29 İkinciteşri, Meclis, dün, büyük - &eden millet ve hükümetlere Şükranlarını bildirmeye karar verdi alâkaları, Balkanla- a esaslı bir temel teş- nümune teşkil e- az'ı tavırları bize Ata- iniz Tüskiyo Için sulhü için dahi ne güzel bir K teşkil ettiğini gösterir tezahürler- B Burada şu dakikada belki isim- a söylemeğe unuttuğum başka mil- öi de varsa hepsine seyyanen Türk eti namına, eminim ki hepinizin vic- m'undım gelen minnet ve şükranma ter- "'::) olarak, teşekkür ederim. (Güzel Âtatürk, Reisicâmhurumuzun beynn-. lesinde gayet veciz bir surette ifade İkliği ve zaten ifade edilmiş olmakla Taber Onun büyük Jlsanından bir kat * .m-ym edildiği üzere, bütün beşeri- leminin milletler idaresinde takib y lâzım gelen düsturları vazeden ve bahıyı, “den müstesna bir şahsiyet olmak lhYılıxlu;:ı içinde yaşamış ve ölmüştür. üiıa,w" tuttuğu misal, hakları gasbe- l Milletlere gidecekleri yolu göste- Nı:'uh bir düsturdur ve ondan dola- A ki, Onun vefatı tıpkı çalışma za- l:umnd.-. bütün milletleri ve devlet. İ ne kadı ök tmi: Teti lar alâkader etmişse, herkese l l;uıı»ı cihan doğduğu ve doğmak Üze * lvun!r'du:u kanaatini vermişse, öldük- « a da bu tutulan yolların hepsi- İN devlet ve milletçe gidilecek yollar Guğunu göstermesi itibarile 0 kadar bir delil olmustur. Binaenaleyh | Kadaşlar, artık Türk milleti kendisin- İyilik görmediği halde, kendisine Minnet edası lüzumunu hissetme- lde başkasına iyilik etmek ve baş-| İyilik yapmaktan zevk almak hil- bulunan Türk, kendi matemine, en büyüğünün ziyamdan mütevel. a iştirak edenleri Türkler, e- Unutmıyacaklar ve bizim mate- Dize iştirak etmek suretile İnsanf duy- h'—lıı candan alâkadar olan bu mil- itab ettiği zaman, mukabelede ak vazifesini, kendi milli vicda- H İ hh"mü vazifelerden tanıyacak. Tt aleyh hepimiz, bütün milleti- Mükün l tlerine, hükümetimizin ve par- h—uumn şükranlarını bildirmeğe "h.. #üretle vukubulan samimi tezahü- Ih hepmizin vicdanından — gelmi I"llııııymiıı bir profesör iki İalebe tarafından öldürüldü .ğ:rq 28 (Hususi) — Besarabya ü- %hıı profesörlerinden — biri, bu th::âk(a İki talebe tarafından öl- r. | l.p"hürün yardımına koşan bir po-| %"’G'nuru da, ayni talebeler tarafın- | rülmüştür. | Ö, Çöllerk Kati | » Münfesih «Demir muha- a mensub oldukları an - %ğlbr. Cohubi Afrika Milli Müdafaa ı%:l Mussolini ile görüştü 28 (Hususi) — Cenubi Afrika- müdafaa nazırı Pirov, bugün Börüşmeleri bilhassa iktısadi M Mahiyettedir. 1 Bösektte, B as Razır yarın Parise hareket e- İi h öküra odi Irsız. mahküm edildiler '.lı alede bir seyyar kunduracı - Kilan değerinde bir yemeni | h,."uuğıllerk. arkadaşı Hasan Ad- Sulka ilmişlerdir. "Wııı ed 3 üncü sulh cezada —,h : düruşmaları sonunda, Muzaf - &y, Hasanın ise üç bu - & Y Müddetle hapislerine karar ve- ğ adam bisi Nahopar P iSihletten düşüp yaraland nda oturan Müsevi milletinden |halk tarafından hararetle kargılanmış- inalâinlmize lştirâk birer sada olduğunun ifadesini Meclis re- isimizden rica ederim. Çiştirak ederiz sesleri, alkışlar). Muhiddin Baha Pars'ın sözleri Refik Şevket İnceyi mütcakib söz a- lan Muhiddin Baha Pars, şunları söyle- miştir: — Aziz arkadaşlar, bugün gözlerimiz teessür yaşlarile dolu değildir. Bugün gözlerimiz fahr ile, gurur ile, Atatürkün matemini hiçbir zaman unutmıyarak, se- vinçle parlasa değeri vardır. Atatürk, hasta olmadığı zaman dahi heptmizde bir endişe vardı. Atatürk ölürse, kaybolursa, bu millete iba ne kalacak? Atatürkle | beraber millet dünyaya sığınıyan bir a- | zamet taşıyor, fakat Atatürk ölürse ne olacak? Şimdi anlıyoruz ki, biz iki namü- tenahiyi, iki sonsuz büyüklüğü cemeder vaziyotte imişiz. Atatürk namütenahi ve sonsuz büyük, millet t& namütenahi ve sonsuz büyük. İki mütenahinin cemin- den de namütenahi çıkar. Görüyoruz ki bugün millet dünkü ka- dar şerefine, hayelyetine hududlarının selâmetine sahib. Atatürk öldükten son- ra bizi bü insaniyet âleminin hürme- ti, muhabbeti karşıladlı. Atatürkün cd- nazesine çok yüksek tecssürler göstere- rek birçok milletler iştirak etti. bizimle beraber ağladılar. Dünya gazeteleri Türk milletinin, Türk büyüklerinin mahiyet- leri hakkında bizi iftiharla mütehassis e- decek yazılar yarzdılar. Bu mukaddememle anlatmak ğim şudur: Atatürkü kalblerimize gömdük. Ata- türk Türk milleti içinde, bizim için de yaşıyor, ecnebiler için de yaşıyor. Eğer böyle olmasaydı arkadaşlar ne © yazılar bu şekilde yazılır, ne bu kadar muhab- bet ve hürmet gösterilirdi. Bir taraftan Atatürkün bir taraftan bu büyük Türk milletini severek Atatörkün matemine iştirak etmek suretile teessürümüze işti- rak eden büyük, insan, millet ve devlet. lere buradan teşekkür etmeği bir vazife bilirim. (Alkışlar). Reis, hatiblerin beyanatlarını mütea- kib riyaset divanının Meclis tarafından izhar edilen hissiyata tercüman olarak lâzım gelen teşekkür cevablarım gönde- receğini bildirmiş ve ruznameye geçile- rek birincikânun 1997 şubat 1938 ayları- na aid divanı muhasebat raporu tasvib edilerek, cuma günü toplanmak üzere içtimaa nihayot verilmiştir. Kral Karol Bükreşe döndü Bükreş 28 (A.A.) — Londra, Paris, Brüksel ve Münih seyahatinden avdet eden Kral Karol yanında veliahd Mi - şel olduğu helde Bükreşe gelmiş ve zz istedi- tır. Universul gazetesi Krafım yakmda Romayı ziyaret etmesi muhtemel ol - duğunu yazmaktadır. GÜZELLİĞINİZ | Bütün dünyaca takdir edilmiş &ıh- hi güzellik kremleridir. Gece için yağlı, gündüz için yağsız ve halis acıbadem çeşidleri hususi vazo ve ŞtYelki gün kiraladığı bisikletle N:"bq.ı ’dw ıhnı gdüşmüş "'N:—_ aç ali, Aralatımıştır. Xn—_—wu'ildıu Boyoğlu hastanesi - tüplerde satılır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU - İSTANBUL asiyelna_me nasıl açıldı? (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Bu zarfın içinden ikinci bir zarf ile ayrıca bir küğid çıkmıştır ki, bu kâğıd Atatürkün, Taptas hanında Altıncı No- ter İsmail Kunterin. Hasan Rıza S- yakın ve Dr. Neş'et Ömer İrdeplin im- zalarını havi olan bir zabıt varakası- dır. Hâkim, Noter tarafından tutulmuş olan ve meali aşağıda münderiç bulu- nan bu zaptı âlenen akumuştur: «Bugün B teşrinlevvel 1938 saat 11 i 10 geçerek dairemde işle meşgül iken Ata- türk'ür beni çağırdığını tebliğ ettiler. Saraya gittim. Huzurlarıma çıktım. Ora da genel sekreter Hasan Riza Soyak ile doktor Neşet Ömer İrdelp hazır olduğu halde Atatürk üstü kapalh vte mühürlü bu zarfı bana wzattı ve: «Bu benim vasiyetnamemdir. Size tes- Tim ediyorum, kantni icabatını icra eder- | siniz.n Dedi. İşbu zoptı huzurlarında tanzim #ettim, altını hem Atatürk, hem de hazır bulunan Hasan Rıza Soyak ile doktor Ne- şet Ömer İrdelp benimle birlikte imza etti Hâkim, bu zahıt münderecatını mah- keme zabıtlarına geçirtmiş ve bunu müteakıb zarfın şimdiki halini tavsif lerin ve imzaların aynen muhafaza & ilmiş olduğunu teshit eyledikten son- ra bu ikine! zarfı da açmıştır ki, bunun iemden bizzat Atatürkün kendi elle- rfle yazılmış olan vasiyetname çık - mıştır. Hâkim bu vasiyetnameyi âlenen o - kumuş, aynen zapta geçirttikten — ve kanuni merasimi ikmal ettikten sonra celseye nihayet vermiştir. * Ankara muhabirimizin intıbaları Ankara 28 (Hususi) — Atatürkün vasiyetnames; bugün saat 15 buçukta Ankara Adliye binasında kanuni va - risleri ve sulh hâkimi önlerinde açıl- mıştır. Açılma merasimi için evvelâ Adli- ye Vekili Hilmi Uran ve Dahiliye Ve- kili Dr. Refik Saydam geldiler. Biraz| sonra Atatürkün hemşireleri Makbule Boysan, Hariciye Vekili Şük- rü Saracağlunun koluna girmiş olarak salona girdi. Bazı meb'uslar, Ankara | tif- Cümhuriyet Müddeiumum! muavini - le kadın, erkek birçok hâkimler hazır bulunuyarlardı. Bayan Makbule sak- na girdiği zaman üçünecü sulh hukuk hâkimi Osman Selçuk kendilerini kar- şıladı. Kısa bir. hitabeden sonra vazi- fesini görmeğe başladı. Bayan Makbu- leye sordu: — İsminiz? — Makbule. . — Babanızın adı? — Ali Rıza, — Nerede oturuyarsunuz? — Çankayada, kendi köşkümde, Hâk'm, bundan sonra mühürlü zarfı yirttı. İçinde Noterlikçe tanzim edilen zabıt varakası ve küçük bir zarf çıktı. Küçük zarf da yırtıldı. Bunun içinde / |bir tek kâğıd vardı ve bu kâğıdın yal- nız bir yüzüne Büyük Şef, kendi el yazılarile — vasiyetnamelerini yazmış- lardı. Kâğıdm başında - «Dolmabahçe «5-9-1938> yazılı idi. Hâkim kâtibe va- siyetnameyi uzatarak okumasını söyle- ÖL Kâtib okumağa başladı. Bu esnada ayakta duran Bayan Mak- bule gözyaşlarım trtamıyarak ağlla - mağa başladı Vasiyetnamenin — kıraati bittikten sonra Bavan Makbule ve Vekiller sa- lonu terkettiler, Bir çocuğun ölümüne sebeb olan bekci tevkif edildi Fatihte vuku bulan feci bir kazanın tahkikatı dün Adliyeye intikal etmiş- tir. Bekçi Yakub Fatihten geçerken, ce- 'binde bulunan Flober markalı bir ta - banca birdenbire yere düşmüş ve der- hal ateş almıştır. Çıkan kurşun civar- da oynamakta olan Salâhaddin ismin - de 8 yaşında bir çocuğa isabet ederek zavallı yavrucağın feci şekilde ölü - müne sebeb olmuştur. Vefata sebebiyet suçundan hakkın - da adli takibata başlanan bekçi Yakı- bün dün Sultanahmed | inci sulh ce - za mahkemesinde sorgusu — yapılarak tevkifine karar verilmiştir. Fransada yaın neler olacak ? T (Baştarafı 1 inci sayfada) mamakla beraber, çalışmak istiyen aâ- meleyi himaye edeceklerdir. Fransız sosyal partisine mensub Pa- Tis mıntakasının 75,000 amelesi önün- de bir nutuk söyl miralay de la Rogue, partinin umum! iş konfederas- yonu tarafından tertib edilen grre karşı ti hareketi hakkında izahat vermiştir. Mumaileyh, de mukay- yed olanların sara yasf mahiyet- te olan grev hareketine itiraz ederek bürolarda ve fabrikalarda propaganda "yapmak suretile bu hareketle mücade- le etmelerini tavsiye etmiştii Lyon sendikalar birli; Lyon 28 (A.A.) — 45 sendi tiva eden sendikalar birliği rettiği bir tebliğde umumi mesaj fede- rasyonunun grev emrine şiddetle iti » raz etmekte ve bülün mensublarını «bugünkü şartlar içinde çok lan tahrikâta» çarşamba güni etmemeğe davet eylemektedir. Nihayet bulan grevler Valencienneces 28 (ALA.) — Antin kömür havzası amele sendikasının işe tekrar başlamak için verdiği emre bü - tün sendika mensubları itant etmiş ve 25 bin kişi işe başlamışlardır. İlân edilen grevler Paris 28 (AA.) — Dünkerk tezgâh- larının işçileri genel iş konfederasyo nunun tebliğine uygun olarak grev i lân etmişlerdir. Gazetelerin neşriyatı Paris, 28 (A.A.) — Çarşamba günü ya- pılacak grevden bahseden Epogue gaze- tesi diyor ki: Gerek hükümet tarafından alman ted- birlere, gerek bizzat genel iş kanfederas- yonunun emniyet tedbirlerine bakarak bir hüküm vermek icab ederse, Parisli- ler çarşamba günü aşağıdaki servislerin | normal işliyeceğinden emin olabilirler: Mareşal Fevzi Çakmağın nutku (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) 'Yunan erkânıharbiye reisi, misafir- ler şerefine bir öğle ziyafeti vermiş - Atina 28 (A.A.) — Balkan Antantı genelkurmay reisleri konferansı bu sa- bah saat 9 da Yunan genelkurmay rei- si General Papagos'un riyaseti altında mesaisine başlamıştır. Nutuklar Atina, 28 (A.A.) — Balkan Antantı Genel Kurmay başkanları şerefine veri- len ziyafette, Elen Genel Kurmay baş- kanı General Papagos misafir heyetlere hoş geldiniz dedikten sonra ezcümle şu gözleri söylemiştir: — Kanferansımız Balkan - Antantının esas teşekküllerinden biri olduğu — için mesaisinde de ancak bu Antanta hâkim olan ana fikirlerden, barış, kardeşlik ve terakki fikirlerinden mülhem — olabilir. Fakat şurası kayde değer ki, bu asil fi- kirler ancak beynelmilel emniyetin sağ- lam temellerine dayandığı takdirde te- bellür edebilir. Bu emniyet te Avrupa- pın bir köşesinde en iyi temeli, yalnız doğu - cenub Avrupasında aşikâr ehem- miyette bir blok teşkil eden ve nizam ve huzur için birinci acrecede bir âmil olan dört ordunun sıkı birliğinde bulabilir. Bu nutka, Romanya ve Yuügoslav mes- lekdaşları adına Türkiye Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak şu söz- lerle cevab vermiştir: — Yillık konferanslar çok faydalı ol. muş ve her defasında da güzel bölgeleri- mizde barışın muhafazası amacını güden ahenkli iş beraberliğimizin daha ziyade inkişafına imkân vermiştir. Son bazı hâ- diseler, geniş Balkan bölgelerinde iş be- raberliği ve yaklaşma havasının gittikçe birleşmeye mütemayil olduğfunu memr- nuniyetle göstermiştir. Bununla beraber, bu tesbit ve müşahecde bize, barışm ne de olsa kuvvetimizin garantisine ihtiyacı olacağı ve müşterek müdafaamızı lüzum- lu kılacağı gün için bazır bulunmak z22- ruretini gittikçe daha açık surette gös- termekte bulunan enternasyanal politi- kanın müsbet gerçekliklerini hesaba katmamak salâhiyetini vermemektedir. Mülhem bulundukları barış ve istikrar İaşe, posta, telgraf. telefon, metro. oto- büs, su, gaz, elektrik, releri, nezaretler, Jise ları, bankalar, büyük mağazalar, tren- lere gelince, bunlar da kıgmen işliyecek- tir. Demek oluyo! umumi hizmetler er hususta t miştir. Çarşamba gününden sonra ise hesab sarm; t za hükümleri almak sırası gelei» Sol cenah g; ri, Rey Monzle ve Daladiler'nn rından sonra da, grev hakkını lerini & uT grevin yegâne manasının mali kararna- meleri protesto etmek olduğunu tebarüz * |ettirmektedir. Genel iş konfederasyonu reisi Jouhaux, | rettiği bir makae J Hlâs ettiren vere na konmuştur. Bize- izam ve disiplin daire- inde vaziyet — alıyo« gilerin ağır y rutiyet, bunun zle; zetesi de ayni fikirde bus yanı dikkat bir nutuk (AAY — Cümhuriyetçi söse yalist birliği part'sının reisi eski nazılrı lardan Frossard, pa! n Rouen'de yap- 1 toplantıda bir nutuk söyliyorek kas rşı amele tarafından ya- tan bahsettiklen sonra eZ Pari <Eğer kan dökülecek olursu, sol cenah şubat 1804 de sağ cenahın yaptığı gibi bir kargaşalığa meydan verirse, polisle çıkacak bir ihtilâfta işciler ölecek olur- sa ve eğer temmuz 1848 günlerinin hâ- vası tekrar hâkim olursa amele sınıfı |yalnız mağlüâb olmakla kalmaz, kendisi- le beraber cümhuriyet rejimini de mağ- lübiyete sürükler.» Türk - Sovyet dostluğu ; (Baştarafı 1 tinci sayfada) — «Tas» ajansı muhabirini büyük bir memnuntyetle kabul ediyorum, Şe- fimiz İsmet İnönünün geçen gün cene- bi basınına yoptığı umumi beyanatta, Kemalist rejiminin hususi vasfının O- nun devamlılığında mündemiç olduğu« nu teyid eden cümleyi herhalde bizzat siz de kaydetmişsinizdir. Millt faaliye- tin bütün sahalarında hakikat olan bu şey, harici kikattir. Bütün bana verdi tan istifade ederek size ve sizin vasıta- nızla da Sovyet efkârı umümiyesine demek isterim ki, Türkiyenin haric! si- yaseti Türk - Sovyet münasebatına mü- teallik bütün tezahüratında iki mem « leket arasında samimi dostluk Tabıta» Tarı teessüs ettiği andanberi değişme « miştir, Büyük komsu memleket için olan dostluğumuz yalnız siyast bir vahime değii, Türkiye ve Sovyetler iğinde yeni rejimler kurulalılanberi — seçen hâdiselere kök salmış olan bir haki » kattır. Size şunu da söylemekle bilhassa bahtiyarım ki, mbsıl memleketimin Sovyetler Birliğine karşı olan sivase - ti değişmemişse Türk milletinin ©- his- İsiyatı, derinliklerinde biçbir değişik - liğe uğramamıstır. | Geçenlerde eski ve aziz. dostum ve |Sovyetler Birliğinin mümtaz mümes- İsili Hariciye Komiser muavini Potem in't burada kabul ettiğim sırada dast- ralarımızı yâdetmek ve sive bü- ediklerimin bir kere daha müs şahedesin$ yapmakla bahtiyar o'duk. Ülev vapuru yakında selerlere başlıyacak Denizbankın Almanyadan getirttiği Ü. lev vapurunun gümrük müamelesi bir kaç güne kadar ikmal edilecek ve vapur önümüzdeki haftadan itibaren Köprü - Haydarpaşa - Kadıköy hattında seferle- Te başlıyacaktır. ——— di şerefini vermişlerdir: Kahraman gekçliklerinden müteşek- kil olan hazineleri ve müşterek monfa- endişesinin en yüksek ifadesi olan bulatlerimizin korunması vazifesi, Bu va- Balkan paktında birleşmiş bulunan zifede kusur etmiyeceğimizden emin e- milletler bize en kıymetli şeylerini tev- | labilirler,