26 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

26 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sudet meselesinin Temel atma merasimi Yazan: Muhittin Birgen s üdet Almanlarırın, çoktanbe - ri beklenilen kongreleri - top- landı; bunların şefi bulunan Henlayn (Henlein) tarafından irad edilen bir nu- tuk ile kongre açıldı. Dikkatle okunmaya lâyık olan bu nutuk, Çekoslovakya Al- manları meselesinin, Anschluss'dan son- raki devrinin yeni prensiplerini meyda- na atıyor. Sade bu kadar da değil; bu nutuk, Çekoslovakya, karşısında bundan böyle pek çok hâdiselere, münakaşalara, mücadelelere ve hatlâ beynelmilel hele- canlara sebebiyet verecek olan bir dava- nın temel atma merasimini teşkil edecek kadar mühim bir vak'adır. Bu nutukla, bu davanın temeli artık resmen atılmış bulunuyor, Şimdiye kadar, Çekuslovakya Almanları, Çek devleti karşısında müt- tehid değildiler. Bir kere Sudetler ekse- riyeti ve iltirakçılığı temsil etmekle be- Taber, hükümetle birlikte çalışan Alman unsurları da vardı. İkinci derecede, An- sehluss'a kadar hattâ Sudetlerin dahi muayyen ve kat'i bir programlatı yoktu. Umumi surette hürriyetsizlikten şikâyet ederler ve hak isterlerdi. Ansehluss'dan sonra ise yeni bir iddia devrinin başlıya- cağı muhakkaktı; birleşen Almanlar, kendilerine bir program yapmak için bu koöngreyi içtimaa çağırdılar; kongreyi a- çarken Henlayn (Henlein) tarafından frad edilen nutuktan sofra, şimdi Çek Almanlarının ne istediklerini, Tesmen, bütün dünya öğrenmiş bulunuyor. * Bu nutka göre Sudetlerin ne Istodikle- rini kısaca ifade etmek lâzım gelirse şu- nu söyliyebiliriz: «Çekoslovakyanın is- tiklâlinden başka her şey!» Yahud, baş- ka bir ifade ile, şöyle hülâsa etmek te mümkündür: «Süudetler, açıktan açığa Almanyaya ilhaklarını istemeklten başka her şey istiyorlar.» Kongrenin temel at- ma merasimini yaptığı dava bu davadır. Almanlar için, Çekoslovakya içinde bir hudud istiyorlar; bu hudud içinde mün- hasıran Alman bir idare tesisini istiyor- lar; hattâ bu hudud haricindeki Çekoslo- vak topraklarında yaşıyan Almanlar"için bile hususi haklar istiyorlar; fakat, iş bu kadarla kalsa gene pazarlık esasları bul- mak kabildi. Onlar daha fazla şeyler de istüyorlar: 918 denberi Sudetlerin Çek idaresinin haksızlıklarından dolayı uğ- tadıkları zararların tazminatını ve niha- yet <«Almanlık camiasına 'mensub insan- lar olmak ve nasyonal sosyalizm felsefe- sini müdafaa hakları kabul edilmek» bi şimdiye kadar bu gibi ekalliyı aları arasında istenildiği hiç miş olan şeyleri de istiyorlar. Osmanlı parlâmentosunun meşhur Boşosu bile bu kadar fazla şey istemiş değildi! Henlayn, bizzat, bunu biliyor ve nut- kunun sonunda diyor ki: «Biz daha pek çok şey istiyebilirdik. Fakat, Sudetlerin dünya sulhüne yardım eimeği ne derecede büyük bir vazife bil-| Giklerini isbat için bundan fazlasını iste- medik. Şimdi, iş Çeklere kalıyor. Eğer Onlar da bu sulhe yardım etmeği istiyor- harsa bu isteklerimizi kabul ile iyi niyet- lerini isbata muvaflak olurlar!» Eğer, bu nutuk Almanyada irad edil- miş olsaydı, bu son sözden daha kuvvetli bir efinal> le bitemezdi; Henlayn bizzat Almanya söylüyormuş gibi kuvvetli bir Gil kullanmıştır ki bundan da mütehay- yir değiliz. * Yeni Çekoslovak meselesinin artık te - meli atılmıştır. Bu nutkun arkasından neşriyata başlıyan Alman gazetelerinin dillerine bakılırsa, dünya efkârı huzu- runda Çekoslovakya aleyhine bir dava ikame eden Südet şefi, mahkemeye, şa - hid olarak, Almanyayı da davet edecek- tir, Almanyanın da, bu bahiste kuyvetli bir şahid olduğunu iİlâveye lüzum yok - tur. Dünyanm huzur ve süküna doğru güt- tiğini söyliyenlere Almanlık yeni yeni mese y k, “Avrupa yeni yeni gürültüler görecek ve battâ heyecanlar ve halecanlar geçirecek- tir. Bunlarin böyle olacağı muhakkaktır. Bunu bildiğimiz için, biz de şair gibi, şöy- le söyliyebiliriz: «Zevk, anın mirsâdı ibtetten temaşı - sındıdır!» Müuhittir Birgen ae ni eei <e & ea SĞ M G _Re;;mli Makale: Bazı erkekler evlenmek çağına geldikleri zaman karşı- larına çıkan kadınların evvelâ yüzlerine, sonra endamlarına bakarlar, kararlarımı dimağlarının vardığı düşünce ile değil, gözlerinin aldığı zevkle verirler ve daima aldanırlar, SON POSTA Yüz güzelliği muvakkat, beden güzelliği zamana tâbidir. Halbuki ruh güzelliği hiç değişmez, dalma olduğu gibi kalır. Her üç güzelliği bir şahısta cemetmek mümkün olmadığı tak- dirde ruhu güzel olanı tercih ediniz. 86 Yüz güzelliği, ruh güzelliği e 26 sene sonra tekrar Bir zamanlar bütün tiyatro dünyasının gözbebeği olan Mabel Lov, son temsilini 1912 de vermiş, ondan sonra sahneden çekilmişti. Şimdi, aradan 26 sune geçtik- ten sonra, tekrar eski san'atine dönmekle »| ve bir piyeste gayet uzun ve yorucu bir rol almaktadır. Şeker sayesinde meydana çıkarılan katil Bir şeker parçası, bir caniy! ele ver- miştir. Nevyork polislerinden biri ge - çen-yaz, sevgilisini öldürmüştü. Fakat polis, katili bulamamıştı. Sadece ölü kadının çantasında altı parça şeker çık- mıştı. Şekerleri gören komiser, garib bir tedaf ile, katilin atlı olacağını düşün- müş/ve bütün atlı polislerin aranması- nı emretmiştir. Yapılan tahkikat — neticesinde, ölü kadının Los Ancelosa giderek yeşil o- tomobilli ve altın sesli bir adamla ev- lJenmek niyetinde bulunduğu meydana çıkmıştı. Bunun üzerine 1800 atlı po - Sahneye dönen artist P[HGUN Bm FIK% İnglllz öldü Kolcularla kaçakcı Tütün kaçakçısı, bir sepete kaçuk tütün doldurmuş, gidiyormuş. Kolcu- lar çevirmişler, sormuşlar: — Bu sepette ne var? — Tavşanlarımın yiyeceğini götü- rüyorum. — Aç göreceğiz. Kaçakçı sepeti açmış, kolcular tü- tünü görmüşler: — Bunu tavşanlar mı yiyecek? — Evet, yemezlerse kendileri bi- lirler.. aç kalacak ben değilim ya, on- Yeni parlıyan Bir çocuk gıldız Sinema dünya - sı, Ceki Kugan, Şirley, Bartolo - mef'den başka ye ni bir çocuk ar - tist ile karşılaşı « yor. Bir otobüs şoförünün oğlu o- lan Teri, oyunla: rı, sadeliği ile Ho livudu — yerinden sarsmışlır. İ0 ya « şında bulunan ye- ni artist, ayni za - manda — piyes de yazmakta, bunla- rı harikulâde — bir etmektedir. — Şimdi kudretle — temsil büsüst — san'at, artistlik dersleri alan Teri, bir iki se- ne sonra dünyanın en çok para alan çocuk artistleri sırasında olacaktır, Çekoslovakyada hava tehlikesine hazırlık Silâhsız ahalinin hava taarruzların- dan muhafazası için iyi teşkilâti bu - lunan memleket Çekoslavakyadır. Ye- ni çıkan bir kanun erkek kadın bütün insanların maske sahibi bulunmalarını mecburi kılmaktadır. Bu kanuna göre, lis sorguya çekilmiş, bunlardan altısı -| hükümet bütün ahalinin tedarik edece- nın yeşil otomobili olduğu ve bu altı kişiden birinin de güzel — sesi olduğu meydana çıkmış. Otomobil muayene e- dilmiş, ve bir köşesinde, iyice kapa - tılmış bir kurşun deliği bulununca ka- til cinayetini itiraf etmiştir. Katilin iki çocuğu vardır, İSTER cak şehrahlarım sayısı üçtür. Birincisi HST ER İNAN, Şehir mütehassısı Bay Prost'un projesinde neşredilen kı- sımlara bakilacak olursa istikbalde Eminönü meydanında duran bir adamın Süleymaniye ve Sultanahmed camileri ile müze binasını görmesi kabil olacaktır. Bu noktadan ayrıla- tanahmede, ikincisi Eminönünden Süleymaniyeye, üçüncüsü ği maske tiplerini, fenni kabiliyetleri- ni tedkik edip ilân edilecektir. Maskeler hükümetin tayin ettiği fiatlarla fabri- kaların hususi satış yerlerinde satıla- caktır. Her hangi bir sebebden dolayı maske tedarik etmesi mümkün olmı- yan fukara ve muhtaçlara —meccanen maske tevzi edilecek ve bunların mas- —— Eminönünden Sul- müddetçe bu neslin İNAN, İSTER İSTER İNANMA! Eminönünden Nuruosmaniyeye çıkacak ve her üç şehrahtan ayrılan geniş caddelerle İstanbulun bu kısmı İstanbulun en güzel kısmı olacaktır. Madem ki plân yapılmıştır, beğenil- miştir, yakında kat'i şeklini alacak, detay plânları da yapıla- caktır, biz bu tasavvurun kuvveden fiile çıkacağına inanıyo- ruz, fakat Belediyenin büdcesi bugünkü rakamda kaldığı İNANMA! Sahte kızıl derili Kendisine yıllardanberi kızıl derili A- metikalı süsünü veren natüralist, muhar- rir ve Şimal Ameriskası yerlilerinin beş izcisi Grey Owel'in, ölümile, sahtekârlığı da meydana çıkmiş ve kendisinin, kızıl derili Amerikalılarla hiçbir alâkası olma- dığı ve hâlis muhlis bir İngiliz bulundu- ğunda, kerlenkeleler, yılanlar toplar, bun- ları yatak odasında saklar, mektebine gö- türürdü. Aşırı derecede zeki de olduğu için türlü türlü oyunlar icad eder ve en- gin muhayyelesini harikulâde bir şekil- de kullanırdı. Grey birçok kitablar yazmış, sayısız konferanslar vermiş ve bu yüzden epey- ce para kazanmıştır. Yüz seneden fazla yaşıyan - çiçekler Herkes çiçeklerin ömrünün pek kısa ol- duğunu ve ekserisinin ancak bir mevsim yaşadığımı zanneder. Fakat bilhassa çi- çekler hakkındaki tedkikatile meşhur bir Fransız nebatat âlimi, yüz yene yaşıyan çiçekler bulunduğunu teyid etmektedir. Bu çiçeklerden birisi bugün Paris nebatat bahçesinde bulunan Hindistan Azalya'sı- dir. Profesör Botren'e göre bu çiçek yüz söne evvel Hindistandan Parise getirilmiş Ve elli sene Parisin umumi bahçelerinden birisinde kalmıştır, 1895 de Paris nebatat bahçesine nakledilmiştir. Hindistan Azalya'sı bu kadar yaşlı ol- masına rağmen eski letafetini ve çiçek- leri de kokularını tamamile muhafaza etmekte imiş. rafı belediyeler tarafından ödenecek- tir. bu eseri görmeye muvaffak olabileceğine: Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı ! — . Avrupa güreş » şampiyonası (Baştarafı 1 inci sayfada) vam edilen müsabakalarda dün yeni ' len Yaşar, dizindeki yarası yüzündel ikinci müsabakasını yarıda bırakmij ve neticede tasfiye edilmiştir. Mersinli Ahmed de bir daha mağ | lâp olması üzerine elimine olmuştur. Türk ekipinin en çok güvendiği gü reşci Büyük Mustafa da birdenbif! hastalanmış olduğundan müsabakals | ta girmemiş ve en büyük şansımız & böylece kaybolmuştüur. 'Türk ekipinden Saimden sonra (Ki ci muvaffakiyeti Çoban Mehmed gös * termiş ve Danimarkalı meşhur gü Larsen'i kucaklayıp yere vurmakla © dakika 14 saniyede — tuşla yenmiştifi Dün bir defa yenilmiş olan Küçük HÇ seyin, bugün çok gayretli bir güreş © karmış ve Letonyalı rakibini 7 dakiklâ 42 saniyede yerde çevirerek tuşla yef” miştir. Hatayda seçim İ Bugün başlıyor (Baştarafı 1 snci sayfada) İlkönce İskenderun mıntakasın * dan başlıyacak olan intihabatı Yü © nan delege B. Dimitri Budons il€ İsviçreli delege B. Alber idare ıd.' cektir. Seçim yüzünden nıü suçları da bunlar tedkik edecekler * dir. Adana 25 (Hususi) — Türkiy€ Hariciye Vekilinin geçişi esnasındi halkın yaptığı candan — tezahürati mani olmadığı için Crablus kaymâ” kamı, Türk dostluğu ile itham edi * lerek azledilmiştir. Başvekilin * Teşekkürü ü Ankara 25 'A.A.) — Başvekil Bayar, Hâkimiyeti Milliye bayramı V silesile gönderilen tebrik telgrai ayrı ayrı cevab — vermek lmkixıııil'l karşısında mukabil tebriklerinin ğına Anadolu ajansını tavsit muşlardır. İştirak ettiğimiz | bir mukavele Ş Cenevre 25 (A.A.) — Beyni ” konferans tarafıpndan kabul edilmiş lan kadınların yeraltı maden - ocakli | rında çalıştırılmasına aid mukâ' 'Türk hükümetince tasdik edilerek letler Cemiyeti Umumi Kâtibliğine imi Türk delegesi tarafından tevdi * | dilmiştir. İ K Romadaki Fransız maslahatgüzarı Pariste “ Paris 25 (Hususi) — Romadaki Ff sız maslahatgüzarı Blondel, Kont Cait | nun Tirana harekelinden istifade " Parise gelmiştir. ğ . Blondel, Fransız - İtalyan mü ' lerinin inkişafı hakkında hariciye Boneye izahat verdikten gonra a Romaya dünecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: