22 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

22 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M YNK A —— W e G w A SON POSTA yayra K *'.”c'ı"ı VÜY Her mevsimde örgü Yakaya dikkat ediniz ı"' bluz beyaz ulmalı, siyah veya lacıverd etek üstünden _,L“vşııu. Örgüyü taklid etmek şart değildir. Bu biçime fantezi Ü örgülerin hemen hepsi gider. Şıklık, Tastlanan ea (bl ü hı ğin rengide geniş süed kemer yakanın şıklığını tam M8Yüz örülmüş yakanın ve ilik düğme bandının - örgüde az * şeklindedir. Bu yuvarlak yâakanın etrafına geçir- uzla bir örgüden yapılmış) ensiz kırma, tıpkı kümaş Fin garnitürlerini andırıyor. Değil bir örgü bluzda, hal- h Oldukça süslü sayılabilen ipekli bluzlarda bile bundan faz- Açık gri, açık bej yuca bir renk yapılı! ajur örgü yapılsa olur. Modelin örgüsü çok basittir. Altışar zincirden birer kafes. Sonra ikişer sık iğne. Sık iğneleri yapmak için daima zincirle- rin yerine bu zincirlerden hâsıl olan kafeslere batılır. Güller, bütün bluz bu şekilde örüldükten sonra örgünün Üs- örgüsünden ziyade tüne gene kroşe ile Güllerle süslenmiş bluz veya beyaz etek üstünden biraz da.. . ko- rsa ne kadar şık görünür, Kroşe ile hangi örülür: Kafeslerden birinin üstüne önce her biri beş sıkı zincirden ibaret altı ufak delik yapılır. Bun- mlı-| latın içi beşer sık ilmikle doldurulur. Bu sık iğnelerden birin- * Kolların - bu sene birçok roblarda rastladığımız gibi - o-| citi ve ikincisi iplik atmadan, üçüncü iplik atarak iki kerede, dördüncü ve beşinc! gene iplik atmadan bir defada çekilir. bol, ağızları dar. Çizgili kumaşlardan Yapılan elbiseler .&g kumaşlar çok moda, çök da _’Pl'!m.ıvu' İyi seçilirlerse bunlar da İüze a) ” Bibi düz kumaşlardan daha henk Mıınç gösterirler. Birbirile â- eler gaN türlü renkleri - tipkı empri- .'"İlr. a - dir, Kendierine yeten bir z 9) ünun için biçimleri ne kadar İ © kadar hoş görünürler. Bördüğünüz sarı - brik - ma- klerdendir. Garnitür olarak yalnız SN he Büzü, :nk Beniş bir sentür konulmuş. ümu k'd"f*kll kalışı kumaşın gü- —,.. D Böz alan bir şekilde mey- Boktaya Tyor. Çizgili kumaşlarda bu Ür. A ae themmiyet vermek lâzım- | u.. t takdirde SÜs, süsü gizler. El- ibar görünmez. Vi rem Dudak boyası İyi boyanmış dudaklar çirkin yüzü güzelleştirir, fena boyanmış dudaklar da en Bazı kadınlar dudaklarını bir kere bo- yadıktan sonra yarım saat geçer geçmez tekrar tekrar ruj sürünmek mecburiyeti- ni duyarlar, Bazılarının da daha varım saat geçmeden rujları dudaklarının dışı- na taşar, ağızlarının hududu silinir, Çünkü; Birinciler yetecek kadar — bo- yanmamışlardır, ikinciler lüzumundan fazla boyanmışlardır. En güzel yüzü çir- kinleştirebilecek bu yanlışlığın önünü al- mak için boyanırken şu mühim noktala- ra beş on dakikalık bir dikkat ve vakit ayırmak kâfidir. Ne fazla, ne az boyanmamak için önce üst dudak boyanır. Alt dudağa ruj sürül- mez. Yalnız iki dudak sıkı sıkt birbiri üs- | tüne kapanır, Üstün kırmızlığı alta de geçer. Bu suretle hem ilk boyanan du- dakta fazla ruj kalmaz. Hem de ikincisi | en iyi şekilde boyanmış olur, Ruj sürmeden önceden dudaklar iyice temizlenmelidir. Eski bayanın izleri ta- mamen silinmiş olmalıdır. Aksi takdir- de ağzın kenar çizgileri silik bir hal, du- dakla yüz rengi arasındaki hudud müb- hemleşir. Böyle bir ağızda ne tazelik, ne de güzellik bulunamaz. Ruju sürer sürmez küçük parmakla iyice yaymalı, Dudağın içe yakın kısmi- le, dış kısmı arasında renk farkı birak- mamalıdır. Zaten iyico yayılmıyan ruj çabucak çıkar, Yayılan rujsa uzun müd- det kalır. Ruju iyi yaymak bu bakımdan da ehemmiyetlidir. Bazıları dudaklarının yalnız ortasını kalb şeklinde boyuyorlar. Kenarlarını tamamile soluk bırakıyorlar, Böylece a- Bızlarını küçücük gösterdiklerini &i yorlar, Bu, çok yanlış bir düşüncedir. Minimini, yuvarlak bir ağız ancak tabil şekli öyle ise güzel görünür, Sun'i olursa, |yanlarındaki soluk yerlerin çerçevesi i- çinde hiç te hoşa gitmez. Güzel olmak için mutlaka küçücük ağızlı olmak şart değildir. Maharetle boyanan her ağız gü- güzel yüzü çirkinleştirirler zel görünebilir. Bu şekle heves etmek için bir sebeb yok. Baziları da boyayı dudaklarmın dışın: taşırıp kalın dudaklar yapıyorlar. Bu da nadir insanlara yaraşan bir tarzdır. Bo- nimsemeden önce çok düşünmek, todkik etmek lâzımdır, Ekseriyeti çirkinleştire- Rujla ağızın biçimini az çok değiştir- mek imkânsız değildir. Ancak yeni bir ağız çizmek göze hoş Bgörünmiyen bir mübalâğa olur. Rujun gizliyebileceği ufaktefek ku- surların başında, uçları aşağı inik ağız- lar gelir. Bu düşük çizgiler yüzü on yaş ihtiyarlatır. Bereket boyal ile kolayca | düzeltilebilir: İki dudağın ortasına faz- la ruj sürülür. Yanları hafif bayanır. En uçları hemen hemen boyasız - birakılır. Böylece göz en kırmızı yere takılır, Nis- beten soluk yerleri unutur. Pek iri bir ağızı küçük göstermek için de rujdan istifade edilir. Fakat bazıları- nın yaptığı gibi dudağın yan taraflarını baoyasız bırakarak değil, orta daha koyu, yanlar daha hafif boyanır. Daha evvel söylediğimiz gibi koyu yerler birinci Genç kızlar makyaj yapmalımıdırlar ? Genç kızların boyanmaları aleyhinde bulunanlar kızların Genç a boöyanmalarına a « leyhtar olanlar taptaze bir yüzün boyasızken bin ke- re daha güzel, da- ha sevimli oldu « ğunu, —makyajın, körpe yüzleri yaş. h - gösterdiğini, genç bir insanın makyaja ihtiyacı olmadığını — iddia ediyorlar. Bu iddiada bu - lunanlar hem hak. bh, hem haksız |» dırlar. Haklıdır. « lar, çünkü kadın gibi boyanan bir genç yüz hakika « ten körpeliğin « den çok şeyler kaybeder, Haksız- dırlar, çünkü bu iddia — ancak kendinden büyükler gibi — boyanan genç kızlar için doğrudur. Yoksa yaşına göre boyanmak bir genç kızı ne çirkin- letir, ne de yaşlı gösterir. Bilâkis taze- liğini ve cazibesini artırır. Şu halde acaba genç kızlar nasıl bo- yanmalı? Körpe bir yüz için boyayı fuzuli, hat- tâ biraz da zararlı sayanların bu iddiası doğru değildir. Gerçi pek genç insanın teni olgun bir kadına nazaran daha şeffaf, daha pürüzsüz, daha renklidir. |Dudakları ekseriyetle daha pembedir. Gözleri daha parlaktır. Senelerin eli bu yüzü yıpratmıya vakit bulamamıştır. Fakat bütün genç kızların arzu edildi- ği kadar pembe yanaklı, gül dudaklı, kadife cildli olduğu iddia edilebilir mi? Çoğunun ufak tefek ve telâfisi pek kolay noksanları yok mudur? Soluk beniz yaşlılara mı alddir? Kalın kaş mutlaka otuz yaşını aşanlarda mı bulu- nur? Cildin pürüzlenmesi için muhak- kak yirmi beşi aşmış olmak mı lâzım- dir? Bütün bu ufacık kusurlara en genç yüzlerde de rastlanmaz mı? Şu halde neden iyi bir makyajla bunları gider - memeli, gizlememeli? 'Yalnız bir şey var: Hiç boyanmamak nasıl gizlenmesi mümkün olan kusur- ları ortaya atmak demekse fazla boyan- mak da mevcud olmıyan kusurları, -bu- ruşukluk, çizgi vesaire- vaktinden ev - vel gizlemiye kalkışmak demektir. Vak tinden evvel de yüzü yaşlı gibi göste- rir. Genç kız yanağını boyayabilir. Fakat ne giydiği tuvaletine uymak için, ne orijinal bir tip yaratmak için... O, yalhnız yüzünün solukluğunu en tabif şekilde maske etmek üzere yanakları- nı pembeleştirebilir. Bunun için boya- sını kendi tabil rengine mümkün oldu- a |ğu kadar yaklaştırmalıdır. Bunun en kolay çaresi allığı seçerken bir yana- ğını bir parça örseleyip kızartmak, bu- pa en çok benziyen allığı almaktan iba- rettir , AAA | | plânda kalır, soluk taraflara — nazaran | göze daha ziyade çarpar. Ağız bu koyu yerden ibaretmiş gibi görünür. Ağızın iriliğini gizlemek için ruju ta- şırarak dudakları kalınlaştırmak büyük bir hatadır. Böyle bir ağız olduğundan daha iri, çirkin bir hal ahır. Rujla lüzumundan fazla kalın alt du- dak ta tashih edilebilir. Bunda da ayni kurnazlığa baş vurulur. Üst dudak koyu boyanır ve çizgisi biraz taşırılır, alt du- dak bilâkis pek hafif kırmızılaştırılır. Gene ayni tesirle bu sefer fazla boyanan dudak göz alır, öbürü gölgede kalır. Bunun aksi de yapılabilir. Fazla kalın üst dudak alt dudaktan daha az boyana- rak ince gösterilir. Bütün bu tashihler dikkatle yapılırasa pek güzel görünür. Tabit bir dudak boya- nışından hiçbir farkı olmaz, iddialarında haklı mıdırlar ? Genç kız fon dö ten diye krem sür- memelidir. Yaşının cildine verdiği şef- fafiyeti elinden kaçırır. Pudrasının yağlı ve yapışkan olması lâzım gelmez. Bilâkis hemen uçuveren ve yüzünde bir tabaka halini almıyan en ince bir pudra kullanmalıdır. Deri- sinin tabil nesci bu pudranın altın - dan sezilmemelidir. Koyu pudraları daima beyaz pudras ya tercih etmelidir. Çünkü beyaz pud- ra çizgileri tebarüz ettirir. Yaşlı hali verir. Genç kıza kaşlarını inceltmek de ya- Taşır, Ama yalnız inceltmek.. kalemle kaş uzatmak körpe yüzlere asla yaraş- maz. Yanakları gibi dudaklarını da - eğer pek soluksa - en tabil renkte bir ruj « la boyamalıdır. Umumiyetle turuncu- ya bakan renkler pembe ve kırmızıdan daha sun'idir. Genç kızlar dudak boya- İarını ikinciler arasında aramalıdırlar. Yaradılıştan kırmızı dudakları boya ile sun'ileştirmeye hiç lüzum yoktur. Ne göz kapaklarını boyamak, ne de sürme çekmek genç kızın makyajına, dahil değildir, Yalnız kirpiklerini - o da belli belirsiz - rimelleyebilir. Bu şekilde boyanan taze bir yüz mu- hakkak ki boyasız yüzden daha güzel, daha alıcı görünür. Genç kızların bo- yanmamalarını değil, kendilerine uyar şekilde boyanmalarını istemeli; Ev elbiseleri Solda: Lamon rengi Tob dö şambr. |Sentürü, cebleri, düğmeleri, yaka kol kenarları kahverengi. Sağda: Bu limon rengi rob dö şam- brin şal yakasile kol kapakları ve sen- türü pijama ile bir renkte yani mavl- dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: