Hergün Balkanlılar arasında Turizm Yazan: Muhittin Birgen awası gekliği zaman Balkan- larm devlet adamları, matbuat mensubları yüksek sesle söylüyor ve if. tihar ediyoruz; «Balkan devletleri ara- sında derin bir dostluk ve menfaat bir- Hği temsil eden, Balkanların sulh ve sü- künu, Balkan devletlerinin tam istiklâl- lerini temin eyliyen Balkan Antantı alt- mış, yetmiş milyonluk bir camiadır!» di- yoruz. Yakın bir zamanda Bulgaristanın da iltahikle büsbütün - kuvvetleneceğini ümid eylediğimiz bu antant hakikaten gerek Balkanların ve gerek Avrupanın tarihinde büyük bir hâdise, hattâ bir in- kılâb demektir. Fakat bunun yalnız söz- de ve fikirde değil, hayatta da tahakkuk etmesi ve yerleşmesi şartile! Bugünlük bu fikir, Balkan devletleri- nin mes'ul adamlarının kafalarında ve gönüllerinde yaşıyan bir fikirdir. Bal- kanların bütün siyaset muhitlerinde bir zamandanberi kuvvetle varlığını göste- ren bu fikre yüksek seviyedeki Balkan —— ——— ——0 —— — — —. yol münevverleri de kuvvetle jştirak — edi- yorlar. Fakat, bunlar kâfi değildir. Bal- kanlılık fikri, tedricen, bütün münevver- ler muhitine ve hattâ halk kütlelerine doğru nüfuz etmelidir. Eğer Balkanlılık fikrinin hakikaten yürümesi ve büyü- mesi lâzımsa, eğer Balkanlarda, Balkan devletlerinin. ve Balkan milletlerinin karşılıklı tesanüdleri üzerine yeni bir Avrupa kudreti kurmak matlub ise bu fikri devlet adamlarının ve matbuat un- surlarının kafalarından alıp bütün küt- lelere doğru götürmeğe ve en uzak köşe- lere kadar sokmaya ihtiyaç vardır. * İtiraf etmeliyiz ki bu sahada henüz büyük bir şey yapıldığı yoktur. Bu iş için her memleketin matbuatı tarafından yazılan yazılar veyahud devlet adamları tarafından söylenen sözler bu büyük da- vayı tahakkuk ettirmeğe yarıyacak olan geniş bir faaliyet sisteminin ancak - bir safhasını toşkil eder; alt tarafını işlemek ve bu memleketler halkı arasında geniş temas imkânları ve evvelâ x ra da sevişme vesileleri vermek | Meselâ, şöyle tasavvur ediyorum: Beş Balkan devleti aralarında — anlaşıyorlar. Her sene turizm mevsiminde Balkan memleketleri vatandaşlarının — Balkan memleketlerinde dolaşmalarını temin e- decek bir takım tedbirler alıyorlar. Bu tedbirler de şunlardır: Evvelâ bir Balkan pasaportu; bu pasü- port, yalnız Balkan memleketlerinde ya- pilacak ve hiç olmazsa bir Balkan mem- leketinde lâakal on beş gün oturmakla | mukayyed bulunarak yapılacak seyahat- lerde kullanılmaya mahsustur. Bu pasa- portu devletler, kendi vatandaşlarına u- fak bir masraf mukabilinde verirler. An-ı cak bu pasaportlar, yalnız turizm mev- simine, yani haziran, temmuz ve ağustos | aylarına münbasır kalır, Saniyen, bu pasaportlar meccani ola- rak vize edilir. Salisen, Balkan turistlerinre mahsus olarak vapurlarda, demiryollarında ten- zilâtlar yapılır. Rabian, Balkan pasaportunu hâmil ola- rak seyahat edecekler için sade devlet idaresi altında bulunan miülesseselerin değil; otel, pansiyon, kür evleri ve lokan- talarla gazinoların da umumi tarile üze- rinden tenzilât yapmaları temin edilir. Bu gibi tedbirlerle ucuzlayan turizm de bu memleketlerde ciddi bir inkişafa mazhar olur, a, BöN- * Balkan — memleketlerinin hangisine baksanız turizm bakımından çok entere- san yerleri vardır. Tarih tabil güzellik, istirahat ve eğlence itibarile Balkanlar. da güzel yerler yok değildir. İstanbul ve civarının güzellikleri, Romanyanın moeş- hur sayfiye muhitleri, Yugoslavyanın | Dalmaçyası ve Bledee gölü, Bulgarista- nın Varnası, Tırnovası, Balkanları, Yu- nanistanın Atina civarı, Kifisyası, O gü-| zel Korfosu, hülâşa hangi memlekoto ba- kilsa güzel veya entorosan bir yeri, bir| köşesi vardır. Buralarda yapılacak — tu- rizm herkesi alâkadar eder. Bunlardan hâsı) olacak faydaları da sayalım mı? Bir kere Balkanlılar birbir- lerini tanırlar. Meselâ görürler ki bir. Alman kadınları Reverans Yapamıyacaklar Alman hükümeti kadınları alâkadar e- den yeni bir karar vermiştir. Bu karara göre bundan böyle ecnebi hükümdar a- ileleri efradından birile karşılaşacak, ko- nuşacak olan yüksek sosyeteye mensub Alman kadınları, reverans yerine resim- de gördüğünüz şekilde, sağ kollarını dir- | sekten kırarak ve yukarıya kaldırarak selâm vereceklerdir. Türk şarkısı ile bir Sırb ve Bulgar şar- kısı, bir Atina veya Rumen havası ara- sında pek az fark vardır. Sonra Balkanlıların paraları Balkan- larda kalır. Bu kalmayı temin için boş devletin karşılıklı bir turist döviz kredi- leri açmaları bile mümkün ve hattâ el- zemdir. Bu sayede her memlekette ha- reket artar ve ekseriya birbirlerine vere- eekleri dövizler birbirlerini karşılayıp kapanır ve Bulgar Türk parasile Türki- yede, Türk te Bulgar parasile Bulgaris- tanda iktısadi harekete yardım — etmiş olur! * Türkiye turist bürosunun reisi bulu- nan Vedad Tör bu fikri kolaylıkla anlı- yacak ve bu esaş üzerinde işliyecek bir kafadır. Acaba bu istikamete giden bir teşebbüs alamaz mı? Bu teşebbüsün Tür- kiyeden çıkması ve mevzuun bir Türk teklifi üÜzerine işlenmesini gönül çok arzu eder, Muhittin Birgen İSTER Kınahadada oturan bir okuyucumuz anlattı: «— Bir vakitler İstanbul çöpleri Mecidiye ki toplanıyordu, Mecidiye köyünden başlıyarak tâ Şi dar bütün semtin büyük bir sinek hücumu altında kaldığı söylendi, biz içinden şikâyet çıkan mıntakaya 20, 30 kilo - metre uzakta, hâdisenin inkişafını sükünetle takib ediyor- İSTER îl:ı.-mçıhpuyın çabuk paslanır, çok çalışan çabuz ez İnsan da bir makinedir —& . Resimli Makale: ç ık En fazla dayana: muayyen zamanda eee AA Hergün bir fıkra Senin biletini düşürdüm İki İskoçyalı vapura - bineceklerdi. İskoçyalılardan biri, bilet parasımı ö- kine verdi: — Kendi biletini alırken benimkini İ de alırsın! Dedi. Vapura bindikleri zaman bi leti sordu: — Benim bileti de aldın ya? — Tabil aldım, Ceplerini aradı, ancak bir bilet bul düu. — Senin biletini düşürdüm. —— Diülşen biletin benim biletim ol duğunu nereden bildin. İki bilet bir birinin ayni değil mi? — İki bilet Dbirbirinin aymi ama, ben kendi biletimi düşürecek kadar ! aptal değilim, Düşen bilet elbette se- ! i i ; ! İ İ İ ! | İ ? atakidir. Tabaeslerea ei Tek bacaklı dansör Harry Hall tek bacaklı dansör lâ - kabile şöhret bulmuştur. Filhakika da ha küçük yaştayken bir ameliyat neti- tesi sol ayağını kaybeden dansür, şim- di haftada 1200 lira zanmaktadır. Kendi kendisine dansı öğrenen, güzel şarkılar söyliyen dansöri Amerikanın en sevilen simalarından biridir, Valansıyada lüks bir otelin bir günlük ücreti: 20 sigara Son günlerde, Valansiyadan Londraya dönen bir İngiliz, Valansiyada herhangi lüks bir otele indiniz mi, banyolu bir o- dada oturmak; sabah; öğle ve akşam ye- meklerinden istifade etmek şartile, bu lüksü, 20 sigara ile karşılıyabileceklerini || söylemişt İNAN, İSTER duk, çöz dışında şliye Ka- denize dökülmekte, İNAN, İSTER ğ n motörler muayyen zamanda çalışıp, durdurulanlardır. | 40,000,000 gaz Maskesi işe Yaramıyacak mı? Bayılanlardan biri İngiltere hükümeti bir harb vukuunda kullanılmak üzere 6 milyon İngiliz lira- sına mal edilen 40 milyon gaz maskesi yaptırmış, ve depolara yığmıştır. Londrada çıkan Daily Express gazete- si, sivillere dağıtılacak olan bu maskele- rin müessiriyeti hakkında bir fikir e- dinmek istemiş bir tecrübe yaptırmıştır. İçinde arsenik gazı buluman bir odaya 14 tane gaz maskeli insan sokulmuş, netice- de bunlar, muhtelif fasılalarla gazdan mütcessir olarak bayılmışlardır. 