* k Günün siyaseti apurda, ayni sırada oturuyor- v koslovakyadan, Almanyadan, İngiltere- den, Fransadan bahsediyorlardı. Yük- sek sesle konuştukları için bütün söy- lediklerini duyuyordum. * — Bu işi benim kadar iyi bilen ol- masın.. Çekoslovak henüz pek yenidir. Fazla yer tutmamıştır. Gösterişi var- dır.. çabuk çabuk bozulmaz hissini ve- rir fakat... — Fakat?. — Fakat zora gelmeğe hiç taham- mülü yoktur.. dağılrverir, — Evet, öyledir. Almana gelince... — Odaonun gibi!. — Hiç de değil. Gerçi o da pek sağ- Jam sayılmazsa da Çekoslovak'a ran gene sağlamdır.. iyi hazırlanmıştır. Dokunuverince gitmez, » — Ya Fransız?. — Onu da geç.. ne olduğunu gördük. Süsten ibaret, — Canım neye süsten ibaret olsun. — Belki hakkın var.. süsten ibaret Geğildir. Ama şu var ki çoktanberi or- taya çıkmadı. — Birdenbire çıkacak. — Hiç zannetmem. Bu kadar zaman duk. Onlar da herkes gibi Çe-|sonra mı?.. — İngilize diyeceğin yok ya! — © da Fransıza benzedi.. bir türlü ortaya çıkamıyor. — Fransıza benzemez, ne vakit olsa çıkacaktır. — Hattâ son günlerde biraz görün- dü. — Ama henüz biraz.. daha fazla gö- Tünse, — Ne olursa o zaman olur; ötekilere mefes bile aldırmaz. Bu sırada ben de söze karıştım: — Affedersiniz, dedim, konuştukları- nızı duydüm. Bu mesele beni de alâka- dar ediyor. Biri yüzüme baktı: — Siz de kumaş mi? — Efendim?... — Biz İngiliz, Fransız, Al1man, Çe- koslovak kumaşlarından bahsedivor- duk da.. — Yal... Bense onların bugünkü Avrupa siya- setinden bahsettiklerini zannetmiştim. İsmet Hulüsi tüccarısınız öyle —T e — A L Bunları biliyor mu idiniz ? — | Aslan ehlileştirilebilir mi? KGNŞ Yırtıcı hayvanların şâhı addedilen aslana bir mürebbi tarafından muhte- lif oyunlar yaptırtıldığını at cambaz- hanelerinde görmüşsünüzdür. Fakat as- lan bu vaziyetlerde korkunun tesiri al- tındadır, verilen emirleri küçük yaşın- danberi çok dayak yediği ve yıldığı için kerhen yapmaktadır, hakikatte kedi, köpek gibi ehlfleşmiş değildir. Bunun- la beraber bir İngilizin iddiasına inanı- lacak olursa karakter sahibi bir adamın aslanı ehlfleştirmesi mümkündür, nite- kim bu zatın evinde serbest serbest do- Jaşan, sofrasında yemek yiyen, hattâ geceleri odasında yatan bir aslan var- dır. İngiliz aslanı bir haftalık iken a- mış, südle besliyerek büyütmüştür. Şimdi en sadık dostu odur. İki mektub, İki cevab Beyoğlunda oturan bir genç kız müşkül vaziyette, fikir soruyor. An- lattıklarını kısaca hülâsa etmek ka- bil: 21 yaşındadır, mühimce bir iş- de , İçtimal mevkil İyi- dir. Karşısında bir erkek vardır. Ya- Şı 35, tahsili mükemmel, kazancı da yüksek. Genç kız bu erkeğe müte- mayil, onun da kendisini sevdiğini sanıyor. Fakat aralarında hiçbir ke- lime teati edilmemiştir. Genç kızın suali iki cebheli: | — Açılmakta ön ayak olayım mı? 2 — Adamın tekliflerini kabul e- derek ara sıra birlikte gezmeye gi- deyim mi? diyor. , * Her iki suale de menfi olarak ce- vab vermekte tereddüd edilemez. | — Bir erkek kendisine aşktan bahseden genç kızı evvelâ kadınlık gururundan mâahrum addeder, sonra da ayni kelimeleri başkasına da söy- lemiye müstaid görür, haksız değil- dir, 2 — Şimal memleketleri ile İngil- terede ayni muhite mensub bir genç kızla bir genç erkeğin gündüzleri / “ Kazak ,, neye derler? «Kazak» — keli. nesi aslında si- tında kâin arazi- de olturan bir kı- Sım halka bu isim verilmiştir. Aslen Blavdırlar, yalnız damarların- da Türk - Tatar kanı da vardı. «Kazak» lar eski zaman- larda yarı müstakil bir hayat yaşarlar, bazan Moskov, bazan da Leh kralları hesabına çalışırlardı, hattâ bir aralık Türkiyeye geçerek burada tavattun et- meleri de bahis mevzuu olmuştu. Son- raları tamamen Rus idaresine geçtiler ve Rus süvari kuvvetinin belkemiğini teşkil ettiler. Rus ihtilâlini müteakib bir aralık Sovyet ordusunda yerleri kalmamıştı, fakat bugün gene eskisi gi- bi Rus süvarisinin mühim bir kısmını Kazaklar teşkil ederler. küçük bir gezinti yapmaları fazla te- kerrür etmemek şartile tabii görü- lür, cenub memleketlerinde arala- rında bir flört başlangıcı olduğu şüb- hesini uyandırır, bizim gibi içtimal hayata yeni atılmış olanlar arasında ise «damgalanma» tehlikesi doğurur. Genç kız mektubunda: — Bu gezinti teklifinden maksad istifade etmek değil, sırf konuşmak, anlaşma ihtimalleri olup olmadığını araştırmaktır, diyor. Hiç şübhesiz, zaten ben, başka türlü konuşan er- kek olduğunu görmedim ki., * İçgüveysi girmek isteyen genç.. ' Şöyle bir mektub aldım: x912 de doğduğuma göre 26 yaşın- «dayım. Orta boyluyüm, koyu kum- eral saçlı ve elâ gözlüyüm. Tahsilimi «Yugoslavyada yaptım, buraya yeni «geldiğim için kazancım şimdiki hal- «de vasat derecede. Fakat artacağını «ümid ediyorum. «Maksadım iy$ bir alleye içgüvey- «si olarak girmektir. Acaba bulabi- «lir miyim?» Ben içgüveyliği meselesini Büyük muharebenin hallettiği zahabınday- dım. Delikanlının adresi bende mah- fuz. Eğer zahabımda aldanmış isem kendisine bu sütunlarda cevab veri- rim, Veya ehemmiyeti derecesine göre adresine yazarım, Kadın Köşesi Yüz güzelliği Kadın yüzünü en çok yaşlı gösteren nedir ? Nasıl giderilir? cinayetinde kadın parmağı olduğu meydana çıkarıldı Galibin eniştesini kardeşinin ve karısının teşvikile öldürdüğü sabit olarak her iki kadın da tevkif edildiler Çemberlitaşta İplikci hanında Ali is-|da, kendisini işden çıkartan hamallaf minde bir gencin, eniştesi Ahmedi bı- İkâtibi Hasanı bıçaklıyarak öldüren ha* çakla yaralıyarak öldürdüğünü dünkü (mal Yusuf, Ağırcezaya taammüden kâ“ sayımızda Hâdise etrafında müddetumumi mu- avini Orhan Köni tarafından başlanan bazırlık tahkikatına dün de akşama kadar devam edilmiş ve geç yakit neti- celendirilmiştir. Sultanahmed 3 üncü sulh ceza mah- kemesine verilerek sorguya çekilen A- Dikkat ediniz, ne göz kenarı, ne alın, ne de başka taraf çizgilerinin, kadın yü- zünü, sarkmış adaleler kadar yaşlı gös- termediğini göreceksiniz. Adalenin sark- ması yalnız bir yaş meselesi değildir. Da- ha pek genç denecek yaşlarda yorgunlu- Bun, hmalin, hastalığın - tesirile yüzün körpeliğini, katılığını kaybetmeye baş- ladığı, çizgilerinin bozulduğu çok görü- lür. Bilhassa çene ve yanak etleri pek Vi . mlzı:hîı'un yeğgâne ve en müessir ilâ- dıdır. Fakat herkesin «güzellik müesse- sesi» ne gitmek için ne vakti, ne de büd- cesi müssid değildir. Bahusus ayni şeyi evde bir krem parasile yapmak durur- ken neden boş yere vakit ve para harca- malı, &. İyi cins besleyici bir krem alınız. b. Bir de dirseklerinizi rahatça dayı- yabileceğiniz (ne pek yüksek, ne pek al- çak) bir masa hazırlayınız. Meselâ: Tu- valet masanız... Hazır aynanız da önü- nüzde olur. Nasıl olsa masaj yaparken aynaya bakacak değil misiniz? Dirsekle- rinizi bu masaya dayadıkça — kollarınız | yorulmaz, Musajınız on dakika sürecek-| sırada Ahmed yaralanmış. Fakat, yara- Lyan kim, bilmiyorum. Her halde, ben değilim. Tahkikatın tekemmülü neticesinde, suçlunun karısı Emine ile kız kardeşi- nin de, cinayette rolleri olduğu, Aliyi suçu işlemeğe tahrik ve teşvik ettikle- ri anlaşılmıştır. Bu suretle müddelumumilik, her iki kadın hakkında da şeriki cürüm sıfati- le takibata başlamış ve ikisini de sor- guları yapılmak üzere 3 üncü sulh ceza hâkiminin huzuruna çıkartmıştır. Ya- pılan sorguyu müteakib, hâkim Alinin kız kardeşi ile karısının da tevkiflerine karar vermiştir. Suçlular, cürmü meşhud kanunu hü- kümlerine göre, Ağırcezaya verilmiş- lerdir. Muhakemelerine bugün başlak- nacaktır, Hamallar kâtibini öldüren hamal 12 sene hapse mahküm edildi Te SAi Üü d ea lngılızlgr mühim miktarda 2. Masanızın yüksekliği, dirseklerinizi incir aldılar (üstüne koyduğunuz vakit avuçlarınızın |tam çenenizin altına gelmesine müsald| 4a bir tedkik seyahati yapan İngiliz is- olmalıdır. Bu vaziyette hiçbir tarafınız | tihlâk kooperatifleri mümessillerinden gergin durmamalı, gevşek ve rahat Ol-| mürekkeb bir heyet, hafta sonunda Lon- malıdır. draya hareket edecektir. İngiliz koope - 3. İki avucunuzu çenenizin tam orta- | ratifçileri, İzmir mıntakasında dört mil- sında birleştiriniz. Oradan itibaren ku-| yon liralık Iş yapmıştır. İngilizler yakın- laklara kadar bütün çene kemiğini hafil | da mühim bir parti üzüm işi için müza - hafif sıvayınız. Bu hareket boyuna yakın | kerata girişeceklerdir. Fkatlarda yakın- adalelerin sarkmasına, çene altından çe-|lık vardır. ne a i olur ve başlı ğ dd L L YU RRM # PZirüal (Bankasinı boğdayları ofise devredildi 4. Yalnız çene etleri sarkmaz, Yanak- vaktindi ö 'kabilirler. :n?ükmkîm?wmah 'Toprak mahsulleri ofisi İstanbul devir i ü komitesi dün işini bitirmiş ve Ziraat Ban- ikinci ve üçüncü parmaklarile bütün ya- kası elindeki buğdayları tamamen tesbit nağı burun yanından şakaklara doğrü yarım daire şeklinde oğmalı. Si âzaları bugün İzmir vapurile İzmire Her sabah on dakikanıza ve birkaç ay- e $ l 5e da bir kutu kreme malolacak bu bıdtmw hdi Komit u'd.mbul- cek en kat'i ilâçtır. Ui tekdür bünelklirr Bir Amerikan firması halı alacak Pardesil yakası nasıl bir müessese İzmirden mühim mikdarda temizlenir? halı almıya talib olmuştur. Fiatlarda he- nüz bir yakınlık elde edilememiştir. 4300 'Temiz bir bezi sirkeye batırıp bütün | kilo tutan bu halı partisi elden çıkınca yakayı silmeli. Sonra da kuru bir bezle|halı piyasasında büyük bir ferahlık mü- kurutmalı. şahede edileceği şüphesizdir. Bir müddet evvel Unkapanı civarın- | vam etmektedirler. e — e — — — — İzmir (Husust) — İncir mıntakaların-| Urfa (Husust) — Urfadan geçen Kat İzmir (Husust) — Amerikada büyük | metindeki buz dolabı yandıktan sonra yal” sigortacızdir! tilden idamı talebile verilmişti. Uzun müddet devam eden muhake" mesi, nihayet dün neticeye varmıştif. Ancak, muhakeme sonluunda Yusufuft fiili taammüden katil şeklinden çıkmıi$ | ve ceza kanununun 448 inci maddesin€ | göre, kasden öldürmek şeklinde görüF müştür, | Mahkeme, maktulün fiilin işlenişine deki tahriklerini hafifletici - sebebler” den sayarak, Yusufu 12 sene müddet” le hapse mahküm etmiştir. a Bir kadın evinde ölü olarak bulundu Müddetumumilik şübheli bir ölüm | hâdisesinin tahkikatına el koymuştur. Şehremininde, Melek hatun mahaller sinde oturan Sıdıka isminde bir kadı” nın, dört gündenberi evden çıkmamasi nazarı dikkati celbetmiştir. Nihayet evden sokağa doğru bir ce“ sed kokusu da yayılınca, şübhe büsbü” | tün artmış ve polis memurları evin F çersine girmişlerdir. Bu suretle Sıdıkanın yatağında ÖF | müş bulunduğu görülmüştür. Cesediti ağzında büyük bir kan parçasının bu* lunması ve kocası Mustafanın da dörü gündenberi eve uğramaması şübheyi — davet eder mahiyette görülmüştür. # Cesedi muayene eden adliye doktorü Enver Karan, morga nakline karar ver” p. miştir. Adliye ve zabita, tahkikata de” — İ gaa d Urfanın Karakoyun suyu üzerinde bir köprü yapılıyor — rakoyun suyu üzerinde bir köprü ku * Tulmaktadır. Bu köprünun inşaatı bi” tince belediyenin önünden geçen Alâ* türk caddesile, Saray önündeki cadd€ | birleşecektir. Köprü etrafındaki binâ* ların yıktırılmasına başlanılmıştır. Urfa ve civarında mahsul çok iyi | Urfa (Hususi) — Urfa ve civarındâ — bu sene mahsul çök iyidir. Gerek UT fada gerekse kazalarında tüccarlar t4” rafından mühim mikdarda buğdaf mübayaası yapılmaktadır. Ayrıca d hükümet tarafından buğday alımı baf” lamıştır. i Bir benzin deposunda yangın çıkti Dün Beyoğlunda bir yangın başlangıcı 07 — muştur. 'Tarlabaşı caddesinde 101 numaralı Badıği — aid benzin deposunda fıçıdan depoya benzli — Böşültiirken yerde duran hortumun ağıtli” dân sızan benzin ateş almışlır. Hemen yetir — şen itfaiye, 260 kilo benzin ve 350 lira K” gn söndürmüştür. Dükkân 'Tahkikat yapılmaktadır. sabıkalı Hakkı, sebze halinden w::ıunu çalıp kaçarken suç Üstü yakalâi" İ mıştır. iki ahbab çavuşlar: Komşu rekabeti