TTT T u — UÇYUZ BİN TALİE wusturyanın Vintan şehrinde bir kızı kur'aya — koymuşlar. Kur'a kime isabet ederse kızla evlene- cekmi; Kur'a biletleri pek de ucuz olma - dığı halde şimdiye kadar üç yüz bin - den fazla bilet satılmış. Kur'ayı tertib edenler müstakbel damadla müstak - bel gelin için dayalı döşeli mükemmel bir de ev hazırlamışlar. Bence 300 bin genci birden hareke- te getiren, kur'aya iştirak ettiren â - mil, kızın güzelliğinden, hoşluğundan, gana yakınlığından ziyade kur'ayı ter - tib edenlerin hazırladıkları dayalı dö- şeli ev olsa gerektir. Kim bilir kur'a gününü heyecanla bekliyenler aralarında neler kenuş - mazlar! — Gördün mü dostum? — Gördüm, hem de çok yakından! — Nasıl güzel mi? — Fevkalâde, insan ayrılmak iste - miyor. — Bari dört başı mamur mu? — Ne demezsin, ona sahib olan ken- dini dünyanın en bahtiyarı addeder, — Yakından gördün demek? — Evet gezdim. — Ya beraber gezdiniz öyle mi, kol kola mı? — Kiminle? — Kimle olacak, kür'aya genç kızla.. konulan — Ne münasebet canım onu hiç gör- ; medim, — Ya gördüğün neydi? — Kur'aya konulan kızı alacak olan için hazırladıkları dayalı döşeli ev! * Bir fıkra vardır: | — Eski elbiseler satan bir adamın dük- kânma kim girip eski elbiselerden bi « Fini arkasına giyse, hemen fiatını so » rar, ve hiç pazarlık etmeden istenilen parayı verir, elbiseyi alırmış.. Eskicinin tanıdıklarından birine me rak olmuş: — Yahu, demiş, bu nasıl İşdir, dük - kânına gelip bir elbise giyen müşteri muhakkak o elbiseyi alıyor.. — Gayet basit, elbiselerin ceblerin « den birine içi kâğıd parçalarile doldu « rulmak suretile şişkinleştirilmiş — bir cüzdan koyarım, Elbiseyi giyen elleri - ni muhakkak cebe sokar. — Orada bir cüzdan olduğunu seder etmez, he - men elbiseyi almağa karar verir, Şimdi anladın ya! * Kız kur'aya koyanların zekâları; bu eskicinin zekâsından hiç de aşağı de - ğilmiş.. eskici, eski elbiseyi satmak için İnâsıl cebine cüzdan koyuyorsa, Avus - turyada kur'a ile kız satanlar da kıziı satmak için bir yana bir ev koymuş * lar. İsmet Hulüsi V— Bunları biliyor mu idiniz? —| Aslan avlamak için Dünyada serbest bir surette aslan avı avlanan — kıt'a Afrikadır. ve me- selâ Cenubi Afri- kada bir İngiliz müstemlekesi olan Mairobi aslanları- nın- bolluğile meş- burdur. Fakat a8- Tan avlamak - için Matrobiye giden her avcı, beher tüfeği için (400) Hira resim vermeye mecburdur. * Dünyada' 460 bin cins hayvan var Berlinli bir Al- man âlimi, böcek- ler de dahil olmak üzere dünyada mevcud — hayvan ginsini tesbit et- miş ve (460) bin 'rakamını elde ete miştir. Yalnız bö- cek cinslerinin sa- yısı (280) bini bulmaktadır: Kuşlar (13) Kız meselesi 15 temmuz 938 tarihli Son Postanın Gönül işleri sütununda bir genç kızın «Mütevazi» imzasile yazdığı mektu -« bunu neşretmiştik. Bu mektubun hülâsası şuydu: «<26 yaşımdayım, tahsilim orta, be- yaz tenli, kumral saçlı, elâ gözlü, orta boylu bir kızım. Debdebe ve ihtişama haris değilim. Bu yaşa kadar müte * vazi büdceli bir hayat geçirdim. Faz » lasında hiç bir zaman gözüm yok. Dedikten sonra.. evlenmek istediği erkeğin kendinden küçük olmamasını, namuslu, dürüst ve bilhassa kimsesiz olmasını ileri sürüyor. Bunun için de diyor ki: «— Ben yuvamın bir tek hanımı, ka- ılıı_g olmak istiyorum. Ben yuvamda ne kendi annemi, kardeşlerimi işterim, ne de eşiminkilerini, Ev idaresine vâ- kıf ve her işe elim yatkındır. Evimin dahili mes'uliyetini müdrik yaş ve ka- mizde değildir. Boksun piri bir papaz mış! Boksun en ziya- de Amerikada ve İngilterede tatbik alunan bir spor ol- masına rağmen bu sporun piri bir İ- talyan — papazıdır. 1380 ile 1444 — ge- neleri arasında ya- gşamıştır. O zaman kılıçla düello çok vTe- vaçta olduğu için bu papaz, düclle yü- zünden ölüme mâni olmak masadile dü- ello yapacak kimseleri yumrukla dövüş- meye teşvik eder, hattâ yumruk dersleri verirmiş. n 'MY l M * Sıcak su akan istasyonlar Sibiryanın bütün şimendifer garların- da akar kaynar su vardır. Yolcular, tren- lerin istasyonda durmalarından istifade ederek bu soğuk memlekette çay, kahve vesair sıcak şeyler pişirirler, bin, Balıklar (12) bin, yılanlar (1640), ö- rümcekler (2000) cins olarak tesbit edil- miştir. Buna mukabil nebatat cinsleri (150) bini aşmamaktadır. biliyette olduğum için, evin içinde hiç kimsenin müdahalesine muhtaç olma- dan eşimi mes'ud edebilirim. Şimdi söyleyiniz teyzeciğim, ben di- lekleri makul olmıyan bir. kız mi » yım?» Dün Ankarada bir genç erkekten bir mektub aldım. Bu genç yirmi yedi yaşındadır. Hü- kümet memurudur. Tahsili — ortadır, kimsesi yoktur ve genç kız okuyucu- mun yazdıklarını okumuştur. Yuva » sına sadık bir zevceden başka bir şey aramamaktadır. Mektubunun sonunda oana diyor ki: «Teyzeciğim, — iki gence istedikleri hayatı vermek isterseniz, temiz ve mes'ud bir yuvanın kurulmasına yar- dım ediniz, adresimi gazetenize mek « tub yazan bayana gönderiniz.» Ne çare ki biz okuyucumuzun arzn- sunu yerine getiremedik, çünkü 15 tarihli gazetemizde mektubu çıkan genç kız okuyucumuzun adresi eli « TEYZE SON POSTA Eroin kaçakçısı hahambaşı nasıl ya_kglandı? Dua kitablarının cildlerini koymak için yaptırmış!.. Kaçakçı haham Fransada Broklin başhahamı olduğunu iddia eden, sakallı bir Yahudinin, dua kitabları içinde erocin kaçırdığı anlaşıla- rak tevkif olunduğunu ajanslar haber verdi. Hahamın, Talmüd vesair dini kitablar içinde ercin yollıyan teşkilâtın başı ol- duğu sanılmaktadır. Hahamın bir suç or- tağı vardır. Bu da, 35 yaşlarında bir Ma- cardır, Hâdiseden haberdar olan, Fransız em- niyeti umUMİYe memurları, hahamı Pa- risin meşhur Karitelaten semtinde bir kütübhaneye kadar takib etmişlerdir. Po- lisler hahamın, bir sürü paketlerle kü- tübhaneden çıktığını, bir taksiye bine- rek Borsa postanesine gittiğini, yolda kendisine başka birisinin iltihak ettiğini ve elindeki paketleri Amerikaya yolla- dığını tesbit etmişlerdir. Hahambaşı, bu işini bitirdikten sonra, tekrar mahud kütübhaneye dönmüş, bir paket daha almış, yolda gene ayni ada- ma mülâki olmuştur. Bu sırada sivil ta- harriler kendisini yakalamışlardır. Bu- nun üzerine Yahudi: — Ben Broklinin başhahamıyım, beni yakalıyamazsınız.. diye itirazda bulun- Mmuştur. Otomobildeki paket açılmış, içinde ga- yet san'atkârane yapılmış kakma, müzeh- heb cildli dua kitabları bulunmuştur. Cildlerin iç kısımları gayet itina ile açıl- dığı zaman, içinde küçük küçük eroin pa- ketleri çıkmıştır. Her kitabda 160 gram ercin bulunmuştur. Nevyorka gönderil- mek üzere yola çıkarılan, kitablarda da ayni mikdarda ercin bulunduğu — tesbit edilmiştir. Parisin muhtelif postahanelerinden, Kudüse de ayni paketlerden gönderildi- ği tesbit edilmiştir. Hahambhbaşıya aid olan ve Macar suçlu tarafından Lyon garına bırakılan bir va- lizde de, içi ercin dolu yirmi kitab mey- dana çıkarılmıştır. Cildleri yapan, mücellid de yakalan- mış, verdiği ifade de: — Ben masumum. Bana bu siparişi ve- ren, cildlerin no suretle yapılacağını söy- liyen hahamdır. Haham, bu cildler ara- sına, arzı mukaddes toprağını yerleştire- ceğini bildirmişti.. demiştir. Bir lira için katil olan adamın idamı istendi arzı mukaddes toprağı |Katil, Arab Kemalin kafasına odun vurarak bayıltmış, sonra biçareyi bıçakla öldürmüş ve denize atmış Bamatya açıklarında — bir kömürcü kayığında — işlenen feci — cinayetin Mmuhakemesi Ağırcezada — son safhaya varmiştır, Suçlu İbrahim Çetin, | lira için A - rab Kemali öldürmekten maznun bu - lunmaktadır. Fakat, geçen celselerde yapılan muhtelif sorgularında — İbra - him işlediği cinayeti daima inkâr et - miştir, Dünkü celsede iddianamesini oku - yan müddelumumi muavini Reşad Sa- ka, vak'ayı şöyle hülâsa etmiştir: Katil İbrahim, bir gün Samatyada enişfesini aramış, bulamamıştır. Sonra, yanında akrabası Ahmed — adında bir çocuk olduğu halde açıkta bulunan kö- mür kayığında Arab Kemalin — yanına gitmişlerdir. Kayığın kıç tarafında — oturdukları sırada, İbrahim Kemalden bir lira is - temiş, o da vermemiştir. Bu sırada, e - line bir odun geçiren suçlu, Kemalin kafasına indirmiş, bayıltarak parasını almıştır, Sonra da bıçaklıyarak Kemali öldürmüş ve cesedini denize atmıştır. Ahmed çocuğu da tehdid ve hâdiseyi ağzından kaçırmamasını tenbih etmiş - tir. Müddeiumumi Reşad, iddianame * sinde suçu delillerle sabit bulmuştur. Katilin ceza kanununun 450 inci mad- desinin 9 uncu bendine göre, idamını istemiştir. Bir yankesici 6 ay hapse mahkâm oldu Sabıkalılardan Namık Cesur — dün sebze halinde Kâzım isminde bir köy -| lünün 'para torbasını çarparken yaka - lanarak adliyeye sevkedilmiştir. Sultanahmed 2 ;nci sulh cezada ya- pilan muhakeme sırasında, — torbadaki paranın töpu topu 14 kuruş 30 paradan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Fakat, bü - tün inkârına rağmen, suçu sabit görü- len Namık 6 ay müddetle hapse mah - küm edilmiş ve derhal tevkif olunmuş- tur. 'Torbadaki paranın sadece 14 kuruş olduğunu öğrenen maznun şaşırmış, & ay cezayı da yeyince serseme dönmüş- tür. Suçlu, koridora çıkınca elinde ke - lepçe ile kaçmağa teşebbüs etmişse de, adliye polisleri yetişerek kendisini ya- |kalamışlardır. Bir kadın mahkemede “iki kadeh değil, çok içtim,, dedi Bursa (Hususi) — Burada belediye bahçesinde geçen bir sarhoşluk vak'ası bir kadını karakola ve cürmü meşhud mahkemesine düşürmüştür. Zeliha is - minde bir kadın iki erkekle bah - çede — içerken — âdabı umumiye - ye muğa, hareketlerde bu- lunmuş, zabıta . tarafından — bahçeden çıkarılmıştır. Bu sırada Züleyha zabıtaya sövüp saymağa başlamış ve karakola gö- türülmüştür. Kadın burada da rahat dur- mıyarak sabahın dördüne kadar müte - madiyen bağırmış, tepinmiş, haykırmış, ağzına geleni söylemiştir. Nihayet ertesi günü Züleyha mahkemeye çıkarılmış - tır. Bütün sorgulara: — Bilmiyorum, farkında değilim! ces yabını veren Züleyhaya hâkim: — İki kadeh rakı içmekle bak nelef yapmışsın. Bunlar kadınlık nezahatine yakışır mı? demiştir. Züleyha bu suale de: — Hayır iki kadeh içmedim, çok raki içtim! cevabını vermiştir. Muhakeme şahidlerin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Ciğercinin muhakemesi dün de devam etli j Draman cinayetinin muhakemesint Ağırcezada dün de devam edilmiştir. Dünkü çelsede dinlenilen şahidlere den Cihad ta, vak'ayı şöyle anlatmış « tır: — Evde oturuyordum. Sokakta bir kavga duydum, Baktım, bazı kimseler, kavgacıları ayırıyorlardı. Sonra, kav « gacılardan uzun boylusu, yani Yahya ötekinin arkasından gitti. Kolkola gir“ diler, İşte, bu sırada Yahya Recebe bir yumruk indirdi. İkisi de bıçakların! çektiler. Anide ayrıldılar. Sonra Receb, kaçmağa başladı. Duruşma, bir şahidin celbi için, bu- güne bırakılmıştır. 1 Eyüblü Halid tevkif edildi Sultanhamamında Melâhat isminde bir kadının çantasını kaparak — kaçan, sabıkalı Eyüblü Halid dün adliyeye ve' rilmiştir. Suçlu Sultanahmed 2 “nci sulh cezi mahkemesinde yapılan — sorgusunda vak'ayı inkâr etmiştir. Hâkim, Halidi tevkif etmiş, evraki da Asliye ceza mahkemesine gönder « miştir. Poliste : Kimya enstitüsündeki yangının kasden çıkarıldığı anlaşıldı Üniversitenin Yerebatandaki Kimya Ens- titüsünde son bir şene — sarfında 4 yangill vak'ası olmuştu. Bu vak'alara dikkatsirliğİ yüzünden sebeb olduğu anlaşılan ayni müesr sesenin makinist muavini — Mehmed Onar'd işden el çeklirilmiş ve son beşinci yangın dük makinist muavininin işinden ayrıldıktan 18 gün sonra çıkmıştır. Hüdisede kasd eseri gö“ Ten zabıta ve müddelumumilik, lüzım gelefi tahkikatı yapmışlar ve son yangını mul muâvini Mehmedin kasden çıkardığı netice* sine varmışlardır. Makinist muavini Mehmed, işinden çıka” rılmasına müessesenin idare memuru Naci * nin sebebiyet verdiği zehabına — düşmüş vE ondan hem bir Intikam almak — ve hem dü yangınlara kendisinin sebeb olmadığını iz “ bat etmek için böyle bir şeye teşebbüz et “| miştir. Hâdise günü kimyahanenin gece bekçisi Ahmedin kapıyı killdleyip bir saat kadar 0f* | tadan kaybolmasından istifade eden Meh “ med, evvelden tedarik etmiş olduğu anah * |tarla kapıyı açmış ve doğruca Nacinin oda* sına çıkarak bir çok kimyevi maddelerle de“ Tu olan bir dolabın altındaki küğıdları kib” ritle tutuştarmuş ve ortadan kaybolmuştüf Mehmedin evinde yapılan aramada keni* disine ald masanın gözünde Enatitünün a *| mahtarı bulunmuştur. Polisde yapılan 3ik 1#* ticvabında Mehmed suçunu İtiraf etmişilii Gece bekçizi Ahmed de vazifesini ihmal sü” çundan zannaltına alınmıştır. Dün müddelumumiliğe gönderilen suç * Yular dördüncü sorgu hâkimliğine verilmiş * lerdir. - Bacaksızın maskaralıkları : Polis müdürünün arabasındaki işaret