23 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün İhmal edilmemesi Lâzım gelen iş Yazan: Muhittin Birgen eçenlerde Macar başvekili, Ma - caristan için hazırladığı bir milli müdafaa plânını ilân etmek Üzere Gör şehrinde büyük bir nutuk irad etmişti. şünmek üzere Macaristanın da büyük bir program sahibi olmasi zamanı geldi- gini söyliyerek hükümetin büyük para - lara dayanan plânını izah etti. Bu program üç unsurdan mürekkeb » dir: Doğrudan doğruya orduya aid olan şeyler, memleketin teknik kuvvetlerini ve bilhassa hareket kudretlerini arttır- 4 maya dair tedbitler ve nihayet Macaris- tanın siyasi sıhhatini harici tesirlerden korumıya yarıyacak içtimal ıslahat. Bu arada bizim için dikkat edilecek bazı noktalar var; Teknik bakımından ristan, teknik kuvvetlerini arttırmayı ve gene bize nisbetle yol ve münakale ba « kımından pek çok ilernde olan Macaristan yollarını ıslahı ve çoğaltmayı kararlaş - tırmıştır. Zamanımızda milli müdafaa meselele- Tinin, bir milletin bütün kuvvetlerinin bir araya gelmesinden ibaret bir kül teş- kil ettiğini söylemeğe Nizum yoktur. Bu, üzerinde artık münakaşaya lüzum olmı- dan Macaristanın programı iyi anlaşıları bir milli müdafaa davası için mükemmel bir plân demektir. * Bu arada bizim dikkat edeceğimiz şey de, memleketin teknik kuvvetlerini art. tırma ve yollarını hem ıslah, hem de ço- galtmadır. Ben de bir hayli zamandan - beri bu meşele üzerinde bayli neşriyat yapıyorum. Daima üzerinde ısrarla dur- duğum bir mesele var ki şudur: Memle- kette motör kültürünü arttırmak, mem. lekete çok motör ve motörlü hareket va- sıtası girmesini temin etmek. Bu bahiste Macaristan bizim için misal olarak alınacak memleketlerden birii Bu memleket, otomobil imal etmediği için otomobile karşı gayet küçük bir güm- Tük koymuştur. Ayni zamanda benzini ; hem demir yollarında ucuz bir tarife ile nâklediyor, hem de benzinden az gümrük ve istihlâk resmi alarak bunu ucuz bir seviyede tutuyor. Halbuki bizde otomo- bilden pek yüksek bir gümrük resmi a- hmmaktadır. Bunun için memlekette ne kâfi derecede motörden anlıyan vardır, mne de kâfi miktarda iyi değil, hattâ orta kabiliyette şoför bulunur. İcabında mem- lekete büyük bir hareket kudreti vera - bilecek olan motörlü arabamız da Maca- Tristanla kıyas kabul etmiyecek derece- de azdır. Halbuki memleketimiz Maca « Tistana nisbetle kiyas kabul etmez dere- cede geniştir. Bu hal, büyük bir nok - san ifade eder; bunun çok sür'atle izale- Bi, içinde bulunduğumuz zamanlar için — fevkalâde elzemdir. Eski zamanlarda değiliz; milli müda » faa demek, hateket kuvveti demek ol « du. Bunun gibi memleket artık — yolsuz — değildir. Bugün Türkiyenin her tarafın. - da yaz ve kış otomobiller ve hattâ oto « büsler için, kötü, fakat her halde işlene- bilir yollar peyda oldu ve bir yandan da — yol yaptırmıya devam ediyoruz. Demek oluyor ki meydan vardır, fakat, icabında —&t yok, SAT F Bu nutukta, artık milli müdalaasını dü- bize nisbetle pek çok İleride olan Mıcı-| * Memlekete çok otomobil, çok kamyon * girmelidir. Bunlar mütemadiyen devlete varidat getirecek şeylerdir. Bir atomo - bilden veya kamyondan, gümrükten gi - rerken vergi alacak, bir de devlet bunla- rm her günkü sarfiyatandan senelerce vergi alır. Hiç bir benzin motörü yoktur ki günde yarım lira olsun vergi verme - sin. Halbuki memleketimize giren oto - mobil motörleri, en az sekiz, dokuz sene otomobillerde çalıştıktan sonra dingil ü- zerinden inip başka işlerde kullanılıyor.- Jar. Eğer maksad varidatsa demek olu - yöor ki devlet için bu motörler en güzel irad vamtalarıdır. Ağır otomobil güm - FT TE TT Y Eğer kendimiz otomobil yapıyorsak, Bu- Tüklerine ancak bir halde dlüzum olabilir: | Resimli Makale: Giriştiğimiz her işte muvaffak olmaklığımız mümkün de- Bildir ve hayat mücadelesinde bir veya bir kaç defa mağlüb olmamış adam yoktur, maplübiyet de çaresi bulunmıyan bir hastalık sayılmaz. SON FOSTA DE Zafer herkes için mukadderdir. $8 Her insun manevt üç silâhla mücehhezdir. Birisinin adına cesaret, ikincisininkine azim, üçüncüsününkine de çalışma kudreti derler, bu üç silâhı paslandırmadıkça mağlüb olsa- nız da korkına) ınız. zafer sizin için mukadderdir. Normandı'nin eşin? yan hakikatlerden biri oldu- Bu bakım- Yapan adam Yukarıda gördüğünüz adam, dünyanın en seti trahsatlantiği olan Normandinin aynen bir eşini yapmağa - muvaffak ol- muştur. Aradaki yegâne fark yeni gemi- nin, eskisinin tam 300 de biri bulması ve sür'ati de saatte 2 kilometre bulunması- dir, Hayatlarmda ilk defa kundura giyen İskoçlar Bir İngiliz gazetesi, bu sene gönül - lü olarak orduya dahil olanlar arasında bir çok İskoçyalıların bulunduğunu ve bunların hayatlarında ilk defa olarak kundura giydiklerini yazıyor. İskoçya - h bu yeni askerlerin hizmet ettikleri Guluis'de bunlardan — birisi çavuşuna müracaat ederek kunduraların ayakla- zını sıktığından şikâyet etmişti. Çavuş askerin kuhduralarının sağını -— solum anlamıyârak ters giydiğini söyleyince İskoçyalı: «Ben ömrümde şimdiye ka - dar kundura giymediğimden araların - dak! farkları da önlamağa muktedir 0« lamadım» demiştir. Meselenin ikisinden de bahsediliyor. Fa- kat, dünyanm bugünkü haline baktıkça tedkikte yavaş gittiğimiz, karar vermek- te geciktiğimiz endişesine düşüyoruz. Her iki meselede de çok acele etmeli - yiz. Çünkü, otomobillerin memlekete gçok girmesi, bunlara göre muhtelif yer. lerde tamir atölyeleri vücude gelmesi, iyi tamirci ve iyi şofâr yetişmesi bir hay- N zamana muhtaçtır. Halbuki, dünyanın gidişi, bizim bu meselelerde bugün gös - terdiğimiz bataati izah edebilmekten çok uzaktır. Şimdiden sun'i benzin tesisatını ihmal etmemek lâzımdır. Bu nevi benzin paha« hya da malolsa zarar yoktur, çünkü za- manında barut kadar mühim ve elzem - dir. h Muhittin Birgen — İSTER İNAN, Üniversitemize getirttiğimiz ecnebi profesörlerinden biri ders yılı başında bizi bırakarak İsviçrenin Frieburg üniver- sitesine gitmişti. Bugünlerde de gene İSTER nebi profesörlerinden profesör Rayhenbah bir Amerika Üniversitesinden bir teklif aldı, muvafık buldu, ders yılı !STER İNANMAI HERGÜN BİR FIKRA | RERGÜN BİR. FAKRA | Açık gozlor Açıkgöz bir gömlekçi dDir kutuya dört tane gömlek koymuş, ve açıkgöz olarak tanıdığı müşterilerinden biri- ne şöyle bir mektubla birlikte gönder- miş: «Gömleğe Ürtiyacınız olduğunu tah- min ettim, Üç tane gömlek gönderi- yorum, üç gömleğin bedeli faturada yazılıdır.. Gömlekçi faturaya dört gömlek be- deli koymuş, Jakat bunları üç gömle- ge taksim etmiş. Müşterisinin üç göm- lek yerine dört gömlek görünce sevi- nip derhal paraları göndereceğini Ü- mid etmiş. Ertesi gün müşterisinden bir mek. tub almış: «Şimdilik gömleğe ihtiyacım olma- dığı için gönderdiğiniz üç gömleği ay- men iade ediyorum.» Gömlekçi geri gelen kutuyu açmış. İçinde gönderdiği gömleklerden yal- 'RiZ üçÇÜ varmış. Üü eee D l di re eei Toprak yiyen 5 Kabileler Dünyada toprak yiyen ve bunun i - çin «toprak yiyici> denilen — kabileler vardır. Bu, her ne kadar - inanılmıya - İcak bir şey ise de Afrikada, Sibirya, İKolombia, Venezülla'da toprak yiyen İbkr çok kahileler bulunmaktadır. -Bua U 'kabileler tarafından yenilen toprak ek- seriyetle killidir. Yerliler bu toprakla- ti yüğuüurüp büyük lokmalar yaptıktan sonra midelerine indirmektedirler. Hat tâ bazı yerlerde bu lokmaları pişindik- ten sönra yutarlar. Yerlilerin yedikle - ri bu toprak lakmalarında besleyici hiç bir madde yoktur. Midelerini - şişirip kendilerini öldürmekten başka bir şeye yaâramaz. Napolyona aid bir kılıç müzayede ile satı!dı Geçen gün Londrada Napolyona a- id tarihf bir kılıç müzayede ile satıl - maeştır. Napölyon Vaterlo muharebesine bu kılıç İle gitmişti. Fransız imparato- rünun bu muharebede yenilmesi üze - rine kılıç Vellington'un eline geçmiş ve sonra da Marki Anglezey'e takdim edilmiştir. Bu kıymetli kılıç son sene- lerde Ledi Dorote Frezer'in kolleksi - yonu arasında bulunuyordu. Bu defa Londradak! Misır. sefareti — müşaviri Prens Hakkı tarafından satın alınmış - tır. üüniversitemizin ec - İNAN, İSTER İNANMA! sonunda o da bizi bırakarak yeni dünyaya gidecektir. Bu vaziyet karşısında biz vaktile yapılmış olan bütün —a Amerikalıların Propaganda iptilâsı Amerika hükümetinin son zamanla da bahri inşaata çok ehemmiyet verdi|  ve Amerikan bahriyesini takviye için ge- | niş mikyasta faaliyete geçtiği malümder. Amerikalılar bu işi yaparlarken propa- gandayı da ihmal etmemektedirler, İşte gördüğünüz sahne Amerikalılara deniz- ciliği sevdirmek için tertib edilen bir re- vüden alınmıştır. Amerikalılar bu çeşid revülerin halka denizciliği sevdirmekte çok müessir olduğu kanaatindedirler. Çocuk kaçırılmasına mâni olacak bir âlet Çok şiddetli kanunlar — vaz'edilmesine rağmen çocuk kaçırılmasının önüne ge- çimlemiyen Amerikada, sivri akıllı kâü. şiflerin bu nevi cinayetlerden masum Yaevcudiyetleri muhafaza için çareler düşünecekleri şübhesizdi. Nevyorktan a- lnan tolgraflarda «dadı Tobot» — ismile halâskâr bir makine keşfedildiği haber verilmektedir. Bu makineyi Öjen Mak- donal isminde eski bir bahriye zabiti keşfetmiştir. Bu makinenin ismini işitenler belki koskocaman çelikten veya saireden ya- pılmış bir robot zannederler, Fakat hiç böyle bir şey değildir. Makdanal'ın ma- kinesi alelâde bir mikrofondur. Bu mik- rofon çocuğun beşiğine konmakta ve e- beveyninin yattığı odadaki —megafona merbut bulunmaktadır. Bahriye zabiti. nin mikrofondan ibaret olan Sleti, çocu- ğun en hafif nefes almasını bile naklede- bilmektedir. |Granden ve Seratz, harb silâhı Sozun Kısası , Ynzı Çok Olduğu lçbı Bugnn Konamadı / Eti ucuzlatmak için. yeni tedbirler (Baştarafı 1 enci sayfada) Vekâlet, hayatı ucuzlatma işile de ehemmiyetle meşgul olmaktadır. Bu iş için İsviçreden celbedilen mütehassıs profesör Jakob Lorens tedkiklerine de- vam ve icab edenlerle temas etmekte- dir, Et ve sütten sonra diğer gıda mad- delerinin de birbirini takiben ucuzla - tılması için icab eden tedbirler alına - caktır, İzmir Üzüm Kurumu Başkanile de görüştüm. Kendi işlerini alâkadar © « den cihetler üzerinde, üzümlerimizin Ihracı vesaire etrafında malfimat al - dım. İzmir mıntakasında' şarabcılık da ehemmiyet verilmeğe değer bir mese- ledir. Üzümlerimizin ihrac — edilmöğe yarayacak evsafda olanlarını ihrac et - Mmek, olmıyanlarını da şarab yapmak ta savvurlarımız mevcuddur, Muharririmizin, yumurta ihracat « cilarının İspanyadan alacakları — olan dört yüz bin ltradan fazla para hak - kırida sorduğu suale de Vekil şu cevabı vermiştir: — İspanyadan alınacak bu para ger- çi müzmin bir hal atmış bulunmak'a - dır. Fakat, bu öyle bir işdir ki, yalnız bizim halledebilmekliğimiz. mümkün değildir. İki taraflı halli lâzımdır. Ve- kâletin ötedenberi meşgul olduğu bu işle de Ankaraya gidince yeniden meş- gul olacağım. İktisad Vekili dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Viyanada tedavide o- lan kerimesinin sıhhatinin günden gü“ ne salâha yüz tuttuğu — memnuniyetle öğrenilmiştir. Tekirdağlı Geldi (Baştarafı 1 önci sayfada) — Peki öyle ise, al kâğıdı kalemi e - line, ben söyliyeyim, sen not tut! Tekirdağlının anlattıklarını — kısmı mahsusumuzda bulacaksınız. Söyliye - cekleri bitince kendisine sordum: — Bu seyahatin sana temin ettiği *İkâr nedir? Tekirdağlı, temiz yüreğinin olanca samimiyetile cevab verdi: — Memleketimin teveccühü ve.. dindiğim tecrübe... Sonra gülerek ilâve etti: — Ben bir sürü memleket gördüm. Bir sürü dalavere gördüm. Bir sütü kulağı kırık güreşci gördüm. Fakat o - ralarda, beni yenebilecek bir udam gö- rTemedim. Di Hattâ ne yalan söyliyeyim: Bizim Ço ban Mehmedin, oralarda nasıl yenildi- ğine hâlâ şaşıyorum. Naci Sadullah e- Fransadaki İspanyol denizaltı gemisinin suvarisi mahküm oldu Brest 22 (A.A.) — Ceza mahkeme- # «C, 2> numaralı İspanyol denizaltı gemisi hakkında kararını vermiştir. Geminin kumandanı Tronkoso İle taşı * mak cürmünden altı âay ve memnu si - lâh taşımak cürmünden dolayı da beşer gün hapse mahküm edilmişlerdir. Silâh idhali cürmünden dolayı be « aet etmişlerdir. Sua be Sua beraet etmiştir. TAKViM

Bu sayıdan diğer sayfalar: