. Fakat ne çare ki, Sal 1£Tİ zabıtasının korkusundan, kar BR, v2 ayak basacak halde d. dı, yoğu Alemleri, gözümde Bay Tele, son sevgilim (Cakır Kat Mn iç hayalimden silinmiyordu. Ya,, Shet versin ki, ev sahiblerim za » day; kanlardı. Hemserilik gavretile, “Ürük bir alâka gösterivorlarılı Üley lerini sk sk styarete gelen Girid se Deni tanıştırmak istiyorlar; eğ - la abili hden yaptıkları ufak tefek Ben, Yarn beni de davet edivorlardı. Yordu, 93 davetleri kabtıle mecbur olu- Dm ki k « Çünkü, kadın #htiyacı ile kıv- *verm kıvranıyordum. Birkaç ke- m leri el ayak çekildikten sonra, Meme köprüsü yolumdan Beyoğlu - k istemiştim. a mit bin defasında, her şeyi Yakar” abkapısına kadar gitmiştim. er otelinde, muhteHf poz - ileri ini #lan İngilizlerin, bu re Yi Seri Mer tarafa nasir ve tamim et - e merek: Maya bu safer olsun, şeytana uy - Ya, ib tşebibiistem vazgeçmiştim. be Sabah henüz uykudan uyarmış « itilaf)“ RM amm İRİSİ Karşımda teyzem Madam tım ki, alt kattan şen şakrak bir takım sesler, parlak ve neş'eli kahkahalar i - ttim, Sıcacık ğim bu sesler ve Xa dar cazib gel ğ .| alt kat takta, sabah keyfile işitti - halar bana o ka- I giyindim. Ve, kta ev sahibi kadın beni Bil di — Simdi, ben de seni uyandıracak - tım. Gel, bak, İçeride, ne hosa gidecek hemşerile- var. Diye, bağırdı. Boş bulundum. Birdenbire içeri dal. dım. Ve kapıdan ilk ad'mımı atar at - ) maz, hayrelimden donakaldım. İ Karşımda, teyzem Madam Evranya vardı. O da beni görür halde şaşalamış: —A, A... Pedekimü... rıldı, Senelerdenberi yüz görmediği: m bu kadın, hiç değişmemisti, Yalnız, y zünde derin çizgiler belirmişti. Ev sahibleri, bu tanışmamızı alelâde bir ahbablık sanmışlardı. Fakat, çenesi bir dikiş makinesi gibi işleyen teyze - min: — Bu, benim veğenimdir. Dive verdiği izahatı leyince, hay- retler içinde kalmışlardı. Cünkü ev sahiblerim, o dakikaya ka- dar beni Giridli bir müslüman ve Türk ölarak tanıyorlardı, Bimdi, adımın Sa- rafim olduğunu öğrenince âdeta şaşır « muslardı. "Teyzem, kendisinden ayrıığım gün- den itibaren, hayatıma dair hiç bir şey bilmiyordu. — Ben sen!. Giride #'ttin, zannedi - vordum... Mademki burada idin. Niçin beni tekrar delip bulmadın . , üstüste bir çok sualler soruyor- görmez, fena | Diye bağırarak kalktı, boynuma sa -| si öner MİLİ a Evranya vardı. — Hadi beni Elisyaviyi de Diy du. Henüz on altı y: şil göz! üm ısın düfle zihn yabaricı gelmiyen bu li kıza ald hatıralarım, namiyor İhtimal dip gidecekti durgun bir ziyen El medin. Ya bunu. in gelmedi mi7. bir tür! bu sersemliğ — Seratim ağabey.. galiba, beni ta - Dıyamadın?, aklım başıma vaktile, Tarlabaşınd ne) de dalma omuz geldi... Bu, o mahud (ha » rıma tırmanan ve i benimle bavlasan, küçük Elisavi.. ieyazmin kı zı idi, O kücük, o cılız. e, yüzü bir avuç içi kad ramaz kız. birdenbire ne kadar büy müş., ne kadar değişmiş,. ne kadar gü -|() zelleşmisti. Herkes hayatımı merak ediyordu. Ve hepsi de bunu bir an evvel öğrenmek | 4'Ö istiyordu. Tabii, takdir edersiniz ki; hakiki ma. cerama aid hiç bir şey söyliyemezdim Fakat, zabıta ve nd'ive karsısında va - lan söylemeğe o ka alışmıstım ki; hiç faiso etmeden, hayatıma dair der - hal meraklı bir roman uyduruverdim. (Sarafim) adını değiştirerek (Altındiş Mehmed) ismini almamın sebebini de, umumi harbte bir aralık gönüllü ola - rak askerlik ettiğim için hasıl olan mec buriyete atfettim. Bu masalrma herkes inandı. Ve hep sinin çehresinde de'derin bir havret u- yandı, (Arkası unr) İLÂN ASI: )SMANLI BANEAS suretile arzusunda tevdiat yapanlara kus vermiştir. Keşideler 25 Mart ve 25 Eylül tarihlerinde icra dıdaki ikramiyeler dağıtılacak! 1 adet 4 T.L » s0 Bb adet , , Yani cem'an T.L Memlekette tasarruf hareketinin inkişafına Aile Sandığ hizmet (Tasarruf Cüzdanı) hesabına Aşağıdaki ikramiyeleri tevzic karar cak ve her keşidede aşa- 1000.— 250. 100 50,— 5.— 'Türk Jirauk » , » , , , 5000.— Türk liralık ikramiye. Aile Sandığı hesubındakı mevduatı kur'anın keşide edildiği terihe takaddüm eden altı ay zarfında! T. L 50 — Türk lirasından aşağı düşmemiş olan her mudi bu keşidelere iştirak edecektir, GRiP.NEZLE,ROMATIZMA “ DERMAN BAŞ.DIŞ. SİNİR . KIRIKLIK Bötün ağrı ve Sızılara karşı en müedülr ve mütekâmi kEşo “İkavsin bir pa “İBü son daireni; Son Posta'nın tefrikası: lp Tr SN Baron de > Toffun hâtıralar rl Osatiiühlilstdi MUSİKİ Oda musikisi çok tatlıdır. Hoşa gitmeyen yarım tonlar- dan mütevellid yeknasaklığı bir kusur addedilirse de bir nevi hüznaver ifadesi olduğu inkâr edilemez Bu teferrüata girişmemin omemnuni- yetle karşılanacağını ümid ederim. Çün- kü bir milletin ahlâk ve âdatı hakkında hakiki bir tablo teşkil etmektedirler. Birbirinden kırk kadem mesafede İki direğiri üst velarından bir ip gerilmişti. temsil ve irae edilecek y esılalarla kandiller bulu- Padişahın arması, gemis'nin ıdan alınmış ve mevzuâ ını eğlencenin de- iç gün zarfında tezyin ettiler. Bir tarafta da ip cambazları, Yahudi komedyacılardan ve rakkaselerden mü- rekkeb bir grup sey na kadar eğlendirmekten hâli lar. Bu #ablonun bence en aklı tarafı, kazıklar üzerinde yükseltilmiş yirmi ka- dâr demir mangal içinde, katranlı paçav- rslar ve çam ağacı ile kızıl bir alev temin edilmesi idi. Bu hüzünlü meşalel ortadaki ç resmini Kur uygun ke ler bur. kaimadı- daire şeklinde) Molla için dikilmiş çadırları tenvir edi- i r hazır ığı ile birlikte büy erdi, Halk kadınları bu n teşkil ediyorlardı. haricinde tertib edilmiş olan temwirat şenliğin bir tabelâsı de- mekti, En kıymettar parça komedya idi. Üç kadem murabbanda ve allı kedem irilisında hir r kafese bir perde sar- nışlardı, Bu bir evi temsil ediyordu. Ka» dın kıyafetinde giyirmiş Yahudi aktör- lerden biri bu evin içinde idi. Genç bir Türk kıyafetinde başka bir Yahudi evde- ki kadına âşıktı. Pek hoş bir surette kaba bir hizmetçi; kadın kıyafetinde ve müte- olünü n başka bir Yal a iyimi bir koca; nihayet her tarafta ülen bir takım eşhas dışarı tarafı iş- ude getiriyordu. anlaşılmıyan şey hatimedir. Her sahnenin üzerindedir. Hiçbir şey se- erin muhayyelesine terkedilmemiş- oyr “İbu garib heyeti *İ dolduruyorlardı |bat için, alnma alt tir. Bu arada müezzinin sesi (1) işitilirse müslümanlar Mekke tarafına dönüyorlar. örler ise rollerine devam ediyorlar. Tarifi müşkül olan bu tablonun tersimi dahâ zor olduğu düşünülürse ani sofuluk “Jile daimi münâsebetsizliklen mürekkeb ecmua hakkında kâfi derecede izahat vermiş olduğum teslim edilir, Maharetsiz ip cambazları, beceriksiz pehlivanlir. kaba birkaç soytarı ve rak- kaseler Komedyalar arasındaki fasılaları Bu rakkaşelerin mezi- ri ne adımlarının zarafetinde, ne rinin letafetindedir, Bunlar kendi- leri için müme; vasıf teşkil eden hü- nerlerile Türklerin hoşuna. gidiyorlardı. Aralarında ön or iki yaşinda bir genç kız i çevikliği ilerde bü- dediyordu. Her dans. tan sonra, âdet veçhile, elinde daire (2).| herkese gösterdiği hoş hünerlerin kryme- tini nakden toplamak için dolaşıyordu. Murad Molla nin davetlileri arasındaki Türk kibarları onu ortaya çıkarıyor. lar, bir taraftan da, lütüfkârliklarını is-| öğün) yapıştır. | yorlardı (3). Çehresinde hiçhir mümtazi. | yet eseri görülmiyen bu cariyenin fiatı on iki keseye (4) kadar çıktı. İhtiyar Moila mesele çıkarmaktan ümidini kesti. Zi fikirlerini idame edebilmek gibi azim bir zevk temin etmek için bu parayı ta- cire verdi. Umumi e celer İstisna edilirse - ki (1) Minarenli, yukarısından namaza davoi eden adam. (2) Ölçüyü işarete yarayan Tambowr de basgve, (8) Següln o kadar hafif bir altan &ikkedir ki alna yapıştırılınca bir müddet orada du - rur. Türkler rakkeselerin çevikliğine bu #w- retle mükâfat verirler. (© Türk chesasi> beş yüz isuraş kıymeti haizdir. 1900 elivres e tekabül etmek Hzm- dır. Pakat padişahın yaptığı tağşiş böyle bir yircileri gece yarıları-| onlarda sırbazlık dama son #e: nır ve dalma caiz telâkki olur törler maharetlerini yalnız evlerde, ğün yahud başka husu: gırıldıkları zaman, ibre iruplar dai ceye vü» r - bu aks dü- eğlence için Çar ederler. Bu ları haremlerde bu şündi bahsettiğimiz komedyacıları ayni sızlık ve ayni âdilik ile temeli Fakat mutad o; rin en alışık ederler, n barbar ne irer çomak ile vurus zurnalar refâ- ın. keskin “ve »ri de munzam olur, Ta on dereceye çıkarmak için ifrsta vardırırlar, ez musikisi tonları ise bilâkis goyet tatlıdır. bilirse d de bir neyi olduğu inkâr ettirmiş oldukları eviole d'amcur», der. viş flâvtası (ney?), uzun saph ve ma- den telli bir nevi mandolin olan tanbur, Iİ yahud flüte de Pan, ölçüyü daha üs hale sokmağa hizmet eden tef bu orkestrayı teşkil eder. Orkestra bir dairenin tâ n'hayetinde vki alır. Musikişinaslar orada ökçele: rinin üzerine çömelerek yazıl! bir şey ok madan ahenkli yahud canlı havalar Jarlar, Fakat daima hep biıden ça Hazır bulunan, büyük bir ükün içinde, rehavetli bir şevk ve heyecan ile, çubuk» ların dumanından ve birkaç afyon hapın. dan sarhoş olurlar. Türklerin içinde kendilerini afyon isti. maline ölçüsüz terkedenleri bu zehirin uzun bir müddet sonra husule getirdiği bir nevi raşitizmden farketmek kabildir. Bu adamlar ancak bir nevi sarhoşluk inde zevkli bir hayat sürmeğe alıştık İarı için, İstanbulun tiryaki çarşısı deni: len bir mevkiinde toplandıkları zaman, bilhassa görülmeğe şayındırlar, Orada, akşama doğru Süleymaniyeye çıkan bütün sokaklardan bu meraklıla rın sökün ettikleri görülür. Soluk ve hü- zünlü çehreleri insana ancak merhamet telkin edebilir, Fakat bu uzamış boyun. lar, sağa sola çevrilmiş başlar, çarpılmış belkemiği, kulağa kadar yükselmiş bir muz ve hastalıklarından tevellüd eden dahâ birçok vaziyetler gayet gülünç ve eğlendirici bir levha arzettiği için mer. hamete yer kalmiyor. Camiin inşa edilmiş olduğnu meydanın etrafını çeviren duvarların birine küçük küçük bir sıra dükkân dayanmış birlerine geçen bir çarde ra gölge verir. Çardağın & kâncı müşterilerini oturtmak Üzere bir İ minder yerleştirir. (Arkası va; İlân Tarifemiz Birinci sahife 400 kuruş İkinci sahile 250 Üçüncü (sahife 200 Dördüncü sahife 100 60 40 Muayyen bir müddet zarfında fazlaca mikdarda ilân yaplıracak- lar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve-çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari ilânlarına aid işler için şu drese müracaat edilmelidir;