er Karşısın R MEVSİMLİK nlar kışın görünmezler. Fakat| Onlar yazın görünmezler. Fakat kı- ilkbaharın ilk günlerinde tek | şın İk günlerinde tek tük ortaya çıkar- boy ve çeşid çeşid- fük ortaya çıkarlar.. Yenk renk, boy| l27« renk renk, boy boy ve çeşid çeşi boy ve çîşidççışiddlrıer. Onları gören’z dirler, Onları görenler beğenirler. Pa- ler beğenirler. Koparıp alanlar, elle-|'? verip alanlar, ellerinde evlerine gö- rinde evlerine götürenler, masalarının _lüwnler. Mmasalarının üzerlerine koyan- Üzerlerine koyanlar, karşılama koyup'ı"' karşılarına koyup zevkle seyreden- gevkle seyredenler olur. ler olur. Fakat onlar evvelâ tek tükken bir- Fakat onlar evvelâ tek tükken bir-| ekica C denbire çoğalırlar. Artik hiç kimse on- denbire çoğalırlar.. artık hiç kimse on-| ,,, bak.r":î, Oonları"slmaz, Şvlerine gö Tara bakmaz, onları almaz, evlerine gö- türmez, masa üzerine koymaz olur. Ve türmez, masa üzerine koymaz olur ve ilkbahar, füneşile, papatyasile, gülü yaz bütün sıcaklığıle geldiği zaman hep ve sümbülü ile geldiği zaman hep bir- birden kurur yök olurlar. den yok olurlar. Bunlara papatya derler, Papatyala- dır. mevsimlik ömürleri vardır. L Bunları biliyor mu idiniz? — | Eskiden Fransız prnlesüw İmha edilmeleri kanunen evlenmek memnu idi memnu olan hayvanlar " Biliyor musunuz Medeni memle- ki Fransız Üniver- ketlerde isimlerini gite — profesörleri, aşağıya — yazdığı- birinci - Napolyon mız — hayvanları, devrine kadar ev- sebebsiz — olarak imha etmek kanu. nen cezayı müs- Jenmek hakkından mahrum idiler. Bu hususta ileri sürü- telzimdir. Arı, len noktal nazar şu idi: manda, koç, teke, «Bir insan, kendini, hem bir kadına, 'kuzu, ördek, deve, hem de ilme vaktfedemez.» ,lodl, beygir, keçi, * Bu âdet, birinci Napolyan zamanında köpek, domuz, horoz, hindi, fil, tavus, kaldırılmıştır. O zamana kadar yılnııı tavşan, katır, kaz, sülün, güvercin, tavuk, EEtLRoseİae teelenmaele DAĞi boğa inek, dana, ipekböceği, yabani at. i Bu hayvanlardan daha faydalıları ol- duğu halde kanun onları niçin himaye et memiştir? Burası belli değildir. * İngiliz kralı tiyatro veya sinemaya giderse bilet alır * Kırmızı renge tahammlll edemiyen adam ğ Dünyanın meş- — hur zenginlerin. — den Baron Edmon ö Roçild kırmızı ve ıyî[ Tu:::? meşhur bir bahçesi | bü itiyadlarına dalma sadık kalmışlardır. vardır. Fakat bu bahçede tek bir kırmızı * yaprak ve tek bir kırmızı çiçek yoktur. z ş Camın kâşifi kim dir ? Camın hangi tarihte keşfedilmiş oldu » ğunu _kıl'lyıtlı bilen yoktur. Fenikeli « lerle eski Misirliların ve Romalıların cam * Sun'i inciler neden yapılır ? “Sun't incilerin neden yapıldığını bili- yor musunuz? Gümüş balığının dış ka-| Yapmayı bildikleri elde mevcud eserler. buklarından. den anlaşılıyor. A D 1 N| Tarihin kaydettiğimeşhur Bu dört şapkanın sivri akıllılar her biri ayrı bir tîp îçîn dir Balı!şlınn kuvvetinden istifade etmeği düşünen fabrika: törlerle balonu topla işletmeğe kalkışan muhteri Zaman zaman ba- zı sivri akıllıların yeni ihtiralarla or - talığı — kendilerine güldürdükleri gö - rülmüştür. Bir Fran sız gazetesi bu nevi sivri akıllıların en meşhurlarının ve en komiklerinin yap - — BSON POSTA Balonu yürütmek | - çin top koymayı dü- Bunlara mecmua derler. Bizde mec- rın ancak bir mevsimlik ömürleri var- | muaların da papatyalar gibi ancak bir zenge — tahammül Bütün dünyadaki usuller haricinde o- edemiyen bir. a- larak İngiliz kral ve ailesi efradı tiyat- — damdır, Bu. ada- tü veya sinemaya gittikleri zaman bilet| Ka güselliğile almayı bir prensip meselesi yapmışlar ve| tıklarını yazmakta - dır. Tayyareye — taş çıkaracak 1894 yılında Bu- dapeştede bir Ma - car, hükümete mü - racaat ederek, in - sanları — semalar * da uçurabileceğini Bu kış, şapka modası zengin değildir. Ufak değişiklikler bir yana bırükılırsa bütün şapkalarda Kemen hemen şu mu- ayyen çizgiler göze çarpıyordu: Ya sivri bir tepe, yahud yukarı kıvtılmış geniş kenarlar. İkisi de şapkaya rahat giyile- miyecekmiş hissini uyandıran tuhaf bir yükseklik veriyordu. Bu tarz kadınların bir kısmına pek yaraşmıştı. Fakat bir ço- Buna da başlarındakini yadırgıyor gibi bir hal veriyordu. Bahar modası öyle değil, Her tipi mem- 'Hun edecek kadar çeşidli... Kışın giyilen tarza yakın olanlar da var. Tamamen zıd- ları, büsbütün başka türlüleri de... Ya- raşanı arayıp bulmak şartile bu zengin koleksiyon istisnasız her kadını tatmin edebilir. Aralarından seçtiğimiz şu dört şapka dört muhtelif tipe uygundur: Beyzi veya uzun yüzlüler yukarıda sağdaki ve ben- zerlerini yaptırmalıdırlar, Çünkü: Arka tarafın genişliği yüze yuvarlaklık verir, bir gözü kâpıyan sivri uç, yüzün fazla u- zunluğunu kısaltır. Yonca yaprağı biçi iddia den sorulduğu zaman, esrarengiz va ziyetler takınıyor: niz. Göreceksiniz, diyor., O âleti açıyor. Altından tane kartal var, kartalh bağlamış, uçacakmış. Tabif bu ihtiraa herkes gülmüş, o ise uçmakta ısrar etmiş. Kendisine mü- saade etmemişler. Nihayet: — Uçarsan havada bu hayvanlara na ) kumanda edeceksin? diye sormuş * lar, O da: — Gem'takarım demiş... İşin garibi, | minde olduğu için mevsime pek uyan bu ON iki kartalı bu adamın nasıl bulup ka- |. şapka genç yüzler için en gitin bir mo-fese koyduğunu kimsenin öğreneme - deldir. miş olmasıdır. Yukarıda soldaki ise ucu kalkık ufacık Kabili sevk balan burunlu, genç mekteblileri andıran min-| — Mongolfiye balonları havaya yük - yonlar içindir. Zaten süsü 'de en taze bir|seldikten sonra orada rüzgâra tabi o - yüze, ve mevsime uygun: Ufak bir yonca |lurdu. 1901 yılında Fransız harbiye nce- yaprağı. . zaretine bir muhteri baş vurdu. Mon - Aşağıda soldaki enli kenarlı şapka!. | golfiye balonlarını kabili sevk bir ha - Geniğ kısa bir yüze en tatlı bir beyziliği |le ifrağ edeceğini söyledi. vermek için bundan daha güzel bir fır-| — Adamın hali tavrı da düzgün olduğu sat ölür mu? için herkes kendisinden bir şeyler ü - Aşağıda sağdaki: Ne pek uzun, ne pek|mid ediyordu. Nihayet kendisinden, ih enli, muntazam çizgili ufacık, taze bir|tiram ne şekilde olduğu - soruldu. A » yüzünüz var. Bu güzel yüzü daha taze|damcağız şu cevabı verdi: — |ve daha güzel göstermek lâzım. Onu ge| — Balonun sepetine bir top koyaca- niş bir kenar altında saklamak günah o-|ğım. Hangi istikamete bâlonu sevket - lur, enli şapka beyziliğini, boylu şapka 'mek istiyorsam, aksi istikamete endah- yuvarlaklığını bozacaktır. Onu hıç değiy-'ta başlıyacağım, topu patlata — patlata ü diyor. Bu işi nasıl yapacağı kendisin - — Tecrübe için bana müsaade veri - 'Tabit böyle mühim — bir ihtira yüz üstüne bırakılır mı? Derhal tecrübe i- çin müsaade veriliyor. Bir meydanda toplanılıyor, Ve bizim Macar da oraya geliyor, örtülerle kapalı bir âleti var. Meğerse bu zat alominyomdan bir sepet yapmış ve o sepete de 12 tanelkıllı meydana çıkıyor, ve Napolyons ceğim, Onların gidiş gelişleri, dünyalar kadar kuvvet temin eder. Şimdiye ka* "|dar kimse bu kuvvetlerden istifade et. mesini- bilmemiştir, Bu zavallı adam, diğerleri gibi, ser. best bırakılmamış, bir müddet —sonra timarhanede ölmüştür. Yunus balıklarının marifeti Bu vak'a 1803 tarihinde cereyan et miştir. O tarihte Napolyon İngiltereye ilânıharb etmek istiyor. Fakat ne yap- l muazzam |çın ki İngilterenin vaziyeti çok iyi, de * bir kafes çıkıyor. Kafesin içinde de 12 İniz aşırı bir yerden oraya asker sev * ketmek güç. İşte tam bu sırada gene bir sivri a » bazı tekliflerde bulunuyor. Diyor ki: — Ben senin askerlerini hususl ter - tibatı haiz sallarla İngiltere kıyısına çı- karırim. Fakat onâ mukabil de senden şu kadar para isterim. Napolyon tabil bu teklife razı olu * yor, Bir müddet pazarlığa girişiyorlar, O sırada nasılsa Napolyon uyanıyor: — Peki ama diyor, bu salları öbilr sahile hangi kuvvetle sevkedeoceksin. İşte bu sual üzerine sivri akıllı ma - hiyetini meydana çıkarıyor. — Hükümdarım diyor, bundan kolay ne var, Sallara Yunus balıklarını bağ - Jarız. Onlar çeker götürürler. — Ya Yunus balıkları lnıil!ncye de ğil de başka İstikamete sürüklerlerse? Muhteri ve müteahhid o zaman dü- şünüyor: — Ben Yunusş balıklarım evvelden toplar, onları terbiye ederim cevabını veriyor. Bir motör bir “—Okuyucularıma Cevablarım Kastamonuda oturan Baş K. 8. hiraz #lebiyat yapmak, bu edebiyatın içine de biraz his karıştırmak istemiş. Bana yaz- dağı mektubda hülâsaten" — Yıllardanberi bir çift pöz uğruna 1 » nim inim inliyorum. Kendim de pek All Biliyorum ki bu âşktan hana vefa ptl « ahiyecez, vazgeçmek Jâzım. » Çalıştım, çalıştım, hayalmde gene o Bit Çift göz, kulaklarımda gene billüri ses. Bu vaziyette bir sene düba geçerse.. Gleceğim, ne yapmalıyım teyze? e (Bay Cezmi Süner) e: Bamimi mektubunu dikkat ve allkay - emmiş kıza. Bir meselede başı darahaca, — süyüklerinden yol danışması, büyük sörü dinliyerek dav- yanması, kendisine tecrübeli kimse'er ta- Pafından verilen nasihatleri kulak arka- # etmemesi onun hakkında elbet te ha- SAĞAÇA ğ ça ü y ERRÜİ Eğer, © kızcağız hakkındaki emelleri - niz, iddia ettiğiniz derecede samimi ve temiz ise, bu cihetin sizl, benden ziyade sevindirmesi lâzımdır. Demek ki, kendisine gönüü bağladığınız © kıza itimadınızı da bağlayabilirsiniz. Eğer, o kızcağız, davetlerinize hiç dü - #ünmeden, danışmadan İcabet edecek bir tiynette olsaydı, siz ona güvenebilir. miy. Giniz? Öyle bir kız, geçici bır gönül ma- verasından daha uzun daha — meşru bir Münasebete kahraman otmaya lâyik sa . yılabilir. miydi? Bu itibarla, o genç kızın, verdiğim na- sihati tutarak sizin işaretlerinize muka - bele etmekten vazgeçmesi, hâkkındaki bü Bize, bu kızla münasebetinize meşru nnmmu'mmuum- edebilirim. Tesadüf, bir çok erkeklerin araya a » raya bulamadıkları canlı bir ülmeti sizin Karşınıza çıkarmış bulunuyor, Şimdi onun yazdığı mektubu da ba - Ve anlıyorum ki, o da, size karşı Jâ - kayd değildi. Zaten böyle olduğu halde #stzden yüz gevirebilmesidir ki, hakkındaki iyi kana- Stim! kuvvetlendiriyor. Hislerinizin mütekabil olması, allesi - ne yapacağınız bir talebin müsbet cevab almasını da kolaylaştıracaktır. Bana gorarsanız, bu teşebbüsü hiç gö- elkdirmeyiniz an:*l TEYZE seçilmiş model: Bereyi andıran yass., u- fak bir şapkadır, Şapka alırken bunlardan — başka mühim noktayı daha unutmamalı. Yaşh- lar daima kenarli şapkaları kenarsızlara tercih etmeli, profili pek düzgün olm- yanlar yan giyilen şapkalara hoves «t memelldir. Her kadın bilmelidir: Eski eldiven neye yarar? iıkznmıy perdelere çubukların) geçirir| | — Dünyaya en ucuz malı sevketmek ken ekseriya ucu perdenin şurasına bu - rasına takılır. Hele tüldense muhakkak yırtılır. Eski eldiveninizin işte bu Işte gi. ze faydası dokunabilir. Parmaklarından İnizdeki balıkları biliyorsunuz, bunlar- her hangi birini kesip çubuğun ucuna ta-|da dehşetli bir kudret vardır. Fabrika- kınız. Perdenin yırtılmak intimali kal »| mı kurduğum zaman balıkların kuvvei tirmemek esas. İşte bu kusursuz yüz için| balonu sevkedeceğim. iki |Der. sandalı parçaladı Dün Halicde meçhul bir motör bir san« dala çarparak parça parça etmiştir. Hâe dise şöyle olmuştur. Kasımpaşa iskelesine aid 143 numaralı - sandalın sahibi Memiş Yemişten yükle « diği patates ve yumurtaların üzerine Ze-, nop isminde bir de yolcu alarak Kasım « paşaya doğru denize açılmıştır. Tam ha « vuzların bulunduğu mahalle geldiği za- man arkadan son sür'atle gelen bir mo « tör sandala çarpmış ve bir saniye içinde sandal parçalanmış ve içindekiler de de- nize dökülmüşlerdir. Fakat kazazedelef hâdise mahalline koşan civardaki san « dalcılar - tarafından — kurtarılmışlardır.' Bunlardan yalnız sandalcı Memiş ayue ğından yaralanarak Beyoğlu hastanesine kaldırılmış, diğerine bir şey olmamıştır. Motör yoluna devam etmiş ve gözdeli kaybolmuştur. 'Tabif bu ihtiraa berkes Katıla katıla gülmüş, ve adamcağızı geri göndermiş- Büyük fabrikatör Gene 1901 senesinde Belçikdda bir sdam Başvekâlete müracaat — etmiş ve deniz kenarında Anverste büyük bir tanayi mıntakası kuracağını söyliyerek müsaade istemişti. Kendisine bu mü * t&âade verildi. Fakat müessesenin nasıl işliyeceği sorulduğu zaman şu cevab &- Jındı: imkânına malik olacağım. Çünkü ben fabrikalarımı işletmek üzere kuvvel muharrikeye para vermiyeceğim. De - muharrike imtiyazını devletten istiye - Bacaksızın maskaralıkları : Kahvaltı esnasında ÇĞ G Ü | | |