“ Son Posta . nın macera romanı:65 “ifşa eden idam olunur! SON POSTA Harb'sanayi casusları' erasındaki* mücadele Madmazel Viyolopolska: “Evet, babamın şansı yok, Babam Lehli olan Çelik kralının yardımını temin etmişti, fakat prens bu yakınlarda öldü?,, deyince Olanda ile ben birdenbire ürperdik. Bu kadın Olandanın zehirlediği adamdan bahsediyordu Olanda hayretle yüzüme bakıyordu. Zira ben kıza alenen bizi yalnız bırak- ması lüzumunu ima ediyordum. Hal- buki Vielopolska maksadımı tamamile anlamış olduğu halde sön derece kur- naz bir hareketle hiç oralarda değil gi- bi görünüyordu. Gayet masum bir ta- vırla: & — Oh, Mö Daha iyi söylediniz yal.. dedi. Zavallı babam o kadar ümid- siziğe düşmüştü ki... Onun işlerile böyle yakından olâka göstermek lüt- bulunan insanlara karşı benim Zira.. zavallı babam bu uğurda âdeta kendisini mahvetti. Dört aydır bu iş İ- is'de âdeta sefalete düştük. Kim- mıyoruz... Parisin hemen ta- mamile yabancısıyız, düşünün!, Zaval- l babam cihazının sergiye kabul olun- ması için, bilseniz, ne kadar uğraştı. Sergi heyeti üzerinde tesir yapmak |- çin güvendiği tek biricik adamdan baş- ka kimseleri tanımıyordu. O da ansizın dir.Jdum. Onun Bu ismi duyar duymaz Olanda da, ben de birdenbire Üürpermiştik. Ben hayretle: z — Prens Radziwill mi dediniz, Mad- mazel Vielopolska?.. Diye sordum. — Evet.. meşhur çelik kralı olan!.. — Siz çelik kralını tanıyor musunuz? — Hayır!.. Babam ölen karısının, ya- ni annemin Lehli olması münasebetile kendisine müracaal etmişti de... Fakat şansı lorada da yetişti, ne dersiniz? Ni- hayet sergi heyeti güç belâ babamın mak i gördüğünüz şekilde kabul ettiler. Fakat, doğrusu, kimsenin bu- nunla alâkadar olacağından hiç ümidi- miz yoktu. Tamamile ümidimizi ker- miştik. Onun için sizin alâkanızdan ben de kendi besabima çok minnettarım. Heyecanlı olmam gayet tabil olduğu i- çin, affedersiniz, biraz gevezelik ettim. O esnada pözlerine gayet büyük bir gözlük takarak yüksek bir dolabın için- den eline bir takım kalın kâğıd tomar- ları almış olan Mösyö Mişel de topallı- ya topallıya yanımıza gelmiş bulunu- yordü. Vielopolska'ya zihni gayet dal- gin bir halde, biraz da hiddetli bir ta- vırla bir şeyler söyledi. Anlaşılan Lit- vanyalı zızına Çıkışarak neler söyledi- ğini sormuştu. Kızı ona yüzünde Aşi- kâr bir tstihfafla, bırkaç kelime ile, ga- HNba neden bahsettiğini anlatmıştı. Zi- ra Litvanyalı sinirlenmiş bir halde bize doğru döndü: — Vielopolska ingilizce konuşmıya bayılır. dedi. Uzun zamandanberi Paris'de kimseyi gördüğü de yok. zin başınızı ağrıttı, affedersiniz, mu terem doktor cenabları!.. Esasen size eksik de söylemiş. Benim sergideki ci- hazımla hiç kimsenin alâkadar olmadı- ği hiç doğru değildir. Bir zat alâkadar oldu: Mösyö Jules Breton!, Bilmem ta- nıf'mısınız?.. rdon! Hangi Ju'es Breton, Mös- yö Mişel?.. Litvanyalı gözlüklerinin altından bü- yük bir gururla yüzümüze bakarak: — Her halde tanıyacaksınız! dedi.. u- mumi harbde Fransız Sordusuna — ilk (tank) 1 yapan mühendis! (Tank) ın kâşifi Möszyö Jules Bretan!.. Benim ci- * haza alâka gösteren işte bu zat oldu. Doğrusu hariküulâde kıymetli bir mü- hendis. Dünyaya yeni bir silâh getir. miş bir adam. Bana bugünkü fennin en büyük harikasının cisimlerin atomları yarmak meselesi olduğunu ve tekniğin bu çığırdan pek büyük inkişaflara maz- har olacağı kanantinde bulunduğunu söyledi. Doğrusu, bana çok cesaret ver- di.. kendisine minnettarım. Ben, Litvanyalı yarım adamın kendi €ihazı etrafında şimdi nasıl bir bezir- gân gibi kurnazca konuşmağa başladı- ğina hayret ediyordum. Bizi nazik ve yarı acı bir tebessümle dinlemekte o- lan Vielopolska'nın asla yalnız biı- rakmak niyetinde olmadığını da anla- mıs, fakat fransızca bilmediğine tama- mile kanaat getirmiş bulunduğum için eraktan âdeta yandığım meseleleri görüşmekte artık bir mı.l_ııur görmiyor- için bütün ciddiyetimi ta- kınarek: " — Mösyö Mişel, dedim, vakıâ ben de tamamile tank kâşifi mühendis Mösyö Jwes Breton'un kansatindeyim. Evet, ben de fennin ve tekniğin en büyük f Anlaşılan Litvanyalı kızına çıkışarak — neler söylediğini sormuştu. çok daha iyi olacaklır değil mi muhte- rem Mösyö Mişel? Ve birdenbire sordum: — Madmaze) Vielapolska hakikt kı: zınız değil mi, Mösyö Mişel?.. Müösyö Mişel'in birdenbire çirkin su- ratından bir korku geçti. Sonra hemen kendini topladı: — Vielopolska mı vet. hakikf benim kızı dedi. Evet.. e- Ve bu kadar n bir babadan böyle bir kızın çı- | gından şübhe edilmeesini pek tabil İka bulurum. — Çok âlâ, Mözyö Mişel. Kızınızın açtığı çığırda, yani samimi dostlar gibi harikulâdeliklerinin. bu sahadan doğa- | Sörüşmemizi ben kendi hesabıma ta- cağına eminim!.. Ancok, size kendimi |:mmilı tercih eğerim. Evvelâ size ken- tamamile tanıtmış değilim!.. Mi aade |CİM! daha iyi tanıtmak isterdim, Bana ederseniz evvelâ, siz diğer keşifleriniz- serg'de dJahi (doktor) denildiğini işitti- den bahsetmeden evve! bazı cihetleri |Niz. Fakat henım ne doktoru olduğumu tenvir edeyim. Demin kızınız Madmazel biliyor musunuz?.. Vielopolska çok güzel bir şekilde ga-| — Hayır, Mösyö ...Mösyö Wihte!. yet samim? bir hava içinde konuşabil-| — Mühendis doktorum, elektro-tekni memiz için teşebbüste bulunmuşlardı. | doktoru. Hakikaten samim! görüşmemiz elbette — Arkası var — ——— — IZTİRAP.. Sonra; Şayanı Hayret Tedavi! Keltmeler, bunu ifadeden acizdirler Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetel elan eczaneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekller: Aksarayda: (Ziya Nuri), AldIndarda: (E- sad). Beyamıdda: (Asador). Samatyada: (Erofilos). Eminönünde: (Salih Necatl). Eyübde: (Arif). Fenerde: (Hüsameddin). Şehremininde: (Nâzım). Şehzadebaşın. da: (Hamdi)” Karagümrükte: (Kemal). Küçükpazarda : (Hulüsi), Bakırköyünde: (HNAD. Beyoğlu cihetindekher: İstiklâl caddesinde: (Galatasaray - Ga- rih). Galatada: (Hidayet). Kurtuluşta: (Kurtuluş), Maçkada: (Feyzi). Beşiktaş- tar (AN Riza). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İttmad), Sarıyerde: — (A- Baf). Kadıköyünde: (Sasdet - Osman Hulüsi. Büyükadada: (Halk), Heybeli- de: (Halb). 0 Zevdimin ne yaptı diye anlatıyor Yakılarınız. olmadan sirt ağrımında gön dörece İRtirap çekıyürdü, — Bir. ço tesirsir ve ucüz ilâçlara vurdu. Vakit ve pura kuvbetmekten haşka b metire vermedi. Nihayet ağrıyan yere b ALLOOCOK yalasini koydü. Yaptiği « tesiri ve temin Ettiği yayanı — hayı tedavıyı süzle Hade etmek yayrı kabildir Neden sri ağrısının — vevlid — ettiş acıklı darbelenne, veya siyatik vo & tihabi Mühin Sönsüz soncılarına t Bammül etmeli ? — Hemen bir. delik ALLOCOCK yakmle bütün bu iztıranlar Bihayet vennu. Siz de bu yakil asıı bayrot Lekirimi tecrübe editik ğ ehi scaklık, OTOMATİK Bİ MASÂJ yıba hemen ağrıyan yeri kaplı arak bütün ağrıları defsder. — Delik ALLCOOK “yakisı, kanin — gereyanıtı tahrik, ağrıyan mafasllar kanın terakli münü mer ve tatı bür sükün temin ecler. ALLOCOCK yakısının verkibinde Capsicum, Frürkinsense, Myrrhe vesnire gibdi kıyınetli maddoler vardır. Hakiki ALLCOCK yakılarındak kırmızı daire ve kartal markasına dikkı edinin. — Bütün pozanalarda 205 hi ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Bu ıkşu? (Üsküdar Halede ) büyük suvare AKTÖRKIN Pazartesi (Kadıköy - Süreyya) da (AKTÖR KİN) 1937 senesi bina vergisiyle buna munzam buhran vergisinin İstanbul ve mül- hakatında Temmuz, Birinciteşrin, Birincikânun ve Mart ayları sonları olmak üzere dört taksitte ve arsa ve arazi vergilerinin de İstanbul ve mülhakatında Temmuz ve Birincikânun aylarında olmak üzere iki taksitte ve lanzifat vergisi ve tenvirat resminin de bina ve buhran vergisinin birinci ve üçüncü taksit za- manları olan Temmuz vye Birincikânun ayları sonu olarak iki taksitte Umumi! Meclisce karara bağlanmıştır. İlân olunur. — (1506) — (B.) AAA Mezat İşleri Müdürlüğü Eşya Şubesine Yarvant tarafından satılmak Üüzere bırakılan bir çocuk arabası ilân tarihinden itibaren on beş gün içinde sahibi gelmezse satılacaktır. «B.. «157l> Sayfa 9 Ş ınıvlel Demiryolları ve &ıanları işletmesi Umum idaresi i iıılarlı Muhammen bedelleri ile mikdar ve evsafı aşağıtla yazılı iki gürüup — malzeme her gurup ayrı ayrı ihale edilmek çartile hizalarında yazılı gün ve saatlerde Haydarpaşada gar binası içindeki satınalma komisyonu tarafından kapa'ı zarfla satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin kanunun ta yin eltiği vesaike Ve resmi gazetenin 1718937 tarih ve 3645 No.u nüshasında iİntişar eden talimatname dairesinde alınmış ehliyet vesikası ile hizalarında yuıl: muvakkat teminatlarını muhtevi teklif mektublarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyona ver « meleri lâzımdır, : Bu işe ald şartnameler Haydarpaşada satınalma komisyonu tarafından parasız olarak dağıtılmaktadır. 1— 41 kalem muhtelif cins ve miktarda tersim malzemesi muhammen bedeli Blli Hra muvakkat teminatı 608 lira 33 kuruş olup 1441988 Perşembe günü #saat 15 de kapalı zarfla. 2 — 832 kalem muhtelif cins ve miktarda kırtasiye malzemesi muhammer be « deli 9831 lira 25 kuruş muvakkat teminatı 737 lira 35 kuruş olup 14.4.1938 Per« gembe günü saat 15,30 kapalı zarfla eksilt meleri* yapılacaktır. — (1561) vevm Muhammen bedeli 653611 lira olan muhtelif eb'atta 148,548 metre mikâbı meşe köprü traversi kapalı zarf usulile 2/4/938 Cumartesi günü saat 10,80 da Sirkecide 9 ncu İşletme binasında Mübayaa Komisyonu tarafından satın alınas caktır. Bu işe girmek isteyenlerin Nafia ve diğer vesikalarile beraber ve 490,21 liralık muvakkat teminat mektubu ile komisyona müracaatları lâzımdır. Şartnameler parasız olarak komisyondan verilmektedir. — <14838> MA 3 Muhammen bedeli 20.000 lira olan 100 ton Klorütutya 9/5/1938 Pazârtesi & nü saat 15 de kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasında satın alınacaktır. Bu işe girmek İstiyenlerin 1500 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve nafıa müteahhitlik vesikası ve tekliflerini ayni gün saat 14 de kadar Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. ; Şartnameler parasız olarak Ankarada.Malzeme dairesinden, Haydarpaşada Te- sellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılmaktadır. (1515) Antivirüsle A tedavi Kan çıbanları, el ve ayak parmaklarının arasındaki kaşıntılar, dolama, meme iltihabı ve çatlaklar, yanıklar, tıraş yaraları, ergenlikler, koltuk altı çıbanları. Tedavisini en erken ve en emin bir surette temin eder. : Şark İspençiyari Laboratuarı İstanbul Uyuşturucu Maddeler İnhisarı Bedellerini Beş sene zarfında ödemek üze- re aldığı 1934 ve daha evvelki seneler mahsulü Konsinye Afyonların bakiyt üç senclik taksitlerini def'aten ödeyecektir. Uyuşturucu Maddeler İnhisarından: Senelik satışlarımızın X 30 una iştirak ettirilmek suretile bedelleri ödenmek- te olan 1934 ve daha evvelk! seneler mahsulü kansinye Afyonların iki seneden. beri verilen taksitlerle takriben nısıf bedelleri tediye olunmuştur. Mezkür *Afyon sahiblerine mahza bir yardım olmak üzere geri kalan üç se- mnelik taksitin 1/Nisan/938 tarihinden itibaren def'aten ödenmesine karar verile miştir. Alâkadarların ellerindeki ayniyat makbuzlarının sıra No, larına nazaran aşae iıda gösterilen tarihlerde İstanbul'da idaremize müracaatları lüzumü ilân olunur. İstanbul haricinde müesses olduk'arı için bizzat müracaat edemiyeceklere aid olan bakiye bedeller bundan evvel yapıldığı gibi banka vasıtasiyle kendilerine havale edilecektir. Muayyen tarihlerde makbuzlarını Ibraz edemiyenlerin müracaatları tediyatım sonuna bırakılacaktır. (1570) No, Tarihi Gün 1000-1015 — 1/Nisan/9388 Cuma 1016-1030 » Pazartesi 1031-1045 Sair 1046-1060 Çarşambı 1061-1075 Perşembe 1076-1090 Cuma 1091-1105 Pazartesi 1106-1120 Salı 1121-1135 Çarşamba 1136-1150 Perşembe 1151-1166 Cuma 1166-1180 Pazartesi 1181-1195 l 1196-1210 Çarşamba 1211-1225 — Perşembe 1226-1240 Cuma 1241-1255 Pazartesi 1258-12'70 Salı 1271-1285 Çarşamba 1286-1300 Perşembe 1301-1315 * > Cuma 501520 /Mayıs/938 Parzartesi 521.540 » Salı 541-560 Çarşamba 661-580 Perşembe 581-600 Cuma 601-620 Cumartesi T. C. Ziraat Bankası Istanbul Şubesinden Tasarruf Sahiplerine İhbarlı ve ihbarsız Tasarruf tevdiatının faizli kabul hadleri genişletilmiştir. İstifade için Tasarruf Gişemize müracaat. — (1403) BBSRUN 3 a c B "i