15 ülkeyi bedava dolaşmak için bahse giren mühendis Danimarkalı mühendislerden biri ar kadaşlarile bahse tutuşmuş, — ve 2000 İngiliz lirasına 15 ülkeyi yaya dolaşa- ınına asla para almadan — seyahate çıkmıştır. Yollarda kartpostal satarak, elinden gelen işleri yaparak para te - min etmekte veyahud Danimarkalı va- pur acentalarımın verdikleri bedava bi- letlerle seyahat etmektedir. Seyahati 7 yıl sürecek, muvaffak olamadığı tak- dirde 250 İngiliz lirası kaybödecektir. Mühendis şimdi Londrada bulun - maktadır. Beş sene sonra ülkesine va- racağını uman mühendis, Amerika ve Japonyayı da dolaşacaktır. Acaba hangi kitabdı? İngilterede Wellingboroughta — zengin bir köşke giren hırsızlar, bazı kıymetli eşyalarla, 11 bin cildlik kütübhaneden tek bir kitab çalarak kaçmışlardır. İNANMA! erin denize dökülmesi teklif edildi, tabil bunu da ayni sükünetle karşıladık, meğer kabak bizim başımızda patlhıyacakmış. Şimdi İstanbul çöpleri Adalar açığında fakat cereyana tâbi olarak bizim ada- mıza gelmektedir. O derecede ki bir vakitler Şişli semtini feryad ettiren sinek hücumu bizde başlamıştır, kıyılarımızı kadar sürüklenen müzahrefat ta caba..> İNANMA! Sözün Kısası İki kalbli adam E Talu ünyanın bilmem neresinde iki kalbli ».. adam türemiş. Bu- pa dair olan haberi gazetelerde okuyun- a içime bir merak ârız oldu. İşim olma- Bâ ve bizim özel finans bakanı izin verse, Mmutlaka ben bu adamı görmeğe, bir müddet yanında oturup kendisini tedkik etmeğe giderdim, İki kalbli adam, heşabca bu, çift us- kurlu gemi, yahud ki çifte motörlü tay- yare gibi bir şey olacak. Yani sür'at ve mukayvemet ,hususunda — diğerlerinden fstün. Yürek, biraz da cesaret remzidir. Yal- nız cesaret mi ya? Birçok şeyler, mezi- yet veya kusur, hep yürekle ifade edilir, Şu halde, çift yütekli adam aç bir aslan- la pençele kadar cesur, faka! diği bir kadının ayakları altında sür cek kadar cebin ve zayıf, öfkel Bi b kimseyi dişlerile par ci olabilir. Sonra, merâk ettiğim cihetlerden biri de şudur: Acaba bu adamın her iki kal- bine ayni dimaği hücreler mi kumanda ediyor? Yoksa, son sistem gemilerde ol- duğu gibi biri tornehed işlerken, öteki tornistan edebiliyor mu? Eğer ikisinin de beraber İşlemek zaru« reti varsa, bu belk! esenlik bakımından faydalıdır. Fakat doğrudan doğruya kal- bi ilgileyen maddi, manevi l müvacehesinde, zavallı adamcağızın va- ziyetini düşünüyorum da, içimden acı- mak geliyor. Yok, eğer bu iki kalbden her biri hare- kâtında, duygularında müstakil ise, o za- man biri diğerinin elemini tadil eder, ben de sahibine karşı sonsuz gıpta duya- rım. Maamafih, ne de olsa, böyle ıki kalk sahibi olmak, ve bunları lâyıkile idara edebilmek hayli güç bir mescledir. Ve ben, iki kalbe malik olmaktansa, yüzünden bin türlü eza ve işkence çekti- ğim biricik kalbimi de üste verip rahat yaşamağa çoktan razıyım! E. Talu — Küçük itilâf konferansı Prag 20 (A.A.) — Krofta, berabe - rinde nazırlardan Jimo, müsteşar Ray- ser ve hususi kâ küçük itilâf konferansında hazı hınmak üzere Bled'e hareket etmiştir. İcağını iddia etmiş, Mühendis şimdiye | İkadar 15 bin kilometre katetmiştir. Va | lapo_nyada 10 bin ev su altında kaldı 'Tokyo 20 (ALA.) — Altı hafta için- de üçüncü defa olarak şiddetle yağan yağmurlar neticesinde Kebe'de on bin €ev su altında kalmış, ayni zamanda Ko be ile Şinamoseki arasındaki demiryo- lu münakalâtı kesilmiştir. Ankarada seyyar Sebze satıcılığı Nizam altına alınıyor Ankara 20 (Hususi) — Ankara be « lediyesi seyyar sebze ve meyva satıcı- lığını bir nizam altına koymak için ted bir almıştır. Beyyar sebze ve meyva satıcıları, lâstikli el arabaları yaptıracaklar ve muayyen bir kıyafet — taşıyacaklardır. Bu arabalar ana caddeler — müstesna, şehrin her tarafında dolaşabilecek ve durabileceklerdir. Satıcılar, -satıları « nı pazarlıksız ve etiketlerine göre ya- pacaklardır. — —— Gayrimübadil komisyonları hemen toplanacak Gayrimübadil ye eden kanunun t tbik sureti hakkın- da hazırlanan talimatnamenin Vekilles Hey'etinden çıkarak mer'iyet mevkils ne girmesi gayrimübadil işlerinin bit an evvel halli bakımından alâkadarlar arasında memnuniyet uyandırmıştır. Tesviye işlerine başlamak üzere def terdarların riyasetinde teşkili mukar rer olan komisyonlar, bugünlerde he -« men faaliyete geçeceklerdir.