Yazan: Ziya Şakir Kara gözlü Hindli prens b%“" gece, bir ermeni — dilberinin * tadile tuzile yemek yiyebilmek Öş * Yüz liradan fazla para sarfet - t Ha &, Tet bu aç memlekette, — öyle H Âç memleket mi?, Niçin, memle- .(lh Olsun... Burada, isteyenler, her tika basa karınlarını doyuru * . Aç kalanlar, budalalardır. —ıh*_hdı düşünme.. buraya — felsefe | ıqm_*m gelmedim. Aç şu dolabıni, %&» elbiselerini çıkar. Akşam ye- SB; Riyecek iyi bir elbisen var mı? hş, İrkaç elhisem var... Fakat bu ye- "!de yiyeceğiz?.. "İP!'M ç Bm Oraya hiç gitmedim. K D“ 80e görürsün. Ostunuz kim?.. ir Bulgar. XEWElr mı?,. :'“ niçin öyle duraladın?.. Gd Yapacağım adam, bu mu?.. P— ı:mn kahkahası, bu sefer camla- ©. Ve o kahkaha arasında; k“ - bütün hayatımda, serin kadar Ka tiği bir kıza tesadüf — etmedim. M,, h içinde, nikâh halkaları çember y » Farzedelim ki, bu gece e - p'“ğlll #dam, bu olsun. " daha ne düşünüyorsun?.. *'li( ü adamın bekâr olduğuna emin- Hi mi?,. ııî*;(,ağ“"yıııdı tek başımna yaşıyan evli olabilir mi? ası lâzım gelir.. Pek âlâ Hh“"“nla konuşmak da bir mese - 'ı.,v Bibi, İspanyolcadan, biraz da Y *'dan başka hiç bir Hisan bilmi- "*1, M ! söyleteceğine eminim. Mü: M nsızca biliyor. — Herhalde, %:”hnınmız. SEmada kendimi istediğim sekilde Muvaffak olduğuma kana - için sözü daha ziyade u- ;Şbı lzy Gardroptan elbiselerimi bi- Çıkarıp göstermeğe başladım. Mhrh işlenmiş koyu — lâciverd ı pek beğendi. * bunu giy. Herhalde sana çok b'.î;;k L?ıî:üf Ve talih hakkında Lunaya ilim mütaleada o derece bü - !ı zoaterdım ki, buna biz - bile bayrette kaldım. Ve emin © dakikadan itibaren bu iki Ve mevhum kuvvete, ben bile Bl:hıdını Nitekim, — şimdi e hak vereceksiniz. TUZ, ne oldu: B'n“"ılnı tamamile kararıncava k im odamda kaldı. Yaramaz ı,ı Bibi, karıştırmadık köşe, bu- . Hattâ, — hiç sormadan, îamışırlanrrm arasına :'; BT #ödein ö ledir -ılır şeytan bir adam ki.. seni *"ht * ı,g:ııı Bakany KŞ S îı, le"m n Vlbırken. hep şakaya vu - im. Beni kendilerine lll'lıı çekmek €vvelâ beni iyice bir ted- | yapma.. hep ki ve Görüyorsun, P tavırlar almakla ik - C hînun hareketlerine mâni & Palik, pasaportumu görmek ( le ’*chk ve %“"'-'mî Hırsızlar ç ğğ'mdı< şeyim ile pasapor- bi Sevilerden bir tüccarın ka __E"M ettim. 'Vi Si &b verdim... Eminim ki bu * Tübhelenecek bir şey de bula- ildir ki ben, maksadını | 5Ö) Sefalet, insanların ahlâ İ fat Min etti. Esyalarımın a - |h madığı ıçm m'lık benim, bir (mukabil | acağıma kanaat getirdi. Orta ararıncıya kadar, benim o- damda kaldı. Hattâ, onun yanında el - |biselerimi değiştirmeğe mecbur oldum. Fakat ortalık kararınca, sık sık saa- başladı. Bir randevuya evvelâ bunu tabii gör Kendince muayyen olan zaman ge- Tince: — Vakit.. hadi gidelim, Dedi. Pansiyonu, terkettik. Balıkpazarını, İngiliz sefarethanesini, Tepebaşı bah çesinin>kapısını geçtik. Burada, Luna tekrar saatine baktı. Gözlerile etrafını araştırdı. Sonra, ha - fifçe yüzünü ekşiterek: — Biraz ağır $ di Diye, mırıldandı. O zaman, onun vaziyetinden der « |hal şübhelendim. Son derecede dikkat- h bulunmak lüzumunu hissettim. Hiç, yanılmamışım. Ağır ağır, Perapalasa doğru ilerle - dik. Tam bahçenin köşesini döneceği - miz zaman, bir adamla karşı karşıya geldik. Uzun boylu.. esmer ve sevimli çeh- ilk bakışta, son derecede nazik ve kibar.. asağı yukarı, otuz beş yaşların- da.. her halile, her tavrile insana der - hal emniyet ve samimivet telkin eden, zarif kıyafetli, başmdaki — fesi hafifce gol tarafa doğru eğri, derli toplu bir a- dam... Luna, bunu görür görmez, aradığı - nı bulan insanlara mahsus hafif bir he- n gecirdi. İspanyalcadan çok kuv- bir İngilizce ile önâ hitab etti: tam dakikasında geldim. Fa- göremevince, az kalsın bir ba- e geri dönecektim. kat siz hane Karşımıza çıkan adam, çok zeki bir göz hareketi ile bir an içinde beni göz- den geçirdi. Sonra, bembeyaz dişleri - ni gösteren bir tebessüm ile söze gi - rişti: — Bu sevimli arkadaşın kim?.. — Dün akşam size bahsettiğim kız. — Galiba, hiç İngilizce üyordun?. — Evet, evet.. kedi mi: bi, birkaç kelime öğrenmi |dar. — Buna emin misin? — Bilirsin. Emin olmadığım hiç bir öyle.tem... Zaten budalanın biri toy, © kadar gözü açılmamış bir kız ki, onu kapiten Gümüşef'in ba- şına dolamak için Perapalasa götürme- kna edinceye kadar ak ile karayı seçtim. — Şimdi oraya gidiyorsunuz, değil aşısı, Şiİmdi, ye- dolaşıp düruyordu. Ka ün olan bu adam, her- lde senin bu akşamki sürpr pek memnun kalacak, bilmediğini «— Bu sevimli arkadaşın kim?e — Niçin? | — Eh. kendisine takdim — edeceğin bu kız, her erkeğin büyük bir hararet- le karşılayacağı kadar güzel ve sevim- li de, onun için... Ne ise, şmıd bunları | rakalım. Çabuk si i dün mü?.. Dün akşam ver - ibince bugün iki ki - Esmer adam, telâşla Lunanın sözünü kesti: — Safkın isim söyleme.. evvelâ, tek gözlüklü, kırpık bıyıklı Avusturya bin- * | başısından bahset. Ondan bir şey öğre- | İnebildin mi?, (Arkası var) BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA 'Tamaraen tediye edilmiş sermayesi: 700.000.000 İta'yan Lreti Merkezi : MİLANO Bütün İtalyada, İstanbul, İzmir, Londra ve New-York'ta Şubeleri vardır. Hariçteki Bankalarımız: BANCA — COMMERCİALE — İTALİANA (France) Paris, Marsellle, Toulousa, Nice, Menson, Monaco, Montecarlo, Cunnes, Junn- les « Pins, Villefranche - aur - Mer, Casab- lanca (Marot), BANCA COMMERCİALE İTALİANA E RO- MENA: Bucarest, Arad, Bralla, Brasov, Cluj, Costanza, Galaz, Sibin, Timichoara BANCA COMMERCİALE İTALİANA £ BULGARA, Sofla. Burgas, Plovdiv, Varna, BANCA COMMERCİALE İTALİANA PRR UVBOTTTO, Alexandrle d'Ezypte, — Elkahire, Port - Said. BANCA COMMERCİALE İTALİANA £ GRRECA, Atina, Pire, Selânik. BANCA — COMMERCİALE 'TRUST COMPANY, Pihiladelohia BANCA — COMMERCİALE 'TRÜUST COMPANY - New-York. Müsterek Bankalar Bangne Françakse et İtallenne pour Vame- TİgYE du snd, Paris. Artantinde: — Buenos-Alrea, — Rosarlo de |santa t6 BRESİLYAda: Sao-Paulo ve başlıca şehir. lerinde subeler. CHİLİ'de: Santlago, Valnaraiso. COLOMBİA'da: Bogota, Barrangullla, Me- dellin. URUGUAY'da: Montevideo. BANCA DEKLA SVIZZERA İTALİANA: Luvano, Bellinsona, Chlasso, Locarno. Zürleh, Mendristo. BANCA UNGARO - İTALİANA 8. A. Prsta va başlıca Behirlerde Şubeler: HRVATSKA BANK D. D. Zagreb, Busak. BANCA İTALİANO - LIMA Lima (Perou) da başlıca Şehirlerde Şube- ler: BANCA İT Gusya İstanbul Merkeri: Calata. Voyvoda Caddesi, Karaköy Palas. 'Telefon 44845. İstanbul Bürosu: Alalemclan Han. Telefon 22000 /3/11/12/15 Beyollu Bürosu: İstiklâl -Csddesi No, 247. Telefon: 41048. Kâzalar fcarı: İtalya ve Macaristan için İTALİANA İTALİANA | JANO - GÜUAYAĞUIL inden | ye Toüristigve çekleri ve B. C. İ. TRAVEL- Çabuk i LER'8 çekleri. Sayfa 13 “Son Posta,, nın siyasi leîrikası-ZI fazan jmpı Halbuki Kırım muharebe meydanla rında bir arada dökülen kan Fransa ile| İngiltere arasında hakik! bir ittifak vü -| cude getirmek icab eder gibi görünüyor- | du, Filhakika, Manş denizinin öte tara- tındaki komşularımız yüzbaşı Chesney'in projesini benüz fiile çıkâı amamış olduk- | ları için Fransızların muvaffakiyetinden pek müteessir oldular. Bu proje mühen- dis Andrew'in bir etüdü neticesinde tekrar mevzuu bahsolmuştu. Mühendis Andrew Süveydiye - Meskene hattının |Fırat kıyısından Basra körfezine kadar uzatılmasını teklif ediyordu, İngilizler icab eden inşaat için Babıâliden imtiyaz alacaklarında hiç şüphe etmiyorlarsa da büyle bir yolun yapılması Süveyş kana- Pnın açılmasına pek zavıl bir cevab teş-| kil edeceğini anlıyor'ardı. Hiç şüphe yok, | Fransa bu Süveyş kanalı üzerinde hâ- kira bir nüfuz tera edecekti. Siyahilerin iayanı (1857-1859) da İngilizlere o sırada | kuvvetlerini Hındirtana- sür'atle gönder- mek imkânımı verecek doğru bir yolu mevcudiyeti kendileri için ne kadar lü- zumlu olduğunu gösteriyordu. Binaenaleyh Ferainend Lessaps'in e- serinin İngilterede uğradığı şiddetli mü- halefete hiç hayret etmemelidir. Müza- kerelerin inşaatın devam ettiği on beş sene zarfında bu muhalefet bir gün bile |faaliyetten hâli kasmadı. | Fransız projes'nde bir nokta İngilizleri fena halde kızdırıyordu. İmtiyaz fermanı şirkete istimale kabil bir hale sokacağı arazinin kâflesini terkediyordu. Mösyö de Lesseps kanalın garbinda, Turan devrinde gayet mümbit olan eski Ges- raklarında takr'Len 60 bin hektar araz'yi sulamayı ümid ediyordu. Bunun için, Nil nehrinden getirilecek tatlı su fade edilecekti. Lesseps Sina yarımadasının bedevi aha- lsri de bu kıtaya celbetmeyi düşünü- . Onların itimadını artırmak için, , Abdülkadiri kanalın — inşaatını ziyarete davet etmişti. Hattâ ona, Ne- fiche'nin cenubunda, Bir-Aboul Balh'ta 2 bin hektarlık bir araziyi tamamen ba- tışlamıştı Emir müslümanlar nezdinde haiz olduğu prestiji şirketin müessesele- ri etrafında toplanmak hususunda bede. vileri teşvik için bullanmağa başlamıştı. Hattâ oğullarından birini bunların ara- sında yasamağa göndermeyi tasavvur e- diyordu. Bu şerait dahilinde, bu projenin İLord Palmerston'a telkin edeceği endişe pek kolay tahmin edilebilir. Lord Pal- merston Süveyş kanaknda Pransanın ve mali bir küçük hükümetin teşekkülünü hayalinde görüyordu. Bu devlet İngilte- reye Hindistan yolunu kapıyacaktı. İn- giliz nazırı bu plâna doğrudan doğruya engel olamıyacağı için, hidivin kıskanç- lığını tahrik etti. Hıdiv zaten Abdülka- dirin şarkta iktisab etmiş olduğu şöhret. |mı endişede 1di. Btnun üzerine, İsmail M. de Lesseps'ten projesinden vazgeçme- &'ni ıstedi. O da emir ile tam bir muva- .'.'zî/:ıl dairesinde bunu yaptı. Diğer taraftan şurasını da işaret et - mek ister ki İngilizler, Kanalın kapan- ması takdirinde, Hindistan ile doğrudan doğruya stratejik bir irtibatı kendi baş- Tarına temin etmek çaresini düşündüler. Ayni zamanda Süveyş kanalına da her zamanda bir rekabet yapmak istiyorlar- dı. İngilizlerin projeleri Hayfadan hare- |ketle Esdr&lon ovasından geçerek ve de - & yesinden 393 metre çukurda Ghor isini doldurarak Arbe vadisinden geç- tikten sonra Akabede Kızıldenize vara- cak bir Akdeniz - Lüt gölü ve Kızıldeniz kanalı inşa etmekten fbaretti. Bu sırada, İngilizlerin bütün muhale - fetlerine rağmen, Süveyş kanalı 17 teşri- nisani 1809 da resmen açıldı. Bu tarih Akdeniz ticaretinde hakik! bir inkılâbı ifade eder, Bunun üzerine, Fransız tacir- leri Asya emtlası transttinin bir kısmını |ellerine geçirdiler. Asya emtiası artık Avrupaya yayılmadan evvel yalnız Lon- dranın yolunu tutmuyordu., Fakat İngiltere bu yeni vaziyete çar - intibak etti. Artık büyük Hind yo-| | M. de| ılunun Kızildenizden geçtiğine kanaat ge- YU SARKA AİD KAYNAKLARI — Terülme eden: _Wu.fegül Uahal Ferdinand Lesseps'in Süveyş Kanalı projesinin ıngıl- terede şiddetli muhalefete uğramasının sebebleri irdiği için, Süveyş kumpanyasının ida « esinde hukuk - iktisab etmeğe çalış! Halbuki iptidaları bu şirkete nakden iş » #rak etmekten muannidane imtina et - mişti. İşte bu suretle, 1875 senesi teşri - nisanisinde Hidivden sosyetenin ona he « |diye ve takdim etmiş olöuğu 176,602 hise se senedini yüz milyon mukab'linde sa « tın aldı. Artık kanalın idaresinde Fran- sanın hukukuna hemen hemen müsavi bir müdahale hakkı temin etmiş oluyar. yegâne yi bu zaferinden b eden serm du. İngilizlerin mes'ul biziz. Hidi temin etmek asile ilk evvel bize müracaat kat bizim nazırlarımız parlâ « 'a sormadan taahhüd altına cesaret edemediler. Onun kanalı Fransa lehinde tamamen ele ge « çirmek fırsatını kaçırdılar, * İsmail çılgınca 'srafları neticesindedir hisse senedlerini satmak mecburiye « de kalmıştı. Fakat bunların satılışı © zaruri mali buhranı geciktirmekten baş-' ka bir fayda temin etmedi. Filhakika, © nisan 1876 da, Mısırın iflâsı vukua geldi, Bu hâdise devletlerin müdahalelerine sebeb oldu. Devletler Fransız - İngiliz bir «econdominlum» tesisine karar vı diler. Fakat bu condominiumun faaliyeti' miralay A'rabinin idare ettiği Mısır milli partisinin muhalefetine maruz kaldı. İs 4 mallin çekilmesi, yerine Tevfik Paşanın, gelmesi, isyanlar vuku bulması, Avru- palıların Öldürülmesi gibi bir takım va « him vak'alardan sonra İngilizler, 11 teme muz 1882 de, İskenderiyeyi bombardı « man ettiler. 13 eylülde, Tell-El-K&bir'de A'rabinin kuvvetlerine galebe çaldıktan, sonra Kahireye giriyorlardı. bir Bu asker çıkarma hareketine biz de iştirak etmeli idik. Fakat Paris muahe « denamesinde kabul ettiğimiz taahhüdle: hürmetkâr kalarak müdahale için Avm-W panın bize bir manda vermesini bekle « dıik. Bunu alamadığımızdan, İngilizlerin ellerini çabuk tutmalarına meydan ver a dik. İcraatımızı Süveyş berzahındaki, menfaatlarımızın müdafaasına hasret. memiz icab ederdi. Clemenceau'un mü- dahalesi üzerine, meb'usan meclisimiz icab eden tahsisatı reddetti ve bu suretle İngilizlere meydanı serbest bıraktı. Bi « zim istinkâfımız sulhü takviye edecek yerde bir takım ihtilâtlara sebebiyet vers di. Bunlar 1888 de az kalsın bir Fransız « İngiliz mücadelesile nihayetlenecekler « di. M. di Freycinet dedi ki: «Eğer Avrım pa devletleri Mısırda Suriye için gayeti muvaffakiyetli netice vermiş olan şeyli yapmış olsalardı, İngiltere ile Fransaya müşterek bir manda verselerdi bunlarır hiç biri vukua gelmezdi.. Fakat devleti ler anlaşamadılar ve müşterek hiç bir haW reket hazırlamadılar. Hattâ, — Almanyö daimi surette meşkük bir hattı harekel takib etti. «Bu suretle, Mısır meselesiniz Fransa ile İngiltere arasında bir geçim - sizlik sebebi idame etmek ister gibi gö « ründü.» (Arkası vor) Tarifemiz 'Tek sütun santimi —H İlân Birinci İkinci Üçüncü Dördüncü sahife 100 İç sahifeler 60 Son sahilfe Muayyen bir müddet zarfında faclaza mikdarda ilân yaptıracak. lar ayrıca tenzilâtlı tarifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derpiş edilmişti Son Posta'nın ticari ilânlatına aid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: Hâncılık Köllektif Şirketi Kahramanzade Han Ankara caddesi