Fena ve daha fena Tramvayla matbaaya geliyorum: Tramyay Eminönünde durdu. İne - cekler çok, binecekler ineceklerden da ha çoktu. Vatmanın nedense fazla bek- lemeğe tahammülü yoktu ki, ayağile Üç defa çana dokundu: — Çan çan çan! Bu sesi duyan kondüktör; arkasına bakmaya, inenler var mı, binenler var mı görmeğe katlanmak zahmetinde bu- funmadı. Elini çıngırağın kirli kayışı - na uzattı. Var kuvvetile çekti: —Çın! Bu sesi işiten vatman tramvayı ha- reket ettirdi. İneceklerden bir — kısmı içeride kaldılar, bineceklerden bir kıs- mı da binemediler, Kendi kendime: — İşte bu fenal Dedim. 'Tramvayla matbaadan dönüyordum: Tramvay Eminönünde durdu. İnecek- ler çok, binecekler ineceklerden daha çoktu. İki kişilik sıralardan birini ter- sine çevirip dört kişilik hususi bir mev- ki icad eden iki erkekle iki kadından.. bir çifti ayağa kalktılar. Kalanların el- lerini sıktılar. Ayağa kalkan kadın söyledi: — Teyzemin ellerini öperim, amca - mın ellerini öperim, Küçüğün gözleri - ni öperim, Ayağa kalkan erkek de söyledi: — Ben de büyüklerin ayrı ayrı elle- rinden, küçüklerin gözlerinden öpe - rim. Oturan kadın söyledi: — Süheylâya söyle pazara beklerim. turan erkek de söyledi: — Necati beyi de beraber bekleriz. Küçüğü de getirmeyi unutmasınlar. Ayaktaki kadın söyledi: — Öyle ama biz sizin âdresi bilmiyo- rTuz. Oturan erkek cevab verdi: — Yazıp vereyim. Yazmağa başladı. Kondüktör bağır- | di: — Var mı inecek? Ayaktaki erkek bağırdı: — Dur yahu patladın mı? Adres yazıldı. — Allaha ısmarladık. — Güle güle, bekleriz. — Biz de bekleriz. 'Tramvaydan indiler. Tramvaydan inen kadının sesi duyuldu: — Dur düur, içerde bir psket unut - müşüm! Kondüktör koştu, oturanlardan pa- keti aldı. Tramvaydan inenlere verdi. Ve nihayet tramvay da hareket cde - bildi. Kendi kendime: — İşte bu daha fena! Dedim, İsmet Hulüsi H Bunları biliyor mu idiniz? —| Sivrisinek ihracatı İki senedenberi Macaristandan Ka nadaya milyonlar- ca siyrisinek ihraç” edilmektedir. Bu sivrisinekler, Ka- nadada ziraate muzir olan kürd- lara karşı kullam- hyor. * Barut nasıl keşfedildi ? Birçok — keşifler BCi Bgibi barutun keşfi de bir tesadüf ese- ridir. Bir gün Al- man — papazların- dan Şwvartz civayı ateş üzerinde ısı- ftıyor ve bu cismi gülpleştirmeye Ça- lışıyordu. Buna muvaffak olamayınca ci- vanın içine bir mikdar kükürd ve alçı koydu, kaynattı. Müdhiş bir infilâk ol- du. Bu suretle toplarda kullanılan barut keşledilmiş bulunuyordu. Afrikalı vahşiler ve dans Habeş kabilele- rile Cenubt Afri- kadaki — Zulular- idın hiç biri, kene di elile bir adam iöıdürmedikçe mil- K lar, [ etrğüz En çok değişen ay ismi Frenklerde ayı en çok değişmiş olan ay eylül ayı- dır. Her yeni Ra- ma hükümdarı bu aya kendi ismini vermiştir. dans yapaumaz- I En çok ve enaz ilâç kullanan * memleketler Dünyada en fazla ilâç kullanan mem- leket Fransadır. En az kullanan memle- ket te İskoçyadır. Okuyucularıma Cevablarım Ankarada Bay (Z. S.) e& ; — Çocuğum, görüyorum ki mek- tebde hocaların sana en iptidai iki hakikati öğretmemekte kusur etmiş- ler: | — On sekiz yaşında bir genç bir aileyi geçindirecek kadar para ka- zanmıya başlamış olsa bile evlenme çağına girmiş değildir, henüz çocuk sayılır, ve çocuk olması: da lâzımdır. 2 — Bir erkek için en kötü sıfat «Kadın parası ile geçinir» olmak ve- ya görünmektir. Bu iki noktayı kaydetlikten sonra bilmem kaçıncı defa olarak bir daha söyliyeyim ki, bana gelen mektub!la- rın adreslerini ifşa etmek mütadım değildir, meğer ki alâkadarından kat'? şekilde müsaade almış olayım. * Pangaltıda Bayan (M.) & — Burun ameliyatı estetik cerra- hinin en kolayı ve mütehassısının söylediğine bakılırsa en tehlikı dir. Hastanede yatmayı da istil etmez. Gayet basittir. Dişci mekte- bi cerrahi profesörüne müracaal e- diniz. * Ankarada Bay (A. A.) ya: Kanun müsaid değildir. Bahsetti- ğiniz kadını alamazsınız, böyle bir Münasebeti hatıra getirmiş olmanız bile şayanı hayrettir. * Üsküdarda Bayan (K, B.) ye: — Erkekle kız arasında evveice 10 yaş kadar fark bulunmasmna lü- zum görürlerdi, bugün aradaki farkı büsbütün kaldıranlar da vardır. Kat'i, değişmez bir kaideden bâhse- dilemez. Pakatsön yaşı aşan farkın mühim olduğunu da inkâr edemem. * Mecidiyeköyünde Bayan F. F. ye: — Geçim seviyesi ailenin içtimai vaziyeti ile değişir. Hayatı evine in- hisar eden bir sile için ayda yüz lira mühim bir servet, görünmek mecbu- tiyetinde olan için ise hiçtir, Sarfedenin kazancı da çok olur, derler. Fakat bu hükmü mutlak ola- rak almayınız. Bulmak mecburiyeti- nin insanı gayri meşru kaynaklara götürdüğü de olur. -SOÖN POSTA Kadın Köşesi Mobilyalar nasıl temizlenir, nasıl cilâlanır Bir çok kadın - Jar, bazan terki - binden şüphelen - dikleri, bazan da mMmacraf etmek is - temedikleri — için, hazır mobilya ci - Tâsı almak isle - mezler. — Mühtelif lekelerin nasıl çı - karılacağı, tahta - nın nasıl parlatı - Tacağı bilindikten sonra bu cilâlara esasen lüzum da yok- tur. İstiyen her kadın mobilyasını elile temizliyebilir ve cilâlar. 1. Meşe ve ceviz ağacından yapılmış mobilyalar vakit vakit uzun kıllı bir fırça ile temizlenmelidir. Cilâlamak için üst - |lerine terebentin sürülür. Kurur kuru - İmaz ya bir göderi, yahud ince bir tül - bendle oğularak parlatılır. * 2. Bazan kir yalnız tozdan ibaret kal - maz. Leke de vardır. O zaman her leke kendi nev'ine göre hususi bir temizlik isler. Su lekeleri: Suyun cilâh tahtadaki do- nuk lekelerini bilirsiniz/ Ne kadar çirkin görünür. Biraz tuzla, biraz su bunları iz bırakmadan giderir. Pek koyu bir tuz- lu su hazırlanır. Burunla lekeli yer leke bütün bütün çıkıncıya kadar silinir, Son- rTa derhal temiz bir bezle kurutulur. Ve bir göderi veya fanila parçasile oğulup cilâlanır. Bazan dalgınlıkla cilâlı bir masanın üstüne konulan sıcak bir şey — (meselâ: çaydanlık) orada donuk bir leke bırakır. Bu leke de tıpkı su gölgesi gibi gideril- melidir. Uzun müddet kullanılan karyola, gar- drop, dolab, sandık gibi tahta eşya rütu- betten ve fazla kullanılmaktan yavaş ya- vaş parlaklıklarını kaybederler. Bunları yenileşlirmek pek kolaydır: Bir kaba yarı yarıya ispirto « zeytin « yağı konulur, Bir tülbend veya her hazı- gi incecik bir bez parçasının içi biraz pa- mukla doldurulur. Ufacık bir tampon yapılır. Bu tampon ispirto - zeytinyağı dolu kaba batırılıp eskimeye yüz tutmuş donuk mobilyenin her yanı iyice oğulur. Kuruyunca gene tıpkı diğer lekelerden sonra olduğu gibi silinen eşya ya göderi, yahud fanilâ parçasile oğulup parlatılır. Yemek bahsi: Kolay bir yemek Bir kilo un, Bir kilo iyi cins tereyağ, Yarım kilo rendelenmiş kaşar peyniri, Bir tutam ince tuz. Hepsini karıştırınız. Ne pek katı, ne de yumuşak bir hamur yapınız, Bu ha- muru bir milimetre kalınlığında açınız. Bardakla yuvarlak yuvarlak keşiniz. Üstlerine yumurta sarıstı sürüp yağlan- miş tepsiye diziniz. Fırında on dakika kızartınız. Bademli kurabiye 125 gram şeker Yumurtalarla şekeri iyice ve uzun za- man dövünüz. Döverken içine yavaş ya- vaş unu da ilâve ediniz. Bademleri ha- vanda dövünüz. Tereyağı ile birlikte ev- velkilere katınız, hepsini sütün içinde hallediniz. Pişince sıcak sıcak yiyiniz. Xenidın şekerlemiye lüzüm yoktur, 'Kan gülme davası yüzünden cina) işleyenler mahke_mqle İki hemşeri bir olmuşlar, vaktile babalarını öldül adamı hapishaneden çıkar çıkmaz öldürmüşle Bir müddettenberi — müddelumumllkçe tahkik edilmekte olan karışık — bir cinayel hüdisesinin tehkikatı neticelenmiştir. ta geçmiş, müddelumum! — muavinlerinden Feridun Bagana, hüdiseye el koymuştu. Fakat, ilk günlerde hiç bir ip uca elde e- dilememiş, sadece maktulün — tevkilhanede yatıp çıkmış, sabıkalılardan Sald olduğu an- lTuşulmaşta. Müddehunum! Feridun Bagana hâdiseyi ehemmiyetle takib etmiş, — bir hafta sonra tevkifhanede yatan Befer ve Halim isminde iki çocuğun yaptığı ihbar, cinayetin esrarını örten perdeyi kaldırmıştır. Mevkufların ifa- desine göre, maktu! Sald tevkifhanede ken- dilerine: — Tahliye edilmekten korkuyorum. — Beni varmak için peşimde gezenler var. — Bebebi, bir kan gütme meselesi, demiştir. Tahkikat derinleştirilmiş, — Satdin İhaan ve Mehmed isminde iki hemşerisi tarafın - dan öldürüldüğü snbit olmuştur. Maktul, vak- tile bunların babalarını memlekette uçkurla boğmuş, kan güden suçlular nihayet anu öl- düirmüşlerdir. Bu şekilde aydınlanan hüdise, suçluların Ikrarları ve bunlardan Mehmedin müddelu- imumiye makteli göstermesile tekemmül et- miştir. Ancak, bilâhare yeniden sorguya çe- kilen katiller, bu sefer inkâr yoluna saparak: — Bizi dövdüler, tazyik altında öyle ifade verdir, demişlerdir. Ancak, toplanan bir çok deliller suçu sa- bit göstermiş, einayetin taammüden işlen - diği anlaşılmıştır. Her iki suçlu da, 480 inci maddeye tev - fnkan muhakemeleri için Ağırcezaya, veril - mişlerdir. Bu madde hükmü idamdır. Duruşmaya bugünlerde bakılacaktır. Dört isimli bir dilenci mahkâm oldu İbrahim, Reşad, Binyal, Güler isminde bir dilenellik suçluzu, dün adilyeye verilmiştir. Polirler bir kolu ve bir ayağı ortadan yok olan bu adamı İran konsoloshanesi önünde dilenirken yakalamışlardır. BSuçlu, ayağa kalkarken önce — kaybolan kolu ortaya fırlamış, sonra da kayıp ikinci bacak meydana çıkmıştir. Bultanahmed 1 inci sulh cezada duruşma- sı yapıları suçlu, hükime: — Affımza mazhür olursam bu işi bir da- ha yapmasntım, demiştir. HMâkim, dört isimli dilenciyi, 10 gün bele- | diye hizmetinde çalışmaya — mahküm et - miştir. Bir delinin cinayeti #ilenin Sunturlu köyünde Muharrem is- iminde bir çocuğu balta ile parçalıyarak, öl- düren Halidin duruşmasına dün Ağırcerzada başlanılmıştır. Ceza kanununun 448 inci maddesine göre istenilen suçlu, anormal bir genç - — «eBilmeyiz, dediler. Gene «— Allah kaç tanedir» diye. «— Bilmeyiz> cevabımı verdilef Cözüme düşman gibi göründület. e— Allahli Ekber» diyerek, ballâfi Güm. Bundan sonra, maktal Muhattfi deşi 7 yaşındaki İsmall şahtd olafak nilmiş, vak'ayı ayni şekilde anlatarik miştir. ki: ) — Suçlu bize, <evli misiniz, bekür # ) diye sordu. Biz de: l «— Daha çocuğuz. dedik. sordu. Sonra durup dururken, vurdu kardeşime. Çocuk, kanlar 2 yıkıldı. d Mahkeme suçlunun akli zaya ehliyetinin tahkiki için, müşahede altına alınmasına karkf — duruşma talik edilmiştir. Etüd için hırsızlık genç tevkif edildi — ») Zabıta dün Mustafa Doğan 150 genci müddelamumiliğe — teslim Mustafanın, «Son Telgraf, gazetl daktilo makinesi çaldığı iddla Sullanahmed 1 inci sulh cesa Mi de sorguya çekilen suçlu, hâdiseyi mekle beraber, garib ve dikkale ifade vermiştir: — Ben vaktile «Zaman» isimli B amatör olarak çalışmıştım. Son buzi gözeteciler, dilencilerin kik için, bu kılığa giriyor ve , |dört kişi kumar oynarlarkeri Braf idarehanesine gittim. makinesin! çaldım, sonra götürüP birisine sattım. Aldığım parayı Gör kadaşa saklaması için bıraktım. polise teslim olarak, hâdiseyi aAT gfi — Haydi, beni tevkif edin, dedifi, maksadım, sadece bir etüd ret. yi Suçlunun bu garib fadesini GÜY kim Reşld, bu elüdü yarıda e8 | memiştir, Hakkında tevkif karari Mustafaya bildirmiştir. K Poliste : İ Otomobil ve tramvay | Zincirlikuyuda 13 ralı evde oturan Beyoğlu evküf sildarlarından Necmeddin Alalafi bir tarafından diğer tarafına Mustafa Sezer'in idaresindeki H taksi otomobili çarpmış, K Janmıştır. v Ortaköyde İkinci Yeni sokü maralı evde oturan şoför Nurini duran tütüncü İbrahime ald ve $? dös tarafından kultarılan — #00Z kamyonun arka kapağına narken kapak açılp çocuğa çÇafP tm yüzünden ve kolundan yari cuk tedavi altına alınmış, goför miştir. y * 149 numaralı Şişli - Tünel İi 5 Pangaltıda şoför Hakkının idare numarah Fatih - Şişli sol tarafını hasara uğratmıştır. Kumarbazlarla müc İstiklâl caddesinde Mazhat VE baasından Yuhanberg tarafındaf, len kırmathancde kumar Bnmış, Babani, Rupen, Agon. 1d isimlerinde beş kişi kumar kumar alât ve edevatı ve 1046 yakalanmışlardır. Suçlular mabllf D Wiy tilmişler, Yuhanbere bir ay bapi Pai para cerasına mahküm olmuştur. ( _f nayanlar da para AD cezasına T g . İmişler takat cezaları tecil edilmistl Aksarayda Osmanın idaresibölii | de Necdet, Abdullah, Nuri ve Ş Ha cürmü meşhud halinde yakl