6 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BİNA OKUR . ulüat tiyatroları, benim bina ©- kuyan oğullarımdır. Tâ Abdi - nin, Hasanın tulüat oyunlarını elân, tenkli afişler, düetli, kantolu mizansen- lerle on beş günde bir kere tokrar eder- her. Benim bu oğullarım bina dkur, döner döner gene okurlar. * Operet tiyatroları da böyle., onlar da bina okurlar: Birkaç devşirme opereti birbiri ardına sahneye koyarlar. On beş gün bu operet oynanır, on beş gün sonra değiştirirler. fakat on beş gün daha geç- ti mi; on beş gün evvel sahneden kaldı- gılan opereti tekrar sahnede görürüz. Benim bu oğullarım da bina okur, dö- per döner gene okurlar. * Yarı mazbut tiyatrolar da böyle, onlar a bina okurlar! Yeki Darülbedayi repertüvarından be- denilmiş ve nisbetn kolay temsil edile. bilecek bir iki piyesi ele almışlardır. Bi rini sahneden kaldırır, ötekini koyarlar, ötekini kaldırır, bir üçüncüyü koyarlar.. fakat üçüncünün arkasından gene birin- ciyi sürüverirler, Benim bu oğullarım da bina okur. dö- ner döner gene okurlar. * İstanbul Şehir tiyatrosu her sene bir çok yeni eserler sahneye koyan bir mü- essese idi. On beş günde azami bir ayda program değişirdi. Yeni bir eser seyret- mek imkânını bulurduk. Fakat bu sene bina okuyan oğullarıma baka baka, oda program değiştireceğine işi değiştirdi: Komedi tiyatrosunda iki kırık eser oyna- dıktan sonra yeniden senenin İlk temsili ni ilân ediyor. O da, benim bina okur, döner döner ge- ne okur cinsten oğullarım arasına katıştı gitti. İsmet Hulâsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Deniz fenerlerinin müvezzii Bu posta müvez. zili, muhtelif deniz fenerlerine omek- tub götürerek, altı sene müddetle Tan rının günü 10 kilo. metre yol yürü müş ve 1000 baza- mak inip çıkmış- tır, Çalınan mikroblar Belçikada, Şilili bir doktorun otomo- bilinden içinde faal mikrob bulunan 14 tüp çalınmıştır. Belçika radyo istasyon ları neşriyatta bulunmuş, tüpleri çalan- Jara-hitab ederek: «Şişeleri “sakın aÇms- yınız. Zira mikrobların dışarıya çıkışı, memlekette müthiş bir hastalığa sebebi- yet verir» diye ihtarda bulunmuşlardır. * Dünyanın en pahalı flütü Eski Yunanlılar zamanında bir flüt bi- xim paramızla 16,500 liraya satılmıştır. Bu flütü de alan meşhur Yunan virtüozu İsmenlus Korindir, Güzel tüylü bir kuş gz Bu kuşların 4 tüyleri kadınla. a ra manşon ola cak kadar çok ve sıcaktır, Ay- rca enfes bir rengi (o vardır. Rüzgâr vurduğu zaman tüyler çok boş bir şekilde kabarmaktadır, * “Pırıl pırıl yanan kafalar cemiyeti ,, Japonyalı bir sübay, saçları tamamlle dökülmüş, çıplak kafalı erkeklere mah- sus olmak üzere .(Pırıl pırıl yanan kafa- lar) isminde bir cemiyet kurmuştur. Bu klübe aza olanlar. başlarını munlazaman briyanten ile yağlamak, saç bulunan yer- leri ustura ile traş etmek ile mükelleftir. ler... * Çeşme ağacı Cenubi Afrikada Kaptawnda bir ağaç vardır ki, bir kısım dallarından ince, si- cim gibi sular akar. Halk bu ağaca «Çeş- me ağacı» ismini vermiştir. Karınızı neş'eli Görmek İstemez misiniz? Bir müddet evvel bu sütuularda, — Kocanızı neş'eli görmek istemez mi. Ben yirmi Iki yaşında iken geçen sene kazşıma beni çok beğenip sevdiğini söyll. yen bir adamla ajlemin rızası le evlen, dim; bu adamın asıl yaşı ırk iki imiş Halbuki bana kendisi otuz sekiz demişti Neyse övlendik. Daha balayında iken bös ni ağlatmaya başladı. Ben ses