EVLENİRLERSE ( Evlenme yaşının indirilmesi münasehetile ) ukuk mahkemesinin mübaşiri bağırır: — Selma, Tekin! (Elinde raket bir erkek çocukla; siyah gömlekli bir kız çocuğu mahkeme kapı- sından girerler.) Hâkim — (Erkek çocuğa) İsminiz? Erkek — Tekin! Hükim — Yaşınız? Erkek — On yedi! Hâkim — (Kız çocuğa) İsminiz? Kız — Selma! Hâkim — Yaşınız? — On beş! Hâkim — Siz evlisiniz değil mi? Kız — Evet efendim, on gün #vvel ev- lendik. Erkek — Hayır bay hâkim, sekiz gün evvel! Kız — On gün evvel! Erkek — (Kıza) Ne karışıyorsun sen. Takvimden anlamazsın, ne vakit evlen- diğimizi benden iyi mi bileceksin?.. Hâkim — Kâfi, kavga etmeyin... Siz, şimdi buraya niçin geldiniz? Erkek — Ayrılacağız bay hükim! Kız — Evet evet, ayrılacağız. Hâkim — Peki ama ayrılmak için bir sebeb bulunmalı! Erkek — Ben bu kızı istemiyorum, i- nadcı, hain! Kız — Ben de onu istemiyorum. Benim bebeklerimi kırıyor. Erkek — Dün tenis topumu almış, mek- tebe götürmüş. Ben tenis oynıyamadım. Kız — Sarı saçlı bebeğimin entarisini kesmiş, kendine boyunbağı yapmış. Erkek — Benim artist kartları albü-| mümü almış, Doroti Lamur'un resmini boyamış. Kız — Beni! anneme şikâyet etti; an- nemden dayak yedim.. Erkek — Geçen hafta babam bana bi- ılklel alacaktı. Bunun yüzünden almadı. — İstemem, ben böyle fena adam- la yııımam' Erkek — (Kıza) Ben sana gösteririm. Kız — «Sümüklü böcek» «Suya düşecek» «Adam olacak» «Beni dövecek.» Erkek — Bay hâkim bak bana ne di- yor? Kız — Ya onün bana dediğini duyma- dınız mı? Hâkim — Çocuklar beni dinleyin bun- lar ayrılmak için birer sebeb değildir. Erkek — Peki ayrılmak sebebi ne ola- bilir ki? Hâkim — Meselâ aldatmak. Erkek — O beni aldatıyor. Hâkim — Aldatıyor mu? Erkek — Aldatıyor ya.. annemin bana | getirdiği çikolataların —yarısını yiyor. sonra «İşte bu kadar getirdi» diyor. Kız — O da beni aldatıyor.. ben dal- ginken ayağile yere vuruyor. Ben «Kim vurdu?» deyince «Umacı vurdu» diyor. Hâkim — Bütün bunlar ayrılmak ge- bebi olamaz, haydi siz evinize gidin de güzel güzel geçinin, bir daha da birbiri- nizle kavga etmeyin! (İkisi birden çıkarlar, fakat dışarı çık- malarile içeri girmeleri bir olur.) Kız — (Ağlar) Bay hâkim şuna bak- santza kapıda ayağıma bastı, canımı yak- tı. Erkek — Vallahi billâhi kabahat bes nim değil.. o sebeb oldu. Bana nanik yaptı. Kız — Daha evel o bana dilini çıkardı. Erkek — Dilimi çıkardımsa ne oldu? Kiz — HBaydi oradan maymun! Erkek — Maymun sensin şebek! (Bu gırada mahkemenin kapısından içeri kızla erkeğin anneleri, babaları gi- rerler.) — Sizi utanmazlar sizi! Hâkim — Çok şükür, kurtuldum! (Anneler, babalar iki davacıyı kulak- larından tutar, döve döve mahkemeden yçıknırlır) İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? | 5 bin metre ynksoklılılordo yaşayan hayvancıklar Birçok ültmler tarafjndan — yapılan Müşahedelere göre kürenin yüzünden beş bin metre yüksekliklerde ve hava içinde gözle görülemiyecek kadar kü- çük hayvancıklar mevcud bulunmakta- Erkekler hkaç Yaşında evlenmeli? Bay M. Coşkun sorüyör: 1 — Erkekler için normal evısnını yü- ganın 30 olduğunu söylüyorlar. Bu döğru mudur? Sizce bir erkek kaç yaşında ev- lenmelidir? 2 — 30 yaşında evlenen bir erkek kaç yaşında kız alırsa normal bir İzdivac yap- miş olur? 3 — Aşk fıdivacı yaparak evlenenlerin Aradan çok kısa bir zaman geçmeden ay- rıldıkları görülüyor. Bu şekilde yapılan Yadiyaçlar, umumiyetle ayni neticeyi m! verir? BSizce, hangi şekil izdivac daha u- zun ömürlü olur? 4 — Zengin, gemarık büyümüş bir alle bn, kendi allesinden daba aşağı seviye- de bulunan bir gençle evlenirse, mes'ud olur, ve mes'ud edebilir mi1? Okuyucumun bu şayanı dikkat sualle « rine sirasile cevab veriyorum: 1 — Bittabi erkekler için, evlenmenin muayyen bir yaşı yoktur. Fakat erkekle- Tin, 25 yaşından evvel evlenmemeleri, doğ- Tu görülebilir. Çünkü bu yaştan evvel, bir erkek, bir aile kurabilecek derecede mev- kie, kazanca ve tecrübeye sahib olamaz. 2 - Bir erkeğin alacağı Yadından asgarl beş, azam! on yaş büyük olması müna - sibdir. Çönkü kadın erkekten çabuk inki- şaf eder, ve erkekten Çabuk ihtiyarlar. Hem erkeğin sevcesine hürmet lelkin ede- bitlmesi, hem de karı kocanın mümkün mertebe -birlikte için- ere » vücudlârı değll, dımağları | İsim değiştiren bir hastalık : Grip Grip hastalığı senelerdenberi insani- »yetin başına belâ kesilmiş bir hastalık- tır, Fakat zaman zaman ismi değişmiş- tir. Garbi Avrupada muhtelif zaman- larda aldığı isimler şunlardır: Delice, küçük veba, postacı, enflüanza. ketin kendisinden genç bir kadınla ev- denmesi muvafıktır. - İzdivacla nihayetlenen —aşkların, sandete kavuşamadığını iddia eden bir Çök vecizeler — vardır. Meselâ: aMademki cennette izdivac yoklur, izdivacta da cennet olamaz!», «Bir insanın maşukasını zevce edinmesi, nefis bir şarabı sirkeye çevirmeklen fark- sadıri» «Zifaf yatağı, aşkın mezarıdır!. kabilinden bir çok vecimeler, bu iddlayı güderler, Fakat bu yarı Paradoksal veci- velerin, tam bir hakikati ifade edemediği muhakkaktır. Aşka benziyen gelip geçici sempatller, hoşlantılar, münasebetler istlana edilirse, «aşkı, sandetin anaşıdır. Pakat — bittabi Aşk diye tramavayda başlıyan, parkta bes- Jenen, kaldırımda büyütülen münasebet. leti meyzuu bahsetmiyorum. Aşk, —sade sinirlerde değil, dımağlarda yaşıyan, sade kaynaştıran, birleştiren bir rabıta gekline — sokulduğu :kdırdd.ll ki, uzun, ve mes'ud ömürle ur. 4 — Zenginlik bir kusur değildir. Fakat şemarıklık da, kolay katlarılır bir huy, kolay giderilir bir kusur değlldir. Çünkü kadın, saten fitreten şımarık bir mah — lüktur. Ve muayyen bir hadde kadar şı- marıklık, kadının en tabll gşüsüdür de. Fakat fazla şımarık kadınlar, bazan bunu zevkle çeklilecek bir «naz» halinden, çe- kilmez bir kahr haline sokarlar. Bu itibarla, size böyle bir kadını tercih etmenizi tavsiye etmem, Hem ne lüzum var efendim? Normal kadın kıtlığına ki- ran mt girdi? SON POSTA Kadın Köşesi «Emprimeden bıktım» diyemiyeceks - niz, Çünkü bu seneki emprime modelle- | rinde eskiye hiç benzemiyen bir yenilik | var. Bu yeni moda geçen iki üç yılınkin- den çok daha genç, İşte bakınız çizgili bir kumaşa benzi - yen şu emprimenin önü plisoleyli kısa e- teğinde, kapalı yakasında, düz kısa kol - larında, iki yanı göğsü büzgülerle saran korsajında geçmiş modellerin hangisine ufak bir benzerlik var? Ne onlar kadar süslü, ne onlar kadar ağırbaşlı. Tıpkı bir mektebli kızın elbisesine, hattâ nerede ise önlüğüne benzemiyor mu? Bunu gi - yinişte gençliği gaye hilen günün modası için bir muvaffakiyet saymak Jfizım. Çün- kü bu elbiseyi tarif için akla ilk gelen söz şu oluyor: Genç... Her kadın bilmelidir: Saksılardaki çiçeklere nasıl bakmalı? Saksıdaki çiçeklerinizin dipleri hava - lanmak ihtiyacındadır. Toprakları kas - katı olunca derhal eski bir çatalla biraz kabartınız. Çiçeğinizin eskisinden daha çabuk serpildiğini göreceksiniz. Bahçedeki saksı çiçeklerinizden sol - mıya yüz tutanı varsa onu derhal doğru- dan döğrüya toprağın ü: koymak - tan vazgeçiniz. Altına iki tahta parçası yerleştiriniz. Çünkü fazla rutubet çiçe- ği bozar. Koyacağınız tahta parçasile buna mâni olmuş olursunuz. * Acaba çamaşırdan pas lekesi nasıl çı - karılır? Bunu bilmezseniz trmizlemek için ne kadar emek verseniz nafile leke yerinde kalır. Halbuki bilirseniz lekeyi Rörür görmez derhal bir limonu zıkar, su- yunu alır, içine bol tuz karıştırırsınız. Bununla lekeli yeri icab ederse bir kaç kere silersiniz. * İnce çamaşırları toz sabunla yıkar ve bu sabunu kendiniz yaparsınız. Bunun için ayrıca bir âlete lüzüum olmadığını bilirsiniz. Sabunu peynir rendesinde ren- deler, sonra da rendeyi yıkayıp kaldırır- sınız. 'kRi ahbab çavuşlar: İ eMçhkemel ı vRRe KA Sevdıqı kadını bıçaklıyarak öldüren | | ihtiyar âşık Ağırcezaya sevkolundu | Tahkikat ikmal edildi, muhıkemeye yakında başlanacâ Bundan iki ay kadar evvel Pangaltı- da feci bir cinayet olmuş, Roza Anjel isminde genç bir kadın, kendisinden yüz bulamıyan ihtiyar âşığı Ropenin bıçağı altında can vermişti. Hâdiseye zabıta ve müddelumumilik el koymuştu. 10 yerinden bıçaklanan Roza, derhal öldüğü için, ifadesini almak mümkün olamamıştı. Eğer kadınin ifadesi alına- bilseydi, hâdise biraz olsun aydınlana- bilecekti, Bu cinayet etrafında müddetumumi- Hkce yapılan tahkikat neticeye varmış ve kâfi derecede delil toplanmıştır. Ropenin genç kadına çılgınca âşık olduğu, müteaddid defalar ailesinden istediği, fakat daima tekliflerinin red- dedildiği anlaşılmıştır. | Suçlu, Roza tarafından da kendisine duyduğu alâkaya karşı, hiçbir muka- bele görmemiş, nihayet buhran halini alan aşkının tesirile, bu cinayeti irti- kâb etmiştir. Ropen, müddelumumilikte verdiği i- fadesinde, demiştir ki: — Hâdise akşamı Rozaya rastladığım sırada, yanında üç tane erkek vardı. Bunlardan biri, kendilerine bakmam üzerine: «— Bize ne diye bakıyorsun?» diye- rek, bana çattı. Bu esnada içlerinden bir diğeri de bıçağını çekince.. bıçağı, onun elinden kaptım. Kendimi kaybet- miştim, Rozaya sapladım. Halbuki, toplanan delillerle, suçlu- nun bu tarzdaki müdafaası varid gö- rülmemiştir. Şişlide bir mensucat fabrikasında çalışan Rozanın evine döneceği sırada, Ropenin yolda kendisini beklediği, yüz bulamadığı sevgilisini kendi bıçağı ile bıçakladığı anlaşılmıştır. Suçlu hakkında sorgu hâkimliğinde yapılan tahkikat da, sona ermiştir. Müddeiumumilik Ropeni, ceza kanu- nunun 448 inci maddesine göre muha- kemesi ve tecziyesi talebile Ağırceza- | ya vermiştir. Bu madde hükmü, 15 ile| 20 sene arasında hapistir. Muhakemeye pek yakında başlana- caktır. .. . Şoför Rahmi . A . inkâr ediyor “ Bedriyi ben çiğnemedim, bir iyilik yapayım dedim, cezasını çekiyorum ,, diyor Harbiyede Belvü bahçesi önünde cesedi bulunan Bedrinin, şoför Rahmi- nin idare ettiği otomobil tarafından çiğnenerek öldüğü anlaşılmış, suçlu yakalanmıştır. Dünkü sayımızda bildirdiğimiz vec- hile, şoför zabıtada verdiği ifadede hâ- diseyi olduğu gibi itiraf etmişti. Fakat adliyeye sevkedilince iş değişmiş, hâ- dise yeniden karışık ve karanlık bir mahiyet arzetmiştir. Suçlu şoför, dün müddelumumllikte, yeniden sorguya çekildiği zaman şun- ları söylemiştir: — Ben arabamı garaja bıraktıktan sonra, Harbiyeye doğrüu gidiyordum. Yerde yatan bir ceset gördüm, DORULAL, ca, giderek polise haber verdim. FANEĞLE bu adamı otomobilimle ben çiğnetfğk, değilim. Hattâ daha evvel, Belvü btf çesinin önünden, Şişliden aldığım M terileri Sultanahmede ve Kocamü fapaşaya bırakmak için, iki defa miştim. Böyle bir ceset gör Poliste verdiğim ifadeye gelince.. yik altında, öyle söyledim. Asıl BW kat budur. t Suçlu, kendisile görüşen bir m ririmize de: — İnsani bir iş yapmak istedik. | d& bir cesed gördük, gittik polise BâZ verdik. Kabahat oldu, demiştir. — Diğer taraftan, müddeilumumtlik WER ka ihtimalleri de gözönünde — tutâfil tahkikatını derinleştirmektedir. 47 senin başka bir faili olup olmadii ranmaktadır. Rahmiden evvel, DARŞ bir şoförün, Bedriyi çiğnemiş uımı'ı M muhtemeldir. 4 Hülâsa: Hâdisenin üstündeki © perdesi, henüz tamamile !ml)ı'ml%r ğildir. yi Suçlu şoför, 2 nci sorgu ""' kararile, dün tevkif edilmiştir. Kâmili yaralıyan Remzi mahküm oldu Suadiye asfaltı üzerinde, Mari İ de bir kadın yüzünden urkadaşı B li tabanca ile yaralıyan ve bekci mede silâh çeken Ali Remzi A da 4 ay, 16 gün müddetle hapse F küm edilmiştir. z y Haydar cinayeti davası bitli Haydarda, dört yıl birlikte yi ; |ve tam evlenecekleri günlerde * sinden ayrılan metresi Fatma, nıl“;.# | |Ber Muazzezi, üşığı Salihle yaka rak merkeze götürmek istediği $i çıkan kavgada, bıçakla — yaralıyaf ( Salihi de öldüren Yasinin Ağırce” ki muhakemesi bitmiştir. Suçlunun her iki suçtan sene, | ay, 22 gün müddetle haPt ile/ebed âmme hizmetlerinden | miyetine karar verilmiştir. Sahte hüviyet kullanma davl Dolandırıcılık yaparak Şerife Kaf isminde bir kadının apartımanın! mak ve sahte hüviyet taşımak rile tahtı muhakemeye alınan Bf muhakemesine, asliye | inci vam edilmiştir. Dünkü celsede Konyada yapılaf kikatı müteakib gönderilen ceVâ kunmuştur. Bu cevabda, $ Konyalı Mevylüd oğlu Mevlâd 047 beyan edilmiştir. Buna itiraz eden maznun, Hl“'ı zade Rıfat olduğunda ısrar Manisa ve Konya nüfus Ğ 'yazılan müzekkerelere cevab gel duruşma bunun için, tâlik cdll”' İhtiyar bir kadın yatağını tutu$” Arnavudköyünde Sürme sokak 40 T ınx’ da oturan Haçatur kızı 82 yaıındı beryan yatağında siğara içerken U elinden düşen stgara ile yatak ve tuşmuştur. Kadın çok ihtiyar ber can havlile kendisini dışarı â! tan imdad istemiş ve yalnız yanı oda kismen yandıktan sonra ( fından söndürülmüştür. ,