SÖON POSTA Iğdırda yeni mevsim imar' İzmirde etine başla ı - faaliy (Hususi) — nıld addesi arasın - an cad- yen cledi- arh ve Iğdarda yeni inşa edilen caddelerden daki mesafeyi | merkezindeki konak tamiratı da yakın- şekilde kısaltmakla |da bitecektir. törlü vesait de bura- | Şimdiye kadar ancak atla gidilebilen 1 bir çok dükkân | Zor yaylası mmtakasındaki köylere bulunduğu —ana |kaymakam İhsan Olgunun himmeti ile ınmuş ola- |ber türlü vesaitin geçeceği yeni bir yol yapılmış, İğdiri İran hududuna bağlı- yan Ba: Boralan yolu da gidiş ge- bir taber, atlı ve mı eçirileceği hanelerin an kor Sonbaharda gelerek hükümet tara- ıdan yeni yaptırılan binalara yerleş- tirilen Var göçmenlerinden ihtiyacı nlara öküz ve pulluk alınması için ralık tahsisat gön- laları her y nahiyesi kü ) ne nakletmiş olan vatandaşlara verilen ev ve arazi tapuları da dağılılmıştır. Yeni metcoroloji istasyonu Iğdırın ziraf bakımdan ehemmiyetini gözönünde tutan Ziraat Vekâleti bu- rada bir meteoroloji istasyonu iesisine arar vermiştir. Vekâletin bu değerli ası çifteilerimizi çok sevindirmiş- Atla traktörle s sağaç fidanlarından göçmen ma- landırılmasında isti Karts ve Halfeli yo lan ir şekilde ağaçl ümet konağı önünd. n ü B alâ başlanılan parkeleme > ilerlemiştir. z he Iğdır, Başköy ve Taşburun mıntaka- larında çellik ekmek istiyen çifiçiler, an |çeltik kanunu mucibince bu işle uğra- na baş- |şan husust komisyona müracaata baş- e bü- |lamışlardır. Iğdır merkez nahiyesinin — dilekleri | edilecektir. |tedkik edilerek icab eden ruhsatiyeler Yeni hükümet konağı Kış Yen anm lolay hükâümet konağının yap: r. Bölgenin bu en güzel Fük binası olacak olan yeni konak son- Bahar nihayetlerind ar nihayetlerinde ':*'J'A un nâhiye merke et | nın tamiri bi r, Bi Tirebolu Halkevi faaliyeti y İlerine de peyderpey bakılmaktadır. k?""*hn.u (Hususi) — Halkevi muhi- |evi temsil kolu, kazada, nahiye ve köy- ç*f'-llwr yayımı için icab eden şekilde (lerde sık sık temsiller - vermektedir. ;S dakta, Ziya Kademoğlu ve İhsan |Resimde, Halkevi temsil kolu üyeleri, 4_';"1 bu hususta büyük ve hummalı |milli bir piyesin temsilinden sonra pi- “(;'üıı!ı_xc—ı sarfelmektedir. yesteki — kıyafetlerile — görülmekte - ©he bu cümleden olmak üzere, Halk |dir. —. Bir gencin Muvaffakiyeti İzmir, (Husust) İzmirde öğ - retmen Faruk Gürman, uzak mesafe - | deki hükü- | verilmiştir. Diğer mıntakalar dilek -| tehass deki bir elekirik motörüne mevce töndererek mo'ö - vü harekete ge - tirdiği gibi, iste » diği anda durdur- maktadır. Motör tertibatı — bulu - tan ve hareket aalinde olmıyan bir kayığı, bir mo törü nde insan olmadan, mevca göndermek süre « tile — işleteceğini ve sahilden idare #debileceğini —de iddia — etmekte - dir, cihazları Faruk muallim mektebi mezunu - dur. Biraz Almanca bilir. Çocuk yaşındanberi mâkinelerle, â- letlerle uğraşmağı seven ve fiziğe me- ı Faruk diyor ki ti sene evvel radyo yapmağa ve bozmağa başladım. Radyo makine - leri üzerinde uzun tedkiklerde bulun- dum. Son altı senemi de büyük Markoni'nin bir tecrübesini tekrarla - hasrettim. Tam iki senelik cid « et devresinden sonra elde m netice şu oldu: İstediğim anda lâmbayı yor, fakat elektrikler tirem em daimi eloktri dirme ediğim anda ışıkla - rı söndürmek istiyordum. Nihayet bir cihaz yaptım.'Bu cihaz ile — istediğim lâmbayı yakı bir n dö- nünce mesele yoktur. Bu tertibat bir kayığın içinde bulunsa, o da gönderi - lecek mevce ile harekete gelecektir.» Öğretmen Faruğun cihazı ancak bir kaç metrelik mesafeye mevce gönde - rebilmektedir. Kendisi, himaye edil - mek, malzeme verilmek şartile dört, beş metre mesafedeki elektrik ışıkla - rını