Deniz ve denizcilik: Deniz kuvvetlerinde büyük gemilerin kıymeti Büyük harbde Alman denizaltıcıları, muvaffakıyetlerini, limanda duran büyük Alman gemilerine medyun- durlar. Eğer bu büyük gemiler olmasaydı, İngilizler Alman denizaltılarını limanlarda tıkayıp bırakırlardı İngilizlerin büyük gemile rinden biri seyir halinde Büyük harbden evvelki devirlerde|pon harbinde ve ne de büyük harbde bir çok memleketler kara ordusu veya kara kuvvetlerile dünyayı istilâ ede - bileceklerini zannediyorlardı. Meselâ Napolyon fevkalâde olan ordusile dün- yayı istilâ etmeği tasavvur etmişti. A- şağı yukarı ilk Osmanlı hükümdarları da bu fikre bel bağlamışlardı. LÂ - kin iki mühim harb milletlere denizin ehemmiyetini anlatmış ve büyümek is teyen milletlerin mukadderatını deniz- de aramalarına işaret etmiştir. | — Fransa inkılâb harbleri. 2 — Büyük harb, . Malümdur ki Napolyon İngiltere â- dalarını istilâ etmek isteyip muvaffak olamayınca: «Bana Manş denizinde bir günlük hâkimiyet — verin, İngiltereyi mahvedeyim!'» demişti. Sözün kısası o zaman Napolyonun müdhiş addedilen kara kuvveti İngil- terenin hayat bağları olan deniz yol - larmı kesememiş ve onu — öldüreme - mişti. Büyük harhde de böyle oldu. Da ha ziyade denizde kuvvetli olan itilâf devletleri, karada kuvvetli olan mer - kezi devletlere üstün geldi ve büyük harbin neticesini deniz kuvvetleri ha - zırladı. Meydana çıkan hakikat Gerçi, 1918 den sonra, karada kuv- vetli ım veya tayyareye ehemmi - yet verelim diyen hükümetler hemen ekseriyeti teşkil ediyordu. — Fakat bu gün sahili olup da denizin — kıymetini anlamıyan ve ona ehemmiyet vermi - yen bir hükümet kalmamıştır. Ulu Ön- derimizin yüksek işaretleri — üzerine Türkiye Cumhuriyeti hükümeti de bu 'yola girmiş ve bu suretle milletin par- lak istikbaline doğru en kuvvetli adım atılmıştır. Çünkü dünya sulhünün ha- tırı sayılır bir deniz kuvvetine malik olan Türkiyeye ihtiyacı vardır. Bu ih- tiyacı bize Boğazlar ve servet dolu top raklarımız gösterir, Niçin büyük gemi lâzımıdır? Tarihte büyük gemi - küçük gemi münakaşası çok uzun sürmüşlür. Gerçi bu devamlı münakaşalar arasında bir çok deniz harbleri olmuş ve büyük ge- minin ne kadar lüzumlu bir tip olduğu anlaşılmıştır. Lâkin yeni nazariyeci - ler bilhassa memleketlerin maliyesile meşgul olanlar küçük gemilerin tesi » n kurtulamamışlar — ve Jece mensup oldukları milletlere felâket ha zırlamışlardır. Fransanın eJeune eco- le - yeni mekteb> nazariyesi hatırlar- dadır. Onlar ufak gemi yapmak isti - yorlar ve bunlarla düşmanın harb ge - milerini değil, ticaret gemilerini imha etmek istiyorlardı. Fakat ne — Fransa büyük inkılâb harblerinde, ne Rus - Ja bu nazariyenin doğruluğu — meydana Büyük harbde Alman denizaltıcıla- rmı, muvaffakiyetlerini, Hmanda duran Alman büyük donanmasına medyun - durlar. Eğer bu büyük donanma olma- saydı İngilizler Alman limanlarına ka- dar gelirler ve yüzlere baliğ olan de - nizaltıları Emanda tıkarlardı. Donanma varlığı Büyük gemiler, donanmalar ve hat- tâ memleketlerin siyaseti için, bir gizli kuvvettir. Gizli kuvvet diyoruz, çünkü onlar yalnız harbde değil, sulh zama - nında bile memleketlerin — siyasetine kuvvetli yardımlarda bulunurlar. İtal- | şi 'yan - Habeş davasında İlalyan donan- masının, — muharebe yapmaksızın, yaptığı yardım cephede göğüs göğüse dövüşen ordunun yardımından çok faz ladır. Acaba bu hakikat inkâr edilebi - lir mi? Şayed İtalya yalnız ufak gemilere malik olan bir donanmaya sahib olsay- dı yukarıda tebarüz ettirilen doğrulu - ğun meydana çıkarılması güç olurdu. Tarih bunun gibi bir çok derslerle dolüdur. Gerçi deniz kuvvetleri büyük masraflarla meydana gelir;” bilhassa büyük gemilerin kıymet ve bakımı mil yonlar değerindedir. Fakat büyük, re - faha kavuşmak ve mes'ud olmak iste - yen milletler bu masraflardan çekin - memelidir. Çünkü büyük gemilere sar fedilen paralar, sokağa atılmaktan da- ha ziyade, bankaya konulmuş iş ya - pan paraya benzerler. Şunu da düşünmelidir: İstikbalde har bi göze alan bir hükümet harb için ne kadar bir malt hazırlık yapmalıdır? Büyük — harbden evvel — hazır- lanan stokun — lâhzede bittiği ve bü — meş'um — harbin — mil- yarlara mal olduğu — göz önünde tu - tulursa, ölümle bitmesi daha kuvvetli olan, istikbal harblerinde masrafın çok daha fazla olduğu meydana çıkar, Sulh zamanında donanma yapmak | için verilecek para, yukarıda anlatılan masraftan daha azdır. O halde bu ha - kikat bize, büyük gemi için, verilecek paranın yerinde bit masraf olduğunu anlatır. Komşulara bir bakış Büyük olsun, küçük olsun anlayarak deniz kuvveti yapan memleketlere ba- kacak olursak hepsinin kuvvetlerini de | bir esasa islinad etlirdiklerini — görü -i TÜZ, Bu esas nedir? Şüphesiz büyük ge- mi... Çünkü büyük gemi deniz kuvvet- lerinin temelidir. Onsuz yapılan deniz kuvvetleri çabuk yıkılır. Meşhur Cu - ae HOLANTSE DANK ÜNİNV mileri battıktan sonra küçüklere firar etmekten başka iş kalmamıştır. Bugün büyük devletlerden — başka, Arjantin, İspanya, Rusya gibi hükümet ler de donanmalarını böyle — kuvvetli bir temele istinad — ettirmişlerdir. Biz de Yavuza malik olmakla bu devletler arasında bulunmaktayız, Lâkin ikinci bir Yavuzun Türkiye — Cumhuriyetine yapacağı hizmet, tek Yavuzun hemen hemen beş mislidir. Haklı bir sual Büyük geminin adedi bir tane ar - tınca gemilerin yaptığı iş neden bir - denbire yükseliyor Bu suale cevab ve rebilmek için deniz harb nazariyeleri - ne kısaca bir göz atmak — lâzım gelir. Karada olsun, denizde — olsun küvvet temerküzü diye bir mesele vardır. O da şudur: Düşmanı, kuvvetlerini tak - sime mecbur etmek ve bütün hamle - lerimizle düşmanın en zayıf yerine çul lanmak. Bu işi yapmak denizde, karada ol - duğundan, daha çok zordur. Karadaki dağlar bayırlar işi — kolaylaştırırlar. Deniz ise bu gizli faaliyetlere imkân vermez, Yalnız sevkülceyş sahasında düşmanı kuvvet ile ayırmağa mecbur etmek mümkün olabilir. Elimizde ne ka dar büyük gemi olursa, düşmanın o ka İSTANBUL 21 Ağustos 1938 Pazar ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- diz1306: Plâkla 'Türk musikisi. 1330: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: naklen. Cemal Kâmil ve arkadaşları tara- fından Türk musikisi ve halk çarkıları. 20. 40: Hava raporu. 2043: Ömer Rıza Doğrul karafından arabca söylev. 21: Saat âyarı. Or- kestra. 2130: Akile ve arkadaşları tarafın- dân Türk musikisi ve halk şarkıları. 22.10: Opera ve oöperet parçaları. (Plâk). 22.50: Bon haberler ve ertesi günün programı. 29: Sant * £8 Ağustos 1938 Pazarlesi ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis.1303: Plâkla Türk musikisi, 1330: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâkla dans muzikisi. 19.15: Rifat at Ayarı; Grenviç rasadhanesinden naklen. Nezihe Uyar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2040: Hava rapo- Şan, kendi eserlerinden.. Stüdyo orkestrası refakatile. 21.30; Pasıl saz heyeti: İbrahim Uygun ve arkadaşları. 2210: Amatör man- gölin örkestrası! Dömarini idarasinde. 2250: Bon haberler ve ertesi günün programı. 29: Baat Ayarı. * 23 Ağustes 1988 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plâkla Türk muzikisi. 1250: Hava- dis.1305: Plâkla Türk musikisi. 13.30: Muh- telif plâk newtylhm- — AKŞAM Ni ATI: 18.30: Hafif müzik: Tepebaşı Belediye bahçesinden naklen, 19.15: Konferans: Fa- Hh Halkevi namına - Nail Moran - (Muh- telif milletlerde spor). 19.55: Borsa haberleri. 20: Saat âyarı: Grenvi; Trasadhanesinden nakler. Suzan ve arkadaşları tarafından 'Türk muzikisi ve halk şarkıları. 2040: Hava raporu. 2043: Ömer Rıxa Doğrul tarafından arabca söylev. 21: Saat üyarı. Örkestra, 21. 30: Bet$ar Körmükcü ve arkadaşları taru- fından Türk musikisi ve halk şarkıları. 22. 10: Opera ve öperet parçaları (Plük), 22.40: Son haberler ve ertesi günün programı, 23: Baat âyarı. * M Ağustos 1938 Çarşamba ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plüâkla 'Türk musikisi. 1250: Hava- d05.1800: Plâkla Türk muzsikisi. 18.30: Muh- telif plük neşriyatı. AKŞ$AM NEŞRİYATI: 18.30: Plâkla dans musikisi. 19.15: Konfe- rans: Fatih Halkevi namına - Vildan Aşir - (Bporlar, genç çocukları nasıl yetiştirelim). 1955: Borsa haberleri. 20: Saat âyarı: Gren- viç rasadhanesinden naklen. Palde ve arka- daşları tarafından Türk musikisi ve halk arkıları. 2040: Hava raporu. 2048: Ömer ;Raza Doğrul tarafından arabea söylev. 21: |Saat Ayarı. Bedriye Tüzün, Şan, Stüdyo or- kestrası refakatile, 21.90: Vedla Riza ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2910: Müzik ve varyete: Tepebaşı Belediye bahçesinden naklen. 2250: Son ha- berler ve ertesi günün programı. 23: Saat ü- yarı. * 25 Ağuastos 1938 Porşembe ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plâkla Türk müusikisi. 1250: Hava- dis13.05: Plükla Türk muşikisi, 18.30: Muh- telif plâk neşriyatı. AKSŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Plâkla dant musikisi. 1915: Bpor müsahabeleri: Eşref Şefik. 19.55: Borsa hâ- berleri. 20: Saat âyarı: Grenviç rasadhanoc- sinden naklen. Belma ve arkadaşları tarü- ftından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2040: Hava raporu. 2043: Ömer Rıza Doğrul tara- fından arabca söylev. 21: Baat Ayarı. Orkes- tra. 2130: Şan: İnci ve arkadaşları. 2150: Saz eserleri: Refik Şemsettin ve arkadaşları. 2210: Orkestra: Novotnlden naklen, M. Ke- mal Akel idaresinde. 2230: Son haberler ve ertasi günün programı. 29 Saat fyar | 26 Akuslas 1938 Cuma ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- 614.13.05: Plâkla 'Türk müsikisi. 1330: Muh- telif plâk neşriyati. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâkla dans musikisi. 19.15: Konfe- dar fazla gemisini üzerimize çeker Ve İryas: Belim Bırrı Tarcan — (İnsanlar nasıl bu suretle müttefiklerimize en büyük |mes'ud olabilir?). 19.65: Borsa haberleri. 20: yardımlarda bulunuruz. Böyle olma - yıp da düşmanı, kuvvetlerini müttefik- Baat üâyarı: Grenviç rasadhanesinden nak- len, Nezihe Uyar ve arkadaşları tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 2040: Hava lerimiz üzerine — gönderirse; O Zaman İ yaporu, 20.43: Ömer Rıza Doğrul tarafından bizim kuvvetlerimiz denizlerde hare -|arabca söyler. 21: Saat âyarı.. Orkestra, 21. kât serbestisi kazanır ve bu suretle e - mellerimizi tahakkuk ettirmiş olur. 30: Nihal Asım ve arkadaşları tarafından 'Türk musiklal ve halk şarkıları. 22.10: Viyo- lonsel, Piyanoda Aleks Keleci, İstanbul kon- Hülâsa yaşamak isteyen bir devle -|servatuarı profesörlerinden Muhittin Badaz. tin deniz kuvvetine ihtiyacı ne kadar|22:30: Son haberler ve ertesi günün programı. fazla ise o deniz kuvvetinin büyük ge -|?*: Sest üyarı. milere olan ihtiyacı yukarıdaki ihti - yaçlan az değildir. A,T * 27 Ağustos 1938 OCumartesi ÖĞLE NEŞRİKATI: 1230: Plükla 'Türk müsikisi, 1260: va- Bir Haftalık RADYO PROGRAMI 18.30: Plâkla dans musikisi, 19.15: Keman koönseri: Âli Sezin, piyanoda: Aleks Keleci. 20: Saat Ayarı: CGrenviç Trasadhanesinden dis. 18.05: Piâkla Türk musikisi. 13:30: Or « kestra: Navotnlden naklen M. Kemal Akel idaresinde. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Hafif müzik: —Tepebaşı — Belediye bühçesinden naklen, 19.15: Konferans: Prof. Salih Murad (Fen müsahabeleri). 19.56: Bor- zsa haberleri. 20: Saat Ayarı: Crenviç rasad- banesinden naklen. Nocmeddin Rıza ve ar- kadaşları tarafından Türk musiklsi ve halk Şarkıları. 2040: Hava raporu. 2048: Ömer Riza Doğrul tarafından arabea söylev. 21: Saat Ayarı. Orkestra. 21.30: Radife Neydik ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 22.10: Halk türküleri: Şaban ve Bayan Soyak. 22.50: Bon haberler ve erm tesi günün programı. 23: Saat Ayarı. ANKARA 21 Ağustos 1938 Pazar ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30: Karışık plâk neşriyatı, 12.50: Plâkla Türk musikisi ve balk şarkıları. 13.16: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Karışık plâk neşriyatı. 19.15: 'Türh musikisi (Salâhaddin). 20: Saat üyarı ve a- rabea neşriyat, 20.15: Türk müsikisi (Han- dan), 2i: Şan plükları. 21.15; Stüdyo salon orkestrası, 22; Ajanz haberleri. * 2? Ağustos 1928 Pazartesi ÖĞLE NEŞRİYATI: 1430; Karışık plâk neşriyatı. 14 50: Plâkla Türk musikisi ve balk şarkıları, 15.15: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâk neşriyatı. 19.15: Türk musikisli (Makbule). 20: Saat Ayarı ve arabaa neşri- yat. 2015: Türk muzikisi ve halk şarkıları (Handan). 21: Şan plükları. 21.15: Stüdyo sa- lon orkestrası, 22: Ajans haberleri. * £3 Ağastos 1938 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: 1430; Karışık plâk neşriyatı. 14,50: Plâklı Türk musikisi ve halk şarkıları, 15.15: Ajanş baberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâk noşriyatı( Daens). 19.15: Türk musikisi (Hikmet Rıza), 20: Saat Ayarı ve a- rabca neşriyat. 20.15: Türk musikisi: (Balâ- haddin). 21: Keman solo (Viyolonist Necdet Atak) : Prof. George Markoriteh. 21.15: Stüdyo salon orkestrası. 29: Ajans ha- M30: Karışık plâk noşriyatı. 14 50: Plâkla Türk musikisi ve halk şarkıları. 15.1$: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plükla neşriyat (Dans). 10.16: 'Türk musikisi (Makbule). 20: Baat Ayarı ve arab- ca neşriyat. 20.15: Türk müusikisi ve halk şar- kıları (Halük Recai), 21: Konferans; (Dr. Vefik Vassaf) Sihhi konuşma, 21.15: Stüdyo salon orkstramı. 22: Ajans haberleri, * 26 Ağustos 1988 Perşembe ÖĞLE NEŞRİYATI: 14.30. Karışık plâk neşriyatı. 14.50: Plâkla 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 15.15; Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Plâk neşriyatı. 19.15: Türk musikisi (Salâhaddin). 20: Saat Ayarı ve nrabea noş- riyat. 20.15: Radyofonik temsil gençler grupu. tarafından. 21: Plâk neşriyatı. 21.15: Btüdyo salon orkestrası. 22: Ajans haberleri. * 26 Ağastos 1988 Cuma ÖĞLE NEŞRİYATI: 1430 Karışık plâk neşriyatı. MS0: Plükla Türk musikisi ve halk şarkıları. 15.15: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Plâk neşriyatı. 10.15: Türk musikisi (Makbule). 20: Saat Ayarı ve arabca neşri- yat. 20.15: Türk musikizi (Hikmet Riza). 21: Konferanı (Şevket Süreyya Aydemir), 21.15: BStüdyo salon orkestrası. 22: Ajans haberleri. * TI Ağustos 1938 Cumartesi ÖĞLE NEŞRİYATI: 1330: Karışık plâk beşriyatı, 13.50: Plükla 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 14.15: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Pliilda neştiyat (Dans), 19.15: Türk musikisi (Hikmet Rıza). 20: Saat Âyarı ve arabca neşriyat. 20.15: Türk musikisi (Ha- lük Recal), 21: Şan plâkları. 21.15: Btüdya salon orkestram. 22: Ajans haberleri. Tarihten sayfalar (Baş tarafı T inci sayfada) ti. 15 eylâl 1656 cuma günü Böynueğri Mehmed paşadan alınan (mührü hü- mayun), Köprülü Mehmed paşaya ve- rildi; Padişah ona şöyle demişti: — Bu meşruta riayet olunmak üze- re seni müstakilen vezir eyledim. Gö- reyim seni nice hizmet edersin! Valide sultan da üç defa: — Vallahül'azim bu ricalarına mü- saade olunur! Demişti. Büyük Köprülü her tarafı yaralar, çıkıklar ve kırıklar — içindeki imparatorluğun başına tam salâhiyetli muktedir bir operatör gibi geçti.