Hergün iriddeki isyan Hareketi münasebetile Yazan: Muhittin Birgen n sekizinci ve on dokuzuncu asırlarda isyanlar moda ha- linde idi; © zamanlar, meydanda hakika- ten halk kütlelerini isyanlara sevkeden sebebler Çoktu; fakat, isyanın ıın_iı_lıı- linde oluşu, isyan sebeblerinin çokluğun> dan ziyade isyanlarda muvaffakıyet ihti- mallerinin kuvvetli oluşu idi. On doku- Zzuncu asrın ikinci yarısından sonra bir taraftan isyan sebobleri azaldı, diğer ta- raftan da isyanlarda muvaffakiyet ihti- malleri eşki kuvvetlerini kaybettiler. Ai ker ve Fabıla teşkilâtı tekemmül ettikçe, bilhassa bunların ellerinde isyan hare- ketlerine karşı kullanılan teknik âleller mükemmelleştikçe artık isyanlarda ko- lay kolay muvaffak olmanın kapıları ka- panmaya başladı. Ordu tarafından yapı- lan bir isyanım muvaffak olması bciki mümkün, fakat halk tarafından yapılan isyanların neticesi daima hezimet halini aldı. Cihan harbinden sonra birçok mem- leketlerde birçok isyanlar oldu; bunların arasında yegâne muvaffak olan Rus isş- yanıdır ki o da ordunun bittiği ve Çarlı- ğın tamamen çürüdüğü bir devirde vü- kua gelmiş olduğu için muvaffak bir ne- tice vermiştir. Anadolunun bula karçı yaptığı harcket, isyan şeklinde de- ğildir. Kendi kendine çöküp gitmiş olan bir otoritenin enkazı arasından millet na- mına yeni bir otoritenin kurulması için milli bir teşkilâtcının tek başına işin ba- şına geçmesi ve tedrici iltihaklarla ye- niden bir devlet kurmasıdır. Bunları söylemekten maksadımız şu- dur: Giridde Atina hükümetine karşı bir isyan hareketine kalkan ve yirmi dört saat içinde mağlüb olan insanlar, yir- Mminci asrın bu husüusiyetini anlamaktan âciz, eski kafalı, sergerde ruhlu politika- aılardan başka bir şey değildi. Venizeli silâh ve komplo kuvvetile değil, dil, cer- beze ve siyaset kuvvelile hareket ettiği zaman nası| muvaffak olmuştuysa komp- lo kuvvelile hareket ettiği zaman da o kadar kolay mağlüb edilmişti. Bu defa- ki Girid komplocuları, bu mısafi de ha- tırlamamışlar ve hakikaten abdalca bir isyan tecrübesine girişmişlerdir. * Yirminci asırda halkı isyana teşvik et- mek herhalde akıllılık eseri değildir. Bu gibi hareketleri yapanlarda siyasi ihtira- sın gözleri tamamen dümanla kapamış olması lüzımdır. Çünkü bugün dünyada hiçbir devlet yok ki, hiçbir rejim yoktur Kd kütle iİle meşgul olmasın. En soldaki diktatörden en sağdaki diktatöre kadar bütün otoriter rejimler ve bütün merkez demokrasileri, kendilerini tutabilmek i- çin her zaman ve daima kütle Tle meşgul oluyorlar. Dünyada hiçbir zaman kütle menfaatleri zamanımızda olduğa kadar küvvetle himaye edilmiş değildir. Evet, otoriter rejimlerde de, demokratik cemi- yetlerde de, muhtelif bakımlardan bir nevi imtiyaz sahibi insanlar göze çarpar- lar; bunlar kütleye nisbetle kolay ve niş bir refaha sahib olurlar ve ekseriya bu geniş ve kolay refaha da tamamen lâ- yık olmuş değillerdir. Fakat, bu hal, küt-. lenin ihmal edilmiş olması değildir. Bu- günkü dümnyada, nerede olursa — olsan, kütle kuvvetle himaye ediliyor. Su bal- de, bu kütleye hitab ederek onu İsyama sevketmek istemek budalalıktır. İspanya, ondu ile bir isyan yaptı; gö- Tünüşe nazaran, bu isyanın kolay mu- waffak olması lJâzımdı. Cümbhuriyet İs- panyasının hâlâ mukavemet etmekte ol- mas da gösterir ki İspanyadaki ordu is- yanı, kütleyi kendisi fle birlikte bulma- maştır. Böyle bir isyanı Allah hiçbir mil- letin başına vermesin: İki buçak senedir devam ediyor ve İspanyayı harabeye çe- virdi. Cumhuriyetci ve sol İspanya se melerce çalışsa İspanyayı bu kadar tah- rib edemezdi. Nitekim, askeri, fasist İs- panya da elinde balta ile yarım asır İs- panyayı yıkmak istese bu kadar felâket we sofalet yığını vücude getiremezdi! * Yunanistana bu dela da geçmiş olsun.| Bu memleketi politikacıların mücadek meydanı yapmaktan kurtarıp ona sükün Sçinde çalışma ve inkişaf etme imkânları Weren yeni rejim, bu eski kafalı sergerde hareketini çabukca bastırdı ve şimdi za- mane ıstılahfle, temizlik yapacaktır. Bu temizlik esnasında bir takım kuruların SON POSTA Resimli Makale: z? Onu ikna etmek mi istiyorsunuz? görünen sebebleri değil, onun anlıyaca; Hileri de sayınız. Mikrobları 30,000 defa Büyülten âlet Alman mühendisleri tarafından icad lunan gu mikroskop, muayene edilecek gşeyi 30 bin defa büyültmektedir. Eski | mikroskoplar 20 bin defa büyültüyorlar- di “Affedersiniz, ben kimim?, Londrada gayet şık, gözünde monokl, elinde altın bastan bulunan otuz yaşla- rında bir İngiliz delikanlım, her önüne gelene: — Affedersiniz, ben kimim?.. diye sor- muş, bunu görenler polisi haberdar et- müşler. Şifa yurduna Kaldırılan zavallının ha- fızasını kaybetmiş olduğu anlaşılmıştır. Şimdi sıikı bir tedavi yakışıklı delikanlıya, hafızasını canlan- dıracak üsüller tatbik olunmaktadır. yanında bir kısım yaşın 'da yanması ih- timaeli vardır. Fakat, ne çare, bunu Yu- nanistanın selâmeti istiyecekfir. Yirmin- ci asırda halkın vicdan ve şuu'unla ya- şamıyan hiçbir rejimin ömrü olamaz |İsyanla iktidar mevküni ele gezirmek is- İtiyenler, nihayet postlarını, lüzumsuzca kumara atmış imsanlar olurlar. Yirminci asrın bütün tecrübeleri şunu göslermiş- tir ki muvullak ve hattâi haklı bir isya- mın temin edeceği fayda, zebeb olacağı :ıehlu yağınlarına nisbetle hiçbir şeydir! Zamanımız insanlarının — rahat yaşa- maları için bu hakikati anlamaları çart- tar. Muhittin Birgen İSTER İ Şikür, belediye fakir halkı düşündü, sunuzdur, Saematya ve Yenikapı sahill dürler. Bitirince bir rapor yazacaklar, İSTER altında bulunan | Florya şlâğı uzak, hem de pahalı, herkes gidemez. Allaha | bilecek deniz bamamları yaptırtmıya karar verdi. Şimdi fen | ile imar müdürü vaziyeti tedkik ile meşgrl- vtecekler, tasvibini alır almaz da inşaata girişeceklerdir. İnsanın beş Cuygusundan ilk olarak işliyen gözdür. mu- Yalnız siz? doğru ği ve göreceği de - u , Hergün bir tıkra Vazgeçtim Hükümdarlardan dirinin bir — gö: ? körmüş. Zamanın en tweşhur hekimi ni buldurmuş — Sen, demiş, benim görmiyen gi zümü açacaksın, bunu - yapamadığın İ takdirde cezan idamdır. Hekim, bir adammış. — Hayhay demiş, gözünüzü aça- ; Mmazsam beni idam ediniz, fakat bu : ! dek gözünüzü açmam için evveld öle- İ kini de kör etmem lâzımdır. i — Ya iki gözüm de kör kalırsa? — Beni idam ettirirsiniz! Hükümdar bir an düşünmüş: — Vazgeçtim, demiş, tek gözlü kal- mıya razıyım! ; ; Avam Kamarasına — İlk defa giren Sinemacılar Ça Her şeyde tilizlik derecesine varan ahafazakârlıklarile öğünen İngiliz - leri, sinemacılık mağlüp etmiş bulu - nuyor. Kuruluşundanberi ilk defa © - larak, İngiliz Avam Kamarasına film- ciler sokulmuştur. Sinemacılar, bura - da terbiyevi ve vesika mahiyetini haiz filmler çekmişlerdir. Avam — Kama - rası relsinin ne suretle işe başladığını, meb'usların tavır ve hareketini göste - ren bu filmler, kültür müesseselerin - de, mekteblerde gösterilmektedir. Resmimiz, Avam Kamarası — reisini salona girerken gösteriyar. Romanya askerleri şıklaşıyor! Rumen askerlerinin daha şık görün- meleri için tedbir alımmaktadır. Bundan |böyle askerlerin saçları kesilmiyecek, sa- İkal bırakmak ihtiyarı olacaktır. a NAN, (İSTER gazetelerde okumuş- erinde bedava girile- | baştıyacaktır. belediye reisine ve- İNAN, hakeme biraz geç olarak harekete gelir, bunun içindir ki insan her şeyden ziyade görünün gördüğü delile İnanır, akemeyi yapmayı sonraya bırakır. SÖOÖZ ARASINDA 17 katlı apartımanın Tepesinde sevgilisini Bekliyen azılı âşık 3 "& Lf Nevyorkta 21 yaşlarında bir Amerika- h Gşık, sevgilisinin kendisinc yüz verme- mosinden müteessir olarak, 17 katlı bir' aparlımanın en üstüne çıkarak yangın duvarının kenarına oturmuş. Kız karde- şinin bütün ricalarına rağmen: — «Bırak beni, yoksa kendimi atarı tehdidinde bulunmuştur. Polisler, itfaiye neferleri bütün gayrellerine rağmen, azılı aşığı o . *tehlikeli yerden indirememişlerdir. Bu- mun üzerine, bütün Nevyork mantakala- rına haberler gönderilerek Gşığın sevgi- lisi arahmıştır. Kız bulunduğu takdirde, delikanlının bu tehlikeli vaziyetten kur- tarılacağı sanılmaktadır. Meksika muallimleri silâh istiyorlar Meksikada hocalar, bir istida ile hükü- mete müracaat ederek, her mektebe 50 tüfek ve 5000 fişek dağıtılmasını, muzl- limlerin ber birine de tabanca taşımak müsaadesinin verilmesini rica etmişler- dir. Buna sebeb de: Her ay, üç hocanın haydudlar tarafından öldürülmesidir. Eski sahne yıldızı aşcı oldu Vaktile, güzelliği, cana yakınlığı ile şöhret bulmuş olan Macar artistlerinden Mary Thury, şimdi Londrada bulunmak- ta ve aşcılık etmektedir. Orta mektebini bitiren kızım da ingilizce öğrensin diye bir alilenin yanına arta hizmetçisi diye vermiş, kendisi de bu ailenin aşcısı ol- muştur. ——— lar, bir doktor raporu olmak şartile, mıo- nokl takacaklardır. İNANMA! Fakat bunu o kadar kolay ve çabuk olur sanmayınız, şüphe yok, inşaat eksiltmeye konulacaktır, ilân edilecektir, sanra Halbukt şimdi temmuzun son günlerindeyiz. İstanbulda deniz mevsiminin bitmesine nihayet beş altı hafta kaldı, demektir, binaenaleyh biz bu güzel karardan bu yıl istifa- de edilebileceğine inanmıyoruz. Fakat ey okuyucu sen: İSTER İNANMA! Sözün Kısası Eskiye rağbetin Derecesi: var E. Talu Belediye bir cadde mi açacak? — Orada vaktile Korkud sultanın tox runları çelik çomak oynarlarmış.. Neme-« nemâ Çelebinin darülkurrâsının penceres leri oraya bakarmış.. binaenaleyh o so kağın olduğu gibi kalması lâzımdır! Diye bir vaveylâ.. Şehrin manzarasını kirleten külüstür bir ahşab berhanenin hem estetik, hem de teşkil ettiği tehlike bakımlarından yıx kılmasına mı karar verilmiş? — Aman, sakın ha! O bina, Karakuşun mahkeme binasıdır. Feşmekân — paşanın Kazıklıoba seferinden dönüş idam ferma« ma o konağın içinde okundu idi.. böyle tae rihi binaya kıymak cinayettir! Diye bir yaygara. Muslukları kopmuş, sine dönmüş, kitabe: lağı çöp tenekes bin Yıldır silinmiş.. | yolun orta yerinde hergün bir kaza ve be. |lâya sebeb olan yıkık bir çeşme mi kal- duırılıyor? — Nasıil olur? Cellâd Ak Ömerin hay. ratı şerifesi.. onun kitabesini vaktile şaitt Gurabi nazmetmiş, hattat Yeminizade da hükkeylemişti.. böyle nefis esere doku nulur mü?. Diye bir feryad!. Şu köhne İstanbulun, araştırırsanıs, her taşı elbette ki yüzlerce yılın bergü- zarıdır. Tarihi bu derece eski ve zengin bir şehrin şu halde hiçbir noktasına el sürmemeli, onu zamanın mahvedici, kül edici tesirine olduğu gibi terketmelidir. Fakat İstanbul denilen cenneti, müf. rit muhafazakâr birkaç köhnelik meftus nunun hatırı için de mezbeleye çevire, meyiz, Yüksek kıymetleri - beynelmilel ha- kemlerle tesbit edilmiş olan gerçekten tarihi âbideler müstesna.. öteki çörçör- Jer, molozlar, sadece zamanın eline bıra« kılamaz. Onları ortadan kaldırıp İstanbu- Ja medeni bir manzara vermek, medeni insanların vazifeleridir. Belediye de işte bu vazifesini yapıyor. İstanbulun kalkınmasını, temizlenmesini istemiyenler bu vazifeye ikide birde krys metsiz iddialarla müdahale etmekle, bi. rer afyon tiryakisi gibi gülünç olmaktan ileriye gitmiyorlar, Eskiye rağbetin, muhafazakârlığın da derecesi vardır! “Giridde asayiş iade edildi, dağlara kaçan âsiler dağıldılar — (Baştarafı 1 inci sayfada) inde edildiği bildirilmektedir. fİrakliyon valisi de Girid umum valisi- hin verdiği malümâtı teyid etmiştir. İs- yanı idare edenlerden Venizelosun ye« ğeni Micotakis ile Mutakis ve Hacı Ange- lis hükümet kuvvetleri tarafından yaka- danmışlardır. Diğer isyancılar silâhlarını atarak teslim olmaktadırlar. Tayyareler görününce Atina 30 (Hususi) — Girid umum va- derdiği telgrafta tayyareler görünüp te vt ler atmağa başlar & Asilerin şehri terkederek civar dağlara kaçmağa başladıklarımı bildirmiştir. İsyan reisleri s0s, Voladakis ve doktor Paizi de bulun« maktadır, Atina, 30 (Hususi) — Başvekil Metalöx sas ta Korfuda bulunan krala çektiği tel« Kral bu haberden memnun kalmıştır. Atina, 30 (Hususi) — Girid ahalisi, Gi- riddeki amele teşekkülleri, eski muha« ribler cemiyeti başvekile çeklikleri tel- graflarda Hanya hâdisesini takbih ettik« lerini ve hükümete bağlılıklarını bildir. Son vaziyet Atina 30 (AA.) — Hanyadan Atina a« | jansına bildirildiğine göre şehrin mah« | reçlerinden birinde firar eden — ösllerla | jandarmalar arasında bir müsademe ol- muştur. Üç kişi yaralanmıştır. Dün ak« şam saat 19 da âsiler tamamile dağıtık mış veya tevkif edilmiş bulunuyordu.