19 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa ni — GA Raş aa BAD aei GÖŞ S Ğ n M C SÜÜĞ 0 ŞĞ G GAŞ ee eee — A -Hldîıılır Karşısında J CUÇŞ AHIS &u çüncü şahis — Demindenberi karşımızdayım, demindenbe - ri size söylemediğim kalmadı. Siz de bir kere ağzımızı açıp bir şey söylese - nize.. dut yemiş bülbül gibi, ses çıkar- madan yüzüme — bakıyorsunuz.. haydi canım ne olur. Siz de konuşum, siz de söyleyin! Vallahi nerede ise ikinizin de dilsiz olduğuna hükmedeceğim... Ye - ter arltık patlatmayın beni.. Haydi şun- dan bundan, dereden tepeden, İnişten yokuştan, neden olursa olsun bir şeyler anlatın.. haydi haydi... İkinci şahıs — Ben daima az konu - şurum, Üçüncü şahıs — Çok gşükür bir şey söyliyebildiniz.. ha şöyle biraz daha &- çılım.. bu kadar tekellüfe ne hacet.. haydi haydi siz de bana benzeyiniz.. ni- ye sustunuz? niye yüzüme bakıyorsu- nuz?.. Diliniz olduğu müuhakkak.. ko - nuşmak ta biliyorsunuz... Peki amma niye benim gibi değilsiniz? İkinci şahıs — Ben az söylerim. Üçüncü şahıs — Malüm.. fakat asıl tuhafı arkadaşınız daha hiç bir şey söy- lemedi. O sizden daha süküti.. ah onu da bir konuşturmanın — çaresini bul - sam.. o da bana bir şeyler söylese, Hay di bayım: haydi; — haydi... Siz de bir şeyler söyleyiverin. — ne olur kıya - met kopmaz ya.. Bakın arkadaşınız ka- dar olamıyorsunuz.. Birinci şahıs — Ben arkadaşımdan da axz konuşurum. Üçüncü şahıs — Doğrusu şaşftım, tal- dım. Dünyanın hali.. kimse — kimseye benzemiyormuş., Desenize sizden gayri hayır yok, bakalım gene arkadaşınıza döneyim.. o belki biraz daha konuşur.. haydi bay. İkinci şahıs — Böylediğim kâfi de - ğil mi? «Bu sırada içeriye bir şahıs daha g- ci sşahsa bakar.» Üçüncü şahıs — Bunu tanmıdınız mı, tanımıyor musunuz? Meşhur bir kim - 'İsedir. Ona adla sanla, hâdisat, derler. Hâdisat — Ne var?.. Niye toplandı - nız?.. Neler söylüyorsunuz?.. Dışardan yalnız birinizin sesint duydum... Üçüncü şahıs — Benim sesimi duy - muşsunuzdur. Ben konuşuyordum. Hâdisat — Sentin adın ne? Üçüneti şahis — Benim adım «Yapa- cafım» dır. Arkadaşlarımın... Hâdisat — Hele sen sus (İkinci şahsa döner): Senin pef sesin gelmiyordu. İkindi şahıs — Evet, ben pek fazla konuşmam. Hâdisat — ÂAdın nedir? İkinci şahıs — Yapıyorum. Hâdisat — (Birinel şahsa dönmüş - tür). Senin sesini hiç duymadım desem yeri var. Ne dersin? Birinci şahıs — Ben pek, pek az ito- nuşurum, Hâdisat — Adınm nedir? Birinci şahıs — Yaptım! İsmet Hulüsi (U Bunları biliyor mu idiniz? — | Bir kabilenin yegâne ferdi İngiliz. Genye- sinde yaşıyan Ta- rume kabilesinin biricik yaşıyan ferdi, resimde gör- düfğfünüz bu kadın- dır. üç sene evvel bu kabile birbiri ardı- sıra muhtelif felâ- ketlere — uğramış, hastalık, — afetler, komşularile harb Çünkü bundan | Boynuzlu ve mahmuzlu kuş 4 Cenubft —Ameri- kada yetişen bu kuşların başların- da bir boynuz, &- yaklarında da mah muz bulunur, Bu hayvan bas- ton yutmuş bir a- dam gibi dimdik yürür. Mahmuzları ©- nun öne, arkaya gidip gelmesine mânidir. nihayet hepsini öldürmüştür. Bu kadın da bu felâketler esmasında bir ağaç ko- vuğuna saklandığı için ve uzun günler orada yaşadığı için kurtulmuştur. ıııııııııııııı sanmecesercu Kabul edilmemesi Mümkün olmıyan Bir rica.. Bu sütunlarda 34 yaşına kadar ev- lfenememiş bir kızm A. E. imzasile bir feryad, bir şikâyet satırları çık - muştı. Ö satırların çıkması üzerine de sağdan soldan üç beş tane teklif yağmıştı. Fakat hiç biri de müna - sib, hele ciddi değildi, A. E, ye yaz- dığım bir fıkrada bu fikrimi söylü - yorum. Talib olanlardan biri, B. N. yazımı görmüş, itiraz ediyor. Ne ça- re ki, iİnsanların kendi — kendilerini oldukları gibi görebilenleri pek çok değildir. Ve hüküm bahsinde insa - nın kendi kanaatinden — ziyade tâbi olduğu muhatabının düşüncesi mü - essirdir. Fakat geçelim, Yalnız ho - şuma giden bir noktayı da kaydede- iyim: Okuyucum mektubunun sonunda hüviyetinin şimdilik gizli tutulma - sını rica etmiş. Güldüm: — Hem hükmü teyid —eder, hem (kabul edilmemesi mümkün olmıyan bir rica, dedim. Zira mektubunda ne hüviyeti ya - zılıydı, ne de iki harften gayri imza- sı vardı, * Bay «M. Ş.>: — Kimsesiz, dosttan, arkadaştan mahrum bir genç evlenmek isterse ne yapar? diye soruyor. Sokak mu- arefelerinden çekineceği tabil, o hal- de hangi yoldan gitmeli? Gerçekten mühim mesele, evet ne | yapmalı? | — Cemiyet hayatına girecek, evli | tanıdıklarınızdan yardım istiyecek, | yahud da işi tesadüfe bırakacaksı - nız, demek mümkündür. Fakat ya, tanıdığınız da yoksa.. Meseleyi iki erkek dostuma ayrı | , &ayrı sordum: — Farzediniz ki İngiltereye gitti - niz, yerleştiniz, orada kalmak isti - | yorsunuz, evleneceksiniz, tanıdığı - nız da yok, ne yaparsınız? Dostlarımdan birincisi atılgan, cür'etkâr, müteşebbistir. Şu cevabı | verdi: * — Şahsım hakkında mevcud ma - | lümatı toplayan ne kadar resmi ve - | sika varsa hepsinin — de resmi birer | kopyelerini çıkarttırır, sonra otur - duğum sşemtte, benimle hem âyar bir aileye yollar, bir mektubla da mese- | leyi anlatarak kendilerinden rande - | vu ister, bu şekilde cemiyet hayatı « na yirerim. İkinci dostum biraz korkak, biraz pısırık: | — Şu veya bu şekilde bir iş âle « mine girer, orada çalışan kızlardan | birinin bana gülümsemesini bekle - rim, dedi. Bana öyle geltyor ki birinci dos - ' tumun, hele İngilterede olursa öm - | rü intizarla geçecektir, ikinci dos - tum ise Taymis nehrinin koyu, kirli sarı sularının içine ıüı_nühneğe mah- kümdur. TEYZE rer, üçüncü şahıs ikinel şahısla, birin -| SON POSTA Kadın Köşesi Taşlı saç tokaları Yeni kalkık saçlara taşlı tokalar fev- kalâde yaraşmaktadır. Sade toka, klip değil, küpe, koölye de bu kuvafür saye- sinde yeniden kıymet almıştır. Hattf, evet hattâ yüzüklere, bileziklere bile es- kisinden daha* fazla ehemmiyet veril- mektedir. Çünkü bunlar yeni kuvafürle- rin teferrüatı demek olan küpelerle, saç klip ve tokalarile yepyeni bir ahenk yap- rmmakta, yıllardır unutulmuş bir kaâmn gü- zelliğini ihya etmektedirler. Meselâ: Bir gece kuvafürünüü işte böy- le bir kliple süsliyebilirsiniz. (Yukarı- daki). Bu (klip) e küpelerinizle kolyenizi, bileziğinizi, yüzüğünüzü de uydurursu- nuz. Gündüzün ayni kuvafürün yalnız tö- kasını çıkarırsınız. O vakit küpelerinizle, kolyenize, bileziklerinize de lüzum kal- maz., (Âşağıdaki). Elbiselerdeki parlaklık nasıl giderilir ? Cinsi ne olursa olsun, parlaklığını gi - kumaşından bir parça ile ıslak bir tülbend arasına koyar, üstünden ütü gçirirsiniz. Netice daima mükemmeldir. dereceğiniz kumaşı kendi Hardal bozulmadan hnasıl muhafaza edilebilir ? Sofralarda kullandığımız — hardalın uzun müddet bozulmaması ve lezze - mon koyunuz tini muhafaza etmesini isterseniz har- dal kabının ağzına bir parmak kalın - lığında daire şeklinde kesilmiş bir li - # u. ’ .-- .-35 . KS & __ Ö, hapse mah Üvey kızını öldüren katil yedi sent küm edildi Katilin tecziyesinde tedavinin geç kalmasını! ölümde müessir olması gözönünde tutuldu Kadıköyünde Kuşdili civarında işle- nen feci bir einayetin muhakemesi, ÂA- ğiırcezada, dün neticelenmiştir. Mahkemede okunan kararda, hâdi - senin şu suretle vukubulduğu anlaşıl- mıştır: ! Suçlu Cevad, bir akşam sarhoş ola - rak, evine gitmiş ve evinde de aldırdı- ğı bir şişe 21 Hk rakıyı içmiştir. Cevad, bundan sonra, başka bir eve nakletmek üzere, hazırlamış — olduğu konturatı imzalatmak için, ayni evde oturan Sudinin odasına girmiştir. Bu sırada Cevadın karısı Sabiha da ayni odaya girerek, kocasına hitaben; «— Bay Sudiyi rahat bırak, uyuya - cak» demiş ve sonra Tevekkeli değil!» diye başlıyarak, bazı tmalı sözler söy- lemiştir. Buna asabileşen Cevad: «— Sen kendi kızma bak!» diyerek, Üvey kızı Reyhanı tahkir edince, Rey - han da küifürle mukabele etmiş ve kav- ga büyümüştür. İşte, bu kavga sırasında çok hiddet - lenen üvey baba, sustalı bıçağını çeke- rek, genç kızı bir çok yerinden yarala- mış, Reyhan kaldırıldığı hastanede öl- müştür. Suçlunun cinayeti — işleyişinde bir kasdı olmadığına dair vaki iddiası, elde müsbet deliller karsısında mahkemece kabule şayan görülmemiş, ancak, hâ - disede Sabihanım sözleri de tahrik ma- hiyetinde bulunmustur. Reyhanın ölümünde, tedavinin geç yapılmasının müessir olması da nazara almarak, suçhı Cevad ceza kanununun 448 inci maddesine tevfikan ve tahfi - fen 7 sene 4 ay müddetle ağır hapse ve maktul genç kızın veresesine 1000 lira öSlüm tazminatı vermeğe mahküm edil- mistir. Okmeydanı cinayeti tahkikatı neticelendi OÖkmeydanı cinayeti etrafında, müd- delumumflikçe yapılmakta olan tahki - kat neticelenmiştir. Dadaylı İhsanı başını — taşla ezmek suretile öldürmekten maznun olan A- rab Muradın hâdiseyi inkâr etmekle be raber, suçu da delillerle sabit görül - müştür. Müddelumumilik, iddianamesini ha- zırlıyarak, tahkikatı sorgu hâkimliğine göndermiştir. Hâdise, bugünlerde Ağırceza mah - (kemesine, intikal edecektir. Tramvay şirketi 7800 liraya tazminata mahküm oldu 936 yılı zarfında Şişhane yokuşunda vukubulan /tramvay faciasınım Ağırce- zada görülen muhakemesi neticelen - miş, hâdisenin hukukt ciheti de Asliye 5 inci hukuk mahkemesine intikal et- mişti, I?Iukuk mahkemesi, davacılardan Kad riye Özdemirin davasını neticelendire- rek, tramvay şirketini 7800 ltra tazmi- mahkemei temyizce de, tasdik — olun - muştur. nat vermeğe mahküm etmiş, — karar ran Vecahet isminde bir kadın hîf; güden 100 gram süt alarak içmiş: "g sonra tesemimüm alâimi göstereîa" seki hastanesine kaldırılmıştır. Hâdise, adliyeye intikal ederek öj kikat mevzuu olmuş, adliyeye ' Enver Karan, sütün tıbbı adli M; hanesinde, tahlil edilmesine Tüzür termiştir. Poliste : Mangal kömüründen bir amel? ' zehirlendi $ Beyoğlunrda Cihangir cadd ö'; numaralı evin bodrum kat odasıl” y turan inşaat amelelerinden İsmail, | sabah odasında ölü olarak buhğ tur. Yapılan — muayenesinde îhifı"' yanmamış manga! kömürile ze w miş olduğu anlaşılmıştır. Bir hizmetçi halı silkerkef | pencereden düştü T Taksimde Gümüş apartımamm_ıı | şinci katında hizmetçilik eden y“;l ki yaşlarında Refia, dün penceı'îd l1 silkerken birdenbire müvaz€” gl kaybederek düşmüştür. Muhtelif #a lerinden ağır surette yaralanan — gi berayi tedavi hastaneye kal y dınl-, î;' İ 1 Bir sucu bheygiri bir kadına W Mahmudun idaresindeki su teP' yi leri yüklü beygir Talimhane cad€ gl den geçerken Elmadağı'nda Üftadi di kağında oturan 70 yaşlarında Sa jf adında bir kadına çarparak yer€ g şürmüştür. Kaza neticesinde Pf ı#', hafifce yaralanan Sataniğin müdt” tı yapılmıştır. " Bir hırsız elektrik malzemesi ? ) Kasımpasada oturan Murad #l biri, Galatada Lâleliçeşme solla%' lektrik mağazasından elektrik j mesi çalıp kaçarken yakah:nd?f Suçlu hakkında takibata başl tır. Tutuşan baca kurumları sönd ej Kadiköyünde Caferağa mahall€f | Kadife sokağında 12 numaralı eVi? kinci katında yanan sobanım tes!'” bi ca kurumları tutuşmuşsa — da *i % büyümesine meydan verilmeden — ye tarafından söndürülmüştür. Bir hırsız kaçarken yakala" 4 Necati adında biri, evvelki ge€ g oğlunda Tarlabaşında Pekmezyâf” yi inşaat mahallinden bazı eşya çgh? * çarken yakalanmıştır. li" Kahvede esrar içen biri yak&” Oj Eyübde Abacıçeşme caddesind? Nu med Alinin kahvesinde esrarli * “ı% içilmekte olduğu zabıta tarafındâ! g ber alınarak yapılan aramada MH”Ö' dında biri esrar içerken yakal Mı üzerinde de bir miktar esrar bi M muştur. Suçlu hakkında takibatâ lanmıştır. J Eminönü hanının yıkılma işi ge'" ’j w Eminönü hanının yıkıl rine alan müteahhid bu işden " gl miş, ihtiyat akçesini belediyeygrq Bir kadın sütten zehirlendi ı g mıştır. Hanin yıkılması için y&t hale yapılacaktır. WT r FF TEF FÇT EFPFERRGSGDSESERNDTE GE EFE YAK | LKEYTPRPE — ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: