22 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

22 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Sayfa SON POST amemı” “Son Posta,, nın Hikâyesi : anmaanıanmundanasındııııammazdkıaamm z EN GÜZEL TİCARET... Çeviren: Faik Bercmen — #MEEMl llli Ulisse Larmauru tanır mısınız? Nasıl | tanımazsınız canım? Şirket idare meclis- lerinin azalıklarında ismi geçen gu meş- hur maliyeci.. Larmaur iyi bir maliyeci olduğu ka- (dar insahiyetperver bir adamdır. İsne listelerinde adına rastlamazsınız; onun hiçbir hayır müessesesile alâkası yoktur. O, nev'i şahsına münhasır bir insaniyet- perverdir. Çünkü kendisi vaktile fakirlik içinde çırpındığı ve sefalet çektiği için hakiki fıkaralığın ne olduğunu bilir. Ancak ha- kikaten merhamete Ilâyık olduklarına dığı kimselere yardım eder; onları rır. görünüşüne rağmen Ulisse Lar- ar hassas ve çok iyi kalbli bir adam- Bir gün öğle yemeğinden sonra evinde, keyifli keyifli sigarasını — tellendirirken birisinin kendisini görmek istediğini söy- lediler, keyfi yerinde idi. Binaenaleyh ziyaretçiyi kabul edebilirdi. Az sonra koltuğunun altında solmuş, derisi sıyrılmış kocaman bir evrak çan- tası tayışan bir yumurcak içeri girdi. Ga- yet parlak gözlü, burnu havaya kalkık olan çocuğun saçları, musluk suyile ka- Heyecanlı bir sesine rağmen ağır bir eda ndim, dedi, ben kooperatifin vez- nedarı Mimile'im. Maliyeci karşısındakinin açıkgöz biri olduğunu sezmekte gecikmedi. Fakat kü- Ççüğün zeki tavırları onu kovmasına mâ- ni olduğu için: — Ni ? diye sordu. — Ne cak efendim! dedi ve sonra başını gururla kaldırdı; sanki karşısın- dakinin içinden geçenleri anlamış - gibi üve etti: — Mekteb kooperatifinin veznedarı- yım. — Vay efendim vay.. boyunu bosunu sevsinler, Otur bakalım da derdini anlat. — İşte efendim, biz harçlıklarımızı ve bazı ulaktefok kazançlarımızı bir araya getirerek bir kooperatif yaptık. — Ufaktefek kazançlarınızı mı? Onlar da nedir. — Müsaade edin de size defterimi gös- tereyim Ciddiyetine zerre kadar halel getirme- den Mimile evrak çantasını açtı. İçinden kasa kayıd defterini çıkardı. Defterin ka- pağında <Yser» muharebesine aid resim- ler vardı. Küçük ayni ciddi eda ile defteri aça- Bakınız efendim, dedi, yazımı oku- yabiliyor musunuz? Burada bana verilen para, şurada masraflar yazılı. Defterin hasılat hanesinde aylık vari- dat vardı. Talebe başına uyda yirmi beş Bantim düşmüştü. Bir de fevkalâde kâr- lar kaydı bulunuyordu. ki bunlar da tav- şan ve salyangoz satışından elde edil- mişti. — En kârlı gey salyangoz satışı, diye Mimile izahata girişti. Çünkü salyangoz- , Tarı elimizle topluyoruz. Onları beslemek Mmecburiyetinde değiliz. Halbuki tavşan öyle mi ya.. bize pahalıya maloluyor. Masraf hanesinde yalnız tavşanın yem gmasrafı vardı. Ulisse Aarmaur sordu: *«Son Posta» nn edebi romanı: — Peki bu paraları ne yapacaksınız? — Pek iyi bilmiyorum. İhtimal bir futbol alırız; belki de bir germeğe gide- Triz. — Peki benden ne istiyorsunuz? Mimile ezile büzüle: — Size şunu şoracaktım efendim, dedi. Acaba bizim kooperatife ortak olur mu- sunuz? Maliyeci her tamanki gibi baştan sav- ma bir cevab verdi: — Bilmem; biraz düşünmek lüzım. Bu cevabı işiten çocuğua yüzü allak bullak oldu. Bunun Üzerine maliyeci da- yanamıyarak ilâve etti: — Bir şartla girerim. Altı ay sonra ba- na defterini getirirsin. Hesaba bakarız. Ne kadar mevcudunuz varsa onun bir misli ile kooperatifinize girerim. — Mükemmel efendim. — Ancak arasıra bana uğrıyacaksın; ben sana muhasebe öğreteceğim. - İşine gelir mi? — Elbet gelir, efendim. Larmaur için, her şeyi gayet iyi kavrı- yan ve anlıyan Mimile'e temettü, bilân- ço, zimmet, matlub, kasa defteri öğret- mek fevkalâde eğlenceli oluyordu. Altı ay sonra tekrar sayfiyeye gittiği zaman Mimile'i çağırtarak işlerin nasıl gittiğini sordu. Deftere baktı, kasa mev- cudu pek azdı. GRİPİN kırgınlık, ürperme hisseder et- mez hemen bir kaşe GRİPİN alınız: rahatsızlığınız. hemen Baş ve diş uğrılarına, gripe, so- ğük — algınlığına, — romulizmaya karşı en tesirli ve hiç zararsız ilâçtır. Tcabında günde 8 kaşe alına- bilir.. İsmine dikat. —Taklitle- rinden sakınınız ve Üripin ye- rine başka bir marka verirler- se şiddetle reddediniz. 48 ÇINARALTI Dımağının menevişleri ne kadar açı- lıp ne kadar işliyor? Bilmiyorum. Her- — halde içinden geçenleri izah edemiye- cek bir ifade aczi var. Tıpkı bir taş be- bek gibi. Bütün renkleri tabif olduğu halde gene tabiat gibi Hadesiz. Onu ttürmek için adalesile konuş - den, bu gezintiden bık - — mış gibi içime bir sıkmtı geldi. Dedim ki: — Ben biraz odama çekileceğim. Siz eğlenin rica ederim. Jaleden başkaları ısrar ettiler. Niha- yet onları temin ettim: — — Sizi çok bekletmem merak etme- Bürhan Cahid yayna. Beni bir gölge gibi takip eden Hasan dayı sordu: — Bey keyfin yok gibi? — Yorgunum Hasan dayı, Başım da ağrıyor. Sen misafirlere bakıver. Her- kes eğlentisine devam etsin. Yusuf ça- vuşa da söyle kapıda bulunsun. Belki bir şey lâzım olur. — Emret beyim. Şimdi yollarım. Kendi kendime yahud Jalenin tesiri- le telkin yaptığım için mi meden bi mem hakikaten kendimde bir halsizlik, isteksizlik hissediyordum. — Ceketimi çıkardım. Soyunmadan, geniş meşin şezlonğa uzandım. Bilmem neden bu eğlenceler, düğün- Mimile izahat verdi: — Efendim, çok masraflarımız oldu. — Mühasebeyi iyi tuttun mu? — Zannedersem evet.. göreceksiniz ya. Müintile'nin defterinde malüm para membaları gösterilmişti gene. Toplanan para gene tavşan ve salyangoz hasıla- tıydı. Masraf hanesine gelince, tavşanın yem masrafına ilâveten bayramda bayan öğ- Tetmenlerine takdim ettikleri çiçek bede- Hle, Leontine Risel'e alınan gokola ve bonbon parası görünüyordu. | Mimile gene izahata girişti: | — Efendim, Leontine hastaneye yatan bir arkadaşımızdır. Onu ziyaret ettikti. Tabil eli boş gidilmezdi ya.. Defterin altında Bilânço yekünu: 37.50 frank., Temattü: Başkalarını memnun etmek- ten duyulan zevk. — Hoşunuza gitti mi efendim, iyi Ulisse cebinden portfoyunu çıkararak: — Şimdiye kadar meşgul olduğum ti- carf işlerin güzeli budur! dedi. , ——— — — — —— —— YARINKİ NÜSHAMIZDA: Hasad mevsimi Yazan: Mih. Zoşçenko çeviren: H. Alaz HALE OPERETİ Bü akşam Beşik- taş Aile bahçesin- de, Perşembe gü- nü akşamı Suadi- ye plâj gazinosunda FATMA Üstat Muhlis Sa- bahattinin şaheseri Cuma .oı.n Bebek Belediye bahçesin- de, Cümartesi Anadoluhisarı Yevmi, Biynsi, l!ıvıd.ıı ve Hııx gazelesi Yerebatan, Cıtıluımı sokak, 25 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin — bütün — hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI Abone bedoli peşindir. Adres — değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâziımdı d Posta kutusu : | — Telgraf : Son Posta Telejon : 20203 zim zevkimizi okşamıyan eğlenceler de bana iğreti, uydurma geliyor. İstanbul- da bir zamanlar türeyen yeni zenginler de kendilerine eğlence fırsatı çıksın diye uşaklarının çocuğuna sünnet dü- ğünü yapar, ahretliklerini kocaya verir, eşi dostu hayrette bırakmak ister gibi avuç dolusu para sarfederlerdi. Bizim salon hanımlarının Sıdıka ile Zehir A-| Tiyi gerdeğe koymak için yaptıkları bu|” düğün de onlardan farksız. Ben de böyle bir düğün dü dum, Niyetim harman sonunda köyün bütün nişanlılarını evlendirmek, Gene köyde olmak şartile bir düğün yaptır- maktı, Bu öyle olmadı. Bir kag köyün nişan- lısını gerdeğe koyacak masraf yalnız « |det edeceğim. Artık üzüntüye, dedlko KUVVET ŞURUBU ViİTALIİN kemik — hastalıkları, dimağ yorgunlukları ile ıicııı.ıııı.ııu- doğma bütüm zayıflıkları geçirir. VİTALİN Her annenin bilmesi icab eden bir kuvvet şurubudur. Çocuk- larınıza Vitalin kuvvet şurubu vermekle onları sağlam, gür büz ve neş'eli yetiştirirsiniz. VİTALİN Mektep çağındaki gençlerle emzikli kadın veya ihtiyarların hayati kudret ve kuvvetlerini artırır. İNGİLİZ. KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU - İSTANBUL Devlet Demiryolları İşletme Umum Müdürlüğünde: 1 — Devlet Demiryolları istasyon sınıfında istihdam edilmek üzere müsabakâ ile hareket memur namzedi alınacaktır. A) Müsabakaya iştirak edebilmek için orta tahsili bitirmiş olmak; B) Türk olmak; C) Yaşı 18 den aşağı ve $0 dan (dahil) yukarı olmamak; D) Asgart bir sene için askerlikten muaf olmak; E) İdaremiz hekimleri tarafından yapılacak sıhhi muayenelerinde faal servit- te çalışmağa mâni bir arıza ve hastalığı olmamak; 2 — Müsabakada kazananlar G1 lira ile tayin edileceklerdir. Ecnebi lizanlar- d:n birine vükıf olanlar 67 lira ücretle alınacaklardır. — Müsabaka imtihanı 9 Temmuz 938 Cumartesi günü saat 14 de Haydarpaşa, S.rkcci. ara, Balıkesir, Kayseri, Malağya, Adana Afyon, İzmir ve Erzurum işletme merkezlerinde yapılacaktır. 4 — En son müracaat 8 Temmuz 938 Cuma gününe kadardır. 5 — Talibler işletmelere ve istasyonlara istida ile müracaat edeceklerdir. 6 — Kabul şerait ve evsafı hakkında daha fazla malümat almak istiyenler işlet- me mMmerkezlerine ve istasyonlara müracaat edebilirler. (3588) vaa Muhammen bedeli 13193 lira olan 16 kalem muhtelif ampuller 16/7/1938 Cu- ma günü saat 15,30 da kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasmnda satın al- nacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 989,48 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve nafıa mütcahhitlik vesikası ve tekliflerini ayni gün esat 14,30 a kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme Dalresinden, Tesellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılmaktadır. (3568) Sr FLIT JARDIN Haydarpaşada —— şaratını ve nebatat süre felerini — öldüren — tondur Pompali — keplar — derununda satılır. Ve dulma kullanılmağın hazırdır. Aymos cetin ahascak alı vecu yoktur. Haşarat için öldürücü, gehes ve cebatlar için sararacdır. Zahirl, değildir. Pratik ve möcesirdir. ümemi Gepçen - 3 Hrsapin, Tetasbul Üsinte — Veyvete ise | *u. Bu da Dekormanlı. Vurucu bir a- dam, Çoluk çocuk sahibi. Karısı mut- fakta yardım ediyor. Ayni zamanda yoğurd mütehassısı. onun kurduğu yoğurdu kimse kuramıyor." « Büu geceyi de atlatınca arltık raha- ta kavuşacağımı umuüyorum. Şu çekirge bulutu başımdan bir git- Feridunun sesini uzaktan duydum: — Biziz canım, Yabancı değil, — AL içeriye Yusuf Çavuş. Nazlı, Suna, Jale, Feridun ve Bay- rakdaroğlu hep beraber odaya girdiler. Bayrakdaroğlu çıkışır gibi: — Bu nasıl düğün Beyetendi oğlu- muz?. dedi. Dışarıda kıyamet kopuyof siz içeride çile çıkarıyorsunuz, Onlara yer gösterdim: — Affınızı dilerim. Biraz hoşluğumt olduğunu söylemiştim. Şimdi başım da ağrıyor. Kesikliğim var, Hattâ so- yunup yatmayı düşünüyorum. l'cr'.dun parmaklarını başımda ge duya dayanamıyorum. Kış başlayınca- ya kadar çiftlikte kalacağım. Soğuklar gelince İstanbulda da kalmıyarak bir seyahate çıkmayı düşünüyorum. Bu tatlr hayal o kadar içime değmiş Sidikaya yapıldı. Bundan sonra ben ne yapsam sönük kalır, Dışarının gürültüsü uğultu halinde odama kadar geliyor. Kapı vuruldu. Yusuf çavuş gelmiş. O- ki dalmışım. — Fena oldu. Herkes sizi bekltyof Ömer bey. Akşam oldu. Gelinle güvey Yuruf Çavuşun başı göründür elinizl öpeceklar. Hediyelerini alacak-

Bu sayıdan diğer sayfalar: