Ss adıköy vapurunun alt kat sa Jonundayım. İki yanımda, kar- şımda oturanlarla sadece bir göz aşi- malığım var. Onlar konuşuyorlar ve ben bütün konuşulanları duyuyorum. Bir tanesi ortaya bir söz attı: — Kanun çıkıyor. Bir başkası söze karıştı: — Çok iyi oldu. Bayramdan evvel paraları alacağız. — Maaş, tam ayın yirmi yedisinde imiş. — Bu işe doğrusu çok sevindim. Bayramdan evvel cebimiz para göre - cek. — O neydi o, tam bir hafta sonra para alacaktık. Bir hafta beklemek ko- lay mı bu? Sağdan, soldan lâfa karıştılar. Şaka- daştılar. Bu işten memnun oldukları belli idi. He; in yüzleri gülüyordu. Yalnız kanapenin köşesinde oturan or ta yaşlı iki erkek onlar güldükçe kı - zarıyorlar, onlar sevinçlerini belli et « tikçe üzüntü ile birbirlerinin yüzleri. ne bakıyorlardı. i * Canım mi sıkılmıştı. Yoksa konuş » mak ihtiyacını mı hissetmiştim, Bil ha; miyorum. İçlerinden biri bir kere dani — Ben maaşın Bayramdan evvel ve rilmesinden çok, pek çok memnunum! Dediği zaman: — Evet, dedim, bütün memurlar bu. na sevinirler, siz de hiç şüphesiz ms - MUTSUNUZ, Şaşırmıştı: — Ben mi memurum? Hayatımda hiçbir memuriyete girmedim. — Ya, demek arkadaşlarınız memur. — Arkadaşlarım mı?.. Hayır, onler da memur değiller, Bu sefer ben şaşırmıştım; sordum: — Mademki memur değilsiniz, aylı" ğın erken ve geç verilmesi sizi niçin bu kadar alâkadar ediyor?.. Hem aca. ba ben mi yanlış anladım: Aylık bay- ramdan evvel verilecek, cebimiz de bayramdan evvel para görecek demiş- tiniz? — Bunu, dedik, amma memür de ğiliz. merâkla — Biz memurlara taksitle eşya sa » tan tüccarlarız. Güzile, kaşile kanapenin köşedinde oturan ve yüzleri hiç gülmiyen orta » yaşlı iki erkeği işaret etti: — Burada memur olarak yalnız on. lar var, İSMET HULÜSİ | Bunları biliyor mu idiniz? | Gümrükten geçen köpek Aktris Jan Loren, köpeğini İngilte- reye haricden köpek getirilmesinin ya- sak olduğu zaman gümrük memurla - rının gözleri önünden geçirebilmiştir. Bu iş gayet kolay olmuştur. Jon Iw- ren'in köpeği terbiyeli bir köpekti ve artist gümetükten geçerken onu bir Avrupada ilk tütünün garib hikâyesi İlk defa Avrupaya tütün getiren a- dami çubuğunu yakıp içerken uşağı görmüş ve hemen bir kova su ile ko - şup kovadaki suyu, efendim tutuştu, Bir gönül muadelesi ” Ankarada oturan 27 yaşında bir erkek. F. İ, imzasile yazdığı bir mektubda bana bir aşk meselesinden giyade âşk etrafında dönen bir mu- #dele anlatıyor. Dedikleri hülâsa - ten şur — Yakın aile dostlarımızdan bir genç kız: seviyorum. Fakat henüz kendisine resmi teklif yapmadım Yalnız bir gün sofrada konuşuluyor. du. Evlenme tasavvurlarımı bildik- leri için ne olduğunu sordular, He. nüz istediğim şartları haiz bir genç kız bulamadığım: söyledim. Birkaç isim saydılar. Bir tanesi üzerinde du- tarak, reaksiyonunu anlamak içit belki dedim, O zaman benim sevdi- Him genç kız neş'elendi. Ben muğ - ber olacağını sanıyordum, inadırş bülbül kesildi. Ve ben de sura a - Barak tereddüde düştüm. Acaba be- Seyyar evler Filipin adalarının yerlileri evleri. ni bir yerden diğer bir yere olduğu gi- bi nakletmeyi çok eski zamandanberi bilirlerdi. Ottan yaptıkları evler ga - yet kolaylıkla