I diseler Karşısında I RADYOMU SATTIN undan birkaç gün evvel rad- yomu sattım; radyomu satiı-| Bım gün şu hesabı yapmıştım: 1 — Gerçi yarı parasına gitmişti ama © da hemen yarı yarıya azaltmıştım. 3 — Senelik ruhsatiye için or. lira ver- miyecektim. Sayın karilm şimdi sen bana ben sana cevab ver a — Öyle ama, radyonu sattığın günün akşamı, radyonun böş kalan yerine bak- toığın zaman evinde bir eksiklik, içinde bir Üzüntü hissetmedin mi? Evet o ân evimde bir eksiklik, içim- de bir üzüntü hissettim, sör ve - «Şimdi radıyom olsaydı; açar, dinler- dim» demedin mi? — Dedim. — Peki sonra ne yaptın? — Oturdum, elime gazetemi aldım.. — Gazetende radyo programı yok muydu? — İstanbul programı vardı. — Keşki okumasaydın, kim bilir onu | okuman seni ne kadar üzmüştür. — Niçin? - Niçin olacak; «radyom yok, dinliyemiyorum» diye! Tadyosunun © akşamki açıp | Sayın karilm biraz müsaade et, güle- yim; radyo programını okudum: «18,30 plâkla dans musikisi..» Hergün 18,30 da dans musikisi var.. di- ye hemen zıp zip zıplamıya — başlamı- yordum. — Dinlerdin! Diyorsun.. — Hayır, dinlemek te pek hoş bir çey olmazdı, ayni plâkları o kadar çök din- lemiştim ki.. artık biıkkımlık gelmişti. Programı okumaya devam ediyorum: «19,15 konferans.. İnüne getirmediğimi ben söylersem — Müsaade et te kariim anu da dinle- miyeyim.. komşuların dedikodusunu, yu- |karı kattakilerin orta mektebe giden ço- cuklarının şu bu mesele hakkındaki fi- kirlerini dinlemekten o kadar bıktım ki! Gene programa devam edeyim: di sıra alaturkaya geldi: Kim söyliyecek? - Müsaade et te ismini, cinsini tekrar- lamıyayım, o bayın yahud o bayanın yirmiyi geçmiyen şarkılarının hem bes- teleri, hem güfteleri hatırımda. Bu şar- kıları yüzlerce defa dinledim, artık din- lemeye hiç niyetim yok. — E sonra. Arabca söylev.. <Arabca değil mi Uydur uydur söyle demişler», fakat bu lisan uydurup uydurup dinlemiye gelmi- yor, nafile. — Daha sonra? — Gene alaturka musikâ.. bu sefer söylenip çalınacak şarkılar da bundan evvelkilerin söyleyip çaldıkları şarkıla- rın aynidir, — Ya daha sonra? — Hele programa bakayım: «Orkestral» — Bunâ diyeceğin yoktur ya! — Olmaz olur mu? Dünya radyoları-| nın kervanına karışmış topal eşeği gözö- sen inanma! — Bitti mi? — Hayır, ajans haberleri var. İsmini şimdiye kadar duymadığım, yerini dün- ya haritasında bulamadığım şehirlerden birinde bir kişi ölmüşse onu söyliyecek- ler, bana ne? — Bitti mi? — Bitiyor. <Ertesi günün programı?» — Ya ertesi gün. — Hiç zannetmem, perşembenin geli- şi çarşambadan bellidir. İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz ? —| Takma göz milâddan 3 asır evvel de kullanılırdı * Körleşen gözün yerine sun't? göz — takmanın yeni bir keşif olmadığı 1d- dia ediliyor, Hat -« 4 milâddan üç a- Bır evvel Habeş 'î kabileleri kör o « lan gözün yerine, /î © gözün Tengine yakın taş koyup, yüzün tabilliğini temin etmiye çalıştıkları anlaşılmıştır. Z çt - Okuyucularıma Cevablarım Orhangazide Bay (K. K.) a: — Elimde mevcud malümat ile ö - nüme koyduğunuz muadelenin halli mümkün değildir, hiç değilse biraz ko- nuşmadan muhatabının fikrini anla - mıya muvaffak olmuş kâhin de görül- memiştir. Bu vaziyette sadece farazi- yelerle iktifa etmek mecburiyetinde - yiz, demektir. Bunların en makulu ise kızın cephe değiştirmiş olmasıdır. Umumi kaideyi unutmayınız. Göz - den ırak olan gönülden de ırak olur, derler. Muhitten ayrılmanız, evlen - meden evvel üç yıl nişanlı kalmak mecburiyetinde bulunmanız ailenin kararında mühim bir rol oynamış ola- bilir. * Beyazıdda Bay — Sizin keli Mustafaya: erinizi kullanaârak «bu vaziyette kalan erkek ne ölür, ne de öldürür» diy y ağı şeyi sadece başını çevirerek doğru yolda yürümekten ibarettir. Bir defa bile .konuşmadığınız bir genç kız için tutuşmuş olmanıza ba - karak yaşça pek genç olduğunuza hük- Mürekkebli kalemi bir Fransız icad etmiştir Mürekkebli ka- lemin bir Ameri - kan icadı olmadı « ğını Fransızlar id- dia ediyorlar. On dördüncü Lüi za- manında Bior ad- 5S U | SON POSTA Kadın Köşesi Çocuk giyimi Üstteki: Robanın altı iki yanda ikişer «pli» li. İlik düğmelerine geniş bir band konulmuş, kollar kabarık, yaka yuvar- lak. Bolerosu beneklerinin renginde, önü yuvarlak, Sağda: Robun kumaşından bir bluz, he- men hemen ayni biçimde, ayni pliler, ro- ba ve ayni yuvarlak yaka. Yalnız kollar düz ve önü bütün açık Boleroda kızınki- nin tıpkısı, Her kadın bilmelidir ? Soğan doğrarken boşuna yaş dökmez- siniz. Biraz suya kıyar, gözlerinizi kur - tarırsınız. Musluğu açar, soğanı - doğ- radığınız müddetçe - allında tutarsınız. lunan vidalı bir nevi kaz tüyünden kalem | Acısı gözünüze tesir etmez. icad etmiş ve o zaman bu kalem pekâlâ işe yaramış. mediyorum. Tanımadığınız, fazla ola- rak ırkan da yabancı bir kızın arka - sına düşmek kabahatini unutarak kız- manız da bu gençlikten ileri geliyor. Esasen kabahatiniz gibi —mazeretiniz de bu noktadadır. Maamafih en ateşli hiddetler de ilâ- nihaye sürmezler, merak etmeyiniz, umutursunuz. * Bursada Bay (T. K.) a: — Bir erkeğin kendisini kadınlara beğendirebilmesi için riayet etmesi lâ- zım gelen hükmü değişmez kaide he- nüz icad edilmemiştir. Bununla bera- ber: Maddeten ve manen kendi seviye - nizdekilere bakınız ve her zaman için her yerde tabif olunuz, denilebilir. Bu- nun haricinde yapacağınız şey, şim - diye kadar talib olup da red cevabı al- dığınız kızlara hayalen bir geçid res- mi yaptırmak ve onlara ne şekilde müracaat ettiğinizi düşünerek hata - nızı bulmaktır, Size «fazla güzelden çekinmeyi tav- siye eden» arkadaşlarınız haklıdırlar. Güzelliği değil, şirinliği ve bilhassa anlaşma imkânımı arayımız. TEYZE * Yırtılmasından korktuğunuz dantelle- ri yıkamadan önce temiz bir şişenin üs - tüne sarar öylece ılik, sabunlu suyz ba- tırarak yıkarsınız ve şişeden çözmeden gene ılık suda çalkalarsınız. * Patatesler kaynarken kararmasın diye süyuna bir kaşık sirke katarsınız. Hem renkleri iştiha açacak kadar güzel kalır, hem tadları bozulmaz. * Madeni eşya nasıl parlatılır: Bazan .ne ehemmiyetsiz şeyler ne mü- him işlere yarar, Meselâ sigara külü. Bir tencke kapta bunları toplayıp saklayınız. İnce bir kumaş parçasını nemleyiniz. Bu küle batırıp madeni eşyayı oğunuz. Pıxıl pıril olurlar. VZ. 0 lli Yumrukla Suçlu hâdiseyi Bir tatili uzuv hâdisesi otrafında müd- | delumumilikçe tahkikat yapılmıştır. Sirkecide kahveci İranlı Ali, bir müd- det evvel seyyar satıcı Haçadora mi caatla, bir kat elbise satın almıştır. Fa- kat, biraz sonra elbiseyi sıkı bir muaye- neden geçirmiş, kendi iddiasına göre, &5- vabın pantalon ağlarının tamamile ak- mış olduğunu görmüştür. Ali, bir ay sonra Haçadora rastlamış ve: — Senin sattığın elbisenin ağları ak- mış. Seni karakola davet ediyorum, de- miştir. Haçadar da, cevaben: — Sen onu bir ayda eskitmişsindir. Şimdi de, bana iftira ediyorsun demiş, tahkir etmiş ve aralarında münazaa çık- mıştır. Kavga sırasında fazla hiddete ka- pılan Ali, Haçadorun yüzüne bir yum- ruk âtmiş, yere yuvarlamıştır. İşte bu darbeden müteeisir olan Ha- |çadorun sağ gözünün çeşmi billürisi ke- silmiş, hastanede yapılan ameliyatı mü- teakip, bu göz âmâ kalmıştır. Hâdise de bu suretle müddelumum!li- ğe intikal ederek Ali hakkında tevkif kararı verilmiştir. Fakat, suçlu Ali: — Haçadorun sağ gözü, eskidenberi kördü. Bu vaziye yeni olmadı şeklinde, bir iddia ileri sürmüş, birkaç şahid de bunu teyid edici ifade vermişlerdir. Hâ- | dise de, karışık bir keyfiyet arzetmiştir. 'Ihçıdo ise, suçludan tazminat taleb et- mektedir. Müddelumumilik suçu sabit bulmuş, Ali Ağırceza mahkemesine verilmiştir. | Haçadorun gözünün eskidenberi mi, yâhud bu vak'adan sonra mı kör olduğu mahkemede aydınlanabilecektir. Merhum Tahirin âilesi tazminat isliyor Maslak yolunda vukubulan ve gazete- bir adamın gözünü çıkaran kahveci mahkemede kâr ediyor, “Bu adamın gör eskidenberi kördü, ben | n kğr etmedim,, diyor — lu Halil, 12 sene müddetle hapst © küm edilmiştir. ğ Çağışın Nerkis köyünde, bir T meselesi sonunda eniştesi Mustaff | lu İsmaili bıçakla |1 yerinden $? yarak öldüren Osman oğlu Fevâi ” ne, ve Balıkesirin Bağlıköse ki ü tarı Ramazan da köy sandığınâ rayı zimmetine geçirmek suçuntl &y hapse, | sene memuriyetten £ miyete mahküm edilmiştir. Yeni adliye terfi listeleri Adliye Vekâletince, haziranın 157 | iki yeni terfi listesi neşredilecektif. Bunlar, 936 ve 937 seneleri listi Birçok hâkimlerimizin isimlerini etmektedir. eei n ekelr İ Poliste : İki yangın başlangıcı Feshane fabrikasında bir amele Fi &i ll Kınltoprakta Rüşdiye sokağındi ğ miye aid 28 numaralı evde Iki yandi langıcı olmuş ikisi de ateş büyümedik © dürülmüştür. j Yerleri değiştirilen polis komi$” | e y Taksim komiseri Naoi Eminönü, Bi komiseri Münir Beyoğlu, Beyoğlu Agüh Usküdar, Usküdar komiseri A hab Takslın komiserliklerine naklen V dümişlerdir. Bir bekçinin oğlu taraçadan Kurüçeşmede Orman sokağındA Bekçi Hakkının çocuğu 2 yaşında Bö üç metre irtifamdaki taraçadan M İgerek başından tehlikeli surekte yâfA' Yi berayi tedavi Şişli Çocuk hastanesint — dırılmıştır. ğ Bir çocuğun kolu kırıld! | Ortaköyde oturan İbrahimin oğlü genda Yıldız mahalledeki bir arsadâ " ci arkadaşımız Tahirin hazin ölümiyle neticelenen otamobil kazasının tahkikatı | müddelumumflikçe devam etmektedir. |Belediye mühendisleri tarafından kaza- nın sureti cereyanını tesbit eden rapaor müddeiumumiliğe verilmiştir. Diğer ta- raftan merhum Tahirin ailesi adliyeye bir istida ile müracaat etmişler ve suçlu şoförle, kazaya sebebiyet verdiğini iddıa ettikleri Osman Kemalden — müştereken 10 bin lira tazminat istemişlerdir. Bu istidada Osman Kemalin de mes'u- liyette iştiraki olduğu iddia edilmiş tse de, hâdisenin maznunu şimdililk şoför- dür. Hapishanenin yıkılması ihals edildi İstanbul hasiphanesinin yıktırılma işi, nafıa tarafından dün yapılan münakası- yı müteakip, mimar Cemile, cskisine nis- betle yüzde 27 tenzilâtla ihale edilmiştir. Vekâlet tarafından tasdikten sonra, bi- nanın yıkılmasına başlanacaktır. Balıkesir ağır ceza mahkeme- sindeki kararlar Balıkesir (Husust) — Balıkesir Ağır- ceza mahkemesinde görülen üç dava, neticeye varmıştır. Kebsutun Danahisar köyünden dos- tu Arzuyu çifte jle öldüren Mehmed oğ- iki ahbab çavuşlar narken düşmüş, sağ kolu kırılmıştif- | — Bir çocuk pencereden döşt yaralandı /| Balatta Simldci Veli sokağında $ Üi ralı evde oturan Salihin kızı 8 yafil hure evin birinel kat penceresindef düşerek muhtelif yerlerinden ağırdi lanmış, Bişli Çocuk hastanesine mıştır. Paristeki hamiyetli bir talebt” felâketzedelere yardım! — j Pariste —tahsilde " bulunan ” Külüng adında bir genç Türk Kızılaya 20 lira göndermiştir. Ü, lebe Kırşehir zelzelesi felâketiDt kalâde müteessir olmuş — ve VÜ imkân bulabildiği bu paranın zedelere tabsisini rica etmiştif: e GEM , Toplantılar: Yoksul çocuklara yardım kongreleri başlıyor — y Cumhuriyet Halk Partisinin Tpf yesindeki yaksul çocuklara yır*?f a liği kaza koöngreleri yarından Na | başlıyacaktır. Yarın Sarıyer, 4 'Yalova, Şile, Silivri ve Çataltâ' greler yapılacaktır. Çorlu panayırı etf du (Hususi) — Kazanın ükbaht — vi kizinde açılacaktir. TTRİNEEY” H H 1 ğm: