' Sübaylara mahsus terfi kanununda değişiklik Dün muhtetif kanun lâyihaları Meclis ruzna- mesine alındı, askeri memurlar hakkındaki kanuna da bir madde ilâve ediliyor Ankara, 3 (Hususi) — Yüksek mekteb ü olan askeri muallimlerin bare- Tn dördüncü derecesine, askeri temyiz lumumisinin de ikinci derecesine binde, kimyagerler askeri kimyahane- lerde, dişçi ve eczacılar askeri tababet tatmikat mektebinde bir sone staja tâbi tutulurlar. Veterinerler kıl'a veya bak- _lr terfi edebileceklerine dair lâyiha | teriyolojihane, kimyagerler kimya lâbe- ye alındı. Ordu zabitan heyetine mahsus - terfi ratuarlarında, dişçiler hastanelerde ay- rıca birer sene ve cezacılar ise hastane- kanununda yapılcak değişikliklere dair | lerde iki sene hizmet ettikten sonra sicli- İha da ruznameye alındı. Bu lâyihada len ehliyeti tasdik edilmek şartile üsteğ- Ücniz sınıfında da teğmenlikten üsteğ-| menliğe terfi edilirler. iğe terfi müddeti kara ve have sı- Tüfında olduğu gibi üç seneye çıkarıl- Taktadır. Bundan başka fakülte tahsiline tâbi Y ve askeri memurların üsteğmen Tütbesinde muharib sübaylarla ayn. hi- a getirilmeleri Jeh veya aleyhteki darkların izalesini temin edecek şu deği- #iklikler teklif edilmektedir: ı.:ııı Fakültesi askeri kısmından çıkan- bap, öğmenlik rütbesi verilir, askerl ta- bet tatbikat mekteb ve seririyatında bir Seneyi bitirdikten sonra - ehliyetleri İtadik edilen tabib teğmenler üsteğmen- 'h ve orduya gönderilerek talimatı da- Kesinde iki sene kıt'a ve bhastanelerde Maj Bördükten sonra, yüzbaşılığa - terfi ler. Tabib teğmenlerden - tatbikat —khblnde muvaffakiyetle imtihan ve- yenler kıt'alarda ve hastanelerde liyakat sicilli alıncıya kadar üsteğ- Menlik rütbesine terfileri yapılamaz. Veteriner Fakültesinden çıkan veteri- Âe? Ve Üniversitenin muhtelif fakültele- % gıkan kimyager, dişçi ve eczacı 'ye mektebden çıktıkları zaman teğ- ehlik rütbesi verilir. Bunlardan veteri- €r askeri veteriner ta'tbikat mekte- Japorlar İhtiyat sübaylar Ankara 3 (Husust) — Askeri me - murlar hakkındak! kanuna bir madde |ile bir muvakkat madde eklenmesine |dair olan lâyiha rüznameye alındı. Ek- lenmesi teklif edilen maddeler şun!lar- dır: Askeri hâkim ve muallim olmak üzere fakültelerden neş'et edenler, ih- tiyat sübay mektebi tahsilini muvaffa- kiyetle bitirdikten sonra ihtiyat asteğ- menliğine terfi ettirilir ve yedinci sı - nıf memurluğa naklolunurlar. Altıncı sınıfa terfileri de fakülteler. den sübay olarak ayni tarihte neş'et e- den dört sene tahsile tabi emsallerile birlikte fera edilir. Muvakkat madde bu kanunun neş - rinden evvel muvazzaf talebe — olarak ardu nam ve hesabına fakültelerde ye- tiştirilmiş askeri hâkim ve muallimler de yukardaki madde hükmünden isti - fade ettirilir ve ehliyetnameleri tas - dik edilenlerin terfileri — yapılır. Yeni sınıflarında da nasıbları emsallerinin terfi tarihine götürülür ve — bu nasıb ilerlemelerinden dolayı geçmiş zaman |için kendilerine bir güna tediyede bu- Tunulmaz. Çinde tekrar zehirli gaz kullanıyorlar Japon Harbiye Nazırı değişti, yerine Çinde harbe şiddetle tarafdar bir general tayin edildi hılmdrı 3 (Hususi) — Japon harbi - Bazırı General Sugiyama istifa et- Bi ve yerine, Çindeki — muharebeye .:'“l devam edilmesine tarafdar ©- General İtagaki tayin edilmiştir. _ğanum bugün tekrar Japon tayya- Miz tarafından bombardıman edil - "ru?— Ölü ve yaralıların sayısı 35 lei - h::lhıhıy demiryolu bayunca Japon- ileri hareketi devam etmektedir. Hın, Çin kuvvetleri anudane bir “"Emet göstermektedirler. te 3 — Kveciteh etrafında ce- m etmekte olan kanlı — muharebe hava kuvvetlerinin de iştirakile bir kat daha şiddetlenmiştir. Behieyendeki Çin kuvvelleri mü - kemmel bir manevra yaparak Şimale doğru ilerlemişler ve düşmanı arkasın- dan vurmuşlardır. Japonlar enternasyonal ve insanlık kaideleri hilâfına olarak bütün hatlar- da zehirli gazlar kullanmışlardır. Son üç gün içerisinde düşmanın yüz tankı ve bir çok - zırhlı otomobili tah- rib edilmiştir. Tangşanda birkaç gün devam eden şiddetli çarpışmalardan sonra düşma - nın bir İivası tamamile imha edilmiş- tir. Bu ivanın kumandanı da ölüler a- Tasındadır. Almanya, silâh altına alınan askerlerin terhisini Çekoslovakyadan iİstedi KX 3 (Hususi) — Alman sefiri b & nezaretine iki protesto tev- Tün » Bunlardan biri, Egerde A- .. aid bir ikamotgüha çekil- —%Alnıııhıyngmınubir"# ,—wmımehldınmıqm ql—hhhııındaı birinin düçar ol- Muammer Eriş Meclisde alkışlandı 3 (Hususi) — Ankara Meb - Bankası Umum Müdürü Mu- Eriş bu sabah şehrimize geldi 'onda banka erkânı ve dosiları karşılanmıştır. r Eriş öğleden sonra Mec - İştirak etmiş ve tahlifi ya- » Muammer Eriş yemin — edip ayrilirken şiddetle alkışlan - ” TI # & ığf; 5 Alman hükümeti ikinci protestosunda, bududda cereyan etmiş olan hâdiselerin tahkikini ve müsebbiblerin cezalandırı!- Salâhiyettar mahfeller, ihliyat askeri- nin tedricen terhis edilmekte olduğunu söylemektedirler. Edirnede ilk arpa mahsulü Edirne, (Hususi) — Yeni sene arpa mahsulü idrak edilmiş ve bugün Fdir - ne zahire borsasına getirilen 300 kilo arpa kilosu dört buçuk kuruştan satıl- İlk mahsulü borsaya getiren Kara- kasım köyünden Alj Bağcıdır. Borsa idaresi bu çalışkan çiftçiye mükâfat o- larak bir ziraat âleti hediye etmeğe ka- rar vermiştir. SON POSTA TELGRAF HABERLERIiBL LK Sivil halkın bombardımanına karşı tedbirler Londra 3 (Husust) — Hariciye nezare- ti müsteşarı Butlerin Avam kamarasının bugünkü toplantısında yaptığı beyanat- tan anlaşıldığına göre İngiltere, tama- men bitaraf bazı devletlere müracaatta bulunarak, HÜspanyada yapılan hava bombardımanlarının mahiyetini tahkik etmek üzere bir komisyonun teşkilini ve bu komisyona iştiraklerini ayni devletle- re teklif edecektir. Bu komisyon, İspanyada binlerce sivil halkın ölümüne sebeb olan hava bom- bardımanlarının yapıldığı mıntakalarda tahkikatta bulunarak, buralarda askeri hedefler olup, olmadığını tesbit edecek ve neticeyi dünya efkârı umumiyesine bil- direcektir. Komisyon, her iki muharib tarafın şi- kâyetlerini nazarı itibara alacaktır. Diğer taraftan, Japon — tayyarelerinin Çinde yaptıkları bombardımanları do protesto etmek üzere, Tokyodaki İngilir sefirine talimat verilmiştir. Amerika hariciye nezareti müsteşan da bugün gazetecileri kabul ederek, ü metin, İspanyada ve Çinde sivil bombardımanını şiddetle takbih e! söylemiş, bu gibi hareketlerin barbarlık olduğunu ilâve eylemiştir. Miadrid 3 — Teruel eyaletinde askeri harekâta dün bütün gün devam edilmiş- tir. En şiddetli taarruzlar Teruelin cenv- bu şarkisinde yapılmıştır. Frankıstlerin bütün hücumları akim kalmıştır. Türk v? Yırmarı mua_lğesî Yunan Kralı mvahedeyi tasdik etti Atina 3 (ALA.) — Kabine — bugün Türk - Yunan muahedesini tasvib et - miş ve Kralm tasdikine — arzetiniştir. Kral imzalamıştır. Atina 3 (A.A.) — Yunan maibuatı, Türk - Yunan muahedesinin Türkiye B. M. Meclisinde tasdiki celsesinde dok tor Rüşdü Arasın söylediği nutku ha - raretle mevzuubahs etmektedir. Proya gazetesi, muahödenin Lbaçka bir kimse aleyhine mütevcccih hiç bir hükmü ihtiva etmediği hakkındaki te - minatı kaydederek diyar ki: «Bu sözler bütün Balkanlarda derin bir makes bulmaktadır. Çünkü Yuna - nistanın da fikir ve temayüllerini akset tiriyor. Türk - Yunan samimi a ması iki milletin kat'i azmine tevafuk eylemektedir. Selânikte birçok komünist yakalandı Selânik 3 (AA.) — Zabıta, komünist komitesi azası ile «Komünist gençliği» ı'eşck'ıulünün başlıca zımamdcarlarım tevkil etmiştir. Bunların hepsi de me- murlar tarafından vücude getirilmiş o- lan komünist teşekküle dahil bulunmak- tadırlar. Bunlar, bir takım profesörler, öğretmenler, gümrük, posta memurları ve banka müstahdeminidir, Birçok vesa- ik, elde edilmiştir. Mahkeme, müttehim- leri hapis ve nefi cezalarına mahküm et- miştir. Eatırlardadır ki, bundan evvel Atina- daki merkez? komite erkânından bazıları da tevkif edilmişti. İzmirde de 3 defa Zelzele oldu İzmir 3 (Hususi) — Biri saat beşi or. geçe, diğeri sekizi yirmi birde, üçüncüsü de on ikide olmak Üzere üç defa zelzele olmuştur. Sabahki sarsıntı Bornovada daha şiddetle hissedilmiş ve halk korku geçirmiştir. Yunanistanda Atina 3 (Hususi) — Dün sabaha karşı Serez civarında birbirini müteakib bir çok yer sarsıntısı olmuştur. Ahali ardı arası gelmiyen sarsıntılardan paniğe tu- tularak evlerini terkedip kıriara çıkmış- lardır. Sarsıntı merkezinia Bulgaristan- da olduğu tahmin edilmektedir. kaçırıcılarına karşı kıyam Bir şehir halkı baştan başa ı_yslındı 12 yaşındaki çocuğun da katilleri aranıyor Princetan (Florida) 3 (AA.) — Pet- rol kralı Ceymis Kaşın beş yaşındaki oğ- lu Skigi Kaşı dağa kaldırmış olan «çocuk İkaçırıcılar> 1 ele geçirmek için bali ha- zırda Floridanın şimdiye kadar görme- miş olduğu çok büyük bir insan avcılığı yapılmaktadır. Donanmanın tayyareleri- le hususi tayyareler de araştırmalara iş- tirak etmektedir. 65 gemi 175 mil uzun- luğunda bir sahili tarassud etmekte ve buralarda araştırmalar yapmaktadır. İç- ierinde bir de kadın bulunan birçok mü- sellâh gönüllü mıntakanın dahilinde ve nehir boylarında ve ormanlarda dolaş- maktadırlar. Çocuğun kaçırıtmış olduğu Princeton şehri, müsellâh bir kampa benzemek- tedir. Müsellâh gönüllüler, 6 kadar çok- tur ki Kızılhaç bunları iaşe için matbah- lar tesis etmek mecburiyetinde kalmıştır. * Son posta ile gelen İngiliz gazeteleri ço- n |CUk kaçırma hâdiseleri hakkında şu tafsliktı , | Vermektedirler: Uç ay evvel kaçırılıp da, Nevyorkda Long İsland plâjına ölüsü vuran Peter Levtine is- mindeki 12 yaşlarındaki çocuğun cebinde en giği, çakı İle, tayyare oyuncağı da bu « lunmuştur. Taharri memurları ile tıb mütehassısları, bulunân oyuncakları mikroskopla muayene etmişler, tedkikler yapmışlardır. Çocuğu boğ mak için kultanılan uzun bakır tel de mua- yene edilmiştir. Katil daha yakalanmamış- Mahalli istasyonlardan birinde elde edi - len salilbslz bir valiz sayesinde, Levrin alle- sinde çalışmış olan bir hizmetçinin 1934 den beri bir katil yüzünden kaçak bulunan Per- ringo isminde birisile münasebatta bulundu- Bu anlaşılmıştır. Tubarri memurları bu adamı aramakta - dırlar. Ayni zamanda para ihtiyacına düşen bir kumarbaz grupu da aranmaktadır. Ço - cuğun kaçırıldıktan 15 gün sonra öldürüldü- gü anlaşılmaktadır. Çocuğun en son mektubunda gu cümle - |ler vazdır. — Beygili babacığım. Mutlaka bu adam - lara para veriniz, fena halde soğuk — almış bulunuyorum. Petor 2 Martta gelen bu mektubdan sonca hiç bir ses sada çıkmamıştır. Çocuğun cesedi yakılmıştır. Şeref Beşiktaş klübünden çekildi Beşiktaş klübünden Şeref dün İs - tanbul bölgesine ve Beşiktaş klübüne birer mektub yazarak klübünden isti - fasını bildirmiştir. Ölüm cezası Ankara, 2 (Hususi) — Bafranın Dede- dağı köyünden Mehmedoğlu Çete namile maruf Çolak Hasanın ölüm cezasına çarptırılmasına dair mazbata tasdik için Meclis ruznamesine alındı. Sayfa 3 ee ALE © Çek meselesi şimdilik, iülk hararetini kaybetmiştir Yazan: Selim Ragıp Emeç — ekoslovakyanın Südet Alman- larına verebileceği —müsaade- lerin çerçevesi aşağı yukarı belli olmuş, sayılabilir. Çekler, Alman lisanının res- mi Çek lisanile beraber muleber sayıl- masını kabul ettikleri gibi mahalli maa- rif büdecelerinin kontrol hakkını da Al- manlara vermiye rıza göstermişlerdir. Bundan başka, Çek devlet teşkilâtına da« ha büyük nisbette Alman memur âlmı- ya da muvafakatlarını bildiriyorlar. Bu nisbeti, bugünlerde ilân eimeleri de mümkündür. Bunun haricinde, Çekoslovak devleti- nin bütünlük ve istiklâli için, teşkilâtın- da tadilât yapmayı tehlikeli , gördükleri hariciye işlerile ordu kadrosu için her hangi bir taahhüd altına girmekten kü- çınmaktadırlar, Halbuki Südet Alman- larının istediği bu değildi. Almanların kanaatince, vaktile Avusturya - Macar Amparatorluğunun eczasandan — bulunan Çek ve Slovenler, meğkür idarenin bils hassa merkeziyetci zihniyetine karşı mü- cadele bayrağını açmışlardı. Halbuki bu- günkü Çekoslovak devletinin muhtelif ekalliyetlere karşı tatbik ettiği politika, eski Avusturya - Macar merkeziyetcili- ğinin dar görüş ve düşünüşile tam bir ayniyet ifade ediyor. Bundan dolayıdır ki Südet Almanları, her ne pahasına o- lursa olsun Çeklerin bu merkeziyetci i- darelerine bir son vermiye azmetmişler- dir, Fakat ilk günler bir hayli nazik bir durum ihdas eden iki taraf arasındaki ih- tilâf mümkündür ki, bu defa, bir pamuk ipliğine bağlansın. Fakat ne Südetler el- de ettikleri kısmft muvaffakiyetle iktifa edecek, ne de Almanya, Çekoslovakyaya İkarşı tatbik ettiği siyasetin arkasını bi- |rakmak istiyecektir. Harbden sonra on- da gördüğümüz şayanı hayret bir fikri sabit ve yorulmak bilmez bir inad ile bir taraftan davasını ilerletmeye ve Çekle- rin son mukavemetlerini de kırmaya ça. hışacağı gibi diğer taraftan karşılaştığı zorluklara cebheden hücum etmek gibi tehlikeli vaziyetler ihdas etmektense bu maniaları yandan çevirmenin çaresini bulacakır. Harb sonu Alman diplomasi- sinin en büyük meziyeti, harbden evvel- ki Alman diplomasisine nisbetle vaziyet. lere daha ziyade intibak kabiliyetini hala bir elâstikiyet arzetmekte bulunmasıdır. Bu itibarla Orta Avrupada cidal bitmiş telâkki edilemez. Biz bugün, bunun bir gafhasını yaşıyoruz. Önümüzde daha baş- ka, daha çetin diğer safhalar mevcud bu- lunduğu bir an hatırdan çıkarılmamaâlı- dır. — Selim Ragıp Emeç Göring'in bir kız çocuğu dünyaya geldi Berlin 3 (A.LA.) — Göring'in zevce- si bir kız çocuğu doğurmuştur. Çocuk ve validesi sıhhattedirler. Sabahtan Sabaha: .. .. .. . Küçük mücrimler Adliye ve zabıta dosyaları son günlerde çocuklar tarafından işlenmiş ci« nayetlerle dolmağa başladı. Mekteblerden başlıyarak kaldırımlara kadar yayılan hâdiseler isbat ediyor ki ceza kanunlarımızın küçük yaşta suçlulara aid maddelerini değiştirmek ihtıyacındayız. On sekizden aşağı yaşlarda işlenmiş suçlar kanunun birçok hafifletici mad- delerine temas ederek cürümle ceza arasındaki nişbeti geniş mikyasta aç yor. Bu netice henüz ruh ve fikir ve hattâ beden itibarile inkişaf etmemiş ham bir insanın istikbalini kurtarsa bile cemiyetten müsavi hak ve kanun- dan tam bir adalet istiyen mağdur vatandaşı tatmin edemez. Nihayet ortada bir can ve kan davası olduğuna göre cürümle ceza arasında nisbet aranmak Tâzımdır. Vâzn kanun küçük yaştaki mücrimlerin cezal ehliyetlerini noksan bulduğu için onları himaye eder. Fakat terbiyeciler ve doktorlar bugünün hayat şartlarına göre on beş yaşında bir çocuğun dünün yirmi yaşındaki de- likanlısından daha olgun bir insan telâkki edileceğinde müttefiktirler, Kanunlar ferd ve cemiyetin selâmeti için yapıldığına göre kanun vâzıları- nın da değişen hayat şartlarına göre kansatlerine yeni istikamet — vermeleri lâzımdır. Dünün dar çerçevesinde yetişen bir çocukla bugünün medeni hayatında yetişen bir çocuk arasında çok fark vardır. Bugünün çocuğu iyi ile kötüyü dünkü çocuktan daha iyi ayırd edebilecek vaziyettedir. Bunun için çocuğun mes'uliyetini azaltıp cezasını indirmek onu ıslah etmek değil, bilâkis cürme teşvik etmek olur. Bir nokta daha var ki o da küçüklerin işledikleri süçle- Tın cezasına babalarını da iştirak ettirmektir. Bu noktada —mütehassıslar münakaşaya kapılırlar. Fakat cemiyeti radikal bir çerçevede terbiye etmeyi doğru bulan yeni rejimler için bu hiç te aykırı bir fikir sayılamaz. KDD —“—_M