sökülebilir, ve gene ko- aylıkla ayni tarzda başka bir yerde kurulabilir. En uzun te'efon hattı Dünyanm en uzun i#efon hattı Rusların, sında kurdukları hattır, söndürüyorum, diyerek başından aşa- ğı dökmüş! ni istemiyor mu, acaba teklifimi red mi edecek?» Okuyucumun hesabına küçük bir gönül kaldesinden bahsedeyim: Bir genç kız arkadaşlarından bi « rinin beğenildiğini işitğği yaman mu ne kadar severse sevsin sevin » mez, neş'e duymaz, evleneceğini Ha- ber aldığı zaman bülbülleşmez, bi - iâkis düşünceye dalar. İnsanlar dostlarının sevinçlerin « den ziyade kederlerine iştirak eder- iler, bu da bir kaidedir. Sofra müsahabesinde bunun ak sine mi şahid oldunuz, hükmedebi « lirsiniz ki sevdiğiniz genç kız rol yapmaktadır. müteessirdir, teessürü- nü neş'e altında saklamağa çalışmak tadır. Hiç tereddüd etmeden talebinizi yapabilirsiniz, kabul edileceğinden emin olarak, - TEYZE Moskova ile, Siberya ara - SON POSTA EVİNENLER Kordon ve şeridle süslü Kışlık tayyör Bu kışlık tayyörün yakası ve eteklerin- deki şeridler kahverengidir. Kordonlari- le pöskülleri de bunlara uydurulmuş- tur, Tuvalet Kazak 0.» Ni ı İkincikâ Balta ile damadını öldüren Hüsej çavuşun muhakemesi Katil müdafaasında “25 kuruşluk çayır y insan damadını öldürür mü?,, dedi Çatalcanım Çiftlik köyünde İşlenen tüyler Ürpertici bir cinayetin muha - kemesi Ağırcezada neticeye varmış - tır. Cinayetin faili olduğu iddiasile meh kemeye sevkedilen Hüseyin Çavuş, ça- yırında yapılan bir hasar yüzünden damadı Çoban Muradı, Kumluca &ö - yünde, fundalıklar arasında balta ile onbir yerinden yaralıyarak öldürmek- ten maznundur. Tahkikat neticesinde anlaşıldığına göre, Muradın sığırları Hüseyin Çavuşa aid çayıra girmişler ve yarım dönümlük bir yeri tabrib €- derek 25 kuruşluk zarar yapmışlardır. Bu hâdisenin tevlid ettiği iğbirarla damadını katleden maznun, cinayeti müteakıb, cesedi sırtına yüklenerek u- zak bir mahalle nakletmiştir. Suçlu, geçen celselerde yapılan muh telif sorgularında, vak'anın fari olma- dığını ısrarla iddia etmiş, ancak müd. detumum! mütaleasında, toplanan de- lillerle suçu sabit O görerek, suçlunun tecziyesini istemişti. Dünkü celsede dava enteresan saf- halar arzetmiş, suçlu vekili Cemil mü- dafaasını yaparak ezcümle şunları söy- lemiştir: — Vak'anın görgüve müstenid tek şahidi Rıza isminde biridir. Halbuki ci- nayetin istendiği Mekânlik tesmiye o - Tunan mahal, kalsbalıktır; evler ve çalı- | neticelerine göre, hâdisede bir kasıd eseri görülmemiş. rine, hâdise yeni bir safha tahkikatın derinleştirilmesin& görülmüştür. yene edilmişlerdir. Bunlardı paşa hastanesine kaldırılan yaraları ağırdır. Bütün yü vaziyettedir. vam etmektedir. Ancak, yapılan yeni bir yi il <a Bu ihbara nazaran, Dim ile işlediği anlaşılan gemiye dilmiş hava tüpü yerine, Ol konulmuş, infilâka bu sebeb tur. i Dün, müddetumumi ve hil zurunda bir ehlivukuf nokta etrafında tetkikat ya tice bugün belli olacak, , kuk ettiği takdirde, mes'uilefi ve haklarında takibat icra tir, ihbar Ölen çarkçıbaşının cesedi oi Adliye, tahkikata ehemmiyet! Bir genç sinemada çalarken yakalandı Muzatfer isminde 18 imdi” Tap dale" sıtasile, denizden çıkarılmışt. & Nikola, Yorgi, Tevfik, “HAm şan ismindeki yaralılar da dün ye tabibi Enver Karan tri a yüke # şan İşçiler vardır. Bir adam, güpe gün-| genç kız hırsızlık suçundan dür düz saat 9 da cinayet işliyor, sonra ce-| sedi sırbna alıp. başka bir mahajle naklediyor. Ve bütün bu zaman zar » #mda, o vak'ayı Rızadnn baska kimse görmüyor, Bu, mümkün müdür?.. Vek'i, daha bazı noktalara temas et. tikten sonra, müvekkilinin beraetine karar verilmesi 's#temiştir. Bundan sonra suçluya söz verilmiş, küngür hüngür a#amağa başlıyan Hüseyin Çavuş, mendilile gözlerini si- lerek: — Hâdise cerevan ettiği zaman ben başka yerdeydim. 25 kuruşluk hasar i- çin, insan damadını öldürür mü, bay reis?.. demiştir. Muhakeme, karar için talik edilmiş. tir, Bisiklet çalan bir çocuk tevkif edildi Ahmed isminde 14 yaşında bir ço »- cuk, Sultanahmedde bisikletçi Sırrı « “İya aid 'bir bisikleti çalarak parçalamış Mat krepten suare için kazak, Çizgili yerler pul işlemedir. Bu sepe bu türlü (kazaklar modadır. Alttan meselâ: siyah satenden uzun hir kloş etek giyilirse tam bir aksam elbise- si halini alır. Modelin arkası bu maksadla tıpkı ge « ce tuvaletlerindeki gibi bele kadar açık. tar. Fakat işlemenin roba şeklinde baş - ladığ: noktada, arkanın iki tarafı birbiri- ne tutturulmuştur. Bu suretle belle roba arasındaki açıklık bir aralıktan ibaret kalıyor. ve kısımlara ayırdıktan sonra hurda - cılara satarken suçüstü yakalanmış - tır. # Zabıta, suçlu çocuğu derhal Adliye. ye sevketmiştir. Ahmed, aç ve sefil ka- larak bu işi yaptığını söylemektedir. Küçük harz, Sultanahmed birine! sulh ceza hâkimliğinde yapılan hafi sorgusunu müteakıb tevkif edilmiş - tir. Limanda vukubulan infi'âk tahkikatı derinleştiriliyor limanda vukubulan infilâk hâdise- si etrafında Adliyece başlanan tahki - kata devam edilmektedir. “Tahkikata Müddetumumt muavinlerinden Turgut el koymuştur. Elde edilen ilk tahkik | Bacaksızın maskaralıkları: te Hâle sinemasında Evimiz tâ konser verilecektir. liyeye verilmiştir. Muzaffer, Yüksekkaldırımda nemaya giderek film başla ra, karanlıkta Vahid adında pir dl aid paltoyu çalmağa teşebbüs, fakat az sonra yakalanarak PO lim edilmiştir. Suçlu Muzaffer, yapılan da, ağlıyarak: — Ben bü paltoyu çalmış © Ağabeyim Baha sinemada bu hibine vermek üzere, bana hırsız değilim, demiştir. Suçlu genç kız, asliye * Toplantılar: Eminönü Helkevinde ko Eminönü Halkevinden: Bu 2030 da Cnfaloğlundaki merke Anadetu Selçukları mevzulu bi? verilecektir. Fatih Halkevinde ke Hatih Halkevinden: Evimizie saat 2030 da Tiyatro mevgulu bir verilecektir. üncü mahkemesine sevkedilmiştir.. nferani pal Kadıköy Halkevinde kons#” | Kadıköy Halkevinden: Bu akşari Beyoğlu Halkevinde ken Beyoğlu Halkevinden; Perşemb? ri at 1830 da Evimizin 7. z binasında “Türk İnkılâbı mevzuundf bir konferans verilecektir. Sinemalarda sigara içiimi) Son yapılan teftişlerle sinemi Parmaklık rında sigara içildiği, matine V8 ' lerde izdiham olduğu tesbit Şubelere gönderilen bir ti işle esaslı surette meşgul oli miştir. srraeumanas sane asalenanasur ssssassasusaunnsu vansunsassessavazsnssununanan susan vurususauauasa nes uğnunanamnvanaaaaasezi