KN Bütün dünya gazeler Hatay işile meşgul (Baş tarafı 1 inci sayjada) hayli mana çıkarmak kabildi. Mesclâ, B :_î'"'llhn gazetesinde şu satırları gör- *Sancak meselesinin süz'atle halledil- üni, Türkiye, Fransaya kat'iyetle bil- tir.r *Fransız diplomasi muhitlerinde — işa- Tet edildiğine göre, bu taleb biçbir ülti- , hattâ bu sabah İngiliz matbua- tında Ççıkan bir haberin farzettirebilece- kat'i tebliğe mevzu teşkil et- İr.> Bu küçük fıkradan çıkan mana şudur ı.ı Türkiye, Fransaya müracaatla artık İşin seri ve kat'i bir şekilde hallini is- femiştir. İngiliz matbuatı, bu «işe meğer> Fransa nezdinde yapılmış «kat'i bir teb- Üa adımı vermiş. Fransız mehafili de bu doğru olmadığını ve tebliğe «ülti- » dahi denilemiyeceğini söylüyor. Adı ne *"'“Yu bir «şeyler söylemiş» ve bu #Özler derhal tesirini yapmış. Söylenen :' ültimatom şeklinde değilmiş; — kat' tebliğ de değilmiş. Fakat, Herhalde li bir söz> olacak ki derhal tesirini ğt iş! Demek ki, tahavvül Fransa- lbine doğan bir <ilhamın» - eseri "_Ghniş. Ş Çoflman matbuatındaki ifade tarzı- da &"h'ye gayet şiddetli teşebbüslerde lünmuştur» mealindedir. Şiddetli te- Kbbüs, Aültimatom değil>, kat'i tebliğ de Gebil, fakat, anlaşılıyor ki Türkiye «söy- ı:“* ve Fransa da «dinlemiş». Adını Ve nasıl korsa koysum, hülâsa ve ne- budur. .% taraftan Fransız gözetelerinde İrde işine karşı gösterilen alâkayı i- _H.:hmzk itibarile Pari Suvar'in şu sa- da dikkate değer: —':mıkyıdın bildirildiğine göre ple- M% yapılmakta olan kayıd mua- 'eri 5 gün müddetle tehiz edilmiştir. k;:ehebı: Hâdiselerin tehlikeli bir ma- di #lacak derecede çoğalmakta olma- a Eğer daha kayıd günlerinde hava da kızışırsa rey verme zamanın- De olur? *Fakat vak'aya gelelim... Fransız hal- ; Caktan bahsedildiğini işittiği za- Tan Nlmediıl bir ıstılahtan mı, yoksa Tür eli bir hayvandan T bahsedilmek- ' »'_.hdupeiuınlımıı. Sancak, biz- lar uzak bir yer ki! *Bunu; Tnde H7T A tla berabar bu, şarkın büyük g Slelerinden biridir: Türkiyenin üze- Tedakârlık etmiyeceği meselelerin- & “, Münasebatı Rema 4 A '— (A.A.) — Havas ajensının mu- bildiriyor: Kont Cianonun Milan- nutuk hakkında tefsirlerde ler, Fransız - İtalyan mü- ine telmih ederek geçen ay müzakerelerin «birçok r Mazlıklarla yanlış - kanaatlerin haulllııliıılıı Roma ile anlaşınasına kaydetmektedirler. Londraya gitti (Hususi) — Meşhur âlim Froyd, Londrada yerleşmek Bügün Viyanadan ayrılmıştır. B , H.'—hişı“n ?vuoturyıdı kalmasını *_hk" hapishanesinden bir m kaçtı, fakat yakalandı Husust) — Yıldizeli hapisha - &t hırsızlığından - 10 ay hapse bulunan Keşeci Ahmed oğlu olursa olsun, demek ki, Türkiye | den biridir, Türkiyeyi bu münasebetle Fransaya surat ettiren — meselelerinden biridir. «Ve Almanyanin tekrar şarka doğru büyük bir kımıldanmayı düşündüğü bir zamanda biz bu mesele Üzerinde daha yakından düşünmeliyiz.» Bu satırlar da Firansüda Sancak mese- lesine olan halk alâkasını çok iyi göste- rir. Sancak, Fransa için bir «meçhub, bizim için Türklüğün bir parçası! Suriyenin yeni bir taksimi Şam, 31 mayıs (Husust muhabirimiz yazıyor) — Üç gündenberi Şamda fena Baberler birbirini takib etmektedir. El- cezire ahvali hakkında fena haberler ge- Hyor, Fakat, burada büyük bir tesir ya- TELGRAF HABERLERİ Amerika Hariciye Nazırının sözleri “Haşin kuvvet en esaslı politika vasıtası haline gelmiştir ,, Nevyork 4 (A.A.) — Amerika birleşik devletleri hariciye nazırı B. Hul, Tene- si'de dün akşam radyo ile neşredilen bir nutuk söylemiş ve dünyada sükünu yeni- den tesis işine manevi surette yardım et- menin Amerika birleşik devletlerinin va- zifesi olduğunu tasrih etmiştir. Sözlerini şöyle bitirmiştir: «Dünya politik wvaziyetine gelince, dünyanın birçok muıntakalarında haşin kuvvet yeziden en esaslı politika vasıta- pan bir havadisi üç gün evyel, sabahleyin |<. haline gelmiştir. Halbuki silâhla hal- Kndak Almanyanm kolonyal radyosu —neşretti| ledilmeğe kalkılan anlaşmazlıkların tabiz| ÇüPkü onun en yakın arkadaşlarından- ve bu haber bütün Şamda dolaştı. re göre, İngiltere, Fransa ve Türkiye a- rasında perde arkasında Suriyenin tak- simine dair yeni bir proje hazırlanmak- ta imiş. Bu proje şudur: 1 — Hatayın tamamen Türkiyeye ve- rilmesi. 2 — Elcezirenin İngiltere, Fransa ve İtâlya âarasında müşterek bir nüfuz mın- takası olarak Suriyeden ayrılması. 3 — Diğer Suriye kışımlarının da İn- giliz nüfuzu altına sokulacak olan civar Arab memleketine ilâvesi. (Bu civarvA- rab memleketinden maksad da birieşti- rilccek olan Filistin ve Maverayüşşeris- dır.) Bu havadis, burada çok mühim bir te- sir yaptı. Sebebi de ayni zamanda, Suri- yenin istiklâl muahedesinin tasdikine İn- gilterenin mâni olmakta bulunduğuna dair buraya bazı haberler gelmiş bulun- masıdır. Bu haberlerle Alman Kolonyal radyosunun neşretltliği bu yeni taksim projesini karşılaştıranlar, zâhiren garih görünen bu havadis içinde doğru olan bir takım noktalar bulunması lâzim, geldi- ğine kanaat getirmektedirler. Bu yeni projeyi İngiltere siyaseli son zamanlarda yavaş yavaş hazırlamakta imiş. Hatay davasında İngilterenin Tür- kiye görüşünü müdafaa etmesi bu se- bebden ileri gelmekte imiş. İngilterenin Filistini taksim fikrinde sebat etmesi ve Filistini elinde tutmıya karar vermiş bu- lunması üzerine Suriyenin müstakil bir memleket haline gelmesi İngilterece hiç hoş görülmüyormuş. Hülâsa, bir takım «mış» lar ki pek te birbirine yabancı ge- len şeyler değildir. -_i’.Vüklller Heyeti gece saat 24 e kadar süren bir toplantı yaptı (Baştarafı 1 ünci sayfada) 4 (Hususi) — Başvekil, Celâl Bayar bugün öğleden evvel makamında N“ gelmiş bulunan Halay heyetini kabul etmiş, heyet azalarını uzun —'lk yanında alıkoyarak verdikleri izahatı dinlemiş ve aonlara i!'tifatta hbu- S fttmin edici cevablar vermiştir. — Fransız - İtalyan | Mısırda bir kazada . . S0 kişi boğuldu Kahire 4 (AA.) — Evvelsi gün Maga- ğa gölünde vukubulan bir vıı&uı kaza- sında elli kişiden fazla Insan boğulmuş- tur. İş kanununun bazı hüküm- lerinin tatbiki tehir edilecek Ankara 4 (Hususi) — İş kanununda tatbik müddetleri tasrih edilmiş bulunan bazı hükümlerin tatbikinin tehiri — için hükümetin Meclisten katuni — salâhiyet Makamları, aslen Yahudi 0-| İStemesi mevzuu bahistir, Zonguldakta “Çilek bayramı,, Zonguldak — (Hususi) — Şehrimiz Hava Kurumu şubesi — tarafından 29 Mayısda çok güzel bir deniz gezintisi tertib edilmiştir. Bütün — Zonguldak münevverlerinin ve ailelerinin iştirak Dideüi K eli llli di BÖ üi ait n önüne geçilmez en doğru birer mı:cbu-f Kolonyal radyosunun neşrettiği h“b("iriyeuu teşkil ettiği kat'iyen mutabık değildir. | e vi BN gb Nafia Vekili Derincede Ankara 4 (Hususi) — Nafıa Vekili Ali Çetinkaya bu akşam Derinceye hareket etmiştir. Vekil Derincede travers fabri- kasını ziyaret edecek ve İstanbuldan ora- ya gelecek bazı nafıa erkânile görüşe- cektir. Hariciye Vekâleti dış teşkilâtında değişiklik Ankara 4 (Husus!) — Hariciye Vekâ- leti dış teşkilâtında yapılacak bazı deği- şikliklere dair bir kararname hazırla- mıştir. Sofya elçiliği kâtibleri merkeze alınmış, başkâtibliğe merkezden Kemal Nejad, üçüncü kâtibliğe İlhami tayin ©- lunmuşlardır. Mariciye tercüme kalemi şefliği Ankara 4 (Hususi) — Hariciye Vekâle- Ü tercüme şubesi şefliğine İzzet Melih tayin edilmiştir. mesal saatı Ankara 4 (Hususi) — Devlet dairele- rinde 15 hazirandan itibaren yaz mesai saatinin tatbiki kat'ileşecek olursa Harj- ciye Vekâleti bundan müstesna tutula- taktır. Siird hastanesinde Muvaffakiyetli Ameliyatlar yapılıyor Siird (Hususi) — Şehrimizin en bü- yük derdlerinden biri suyun gayri kâfi oluşu ve halkın sıhhatile yakından alâ- kadar olan kanalizasyon — tesisatının mevcud olmayışıdır. Mevcud yirmi beş yataklı hastane halkın sağlığile yakından alâkadar olan biritik müessesedir. Burada bir sene de 2094 hasta ayakta tedavi görmüş, 103 ü mühim olmak “Üüzere 506 ameli - yat yapılmıştır. Hastanenin kadrosun- da bir dahiliye mütehassısı bir de ope- ratör mevcud olduğu halde dahiliye mütehassısı henüz tayin edilmemiştir. Bu işe sağlık müdürü vekâleten bak- maktadır. Hastane binası da ihtiyacı karşılamağa müsaid değildir. Hastane operatörü Mümtaz Kapı - dağın yaptığı ameliyatlar meyanında bir kaç tane mühim ameliyat ta vardır. Operatör bir mide kanserine müdaha- Je etmiş ve muvaffakiyetli bir netice almıştır. Ayrıca muvaffakiyetli ame- liyatları meyanında bir beyin apsesi ve bir akciğer ve safra yolu müdahale- leri de vardır. Hastanede bir rontgen makinesine ihtiyac görülmektedir. Bir çok vakayide bu makinenin noksanlığı hissedilmektedir. Almanyadaki Leh ekalliyetleri Varşova 4 (A.A.) — Havas ajansından: Aylardanberi ilk defadır ki yarı resmi İve hükümet gazeteleri Alman hüküme- neden aştır. F gi-|ettiği bu gezintiye «Çilek bayramte A- | tince Polonyalı ekalliyetlere karşı yapı- '"'—lıld n kaçmıştır. Fakat li tktan bir müddet Bonra Sı »| dı verilmiş, çok neş'eli ve nezih bir şe-|lan muameleyi protesto etmiye — başla- Civarında yakalanmıştır. — İkilde geç vakte kadar devam etmiştir. Jmışludır. hükikate | Devlet dairelerinde yaz VAffedilecek 150 liklerden kimler gelecek ? — (Baştarafı 1 ünci sayjada) hicaba, orada katlandıkları zehirli hasre- ti mi tercih edecekler? Dönerlerse, ne ya- pacaklar? Nasıl neyle geçinecekler? Ne iş görecekler?» Dün, bütün bu suallere cevab verebi- lecek bir insan aramaktan üşenmedim. Refik Halidin bir kardeşi varmış, öl- müş. Bakırköyünde oturduğu söylenilen diğer kardeşinin adresini, Bakırköy po- lisleri bile bilmiyor. Hele Rıza Tevfiğin kimsesini bulamadım. Bunu ister matrud üstadın huysuzluğuna, ister benim bece- riksizliğime verin, tanıştıklarımdan — bi- risi, beni eski bir muallimle tanıştır- dı, ve: — Bu zat, dedi, senin Refik Halid hak- kındaki bütün suallerine cevab verebilir. Elini, aradığını bulmuş bir insan neş'e- sile sıktığım bu zat, ağır bir iftiraya uğ- ramış gibi irkildi: — Ne münasebet? dedi... Benim Refik Halidle o derece ahbablığım yok. Muhatabımın manasız vehimlerini gi- derinciye kadar zevcesile çarşıya çıkan bir koca kadar ter döktüm. Nihayet: — Ben, dedi, size bildiklerimi söyliye- bilirim. Fakat ismimi yazmıyacağınıza söz verin! Ve bu sözü, kendisine emniyet verebilecek derecede sağlama bağladık- tan sonra: — Bence, dedi, bu af kat'iyet kesbet- tikten sonra, memlekete ilk dönecek olan eyüzellilik», Refik Haliddir. Çünkü biça- renin artık memleket hasretine taham- mülü kalmadı. Bana öyle geliyor ki, bu hasretin acısı, Refik Halide, vaktile sat- mak istediği bu yurdun kıymetin! fazla- sile öğretmiştir!.. Yirmi senenin ıztırabları, Refik Hali- din yüreğindeki hiyanet duygularını goktan silip süpürmüştür. Bana yazdığı bütün mektublar, hasretin tasvirlerile doludur. Hükümete, üç defa müracaat Şimdi kavuşacağı affı dilenmiş. Bu dilenmek kelimesi, onun kondi tâ- biridir: «— Dilendim... diyor... Çünkü vata- pımda dilenmek, gurbette sadıka ver- miye müreccahtır.. Son mektubunda da, yurda ayak ba- sar basmaz, toprağı öpeceğini söylüyor ve: bu etmiş, «— Ben, diyordu, yarım asırlık ömrür mün en büyük lezzetini, yurdumun top rağına konduzacağım o buseden alacar Bim! Şaşıyorum... Oröpülesi toprağı na- sıl basıyorsunuz?» Bütün mektublarını dolduran bu da- uşsılanın şiddetini düşününce anlıyorum ki, bu af, Refik Halidi çıldırmaktan kum tarıyor. t Çünkü son haddini bulan yurd hasreti biraz daha uzasaydı, onu delirtebilirdi... Buraya gelince, biriktirdiği paralarla bit mecmua, veya gazete çıkarmak niyetirk de. Bu gayesinden bahsederken: 4 «— Eğer, diyordu, kalemimle, bu bi — yük inkılâba olan borcumun, hiç değilse — faizini ödiyebilirsem, ne mutlu bana.. » Biçare, ne yapacağını şaşırmış olacak ki, garib garib meraklar peydahlamış. meraklarının en baskınt da, resim illeti!. Şimdiye kadar, İstanbulun, Ankaranın hiç değilse bin tane resmini gönderdim, — Daha doyuramadım. Her mektubunda, benden, birkaç yerin daha resmini isti. yor, Hem öyle akla hayale gelmedik yer. lerin resimlerini istiyor ki şaşarsınız... Bir de, plâklara çok düşkün... Şimdiye kadar, ona gönderdiğim plâkları bir ara- ya toplasaydım, koskoca bir mağaza ae çabilirdim!.. i Bu arada, daha birçok garib garib h_ı_ 2 lebleri var... * Meselâ bir seferinde: «Bana biz avuş — toprakla, bir tutam kekik gönder!» di yordu. 1 Muhatabım, gülerek: y — Ben, diyor, bunları istiyen mel buna verdiğim cevabda: «Üstad... dedim, — memleketi ihraç etmek memnudur!» —— En son mektubunda: ; «— Ben, diyordu, İstanbulun neresine — de ofuracağımı — kararlaştıramıyoruma Çünkü neresinde otursam, öbür taraflas rında gözüm, gönlüm kalacak!» ğ Ben onun bütün bu duygulşrinın ne — kadar samimi olduğunu, geçenlerde göne derdiği bir resmine baktığım zaman ane ladım. Çünkü bu yirmi sene, Refik Ha- — lidi, 80 yaş ihtiyarlatmış. Geldiği zaman eminim ki, kendisini tanıtmadan hiçbir. ahbabı önü tanıyamıyacaktır. Muhatabıma teşekkür ve veda ederkent — Ben, dedim, temenni ederim ki, üse — tadın içi de, dışı gibi tanınmıyacak ılq recede değişmiş olsun! Naci Sadullah Piyasada yeni bir | “Türk gibi kuvvetli! , " ticaret: Nikel para « . ticareti (Baş tarafı 1 inci sayfada) de 10-15 fazlasına ufak nikel para fopla- makla temin etmektedirler. Bu suretle ihtiyaçları olan nikeli daha ucuza temin etmektedirler. Beş paralık nikel paralar hemen hemen hiç kalmamıştır. Şimdi sı- ra on paralıklara gelmiştir. Bunlar da piyasada görünmemeğe başlamıştır. On- lar bitince sıra 20 paralıklara gelecektir.» Haberin birinci kısmı burada bitiyor. |Bunun bir de ikinci kısmı vardır ki bu | kısım cidden merak uyandırıcıdır. —» 40 paralık nikel paralardan bir kısmı 100 paraya geçmektedir. Bu paralar be- şinci Mehmedin (Reşadın) dokuzuncu saltanat yılında basılan ve turasının ya- nında (Elgazi) ibaresini ihtiva eden 40 paralıklardır. ve bir muharririmiz bir tramvay arabası içinde bu — paraları 2 kuruşa toplıyan bir adama rastlamıştır. Adam sebebi sorulunca: — Bilmiyorum bayım; iki kuruşa ahıp 100 paraya satıyor, ekmek parasını çıka- rıyoruz, demiştir. — Kime satıyorsunuz? — Sarraflara... Bu 40 paralıkların neden 100 para kıy- metini bulduklarını öğrenmek mümkün olamamıştır. Bu ya bir koleksiyön me- raklısının muzibliği olacaktır, yahud da biri beş on kuruşu gözden çıkarıp bir a- zizlik yapmıştır. Kastamonuda köy eğitmenleri Kastamonu 4 — Dün Kastamonunun Göl köyündeki köy eğitmenleri yetiştir- me kursu bahçesinde yeni bir. binanım temel atma töreni yapılmıştır. (Baştarafı 1 inci sayfada) Başvekil, Dahiliye, Aöliye ve Gün y Vekilleri, mebuslar ve daha birçok e- vat güreşleri takib edenler arasında — idiler. " Güreşlerden evvel 11 grupun şampie yonları bir geçid resmi yaptılar. Fedee rasyon reisi, İstiklâl marşından sonra bir nutuk söyledi. Güreşlere başlandı. — —— Bugün güreşlerin iki turu ikmal edildi. — * Neticeler yarın sabah saat sekizden ili baren başlıyacak müsabakalar sonunda alınacaktır. ğ (A A) ğ Milli takım güreşcileri arasında müsabaka Ankara, 4 (Hususi) — Güreş milli ta- kımının terfi müsabakaları 19 haziranda — İstanbulda yapılacaktar. Bu müsabaka- lar bugün ve yarın burada Türkiye şam- piyonluğunu kazanan güreşçilerle evvel- den milli takıma şeçilerek Türkiyeyi ha- riçte temsil etmiş güreşçiler arasında ce- — reyan edecektir. Bu güreşçiler gunlardır" — Galatasaraydan Ahmed Çakır, Güneş- ten Yaşar Erkan, Galatasaraydan Sadık Soğanlı, Demirspordan Hüseyin Çetin, Güneşten Ahmed Kireççi, Güneşten Mus- ğ tafa Çakmak, Galatasaraydan Mehmed — Çoban. 4 Güreş federasyonu bu müsabakalara hazırlanmalarını milli takım güreşçilerine tebliğ etmiştir. Türk dil kurumu Ankara 4 (A.A.) — Türk dil kurumu -« genel sekreterliğinden: R Türk dil kurumu merkez bürosu ile — çalışma kolları Yenişehirde Kâzım Paşa — caddesinde 5 numaralı Güney aparima- nina nakledilmiştir. Kuruma — yapılacak müracaatların bu adrese yapılması rica olunur. Telefon numaraları değışmcrnîı—"_ tir. 4 S ö