v ATATÜRKÜN —< Biz, yeni kabine ile itilâf zemini ararken damad Şerif Paşa, çoktan milleti tesm —H d İstitrat kabilinden küçük bir malümat arzedeceğim. Heyetimiz, bütün memmie « kete, müşterek arzuyi milli icabım, tat - bik ettirmeğe çalıştığı sırada, tahtı işgal- €e bulunan İzmire de, doğrudan doğruya tebliğatta bulunuyordu. — Ali Rıza Paşa kabinesile anlaşmakta olduğumuz 7 Teş- rinlevvel 335 tarihinde, İzmire de şu tel- gtalı veriyorduk: Müstaceldir Sinaz 7 Teşrinlevvel 35 İzmir Vilâyeti Aliyesine Şimdiye kadafr, vaki olan tebliğar ve aşlaratımızın vasıl olup icabatının yapıl?| Tuakta olduğunun, vasıl olmamış ise es - babı manlasının sürati iş'arı mercudur. Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Hey'elti Temsiliyesi namına Mustafa Kemal İzmirin ve İzmir Valisinin ne ha! ve şevalt dahilinde Dulunduğu, — şüphesiz, malfmumuz idi. Tebliğatımızı alıp al. miyacağı meskük olmakla beraber, lat - bik edemiyeceği tabil idi, Fakat, biz, bü- tün memleket mukadderatile mesgul ve işeal tanırmıyan bir kuvvet merkezi 01 - duğunu düşmanlarımıza da bildirmekt2 fayda görüyorduk. Büyük Şefin dahiyane ve feragatkârane hisleri (Mebusan meclisinin toplanması için hazırlıklar görülürken bazı zevatın (me- bus olduktun sonra bir veçhile hüküme- te karışmıyarak daima moeclisi millideki grupun başında nafiz) kalması hakkında kendilerine tavsiyede bulunmaları üze- Tine, Büyük Şefimiz şöylece mütaleatta bulunuyoriar:) — Her şeyden evvel, memlekette, mil- Jetin mevcudiyet ve iradesini tebarüz et tirmek ve bunu sarsılmaz bir. tarzda, meclisi millide temsil etmek lâzımdır. Bu da, memlekette milli bir mefküre et- rafında, kuvvetli bir teşkilât yapmak ve TİN bu teşkilâta müstenid, mecliste bir gruo, bulundurmakla mümkündür. En zinüfuz zevatın gâyesi; bu olmaldır. Halbaki, 'şimdiye kadar görüldüğüne nazaran, asıl olan bu cihete ehemmiyet verilmeksizin, ar, çok kendinde liyakat görenler, hemen hükümete geçmek hevesine, hırsına ka- pılıyorlar. Bu gibi insanların teşkil etti. ği hükümetlerin mesnedleri, milli teşki. Bta merbut, mecliste kavi bir grup o! Mayınca, yalnız saltanat ve hilâfet ma- kamı kalıyor. Bu yüzden, milli meclisler, şeref ve kudreti milliyeyi temsil edemi- yöor, arzuyu milli tecelli edemiyor ve jcas batı tatbik olunamıyor. Binsenalevh bi- zim için flk ve en esaslı prensip; evveiâ, Taemlekette teşkilâtı milliyeyi vücude getirmek, sonra da, bu teşkilâttan kuv. vet alan bir grupun başında, mecliste ça- Taşmıak olmalıdır. Hükümet teşkiline ve- ya teşekkül edecek herhangi bir hükü: mete dahi! olmağa kalkışmakta fayda yoktur. Çünkü bu mahiyette bir hükü- met, vatana ve millete hiçbir esaslı hiz. tet ifa edemeden, derakab düsmeğe ve yahud padişaha dayanarak meclise karşı ve dolayısile millete karşı vüziye! alma- ğa mecbur olacaktır. ki birincisinde, is- tikrarsızlık gibi büyük bir mahzur teva- H edecek; ikincis'inde de, hâkimıyeti mil. liyenin, bittedriç madum hükmüne gel rilmesine hizmet edilmiş olacaktır.» Ni- tekim, meşmulu ıttılainız olduğu ve fil- len de sübut bulduğu veçhile, bız evveli memlekatte teşkilâtı milliye yaptık Son- ra meclisi topladık. Evvelâ meclis hükü- meti yaptık. Ondan sonra da hükümct yaptık. Bundan başka, münasebet düştükçe, kabineye girilmiyeceği ve yüksek ma- kam ve memuriyetler kabul olunnuyaca, Bi hakkında ve esaten büyük ve milli ga- yeden başka hiçbir maksad takib elmedi. Bimize ve en büyük hissej faaliyetimizin, kuvayi milliyenin, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da, tevzinine ha Mesai etmekten ibaret bulunduğuna da'r millete karşı beyanat ve tebliğalımız vu- kabalmuştu. Vatan ve milletin halâs — mevruu bahsolduğu bir devirde ve benim izah et. #ğim veçhilt henüz, memleketle hiçbir teşkilât ve meclis yok iken ve meclis top- HATIRATI ime başlamış bulunuyordu landığı zaman da moecliste böyle bir teş- kilâte ve kudreti milliyeye güvenir mef- köre sahibi bir grup isbatı mevcudiyet edememişken, her ne suretle olursa olsun ükümet teşkiline veya teşekkül edecek hükümete Gahil olmağa heves etmek el bette doğru olamazdı. Bü tarzı harekete, memleket ve millet menafiine hizmet c- melinden ziyade, şahsi hırg ve menfaat veya hiç olmazsa cehalet atfetmokte, iti- kadımca asla isabetsizlik olmaz. Ancak, k&binenin şekil ve terkibi ve ricalinin kıymet ve hüviyeti ne olursa ol- sun, mecliste taazzuv etmiş siyasi bir grüpun en müessir azayı âliyesinin, dai- ma meclis içinde nafiz ve müzakık kal- ması, en mühim bir hâdisei muvaffakiyet ve elzemüttatbik bir karar addoiunamaz. Cidden hâkimiyeti milliye esası üze- rinde tedvir olunan modeni devletlerde, kabul edilmiş ve fillen carf bul' natı esas; milletin s#mali umumiyesini azanıl tem- sil eden ve bu âmalin taallük etilği me- nafi ve icabatı, en yüksek kudretle ve salâhiyetle yapabilecek zümrei siyasiye- rin, umuru devletin idaresini deruhte €tmesi ve bunu en yüksek liderinin duşu mes'uliyerine tevdi etmesi, prensipinden ibarerlir. Zaten bu şeraiti ihraz edemiyen bir hükümet ifayı vaz'fe edemez. Hüküme- tin, kuvvetli grup azası meyanından ve fakat birinci derecede olmıyafilarından zayıf bir hükümet yapmak ve onu fırka- mfın birinci liderlerinin talimat ve nesa- yihile meğe kalkışmak fikri b'tta- bi doğru değildir. Bunun feci netayici bilhassa Osmanlı devletinin son günle- rrde görülmüştür. İttihad ve Terakki rüesasının elinde baziçe olan sadrazamlardan ve onların hükümetlerinden, millete gelen zararlar sayılamıyacak kadar çok değil midir? Mecliste, met teşkilini, muhalif ve ekalliyette bu- lunan bir fırkaya terketmesi ise asla mevzuu bahsolamaz. n ve usülen milletin ekseriye- eden ve gayel mahsusası bi hükümeti teşkil mes'uliyet üzerine #hr ve kendi gaye ve prensiple- rini memlekette tatbik eder, Zaten cümlenin malümu olan ve c yol- da hareket edilmekte bulunan lur ha- tanpervi , tlüvvü ahlâk, inşanı kâ- millik ve buna mümasil bir takını evsafı güzide icabı gibi gösterilmek safsatalara karşı, milletin ve nesli atinin dönüş All Rıza Paşa kabinesile başladığımız namesini neşrinden evvel vermediği İçin, | bız de, millete olan beyannamemizi, hü-| kümetin mütaleasını almağa lüzum görJ reeden neştetmiştik. “Bunun üzerine, hükümet, Cemal Paşa vaşıtasile daha dört maddenin vesaiti mühtelife jile tamimini lüzumlu görmek- İte olduğunu, 9 Teşrinievvelde bildird! Bu mâaddeler, şunlardı: 1) İttihadcılıkla münasebet bulunma- Bi 2) Devleti Osmaniyenin harbi umumi. ye karışması doğru olmadığı ve müseb- bibleri aleyhinde tayini esami suretile bazı neşriyat icrası ve haklarında taki- bat ve mücazatı kanuniyenin tertibi, 8) Harb esnasında yapılan her nevi ci- jnayat falllerinin cezayı kanuniden kur- |tulmıyacakları, 4) İntihabatın serbest cereyan edeceği. Cemal Paşa, bu maddeleri sayâıktan onra, bunların tavzih ve tamimi, dahilen vo haricen bir takım sutelâkkiyatın önü. ne geçeceğinden bahisle, memleketia me- ğ di deabı olarak süreti mahsusa- da hüsnü telâkkisini rlca ediyordu. Ali Rıza Paşa kabinesinin, ne kadar za- yıf ve nahif düşündüğünü ve hakikati |görmekteki kasr) basarını anlamak için, bu imaödeler adeta bir miyardır. Devle. tin, içine düştüğü “girivel — izmihlâl'n umk ve dehşetini görmekten âciz olan zavallılar, bittabi ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar. Çün- kü, o ciddi ve hakikf çare, kendilerini, ıdılıı çak tedhiş eder. (Arkası var) kikati, burada tavzihten maksadım; va-| istenilen 1 nazarı dikkat ve intibahını celbetmektir. | Gene kabine meselesine temas noktasına gelelim: | Arzetmiştim, ki hükümet, bize beyan- | $ # SON POSTA Endüstrileri tayyarelere karşı nasıl korumalı? — Korunma şartları birçok memleketlerde ihmal ediliyor, sanayi mef” kezlerinin selâmet ve emniyeti bir tek bombanın isabetine bağlı bulunuyor — E......................................................... YAZAN eeceesenmeeecncrseceraeeccanceieceneAiEZ ; General H. Emir Erkilet nı*ı Bu husustaki birinci yazımızda, en- düstelnin, hava- bombardımanlarından korunması için sahillerden ve hududlar- dan uzaklaştırılmaları tedbirinden bah- setmiş ve bunun bugün, ancak Bovyet Rusya ve Şimali Amerika devletler bir- liği gibi geniş toprakları olan devletier- de müessir bir vasıta olabileceğini bil- dirmiştim. Kezalik İngiltere ve Fransa gibi geniş ve uzak kolonilere malik dev- letler için, bir Avrupa harbi noktasından, bazı çok mühim endüstrilerini buralara yan! Kanada ve Afrikaya uzaklaştırmak irekânları da, nazari olarak meveoddur. Yoksa arazisi, bugünkü bombardıman tayyarelerinin büyük sürat ve seyir ge- nişliklerine göre, endüstriye mesafe va - gıtasile hiçbir himaye temin edemiyen Avrupa devletlerinde, uzaklaştırma ted- biri ancak 1918 senesine doğru müessir bir korunma vasıtası teşkil ediyordu. Bu- Bün ise, artık bombardıman seferlerinin randırgçanlarını azaltan yarım tedbirden başka bir şey değildir. Fakat bu azaltma gtükçe azalmaktadır. Bahusus yarının, Dıesel veyahud bir saatte bir beygirlik kuvvet başına yalnız 160 gram mahru- kat yakan vasıtasız injectionlu motörlü, uçakları için birkaç yüz Kmn. fazla veya eksik almak hiçbir fark ve tesir yâpamaz. Sanayüi hava bombardımanlarından vasıtasız korumak için “ikinci bir nevi tedbir de bunları memleketin sathına da- Üz F Ş ğ Jiz Bombardıman — tayyarelerinden biri bir denizalh üstünde Bıtmaktır. Ateşten korunmak iç.n dağıl- mak askeriik fenninin en belli ve esaslı bir kaidesidir. Fakat bu, sanayide lâzımı Bibi tatbik yeri bulamamıştır. Her ne- denso, Avrupada bile, hâlâ devasa, gös- terişli fabrıkalar yapılmaktadır ve bun- ların her biri, şüphesiz askeri birer da- Tâiet eseridir. Bununla beraber imalâtı bir tek fabri- kada temerküz — ettirmek, maliyeti in » dirmek için en çok müracaat olunan un- surlardan biridir. Fakat, bu da çok tet- kike değer bir mevzudur. Maliyet mese- lesinde esas olan her âletin ve her bir İşcinin tam iş görmesi ve boş zaman ge- çirmemesidir. Şüphesizdir ki, bir fabri- kazın meselâ on presi için aleddevamı iş- olduğu takdirde, bu preslerin cümlesinla bir tek bina içinde çalışmaları ile mezelâ ikişer :kişer birer binada çalıştırılmaları arasında, maliyet cihetile bir fark bâsıl olhnamak iktıza eder. Bundan başka mer- (*) Birinetl yazı Son Poatanın 13 Birinci- kânun tarihli nüshasında İngiliz bombardıman tayyarelerinden biri Coventry kruvazörü üstünde wW kezleştirmenin faydaları yerine ikume o«|da tatbiki hemen tamamile nadirdir. lunabilecek diğer birçok ekonomik me- todlar bulunabilir. Bahusus endüstrinin emniyeti mevzuubahetir. Ekseri fabrikalarda umumi yani müş- terek servisler, etüd ve edevat servisleri vardır. Bu takdirde bu müşterek servis- leri toplu tutmak ve imalât atölyelerini birçok kilometrelere dağıtmak mümkün olur. Maamafih bu dağıtmanın müessir olması için bazı kaidelere tebaiyet etmek iktiza eder. Meselâ bir fabrikanın müte- addid kilometrelik bir sahaya dağıtıla- cak kısımlarının beherinde, bir neviden olan işleri toplamak hata olur. Faraza tav işini, pres işini ilh... birer grupta te- merküz ettirerek bunları biribirinden kl- Tometrelerce dağıttığımızı kabul edelir Dır bombardımanda; gruplardan — birisi. nin harab olması bütün imalâtı durdura- bilir. Onun için, dağıtılacak gruplnrın her birinde imalât, tav vesaire atölyeleri hulünmak :cab eder ki her bir grup &i- gerinden müstakil olarak — istihsalâtına devam #debilsin. Bu hususu daha iyi an- Tetabilmek için meselâ Fransada bizzat gördüğüm citroen ve hakkında malümat aldığım Amerikanin meşhur Ford otomo. bil fabrikalarını ele alalım: Her 1ık! mu- azzam fabrika, yekdiğerinden yüzlerce Km uzaklarda, muhtelif parçalara yani imalâthanelere ayrılmıştır. Fakat bu 1- malâthanelerin her biri, umum? istihsa- lTâtın muayyen branşını, yani meselâ, b'. ri karoseriyi, diğeri motörü, öbürü tav ve dökümü ilh... yaparken — bu imtalâ: - hanelerden herhangi birisinin tahribi bütün fabrikayı muattal eder, O halde İdağıtmada esas olan şey bir fabrikayı her şeyi cami gruplara ayırarak bunları kilometrelerce dağıtmaktır. Yüksek fırınlarda randıman bunların hacimleri ve az gaz sarfeden motörlerde de bunların kudretleri nisbetinde artar. , Kezalik meselâ büyük, zırh hadde silin- yürleri bir fabrikada taaddüd ettirile- yreez. Fakat hiç olmazsa, yüksek fırınla- rit, az gaz sarfeden büyük kudretli mo- törlerin ve büyük zırh hadde silindirle- rinin hep bir arada bir binada bulun - memaları istenebilir, Eskiden vücud bulmuş fabrikalar ma- zur olabilirler; fakat, yeni — yapılmakta olan endüsirilerde dağıtma kaidesine Tri- ayet, korunmak için bugün mühim bir şert teşkil eder. Buna rağmen ve hemen bütün memleketlerde bt şartın en Gik- kate şayan bir surette ihmal edildiğini görmek kabildir. Meselâ Sovyet Rusya, birkaç sene evvel, alominyom sanayil: en büyük kısmını Dnieper — havzasında mertkerz'leştirdiği gibi bu sanayii — besli- yen bütün elektrik kuvvetini vücüde ge- tiren şey Ge, selâmet ve emniyeti bir tek bombanın isabetine bağlı, bir tek band (barrage) den ibarettir. Kezalik, harbde (carburant) ile beslenmesi hayati bir mesele ofan Almanya, bunu terkib su- |retile ist'hsal için, az zaman evyel, mil- |yonlarca Dra sarfile, batt hududları ya- |kınında devasa fabrika grupları insa et. mişti. Hülâsa, bu hususta anlaşılamamaz- hik umumi efbidir. Bir endüstri müessesesini, bir bombar- dıman uçağının bombalarından, doğru- dan doğruya muhafaza etmek, üçüncü 'bir vasıtasız korunma usulüdür ki bunun ht M |kifzolunur. Kezalik, fabrikanın 'M d Zarh, taş. toprak ve demirli bel0ft tahaffuz, askert fennin daimt bir W sidir. Bunlar şüphesiz pahalıdır; * askeri veya sınal bir varlığı Lom? man altında korümak için müessif kıymetli vasıtalardır. ı’ Ancak mahfuz fabrikalar inşaat #7 , rifini çoğaltmamak ve bu sayeae bi " lün taammümünü temin etmek ls':,ğ nayi kurmaktâ takib olunan inşaat Ph #iplerini kökünden değiştirmek M’:d, En ücüz tertibat, her türlü havâ YÜL, ruzlarına inukavemet edebilecek Bİ "Tiç | rak 3'hanine malik, kâfi yüks?kük“'w d sağrının içine kazılacak tüneldir; B içar nan mahreçieri yanlarda, tüneliğ den çıkan moloz ile husul bulan d0l7 nerir üzerinde nihayetlenir, İşte bu, bı.nM, K lekstlerde, bazı askeri tesisatı, MÜĞ mazot parklarını ve mühimmat depal! nt muha'aza için kabul ve tatbik 04 bi» ustldür., Bu hususta takib olunacak birintİ de, tünelin yalnız mühim leii::!:“::’n diğerlerinin dolmuş arazide yer gebi rıdır. Dolmuş yerler, bilhassa hfltnw | Nyat tesisatına yarar, Tünel içint SÜi | cak atölyeler için, öyle tek ve u;:ğ i tünel tipi inşa etmek yerine mâ e| dolmada nihayetlenen bir takım % neller serişi kabul etmek daha M yy eahtır. Fabrikanm muhtaç oldi mür, kok, kereste ve eski mrizemt dışarıda, dolmalarda yer bulürlar VE e — neberde yalnız çok kıymetli leri, yıkanma yerleri ilh.. gibi MÜD eç zaları elzem olmiyan kısımları ö Nİ rıda Hbarakılabilir. e İkinci bir kalde de, fabrikalari! lan mutad eb'adını küçülterek sisatı muhafaza imkânımı bulmaktif' L rika inşaatında kaide tek — kat OFi — Tağmen umumiyetle imalâthaneltf mundan fazla büyük, yüksek ve © — 4 larak Inşa olunurlar, Bunun İGİT Şirt — işin mutad olandan on ve hattf ’î:ı’ daha küçük bir yerde ayni rahatlik ” rilebileceğini hatırlamak icab EdĞpEi — Filhakika öyle yapılar vardır Kİ yit | da kesafet şartı en önde gelir. M l ve Hilhassa harb gemilerinde, Io lerde ve otomobillerde hal bövİ o vaki buhar makineleri, infilâkl leve nazaran daha kalabalıklı Çünkü, onların eb'adını azaltmıRk suna motörlerde olduğu kadar mıştır ve berhalde bir buhar nin, motöre nazaran, daha geni$ da olmasını icab ettirecek Blr mamalıdır. Bugün bir harb modern makine tesisatının, Yar türbin, V. S. nin, her 25 beygif ? için yalrız bir metre mikâbı Y” olunduğuna göre, 5000 beygir Kig, de bir tahtelârz ihtiyat santrali tık, yerin üstünde mutad oldü! 16.000 metre mikâblık değil 54' etre mikâbında bir tünel YAN! yüz Gefa daba küçlük bir yer İ mak iktiza eder, $ Hülâsa, işgal olunacak her ;r Ü.’ bir hadde indirilmesi prensipi ,,u kabul olunursa görülür ki, bu ';' lü, randıman üzerinde hiçbir a) (Devamı 10 uncu s8X7”