29 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

29 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kesik başlı vücud Drummond arkadaşını — omuzları “üzerine çıkarmayı düşünürken ışıklı 0- — ganın perdesi üzerinde bir adam gölgesi “belirdi. Elteri cebindeydi, hattâ pencere /— perdesinin bıraktığı aralıktan bacakla- rının bir kısmını görmek de mümkün- dü. İngilizler ihtiyaten upuzun yere yat “tılar. Bir kaç saniye sonra gölge Ben- cereden çekildi. Drummond mırıldandı: —— — Dostumuz henüz uyumıya niyetli -— değil, Nöbetciliğimizin uzun sürmesin- /— den korkarım. Vakit çok ağır, bitip tükenmek bil - — mez şekilde geçiyordu. Köşk el'ün ay- dınlıktı, fakat gölge bir daha görünme- &. Drummond artık sabırsızlanıyordu. Nihayet çömeldi, arkadaşına: " — Dizlerinizle amuşjarıma çıkınız, — dedi. Elimi de tutunuz, fakat Allah aş- una düşmeyiniz, sonra halimiz yaman olur. — Ve yükile birlikte yavaş yavaş doğ- — rulunca Kranmer: — Mükemmel, diye mırıldandı. Bu bakış ancak yarım dakika sürmüştü. -Drummond arkadaşını yere indirince: — Ne gördünüz? diye sordu. — — Adamı masa üzerine kapanmış Uyur vaziyette gördüm. Drummond: — Allah cezasını versin, dedi. Çare- iz talihe güvenerek harekete geçmek zum, |— Fakat birdenbire kulaklarına açılan bir kapının sesi geldi, derken kum ü- zerinde ayak sesi işittiler, — Drummonü fısıldadı: — — Ses yok, eğer buraya yaklaşırsa dişi bana bırakınız. Adam da evden çıkmıştı. İngilizlerin iki metre yanından geçti. Bahçe kapı- O sinı itina ile kapadıktan sonra şoseye çıktı Montrö istikametinde yürümiye / başladı, tehlike kalmayınca Drum - - Mond içini çekli: — Eğer bir iskandal çıksaydı bütün / projelerimiz altüst olabilirdi. diye m- i tekrar omuzuma çıka- ürü el'an uyuyor mu? — Kranmer bir göz atmayı müteakip nüsbet cevab verince arkadaşı: — Şimdi beriki dönmeden işe başla- zamanıdır, dedi. Bin ihtiyatla köşkün kapısına yak - Taştılar. Drummond ceb fenerini yaka- Trak baktı.. — Talihimiz var, Kapıya yal kilidi kmışlar!. — İki saniye sonra tamamen sessiz bu- man evin holüne ayak basmış bulu- nuyorlardı. O zaman Kranmere öyle bir his geldi ki kalbinin atması ta Mon- tröden bile işitilecektir. Fazla olarak elleri titriyordu, boğazı kupkuruydu, Drummond mırıldandı: - — Dikkat, beni takip ediniz. D Ü ; e Ceb lâmbasının ziyası bir merdiveni aydınlattı, yekdiğeri arkasından ayak- Tarının ucuna basarak çıktılar. Sahan- .' içinde insan bulunan odadan sız- bir ziya vardı. Drummond anahtar d eliğinden bakmak üzere eğildi, doğ- —Yulduğu zaman yavaş sesle: — Garip, dedi. Pek iyi göremiyorum aT adam uyumak için pek garip bir ziyet almış. Hissedilemiyecek kadar ağır bir ha- reketle kapının topuzunu çevirerek adını açtı ve o zaman onun arkasın- “dan yürümekte olan Kranmer içinde küvvetli bir bulantı duydu. — Bir yazı masasının gerisinde başı | gövdesinden hemen hemen ayrılmış bir dam cesedi vardı. Yaralarının derinli- e bakılırsa vahşi bir hücuma uğra- nış olacaklı. Kan el'an döşemeni ine damla damla akmaktaydı, bir sarkmışltı. Masanın üzerinde duran teki elinde bir çekiç vardı. Ve açık an gözlerinde bir korkunun isleri duruyordu. — Bir ses: — Allah aşkına gidelim, diye söy - lendi. Ve Kranmer bir saniye sonra an- ladı ki bu ses kendi sesidir. Maamafih Drummond elini delikan- bnım koluna koyarak: — Sakin ol dostum, dedi. İtiraf ede- rim ki bu biçare iğrenç bir manzara teş- kil etmektedir, Fakat biz iğrenme his- sini yenmek — mecburiyetindeyiz. Siz kapının yanında durunuz ve gölgenizin pencereye aksetmemesine bakınız. Drummond cesede yaklaştı. Kran - mer âdeta bir kâbus içinde, onun ölü- nün cebklerini araştırdığımı, bulduğu mektubları okuduğunu, sonra duvara dayalı bir şifonierin bütün çekmece- lerini karıştırarak içindekileri gözden geçirdiğini görüyordu. Fakat Drum- mond eline geçtiği bir keşfin verdiği hayretle heykelleşiyordu. Önünde kapakları tamamen açılmış meyva konservesi kutuları duruyordu, jve Drummond da bu kutuları görünce |Jimmi Latimerin Kan istasyonunda İtren kalkacağı sırada Madam Polene söylemiş olduğunu hatırlamıştı. Meyva könservesi kutuları. Bunlar - dan çekmecede iki tane vardı. Drum- mond bir tanesini alarak yakından mu- ayene etti, Kalınlığı on santimetre ka- dar vardı, kutru da o kadar olacaktı. Üzerindeki etiketten Petvorth firması Günün Bulmacası Ş G6 9 ©0V Şw # > 1 — Parazit - Akıl $ — Kafada olan - Usta olmuyan, 3 — Kışın yağan - Ekrem. 4 — Ünsiyet peyda ettirmek. 5 — Büyük buzağı - Göz rengi. 6 — İstifham nidası - Mukavele, 7 — Müteessir olmam, 8 — İlkbahar aylarından biri - Beyaz, 9 — Yemek masdarından emribhazır - Af- tetmelerini istemek. 10 — Bir nola - Vilüyet « Genişlik. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Öne geçmek. 9 — Akıllılık taslıyan - Kayıp. 3 — Ekmek pişirilen yer - Âza, 4 — Ye - Şereti. 5 — Köpek - Ayni âyarda olanlar. 6 — Lüzumlu. ? — Kita - Hazır. 3 — Yassıltmak - Düşmanlık gülme, 9 — Ümid et - Bilgili. 10 — Hırsızlık - Mahal, SLALIS D7 9 9 /o EİkLi İN sİmlalelalsle|9d) A 0| İRİ «FTİR Fi İN No T A v E M o AU Evvelki bulmacanın halledilmiş şeklâ Türk Hukuk Mevzuatı Rehberi — Lütfik Arman tarafından yazılan bu büyük eserin 3 üncü zeyli çıkmıştır. Yüz seneye yakın bir zamanın bütün hukuk mevzuatını ihtiva et- GESPORSS, Artık futbaldeki hassasiyeti tarafından hazırlanmış çeşid meyva |bu işin temiz bir rekabet salatasını ihtiva ettiği aul.ışıhyrırdu.W KA . Konserveyi kutuya koyma ve ambalâj- | On bir güne ayrılan İstanbul atletizm lama ameliyesi İngilterenin Glocester | birincilik müsabakaları yarın Kadıköy şehrinde, firmanın fabrikası civarında | *tadında yapılacak müsıbnkıl.ırlı. sona yapılmıştı. erecektir. Türk Spor Kurumu tarihe ka- rıştı. Bir' r'ıoktı.Drummondun bllhıssa.ı Beden terbiyesi kanunile yakında teş- fuşka'.uıı îek(ı: Bu kutunun açılış şekli kil edilecek yeni spor teşkilâtı kurulun- V:_ı:lı. _K.ıpagıfx Aken:rl:ırı bir ku_tu AÇICI | O va kadar faaliyet yapacak olan eski İs- |âletin tazyikine muhakkak ki maruz tanbul mıntakası atletizm birincilik mü- kalmamıştı, zira dümdüzdü, kesici bir | , , Akalarını bu fırsattan istifade ile bi- bıçak kullanılmış olacaktı, acaba ne - tirmeğe karar vermiş olacak ki müsabaka atletizmde de g den? be Drummond bu nokta üzerinde fazla dsrmadan birinei kutuyu bir kenara 'bırakarak ikincisini aldı ve derhal va- ziyet garipleşti. İki kutu dış görünüş ilibarile ayni iseler de içleri yekdiğe- rinden farklı idi. Zira birincisinin böş olmasına mukabil ikincisinde her biri bir dikiş yüksüğü büyüklüğünde üç İtane maden mikap vardı ve başların- dan kutunun cidarına yapıştırılmış o- larak kendi aralarında bir müsavi dılı- li müselles vücude getirmişlerdi. Drummond kutuyu elinde evirip çe- virerek: — Acaba ne işe yarıyabilir? diye dü- şünüp duruyordu. (Arkası var) RADYO Bugünkü program İSTANBUL 29 Temmuz 1938 Cuma ÖĞLE NEŞRİYATI: 14.30: Plükla Türk musikisi. 14.50: Hava- diş, 1505: Plükla Türk musikisi. 15.80: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Plâkla dans mualkisi. 19.15: Settar Körmükeü ve arkadaşları tarafından Türk musikisi (Rast, Nikriz, Kürdili, Uşşak). 19. 55: Borsa haberleri. 20: Grenviç rasadhane- sinden naklen saat âyarı. Müzeyyon Senar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi (Uşyak, Hüseyni, Kürdili, Eviç). 20 40: Hava ruporu. 2043: Ömer Rıza Doğrul tarafından arabea aöylev. 21: Saat Ayarı, Örkestra, 21 30; Muzaffer İlkar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi (Kürdili hicazkâr), 2210: Vi- yolonsel s0l0: Muhittin Sadak, könseryatu- ar profesörlerinden, 2250: Son haberler ve ertesi günün programı. 23: Saat üyarı, ANKARA 29 Temmuz 1938 Cuma ÖĞLR NEŞRİYATI: 14.90: Karışık plâk neşriyatı. 1460: Plükla Türk musikisi ve halk şarkıları. 15.15: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Karışık plâk meşriyatı. 10.16: Türk musikisi ve halk şarkıları (H. Rıza). 20: Sa- At âyarı vo arabea neşriyat, 20.15: Türk müu- sikisi ve halk şarkıları (Salâhaddin), 21: Sıh- hi konuşma; mevzuu: Gebelik, Dış gebelik, Yalancı gebelik. (Dr. Muzaffer Soser; doğum ve kadın hastalıkları mütehassım) 2115: Stüdyo salon orkestrası. 22: Ajans haberleri. Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetci olan bczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sarın). Alamdarda: (Sırrı Asım), Böyazıdda: (Haydar), Samatya- da: (Rıdvan), Bminönünde: (Beşir He- mal). Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde: (E- milyadi). Şehremininde: (Nâzım), Şeh- zadebaşında: (Hamdi). Kâragömrükte: (Kemal). Küçükpazarda; (Yorgi). Bakır- köyünde: (İstepan), Beyoğlu cihetindekller: İstiklâl caddesinde: (Galatasaray), Tü- nelbaşında: (Matkoriç). Galatada: (İki- yoD), Fındıklıda: (Mustafa Nail). Oum- buriyet caddesinde: (Kürkoiyan). Kal- şyoncuda: (Zafiropulas), Firusağada: (Br- toğrulD. Şişlide: (Asım). Başiktaşta: (Nall Halid). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Selimiye), Sarıyerde: (Nu- ri), Kadıköyünde: (Sıhhat - Rıfat). Bü- yükadada: (Halk). Heybelide: (Halk), lara şampiyona namı altında devam ı—dlıı' durmaktadır. Bir bölgenin herhangi resmi bir mü- sabakası bir takım formalitelere tâbi ol- duğu halde İstanbul atletizm birincilik- leri resmi teşekküllerin istediği kayıd ve kabulden tamamile azade, hattâ başıboş bir haldedir. Biz ötedenberi atletizmin sporda üvey evlâd muamelesi gördüğünü iddia eder dururuz, Senenin muayyen gün ve tarihinde ya- pılan atletizm birincilik müsabakaları- östermeliyiz Geçen hafta disiplinsiz, hakemsiz ve idarecisiz yapılar müsabakalarda dilediği gömleği sırtına giyenlerle doğuracağına inanmıyoru: ciliğine lcab eden ehemmiyet vermez klüplerimiz böyle bir müsabaka ile yakı nen alâkadar olmazsa neticede ortayı böyle- karmakarışık bir şampiyona mey dana çıkar. Hareket yapacağız diye bu kadar kon trolsuz bırakılan bir müsabakaya bi şampiyona ünvanını vermek onun kıyı metini düşürmekten başka bir şey değil dir ve bu başka türlü de ifade oluna |maz!.. Atletizmi kökleştirmek ve ona icab e den ehemmiyeti vermek istiyorsak, diğer sporlarda ve hassaten futboldeki hassa siyeti, mutlaka o sahada da göstermek lâ zımdır. Bu müsabaka mahallinde diledi. ği gömleği sırtına giyenlerle bu işin te miz bir rekabet doğuracağına biz inan mıyoruz!. Ömer Besim Amerikalı atletler ikinci müsabakalarını yaptılar Avrupada büyük bir turneye çıkmış o lan Amerikalı atletler ikinci müsabaka nın neticelerini gazeteler ilân etmemiş / larını da Stokholmda yapmışlardır. olsalar bir şehir şampiyonasının bütün | meticeleri alâkadar teşkilâtın bile meç- hulü kalacağına çübhe etmemek lâzımdır. Bizde spor teşkilâtının pek genç ve çok iptidal olduğu devirlerde, resmi atletizm birincilikleri yapılırken hiç değilse klüp- lere on beş gün evvel bir tebligat yapı- lır, müsabakalara iştirak edecek atletle- rin hangi yarışlara gireceğinin filân ta- rihe kadar bildirilmesi usulden olduğu için şart koşulurdu. Çok eskiden müsabakaya giren atlet- ler için lisans ibrazı mecburt değildi a- ma, hiçbir klüp te kendi azası olmıyan bir atleti şu veya bu müsabakaya bugün- kü kadar kolay iştirak ettiremezdi. Beden terbiyesi kanunile tarihe karı- şan Türk Spor Kurumunun İstanbul böl- gesinin ne maksadla yaptığı belli olmı- yan şampiyona, bu karışıklık arasında şaheser bir hatıra olarak kalacaktır. Eski Türk Spor Kurumu İstanbul böl- gesine dahil olmıyan mekteblerin de iş- tirakile yapılan atletizm birinciliklerine resmi bir mahiyet vermek bugünkü kar- gaşalıktan istifade etmekten başka bir şey değildir. Hakikattir veya değildir. İstanbul lig maçlarına resmi lisansı olmıyan bir futbolcu iştirak edemez. Spor teşkilâtımızın nizamları bunu bir takım kayıdlarla emreder. Güreş ajanlı- ği basketbol ajanlığı ilh... teşkilâta bağ- J1 bütün ajanlıklar nizamın bu cebhesin- den bir adım ayrılamazken, atletizm sa- hamızda fermansız hareket edilip du- rTulmaktadır. Allahın sahasında, açık havada koşup atlıyacakların mümkün olduğu kadar çoğalması için bir takım şartların orta- dan kalkması o0 spor namına faydalı ve lüzumludur. Fakat kayıdsız ve şartsız yapılan bu müsabakalara resmi bir mahiyet vermek te doğru değildir. Geçen hafta başlamış olan atletizm bi- rinciliklerinde ne nizam vardı ve ne de intizam... Resmi bir müsabakada bulunması icab edenlerden bir tek kişi meydanda görün- medi. Bulundukları idman vaziyotleri icabı| — atletlerden bir kaçı değil, bir teki güzel bir derece ile herhangi bir rökor elde et- se onun tesbitine de imkân yoktu. Malüm a, bir rökor tesbiti için alâkadar teşkilâttan asgari üçer şahsın mevcud ol- ması icab eder, Gazetelerde borsa ilânı gibi kulaktan kulağa neşredilan atletizm müsabakaları pek haklı olarak bu kadar sönük yazılıp durmaktadır. Sonra hâlâ ne için fatbol bu kadar rağ- bet görüyor da, atletizm öksüz kalıyor diyoruz. Mevsim zarfında yapılması icab eden atletizm hareketlerini hem — memieketa duyurmanın yolunü bilmiyoruz. İstanbul bölgesi senenin yeglne bizin- 'Tam formları üzerinde bulunan Amş rikalı atletler ikinci müsabakada da fev kalâde dereceler elde etmişlerdir. Bilhassa sür'at koşucusu Ben Johnson iki yüz metrelik koşuda 209 gibi şayanı dikkat bir derece elde etmiştir. 110 met- re mania koşucusu Welvatt ta bu yarışta 13.9 gibi fevkalâde bir derece elde et- miştir: Alınan dereceler şunlardır: 200 — Johnson 209 (Amerika). 1000 — Borek 2.81 (Amerika). 2 mil (3218. M) — Pehuri 9.6 (Finlan diya). 110 mania — Wolcatt 13,9 (Amerika) Yüksek — Cruter 2. M (Amerika), Disk — Hedwall 49.34 (İsveç). Cirid — Nikkanen 75.03 (Finlandiya). 100 xx 200 x 300 Xx 400 bayrak — 1.56.3 (Amerika). İzmir fuarı maçları için altılar muhteliti tesbit edildi İzmirde yapılacak fuar maçlarına gi decek İstanbul muhteliti on altı futbul. cu, iki idareci, bir antrenör ve bir hakem olarak yirmi kişi olarak tesbit edilmiştir, İstanbul mıntakası İzmir maçlarında hakem durmak üzere İstanbulspordan Nuri Bosutu seçmiştir. Nişantaşı spor klübünün kongresi Nişantaş Spor Klübü Başkanlığından: 2/8/938 tarihiae müsadif Salı günü saat da Şişli Halkevi binasında klübümüzün se nelik toplantası olacağından — âzaların bu - tunmaları ehemmiyetle bildirilir. İngiltere, Isknçiyı atletizm maçı Dublin şehrinde İngiltere, İskoçya, İr« landa atletleri arasında yapılan senelik atletizm müsabakaları İngilizlerin gali- biyetile bitmiştir. İngilizlerin maruf atleti sekiz yüz met- reci Collyer bu müsabakada mağlüb ol- müş ve ancak üçüncü olabilmiştir. Neti- cede İngilizler 4814, İrlandalılar 44'4, İs- koçyalılar ise 23 puvan almışlardır. Şişlisporun atletizm bayramı Yeni Şişlizporun 31/7/988 Pazar günü aat 8 de Taksim stadyomunda senelik atletimn yapılacaktır. Ege Tiyatrosu Temsilleri Nureddin Genç ve arkadaşları ÜD — venişotir vi 7—/?//:/7' | bııwıeııu. ÜN ea sEADER ____ Kıymetli konseri “Ankara Tiyatrosu San'atkârları heT Komik Cevdet ve Zeki Alpan birleşik temsilleri Bu gece Yoğurtçu park -. tiyatrosunda : Mekteb Arkadaşları | vodril 8 perde

Bu sayıdan diğer sayfalar: