l Hâdiseler Karşısında Piyango talilisi p iyango talihlisi Bayan Lütfi- yenin dördüncü defa büyük ikramiyeyi kazandığını duyduğum za- man: * — Yazık oldu! Dedim. Kazanmadığım için değil, o- nun kazancında da -Allah ziyade etsi asla gözüm yok, Fakat hâdise şekli i barile beni en büyük tesellimden mah- rum etti. Her keşideden sonra, kaza- nanlar listesinde kendi numaramı gör- meyince pek fazla müteessir olmazdım. Hatlâ, bazan memnun bile olurdum. birinci ikramiyeyi kazandığımı farze- derdim. Bu yüzden başıma bir alay iş- ler çıkacaktı. Eş dost para istiyecekler, verirsem param yelmiyecek, vermez- sem eş dosttan olacaktım. Kendi ha- V— Bunları biliyor mu idiniz ? e) Kiliseler -Leydi Lichfield Katedrali " İngilterede Lich- Beld - katedraline, kiliseler - Leydisi ismi verilir. Zira harikulâde bir san'at eseri oldu - gu kadar, gayet güzel ve ahenkli “yapılmıştır. Ye - gâne üç kulesi olan bir kilisedir. * Bugünden yarına milyoner Hollywoo- dun meşhur sah - ne — vazilerinden Wilyam — Veyler harbin sonuna ka - dar Fransada idi ve bir tuhafiye mağazasında ba « git bir tezgâhtardı. Bugünkü kazancı, se- nede bir kaç milyondur. " * Dünyada konuşulan Tisanlar .En çok konuşulan lisan çincedir ve 450 milyon kadın, erkek, çocuk çince konu - şur. Biltabi bu çince tek bir dil değildir. © kadar muhtelif çince vardır ki birçok yerlerde konuşulan çince, diğer şehirde anlaşılmaz. Bundan başka: 225 milyon kişi ingilizce konuşmaktadır. 160 milyon kişi rusça, 90 milyon kişi japonca, 80 milyon kişi almanca ve ispan- yolca, 72 milyon kişi hinduca 70 milyen kişi fransızca, 50 milyon kişi italyanca, 50 milyon kişi portekizce, 50 milyon kişi bingalca, 42 milyon kişi cavaca, 40 milyon kişi arabca, 32 milyon kişi lehçe ve 30 . P . . Şık bir plâj elbisesi limde rahat tahat yaşarken param ço- ğalınca hayatımda değişiklikler yapmı- ya kalkacaktım. Otomobil alacak, ka- za yapacaktım. Apartıman alacak, der- dini yüklenecektim. Velhasıl daha bun- lara benzer benzemez birçok şeyler ak- bma gelir müteselli olurdum. Fakat yanıldığımı anladım. Büyük ikramiye kazanmak benim düşündü- ğüm gibi zararlı bir şey olsaydı, Bayan Lütfiye bir kere büyük ikramiyeyi ka- zandıktan ve zararını gördükten sonra bir daha hiç bilet alır mıydı? Piyangonun birinci ikramiyesini ka- zanmadığıma yanmıyorum. İkramiyeyi kazanmadığım için artik kendimi te- selli edemediğime yanıyorum. İsmet Hulüsi yetini tahkir eden 15 yaşında bir mek- teb talebesinin Ağırceza mahkemesi duruşmasına bakmıştır. Arnavudköyünde oturan suçlu İbra- him, henüz tahsil çağında olmakla be- raber bir akşam sarhoş bir halde evi- ne dönmüştür, İhtiyar anasına, sinema- ya gideceğini söyliyerek, para istemiş- tir. Böyle sarhaş bir halde, oğlunun &0- kağa çıkmasını münasib görmiyen Ay- şe, çocuğun teklifini reddetmiştir. Bu yüzden ana oğul arasında kavga çık- mıştır. Bu kavga sırasında fazla hid- detlenen İbrahim eline bir balta geçi- rerek anasının üstüne yürümüştür. İhtiyar ana feryada başlamış, bekciler yetişerek, İbrahimi yakalayıp, karakö- la götürmüşlerdir. Suçlu karakolda da, zabıtayı ve hükümeti tahkir edici söz- ler sarfetmiştir. Kalemi ile yüz binlerce kazanan bir iktisadcı Dünyanın en fazla kazanç temin eden adamların - dan biri de Ame - rikalı iktısad işle « ri mütehassısı Wal Beyaz - kırmızı çizgili ketenden şort ve suveter. Suveterin eteğine, koluna örgü lâstik ter — Lypmandır. xx geçirilmiş. Hâdise, bu suretle adliyeye ve tahki- Yalnız kalemi ile K k - ikat neticesinde suçun sübut bulması i- senede — (200,000) eten kostüm le Ağırceza mahkemesine İntikal et- miştir. Fakat, Ayşenin analık şefkati galebe çalmış ve zavallı ana, mahkemeye ge- lerek: — Oğlum bana balta ile hücum et- medi. Ondan davacı değilim... demiş- tir. Bu suretle, davanın bu tarafı sukut etmiştir. Dün suçlu çocük, diğer cürümlerin- den dolayı, mahkemenin kararile 6 ay müddetle hapse mahküm edilmiştir. — Döviz kaçıran bir Alman mahküm oldu İstanbula gelen cenebi artistlerin ka- zandıkları parayr yabancı memleketle- re kaçırmakta vasıta olduğu haber a- mi gibi herkesin ülfeti olmuyan bir kuru mevzudan istifade ederek bu kadar yük- sek para kazanan adam görülmemiştir. * Milyonerin 250 bin dolarlık villası Son zamanlara kadar bekâr kalmış olan dünyanın sayılı milyonerlerinden Alfred Vanderbiet yeni aldığı Kalifor- niyalı karısına 250 bin liralik bir villa yaptırmaktadır, Villada beş yatak oda- s1, sinema, tiyatro daireleri, klüb, bi- lârdo salonu ve bir de top sahası bulu- nacaktır. Ü bnan Adolf isminde bir Alman birkaç Va ZİŞ ş gün evvel muhafaza teşkilâtı memur- İngiliz askerlerinin seferi ları tarafından suç üstü yakalanarak kıyafeti “Yukarıda' beyaz keten tayyör. Yakası,|asliye beşinci ceza mahkemesine veril- Y kol kapakları, cep yerleri brodeli. mişti. Adolf dün asliye beşinci ceza İngiltere hükümeti, İngiliz askerle- Ylı ıı şamı elbiıesî mahkemesinde yapılan duruşması 60- nunda iki ay hapse mahküm edilmiştir. Sigortalı bir binadan çıkan yangın Evvelki akşam Yenipostane cadde- sinde Hamdiye aid kırtasiyeci dükkâ- nından yangın zuhür etmiş ve dükkân kısmen yandıktan sonra, ateş söndürü- lebilmişti. Hâdise etrafında müddeiumümilikce tahkikata geçilmiştir. Tahkikatı müd- delumumi — muavinlerinden Ahmed rinin seferi kıyafetini tesbit etmiştir. Majeste Kral, resmigeçide yeni ünifor- malarile iştirak eden sekiz askeri tef- tiş etmiştir. — ——— z milyon kişi de geri kalan lisanları ko - nuşmaktadırlar. Fakat bu dakik istatistik nasıl tutulmuştur? Orasını Allah bilir. Çünkü nüfus kayıdları bir esas olarak a- lınmışsa, bu, kâfi değildir. “ Ben bir canavarım ,, Yukarıda okuduğunuz başlığı bir o- kuyucum bana yolladığı mektubun ortasına aynen koymuş, oradan İkti- bas ettim. Bunu müteakip imzasına baktım. E. A. Altında da bir haşiye: — Kusurumu affet sarih adres ver- mekte mazurum, tesadüfen birisinin eline geçerse rezil olurum, diyor. Mektub tesadüfen de olga kimsenin eline geçmez, bu noktadan emin olma- sı lâzım, fakat geçelim, mektubun tek- rar baş tarafıma gelelim: — Daha evvel de yazmıştım, fakâl başmuharrirlik adresine yollamıştım anlaşılan başmuharrir size vermemiş yırtıp sepete atmış.. Bizde yırtılıp sepete atılan mektuk yoktur. Her birile ayrı aymı ve mutlaka meşgul oluruz, ama haydi bu iddianın üzerinde de fazla durmıya hm, okuyucumun derdine geçmel müreccah: «— Ben evliyim, fakat günahkârım, «gok günahkârım, rezil bir adamım, günkü zevcemden başka yarım düzü ne de erkeği aldatıyorum, yuvalarına zehir katıyorum. Günün birinde mey« dana çıkacak olsa hepsi birden yıkıla- cak ve ben enkazın altında ezilip kala- cağım.» * 'Tahmin ediyorum ki bu 6 evli kadı- nı birer birer uçuruma sürüklemek i- çin takib ettiği yolu öğrenmek iste- mezsiniz. — Ben bu fena hareketten nasıl kur- tulmalıyım? diyor. İşte bir sual ki cevabını bulabilmek için iki defa mektub yazmak gerçek- ten bir zahmettir. Okuyucumun hareketine tetabuk e- den sıfatı kendisinin bulmuş olduğuna nazaran vaziyetini tahlil etmiyelim. Kendisini uslandıracak olan vasıtalı- rın sayısı üçtür. Birincisi doktor, ikin- cisi yaş, üçüncüsü de 6 aileden biri- sinin reisi tarafından gelecek bir kö tektir, bin nasihatten bir musibet yek tir, sözünün iyi bir tatbik sahası varsa © da büdür. TEYZE bir yaz akşamı elbisesi. |Remzi idare etmektedir. Binanın 25 bin liraya sigortalı bu- Tunduğu anlaşılmıştiır. Bu da, şübheyi davet edici mahiyet- te görülmüş, bu Jüzum Üzerine tahki- kat derinleştirilmiştir. Limandaki kazanın muhakemesi Trak vapurunun yaptığı, iki kişinin ölümile biten kaza etrafındaki zabıta ve adliyece yapılan hazırlık tahkikat- ları dün neticelenmiştir. Tahkikatı idare eden müddeiumumi muavini İhsan, suçluların sulh mahke- mesinde sorguya çekilmelerini lüzum- lu görmüştür. Beyaz siyah çizgili pikeden yapılmış Sarhoşolarak anasına baltaile hücum — eden 15 yaşında bir çocuk mahküm oldu Çocuğun anası davadan feragat etti, çocuk zabıtaya hakaret suçundan altı aya mah_küm edildi Dün, anasını balta ile tehdid eden,| Gerek batan yelkenlinin reisi Salim, zabıtayı ve hükümetin manevi şahsi-|gerekse Trak kaptanı Kenan, suçu bir- birlerine atfetmektedirler. Kaptan Kenan ifadesinde: — Ben, vapuru Beşiktaş önlerind demirliyecektim. Yelkenlinin reisi Mt danyaya gideceğimizi tahmin etti.. öi müze düştü... demiştir. Suçluların, Sultanahmed 3 üncü sulh ceza mahkemesinde sorguları ya- pılmış, serbest bırakılmışlardır. Trak, kaptanı vezifesine başlamıştır Adliye binalarında avukatlar için birer oda ayrıldı İstanbul barosu, vilâyet dahilindeki bü- tün mahkeme binalarında avukatlar için birer oda ayırtmağa karar vermiştir. Bu odaların mobilyeleri ve avukatların otu- rup beklemeleri için iskemleleri buluna- caktır. Bu cümleden olarak, Beyoğlu ve Üsküdar mahkemelerile Sultanahmed sulh hukuk mahkemesi binasında ayrılan birer oda baroca tefriş edilmiş, avukat « ların oturmaları için açılmıştır. Baro, bu odalara ayrıca birer de gar « drop koyacak, her gardrobda onar tane avukat cübbesi bulunacaktır. Bu cübbe- leri istiyen avukatlara, ücretsiz olarak, işleri bitinciye kadar verilecektir. İstanbul adliyesinde baronun zaten bir salonu bulunduğu ve istiyen avukatlar bundan istifade edebildiği için ayrıca ye- ni bir oda açılmıyacak, yalnız, bu salo « na bir gardrop ilâve edilecektir. . Poliste : Karısını yaralayan Hüseyin yakalandı Geçenlerde Üsküdarda Tavacıdede mahal- kulağından, kayın validesi Hüsnlye nundan ve yanaklarından yaralayıp firar e- den tütün işcist Hüseyin, dün akşam zabıta tarafından yakalanarak müddelumumiliğe teslim edilmiştir. Bir otomobil Maslakta ağaca çarptı Beşiktaşta benzin deposu sahibi Zühtünün şoförü Refik, 2107 numaralı otomobille Mas- Jaktan geçerken ağaca çarpmıştır. Otomobil hazara uğramış, Refik dudağından yaralan- mıştır. İki amele toprak altında kaldı Yenlimahallede Devlet Demiryolları istas- yonu İnşastında çalışan amclelerden — Tüş- köprülü Receb Kaya ile Rizeli Yusuf bir top- rak çöküntüsü altında kalmışlardır. Bacak- Jarından yaralanan her iki amele Ermeni hastanesine kaldırılmışlardir. Bir otomobil bir papaza çarptı Şoför Piyerin Jdaresindeki 2583 numaralı otomobil Galata köprüsünden geçerken Sa- matya Rum kilisesi papazlarından Miletiyü- se çarparak vücudünün Mmuhtelif yerlerin- den yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alin- miş, suçlu yakalanmıştır. Meçhul bir kamyon bir çocuğa çarptı Numarası ve şoförünün lami henüz tesbit edilemiyen bir kamyon Fenerden Unkapanı- na giderken Debağ Yunus mahallesinde 0- turan Ahmedin oğlu 14 yaşında Hamdiye çarparak vücudünün muhtelif yerlerinden ağır ve tehlikeli bir surette yaralamış, yaralı tedavi altına alınmış, tahkikata başlanmış- tır. DK T T SAa S GĞ SAa e ŞA R N rane A ln | iki ahbab çavuşlar: Ok talimi |