3 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLE Kai Ç HABER lafranboluda imar hareketlerine V.s:svasta | başi amak lâzım Kontrolsüz satış yapıldığı için gıda maddeleri çok pahalı, otobüsler işlemeğe müsaid değil, yollar da bozuk Zafranbolunun um Zafranbolu (Hususi) — Tarihin en es- ki çağlarında kurulmuş olan Zafranbolu tumhuriyet devrinde mühim bir istihale irmektedir. Buna rağmen kasaba imar dan âdeta hareketsiz bir halde görülmektedir. Dört yanından bedava elektrik istih - Balini mümkün kılacak sular — fışkitan Zatranbolu sokakları petrol fenerlerinin sönük ziyası altında bulunmaktadır. Yol- lar otomobillerin değil, manda arabaları- t bile güçlükle geçebileceği dar ve bo- Zuk bir şekildedir. Kasabada su pek meb- Zul olmasına r pahalı- etinin kilosu 60, sığır etinin n kilosu 160 kuruşa satılmakt Trakyada ziraat işlerinde inkişaf Edirne (Husı B — Bu sene Trakyada kavak ekimi ve fida: işleri geçen yıl- dan çok üstündür. Vilâyetlerin son ra - Porlarına göre bu sene dikilen kavak çe- likleri bir milyondur. Bunlardan 400 bi- hini Kırklareli vilâyeti dikmiştir. Bu sene €n çok kavak diken yerler Saray, Gelibo- lu, Çanakkale merkezi ve Edirnedir. Bu- Tada bir kavak çeliği beş paraya malol » Maktadır. Bütün belediyeler beş dekar- olmamak üzere fidanlık aç - ve bunları büdeelerine almışlar - -50 kadar fidanlık kuran belediye- iyler bir arada ve köy kanununa dayanarak bu fidanlıkları kolektif olarak Fidanlık açan veya selektör makineleri kurulan her ez fennmi bir tavuk is- fasyonu da açmıştır. Bunlar bir senelik Yiyeceklerini selektör çalkantısından çı - armaktadırlar. Bu sene tavuklarda hastalık kaydedil- Memiştir. Bir çok köyler yerli horozlarını SOdeyland ve Legorn horozu İle değiştir. Mektedirler. Bu mımtakada arıcılık ta Zormal seyrini almış bulunmaktadır. umt görünüşü I dır. Sebze vesaire de bu nisbette pahalı- d da işliyen ar. Zafranbolu - Karabük otobüslerin adedi 20 yi bulmuştur. Bun- ların bir kaçı müstesna, diğerleri seyrü- sefere elverişli değildir. Bu işi belediye- nin ele alarak hem varidatını arttırması, hem de halkın selâmetini temin etmesi el- bette faydalı olacaktır. Karabükteki inşaat olanca hızile devam etmektedir. Plânsız yapılan binaların 2- dedi yüzü bulmuştur. Karabükte bir ilk mekteb tesisi de düşünülmektedir. Zafranbolunun sekiz kilametre şarkın - da kurulmuş olan ve Üç yüzden fazla e- n Konarı köyü Karabük tesisa- 1 dolayısile çok değişmiştir. Bu köy mah- sulâtını Kastamonu, Araç, Gerede, Zon- güldak ve Bartında satmaktadır. Köyde, köylüler tarafından beş dershaneli büyük bir ilk mekteb binası yapılmıştır. Köy yolları da yeniden yapılmıştır. Niksarda iki köyü su bastı Niksar (Hususi) — Kasabamıza iki kilometre mesafeden geçen Kelkit ır - mağı taşmış, yakınlarında bulunan A- da, ve Şahinli köylerini su almıştır. A- dada bulunan on iki ev tamamen sular allında kalmış, halk belediye reisi ve kaymakam tarafından — kurtarılmı: Adada nüfusca zayiat yoksa da Şahin- liden daha bir haber alınamamıştır. Niksarda bir tecavüz Niksar (Hususi) — Tütün tüccarla- rından Müfid oğlu Fikri evine gider - ken üzerine tabanca ile iki kişi tara - fından on iki el ateş edilmiş ve Fikri ağır suürette yaralanmıştır. Tedavi için Tokada götürülmüştür. Suçlu — olarak Lüleci oğlu Lütfü ve Aşcı oğlu Ah - med tevkif edilmişlerdir. Tahkikat de- vam etmektedir. Yozgad elektrik santralı Yozgad (Husust) — Elektrik manitralı ikmal edilmiş, kabulü muvakkat muame- | lesi yapılmıştır. Seyyar satıcılık Bivastanı — bildirildiğine göre Bivasta seyyar satıcılık ve sergicilik men'e ya kin bir şekilde tahdid edilmiştir. Bun - lardan bir kisini şöyle derâ yanmakta - dırlar. « Bizim sergilerimiz şehrin köşe bu- cağımdadır. Ne şehrin manzarasıni ba - Bar, ne de gelip geçeni — rahatsız eder. Şehrin temisliğine de garar vermez, biz- zat biz mühitimizin temiz olmasına ça- Ugarız. Bizi sergicilikten ve gezicilikten me- nettiler, «Dükkân a otlar, uki cak kudne- timiz yok. İçi rdan veresiye aldığını satarak akşama ekmek parasını çıkarabilenler pek çok. Yani bütün ser - mayemiz sadece sâyimizden ibaret ka liyor. Bizim gene cekisi gibi kâr ve ki ümize devam etmemize müsaade edil « Bi0. Aksl takdirde çoluğumuzla, çocu - Bumuzla aç ve sefil kalacağız.. Bergiciliğin bazı beledi endişelerle tah- l4 edilmiş olması ihtimali varid olsa bi- le seyyar satıcılığın men ve tahdid e - Aümiğ olmasına ihtimal vermedik. Sey - yar satıcı her şehir — için bir garurettir, dünyanın ber tarafında da vardır. Bo - lediyeler yalnız bunların — kılıklarını ve faaliyet şokillerini tanzim oderler. Za - rurl maddeleri halkın ayağına kadar gö- türen seyyar satıcı ayn! zamanda ucoz mal satan esnafdır. Dükkân kirası, müs- tahdemin ücreti vesatre gibi külfetler - den hzade olduğu ve dükkâncıya nisbet. le az kazançin iktifa ettiği için malını daha ucuza satmak imkânını bulmuş « tur. Bunun için seyyar satıcılığı kaldir- mak seyyar satıcı kadar şehir balkın: da aleyhinde bir hareket olur. Bu bakım- dan biz verilen malâmatta bir yanlışlık olduğuna ihtimal veriyoruz. Eğer baber doğru ise herhalde gene — bir tatbikat yanlışlığı var demektir ve biz Sivas hal- kının menfaati haşabına bu yanlışlığın düzeltileceğini ümld ediyoruz. Memlekette Çocuk bayramı Bivilöcut de 23 nisan vayramı büyük bir sevinçle kutlulanmıştır. Küçük yavrular Ço- cuk Esirgeme Kurumu için rozet dağıtmış - lar ve bir hayli iane toplamışlardır. Resim- de bu yavrulardan bir grup görülmekte - dir, Kilkuyuda Tosyanın Kilkuyu köyünde de 23 nisan bayramı büyük törenle kutlulanmıştır. Bay- ram günü köyde llk okul talebeleri tarafın- dan müsamere verilmiş ve pehlivan güreş- leri yapılınıştır. Kilkuyu, İskllip-Tösya yolu üzerinde et - rafı ormanla çevrili çok güzel bir köydür. Köyün 1200 nüfusu ve 180 evl vardır. Köy- Idı Üç sınıflı ve bir öğretmenli bir fik okul vardır. Rizede Rize (Husust) — Çocuk bayramı burada da İbüyük bir naş'e e kutlulandı, merasim şehir |bandosunun çaldığı istiklâl margı ile başladı, geçld resmi yapıldı, Halkevinde bir balo ve- rildi, İstiklâl mektebi talebeleri de bir müsa- mere verdiler. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: — Haşan Bey artık mayıs ».. ber A Celdi. taraf zümrüd gibi.. mektir, «« Artık yaza girdik de- Hasan Bey — Zannetmem, gazetelerde daha bir tane bo- Gulma vak'asına Tasigelme- 1 .. Gümüşhane yolunda. feci kaza nasıl oldu? Kamyonla beraber uçuruma uçan ve bir mucize kabilin: den hayatlarını kurtaran yaralılar vak'ayı anlatıyor Trabzon (Hususi) Zigana yolun- da Köprübaşında yardan uçarak par - çalanan 51 numaralı kamyonun yara - h yolcular bir kısmı memleket has- tanesine ve bir kısmı da askeri hasta - Önce memleket hastanesindeki yara- lları ziyarete gittiğim zaman başhe - kim B. Abdullahın odasında vak'anın tafsilâtını not ederken hemşire yara - hlardan bir tanesinin daha öldüğünü haber verdi. Vak'a nasıl oldu? Pazartesi günü Trabzondan ayrılan şoför Reşad idaresindeki 51 numaralı ; kamyon Değirmendere ve daha ilerler- ! yolcuların — bir kısmını daha alarak yolcu adedini kırk yediye çıkarmıştır. Bu yolcuların hepsi kışın rabzonda amele ve arabacılık gibi iş-| lerle uğraşır, yaz iptidalarında ekin ve ziraat için köylerine dönerler. Fennin ve aklın kabul edemiyeceği bir şekilde yük ve yolcu ile dolduru - lan kamyon Hamsiköyünde bir arızaya üğruyor, yolcuların hepsi iniyor ve bi saat kada: tamirden sonra tekrar yola koyuluyorlar. Fakat bu sırada en kuvv iyanın dahi üç dört — metre me: yeceği kadar koyu ve kara bir sis mevcuddur. Gece ka - ranlığında Ziganayı aşan makine Doru- ) tini kısamıya - rak Köprübaşındaki korkunç dönemeç- leri dönmekte olduğu bir sırada uçu - ruma yuvarlanıyor. Bu ağır hamule ile birlikte uçuru -| ma yuvarlana amyon kayalara çar-| rlh sı ölüyor, 27 yolcudan 9 u a; 12 gi de hafif surette yaralanıyor. Yaralı - lardan bir kadın yolcu kayalara tır - manarak şöseye çıkıyor. Ve gece ka - d diye bağırarak etrafa Civardan ilkönce baba oğul iki kişi felâket mahalline geliyor. — Vak'adan Dorul haberdar ediliyor. Hâdiseden üç sâat sonra jandarma ve memurlar vak'a mahalline gelerek ölenleri Gümüşhane- ye; yaralıları Trabzon hastanesine nak- Jediyorlar. Memleket hastanesine yatı- rılan Kelkitli Hidayet diyor - Biz Trabzona kışın gelir, köylerimize döneriz. Kardeş; arabası vardır. Bize akşamları gelirir; ben de şurada burada ev işleri yapar çalışırım. Böylece geçiniriz. | Makine ve şoförün yanı çok kala - |balıktı. Ziganada makine bozuldu. Şo - İ amir ettiklen sonra tek rar yola koyulduk. Çok sis vardı. Ço - cuklarımla beraber eşyalarımızın Üüs - tünde sayıklıyorduk. Birdenbire uç - ekmek | Kızılcahamam orman mühendisi ölüm tehlikesi geçirdi mühendisi Nuri Erkmen orman min - takalarını teflişlen merkeze — avdet ettiği sırada son yağan şiddetli yağ - murlardan çok yükselmiş olan Gebe - ler köyü civarındaki çaydan karşı ta- rafa geçerken sular bindiği — hayvanı sürüklemeğe başlamış — ve bu arada müyazenesini kaybederek hayvandan düşmüştür. Bir müddet suların cere - yanına kapılarak gittikten sonra bü - yük bir kayaya sarılabilmiştir. Bu ha- H gören köylüler derhal imdadına koş- muşlar ve attıkları bir urganla sahile çıkarmışlardır. Muradlıda bir tarlada bir küp bulundu | Muradlı (Hususi) — Göçmenlere veri -| len arazi traktörlerle sürülürken bir bu-| çuk adam boyunda ve içi su dolu bir küp | ile bir de tas bulunmuştur. Bulunan bu iki eserin hangi zamana ald olduğu ted- kik edilmektedir. k parça parça olüyor. Yolculardan | * Kızılcahamam (Husust) — Orman |& Facia — kurbanldrından — bin yund: nakledildikleri Gümüşaneden bir görünüş tuk, gökleri yıkacak derecede bir gü - rültü koptu. Taşlara çarptık, param « parça olduk. Kamyondan bir parça kal- madı. Hatırladığıma göre sağ kalan bir müddet dü ümüz yerde bayg yattık. 2, 14 yaşında iki çocuğumu radım. Karanlık zindan gibi. Seslen « dim. Sesime ses verdiler. Yalnız anamt babamı bulamadım. Burada mı yokst Öteki hastanede mi kim bilir... Askeri hastanedeki hastalar 17 ve bir kadındır. Bunlar muhtelif yer - lerinden yaralanmış yatıyorlar, Yalnız erinde bir yaşında hiç bir arızaya uğ — ramadan kurtulmuş bir çocuk var, Has- taların hepsine tetanos aşısı yapılmış, sıhhi tedabir alınmıştır. Buradaki hase a fe de hâdiseyi şöye birdenbire daha hızla koşn dı. Daha sabah o'mamıştı. Biran evvel- yerimize k Y çin sabırsızlanı « * yorduk. Makinenin içinde kalabalıktan boğulur gibi ©| Ne oldu, ne gil ti bilemem, birdenbire uçtuk. Makin parça parça oldu ve hepimizi bir tarafa fırlattı. Ben kolumdan yaralandım. Be- © lim ve bs rım dayanılmaz bir içinde, derenin ve kayalıkların içinde ırdım im, Çocuklarım — aklı geldi. Bir de yanımda bir çocuk bul dum. Karanlık tanıyamadım; kendi ço- cuğum zan meğer değilmiş. Ço cuklarıma Baktım sesleri ge liyor. Fakat tâ uzaklarda; — karanlıkla nereye gideceksin, Yola çıkıp imdad diye bağınmak aklıma geldi. Yanımda bulduğum çocuğu da kucakladım. Topraklara taşlara ve kayalara tır « manarak şose yola çıktım. Karşı tara ta ışıklar ya Yaklaştım, im dad diye bağırdı ıyor hem de ışıklara doğru yaklaşıyordum. Fenerle yanımıza geldiler. Vak'ayı anlattım. Namludan çıkan kurşun gi yanımı fırladılar. Nihayet — Üç sa sonra jandarmalarla geldiler. Biz so bekliye sabah olmuştu. kim yaralı görmüyorduk. e uçurmuş ki tâ uzak - aşağılarında ölen — bayılan arkadaşlarımız vardı. 2 e Bu feci hâdiseyi müteakib Trabzon Belediyesi kamyonlara yolcu ile yükün bir arada konmasını ve kamyonların on sekizden fazla yolcu almasını şiddetle menetmiştir. Öğrendiğime nazaran Gü- müşhaneden ehliyetname — alan şoför Reşada müteaddid müracaatlarına rağ- men Trabzon belediyesi — ehliyetname vermemiştir. Badema Trabzon beledi - yesi Trabzondan yük ve yolcu götüre - cek otomobillerin şı vesikalarını da — bizzat kendi fen | ti tarafından vi- — ze edilmedikçe nakliyat — yapmalatrına müsaade etmiyecektir. ğ Keskin de iki kişi daha öldü Keskin (Hususi) — Geçenlerde vuku bulan kamyon kazasında ağır suretle yas ralananlardan iki kişi daha ölmüştür. Bunlardan birisi Almandır. i ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: