. e NÇ f îî::ç kız lmğ'uk bir sesle: Olün, kıyacaktır, Ohk::'mihirryımnr? [ kücağ, T Şey söylemeden birdenbire 'ÖMA atıl Alıldı, beni yüzümden öptü. biyordtli A Bulamıyacağından mi ker- Olanda? fta _,'h';'uk Boluğa içini çek'p etra - k, şaşkın şaşkın ba - b l Afkınaz d diye sordum, ne var Allah | M t Römeo - Jülyet'i sey- l Sö !hl Beliyorsun? Bu ne hal böy- | ? sinirli bir halde, â- Bikiyorgğ, “#lemiyor, hölâ şaşkın şaşkın AOt : Bti giyg, GEnbire durdu, yüzüme dik « Ülkkatli bakmağa başladı. Kendi | 5 ü 'q._.!l"“'- ben de bir tehlikeye mi ma- bir H tutuk, heyecanını zapta çalışan _'Hı. hâdiseyi.. xş;t':* Sözünü ikmal edemedi. — | ü? 'ba hâdişesini mi kastediyor- Ür ,:k“:"hı_u kadar havadis gel-| "'!du.. Bt ün başma gelenleri | Bvab yaçı” Bakışları pek garibdi. Gene Teti ,.::"*ı başlle bir tasdik işa - Hndiye palm Sonra birdâkbire, onda Ten boğuk 19 İfitmediğim, beni tit — Mühş bir sesle gu sözleri söyledi: Mühüm vaka ' Fayi oluyori. Ariz Türk! Bazı h“ikıxm oluyor!, Maalesef — sana < leri söylemiye mecburum. < a__ım“ Olanda? Hayreğy bu gece tevkif edecekler! # * Sordum: <a ni? Zet - » e sebeble? — Çötusluk töhmetile. | Lehli da? "'ğ İsmini o kadar şiddetle ba- Sesim odada çınladı. Kızı e- Olgi P sarstım. j Beti çaj U Deli misin? Castıstukla mı?. Olnal> Ne & Münasebet?.. ı.,ğ:udılum. şiddetli sıkışım - "iq..,_“ luyuyormuş gibi, gözleri- | k Bitkin, titrek bir sesi | %'î—ım | ı";wındıkl Iskemleya âdeta ardu. Elimi elleri içinde ta- € de elimi okşuyordu. Kor- Vsine 4 bir müddet öylece gözleri- Ti ——n » Sonra ölgün bir sesle: Refret etmiyeceksin, değil Netroş ç N “':nek Mi? Ne münasebet?.. :lı. ai h Kü aana hakikati söyle - Bek ha etmeme imkân almadı- S Paj fözel Düi ı...ı liyorum.. —%Phuk söyle! S Daktar ğ:k_iyıı seninle uğzaşıyor!.. €'Yef mi? Kim bu adam?.. be t e ktam . SENİ tanıyor ya, bu kâfi.. oh, korkunçtur!.. Anlamıyorum Olanda! Sibir adama,, Sösteren — harikulâde SBilek zniş ” | "hı'e"' Bi 1? | Mi CN. Günya - bü adamden N , Ul..âfhh Allah, ; ! Ş n._ Te mucizeleri bunlar UBümi SS a Evet Si hıı | B dopi Fd onun vaulüdüri, Bu Çİyef den'len gad -| ök bomba hüdisesini ve ölen Harb sanayvi casusları arasındaki mücedele “ Allah aşkına, Allah aşkına!.. bilmezsin, bilmiyorsun, Miyacaksın, Fakat bana inan, müdhiş şeyler oluyor. Bu herif sana da, bana da bizi mahvedecektirl! ,, diye bağ «— Doktor Delçiyef dar herif, umumi harbde şöhret aldı. Şimdi gene Polanyada çalışıyor. Bu &- dam umumi harbde Rus ordusunda yap- tığı yüzlerce - binlerce tecrübeler yüzün. den meşhur olmuştur. Bir çok yaralıları öldürdüğü ve bir çok ölüleri dirilttiği söylenir.. Olandanın bu sörünü işitir işitmez ge- rilmiş sinirlerim birdenbire — boşanmış, elektro-tekni tahsili etmekte olmasına rağmen saf bir çocuk karşısında beyhude yete heyecana düştüğümü görerek kah- kahalarla gülmüştüm. — Fakat Olanda benim sinirli sinirli kahkahalar attığımı görür görmez birdenbire oturduğu iskem- leden fırladı, ellerimi tutup yanakları - nın üstüne koydu. Parmaklarıma sıcak göz yaşlarının aklığını hissedince hay - retler içinde kaklım. — Allah aşkına, Allah aşkına., diye yalvarıyordu. Bilmezsin, — bilmiyorsun, ;inanmıyacaksın... Fakat bana inan., sana yalvarırım inan!.. Müdhiş şeyler oluyor... Bu berif sana da banada kıyacaktır, mah- vedecektir. Olandanın beni hayretler içinde bıra - kan bu garib sözleri önünde kendimi to- pârlamak İlüzumunu hissettim. Bana pek delice gelen bu hâdisenin pek ciddi, snlamadığım bu mühim tehlikelerin pek vahim olduğuna inanmağa başlamıştım. Bütün ciddiyetimle, olanca soğukkanlı- lığımı toplıyarak, beyecanımı mümkün olduğu kadar zapta çalışarak: — Olanda, dedim, bana me biliyorsan söyliyeceksin.. söylemelisin.. evvelâ, ba- na öyle geliyor ki, sen bugün fabrikada evereyan eden bu garib hâdiseler hakkın- da bazı mühim şeyler biliyorsun?.. Olanda korkak bir halde 'mırıldandı: — Evet. © doktor Dolçiyefin işidir.. — Hangisi? — ©O boömba.. — O ölü ameleyi a mu oraya soktu? — Evet. — Bu amele kimdir? — Beyaz bir Rus, — Onu nâasıl öldürdüler ve niçin bom- baladılar?.. — Hayır, bombalamadılar. Bomba ıı-' ten ondaydı.. — Nasıil ondaydı?. Bizim yanımızda | Üstü başı kaç defa arandı?.. — Evet ama bombayı bulamazdınız!.. — Bu adam fabrika koridorunda ken- d 'den mi öldü? — Evet... — Ya on gün evvel ölmüş olduğunu duktorlar söylediler? — Evet.. on gün evvel ölmüştü! — Fakat, ne söylediğine dikkat edi - trinin görünmez ada -İgün evvel ölmüş bir adam nasıl fabrika- İ N Nevralji, — Artrit Grip, Baş ve Diş Ağrıları, (Baş tarafı 1 inci sayfada) kısaca kaydetmiştik. Bu müjdeyi alabil- mek için sabah erkenden Haydarpa: garına koşan arkadaşımız vali ile yaplığı mülâkatı şöyle anlatıyor: * Dün sabah trenden, formunda bir atlet çevikliğile inen Muhittin Üstündağın si- masında derhal göze çarpan beşaşet, şe- hir hakkında mes'ud kararlar veri aa n ni kuvvetle ümid ettinecek kadar gen p Kendisini karşılıyanlara güsterdiği tifatlardan bana da kıymetli bir pay &; mak lütfunda bulundu. Az sonra, Haydarpaşadan barekete ha- zırlanan vapurun güvertesine yerleştik. mayesine biraz daha sığınan Muhittin Üstündağ vapurun hizile birlikte tos artan gürdan şikâyet etti: — Güverteye oturduk amma, bu cesa Tet bize pahalıya malolmasa!.. Bana bakarak güldü: — Sen de üşüyorsun değil mi? Sonra, haklı bir sitemle gülümsedi: — Yazsanıza? «Belediye ni gârları dindirmenin çaresini aramıyor?> diye sorganıza? Ve ciddlleşerek ilâve etti: — Maamafih, Ankara buradan soğuk... Orada bararet derecesi, tahtessıfir. beş... Ekrem Sevencan — Fakat, diyor, tahtessifir beş, Anka- ra için fevkalâde bir soğuk sayılmaz. Muhittin Üstündağ gülüyor: seninle uğraşıyor.> ya yürüyerek gelip girer ve tekrar na- sıl ölür?.. — Orasını bilmem, fakat benim bıyık- Olanda büyümüş gözlerle yüzüme ba- | larımı dondurmaya bol bol kâfi geldi... kıyordu, Sonra gene buna hitab ediyor: — Sen bugün buraya kadar boşuna yö- Tulmuşsun... Çütkü bendeki havadisler, buraya benden evvel ge Fırsatı kaçırmamak — Bize, diyorum, sizinle beraber ge- lenler bol bol yeter!.. Biraz düşünüyor, sonra: — Pvvelâ, diyor, etin ucuzlryacağı ma- lâm... — Et ucuzlayınca, başka maddelerin — İşte bu Dolçiyefin usulüdür.. dedi. O kanser dediğimiz hastalığın insan vü- cudünde hayatın şiddetlenme ve sür'at- lenmesinden ileri geldiğini iddia eder.. Biliyorsunuz ki bunu buglün bir çok dak- torlar da kabul etmişlerdir. İşte Dolçiyef |bu bakımdan kanserliler üzerinde — çok mühim tecrübeler yapmışlır. Kanserden ölen hastaların fazla hayatiyet yüzün - den bir nevi uzviyet boğulması Beçlidi- ğini, uzviyetin ölmediğini, büükis hayat | Pahalılaşacağı tahmin ediliyor? fazlalığile boğulmuş olacağını, tekrar ya-| — Etin ucuzlaması neticesinde, bazı şatılabileceklerini iddia ediyor ve böyle | Maddelerin fiatlarında, kendiliklerinden kanserden ölmüş hastalara muvakkat bir | Ufak tefek tahavvüller olabilir. Fakat di- hayat iade etmiye muvaffak oluyor. Şe- | 8fT maddelerin tarafımızdan pahalılaş- rir doktor zavallılara bu usulle bir çok tailmıyacağı muhakkaktır. cinayetler yaptırmaktadır. — Rivayetlere bakılırsa, telefon, elek- Olandayı hayretler içinde dinliyor - |trik, havagazı fiatlarına, zam yapılacak dum. Demek bu Ukranyalı doktor, eski- V€ hükümetin, eti ucuzlatmak yüzünden den mucize zannedilen bir şeyi gayet ba- | TüT1Yacağı zarar bu suretle kapatılacak- sit bir surette halletmişti. Şimdi fabri -| S? kadaki o akıl durdurucu hâdiseyi anlar| — Rivayet... Rivayet muhtelif, fakat gibi olmıya başlamıştım. Olandaya: maksad bir... Gaye, hayatı ucuzlatmak. — Demek o amele de 10 gün evvel ği. | fır. Başvekilin sözleri de, bu gayeyi, hiç- müş bir kanserli idi?, dedim. bir tereddüde mahal bırakmıyacak - bir — Arkası var.— — | Eat'iyetle tebarüz ettirmiştir. Ne tele- ————“un, elektrik, havagazı fiatlarına zam ya- ee n — pilacağından, ne de yeni bir vergi ihdas | Son Posta jolunacağından haberdar değilim!.. — Belediye, et fiatlarının indirilmesin- aa aa a| Yevmi, Siyasl, Havadis ve Halk gazetesi 'Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25 den mutazarrır olmuyacak mı? — Hayır.,. Vakıâ Belediye, etten kilo başına aldığı verginin dört buçuk kuru- b İSTAN B_U L sundan vazgeçecek ve bu yüzden, büdoe- Gazetemizde çıkan yazı ve || tinde, senevi 580 bin liralık bir gelir kay- resimlerin bütün — hakları | bedecek, fakat buna mukabil hükümet, mahfuz ve gazetemize aittir, || simdiki Belediyenin idaresinde bulunan —— Cerrahpaşa ve Haseki hastanelerini üze- || ABONE FİATLARI İ|rine alacak, bu hastaneler hükümet ta- rafından idare edilince, Belediyenin sır- tından, 450,000 liralık bir masraf eksile. cek. — Şu halde, Belediye gene 100 bin Hra zararda demektir? — Şimdiki halde öyle... Fakat bu âçı- Bımızın, Belediye zabılasının da hükü- met idaresine geçirilmesile kapatılması takarrür etmek üzeredir. Bu suretle, za- bıtaj belediyede masrafımız - olmıyacak ve büdcemiz, bu hayırlı kararın tatbi- kinden zararsız çıkmış olacak!!.. — Öyle ise, etin ucuzlaması, hüköme- te hayli pahalıya malolacak? — Eti, kilo başına ön kuru, Abone bedeli peşirdir. Adres değiştirmek 25 curuştur. Gelen evrak geri verilmez. İlenlardar mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzimdrr. Posta kutüsu : 741 İstanbul Telgrof : Snıı_Pmı Telejon : 21205 Esas No, Yeri ——— C. 15 Büyükdere, Büyükdere caddesi olmak üzere pazarlıkla satılacaktır. izm, Romatizma Vapur harcke! edince, paltosunun hi-1 bu rüz- | top Saylı Ucuzluk mücadelesi |nak için katlanılması lâzım gelen maddi feragatin, ve Jedakârlığın dörtte üçünü hükümet takabbül etmektedir. Yani, bu on kuruşun, âltı kuruş otuz parası, hüe kümetin azaltacağı vergilerin tutarıdır. Esnafın bu karardan uğrıyacağı zarar, kilo başına üç kuruş on paradan ibaret. tir. Bu zarar da, celeble, toptancı ve pe- rakendeci kasab arasında inkısama uğrı- yacaktır. Netleede, perakendecı kasabıri |kilo başına gireceği bütün zarar, yalmız otuz paradır. Ve hükümetin bu büyük yardım tanbula bir delili Mevzuu değiştirerek, suall: vermek lütfunu nazikâne bir m ettiren Muhttin Üs! neşriyat ya İs. beslenen muhabbetin yeni , beni, verdiği dört kı vaktim yok! iyetle neticelendirilmiş ve seyahatin yorgunluğu İnu gidermek ihtiyacında bulunan valiye, | Köprü üzerinde veda edorken Halk öpereti — Sana, diyor, bir havadiscik daha ves« reyim bari!'.. Halk operetinin, Fırkadan himaye görmesi de takarrür etti. Bu yare dımın mürakabesini de, ben üstüme ale dım. Bu suüretle, İstanbulda, ikinci bit san'at ocağı tütecek demektir. Bu hayırlı kararım sevinci içinde uzaka laşırken tesadüf beni, Ankaradan Muhit- tin Üstündağı getiren trenle dönen Lğs' fullah Süruri ile karşılaştırdı. Öksüz, yersiz ve yardımsız kalmaktan korkulan | Halk operetinin değerli ve genç aktörü, | Muhittin Üstündağdan aldığım müjdeya şu cümleleri de ilâve etti: Arlık, göçebelikten kurtuluyoruz. Muhittin Üstündağın lütufkârlığı sayes sinde, Fırkanın yardımına kavuştuk. Yas kında, Şehir tiyatrosu gibi, muayyen bit sahne sahibi olacağız ve altmış kişilik biz! |heydile, — temsillerimize — başlıyacağız! Şimdi artık yer bulamamak, bulunduğu- | muz yerden şu veya bu yüzden atılmak t kur umuz için, gönü huzurile çalışabileceğiz. Bu suretle de/ kabiliyetimizi göstermek fırsatını kazane mış olacağız. Elimi, sevinç, ümid ve imanla sıkarken ilâve ediyor: — Başlıyacak olan rekabet, sahnemiz için çok hayırlı neticeler doğu-ıeıklıl' kanaatindeyim! Selim Tevfik ilikesinden Orta Avrupa yeni Bir yol üzerinde (Baştarafı 3 üncü sayfada) |devlete karşı olmadığı gibi - ideoloji bloklarına karşı da değildir. Maksad gae |dece Avrupada süküna ve sulha çalışi |maktır.. Belgradlı meslekdaşlarımızın müda- faa ettikleri umumi tezi bırakarak içle. rinden yarı resmi Vreme'nin sövlediğini de kaydedelim: — Zaferini bir damla kan dökmedem tesis eden, Avrupadan dahilf harb heyı» lâlarını kovan, muazram mesâisi ile adıe ni hürmetle andıran Alman milletinim dost olarak ta, düşman olarak ta hesabdal büyük yer tuttuğu bugün inkâr ediles mez> * Fransız gazeteleri Fransız bakımından orta Avrupada hiçbir değişiklik olmadı: ğını söylemekte devam ededursunlar, bia bir noklaya işaret edelim: Harb sonu dünyasının siyasetinde en büyük tesiri iktısadi bağlar göstermek- tedir ve orta Avrupada bir vakitler Frane sanın €en çok güvendiği Romanya ile Yu goöslavyanın ikisi de iktısad bakımından Berlin - Roma mihverine yanaşmakta«. dırlar, Depozitosu T.L 450.— No. su Nev'i Eski — Dükkânı havi Ev. 203 208 M. Yeni 192 194 | — Mevkü yukarıda yazılı gayrimenkul peşin para ile veya birinci taksiti peşin i geri kalanı üç müsavi taksitte ve üç senede ödenmek şartile 96 9 14 faizı tâbi İhale 3.2.988 Perşembe günü saat ondudar. İsteklilerin bildirilen gün ve saatte depozito akçesile şubemize gelmeleri. i ! |