Resimli Makale: Hergün Sözün Kısası Dünya birbirile Bu eksiği Uğraşırken Tamamlamalıyız Yazan: Muhittin Birçen — u dakikada dünya helecanlı bir dedikodu ile meşguldür; bütün Avrupa soluk soluğa gelmiş, «Harb mi? Sulh mu?» diye titriyor. Kim- Alâ Nüreddin, dünkü fikrasmda, parmağını en mühim yaraları « mızdan birine basıyor: Yeni yetişen nes“ lin Türk kültürüne karşı bigüneliği! se yarının ne olacağını bilmiyor ve hattâ Ben bunu ders okuttuğum mekteli a aklan emin bulu- di gençliği arasında da esefle mi Keler bei yz vir ÖĞ inim Bazeiye geeleimiz Gorki nanlar bile «ya bir deli çıkar da bir ta- 4 5 . > bii İ ir. ya göl yi, banca sıkarsa?» diye korkuya düşmek- : N Ş yp Şopenhauer'i, Niçe'yi, Fröyd'ü, Fransız, ten kendini alamıyor. j SA İngiliz, Alman ediplerini eserlerile, ters Fakat, gene bu dakikada, Avrupada > cümei hallerile, pek yakından tanıdıkları halde, kendilerine Naimadan, Evliya Çe“ lebiden, İbrahim Hakkıdan, Solakzade * den, Nabi ve Bakiden, hattâ Şinasi ile kin bir seyircisidir. Adı Türkiye olan bu Ziya Paşadan bahsedildiği zaman, yepy€" metnleketin içinde tam bir sükün ve hu- Dİ Kir şey dire gibi vinityok ve Hanlar zur havası esiyor ve gönülden kabul et-| o Herkes cennete girecek olsa cehennem İyi de vardır, kötü de, ayırd etmek sana düşer. okumadıklarını, tanımadıklarını itiraf € o sSOZz ARASINDA EN dikkatle dinlemekle beraber, gözlerinin önündeki helecanlı siyaset sahnesinin sa- miş olan,bir millet, iu sismleket Başve- Halbuki bir millet maz'sini, siyasal ve kilinin ağzından büsbütün başka şeyler sosyal tarihin! nasıl bilmekle mükellef işitiyor: ; ise, kendi kültürüne hizmetleri sebket “ «— Yeni hazırladığımız üç numaralı eee rarmarase ete remenenmmrsre see enne senea| müverrihleri, filozofları, edibleri ve plânla evvelkilere ilâve olarak dört s-) Mer 7600 metresi . Wi Vücudünün kemikli Di em eği ger ve ina Vİ 250 liraya malolan Hergün bir fıkra | Olduğundan şübhe ME er Bu sözleri söyliyen Türkiye Başvekili| Ofomobil seyahati | Edilen kız Kar a gir PR EŞ Celil Bayar, hiç gübhesiz, Avrugimren| 2 Bir Arab fıkrası yetini onların omuzlarına yükliyemeyiz. Bu da büyük bir insafsızlık olur. Eslâfın eserleri, bilhassa bunların en değerlileri eski Arab harflerile ve anlaşılması güğ bir lisanla yazılmış ve basılmıştır. Hattâ basılmış tabirini de burada hepsi hakkın da kullanamayız. Osmanlı edebiyat şah“ eserlerinden çoğu, küflü, silik, yazma ri* sale halinde kütüphane raflarında çürü- mektedir, Ve bunların istinsah edilmiş nüshaları v*rs», yanlış veya eksiktir. İşte biz bunları bu halde terkettikçe, bile hassa gençlikten bu gibi eserleri oku * malârmı vo tammalarmı İstiyemeyiz. Son bir iki yıldır, Babıâli tâbflerinin güzel ve faydalı bir hamlelerine şahid oluyoruz. Avukat Haydar Rifatla arkö daşlarının açtıkları çığırı takib (le, baf- hca kitabcılarımız, garbın eski, yeni kültür şaheserlerini dilimize çevirterek okuyuculara bol ve nefis bir manevi ziyafet çekiyorlar. Bunların sayesinde; yabancı lisanlara âşina olmıyanlar Dan- te'den, garbin en modern müellifine ka” dar, en seçkin fikir ve kalem erbabının eserleri ve hüviyetlerine âşinalık peydâ ediyorlar, Bu çok hayırlı işi kendi malımız&, kendi milli fikriyatımıza da teşmil ede mez miyiz? Nasıl ki Fransızlar, lisanı bu gün güçlükle anlaşılabiler Raböle'nin © serlerile, hiç anlaşılmıyan meşhur Ro * lan'ın türküsünü bugünkü lisa göre sadeleştirerek, yeniden basmışlar ve yap” mışlar ise, biz de meselâ (Naima) nın ta Biri, üzerinde bir pire tutmuştu. Pireye acıdı. Öldüremedi. Pencereden £ aşağı attı. Pire sokaktan geçen bir a- damın üzerine düştü. Adam kaşınma- $ ya başladı, Kaşınırken. gören biri o-İ nunla alay etti. O, bu alaya taham- mül edemedi. Bıçağın çekti. Kendi. : sile alıy edeni öldürdü. Ölenin ailesi, ; öldürene düşman oldular. Günün bi-; rinde öldürüp intikamlarını aldılar. $ Fakat bu yüzden iki aile arasındaki : düşmanlık büsbütün arttı Karşılaş- tıklar zaman biçak bıçağa geliyor- lar, içlerinden dördü, beşi ölüyordu. İngiliz otomobil (O mühendişlerinden v... aş .y. . | Cobb'un yaptığı sür'at rökorunun her! B 1600 metresi 250 liradan fazliya malol- ingiliz aşvekilinin muştur. Rökor kırdığı otomobil 65 bin İngiliz lirasına çıkmşı, 30 bin lira kadar hazır cevablığı da nakliye masrafı, mühendislerin maa-| O İngiliz başvekili Chamberlin'in, tay- $ı ve seyahat parası tutmuştur. Bu suret-| yare ile Hitleri görmeğe gittiğini biliyor- le Cobb saatte yaptığı takriben 575 kilo-| sunuz. Münich'ter Alman Cumhur baş metre sür'at için tam 95 bin lira harca- kanının hususi trenile, Berhtesgadene se- muş olmaktadır. Otomobilin ağırlığı iki| yahat eden Chamberlsin, trende, tayya- ton 750 kilodur, re seyahatinin intibalarını soranlara, gi- Resmimiz Cobb'u arkadaşı Eyston ile| yet zarif bir tebessümle: bir şose silindirini yürütürken gösteri: — Londradan güzel bir hava ile kalk- yor. tık, fakat Avrupa Ülkesine vardıktan Bayan Belkis ile milyoner mr e dl ğüi kocasının izdivacları fesih Çocuklar hangi saatlerde mi edilecek? i ve ne kadar uyumalıdır ? Kahireden Deyli Eksprese yazılıyor: ike | Londra belediyesi «Küçük çocukların #hini, bir şeri etinin yeni uyumaları için tavsiyeler» nam altında Âşık Eee buna benze dava başlamıştır. 97 yaşında bulunan | yüz lerce nüsha tabettirdiği risaleyi kadim üslübda eser! günkü dilimiz# mes'ud Başvekilidir. Dünyaya hâkim ok mak iddiasında değildir; yahud dünya üzerindeki hâkimiyetini elinden kaçır- mak tehlikelerini hisseden ve bundan dolayı kafası endişe ile dolan bir devlet adamı da değildir. Sakin bir memleketin çalışkan havası içinde, sapanla baca ara- sında bir el birliği tesis ederek fabrika yapan, liman yapan, gemi yapan, tarla genlendiren, toprak içinde gizlenmiş ser- vet damarlarına kazma ile hücum eden bir milli kalkınma hareketinin iş başısı- dır. Gece rüyalarına hâkim olan şeyler, ya servi boylu fabrika bacaları, fettan bir tabiatin göğsünde sakladığı zengin damarlaf, yahad da Türk tablatinin göğr sünde yatan tombul üzüm salkımlarıdır! Hüküm vermekte tereddüd etmiyelim: Böyle bir Başvekil olmak heri bir mâri- fet, hem de bir saadettir. Bir taraftan marifetini mütemadi eserlerile gösteren Celâl Bayar, öbür taraftan mes'ud bir Başvekil olursa haklıdır. Başvekilleri mes'ud olan memleketle- rin vatandaşları da mes'ud olurlar. Türk vatandaşı olarak bugünkü hayatımızın noksanlarından belki henüz şikâyete hakkımız vardır; fakat, dünyanın bugün- kü haline bakarak vatanımızın mevkiini düşünmeği de unutmazsik görürüz ki Türkiye, bugünkü dünyanın en sakin bir köşesidir. Eksiğimiz çok olsa da gailemiz yok: Başvekil, harb plânlarile değil, imar programlarile meşguldür ve biliyo- ruz ki Türkiye, içinde bulunduğu dünya muhitinde kendisine lâzım olan sulhü dört taraftan sağlam kazıklara bağlamış, fabrika ile, limanla, madenle, imar ve in- a ür lll ün lA aaa aa ANAMA SEL # milyoner Gallini Fehmi Paşa ile, İstan- . Resmini gördüğünüz genç güzel|uygun bir şekilde den pekâlâ bastı" mm edilmesi minin izdivacının iskat ei e - endamlı ve kumral saçlı lar. rabiliriz. e Bu vatanın kadrini bilelim ve ona bu istenmektedir. cukların âkşam 6,30 da yatağa girerek en | Onu tanıyanlar, «yeri daha ziyade hay-| İşte o zaman, gençliğimize sitem etmeli kânlarını veren hükümeti dört elle tuta-| avukat kur'an ahkâmma uyarak, müslü-| jan yedide b ” z yatağa uzanıp on bir buçuk | yılan fasilesine mensub bulunmalıdır»| Maarif Vekâleti ile tâbilerimiz elele lım. Dünya, öte tarafta, isterse boğuşsun! ei ça sast uyumaları sıhhatleri içih Zaruri gö-| demektedirler. Filvaki akrobatik dans-| vererek bu mesele üzerinde dürmalı ve Son vaziyet yukarıdaki müşahedeyi | €Vlenebilirse müslüman kadını bir erer a sayek a larda fevkelâde mehart gösteren bu genç |bu eksiği behemehal tamamlamalıdırlaN a N yaşma kadar olanlara on bir saat ve vücudü bir demeli dusuna avdet edebiliriz. bu düğünün keenlemyekün addedilmesi- 14 yaşına kadar olan çocukların da cn en ae çeri imei Berehtesgaden mülâkatı etrafındaki| 9 istemiştir. saat uyumağa kat'i #htiyaçlari vardır. bükülmektedir. kız 19 v &ıkı mahremiyetin içindeki esrara nüfuz) Fehmi Paşa Koptlar denilen Alısır hi- - - “e az li Bü ük müsabaka ve tahmin kapısından içeriye gizmeğe kanunlarında, herhangi bir, Mi-|için, hem koca, hem baba, hem de bir |Zömenlarında ekzersiz yapmakta, piyes- y çalışırken şunları söylüyorduk: KE mahkemeye müracaat ederek| kardeştir. Bana karş: beslediği sevginin sözi pr POZ söylemekte ve .J Yalnız çocuklar için 1 'an ahkâmına mugayir surette vuku-| pürüzsüz ve derinden geldiğine eminim. | Piyano çalmaktadır. e : Kp şer, habe —— - - | 25 lira, 15 lira, 10 lira ve 2 — Bahis yalnız Südet meselesi ve hat- mi Ki iz — e yaıyamıyacağımı söyle Yeni bir tedavi usulü kbelivektü Se değildir. Belkiş gazeteciye şunları'dim. ul i ve dansa, yüz- Je ii bir 5 : ia ME geniştir ve söylemiştir: meye gönderiyor. Tenis oynamıya izin Arin Böy pol hediyeler vereceğiz değilim. Benim kAf derecede param var. | yor, ve sabahlara kadar eğleniyoruz, | YaPtıysa bir türlü dindirememiş. Nihayet / den yapma el kiedeki hadi, | Ünvanı için de tamah etmiş değilim, Zi-) Fehmi Paşa ile karısı, aleyflerinde a| Kurtuluşu mehre atlamakta bulmuş. Be- seler, sızıntıların az olmasına rağmen,|"* bildiğiniz gibi, paşanın ünvanları be-|çilan dava hakkında söz söylemeği red.|hile çıkmca da sevincinden sıçramaya tahminlerimizde bulunabilecek hatanın nn ram ISTER İNAN, İSTER İNANMA! İstanbulun senede bir kere açılan «mahrukat» derdi bu yıl Arkadaşımız bu haber! nereden almıştır, bilmiyoruz, İs iki kısa cümle içinde esas itibarile bizimlİ daha yaz başınna başladı, ve gittikçe şiddetlenerek son had- | kat bizim gördüğümüz şudur: evvelce tesbit ettiğimiz üç noktayı ta- mamen teyid efti. koyuldular, ateş yapacak madde ateş pahasına çıktı, dediler. | mecburiyetindeyiz, istediğimiz kadar odun kesemeyiz, kö- Bununla beraber içlerinde biraz nikbin olanları da yok de- | mür yapamayız, Türk porasını da esirgemek bir borçtur, tün bu mesele karşısında kendi fikrini|l gildir, nitekim bu sabah bir tanesini gördük ki, kış soğukla- | memleket dışımâan yakacak getirmeyiz, o halde maden kö- bildiren bir nutuk söyledi. Açık türkçeye tercüme edersek, bu nutukta demiş olu-|| men mahrukat fiatlarının mühim mikyasta düşeceğini müj- | mahrukat fiatınm düşebileceğine inanmiyoruz, ey okuyucu İ çıkacak birden on sekize kadar numf” deliyordd, şen İSTER İNAN, İSTER İNANMA! sükün ve huzuru, bu müsmir çalışma im- Mustafa Elhefnavi isminde bir Mısırlı) asagı on iki saat, 7 yaşından küçük olan-| yanat bahçesinde olmalı, kendisi akreb,|akkını kazanmış oluruz. . yaptıktan sonra dünyanın büyük dediko-| hiristiyan erkeği ile evlenemiyeceği için, E. Talu ————— — edebilmek için, dört gün evvel, faraziye | Fistiyanları tarikatına mensubdur. nın en iyi, en müşfik adamıdır. O benim | dır. 8 yaşındanberi raksetmektedir. Boş Misir ia ie. bulan bir düğünün feshini istemek hak-| Evlenmeden evvel bazı şartlar koştum. 100 kişiye de muhtelif iş Versailles (Versay) muahedesini yeni-| , — Ben paşa ile parası için evlenmiş) veriyor. Ekser geceler de beraber çıkı- mabdhiş bir kplak ağrıma tukulumış, na şimdiden bize vözuh ile göstermiştir ki badan oğula intikal etmez. Paşa dünya-| detmişlerdir. | başlamış. Çünkü kulağının ağrısı geçmiş. konuşmayı müteakip neşredilen tebliğ dini buldu. Her vakit olduğu gibi gazeteler gene şikâyete Her yıl biraz daha seyrekleşen ormanlarımızı korumak Öte taraftan İtalyanın «Führers i, bü- rmın zamanından çok evvel kendisini hissettirmesine rağ- | mürü kullanmayı umumileştiremediğimiz reüddetçe biz yordu ki: «Il — Mesele Südet meselesi değildir; bütün Çekoslovakya ekalliyetleri ve bi- (Devamı 3 ncü sayfada)