SON POSTA “Son Posta,, nın Hikâyesi AAA Ur)DUMANAIIIıNANANANI (aa Z MEZÂR OLAN AŞK Faik Bercmen ,,ıu-ımFl Jan başını kaldırıp Elyana sert sert baktıktan sonra sordu: — Niçin bana inanmak istemiyorsun? | ve — Kadın başını öbür tarafa çevirdi & yorgun yorgun cevab verdi; — Ah, ne iyi olacaktı? — Ne demek istiyorsun? — Bana aşktan bâahsetmeden seninle | bir saat geçirebilseydim ne kadar bahül- — yar olacaktım! k — Elyan, açık konuşalım. Sen aşktan | değil. banim aşkımdan bıkmışsın! y ır küçük Janım, neye böyle yan. — Bön seriin için daima küçük Janım. Ne sözleri ve ne de hareketleri cdd'ye alınmıyan küçük bir çocuk. Evet, sen is- tediğin kadar gülümse! Ben sence kra- yatı hozuksa düzeltilecek, bir yerı srırsa © yanağı okşamakla geçecek küçük bir ço- cüğüm. Diğer erkeklere baktığın gibi ba- — ma bakmıyorsun? Lâalettayin vir şekil- — de koinma yazlanıyor ve beni histen © Mmahrum zanned yorsun? —- Jan, rıca ederim sus! kinde, Her şeyi öğren de bana karşı zu- — lüra yapmaktan vazgeç! Seni, evinla ö- nöne getirdiğimi akşamlar titriyen elimde elini sıkarken uğradığım halleri hi çbir n! Kaç geceler uykusuz, ? ten bitkin bir halde sa- baha kadar dolaştı in — etrafında Bezindim. Belki bu Mizntik bulacaksın; ve Ihtimal benimle May da edeceksin; fakat şunu bil, ki aşk he zemin ve ne de zaman ister! Her si “İemek istedikçe b'r çocuk gibi ağzıma vu- orarak: «Sus Jan, bu sözler sana yakışmı- “yorl> diye beni susturdun. Lâkin arlık Ogabrim taştı, Bir lâhza sustu. Karşısında dimdix onu dinliyen kadına baktı; sesine tatlı bir a- enk vererek devam etti: — Duymuyor musun Elyan? Bu kırın- fılarla iktifa edemiyeceğimi anlamıyor «Musun' eni seviyorum Elyan! Merhan- ki ölgün bir erkeğin derin aşkile sen! se- ! Seni istiyorum, kalbinle, Yü: — Kumm Tak- vor efendi! Vapu- “ru tahkik edi - ver. — Edemem! Li- mandan yana gi- o]ııvxım_ — Ya, ne yapacağız? Ben yalnız ba« Şıma bir sey beceremem. — Onun 'da çaresine bakarır. Ben B — Unutmam. — behi koyuver, gi Mesin. Kalktı, veda edip gi avet'etme. Simdik karı fesfeselen- —40 — — Toriğinki hakikaten tuhaf bir mace- © Ta olmuştu. Bo'çikanın âsil bir ailesine Ç Mensub, kontes Van dö Püt dö Mefes, — kırkından sotira aztp. bir şehvet volka- Mi gibi coşan ve kuduran pönlünü Mmemleket memleket dolaştırarak, ser - " güzeştten serçüzeşte koşan kadınlar fa- silesindendi. On dokuz yaşında gelin olmuştu. Kendisine koca dive seçilen kont dö Mefes o zamanlar — elli yaşımı - bulmuş, eski bir hovarda idl. Genç kızı, O Suyunu cekmek üzere bulunan serveti- He eski âzametini lade etmek maksadi- e almıştı. Onun getirdiği iki buçuk “mülyon franklık drahomanm yüzü su- Şu hürmetine, düğün gecesi Mmüsahede Çeylediği bir takrm fizyolojik noksanla- ora Bdahi göz vummuş, genç kızdan, be- — kâretinin betabım: sormamak pişkinli- ııı»ı Zöstermişti. Eğer sormuş — olöydı, Ahtimal ki kontes gizlemeğe kalkışacak. hud ki, daha İlk yörüste sevmediği kocanın yüzüne hakikati haykırıp — Heayır susmıyacağım! Uzun zaman-| canl. İN dir iztirab çekiyorum. Artık dayanamı- | yorum; duyduğum acı tahammülün feve | Çeviren : vuoudunlı: ve her şeyinle benim olmanı Elyanın yanına çöklü ve körpe yüzünü öna eğerek: di. Biliyorum; fakat hiçbiri benim kadar seni sövemez. Sen benim ilk askmsın' Bu düygularımı yersiz bir lâkaydi ile boğma; yazıktır Elyan, yazık! Sen d> be- W sevmeğe uğraş! Kadın hüzünlü bir tebessümle delikan. | vı lıya bakarak avuçlarile Janın titriyen ağ: zBn: kapattı: giddet benim her vakit uslu bit- k Jana yakışmıyor; beni kor- — Rica ederim Elyan, alayı bir tarafa birak emiyim, kalbine nüfuz e- yeleri bulamıyorum. — Böyle söyleme Jan; seni anlıyorum ve müteessir oluyorum. ların ve hareketlerin bu sözü- nü hiç te teyid etmiyor. — Ha ıten kadınları hiç tanımıyor- sun “an! Zunneder m'sin, ki onlar, heye- rı ne kedar bü ve derin olursa bu sözleri delikanlıya Üüm ve! evinçle sevgilisinin ellerini Luct — Affet beni Elyan, aylardanberi ümlâ bir tek sözünü bekliyorum; ne ©- kadın Janın saçlarını okşıyarak: mdi değil, dedi, fakat birkaç gün sorra belki.. aylarca sabrettin, bizar da- | ha bekliyemez misin? Bunun üzerine Jan sapsarı kesild'; denbire 4yağa kalkıp: kâfi, dedi. Ne istediğin! anlı. yorum. Sen de her kadın gibi zslim ve hefifmeşrebsin! Erkek kalbi ile oynama- sını seviyorsun. Kim bilir benim sıkıl- Banlığımla ne kadar eğlenmişsindir.. ve hâ'lâ benimle eğleniyorsun! — dan... — Sus, sus bir kelime bile süyleme.. bir- ir bilsen.. hir bilsen.. hiçbir zamar uğ- babasının at uşağı ile geçmiş, epey ka- dim bir maceranın bütün — safhalarını hikâye edecekti. Kont dö Mefe«, ka- rTısının drahomasını yemeğe vakit bula - madan, kırk yıllık sutistimallerinin kur bani olup, günün birinde nüzul isa - betile öldü. Yirmi iki yaşında dül kalan — köntes, resmi matem müd - detinin hitamını müteakip — sefahat hayatına atıldı. O esnada, — Brükselin meşhur Skalasında keman çalan, kara gözlü, çikolata yüz- lü bir çingeneyi sevdi. Dört yıl bu ada- ma metreslik etti. Bu çirkin hâdise ü- zerine, babası onu evlâtlıktan tardetli. A- nası kahrından öldü. Kontes hiç birine allırmadı. Babasınım — vasiyetnamesini iptal ettirdi. Tükenmez bir servete kondu. Ondan sonra kucaktan kucağa, sergüzeşt- ten sergüzeşte dolaştı, Yüksek nüfuzlu kimseler, onu bu hayattan vaz geçir - mek, kendi seviyesinde bir koca bulup evlendirmek için çok uğraştılar. Gerek, babasının ve gerek zevcinin akrabası mahkemeden karar alıp, asalet ünva - nile soyadların. taşımaktan onu me - nettirdiler. Gençliği, güzelliği devam ettikce bu karara mutavaat gösterdi. Lâkin, ihtiyarladıkca ve taravetini, ha- radığım bu sukutu hayali unutamiyaca- ğim, Elyan delikanlının. bu heyecanından ımuıpn,ir olmuştu. Tam onun kollarına — Başkaları da seni sevdiler Elyan. de- | ke: 1 burakacağı zaman çizdiği hatlı hareket aklına geldi; ve durdu. <Hayır bunu yapmı_vw.'ıku.ı Tekrar içini çe- odi. Bereket versin, ki ehemmiy yorum şözlerine.. çoktan 1ıtidalini tin. Bayağı beni tahkir ediyorsun; fakat haksızsın! Jan soğuk bir tavırla eğilerek onu se- lâmladı ve: — Bütün sözlerime rağmen madem.. ki hâlâ beni çocuk telâkki ediyorsun, dedi, mevcudiyetim herhalde sizi fazla alükü- Allaha ismarladık Elyan! Delikanlhı onun bir şeyler söyl: adının — sustuğu Doktor Bernardan Jana: Daos sanatoryoman, m Elyan Serve'nin vasiyeti mu- cibince, ölümünden birkaç saat evvel ba- ra teslim etmiş olduğu mektubu size gün- deriyorum. Hiç sıkıntı çekmeden huzu: içinde ve sizin isminizi tekrarlıyarı . Deftninden evvel ölümünden hiç kim: seyi aaberdar etmememizi sıkı sık: tem- bih ettiğinden Üç saattenberi eo-dl isti- rahate bıraktığımız Daos — kabristarna, Gnu, ben ve hastabakıcısı götürdür. Mer. hümeye verdiğim sözü yerine getirdiğimi bildirir. saygılarımı sunarım.» * E!yandan Jana: «Şu bir iki satırı güçlükle yazıyorum Jan! Çünkü çok bitabım, ve hayatımın sönmesine pek az bir müddet kaldı. Ka- l_rnı tutmak bile bana pek büyük bir (Devamı 15 inci sayfade) SON İD EDEBPİ ROMANI!I Tüvetini kaybettikçe tomturaklı adın yeni âşıklar bulmakta çok faydalı ola cağını düşündü ve yeniden: Madam lâ- kontes Van dö Püt dö Mefes oldu. Esasen, memleketini büsbütün terk etmiş, ora ile her türlü alâkâsını kese- rek, Fransaya gelip yerleşmişti. Akde- niz sahilinda Jüanlepende bir şatosu, Pariste Bulvar Senjermende mükellef bir konağı vardı. İngilterenin en yük- sek ve en prhalı fabrikasının markası- n taşıyan otomobilile bütün Avrupada her sene uzun seyahatlerde bulunuyor, yazın, Akdenizde, zevk ve safaya düş- kün bir alay davet!li ile Kamasutra a - dındaki yatının içinde geziler yapıyor- | OSTANIN A İstanbul Belediyesi İlânla ğ Keşif bedeli 3075 lira 32 kuruş olan Heybelindada İşgüzar sokağı şose inşasi pazarlığa konulmuştur. Keşif evrakile şartıamesi Levazım Müdürlüğünde görü- lebilir. İstekliler 2490 sayılı kamında yazılı vesıkadan başka Fen İşleri Müdür- Küğünden âlacakları fen ehliyet vesikasile 230 lira 65 kuruşluk ilk teminat mak« buz veya mektubile beraber 26/12/938 Pazartesi günü saat 14 buçukta Daimi En- elmende pulunmalıdırlar. — (B.) (8986) Senelik muhammen kirası — İlk teminati Kadıköy halinde 45 numaralı dükkân — 90,00 615 > » *7 » » 90,00 615 Yukarıda semti, senelik muhammen kiraları yazılı olan mahaller teslim tari- hinden itiparen birer sene müddetle kiraya verilmek üzere ayrı ayrı açık artıre maya konulmuştur. Şartnameleti Levazım Müdürlüğünde görülebilir. İstekliler hizalarında gösterilen ilk teminat makbuz veya mektubile beraber — 30/12/938 Cuma yı.ıııu saat 14 buçuku Datimi Encümende bulunmalıdırlar, — (B.) — (9114) Baş, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. m WETEM İcatında günde 3 kaşe alınıbilir. HN BıS barlarından birinde oturuyordu. Karşi masada da, bır tanesi yabancı simalı iki kişi olurmuş, içiyorlardı. san buldu, Altıa saplı gözlüğünün ar- kasından onu ısrarla süzmeğe koyuldu. Ayni zamanda, muhaverelerine de ku- lak veriyor ve konuştukları dili taac «| 1; cüble dinliyor dı. Beraberinde oturan baron Danyo ile dansa kalktı, ve yabancıların masa- sının yanından geçerken, kadeh devirdi. Bunun üzerine, mahcub olmuş gibi durdu ve en tatlı tebessü - mile: Kadıköy Vakıflar Vüdürlüğünden: 1 — Alemdağında Taşdelen mevkiinde yeniden inşa olunacak keşifleri yekünü (12704) lira (44) kuruş olan müdür ve makinist, revir, müstahdemin bi” malsrı inşaatı maa müştemilâ: toptan götürü olarak kapalı zarf usulile 9/12/838 den 29/12/938 tarihine kadar eksiltmeğe konulmuştur. şanta ald projeler. Fennt Vö hususi şartname ile eksiltme şartnamesi ve mükavele projesi parasız olarak Ankarada Vakıflar Umum müdürlüğü İnşast müdürlüğünden İstanbulda Vakıflar Başmı'marlığından, İzmırde Vakıflar Müdürlüğünden alın: N Eksiltme 29/12/933 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat (14) de Kadi- köy Vakıflar Müdürlüğü binası dahilinde komisyonda yapılacaktır. Mu - wakkat teminat (952) lira (83) kuruştur. Bu eksiltmiye girecek olan mimar ve mühendisler 938 senesine aid Ti * ceret odası vesikası ve gene bu yıla aid olarak Nafia Müdürlüğünden alın- miş ön bin liralık tek bir bina inşaatını yapmış ve muvaffak olmuş oldu- #unu bildiren yapı müteahhitliği vesikasını göstermesi lâzımdır. Teklif mektubları 29/12/938 Perşemhe günü saat (13) e kadar Kad:köy Wakıflar Müdürlüğü Komisyon relsliğine makbuz mukabilinde — verilmiş - elacaktır. Kapah zarfların ihzarında teklif mektubunun yazılışından ve bu zarflar ,' rın tevdinde, posta ile gönderi!mesinde taliblerin (2090) sayılı kanunus 32, 39, 34 üncü Mmaddelerine harfiyyen riayet etmeleri lüzumu ilân olu- — şarap da yere dökülmüştü. Kontes, gaf” sonu çağırdı ve bu masaya bir şişt şampanya getirmesini söyledi. Şam * parya gelince de, zarif bir tavırla, kef” dine de bir kadeh doldurup: yorum, mösyöler! Diyerek, birden, kadehi ağzıma bü * şalttı. Bu, ahbablığın mukaddemesi müuş, ârtık ma! gözüne kesti mediği cihet Dünyanm her bu - cağından bu limana dökülen macerape - rest insanlar arasın- da, hırsını tatmin & decek orijinal bir tip arıyordu. — İstediği adam, onun o vakte kadar içinde yaşa « dığı muhitin men -| 'suplarından - bam - başka, âdi tavarlı, bozuk ağızlı, kaba, haşin, adabımuâşe - Tetten bihaber, her münasile bir «ko - puk» olacaktı. Bir gece, yanında dalkavuklarile, Mar silyanın, eski liman civarındaki — gemici adamı, Fransızca bi — İsminiz? — Torik Necmi? tutuşmus lenen dudakları ağzındaki altın y dürmüştü. onun indinde Türk iBi bir çok mananın hevsi de anda mid kapıları açıvordu. Muhavere, dan gonra şu şekilde devam etmi: — Ne iş görürsünüz? Ben mi? Hemen hiçbir iş gümJ gibi.. memleketta, kahvecilik ederiflk — Burayü niç'n geldiniz? Buranın kadınlarını medhettiler. —— , — Ya! Kadınları çok mu seversini? — Horoz olur da tavuktan hoşi maz mı? Sorduğuna bak! — Kaç karmız var? — Benim mi? Henüz dünya evifiü Birmedim desem, inanmazsın. Karl zamanımızda cok pahalı bir İ"' ta oldu. Bizim gibi fakir fukara kısMlf otlakçılıkla geçinmeyi daha kârli bulür yoruz. — Ben sizden çok hoşlandım. Si ahbah olmak isterim. .ııud Torik bu imayı ya anlamamış, Y ki anlamamazlıktan gelmişti. y — İşte, ahbablık ediyoruz ya? (Arkası var) Kontes, o yabancının şahsını antere- . Bir aralık dayanama- kasten bir izinl — Oh! Pardon! dedi. Devrilen kadeh dolu idi; ve içindeki Liş, ivezie, Uriıp, Romatizma, — ESPSI NYYT R RE £ £f » — Beni affetmeniz için, :eıınnim#' K ar birleşmişti. Kont€$ f fatının ifade eyli” — Ç — Tesadlif. Geziyorum. (Gülert) D FEEEFEFE 9 AF g