6 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

6 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ça e E Bir üb Sabri ve Hasan Ef. gün Eyüb Sabrinin menfaatine oynuyorduk. Oyunda başta Hasan efendi Olduğu halde hepimiz vardık. Bir saat kırk beş dakika halkı kırıp geçirdikten Sonra Hasan efendi: “Öldüm Allah!,, diyerek sahnenin ortasına yıkıldı iü > Eyib Sabri *san Efendiye aid bir fıkra daha... », Mühasebetle de tulüatın tanınmış ala larından Eyüb Sabri ile olan ağ- Ür İğımızı da anlatmış olacağım). İ- adayı, m iyette ilk sahneye atılan ar- ş arlndan birisi de Eyüb Sabrlâir. di SİN. yegüne arkadaşım dersem, har İP ar, otam. Kendisile uzun müddet hı "ada bulunduk. Eyiib Sabri fe oldu- Üze, Çi Kimse ile oynamaktan zevk ak ç a caizdir. Benim ince noktala- SOK iyi bilir, Çok güzel nükteler De Ürsetını verir, zeminini hazırlar. Büy? Sbriyi meşrutiyetten evvel ta Bire Onu tanıtmak için uyun söze de Taberi tar sanıyorum, Hemen her İs- kiç 'u du kıvırcık saçlı, kelebek göz - imz Ti tavırlı sevimli artisti tanır, i, stanbula değil, Anadolunun bir - kayı, “erine kadar yayılmış göhreti d6 * Üzün müddet Anadolu içerlerine SE Riderek çalışmıştır. mz zaman daha idad tahs'l!- ii du Dartilfünuna geçmemişti, 'hünün karşısındaki Sabuncu hanı ikamet ederdi. Mektebe gider- WS bonjur giyer. ikide bir, gö? düzeltir, kırıta kırta kahvenin! di, gin bize hiç selâm vermeden gecer- Ody aradan ahbab'ığımız ilerledi, dost Li İşte anlatacağım Hasan Efendiye Eş Teda bu Eyüb Sabri baş roldedir. «dim, bizler her sena namımıza bir bok çat tertib ederiz. Bu menfaatlere king, nir, emek sarfederiz. Her zamon- * daha ziyade halkı memnun et. çel 0 geceve mahstıs fevkalâdelik - p, ePilikler dürünürüz. Be, ,, EYânda Eyüb Sabri kardesimiz de Silen amına İir menfaat tertib j 2V evvelden baslar, kartelâla- Pa, bandlarını yaydırır, tiyatronun göze Man Yerlerine astırır, ufak ufak el $- nız yaptırır. program hazırlar, samır- b AM Sâbri Bey düğün hazırlın İı, *dir. O derece özenir. çalisir. Mp, * deyim: Menfast'erinde bana de a Hravı vermeği unutma?. Beğtey, ereden bir gece evvel tiyatroya May; ek yıkatır. Kavnamadan çık- © Şamaşır gibi metr mer vapardı. , *T8 PÜnÜ o makwd bonjurunu gi- Ür Semrnel bir sinekkavdı traş olur, 4, Ik saçlarını tarar, kolonya fle' nde, İle 7” Yapar, tiyatro kapısını kendi e- İliş, e 2İM ederdi, Gene o mahnd hor- ai eli yanda, bir eli arkasinda diz Pete kadar szametli ağrandisman *. ie pen tâ orta yerine talik etti- Aion Sisesinin fk? tarafına mevsimsiz f * N€ yapar, ne eder, ne pshrema Mek, “ln bulur buluştarur, zarif çi- ui Mr nü Mana” rd, n efendiye yapılan azizlik e böyle senelik müsemerelerinden Ma iğ. bü sene (Pazar ola Ha- onar? İsminde bir komedi koymak Is- M. Ne dersin? dedi. Cevab verme- -i Mi bırakmadan da ilâve etti: > Sin Hassn Rey) deyince ak- im bag 7 oynıyacağımız gelmesin. A lan iğimiz (Nasreddin Hoca) yı bu Maç edeceğiz Ş Jip At ettim. Evih Sabri: Mb aba Hasan Efendiyi de aramıza Diye, yiz? Sordu, Kendi efa mi e ndisine bir defa müra- e tavsiye eltim, Hesan Efen- a oyunlara çikımyor, ömrü La kıranthanesinde tavla oyna Stiyor. Uzatmıyayım, Evüb Sabr ma geldi; Naştd, Eyüb Sabri ile «Sü rpik dudun komedisinde Dümbüllü İsmail ve Şevki bir arada üstadı kıraathanede hararetli bir tavla partisinde bulup, elini öpüyor, maksadı- nı anlatıyor. Hasan Efendi de: — Yorgunum, hastayım. Hafi? bir şey olursa gelirim! Otuz aded de evrakı nak- diyeni alırım! Cevabını veriyor. Müsamere günü geldi, çattı. Oyuncu. lar arasında kimler yok: Merhum Ali Rı- za Efendi, Fahri, Dümbüllü İsmail, Şev- ki, ben, Bayzar, Şamram, bütün tanın- mış san'atkârlar bir aradayız. Oyunun (Nasreddin Hoca) olduğunu Söylemiş- öm. Biz bu oyunu son zamanlarda (Afs- can) ismile oymuyoruz, Burada cahil bir boca, yaramaz ve şımarık bir çocuğu ve mahalle arkadaşlarını okutur. Hasan E- fendi hoca, ben de şımarık çocuk... Lâkin diğer bütün komikler de mahalls çocuk- ları olacaklar, Hasan Efendinin karşısma geleceklerdi. Oyun başladı. Ben evvelâ yalnız, sonra da mahalle arkadaşlarımla Hasan Efen- dinin yanına geldik. Tasavvur ediniz, bü kadar komiğin bir araya gelmesile hâsıl olacak vaziyeti, Zavallı Hasan Efendi karşımızda lâf yetiştireceğim, durun, et- meyin, yapmayın diyeceğim diye kan ter içinde kalmıştı. Allah sizi inandırsın, bi- rinci perde tam bir saat kırk beş dakika sördü. Bizde de, seyircilerde de #akat kalma dı, Halkım gülmekten sesi çıkmaz olmuş. ta Perde kapandığı zaman Hasan Efendi: — Öldüm Allahi Diye sahnenin ortasına yığıld: ve: — Nerede o Eyüb Sabri keratası.. ne- rede © harım evlâdı!, diye * bağırmağa Başladı. nerede ©. beni böyle hafi? isle- re çağırsın.. ne hafifi yahu. canım çıktı. Hafif işmiş, Bir daha yapsın, gene çağır- sm! Bu sefer artık eve dönmem, hazır esnaf ta burada beni doğru Edirnekapısı- na götürürsünüz. Bir daha mı töbeler töbesi... Hakikaten rabatsız bulunan Hasan E- fendinin kasıkları sancılanmış, rahmetli- ye fenalık gelmişti. Hasan efendi ile aramda bir rekabet var mıydı? Hazır mevzütümuzün kahramanı Hasan * Efendi iken, size Hasan Efendi ile ilk de- İs karşılıklı oynadığımız oyunu anlata- yım. Hasan Efendi, Şark tiyatrosundan ayrıldıktan sonra Kâmil Beyle ortaklaşa Ferah tiyatrosunu tutmuşlardı. Heyete ben de dahildim. Haşan Bfendi biraz nazlı idi, Her akşam oyuna çikmazdı. Haftada bir iki akşam oynar, üst tara- fını bana bırakırdı. Aramızda iddia edil- diği gibi rekabet yoktu diyebilirim, Ben ona her zaman üstad nâzarile bakmışım- dır. Karşı karşıya oynadığımız zamanlar da bile bunu bir imtihan addederek, kar- şısında kendimi göstermek, onu müşkül mevkilerde birakmak sevdasına kapılma- muşımdır. Hiçbir vakit aramızda ustalık yarışı olmamıştır. Halk kend! kendine bu rekabeti icad etmiş, terai'lerimizde ken- dini bir nevi mümeyyiz aa eylemiştir. Beni ondan çok yüksek bulanlar, onu benim kat kat fevkimde görenler de mev- cuddu, Muhakkak olan bir şey varse, Ha- sen Efendi klâsik tuldatın en kudretli ibiş komiği idi. Ben tuldatı alafrangalaş- tırmış bir aktörüm. Bu itibarla da Hasan Efendi ile bir mukayeseye kalkışmam doğru olmaz. Çünkü yollarımız çok ayrıl. mıştır, Bunu ileride daha uzun konuşa. cağız. (Arkası var) Yazan: Nusret Safa Coşkun Emetlilerin Kü'ahya saylavlarına teşekkürleri Emed belediye reisi, parti (başkanı, 'Tarım Kredi kooperatifi Oreisi vetü - tüncüler birliği azasından ikisinin im - zasını taşıyan bir mektub O aldık, Bu mektubda Emed namına bazı işlerin ta- kibi için Ankaraya giden bu 5 &işilik heyete samimi bir hüsnü kabu! göster- diklerinden ve işlerile alâkadar olduk - Yarından dolayı Kütahya saylavlarına teşekkür edilmektedir. Polatlı Çocuk Esirgeme Kurumunun çalışmaları Polatlıdan yazılıyor: Çocuk Esirgeme | Kurumu senelik İsongresi toplanmıştır. Kurum üç bin nüfuslu olan Polatlıda 78 İskir ve kimsesiz okul talebesine hergün mütenevvi sıcak yermek vermektedir. Ku rum geçen ders yılı içinde 75 çocuğa a - yakkabı ve 56 çocuğa elbise giydirmiş - tir, Kurum 76 #alebenin (defter, kalem ve kilab iktiyaçlarını temin etmiştir. Ge. çen yıl geneli merkeze 120 lira gönderil. miştir. Kurumun (Du yılki çalışmaları çek verimli olacaktır, yetiştiriliyor İngiliz ordusuna kumanda eden sübaylar nasıl bilir misiniz? Sandhurst harb okulu, dünyanın en serbest harb okuludur, talebeler ders saatleri haricinde izin almadan otomobillerile istedikleri yere gidebilirler Erkanıharbiyei Umumiye Res ueneral mektebi talebelerine İngilterenin askeri © hazırlık bakımından geride olduğu iddin edilmektedir. Bu id- dia varid değildir. © Bugün . modern bir © ordu için en esaslı şey sağlam kadrolara ma * Wk olması keyfiyeti, dir. Bunun için de İn. ei giltere lâzım olan şe vi 3 ye maliktır. Sand. gös hurst harbiye mekte bi bugün dünyanm en mükemmel ( askeri mekteblerinden biridir, İngilterede eski- i den bir zihniyet vardı bir âlle babası çocu ğunu OSandhurst mektebine (güç - likle gönderirdi Bir baba işin | Sandhurst mektebi bir (o ıslahhane - İden başka birşey değildi Haşarı İ çocuklarım artık ıslah edilemiyeceklerine tam manasile kanaat getiren aile babası son koz olarak onu Sandhurst harbiye mektebine kaydettirirdi... O vakitleri Sandhurst mektebi pek te verimli bir yer değildi... Bir senelik me- zunları adedi bir taburun bile ihtiyacını karşılıyacak raddede değildi! Sandhursta can ve ruh aşılanması son senelerin mah- sulüdür, Sandhurst mektebi Camberley civarındadır, Çok lâtif bir mevkidedir. Ağır tarzda yapılı büyük ve sağlam bir binadır. Bugün 600 talebesi vardır. Talebelerin günlük elbiseleri çizgili bir ceket ve fa- nilâ pantalondan fbarettir. İngilterenin müstakbel zabitleri hep dinç, kavi, çevik, güzel delikanlılardır. Bu mektebde oküyanlar «tahsil ücreti vermekle mükellef bulunmaktadırlar!... Birkaç sene evvel 18 aylık tahsil müd- deti için 675 İngiliz lirası alınırdı. Şimdi gene bu müddet için yalnız 200 İngiliz Hirası alınmaktadır. Bu parayı veremi- yenler şimdi tenzflâta mazhar oluyorlar. Eskiden talebe namzedleri İçtimat mev» kilerine, ebeveynlerinin iktidar ve ser- vetlerine göre seçilirdi, Bugün yalnız şahsi kabiliyetleri gözönüne alınmakta- dır... Sandhurst harbiye mektebi topçu, fen- hİ kıtaat, levazım zabitamndan maada her sınıf zabitler yetiştirmektedir. Topçu zabitleri, fenni kıtaat zabitleri, levazım zabitleri için Woolwich'te «Tek. nik harb akademisi» vardır. * Sandhurstte talebeler saat yedi buçuk- ta yataktan kalkmaktadırlar. Talebelere «cadets gentlemen, lâkabı verilmektedir. Bu <«cadest gentlemen; lerin her birinin ayrı bir odası vardır. Bu odada güzel bir yatak, bir tuvalet masası, bir halı, bir masa, bir iskemle, akar su bulunmakta- dır. Her altı talebeye bir hizmetkâr bak- maktadır. Bu hizmetkâr onların fotinle. rini boyar, temeller, elbiselerini ütüler, diker... Bu hizmetkârlar içinde meşhur bir si- ma da vardır. İsmi «Bacaksız Molles, fir. Yirmi beş senedenberi bu mektebde hiz- met eylemektedir. Gerek talebe gerekse kumandan ve muallim olarak İngiliz or. dusunun birçok erkânını tanımak firsa. İma nail olmuştur, Sir Cyrü Deverell Sandhurst harbiye geçid resmi yaptırıyor Sandhurst mektebinin büyük kapısı Bunlar meyanında Lord Allenby, Ma. jreşal Haig, Fildmareşal Bidwood, Lord Roberts gibi meşhur simalar da vardır. * Sandhurst mektebi talebelerinin başi. - ca İevazımları meyanında gaz maskesin- den maada bisiklet te vardır. Mekteb civarındaki kırlarda güzel has |valarda talebelerden mürekkeb uzun, İbisikletli kafilelerin gezintileri çok hoş bir manzara teşkil etmektedir. Mekteb kumandanlığı atış talimlerine, | bilhassa rovelver atışlarına pek büvük «bir ehemmiyet atfeylemektedir. Talebe. ler kılıçlarını ancak merssim günler! ve resmi geçidierde takmaktadırlar. Talimler kadar dersler de fazla sıkıdır. Günde birkeç saat kitablardan baş kal- dırmanın imkânı yoktur. Sandhurst talebeleri hiçbir memleke- tin harbiye mektebinde tatbik edilmiyen bir hürriyete malik bulunmaktadırlar. Telebelerin hususi otomobilleri emirie. rine amadedir! Ders sastleri harici"de otomobilleri ile gezmeğe gitmeğe hakları vardır. Hem kimseden izin elmadan”... Mekteb kumandanlığı bilümum tale belerin her cins motör ile ülfet eyleme- lerini elden geldiği kadar teşvik eyia mektedir. Otomobil kullanmak dersler:-ie var. dır. Bu otemobil dersleri mecbur? mahi- yettedir. Hasüsi ve tecrübedide maki nistler hergün ders vermektedirler. İşte Sandhurst mektebi bu tarzdı her isey bilir genç zabitler yetiştirmektedir. İngiliz erkânıharbiyesi bu mektebdeki Fd tahsil müddetini kâff görmekte. Nazilli tapu dairesi teftiş edildi Nazilli (Hususi) — Nazilli Tapu da- jiresinde işlerin yürümediği ve bir çok İyolsuzluklar yapıldığı hususunda hal - kın ald olduğu makama vak! şikâyetle- ri üzerine, Genel Direktörllükten Na- zillide tahkikata memur Tapu İspek- teri Bay Yümnü Karasapanın bir ay- danberi Nazilli li dairesinde ve ay- rıca kasaba ve köylerdeki işi sürünce- mede kalan yurttaşlar arasında yap İncelemelerğe memur Reşit Ayayd dcının Nazillide memuriyetinin idamesi mah- zurlu görülerek derhal İzmir kadrosun- da başka bir vazifeye hakli tensib edil miştir. Bu nakil Genel Direki de muvafik görülerek tapu memuru Raşit Ayaydın, vazifesinden ayrılmış- tır. İspekterin bu husustaki tahkikal ve tetkikau devam e! j

Bu sayıdan diğer sayfalar: