İzmir civarın mâbudların, mâbudelerin, Mada bir sergi açılmıştır. kadar 8700 kişinin ziyaret radyosundan dinlediğimiz K Tiyatta çıkarılan 177 parça lâjlarını teşhir * etmeletedir. Bunlın.; içinde bir çok mabud, mabude, meşhi : ve Hycîillı k.MAımdıı' yasta ııulur.ıınb_ bu 177 ar zengin bir taril ih hazmalti Ki Kiklarini iâaddi bir ölçü İle tartmak mümkün Maicîra:_î ı heykellerin ve imler c;ğîeıw..nı anlaşılmış değildir. Bunî;ır, Ancak senelerce devam cdece; tedk;k“ &: Neticesinde anlaşılacaktır. Ammüıi et ağara vı:l.:kl:xvg::îde İz- lüzum üzerine ünumü_ z S Mir müzesine nıkledıl::k ı'î:ık: lindeki kaidelere oturtulacaktır. bu münasebetle, maruf ı;keo:îil:;uî Galma izhar ettikleri bir endise Tada işaret etmek A b Senelerdenberi Alman, İlal);ı::niîed k Viçreli profesörler tarafından İzmir © - Varında yapılan arkeoloji ır”ü e Tından büyük tarih hazineleri mey'! v fıkmıştır. Bilhassa Bergamâ dvınııın Z friyat esnasında meydana çık_m he Serlerden bir kısmının Almrl)i)'%um Purlar dolusu hamule balinde Na 'B"Plınde bir Bergama müzesi KAÜĞĞE Ur, ettiğini Bari bu sergi baf- Şüphe edilemez ki Aımmıyad.ıkiğ:: D :3 Müzesi, elyevm Bergamada eserlerin silik bir kopy: ğ ka bir şey değildir. En kıvme"ü"ı'_' amndolsun ki nakledilecek vazıyette 0 Afaza edilebilmiştir. Artık, tarihi bir eserin çalınması # Bit hattâ bir yerden diğer bir yere A bile Heymf Vekile kararına b“ğher.' adar büyük bir titizlik gösterilmei fedir. vW Bu sevindiri başlıca ci alâkanın, Problem olan tariht harabeler sitelerinin ;îhn.mm. da gösterilmesi Tâzımdır. Ba kurulmi » Bç Stmada güzel bir müze w“i'”_'" . Hak :%W temin edilmiştir. Ü Duhafazaları mümkündü. Haç Gazetolerde okudun mu an Bey Belediye birçok — yen TMasraflara girerek... Bu, 177 parça kıymetli ve Eserlerin İzmir müzesine n İzmir müzesinden -|tarih sitesi asından b”'! ş ve mü- Madıkları için Bergamada kalmiş Ve M | ki bunların Akropolde ve Eskülapyov- İ « Pahalı plâjlara gidemi- fakir halk için. da Afrodisyas harabelerinde bulunan eserler nadide eser içinde bir_ çok kahramanların frizleri var akline başlanıyor bir görünüş İzmir müzesi, garbi Anadolunun tarih e - .kan en kıymettar eserleri :hlîmie y her medeniyet devri- utel lu bir şekilde bulmak mümkündür. Fakat bu müze, böyle mü: kâmil bir hale gelinciye kadar tam özlerini ten, Didimden ve bile en kıymettar nakledilmiştir. Bu defa Afrodisyasta çıkan 177 parça eserin İzmir müzesine nakli, nasıl İz - mir müzesini bir kat daha kıymetlendi - recekse, Afrodisyası da bütün kiymetle- rihden mahrum edecektir. İzmir vilâyetinde ve civarında turizm işlerine bu kadar büyük bir ehemmiyet verildiği şu sırada, Bergama, Efes, Di - dim, Afrodisyas, Sart gibi tarih sitele - rinin mevcudlarile muhafazasını temin etmek lâzımdır. Bu mühim nokta üzeri- ncak |ne alâkadar makamların alâkalarını cel- betmek faydalı olacaktır, sanıyorum. Erzincan C. H. P. merkez kazasının yeni başkanı Erzincan, (Husust) — Cumhuriyet (Halk Partisi merkez kazası başkanlığına Mustafa Hatunoğlu seçilmiştir. | Son Posta: Yakından tanıdığımız Ha- ııuıwjlunun yeni vazifesinde muvaffaki- | yetini dileriz. —— | . | Bigadiçte bir kasabi kuduz | bir köpek ısırdı Ş G * igadiç, (Hususi) — Burada k_asn )_ıkB:lneîıç adında biri k""d;f' ymaktan gelirken bir fino kö- | ayvan alma. « NL i tarafından ıcınlmmı;.tîîılmo;du :.u |peği öldürmüş, hayvanın d.'%g;ğ:ı-lırık Ahmed hastaneye kaldırı- mıştır. Bigadiçte ÜÇ kaçakçı yakalandı i — Orman koruma Bâp yi uai otmandan kaçak erat kereste nıkled!".n biri Salmanlı Nu- $8 Ve lü de dağda ©- Adalı köyünden bir KöYlL & O rken yi R ” î::ı ı::h” ye werilmişlerdir. .« bedava deniz hamamları kuracakmış... Ne dersin? SON POSTA Amasyada meyva ve sebze ucuzluğu Kabağın 100 ü beş, armu- dun da kilosu iki kuruş Amasya (Hususi) — Şehrimizde bu sene meyva ve sebze çok bol ve ucuz- dur. Kayısının kilosu dört, armud iki, eriğin iyisi 6, kabağın yüz tanesi, sala- talığın da on tanesi beş kuruştur. Fa- sulya, bamya ve emsali sebzeler yok pahâsına satılmaktadır. Kavun ve kar- puzun kilosu şimdiden dört kuruştur. Bu sene üzüm mahsulü de şimdiye ka- dar görülmemiş derecede boldur. Har- manlar başlamış bulunmaktadır. Çiftci, bire yirmi gibi fevkalâde bir randiıman temin etmektedir. Harice sevkedileme- yip de dükkânlarda çürüyen meyva ve sebzeler çoktur. Yeşilirmağın ilkbahar- da yaptığı muazzam tahribata rağmen bu sene Amasyada her şey boldur. Şeh- rimizde bir konserve fabrikasının tesi- si Amasyayı ihya edecektir. Erzincandaki seyjlâb Felâketzedelerine Yardım Erzincan (Hususi) — Geleriç'deki seylâb felâketine uğrıyan köylülerimi- ze Kızılayın yardımı devam etmekte- dir. Erzak vesaire dağıtmak üzere kam- yon ve beygirlerle sevkiyat yapılmak- tadır. Yukarıdaki resimde erzak götü- ren kamyonlar görülmektedir. Konyada bir şeker Fabrikası kurulmasına Teşebbüs edildi Konya, (Husust) — Akşehir, 1lgın, Kadınhanı kazaları şeker pancarı ye- tiştirmeğe başlamışlardır. Bu pancar- lar Uşak şeker fabrikasına gönderilmek tedir. Yeniden muhtelif yerlerde şeker fabrikaları açılacağını haber alan Kon- ya Ticaret Odası bu fabrikalardan bir tanesinin Konyada açılması için teşeb- büslere geçmiştir. 'Tiftik keçilerinin sayısı gittikce ço- ğalmaktadır. Ticaret Odası bu civarda ir de iplik fabrikasının açılmasını ar- tmektedir. zu Bir köylü kadının 350 lirasını çaldılar Bigadiç (Hususi) — Buraya bağlı T- şıklar köyünde bir hırsızlık vak'ası ol- muştur. Mustafa kızı Hakime seneler- denberi biriktirmiş olduğu ve yanında taşıdığı 350 lirasını nasılsa evde bıra- karak çeşmeye gitmiş, köyden Hüseyin oğlu İsmall bunu fırsat addederek pa- rayı çalmağa muvaffak olmuştur. Hır- sız yakalanmak üzeredir. asan Bey Diyor ki : kirliklerini ilân ettirmek, pa- halı plâjları ucuzlatmaktan daha kolay gelmiş olmalı! (Baş tarafı 1inci sayfada) Bu garib yazı, çıktığı gazeteyi okuyan güreş meraklıları arasında haklı bir hay- ret ve toessür uyandırdı... Mazide oldu ğu gibi bugün de cesaretlerile şöhret v lan aslan güreşcilerimizi korkaklıkla jt- n acaba nasıl bir ciddi sebeb ve hâdise vardı? Türk pehlivanları kork- tuklarını ne ile ve nasıl göstermişlerdi? Bu suallere ben cevab vermiyeyim de bırakayım, dün görüştüğüm başpehlivan Tekirdağlı Hüseyin söylesin: — Ben hiçbir pehlivanla tutuşmaktan çekinme! ğer çekinmiş ve korkmuş ol- gaydım Parise kadar gider mi idim?... Bana oraya giderken, külüstür iki peh- livan taslağile tutuşacak, sonra geri dü- neceksin demediler. Önüne kim çıkar onunla güreşeceksin dediler... Peki âe- dim ve gittim, Demek ki korkmadım. — Zaten sana açık olarak korkuyorsun demiyorlar. Fazla para istediğini ileri sürüyorlar. Bu güreş için haddi marufun- dan fazla para istemek te, doğru ise bir nevi, «Ben güreş yapmak istemiyorum» demektir ki yazı sahibi haklıdır. Buna ne dersin?... — Cek Şerl denilen bu adam bir bu- çuk aydanberi İstanbuldatlır. Şimdiye kadar bana hiçbir kimse gelip te: Sen Cek Şeri ile tutuşacaksın, kaç para ister- sin, diye sormadı. Eğer sorsalardı 300 li- | radan fazla istiyecek değildim. Bu da di-| ğer güreşlerden aldığım para kadardır, | — Bir de minder meselesi var. Sen, u- fak minderde güreşmem — diyormuşsun. Bu da mı doğru değil? — Yok. Bak bu yanlış değil... Şimdi kime söylediğimi hatırlamıyo: Jâf arasında 6 metre murabbaı büyüklü- ğünde olmıyan bir minderde bu adamla güreş yapmam demiştim... Öyle ya.. Altımıza üç adımlık bir minder koyu- yorlar. «Haydi bakalım, güreşin» diyar- |lar. E.. eloğlu bizim gibi değil, kaçması- ni Ööğrenmiş... Kaçmak benim gücüme gidiyor doğrusu... Altımdakini bastırıyo- rum., tam çevireceğim, hakem hemen dü- düğü öttürüyor.. <Ayağa kalkın» diyor. Ne için, biliyor musun! Herif parmağını minderden dışarı çıkarmış ta ondan... Tekirdağlı, Gek Şeri ile güreşmekten korkuyor mu? ama, | Cek Şeri Tekirdağlı Hüşeyin mıyacağını biliyorum. Bana güreşten 20 gün evvel haber versinler... Benim de kendime göre bir hazırlığım vardır elbet- te... Sonra.. 15 dakikalık devrelerden ben bir şey anlamıyorum. Çocuk oyuncağı gi- bi bir şey oluyor bu... Devreler 90 ar daki- kalık olmalıdır. Pehlivan demek nefes de- mektir... Bak ondan sonra belâ kimdir görürüz.» Hayreddin Başkut Pazar günü yapılacak güreşler Salı günü Son Postada, profesyonel gü- reşlerin — intizamsızlığından bahsetmiş, organizatörlerin halkı milli güreşten so- ğutmakta olduklarını yazmıştık, Organizatörler dün matbaamıza geldi- ler, Yazdıklarımızın doğru olduğunu, bu bahis üzerinde bizimle hemfikir bulun- duklarlı fakat kabahat ve mes'uliyetin kendilerinde olmadığını söylediler. Bir çok mânilerle karşılaştıklarını, bu mâni- leri bertaraf etmenin kendileri için im- kânsız olduğunu anlattılar. Bu mazeretleri inceliyecek — olursak belki haklıdırlar. Bizim bu yazıyı yaz- maktan maksadımız bundan sonrası için ayni inti lığın devamına mâni ol- maktı. Organizatörler bizi temin ediyor lar. Görelim. Gene onlara göre bu pazar günü yapıs lacak müsabakalar azami bir dikkat ve itina ile hazırlarımıştır. Güreşten anlıyanlar pazar günü yapı- İbrahim müsabakasının çok ehemmiyet. Bugün bana gelip te sen Cek Şeri ile| ti olduğunu söylüyor ve «İbrahim, Tekire tutuşacaksın derlerse onlardan yalnız şu | dağlı için çok tehlikeli bir rakibdir» di- iki şeyi istiyeceğim... Karşılaşacağım peh-| yorlar. Kara Ali ve Dinarlı Mehmed gü- Hivanın bundan evvelkilerine benzemedi-|reşinin de seyirciler için alâkalı olacağı Bini, bunun hap yutar gibi yutula- Karabük demir ve (Baştarafı 1 inci sayifada) dün akşamki ekspresle Londraya ha - reket etmiştir. Sirkeci istasyonunda Sümer Bank erkânı ve dostları tarafından uğurla - nan Nurullah Esad, bir arkadaşımıza sylemiştir: ükdeki çelik ve demir fab- inşaatı hayli ilerlemiş ve son merhalesine gitmiştir. Bu fal (Baştarafı I1 inci sayfada) Paşa sanayi mektebinde 6 sene muallim- lik ettim. İskenderiyede, küçük ceviz a- ğacı parçalarile yapılan, geçme arabesk kapı, mobilya vesaire nazarı dikkatimi celbetti. Uğraşmağa başladım. Uzun za- man çalıştıktan sonra muvaffak oldum. Muntazam hendesi şekillerde, arabesk kapılar, salon takımları yapmağa başla- dim. 1330 senesinde İstanbula geldim. Bu- rada, bu san'at, külfetli ve masraflı oldu- ğu için, pek geçmiyordu. Marangozluğa, mobilyacılığa başladım, Bir müddet ev- vel camiler için, bu neviden arabrsk ka- pı, mimber, kürsü vesaire yaptırmak ü- zere bana müracast ettiler. Ağaocamit için mimber, kürsü, Heybeli ve Eski- şehirde de İki cami için kapı, kürsü, mim- ber vesaire yaptım. Şimdi de, evkaf ida- resi, Edirnede Sultan Selim camiinin al- ti kapısının ön iki kanadını, Süleymani- ye camlinin de üç kapısının altı kanadı- ni yapmayı bana verdi. İki oğlumla. be- Hasan Bey — Fakirlere fa-|raber, bir senedir çalışıyoruz. Gördüğü- »nüz bir kapının iki kanadını tamamladık. Birkaç parça da çerçeve yaptık. Bu iki kanad, bu hafta içersinde Edir- tahmin edilebilir. çelik fabrikalarında H. B. inşaat son safhaya girdi ların, gelecek senenin ilk aylarında Ça- Tışmağa başlıyacağını ümid etmekte « yiz. Bu hususta bazı teferrüalı tesbit etmek üzere Londraya gidiyorum. Ora da on beş gün kadar kakdıktan sonra doğru İstanbula döneceğim, Karadeniz sahilinde yeni bir lima- nin inşa edileceğine dair herhangi bir malümatım yoktur. Bu gibi liman iş * lerile Denizbank meşgul olmaktadır.» üç kişinin bir senede yaptığı ikikapı kanadı neye götürülecek, yerine takılacaktır. Sultan Selimin bu iki kanadını yap« mak için, oğlum Halille ben, sekiz aydır sıkı surette çalıştık. Tamamlanan bu iki kanadın beherinde altı yüz parça ceviz yve karaağaç tahtası vardır. Buraya gelen seyyahlar, Alman ve A merikalı gazeteciler bunlarla çok alâka- dar oldular ve müteaddid resimlerini ah dılar. Trakya Umumi Müfettişliği de çok ya- kından alâkadar oluyor. d0 yolcu gerine 40 bomba Berlin 28 (AA.) — Bu sabahki Al- man gazeteleri, Avam Kamarasında a- mele meb'uslardan Montegünün hiç bir yere uğramaksızın Londradan Berline kırk yolcu naklede! giliz tayyarelerinin ba götürüp götüremiyeceği suret! sormuş olduğu sualin inkitaa uğratıl « mış olmasını protesto etmektedir. Ga « zeteler, bu münasebetle «Almanyanın sulh aşkının ciddi bir imtihana tabi tu- tulmuş» olduğunu beyan etmektedir * ler, eli