değil, 5000 mil mesafedeki elek - trik santralını da harekete getli ğl- ni iddia etmektedir. Tecrübesini, mü s bir hey'etin huzurunda tek - rarlamağa talfbdir. Malzeme temin e - dildiği takdirde, bir verici cihazdan da istifade ederek, bir motörü, bir san - dalı sahilden idare edecektir. Öğretmen Faruk ve yakabili « yi temadi et - SÖON POSTA — İzmir muhabirimizin bil- dirdiği bu haber etrafında Profesör Salih Muradın mütaleakıni sorduk, dedi ki «— Bunlar fen âlemince ötedenberi bilin- mekte ve tatbik olunmaktadır. İngiliz bahri- yesinde harb matevraları osnasında on bin- Jerce tan büyüklüğünde gemiler sahilden ida. Te çedilmek — Buretile — hedef — ol kullanılmaktadır. Her hangi bir motörde ve- rici ve alıcı tertibat bulunduğu takdirde onu hareket ve istemilen tarafa sevk ve idare mümkündür. Daha yirmi sene evvel kabili sevk balonlar İngilterede bu süretle idare ©- dümiştir. Elektrik lâmbalarını uzaktan yak- mak ve söndürmek ise Markoni tarafı! tatbik edilmiş ve Londradan idare ol! cihazla Avustralyadaki lâmbaları yakmak mümkün olmuştur. Bu tecrübeleri yapan za- tn senelerdenberi radyo ile de meşgul ol- makta bulunmasına binsen fennin bu ihtira- atından malümattar bulunması lâzımdır, Maamafih bu öğretmenin tecrübeleri müsbet ilim sahasında bulunmak dolayısile bir te- kemmül devresi geçirerek günün birinde ye- ni bir Ihtira'la karşılaşmak pek de mümkün- Pazar Ola Hasan Bey Diyor kl: üŞ Hasan Bey biliyorsun M Seninle sık sık hep ay- * Meseleyi konuşurduk. »« Neyse nihayet istedi - gimiz oldu.. Talebeler bun- dan gonra... »« Bara, kâhvehaneya, meoyhanoelere, sureti kat'i - yede gidemiyeceklermiş... geçönler çoğualacak dese - ne... Yolcular Bitlise Deliklitaş denilen oyulmuş bir kayadan giriyorlar Deliklitaşın bir yanı güzel bir bahar havasını andırırken öbür yanı küme küme kar fırtınalı müdhiş Bitlis (Hususi) — Bitlis yollarındayız. (Gobin) ovasının bataklıklarını zorlukla geçmekteyiz. Her beş on adımda bir hay- vanlarımız çamurlara saplanıyor. Daha karlı mmtakaya girmedik. Rast- geldiğimiz yolcular, Bitliste iki metreden fazla kar olduğunu söylüyorlar. (Veyselkarani) nin yattığı ve ziyaret namile anılan mevkiden geçiyoruz. (Er- gani) derelerine ve virajlarına taş çıkar- tacak derecede korkunç olan (Bitlis) de- relerine düştük, (Destomi) karakolunun önlerindeyiz. Karşıdan karlı dağlar gö- Tünüyor. Artık hay rüyorlar. Yolculu anlar umuz daha çok çetin- leşti. Üç gün evvel müdhiş fırtınaların devam ettiğini ve Bitlist (Mutki) ye giden kırktan fazla yolcunun yolda fır- tınaya tutulduklarını ve bunlardan dört kişinin çığ altında kalarak öldüklerini geçen yolculardan duyuyoruz. İçimizde bir korku yolumuza devam ediyoruz. Hava kararmak üzere, «Duhhan» kara- kolu önündeyiz. Burada ayni isimle anı- geçirmek lâzım. Fakat tesadüf bu ya, bu yıl yağışların fazlalığı yüzünden bu ta- rihi hanın bir tarafı yıkılmış, Bu yüzden .|tehlikeli bir hale gelen bu handa, artık kim barınmağa cesaret edemiyor. Mevsim itibarile daha ileriye gitmeğe tmkân yök. Konak yeri bulunmadığı için tehlike mevcud. Allah razı ( delâletile kar attık Böyle günlerde yolcuların en yakın yardımcısı olan jandarmalarımızın misa- firi olduk. Sıcak bir odada geceyi geçir- |dik. Sabahleyin erkenden yola koyulduk. Maksadımız otuz kilometre mesafede bu- lunan Bitlisi tutmak. Hava güzel, insanı ısıtan bir güneş var. Fakat yerde de kar kesafeti fazla. Yol aldıkça bu nisbet da- jandarma onbaşısının -|ba yükseliyor. Pek tabil olarak hayvan- larımız da yürümektle zorluk çekiyorlar. İşte (Deliklitaş) denilen mahalden geçi- yoruz. Burası hakikaten büyük bir ka- yanın delinmesile husule gelmiştir. Di- yarbakır - Bitlis şosesi buradan — geçer. Bana kalırsa Bitlisin meşhur olan bu «Deliklitaşır na «Doğu illerinin kapısı> ismini vermek daha doğru olur. Dolayısi- le burası mıntaka itibarile de bir husu- siyet gösterir, Adetâ iklim değiştirdiğini- zi kuvvetle hissedersiniz, Birkaç gün ev- vel geçtiğimiz yerlerde bahar havası e- serken bu taşı aştıktan sonra tam bir kış vaziyetile karşılaştık. Soğuk ve kar bü- tün şiddetile bizi karşıladı kar olduğu için le yürüyebiliyorlar. Birçok yerlerde ya- ya gidiyoruz. Bulunduğumuz yer, şehre on kilometre çekmekte. Mesafenin kısa- lığına rağmen zahmetli bir yol. Sağımızda (Bitliş deresi), solumuzda (Şeyh Ömer) dağının etekleri.. derin bir sessizlik içinde yavaş yavaş ilerliyoruz. Yol çok dar. Ancak bir hayvanın geçe- dür ve bu çalışmalar meştur (hareketi dal- me makinesi) gibi hiçbir saman tahakkuk sahasına çıkmıyacak gayri ilmi şahada ol- mayıp müsbet ilimler sahasında — oldukca kendisine yardım etmek ve fizik lâboratunr- larında ilmi etüdlerde bulunmasına imkân ve kültürcülerinin bunu lâyık olduğu ehem- tmiyetle karşılıyacaklarına şübhe yoktur.> Nevrekoptan göçmen geldi Edirne (Hususi) Bulgaristanın Nevrekop kasabası halkından 120 Türk göçmen Kapıkaleden hududumuza gel- mişler ve hükümetin gönderdiği kam- yonlarla eşyalarile birlikte Edirneye tirilerek göçmen konuk evine misa- idaresinin tayin edeceği mıntakalara İsevkedilerek yerleştirileceklerdir. ımız kar üzerinden yü-| lan bir han var. Geceyi mutlaka burada | kolun bir odasına kapağı | Yerde fazla | hayvanlarımız. güçlük- | yığınları ile dolu, yağışlı, bir kış yaşatıyor » Ve, işte Bitlis şimdi şu gördüğünüz manzarayı arzediyor ği kadar. Karşıdan gel yol vermek bir me t beklemek ve w üzerinden yu muşak olan geçmek hayli zor bü iş. İnsan müteaddid defa karlara saplanı yor. Bilhassa bu âkıbete daha çok marw kalan hayvanların, kuyruklarından tutu |arak yola çıkarılması bir mesele oluyor yolculara bi. - Geçiş malar arasında etmek insana zevk yerine ü Arzu edilmiyen bu tesa en zaman da kaybediliyor n kalıyor bi klaşlığımızı söy r üzerinde, kar lar içine gömülmüş münferid binalar gö ze çarpiyor. Sağlam yapılı taş köprüler üzerinder geçiyoruz. Şim medhalindeyiz adan bir dere ak Sağ ve sol sath Talllerde birçok evler. Hepsinin pence relerinin etrafında kireçten yapılmış ka: İn bir çerçeve var, Bunlar arasında yöze çarpan büyük ve güzel binalar da mev- Cu Şehrin kurulduğu yer; dar bir boğaz içindedir. Bu sebebden Bitlisi görmiyen- lero ebir palanı tersine çeviriniz. İçine |bir şehir kurunuz, Bitlis olur» diye tarif ederler. Bu tavsif pek nde olmamak- Üa beraber şehrin bu ıikliği yüzün- den bazı mahallelerde ufka duyulan ih- tiyaç dolayısile söylenmiş olduğuna şüb- he yoktur. Şehrin antresinde dükkânlar pek hoşa miyor. Evkafa aki olan ve iptidaf bir r, göze batan Bu eti bir yolcu, pek gösteriyar. yor ve kalabalık faz. rağmen caddeler gene karlar, küme küme yığın- lar teşkil ediyor. Bunların üzerinden bir tepe aşılır gibi geçiliyor. mincek görülen basit dükkânlar yerine daha güzel mağazalar göze çarpıyor Nihayet büyük bir bina önünde duru- yoruz. Burası tlis Belediyesi)... Bu- mnun yanı başında şehrin biritik oteli olan 4 ruz. Sıcak bir odadayız. yorum: Bitlisi Pencereden bakı- tariht kalesile surlarını hir, ayni boğazı takiben genişliyor. Her taraf kesif kar tabakala- rile örtülü... Doğu illerinin kapısı sayı- lan Bitlisin bağrında ilk geceyi tatlı bir uyku ile geçiriyorum Si Ağrıda şiddetli bir kış hüküm sürüyor ğrı (Hususf - gecikmiştir) — Kiş bütün şiddetile merkez ve mülhakatta hüküm si or. Kar ve bora ortalığı (Devama 13 üncü sayfada) İ