vrupada bugünkü miza A h E—edehıyatından nrnekler—_—_—] Bir saç kılının hatıratı saadet kapımızı çal- mıştı, Erik isimli bir erkek sahibemi sev- di, erkeklerden kâfi derecede — boyumun ölçüsünü almış oldu- Benim gibi binler- cesinin arasında bü- yüdüm, köklerimden beslendim ve kardeş- lerimden müteşekkil, sık bir ormanda ya- şadım ğum halde, ilk adım- Alelâde bir saç- da ondan hoşlandım. tım, kıldım. Rengim Fakat, onun beni ölü- koyu kumraldı, yu- ? me götüreceğini, ne- vam; kadın olan sa- ğ reden — kestirebilir- ibetnin başının tâ dim? ünde, sağ tarafa Bir gün, Erik be- fsabet edivordu. ni öper, ban de neş- Kâh şapkasının kenarına ve yukarı- jemden havaya mis gibi kokular saçar- ya doğru kıvrılır, kâh beresinin göl |ken, sâhibemden bir bukle saç istedi. B de gizlenirdim. Bu da © günün| Ve vefasız sahibem gülüp kırıtarak modasına bağlı bir şeydi. mal aldığı gibi beni, bunca yıldır Daima, Sadık ve sevimli bir kil ola- kendisine canla başla hizmet ettiğim, rak kaldığıma inanıyorum. Hattâ, sı rge olduğum beni kökümden kes- bemin yeisinden bizleri yolmak |ti. diği o müdhiş L'('Lelıu]g bile, “bütün| İlk zamanlar, hiç de fena geçmedi. kudret ve mukavetimle köküme asılı | İnce bir kâğıda sarılı olduğum halde kalır, ve aramızda bulunan bir çok| yelek cebinde gezdirildim, Yalnız ölr zayıf Karakterliler gibi kendimi başı | madığımı, arkadaşlarım da bulunduğu- boş bırakmaz, kapıp koyuvermezdim. | nu hatırlatayım, Erik bizi yanından a- Erkeklerin ne kadar sahte ve renk-| YifMaz. Arada sırada çıksrarak sevgi siz olduklarını pek çabuk öğrendim. İlk | e bizlere bakardı. önceleri onlardan hoşlanıyordum. Bu-| Tabiatile bakımsızlıktan kuruduk, nu inkâr edemem. Zira, sahibem sırf | ve kav gibi olduk. Ama üzerimizde onlar için güzelliğine itina etti ve bana Şık bir mavi fiyonga vardı. da iyi bakmıya başladı. Beni sabunla — Fakat talih bana güldü; ve Erik sa-| yıkadı. Mis gibi kokan lavantaları üs- hibemle evlenince tekrar onun yanına | tüme döktü. Maşa ile bukle yaptı, sa-| döndüm. Döndüm ama, işler günden | atlerce de elektrik altında olmıyacak| güne fenalaşmağa başladı. Efendimiz | eziyetleri çektirdi bana... Her kadın saçı, görmekten hoşlanır. Şükran ve guürur- la parlıyan bu minnet borcunu öder. Yukarıda dediğim gibi, erkeklerden hoşlanırdım. Onlar da beni severlerdi. Bükülünceye kadar beni okşar, sıcak dudaklatını üstümde ezer, medheder, pohpohlarlardı beni... Derken ortaya Pol isminde birisi çık- tı ve bende kusur bulan ilk erkek de © oldu. Güya çok ak pak, çok kenarın dilberi idim. Sahibem de, bu delikanlı- nın zevksizliğine kurban gitti. Onun tesiri altında kaldı. Ve dostlarım, müd- hiş işkencelere uğratıldım. Çok fena kokan, insanın boğazını yakan ilâçlar- Ja yıkandım, Kendime gelip de ayna- ya baktığım zaman, korkudan, dehşet- ten dimdik oluverdim: Abanoz gibi simsiyah kesilmiştim... Sahibem, bu halimden memnun kal- sa, mes'ud olsaydı, kaderime boyun eğecektim. Ne gezer?, Pol delikanlısı- na o güzelim koyu kumral saçlarını feda ettiği halde, vefasız oğlan papuç eskisi gibi bıraktı, atıverdi onu... Biçare sahibem günlerce iki gözü iki çeşme ağladı. Kardeşlerimin içinde elimden geldiği kadar yumuşak yumu- şak yatarak, aslâ dikilmiyerek onu #vutmıya çalıştım. Maamafih, bir ke- restinde komşulariımla birlikte kendi kendimize kıvrılmıya, büklüm bük - Yüm olmuya çalıştıkl. Fakat sahibem Jorja raslayıncaya kadar yaslı kaldı. İlk önceleri Polü unutturdu, diye Jorja minnet besle - dtm, lâkin geliniz görünüz ki gelen gi- deni arattı. Sahibem öyle sefil, öyle zavallı bir Kale düştü ki ve © kadar zok ağladı ki onu seven, ona bağlı bir cıl olmak Basebile, bir gece içinde ren- im bembeyaz oluverdi. (Hayatım sona ermiş Bulunuyor. »nun için de hakikati söylemek lâzım. ayazlanışım. sırf Hodbinliğimden ile- gelmişti. Zira bu suretle © mel'un raBi boyadan kurtulmuştum.) Fakat, sahibem -ertesi gün aynada nf görünce, bir korku çığlığı kopar- 1, ve beni bulmak ister gibi insiyakt r Bareket yaptı. Fakat kardeşlerim- 'en bir çoğunun da benim gibi ak ol- tuklarını farkeder etmez, aynanın kar- şısına çöktü. Uzun uzun düşündü. Birden sıçradı, hemen sokağa fırla- dı, ve mahud ameliyata, işkenceye bir daha uğradım. Aynada kendimi bir daha seyredince, tanımakta — güçlük çektim, Tekrar kumral olmuştum, O kadar ki aslımdan farksızdım. Artık bakılmaktan, itina |Bir gün yelek ceplerini olacak herif yüzümüze bakmaz oldu. temizlerken, beni yakaladığı gibi kâğıd sepetine at- tı, ve bir zamanlar sahibem olan alçak kadın da diğer süprüntülere karış - tırdı beni, Süprü tenekesinde canımı dişime takarak, orsa boca kâğtddan ve mavi kordelâdan sıyrılarak, tenekeden dı - şarıya süzüldüm, ve hoş kokan bir şe- yin içine düştüm, Nefis bir banyo yap- tım. Bu çorba dedikleri bir yemek imiş. Beni bir kere daha avlıyan Erik ol « du, ve dudaklarına yaklaştırdı. Beni, eski zamanlarda olduğu gibi öpecek sandım, Yanılmışım, Yüzünü buruş - turdu, ve: «Çorbada- kıl var, bu,ne kepazelik..» diye haykırdı. Bir zamanlar beni okşıyan, öpen ve göğsünde gezdiren mel'un adam, bu düşkün halimde bana böyle kaba mu- amelede bulundu, işte... Alacağını isteyen bir saka dövüldü Evvelki akşam eli, yüzü kanlar içinde bir adam ağlıyarak zabıtaya müracaat etmiş, Mustafa adında bir şahıs tarafın- dan sopa ile dövüldüğünü ve yaralandı- ğını iddia etmiştir, Müşteki, Kıziltoprakta Kayışdağı cad- desinde Sami Paşa köşkünde oturan ve sakalık yapan Şebinkarahisarlı Ahmed oğlu Hayridir. İddiaya göre Hayri, dün Kadıköyde| Rızapaga sokağındaki — müşterilerinden su parası tahsil ederken, ayni sokakta 28 numaralı evde oturan İbrahim oğlu Mus- tafaya müracaat etmiş ve borcunu öde- mesini söylemiştir. Mustafa, Hayriye pa- ra vermek istememiş ve ona küfretmiş- tir. Hayrinin de mukabele etmesi üzeri- ne Mustafa eline geçirdiği bir sopa ile sakayı dövmeğe başlamış, ve sakanın feryadına yetişen komşular, onu güçlük- le Mustafanın elinden kurtarmışlardır. Hayri zabıta tarafından Nümune hasta- nesine gönderilmiş, suçlu Mustafa yaka- lanarak tahkikata başlanmıştır. Karabükün imar plânını Prost yapacak Ankaraya gitmiş olan şehircilik müte- hassısı Prost, Karabüke uğradıktan son- ra, yarın İstanbula dönmüş olacaktır. Prost, Karabükün de imar plânımı bazır- Greta Garbo rahibe mi oluyor ?... Greta Garbonun son Tesmi Hollywoodda çok mühim bir haber do- laşıp durmüktadır. Söylenildiğine naza- ran meşhur sinema yıldızı (Greta Garbo) bir film çevirdikten sonra manastıra ka- panacaktır. Bu haber bütün sinema mu- hitlerini altüst etmiştir. Bakalım aslı çı- kacak mı?... * Holivudda “ ar ve haya .. nizamnamesi yapıldı Hollywoodda yapılmakta olan filmler son seneler zarfında çok sıkı bir sansüre tâbi tutulmaktadırlar. Amerikan sinema- cilığının (Çarı) Üünvanıni almış olan |Will H. Hays filmlerde ar ve hayayı ko- rumak için on iki maddelik bir nizamna- |me tanzim eylemiştir. Bu nizamnameyi aynen dercediyoruz: 1 — Açık saçık elbiseli genç kızlar gös- terilmiyecektir. 2 — Bacaklarını göstermek üzere etek- lerini kaldıran genç kizlar gösterilmiye- cektir. 8 — Genç kızların lâübali bir tarzda, diz kapağı üzerinden çıplak şekilde fo- tografları çekilmiyecektir. 4 — «Yelpareli dans: vaziyetinde genç kızlar gösterilmiyecektir. (Bu dansta yel- paze ile vücudün yalnız bazı kısımları gizlenmekte idi!..) 5 — Tülden hafif roblar giymiş genç kızlar gösterilmiyecektir. 6 — Seyirciler üzerinde fena hisler u- yanmasına meydan veren, onların şehvi hislerini tahrik eden fotograflar çekilmi- yecektir. 7 — Yatmış vaziyette aşk sahneleri çe- kilmiyecektir. 8 — Film için biçimsiz reklâm yapılmı- yacaktır. 9 — Filmlerin ilânlarında (fahişe) ve- ya buna benzer kelimeler kullanılmıya- caktır, 10 — Filmlerin ilânlarında filmlerin muhaverelerinden parçalar dercedilmiye- cektir. 11 — Reklâmlarda şehvet hislerine meydan verilmiyeceklir. 12 — Reklâmlarda filmin eşhası için- de: Alçak, namussuz insanlar bulundu- ğunu ihsas eden kelimeler -bulunmıya- caktır. * *Golden Boy;, filmine bir kahraman aranıyor Columbia film kumpanyası — (Golden Boy) adında büyük bir film Ççevirmek |üzeredir. Bu film çok tanınmış muhar- rirlerden Clifford Adeisin eserinden ik- tibas edilmiştir. Filmin kahramanının romanda tarif edildiği şekilde olmasını arzu eden kumpanya; beynelmilel bir müsabaka açmıştır. Dünyanın her tara- fından şimdiye kadar binlerce müracaat yapılmıştır. Fakat arzu edilen «tipe» ho- nüz rasgelinmemiştir. Kumpanıya pek ya- kında beynelmilel matbuatta başkaca tafsilât neşrettirecektir. Columbla kumpanyası bu suretle bu film hakkında şimdiden mükemmel bir reklâm yapmaktadır, * (Saba Melikesi) filmi Meşhur İtalyan sahne vâzn Carmine Gallone pek yakında (Saba Melikesi) a- dında büyük bir film çevirmeğe başlı- yacaktır. Baş rol Fransız san'atkârların- dan Alice Cocea tarafından yapılacak- lhıyacaktır. çevrilecektir. 1938 dünya güzeli Kopenhagda nasıl seçıldı" İngiltere güzeli Fransız güzeli İsviçre güzeli 1938 dünya güzellik kraliçesi seçimi 9 eylülde Kopenhagda yapılmıştır. Bu münasebetle kraliçeler şerefine muhtelif eğlence ve süareler teriib edil- tır. Film italyanca ve fransızca olarak | miştir, Resmimiz dünya güzeli seçilen Finlandiya güzelini ve diğer güzelleri göstermektedir.