SON POSTA Bir içki sofrasında “::ün gibi eski, gün —görmüş Üü lardan zarar gelmez... Bari Mı - _'* Senin kıymetini bilir mi?.. ,h:ılmu olur, hiç.. bir dediğimi iki R. bari, arada sırada yardım da Mi? e ı nî_ann olursa, kısırganmaz... Kaç ı,c'i Ophane caddesindeki oda işinden n altın da ben aklım. - & 'îîqu &ldım, ya... Koskoca odayı ki- D im. Haftada iki üç gün çocuklar n * foplanıyorlardı. — Sözde, kumar W h;*lrlardı Kumar dersem, amma Serş nar.. orada muhendiz Dikrandan âltyorlardı B — Tehlik ; kx Ne Söyloorsun be elmasım.. böy - %rl_"e Birmek her kabadayının har- Bq Bereket versin ki.... Redi boîı;ı, Vahram sözünü ikmal ede- t Ç Birdenbire kapı açıldı. - İçeriye .bgî“l on sekiz yaşlarında bir oğlan 1 Gü - Ya... Beş on altın ise, az almış - rültülü bir sesle: ahram usta!. Baron Mığırdıe 80- D;dke"divlni arayan oldu mu?. Taka L.. Vahram, yılışık — bir gü öbele etti: &e VAy.. Mığırdic, şimdi de baron ol- ü "h lan, ne köpoğlusu oğlandır. Gö- Wığ? yükseklerdedir, (1) Nerede < Madam Despinanın evinde. îhlndi kimler var?.. Ü N“n gecekiler. <1 © Yapoorlar?., y Coorlar, Kef edoorlar. $ Büzi ©f edoorlar amma.. korkarım bu ç * İşin cılkım çıkaracaklar... Ken- hâ:"hn oldu mu deorsan, işte nur N:" Ribi karıcağız, bir saattanberi nm“'-ump düroor. hh N, Paravana doğru eğildi. Mana- keş Nor, şle 7 gülümseyişle tepeden tırnağıma a bana bir göz gezdirdi. hram, başımı bana çevirdi: a hı.mîlmesunı. Bizim oğlan, — kafayı | 'e,n:_ş* Artık buralara oğramaz, Ma- İ l'iıı Tican var, Bari, var sen de ora- ;,M'me da sen kef edersin. hıkî;î:' bile düşünmeden — yerimden - Vet çok i D“İlın_ çok iyi olur. hı:.:' daha hâlâ kompliman yapmak 'oı% dan saçma sapan söylenen t ç ? herifin dükkânından fırlıya- Bay Oğlanı takib ettim. MA d'k“en caddesinin sön noktâsı - ar ilerledik. Sol tarafta dar bir p ** Birdik, Büyücek bir arsayı geç- hş""dâh ikt kath kârgir evden, bo- )ı,,dm Buk şarkı ve çalgı sesleri geli - ğn?m'"— bu evin kapısının önünde dur- Ah“g“'hl ile kapıya vurdu. Bi kağ İ pencerelerden, — beyaz saçlı İ'ı,,.“ n başı uzandı. Bir, oğlana.. bir Tn H. baktı. Hiç bir şey sormaya lü- k k_fk"miyenı Beldi kapıyı açtı. San- g 'llk bir ahbab imiş gibi: Tisti koriçamu... ği !:kln')ın la beni karşıladı. im?.. Neyim?.. — Ne istiyorum?.. Reldim?.. Bunları, sorup sual et- RE lüzüm gö ııo Doj Üst k rmeden koluma — gire - çıkardı. & "dş“k şark: ve çalgı sesinin gel - îw,ç k frun kapısını açtı. Yüzüme, iğ * ae Okulu bir duman çarptı. Camla - & ..WTGCIGH sımsıkı kapanmış olan ""'ııı;;î'" dumanlarile, adeta bulut - Va kağa'Arlak bir masanın etrafına, beşi "ox,h' d?gdu erkek olmak - üzere tam h(ı' k'!l_ toplanmıştı. Çalgı çalıyor - 'l_—& Bir ağızdan şarkı söylüyor - —— Bi k'ı ;mhı:“l—dın kısa bir zaman sönra, :!ııgm 0 Memlekeja (haneti anlaşılan m_;:m idam edilmiş. Ancak, böyle- | Çatık kaşlı, sert bakışlı bir adam çevik bir hareketle yerinden fırladı. Beni takib eden oğlan, kapıdan içeri İgirer girmez: — Baron Mığırdıc!,, Bu, seni görmek istiyor. Diye bağırdı. Masanın (şeref mevkii) nde oturan çatık kaşlı, sert bakışlı, bir adam çe - vik bir hareketle yerinden fırladı. Hay ret ifade eden nazarlarla bana baktı... Ötekilerin bütün bakışları da benim ü- zerimde topların çıp ellerini masaya ir anda bana kar - kestiremedi. eddüdden sonra: — İramesen.. oryort... Diye seslet Daha hâlâ eli kolum - da bulunan kadına — Madam Despina.. getir. Diye, emir verdi. Calgı çalan üç erkek ile şarkı söy - liyen kadınlar, iyice sarhoşlamış olduk-| ları için, yalnız birbirlerini dürterek |bana bakışıyorlar, çalgı ve şarkıyı kes-| Yerinden dayayı bir sandalya dan itibaren tedavülden kaldırılacaktır. Ellerinde bu nevi para bulunanlar 31 ederek mübadele ettirmelidirler. 2 — Tedavülden kaldırılan bu nevi ancak malsandıklarına ve Cümhuriyet kullanılabilecektir. — <4964> — <8806> Gripin Bütün ağrılara, has- talık — başlangıçlarına karşı tesiri yüzde yüz olan ve hiç zararsız en kuvvetli müsek- kindir, GRi Nezle, soğuk algınlığı, grip sakınınız ve Gripin yerine Tercih edilmesindeki mafsal, romatizma, âsap ve adale ağrılı günde 3 kaşe alınabilir. İsmine dikkat, taklidlerinden şiddetle reddediniz. meye lüzum görmüyorlardı... Hiç şüp- hesiz ki içlerinden de: — Tekkeye; yeni bir kurban geldi. Diyorlardı. Madam Despinanın yetirdiği sandal- yayı, kendi yanına yerleştirmeğe çalı- Miğirdic, sevincinden şaşırmış gi- i Bir taraftan beni izzet ve ikram ile yanına oturtmaya çalışırken, diğer ta- raftan da: — Ulan Despina.. elinde böyle has|, mallar varmiş ta, üç gecedir neye mey- d çıkarmadın?.. Yoksa sen de Te - pehaşı barının kurnaz sahibi gibi, par- lak numaraları sona mı saklıyorsun. Di X Ha'buki bu h ocağında — değil, fisınmga pismiş olan Madam Deşpina, Kkır fikir gülüyor: di ne yaparsın, vavrum?.. Öyle olmazsa tadı çıkmaz ki. Diye mukabele ederken: — Aman.. sakın beni bozma... buraya ben getirtmiş olayım. (Arkanı var) Seni — Maliye Vekâletinden: 1 — 31/Küönunuevvel/937 tarihinde ilân edildiği üzere eski Bronz beş kuruş- luklarla yüz paralıklar ve nikel bir kuruşluklar 31 kânunuevvel 1938 akşamın » kânunuevvel kadar 1938 akşamına bilümum malsandıklarile Cümhuriyet Merkerz ve Ziraat Bankalarına müracaat paralar 2257 numaralı kanunun sekizin- €i maddesi mucibince 1 kânunusani 1839 tarihinden itibaren bir sene zarfında Merkez Bankasına yapılacak tediyatta sebeb PiN rahatsızlıklarında baş, diş, larında — icabında başka bir marka verirlerse a _ğABKA sanPDiekrt . Tetim AD KAYNAKLARI. sdem flateyin Chit Yalşın Osmanlı Asyasında Alman ihtiraslarının muttasıl artması üzerine İngiliz ve Fra: sız anlaşına temayülleri Ayni zamanda Bağdad - Basra par- Çasının — idaresine taallük eden bü- tün işlerde kumpanyanın idare meclisin- de Büyük Britanyanın iki azası buluna- cağı da iiilâfnamede tasrih edilmışti, D- ğer taraftan, İngiltere Kouvelt üzerinde abıâdlinin hâkimiyet hakkını tanıyordu. afh, sultanın şey muhtariyeti. şeyb ile Londra hü di arasında Taktedilmiş bütün mukavelenamelere ria- yet etmi de kararlaşmıştı. Türkiye yn adaları ile Kater yarımadası ve e'a kadar bütün Oman arazisi ü- zerindeki müddeiyatından vazgeçiyordu. Nihayet İngilizler Dicle üzerinde Bağri: da kadar seyrisefain hakkı ile buiti Basra körfezinde fener, zabıta vesaire haklarını istihsal ediyorlardı. kısmi anlaşmalar vaz-yeti ve — hafifletmiş — alduk - i İngiliz — kabinesi — artık Berlin hükümeti ile * doğrudan doğ- ruya münakaşaya girişebilecek bir mev- kie gelmişti. 1914 te Londrada Almanya- nın sefiri bulunan Prens Lichnoweky, M, €e Kuhlmann tarafından Sir EKöward Grey jile müzakereye girişmeğe memur Vedildiğini hikâye ediyor, Onun anlattığı r Edward Grey «1904 teki İngiliz ve 1907 deki İngiliz - Fransız - Rus mukavelenamelerine müşabih — bir İngiliz - Alman itilâfı akdetmeyi pek ha. raretle arzu ediyordu.» - Cihan harbinin z noktal mazarı ile Al- b nın kâfi derecede yak- löuğunu, buna bakılarak hem bir hem bir müstemleke munhe- densmesi akdinin ümid edilebilece, lüyor. Prince Lichnowsky'in verdiği at synen şudur: «Âyni tarikte, Londrada, M. de Kuhl- mann'ın faa' iştirakile, «<Bağdad muahe- esli edı verilen muahedeyi müza- & ediyordum. Hakikatte, bu muahede. 4 Anadolunun nüfuz nun- siminden ibaretti. Fakat, sultanın hukukuna riayeten, bu tAbirin istimalinden son derecede ictinab edilmek lüzımdı. Sir Edward Grey de, müteaddid defalar, Anadolunun taksimi hakkında | ne Fransa ile, ne Rusya İle hiçbir muka- velename mevcüd -olmadığını beyan et- mişti. Türkiyenin mümessili olan Hakkı Pa. şa ile mutabık kalınarak, Alman te; büslerini alâkadar eden iktısadi mesele- ter halledildi ve bütün esaslı noktalarda Dentsehe Bank'ın arzaları tatmin olun- | du Banâ Sir Edward Grey tarafından şahsan gösterilen en büyük müsaadekâr- lık hattın Basraya kadar uzatılmasına muvalakat edilmiş olmasıdır. Filhakika, bizim tarafımızdan bu plân İskenderuna bir kol uzatmak fikri ile terkedilmiş bu- lunuyordu. O zamana kadar hattın mün- teba noktasını Bağdad teşkil etmekte idi. Beynelmilel bir komisyon şattülârab ü- zerindeki seyrüseferi kontrol — edecekti. ki namenin paye tirdeki seyrüseferde bir hissemiz ola- taktı. Dicle üzerindeki seyrisefam hakkı şimdiye kadar Lynch ticarethanesinin inhisarı altında bulunuyordu. Bu muahedename ile, nüfuz mıntakası olarak, Basraya kadar bütün Mezopo- tamyayı elde ediyorduk, Yalnız Dicle ü- zerindeki seyrisefaine aid ve evvelden elde edilmiş İngiliz hukuku ile Wilcox şirketinin sulama işlerine aid hukuku mahfuz bulunacaktı. Bundan başka, bü- tün Bağdad ve Anadolu şimendiferi ha- walisi de bizim oluyordu. İngilterenin iktısadi sahası Basra kör- fezi sahilleri ile İzmir - Aydın hattımı ihtiva ediyordu. Suriye Pransız sahası, Ermenistan da Rus sahası olacaktı...> İşte Büyük Bruanya Anadolu ve Bağ. dad şebekelerintlm serbestçe hıl(mı'"ne4 müssade etmek suretile Almanlara gen'ş müsaadatta bulunmuş oluyordu. Maa- mafih, İngilterenin daha evvel elde edil- miş hukuku mahfuz idi. Bundan başka, İngiltere, hiç olmazsa — muvakkaten, rakibini Basra körfezi kıyılarından uzak- laştırmağa murvaffak oluyordu. Binaena- imparatorluk şimendiferini inşa projele- rini fiile çıkarabilirdi. Şunu da ilâvye edelim ki bütün bu ah- kâm 15 Haziran 1914 tarihindeki İngiliz « Alman mukavelenamesile tesbit ve tan- zim olunmuştur. Sir Edward Grey 29 Ha« ziran 1914 tarihinde Avam Kamarasırda bu mukavelenameye imada bulunuyordu. * 1304 tarihindeki Fransız - İngiliz itilâf. namesi Suriyede Fransa ile İngilterenin metfaatleri hududlarını çizmemişti. Bi. nacnaleyh, İngiliz müstemlekecileri — ile İngiliz - Mısır memurları bu memleketi Misırın müstakbel bir parçası gibi telâk- ki ediyorlardı. 1909 da, Sir Eldon Gorst'un böyle gös dikilmiş olah havaliye bir soyahati bazı şayialara meydan verdi ki bunlar Fransa hükümeti tarafından izahat istenilmesi. ne sebeb olmuştur. Diğer taraftlan, Oss manlı Asyasında Alman ihtiraslarının muttasıl artması Paris ve Londra kabine- lerini Suriyede bir itilâf zemini bulmağa sevkediyordu. Mısırın Britanya kuvvet- lerj tarafından Işgalinden sonra Büyül Britanyanın Suriyedeki waziyeti tama- men değişmiş bulunuyordu. Babıdli tâ» rafından Fransaya ve Almanyaya veril miş olan şimendifer imtiyazları 1se birbi: rini müteakib Chesney, Andrew ve Lowette Cameron tarafından tevcih edik miş olan projeleri fiile çıkarmak busu: sunda bü'tün ümidleri izale ediyordu. Hayfa - Der'a Türk hattının İnşası da çölden geçerek Hayfaya müntehi olacak bir İngiliz hattının inşası imkânını orta« dan kaldırıyordu. Yalnız, Portsaidden Koweit'e doğru bir hat inşası ihtimali kalıyordu. Bir eyh, Suriyede bir Promsız » İngiliz anlaşmasına hiçbir mâni yoktu Hattâ, Türkiye, 1911 de, İskenderim 1 mahının ve Osmaniye şubesinin — inşası imtiyazını Almanlara vetince bu itilâf zaruri bir hale girdi; Balkan müzakere- leri esnasında flile çıktı. M. R. Poincara 1916 genesi Kânunuevvelinde âyan mec- Esinde irad ettiği bir nutukta buna şu suüretle imada bulundu: , #Lübnanda ve Suriyede an'anevi men- fantlerimiz bulunduğunu ve bunlara riğ- yet edilmesini temine azmetmiş olduğu- muzu moclise söylemeğe hacet görelim. Açılış 5,88 Kapynıy $.88 115 675 3,81 6.615 18, 4225 (8 Süğü 50,40758 41,16/5 10725 LE4TB 43060 b.88 25.796 M 7576 0,90 2,8125 SA 3270 $0,271 leyh. Portsaidi Kowett'e raptederek ve sonra İran kıyıları boyundan uzanarak AA A L | kindstarı yarım adasına varacak İogll Bi ğeşin llli ÜĞNi A lll n e AÖ SAÇ ol e B llli Ddi at SADA Gdi i ! | ? l ı ; î İ g