çıkarima dan, talihim bu diye sustum. Bu dargın- bklar gün geçmeden ve ben sebebiyet vermeden tekrarladı. En fena huyu baba min bana verdiği ceb harçlığıma el uzat. ması idi, Ben gene ses çıkarmıyor ve evi- me gayet İyi bakıyordum. Çünkü benim evime olan sevgim ber şeyden üstündü Kocam eve gelince bana gayet sert mua» mele eder, beni her zaman hizmetçinin ö, nünde azaılaraı. Ben bir misafir çağırsam kabahat, biraz neş'elensem kusur, akşam üstü balkona çıksam fena, peki ben cv- lendimae esir mi oldum? Bu yapılması tabit olan şeyleri yapma- dım gene nafile; evimi temiz ve İntirami tuttum beğenmedi, çünkü kendisi tertip- ten hiç anlamıyor. Rve çiçek getirmesin! ren ettim, cevab olarak: — Ben yeni âşıklar gibi çiçek getire- meni, dedi, Düşününüz ki bunlar henüz bir sene- Mk evli olmadan oluyor. Nihayet yazın İstanbula geldik? Çünkü biz A... oturur- duk. Alemin yanında da rahat durmadı, bana anlatılması güç olan bir hakarette bulundu ve tatili bittığı için vazllesine Bitti. Benim burada kalmama gene © razı olmuştu, yoksa benim ne hadülme, Bir a7 beni hiç aramadı, nihayet gel eşyalarını bir mektub yazdı. Bunun üzerine deyim? Sonra mademki tableti sert ve yaşı benimkinden yarı yarıya büyük ol- duğunu bildiği halde neden benim gibi iyi büyütülmüş bir kıza el uzetiı? Bu bir viedansırlız deği) midir? Siz bu adamı ne ahlâkta buluyorsunuz? Ben bu şekilde er- Jenmeyi sırf menfzat için kabul ediyo- rum. Yuva yapmak istiyen bir erkek ulak bahanelerle karısına darılıp onu inelt mekten zevk alır mi? Bu zamanda bu ka- dar Istibdada hangi kadın dayanır? Ben şuna kanaat getirdim ki bü adam paralı bir kadın alıp kendine esir etinek fikrin. de imiş. Şimdi tevzeciğim sizden mektu- bumla beraber uzunca bir cevab bekliyo- rum, meklubumu meşrediniz ki başka kimselere de misal olsun. Ben şimdi ber hakkıma göz yumarak ayrıldım ve gayet memnunum.; tera tarafıdır, fakat bahis üzerinde ne söyliyeyim? Okuyucuma geçmiş olsun de- mek lâzım. TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Makyajınızı Yüzünüze | Uydurunuz İşte: (Üstteki resim) güzel bir kız. Fakat kaşlarını kalemle pek fena uzatmış. Der- hal göze çarpıyor. Bü incecik kaşlar daha hafif bir çizgi halinde uzatılabilirdi. Ruju öyle sürmüş ki ağzının biçimini güzelleştireceği yerde nerede ise çirkin- leştirmiş, OBu dudaklar kenarlara doğru inceltilerek boyanmak isterdi. Genç kızın yaradılıştan yanakları fazla dolgun, Üstelik bir de şakaklarındaki saç ları kabartmış. Yüzünün aşağısı gibi yu karısımn da geniş görünmesine sebeb ol. muş. Halbuki bu saçlar gergin taranıp çehreye incelik verilebilirdi. Kaşlar şakaklara doğru incecik uzat bp gözlerin birbirine fazla yakın olduğu gizlenebilirdi. Ve tabii o vakit bu yüz şimdikinden daha güzel görünürdü. * (Alttaki resim) şu ikinci genç kız da bükınız ne yanlışlıklar yapmış? Güzel ve sevimli bir kız. Amma elma- cik kemiklerinin çıkıklığı ile tezad yapan çenesinin sivriliğini gizliyeceği yerde hi. |dığımdan dolayı tiyatro hayatına intisab lâkis arttırmış, Kulaklarını meydana çi- karmış, saçlarını kabartmış. Gözlerini de - rimelle yan kirpiklerini fazla boyayıp - iri göstereceğine olduğu gibi bırakmış, * Daha böyle nice yanlışlıklar yüzünden divaç hayatında aradığı saadeti bulama-| kavuşamadığından dolayı ondan Lu (Devamı 10 uncu sayfada) tadır. Makyajmızı yüzünüzün hususiyetleri. Yeşil ve iri gözleri ne ne kadar uydurursanız o kadar güzel ona büyük bir fevka- görünürsünüz. Misal mi istiyorsunuz? adik vermektedir. /duğumu sandığımdan dolayıdır ki. alelâ. Çirkin, fak yapılıdır. Güzellikten uzak olduğu Ni lere maliktir. Konuşurken karşısı ndakini garib bir his İsmine bakıp ta 0- nu Amerikalı, İngiba sanmayınız. Jany Hold tam manasile bir Fransız kızıdır. 28 * |yaşındadır. Uzun boylu, göze çarpan kadınlardan değildir. Ufak tefek yapılıdır. Çok şıktır, çok cana yakındır. Kadınlığın bütün ev- safını haiz bulunmak» Onunla konuşan çok garib bir his altında kalmaktadır, Tavır. ları çok hesabıdır. Bü tavırlar onun fev- katâdeliğini arttırmaktadır. Gerek gö | rüşürken, gerek rol yaparken arasıra ba-| Şıni öne doğru eğmesi vardır ki buna da bir fevkalâdelik atfedilmektedir. Güzel değildir, fakat şirindir. Jany Hold bundan dört sene evvel si-| nema âlemine intisab eylemiştir. Sinema hayatına atılmadan evvel Charles Dub.| lin'in komedi kurslarına devam etmişti. Bu hususta diyor ki: — Ben bu komedi kurslarına istemiye istemiye gittim. Doğrusu şimd: bu tarzı harekete nedsmet etmiş bulunmaktayım. Bu derslerden daha çok istifade edebil'r- | dim. Hele eklâsik; tahsilimi yarıda bi- raktığıma çok pişmanım. 1835 senesinde Mathurius tiyatrosunda Bruckner'in «La| Cr&ature» piyesini oynadım, Az çök mu-| vaffak oldum. Sonra «Thâitre des Arts»- da «Les innocentes» 1 oynadım. Bu piyes sayesindedir ki kendimi tanıttım. Ondan Kay Francis sinemadan çekiliyor Güzel sinema yıldızı Kay Francisin ar- tık sinema hayatından kat'i surette çeki- leceği bildirilmektedir. Film kumpanya- sı le olan mukavelesi sona ermektedir. Tecdid de edilmiyecektir. Bu meşhur tok sözlü sinema yıldızının san'at hayatından ayrılacağı haberi her tarafta büyük bir heyecan uyandırmıştır. Bu husustaki fik- rini soran bir gazeteciye demiştir ki: — Evet artık çekiliyorum, San'at ha- yatımı hitama ermiş gibi telâkki ediyo- Tum. Esef etmiyorum. Artık kocama vak- fı hayat edeceğim. Hem onu mes'ud kıla- cağım, hem kendim mes'ud olacağım. E- sosen ilk defa aşkta inkisarı hayale uğra- eylemiştim. İzdivaçta saadeti bulmuş ol- de bir kadın olacağıma mes'udum! Zengin bir adam ile henüz on yedi ya şında iken evlenmiş olan Kay Francis iz- iniş, iş hayatına atılmıştı, Kâtibelik, ilân. yıldız: Jany Hold Jany Hold (yataktaki) Viviance Romance le anseranansanasasnasssmsesassas 10181n04400000048 aba sadas00a0000000m000asananmesdm at şirin bir | ii halde yeşil, iri ve çok çevirdiği bir filmde sonra da «Les indifförentese İ En çok sevdiğim «Ls innocentes» olmuştur. Bu piyesteki rolü kendim? eyi uygun buldum. Sinema hayatım 196” ceralar ile doludur. Bunları size A cek deö'i'm. İlk filmim «Le , verta ti. Bu filmde Danlelie Dari birlikte rol yapmıştım. Sonra ei Baur ile «Hırsız» filmini çevirdim. hovens filminde Jülyet rolünü m Jean Murat ile birlikte (Troyka) çevirdim, Rayputin filminde deli kadın almıştım. Vivlance Romance ile bi e çevirdiğim (Aşk Bahçeleri) ge çok beğendiğim rolümü istiyerek dım ve muvaffak ta oldum... Arzum gene birkaç mevsim yat kalmaktır. Tiyatroyu kendime “m gun buluyorum. Tiyatroda insan imi! sini gösterebilmeğe tam olarak buluyor. Kay Francis al tılık, komisyonculuk ve nihayet lik yapmıştır. Boşanmak üzere gelirken Bostonda avukatını Onunla da evlenmiş, onunla da y şanmıştır. Kılıç oyunu

Bu sayıdan diğer sayfalar: