| 2 Sayfa ' Hergün Ziraat işlerimize bir — - Nizam vermek ihtiyacı Yazan: Muhittin Birgen en günlerde Ziraat Vekâletinde, gözden kaçmaması lâzım gelen bir hâdise oldu: İktisad Vekâleti müste- şarı Faik Kurdoğlu, kısmi bir intihab ne- ticesinde meb'usluğa seçilerek biraz sön- ra Ziraat Vekâletine geldi. Faik Kurdoğ- lu, devrin siyasi mektebinden yelişmiş bir vekil değildir; meşrutiyet gençliğinin içinden çıkmış, muhtelif iktısadi hizmet- lerde bulunmuş ve kendisine bu sahada muvaffakiyetli bir karrier yapmış olgun bir kafadır. Kendisini, henüz Darülfü - munlu olarak, az bir zaman gazetecilikle alâkadar olduğu zamanlardan — tanınım; her şeyden evvel zeki, sonra iyi bir tah- sül sahibi, daha sonra ayni iş hududu için- de muhtelif sahalarda gezinmiş ve bina- enaleyh kıymetli tecrübeler elde etmiş bir insardır; modern ilimle ve modern iktısad hayatile en kuvvetli ve en geniş bir şekilde mücehhez olan Kurdoğlu, iktı- sad müsteşarlığı zamanında iyi şeyler yaptı ve kendisinin modern ve usullü bir çalışma kudreti olduğunu da isbat etti. Tahmin edebilirim ki Ziraat Vekâletine gelmesinin, en kuvvetli sebebi budur: Modern bir kuvvet ve mühim bir çalışma küdreti. * Ziraat Vekâletimizin de tam böyle bir vekile ihtiyacı olduğunu zannediyorum. Bu vekâlet bir çiftlik değildir ki bir zi- raalt teknisyenine muhtaç olsun. Ziraat teknisyeninin yeri vekâlet değil, tarla ve çiltliktir. Halbuki bu vekâlet şimdiye ka- dar ya idare bürokrasisinin, tarla gör - Memiş memur - teknisyenlerin elinde bu-| kundu. Bu defa gelen vekil ise nizamcı, teşkilâtçı bir iktısad adamıdır. Bu ve - kâletin işleri, şimdiye kadar ya bürokra- sinin herkese uyku getiren kâğıd hareke- lile, yahud da memuür - teknisyenlerin fanteziye kaçan projelerile idare edildi. Halbuki orada bir koordinasyon kuvve - tine, bir iş teşkilâtçısma, metodcu — bir başarıcıya ihtiyaç vardır. Çok eminim ki Celâ! Bayar hükümetine yeni giren bu genç ve yeni tarzda çalışmayı bilen vekil, bu işi bu suretle anlıyan ve bu suretle ikavrıyacak ve başaracak olan insatdır. Kendisinden bunu bekliyebiliriz. Hattâ belki de vazifesi odur. Celâl Bayar, onu oraya bu vazifeyi görmek üzere ve bun- dan emin olarak getirmiştir. * Ziraat Vekâletinin en büyük vazifesi, 'Türkiyenin ziraat işlerini - fakat, teknik ziraat meselelerini değil, ziraat iktısadi - yatını - evvelâ, umumi bir takım fikir - lerde toplamak, bunları prensipler hali- mne getirmek ve sonra da bu prensiplere göre, tedriçli bir tatbikat siyaseti tut - maktır. Ziraat Vekâleti icad edildiği za- mandan, yani ömrü asra yaklaşan Tanzi- mattanberi hiç bir zaman bu vekâletin | wazilesi böyle anlaşılmamışlır. | Kuvvetle eminim ki, Faik Kurdoğlu bu wazileyi böyle anlıyan ilk vekil olacaktır. | Bahsettiğim umumi fikirler ve prensip- | ler nelerdir? Kısaca bir göz atalım: 1 — Türkiye şartlarına göre ziraat tek- niği ne olmalıdır? Nereden başlayıp, ne- Teyo doğru gitmelidir? | 2 — Türkiyede ziraatin çalışma siste- mi ve teşkilâtı hangi esaslara göre tan- zim edilmelidir? 3 — Türkiye ziraatinde toprak mesele- Si nasıl halledilmeli? $ — Türkiyenin iktısadi faaliyet man- zumesinde tarlanın, bağın, bahçenin ve ziraat sanayünin tâbi olacağı fiat poli - tikası nedir? Bütün bu sualler, mülli iktısad bünye- sinin umum! görünüşü içinde ayrı âyrı cevablarla izah edildikten sonra bunla - yın hepsi bir araya toplanmak ve bü - tün faaliyetler arasında sağlam bir koor- dinasyon vücude getirilmek icab ediyor. | Bu iş çimdiye kadar hiç tecrübe edilme- miştir; yeni vekilin bu tecrübeye atılaca- ğinı muhakkak olarak hesab edebiliriz. Bütün meseleyi halledip büyük bir da- vayı muvaffakiyetle neticeye erdirecek mi? Bu, bir zaman meselesidir;*hem de hayli uzun zaman! Şimdilik buyola gi- rilmiş ve hareket uyandırılmış bile olsa kâfidir. Kısa bir tecrübe gösterecektir; zanne- diyorum ki Celâl Bayarın çok iyi yap - tığı şeylerden biri de bu vekâleti bu yeni unsurun eline vermektir. Muhittin Birgen Resimli Makale: Vatanseverlik satın alınan, pazarlık edilen, zorla aşılanan bir mata değildir. Bize mazinin karanlıklarında gömülü sa- yısız âatalarımızdan miras olarak intikal başlıyarak mezarımıza kadar sürüp gider. Bu toprakta ya- şıyan herkesin müşterek hissidir. Birkaç dakikada İhtiyar olan genç kız TEREE Pittsbörgde, teknik enstitüsü talebesi- nin verdiği bir müsamerede, resmini gör- SON POSTA Nisan 23 — eder, beşiğimizde İT HERGÖN BİR FIKRA | Güzel genç kızlar İngiliz krallarından biri vellahd - ken gezdiği şehirlerden birine gidecek- ti; gehre gitmeden: — Ben orada iken çok güzel genç kızlar vardı. Onların beni karşılama- sını işterdim. Dedi. Kralın bu arzusunu — şehrin belediye reisine bildirdiler, Kral şehre girdiği zaman bir çok ihtiyar kadın kendisini karşıladılar. Şehtin belediye reisi onları tanıttı: — Six burada iken gördüğünüz çok güzel kızlar sizi karşılamıya geldiler hükümdarım. Yeni bir eğlence: düğünüz genç kız makyaj san'atı ile bir| Kaplumbağa yarışı kaç dakikada gördüğünüz ihtiyar ve has- talıklı kadın kıyafetine girmiş ve pek muvaffak olmuştur. İspanyadaki Fransız elçisinin buluşu Fransanın Barselon elçisi Lambon, ge- celeri Franko tayyarelerinin gürültüsün. den kurtularak rashatça uyu; için bir usul keşfetmişlir. Elçi her akşam maiyetine elçihanenin yüksek memurla- rı ve paralarını alarak otomobilile şehrin on beş kilometre uzağında bulunan bir manastıra gitmekte ve sabaha kadar ©- rada istirahat etmektedir. Fransız elçi- sinin böyle geceleri manastıra iltica et- mesi manastırı da tecavüzden kurtarmış- tır. Çünkü sefirin orada bulunuşu, ma- nastıra bir nevi siyasi masuniyet temin etmektedir. Meşhur bir futbol kralı öldü Bir zamanlar futbolcüler prensi diye anılan Blumer 64 yaşında olduğu halde ölmüştür. Çok küçük yaşla futbole başlı- yan ve kendisine verilen pası kapınca, topu ağlara takması bir olan Blumer, bütün futbol hayatında 352 gol atmıştır. Blumer 1914 senesinde Almanyada fut- bol antrenörlüğü yapmıştır. Mütarekede, İstanbula gelen Beyaz Rus - lar, harbin o müdhiş cebenneminden yeni çı- kan ve gördüğü sun'i bolluk yüzünden deliye dönen İstanbul halkına türlü türlü eğlence vasıtaları göstermişlerdi. Tabtakurusu, hâ- mam böceği yarışlarını onlardan — öğrendik. 'Tango başları, ruj kullanmasını — onlardan görtdük. Ama kaplumbağa yarışını hiç sey - retmemiştik. İngilterede, bir açık göz şimdi kaplumba- ğa yarışını lcad etmiştir. Şimdi ekseri otei - lerin en birinct eğlencesini teşkil etmekte ve yarışda birineci gelen kaplumbağa sahiblerine büyük bir kahraman gibi bakılmakla, — her yerde Jtibar gösterilmektedir. Vtanseverlik bir meziyet değil, tabii bir histir, ezeli ve e- bedi bir borçtur, fakat bu tabli hissin, hiç bitmiyen bu ebedi borcun yurda fayda vermesi için yurd,yuva, aile ve iş em- niyetinin ne demek olduğunun bilinerek yapılması lâzımdır. Bir ülkenin mes'ud olması içinde yaşıyanların onu bilerek çalışmaları, çalışırak sevmeleri ile kaimdir. Hepimizin sevgilisi.. Ye Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Elekt_r_i_I;—__Şî;'ketîn_î'; muamelatı kontrol altına alındı (Baş tarafı T inci sayfada) karadan gelen bir heyet şirket merkezi Metro hanına giderek şirketin mua- wnelât varidat ve masrafımı kontrol altı- İpa almış, bütün mevcudatına vazıyed etr |miştir. Bu muamele yapılmadan — evvel hükümetin kararı şirket müdürlüğüne tebliğ edilmiştir. Heyet şu zevattan mü- rekkebdir; Nafia Vekâleti tefliş dairesi reğsi Şefik Urun'un başkanlığında na- fia başmüfettişi Sürüri Devrimer, vekâlel hukuk müşavir muavini Tahir, muhase- be muavini Hüsnü, İstanbul nafia şirket- ler ve müesseseler komiseri Fethi Man “ Bguoğlu. Bu cezri kararın tatbikına geçilmesi « nin mucib sebebleri şunlardır: 1 — İstanbul elektrik şirketi tesisatı * nın bozu kolduğu, bundan uzun bir za * man evvel anlaşılmış ve bunun üzerin€ Nafia Vekâleti mütehassıslatdan mü « rekkeb bir heyet teşkil ederek İstan * bula göndermiştir. Bu heyete şirketin mü tehassısları da iştirak etmişler ve bü * tün şebeke Üzerinde esaslı tedkikler ya- pılmıştır. Bu müşterek tedkikat netice- sinde tesisatın son derecede fena ve hat tâ İstanbul halkınım e: et ve selâme- tini tehdid edecek kadar bozuk olduğu VE tesisatın clektrik ihtiyacatını karşılamı- yacak nisbette noksan bulunduğu tesbit edilmiş, bunlar zapta geçirilerek iki taraf murahhasları tarafından imzalanmıştıf. Bu cihet, şirkete tebliğ edilmiş ve şirket, 1 kânunusan! 938 tarihinden itibaren i$Ş* letme masrafını varidattan çıkardıkları sönra geriye kalacak patra ile bozuk ve noksan tesisatı yapmağı kabul etmiştir. 2 — Fakat şirket bunu yerine getirme- Be başlamamakla beraber bu defa An * karada Nafia Vekâleti ile kendi murah* hasları arasımda başlıyn müzkereyi: d€ sebebalz olarak inkitaa uğratmıştır. Yarışmağa tövbe eden Otomobil yarışcısı Dünyanın eu vüyük otomobil yarışcısı diye anılan Tazio Nuvolari, bir daha ya- rışmağa töbe etmiştir. Pan büyük mükâfatı için antreman yaparken, otomobili ateş almış, kendisi de bir çok yerinden yanmış, yaralanmış vıhımmıhldmhnııhn__ Sırrını mezara götüren dişci Son zamanlara kadar kralın dişciliği- ni yapan Trumlan isminde bir doktor öl- müş ve kalbinde en yakın dostuna bile söylemediği bir sırrı da mezarına götür- müştür. Doktorun sırtı, önceden keşif ve tah- min ettiğin! hava harblerine, tayyarelere karşı alınan bir tedbirdir. Bulduğu bir usul ile tayyareleri havada imha edece- ğini iddia eden doktor, bu müdhiş keşfi- nin ne olduğunu söylememiştir. Düğme koleksiyonu yapan kadın 78 yaşlarında bulunan bir Amerikan kadını, 65 senedenberi üşenmeden tam 14882 tane düğme toplamıştır. Bu düğ- melerin hepsi tektir ve içlerinde birbiri- nin ayni olanı yoktur. Fordun oğlunu tehdid eden yakalandı Amekrikâda, 22 yaşlarında bir genç, meşhur fabrikatör Ford ile oğluna bir tehdid emktubu göndererek 2000 dolar istemiştir ve hemen yakalanmıştır. —— — — İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Bu sabah, Balıkpazarı semtinin yıkılacak kısmında dük- | almayı düşündüm. Bir metrelik toprak için 500 lira, 25 met- |kânı olan bir dast ile konuşuyorduk, şunu söyledi: re muraktba yer tutan bir harabe için 12,500 lira dediler. — Ticarethanemi nakletmek için yıkılacak kısımlardan | Baktım ki olmıyacak. Bir müddet için piyasadan çekilmeyi sonra meydana çıkacak parçada bir dükkân tutmak istiyor- | dum. İçine itina ile temiz tutulması elzem eşyayi koymıya | lâyık bir yer bulamadım, masrafını üzerime alarak yaptırı- rım, diye düşündüm, sordum. Bir sene evvel aylık kirası 7,5 llradan ibaret olan avuçiçi kadar bir yer için ayda 250 lira İstediler, kirayı bırakarak küçücük bir dükkânı satın İSTER tercih ettim, dedi, İNAN, İSTER Biz bu hikâyeyi dinledikten sonra belediyenin yıkılacak kısımların istimlâki için sarfedeceği parayı çıkarmak, hem de yeni meydanı güzelleştirmek üzere daha geniş bir sahayı istimlâk edip yaptırmayı düşünmemiş olmasının bazı kim- selerin başlarına birer devlet kuşu konmasını mucib oldu- ğuna inandık, fakat ey okuyucu sen: İNANMA! 3 — Yapılan tedkikler de tesisatın bor zük ve noksanlığının daha fena netice * lere meydan vermesi muhtemel görüldü- ğünden böyle bir halin önüne geçilmesi için hükümet yukarıdaki tedbirleri al * mış ve Ankaradan bir heyet göndermiş * tir. Heyetin salâhiyet ve vazifesi Heyet, şirketin bütün muamelâtın:, kâ* salarda Ve bankalardaki Mmeveudatifi kontrol altma almıştır. Şirket, heyetiö yizesi olmadan hiç bir sarfiyat yapan yacaktır. Varidat ve sarfiyat daimi sü “ rette kontrol altında bulundurulacaktifı 1 kânunusaniden itibaren işletme maS” rafı varidattan çıkarıldıktan sonra vari” dat fazlasını kontrolü altında bulundu * racaktır. Bu varidat fazla bozuk ve nok * san şebekenin ıslahına ve yaplırılmasıflk sarfedilecektir. Atatürkün Darüşşafakalılara İltifatları Darüşşafaka mezunları geçen gün senü * lik kongrelerini yapmışlardır. Bu münast betle Atatürk'e çektikleri tazim — telgrafiff gelen cevabı dercediyoruz: Harun Kocacan: Darüşşafaka mezunlö” Başkanı: d Darüşşafaka mezunları senelik kongrekt” münasebetile gösterilen temiz duygulara  tatürk'ün teşekkürlerini bildiririm, Umumi Kâtib Vekili Süreyya TAKViM